Gelen PKK`lılara yeşil kart ve kaçak elektrik verilsin
 

PKK dağdan inmeye başladı. Bazısına göre bu durum, barış içinde bir Türkiye’nin müjdecisidir. Bu gelişmeyi başarı olarak algılayanların bir kısmı, bu zaferi Ak Parti’nin çabaları sonucu elde edilmiş göstermektedir. Bazıları ise, Türkiye’nin çatışan kesimlerinin kucaklaşması olarak bile görüyorlar PKK’lı militanların Türkiye’ye dönmesini. İsterseniz bu konudaki bazı tespitlerimizi serdedelim.

Çok açıktır ki, Ortadoğuda artık dengeler değişti. Ve değişen dengeler içinde Türkiye’ye daha etkin bir rol verildi. Biz bu tespiti yaptığımızda, “Türkiye başkalarının projelerini yürütecek kadar zayıf bir ülke değildir. Bu Türkiye’ye hakaret olur” diyorlar. Fakat aynı kişiler, “Türkiye’nin Batı ile bütünleşmesi zorunludur” da diyorlar. Açık olan şu: ABD artık çatışmalar üzerinden politika geliştirmek istemiyor. Her ülke ve grup da bu gerçeğin farkında. ABD, Filistin, Kuzey Irak başta olmak üzere pek çok yerden çatışmaları tasfiye edip durumu olabildiğince yumuşatmak derdinde. Yumuşamayı, oluşturulan yeni çerçevenin tam anlamıyla yerleştirilmesi çabası sayabiliriz. ABD, Irak’ta oluşturduğu durumu pekiştirmek için Türkiye’ye muhtaç. Bunun bir devamı olarak PKK’yı da tasfiye etmek istiyor. Her an denetimi altında olacak Barzani varken, “denetimsiz” bir PKK’yı niye istesin ki ABD?

PKK da tasfiye edileceğini bildiği için, açılım sürecini de bahane ederek düze iniyor. Bunu yaparken de olabildiğince prestij kazanma derdinde. Görüldüğü kadarıyla bunu başarıyor da. Düze iniş, PKK-DTP çizgisinin gövde gösterisine dönüştü bile. İl il dolaşan PKK-DTP kitlesi, zafer görüntüsü içinde. Hükumet sessiz. Türkiye’nin çoğunluğu da. Fakat Türkiye’nin çoğunluğundaki sessizlik, o kadar da ihmal edilecek bir durum değil. İşte bu sessizlik içinde bazı önyargılar yıkılıyor ve bazı tavırlar yeniden şekilleniyor.

Türkiye’de çoğunluğun PKK meselesinde sık tekrarladığı bir yargı vardır. Bu ülkenin Türk milliyetçileri bile her yeri geldiğinde, “PKK ile Kürt halkını bir tutmamak gerek. PKK son tahlilde 5 bin kişilik bir örgüt” demektelerdi. Fakat son durum da göstermiştir ki, PKK o kadar da izole bir örgüt değildir. Kürtlerin yarıya yakın bir kısmının PKK’yı desteklediği son gösterilerde ve düze iniş merasimlerinde açıkça görülmüştür. Bu durumun açığa çıkması, Türkiyenin çoğunluğunu teşkil eden kesimlerce nasıl değerlendirilecek, bunu görmek lazım.

Düze inen PKK’lıları yüzbinler karşıladı. Kimdir bu düze inenler? PKK ideolojisine ve Abdullah Öcalan’a bağlılıklarını övünerek ilan eden, gereğinde Türk askerine kurşun sıkan militanlar. İşte tam da bu durum kafaları bulandırıyor. Kürtlerin yoksulluğu ve mağduriyeti üzerinden daima bu kitleye sempati duyanlarda bile büyük bir şaşkınlık var. Bölgeyi bilenlerin aşina olduğu bu gerçekle, Türkiye’nin geri kalanı bu vesileyle tanışıyor. Birkaç ay öncesine kadar bölgede görev yapmakta olan bir tanıdığımın aktardıkları benzer yönde. Şöyle demekteydi dostum: “Evet, geçmişte hatalar yapıldı. Fakat devlet bu hataları telafi etmek ve halkın sorunlarını çözebilmek için büyük gayretler gösteriyor. Bölgede yüzbinlerce insan doğrudan veya dolaylı yollarla ekonomik açıdan destekleniyor. Halkın yeşil kart uygulamasıyla büyük ölçüde sağlık imkanlarına kavuştuğu söylenebilir. Valilik imkanları bu işler için seferber olmuş vaziyette. Fakat tuhaf olan şu ki, bir gün önce yeşil kart veya para desteği almak için başvurduğu devlet görevlisine, ertesi gün molotof atan bir topluluk var orada.”

Evet, geçmişte hatalar yapılmıştır. Fakat devletin bölgede olumlu adımlar attığı da bir gerçek. Buna rağmen, PKK’lıların düze inişleri sırasında ortaya çıkan görüntüleri doğal karşılamak mümkün mü? Bazısı için evet. Fakat Türkiye’nin çoğunluğu acaba bunca çabaya ve desteğe rağmen, PKK militanlarının kahramanlar gibi karşılanmasını nasıl algılayacak?

Dostumun sorduğu soruyu ilerletip, PKK’lıları kahramanlar gibi karşılayan Kürt halkıyla ilgili bir merakımı dile getirmem gerek. Acaba, PKK’ya ve Abdullah Öcalan’a bağlılıklarını iftiharla ilan eden militanları kahramanlar gibi karşılayan o Kürtlerin yüzde kaçının cebinde yeşil kart vardır? Ve bu PKK yandaşı Kürtlerin ne kadarı son bir yıl içinde devletten yardım almıştır? Bir gün önce, “Allah devlete zeval vermesin” deyip yardım aldığı devletin memuruna ertesi gün kurşun sıkmak ve molotof atmak hangi ahlaka sığar? Bunu soran sadece ben miyim? Emin olun ki, şu PKK’lı karşılama görüntüsünden sonra bu soruyu soran tek kişi ben değilim. Yıllar yılı çalışıp didinip Türkiye’yi besleyen Marmara, Ege, İç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz bölgesinde yaşayanlar ve Doğu Anadolu’nun önemli bir kısmı bu görüntülerdeki küstah ve yabancılaşmış havayı görünce bu soruları ister istemez düşünüyor. söz gelimi kaçak elektirik kullanımını nasıl açıklayacağız artık? Boğazından kesip faturalarını ödeyen dürüst vatandaş, kaçak elektrik oranlarının % 70’lerde seyrettiği bölgede, halkın bir de PKK’ya destek verdiğini görürse nasıl tepki verir acaba? Bu açılım planlarını yapanlar, düze inişi şova dönüştürenler bu tepkileri hiç mi akıllarına getirmiyorlar? Özetle ve son olarak diyelim mi, PKK’lıları kahramanlaştıran son görüntüler devam ettikçe bu soruları soranların sayısı çığ gibi artacaktır. Dikkat etmekte fayda var.



Ahmet N. Güvener
boyuthaber

Açılım konusuna ben karşı değildim ama bu gelişler bu gösteriler bu haddi aşan karşılamalar bu işi sulandırıyor, kötüye doğru gidiyor. Bu tip şeylere derhal son vermeli dtp.

Eğer açılım konusunda, biz kan istemiyoruz, barış istiyoruz sözlerinde samimi iseler türkiye halkının hassasiyetlerine iyi bakıp bu acaip tavrı derhal bırakmalılar.

Yoksa millet ikiye ayrılıp açılım derken karışım olacak ortalık.

gerçekten de zor günler...evlatlarını, Oğlunu,can paresini Askere marşlarla dualarla yollayan;tabutu,şehit oldu haberi geldiği zaman ;vatana feda olsun diyen bir millet başka hangi ülke de vardır?..şimdi kürt sorunun çözelim derken;canları yanmış,aileleri yıkılmış ve bu vatan için seve seve bedel ödeyen şehit ailelerine yaklaşım daha farklı olmalıdır..

Kurulduğundan bu yana AKPARTİ ye oy veren biri olarak(referandum dahil) açılımı anlamakta zorluk çekiyorum.birilerine gövde gösterisi fırsatı verilmesini hazmedemiyorum.ama şu günlerde emin olduğum şey bir seçim olsa çok büyük oy kaybı yaşanır.ben de sonraki seçimde mhp yönünde oy kullanacağım .çevrem ailem arkadaş grubumda ayni şekilde düşünüyor.izlenimlerimde ayni yönde ki gap bölgesi oyları hesaplanırken batı oyları tabana vuracak.özellikle yarış halinde gecen istanbul da.başıma silah dayasalar chp ye oy vermem ama benim gibi binlerce kişi sağda geçiş yapabilir bunun hesabı iyi yapılmamış sanırım.zira mhp ve akparti ve biraz da saadet partisi oyları sürekli kendi içerinde sirkülasyon halindedir ve son görüntüler açıkçası kanıma dokundu .bu memlekette cumhurbaşkanı çıkarmış bir etnik kimlik var .açılıma gerek yok zaten herkes eşit bu iyi düşünülmesi ve sonuçları değerlendirilmesi gereken bir konuydu

basbakanımızı ve akpartıyı destekledığımız ıcın yaptığı hersey bızlere doğru ve hos gelıyor..ama ak partıyı kenara yitip bı dusunduğumuzde çok yanlişmıs..Ben herzamn bu açılıma kürt kardeslerım ıcın destek vermısımdır..ama sanırım bızler destek verdıkçe sımarıyolar...tv lerde olanları gorduk..ulkeye geliş sekıllerı gercek cok uzuldum ve lanet ettım bu açılıma bnce durdurulsunnn bı an evvel..yoksa işler kotu ak partı oylarında dusus var ve secım kadar sanırım ıktıdarlıkdan dusebılır gıbi gozukuyor allah korusun.gelen pkk lılar gercekden çok kotu bı durum sergıledıler...:) sonuc ıyı değil :(

Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Bugünkü iktidar yapmasa gelecek iktidarlar yapacaktı. Tıpkı Berlin duvarının 1989’da yıkıldığı gibi. Sevinenler Doğu Almanlardı ama kazanan bütün Almanya olmuştu.
Duygu temelli tepkiler ‘Küstüm yokum veya vurdum mu oturturum’ davranışı demektir. Akıl temelli açıklamalarla ve gerekçelerle konuya yaklaşmak gerekir.
Bırakalım muzaffer komutan gibi gelsinler, demokratik sevinçlerini ifade etsinler. Bastırılmış duyguların kendini ifade etmesi iyi bir şeydir. İfade edilmeyen duygular terörü besliyor.
Komşumuzun sevincinden rahatsız olmak için sebebimiz yok, kan davası bittiği için herkesin sevinmesi gerekmiyor mu?
Kan davasını tekrar başlatmak isteyenler bu dönemde orantısız tepki verirler onları iyi tanımamız gerekir. Kin, intikam, nefret gibi duygular olmadıkça soğukkanlılığı bozmamak gerekiyor.
Süreç TSK’nın da başarısıdır
Demokratik açılım sürecinde ve yazılı bir vaad olmadığı halde terör örgütü taraftarlarının Türkiye’ye giriş yapması konusu böyledir.
Aslında oluşan güven ortamı sonucu yazılı bir taahhüt olmadan ortaya çıkan gelişmeler politik değeri yüksek gelişmelerdir. Türkiye’nin gücünü gösterir.
Akıllı komutan başarısının onda birini silahla onda dokuzunu sözle elde eder. Silahlı kuvvetlerimiz Genelkurmay Başkanımızın akli yaklaşımları ile diplomatik süreci desteklemesi çok önemlidir. Bu olmazsa olumlu gelişmeler olmazdı.
Sayın Orgeneral İlker Başbuğ TSK’daki şahinleri dinlemiyor bu çok açık bir gerçek diyebiliriz.
Türkiye B planını uyguluyor.
Türkiye’yi bölmek isteyenler bölüyoruz diye seviniyorlarsa yanılıyorlar. Diğer taraftan Türkiye bölünüyor diye korkanlar da abartılı ve öfkeli tepkiler vermeye devam ederlerse korktuklarını davet ettiklerini görmeliler.
Aşırı istekler karşıtını besler ve ters rolü güçlendirir
“Düşün düşün ne düşündüğünü de düşün” diyen atalarımızı en çok şahin siyasetçilerin ve şahin generallerin dinlemesi gerekiyor.
Türkiye’nin zihinsel Berlin duvarları yıkılıyor. Çocuksu mizaçlılar sokaklara dökülür agresif mizaçlılar bağırıp çağırır. Arka planı görenler hesaplarını yaparlar. Vitrinle değil raflarla ilgilenelim.
Prof. Nevzat Tarhan - Haber

Neden hep sağduyu bizden bekleniyor
dtp sağduyulu olsa idi şimdi bunları konuşmuyor dağdan inenlere bizde seviniyor olurduk
son olaylar hiç şık degil
bu kan davası bitirilrken iki tarafta vakurlu olursa güzel bir tablo cıkar ortaya
bi taraftan kandavası bitirilirken diger tarafın kanı üzerinde şenlik tertip edilirse kimse sağ duyulu olmaz olamaz
Hiç kimse şahitlerin kanı üzerinde oynayıp zıplayamaz
bunada demokrasi diyemez
Bugün seçim olsa sandığa bile gitmem

TAYYİP BEYE SONUNA KADAR DESTEK. AKAN KAN DURSUN ARTIK.:güzel:

Açılımdı analar ağlamasındı kaynaşmaydı dağdan inmeydi derken olay içinden cıkılmaz bir hale geldi..Korkuyorum ki aslında korkuyorum dememem gerekli çatışmalar dağdan şehirlere inecek ve eğer ki vatanıma bayrağıma düşman bir durum sergileyen kim olursa olsun karşısında olurum..Kimse benden sağduyuymuş demokrasiymiş beklemesin...İnanırmısınız bir arkadaşımla açılımı tartışırken bütün şehit aileleri destek veriyor istemeyenler ağzı kokan cahiller dedi (karşı olan şehit aileleri için) kulaklarıma inanamadım..Tamam ak parti ile gönül bağımız olabilir ama taparcasına her yaptıklarına doğru gözüyle bakmamak lazım...

artık insanlar parti adına veya liderine körükörüne bağlılık ile değil yaptıkları en ufak bir düzenlemeyi (olumlu veya olumsuz)göz önüne alarak sandığa gidiyor.ekonomik krizin başta istanbul olmak üzere genel oyları nasıl etkildeğini gördük.ve bu açılım saçılımı oy potansiyeli için ciddi tehlikedir.zaten sandıkta kendini gösterecektir büyük ihtimalle

Konunun Erbakan ile ne alakası var?

Uslubunuza da dikkat edin lütfen. Siz başkalarına sünepeleşmek gibi şeylerle hitap ederseniz onlarda size aynısıyla hitap ederler.

Sadece fikir ve düşüncelerinizi yazın. Yazılan yazıların içeriğine bakın ve karşıt tezlerinizi aktarın daha iyi olur.

güneydoğu yu hiç gördünüz mü?güzel soru 15 ayım DİYARBAKIR HANİ VE LİCE dağlarında gecti.emin ol herkesten çok teferruatlı olarak gördüm.herkesin fikrini yazma hakkı var bu forumda veya başka bir forumda.insan kendini bile eleştiriyorken neden başkasını eleştirme hakkı olmasın.hakaret boyutlarına varmadıkça herkes düşündüğünü yazar bunu kimsenin sorgulama hakkı yok şayet özgür bir platformdan bahsediyor isek..

Bir kere yazı müthiş bir ulusalcı ön yargıyla başlıyor. Neden bunu diyorum, zira bugün bu ülkede AK Parti Hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en başarılı Dış Politikayı yürüttüğünü kabul etmeyenler bir tek ulusalcılar. SP de sık sık ulusalcı söyleme dahil oluyor. Milli Görüş'ün ulusalcı söylemle taban taban zıt olmasına rağmen.. Demek ki söz konusu AK Parti olunca hemfikir olunabiliyor bu temel zıtlığa rağmen.

AK Parti hükümetinin, 86. yılında Türkiye Cumhuriyeti'ni Dünya üzerinde saygın bir ülke haline getirmesini kıskanan bir avuç egoist zavallı ısrarla bu başarıyı görmeyerek alıntıladığım cümlede olduğu gibi "... Türkiye’ye daha etkin bir rol verildi." diyorlar. Oturduğunuz yerde size kimse birşey vermez arkadaşım, ABD verecek olsa kendi güdümüne daha kolay sokabileceği ANAP, DYP gibi yıllarca hükümet etmiş eski iktidarlara verirdi. Neden Türkiye onların zamanında değil de bugün sözü dinlenilmeye mecbur saygın bir ülke?.. AK Parti, Türkiye'nin dünya üzerinde söz söyleyebilmesi hakkını ve Bölge üzerinde inisiyatif oluşturabilmesi hakkıını sadece kendi başarısıyla üretmiştir. Bugün Türkiye saygın bir ülke ise bu AK Parti'nin muazzam Dış Politika hamleleriyledir. Siz sadece Ahmet Davudoğlu'nun aktif çalışmalarını görebiliyor olabilirsiniz ama Türkiye'nin bugüne gelen Dış Politikası 2002'den beri seri biçimde ivme kazanıyor. Eğer ABD, Türkiye'ye bu bölgesel barışçıl rolü verdiyse bunu keyfinden vermedi Türkiye söktü aldı.

Mücahid55 siz önce o sitenize söyleyin baş taraftaki elektrik ve doğalgaz zammı haberini kaldırsınlar. Bakan bugün yalanladı onu!

Yıllar önce, daha kimse cesaret edemiyorken 'Sen türküm doğruyum çalışkanım dersen benim kürt kardeşim de kürdüm daha doğruyum daha çalışkanım der' diyen Erbakan Hoca'nın Saadet Partisi ve Milli Görüş'ü bugün Kürt meselesine ve açılıma böyle mi bakmalıydı... Çok yazık. Önce bunu samimi bulmadıklarını, Güneydoğu oylarını için yapıldığını söylediler, bu kadar kıskançlık ve haet doluydu kalpleri. Bu süreç her türlü sürprize açıktır ne olacağı belli olmaz dediğimizde bize güldüler. Gelinen noktada kimin milleti için samimi kiminse siyasi gayesi için ikiyüzlü olduğunu çok net gördük. Bugün Saadet Partisi, Kürt meselesi konusunda proje üretip öneri sunacağına açılımın geçici başarısızlığından nemalanma alçaklığında! Yazıklar olsun... Siyasi holiganizm gözleri kör böyle etmiş.

Üzerine laf söylenemeyecek bir yazı fakat ben haddimi aşıp bir kaç kelime yazacağım; affola...

Cehenneme biletimizi kesmiş birinden akpartinin yapmış olduğu gelişmeler neticesinde destekler nitelikte konuşmalar beklenemez.Eskiden papazlar cennetten arsa satarlardı şimdi de erbakan cehenneme biletli gönderiyor:)

Akparti oy kaybetmek pahasına böyle bir taşın altına elini koymuşken ne cürretle oy için yapıldığı söylenebilir!!!BOŞ BOŞ konuşuyorlar işte!

ben hala bu yazıyla, bu konuyla saadetin, milli görüşün, erbakanın ne alakası var? niye bunlara saldırılyor anlayamadım.

ihtiyarlığıma verin:)

kulandığınız tabir bana karşı olmasada"" SÜNEPELEŞMEK" bana da KAFANI TOPLA uyarısı ben 32 yaşındayım en son 15 yaşından önce babam söylemişti bu sözü.98-2000 arası şimdikinden çok daha zor koşullarını delik deşik binaları boşaltılmış köyleri yalınayak gezen çocukları şehitleri canlı yaşadım ve herkestan fazla hassaiyetim var.bir kısıma eşitlik daha fazla hak vereceğim dersenz birey devlete sorar şimdiye kadar hak hukuk yokmuydu?yoksa kimsenin kürtlere düşmanlık yaptığı yok onlar zaten cumhurbaşkanı bile çıkaran TC nin bir parçası. hak vermek sözcüğü şimdiye kadar hakkı hukukları yoktu kendilerine ayırımcılık yapılıyordu demek değilmidir?

Estağfurullah. Siz de olgun bir bakış açısıyla çok yerinde tespitlerde bulunuyorsunuz. Takip ediyorum Yalçın abinin davetiyle geldiğinizi de biliyorum :)

Eçiftçi ve Hakan bey istirham ediyorum daha düzeyli bir tartışma yürütelim. AK Partili olsak da felsefelerimiz ve bakış açılarımız farklı olabiliyor işte burada mesele hoşgörü, anlayış ve saygılı olabilmek. Hayırlı geceler dileyerek ayrılıyorum.

Kavga etmeyin ha :kızdım:

ben orada dağda savaştıysam bir amaç içindi vatan borcu içindi.terör hali başka bir bölgede olsaydı belki başka bir bölgede olurdum. kürtlere düşmanlığımdan değil..o dağın başında bekleyenler olmasa sen evinde huzur içinde bu foruma yazabilirmiydin herşeyden önce bunu düşün.otobüs yakmak bankaları taşlamak köy basmak bebek kurşunlamak öğretmen kaçırıp öldürmek hak aramak mıdır?silvanlı batmanlı genç hakkını bu şekilde mi aramalı? daha bugün başakşehirde İETT otobüsü yakıldı.o otobüsü yakan bilmez mi belki sabah bacısı o otobüsle işine gidecek okuluna gidecek.haksızlık hukuksuzluk varsa hakalmanın yolu bu değildir.zaten herkes eşit benim birçok kürt arkadaşım var hatta mardinli bir iş arkadaşım var.kürtçe konuşur namazında niyazında iyi bir insan. ben ona türkçe konuş demem zaten diyemem öyle bir hakımda yok .sen bu forumda yazıyorsun sana sen kürtsün yazma diyen var mı? eğer ben sana sen kürtsün benim gittiğim kaliteli hastanede tedavi olamazsın gittiğim kaliteli okulda okuyamazsın devlet dairelerinde işe giremezsin,meclise girip milletvekili olamazsın ,cumhurbaşkanı olamazsın,seçimlerde oy kullanamazsın, bu foruma yazamassın, benim semtimde oturamazsın dersem bu KÜRT AYRIMCILIĞI olur var mı böyle bir şey yok ÖYLEYSE NEYİN HAKKI?ben ne kadar türküm diyebiliyorsam sen "ben TÜRK değilim KÜRDÜM "diyebiliyorsan bu özgürlüktür haktır ben ne kadar hakka sahipsem sende o kadar hakka sahipsin.hakkım yok diyen haksızlık yapmış olur ayırım var diyen esas ayırımcılık yapmış olur.bu yüzden kimse aşağılık kompleksine kapılmasın.Daha fazla da bu konuda yazmayacağım.

çok teşekkür ederim Yalçın Bey..Siz de olmasanız forumda yazar mıydım bilmiyorum..:hmmİyi ki sizin gibi "büyük düşünen" insanlar var.:saygılar:



Forumda yazmama izin verdiğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum fakat ben saf kürt değilim,SETA'nın yaptığı araştırmaya göreTürkiyede yaşayan kürtler ve türklerin %40 akraba tespitinde olduğu gibi ben de akrabayım ve kanımda kürt kanı da dolaşıyor.Ama herşeyden evvel "İNSAN"ım.İnsanlara insan olduğu için değer veriririm üstelik ırkçılık yapanlara da ırkıyla başbaşa kalmış insanlığını kaybetmiş mahlukat olarak bakarım.Burada kimse PKK savunuculuğu yapmadı ki bizler kürt "halk"ının haklarından bahsederken siz PKK ile cevap verdiniz bundan anlaşılıyor ki siz bütün kürtlere PKK lı diyecek cürreti gösterip küstahlık yapıyorsunuz.İnsanların çektiği eziyetleri bile bile hala hangi hak diyecek yürek vicdandan arınmış görünüyor.Anayasal değil sosyal adaletsizlikten bahsediyoruz ki özal zamanına kadar anayasal adaletsizlik de diz boyu idi.Siz dağda kaldığınız için halka inememişsiniz.Üstelik yazılanları okuyabilmekten ziyade anlayabilmek önemlidir.Üstte anlattım diye söylüyorum..

sünepeleşmekle sizin aranızda çok daha çarpıcı bir ilişki kurardım ama ben demogoji sevmem.
biz milli görüşçü olarak açılımın gerekliliğini savunduğumuz gibi bu konuda çok kapsamlı bir proje(gönüllü birliktelik projesi) hazırlayan tek siyasi partide milli görüşün tek temsilcisi saadet partisidir.

Siz kürtlerin neden dağa çıktığından vs vs bahsetmedinizmi yazdıklarınızı mı unutuyorsunuz işinize mi öyle geliyorESRA HANIM TEK CÜMLE küstahlık vs ile ilgili KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR .anlamaktan bahsederken yazdıklarımı iyi okuyun ve ısrarla bütün kürtlerden bahsetmiyorum dediğimi kavrayın