Cem, cezaevinde din dersi alıyor
 

http://images.iha.com.tr/i//2009/10/...1027_72375.jpg
Cem’in sürekli masa tenisi ve basketbol oynadığı; vaizlerden de din dersi aldığı ortaya çıktı.

Kız arkadaşı Münevver Karabulut’u öldürdüğü gerekçesiyle polise teslim edildikten sonra tutuklanan Cem G., İstanbul Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde 40 gününü doldurdu. Cezaevinde tutuklu bulunan 60 çocuk zanlıdan farklı olarak kimseyle görüştürülmeyen Cem G.’nin sadece cezaevi görevlileriyle görüşebildiği, onlarla masa tenisi ve basketbol oynadığı, ayrıca vaizlerden de din dersi aldığı
açıklandı. Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi Müdürü Mustafa Kemal Çelik,
Cem G.’nin durumunun özel olduğunu belirterek, “Güvenlik nedeniyle tek başına tutmak durumundayız. Ama sportif faaliyetlerini yapıyor, havalandırmaya çıkıyor. İnfaz koruma memurlarıyla masa tenisi, basketbol oynuyor, infaz koruma memurunun bulunduğu kaleye de şut çekiyor” dedi.

18 YAŞINA GİRECEK

Cezaevi psikoloğu Mustafa Tığlı ise Cem G.’nin soyutlanmasındansa toplum içinde bulunmasının gerekliliğine dikkat çekerek, “Geldiğinde kendine güveni vardı ama giderek güvenini kaybetti. Kuruma adaptasyonunu sağlıyoruz” dedi. Cinayet suçundan tutuklandığı için okuduğu okuldan tastiknamesini alan Cem G.’nin açık öğretime devam etmek için dilekçe verdiği ve öğrenimine cezaevinde devam edeceği de öğrenildi. Bu arada Cezaevi Müdürü Mustafa Kemal Çelik, 29 Ekim’de Cem G.’nin 18 yaşını dolduracağını ve cinayet suçunu işlemekten tutuklu bulunan diğer 18 yaşını doldurmuş çocuklar gibi Silivri Cezaevi’nin 5. koğuşuna gideceğini söyledi.

KAPTAN DİNLENDİ

Bu arada tutuklu Cem G’nin amcası Hayyam Garipoğlu’na ait “Fulia” isimli teknede kaptan olarak çalışan A.S. “tanık” sıfatıyla dinlendi. Kaptan A.S.’nin, teknede olağanüstü bir hareketliliğe ya da erzak yüklendiğine tanık olmadığını söylediği öğrenildi.

HABERTÜRK

o kadar yüssüzlüklerinden...kendilerine bir kılıf uydurmaya çalışıyorlar....ne yapsınlar...bunada dini alet ediyorlar

abim hiç umut etme...asıl adalet içerde...
bunların üstü Allah Allah altları Yallah Yallah...kurban olsun bunlar dine kitaba

"Testi kırılmadan önce" bazı hakikatlerin insanlara anlatılması gerekiyor. Ama bununla beraber, hata cezaevlerinde vaizlerin eğitim vermesi bence olumlu bir gelişme.

BAzı hatalar var ki geri dönülmesi zor hatalardır bunlar. Artık "insan"ların bunu unutması kolay olmaz. Hele bu suçlar "bin aleme bedel" insanı öldürmek ise.. Bu suçun mahkumu olanlar eğer "hata"sının farkında ise ve pişman ise cezasını çekmekle beraber ruhunun tedavi edilmesine de ihtiyaç duyacaktır.. Bu tedavinin dinden başka reçetesi yoktur.

Evet, keşke düşmeden önce görülse hakikat.. Çamur yüze bulaşmadan insanı kirlettiği farkedilse...

Samimi olsunda önemli değildir.Nice evliyaullah vardırki bataklıktan çıkmışlardır.Kimi eşkiya idi kimi sarhoş.Önemli olan toplumumuz için şudur:Sadece içerdekilere DİN dersi verilmemeli.Sadece o da değil Din dersleri yaşanmalıdır.Yoksa öğretmenlerimizden duyduğumuz gibi Din dersinde değiliz müziği kesemem ben dememek ve dedirtmemektir.

Bazı arkadaşların yorumları.. İç acıtan cinsten..
Bazı olayları, kişileri , değerleri yargılarken kendi sadece çerçevemizden yorumlarsak hak ve adalet namına zerreler bulunmaz yorumlarımızda.

Güzel bir şey..
Allah affedicidir.
Ve bazıları da unutmamalıdır ki Hz. Ömer'de kız evladını diri diri toprağa gömmüş idi..
Bir insanı öldürmek tüm insanları öldürmeye bedel olsa bile Allah'ın affı ve merhameti o bedelden çok daha üstün demek ki Hz. Ömer, Hz. Ömer olmuş..

Cem: Hangi sureyi okursam günahlarım affolur ?
 

Cem, imama sordu...

http://images.ihlassondakika.com/w(1893).jpg
Tarih/Saat: 31 Ekim 2009 Cumartesi, 04:35:03


'Hangi sureyi okursam günahlarım affolur?'

Etiler’de başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun daha önce yattığı Maltepe Çocuk Cezaevi’nde pedagoji eğitimi almış 2 imamdan aldığı din dersi Silivri’ye nakledildiği için yarım kaldı. Cem Garipoğlu’na ders veren imamlar Erdem Erdem ve Mustafa Şahin, Cem’in kendilerine günahlarının affolması için okuması gereken sureleri sorduğunu anlattı.

8 Yıldır veriliyor

2001 yılında Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan bir protokolle cezaevlerinde çocuk mahkumlara din dersi verilmeye başlandı. Böyle bir hakkı olduğunu öğrenen Cem Garipoğlu da bir dilekçe vererek cezaevi imamlarından ders almak istediğini belirtti. Cem’in bu talebi uygun görüldü. Ve 10 gün önce Maltepe Çocuk Cezaevi’nin pedagoji eğitimi almış iki imamı ders vermek üzere Garipoğlu’nun koğuşuna gitti.

İmamlardan Mustafa Şahin’in anlattığına göre, Cem Garipoğlu o sırada koğuşunda bir haber kanalını seyrediyordu. Odaya girdiklerinde Garipoğlu’nun ayağa kalkıp “Hocam hoşgeldiniz” diyerek kendilerini karşıladığını belirten İmam Şahin, “Cem, birisi meal olmak üzere iki Kuran edinmiş. Bize günahlarının affı için hangi sureleri okuması gerektiğini sordu. Biz de ona Zümer Nisa surelerini önerdik. Pişman olduğunu söyledi” dedi.

“Ders yarım kaldı”

Cem’in 15 dakikalık ders boyunca hocalarının karşısında oturmayarak ayakta durduğunu belirten İmam Erdem Erdem ise şunları söyledi: “Cem daha önce eline hiç Kuran almadığını söyledi. ’Bizim aile yapımızda yoktu’ dedi. Ama artık öğrenmek istiyormuş.”

Kaynak: ihlas sondakika

Yaşı küçük ama yaptığı icraat büyük olan bu şahsın kör olası şeytanla ilişkilerini tamamen kesip doğru yola ulaşmasını bende diliyorum.
Hapishaneleri yaşadığımız Dünyanın küçük bir kabir örneği gibi düşünürsek buranın acı ve bir o kadar da buruk tadını alan kişilerin büyük çoğunluğunun fıtratı gereği Allah'a yönelmeleri kaçınılmazdır.En azından oradan kurtuluncaya kadar.Gene fıtratı gereği bir tarafında namkörlük de olduğu için oradan çıktıktan sonra yeniden şeytanın yakın markajına kolaylıkla girebildiğinden eski hayatına kaldığı yerden tekrar devam da edebilmektedir.
O zaman benim aklıma şöyle bir şey geliyor.Vaazlerde de dinlediğimiz üzere günahkar olarak ölen ve Allah'tan yeniden bu Dünya'ya dönüp bir yaşam şansı daha isteyen bir insanın yeniden aynı günahkar tavırlarını devam ettirecek olmasını elbetteki şüphesiz daha iyi bilen Allah namkörlüğü sürekli cebinin bir tarafında taşıyan insanoğluna onun için mi bu şansı bir daha vermiyor acaba?

Gerçekten çok ilginç ve en iyisini Allah bilir diyelim.