Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Güler Zere'yi Affetti
 

Özgür-Der: “Güler Zere İçin Harekete Geçin!”

Özgür-Der, vicdanlarının kaldıramayacağı bir yükü hayat boyu taşımak istemeyenleri Güler Zere için bir şeyler yapmaya çağırdı.

http://www.haksozhaber.net/images/news/11887.jpg

Kanser hastası ve tüm damarları şu an itibariyle kurumuş olan Güler Zere'nin hayata gözlerini yummak üzere olduğunu belirten Özgür-Der, "Toplumun vicdanı da mı kurudu?" diye sordu ve başta Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere tüm yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.

Kanser hastası bir genci soğukkanlı biçimde ölüme yollayan bürokratik işleyişin Ergenekon sanığı paşaların, rektörlerin, sermayedarların tahliyeleri konusunda ne kadar hamarat ve de "insancıl" olduklarına da dikkat çeken Özgür-Der, cezaevinde tutulmaları sağlık açısından uygun görülmeyen paşaların balolarda zinde ve dinamik bir performans sergilediklerini belirtti.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya'nın yaptığı açıklama:

SADECE BİR HASTANIN DAMARLARI DEĞİL, TOPLUMUN VİCDANI DA MI KURUDU?

GÜLER ZERE İÇİN HAREKETE GEÇİN, BİR ŞEYLER YAPIN!

Güler Zere bürokratik devlet geleneğinin acımasızlığı nedeniyle Adana Balcalı Hastanesinin mahkûm koğuşunda hayata gözlerini yummak üzere. Mensup olduğu sol siyasi örgüt adına gerçekleştirdiği eylemlerden ötürü 14 yıldır cezaevinde tutulan ve yakalandığı gırtlak kanseri nedeniyle son yedi ayını Adana'da devlet hastanesinde geçiren Güler Zere için umutlar hızla tükeniyor. Ailesi Güler Zere'nin tüm damarlarının kuruduğunu, vücudunda artık serum takacak damar kalmadığını söylüyor.

Güler Zere'nin mahpusluk koşullarında tedavisinin yapılamayacağı, bu yüzden hastalığının geri dönülmez noktaya gelmeden cezasının ertelenmesi ve tahliye edilmesine yönelik ailesinin ve avukatlarının ısrarlı talepleri bugüne kadar görmezden gelindi. Cumhurbaşkanına yapılan cezayı erteleme yetkisini kullanma çağrısı karşılıksız kaldı. Cumhurbaşkanlığından konuyla ilgili yapılan açıklamada Adli Tıp raporunun beklendiği ifade edildi. Ve şimdi Güler Zere için artık yapacak herhangi bir şeyin kalmadığı anlaşılmış bulunuyor. Bari bu aşamada bir insanın son günlerini ailesinin yanında geçirmesine izin verilmesi beklentisi bile devlet aygıtının kalın duvarlarına çarpıp geri gelmekte.

Cumhurbaşkanının yetkisini kullanmak için Adli Tıp raporunu beklemesinin gerekmediği açık. Üstelik Adli Tıp kurumunun sisteme muhalif kimlikli insanlara ilişkin olarak nasıl bir anlayışla hareket ettiği sır değil. Ergenekon dosyalarında açıkça görüldüğü üzere Adli Tıp'ın işlevi ve çalışma usulü bellidir.

Öte yandan kanser hastası bir genci soğukkanlı biçimde ölüme yollayan bürokratik işleyişin Ergenekon sanığı paşaların, rektörlerin, sermayedarların tahliyeleri konusunda ne kadar hamarat ve de "insancıl" olduklarını da gördük, biliyoruz. Cezaevinde tutulmaları sağlık açısından uygun görülmeyen paşaların balolarda nasıl da zinde ve dinamik bir performans sergilediklerini görmek isteyenler bugünkü Vakit gazetesinin manşetine yansıyan fotoğraflara bakmalılar.

Ne yazık ki Türkiye bu, sistem böyle işliyor! Ve bunca hukuksuzluk, vicdansızlık, insansızlık zinciri içinde genç bir insanın ağır çekim ölümü intikamcı bir ruh haliyle seyrediliyor.

Asıl acı olan ise bürokratik devlet geleneğinin bugüne dek ezdiği, yok saydığı, tasfiye etmeye çalıştığı insanların da aynı kirli geleneğin bir parçası olmaya razı gelmeleri. Daha önce cezaevinde ölüm aşamasına gelen mahkûmlarla ilgili onca çağrı karşısında sergilenen duyarsızlığın her defasında yaşanan ölüm vakaları sonrasında utanca dönüştüğü unutuluyor! Oysa aynı duyguyu tekrar tekrar yaşamak ve de yaşatmak konusunda bu ısrar niye?

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkisi olan herkesi bir kez daha Güler Zere konusunda duyarlı olmaya, acilen harekete geçmeye çağırıyoruz! Vicdanınızın kaldıramayacağı bir yükü hayat boyu taşımak istemiyorsanız bir şeyler yapın!

http://www.haksozhaber.net/images/other/12939.jpg

Özgür-Der
30 Ekim 2009

Cumhurbaşkanı'ndan Güler Zere Savunusu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kanser hastası Güler Zere'nin durumu ve af konusuyla ilgili olarak, konuyu incelettiğini ancak kendisi tarafından bir başvuru olmadığı için sürecin işlemediğini söyledi

http://www.haksozhaber.net/images/news/13053.jpg

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kanser hastası ve hayati tehlikesi olan Güler Zere'nin durumu ve af konusuyla ilgili olarak, bazı sivil toplum kuruluşlarından başvuru geldiğinde konuyu incelettiğini belirterek, "Duyarsız kalamazdım. Kendisi başvuru yapmadığı için süreç işlemiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyarette bulunduğu Slovakya'da gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Gül, bazı sorular üzerine Kıbrıs meselesi kapsamında yürütülen müzakereler, Ermenistan ile ilişkiler ve demokratik açılım sürecinin görüşmelerde genel hatlarıyla ele alındığını bildirdi.

"Cumhurbaşkanı İstediğini Affeder Diye Bir Şey Yok"

Güler Zere'nin durumu ve af konusuyla ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Gül, Zere'nin affedilmesiyle ilgili bazı sivil toplum kuruluşlarından başvuru yapıldığını ifade etti. Bunun üzerine konuyu incelettiğini belirten ve "Duyarsız kalamazdım" diyen Gül, hükümlünün şahsen başvurması halinde sürecin başlayacağını anlattı. Sürecin nasıl işleyeceğine dair bilgi de veren Gül, kendisine Adalet Bakanlığı kanalıyla Adli Tıp raporunun gelmesinden sonra karar verilebileceğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı'nın istediği kişiyi affetmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını vurgulayan Gül, "Kendisi başvuru yapmadığı için süreç işlemiyor" dedi. Cumhurbaşkanı Gül'ün, daha önce affedilen bazı kişilerin daha sonra güvenlik güçleriyle çatışmalarda yakalandığını anlatması da dikkat çekti.


HAKSÖZ
3 Kasım Salı

http://www.haksozhaber.net/images/news/13053.jpg
Haberi okuduktan sonra kimmiş bu güler zere diye bir baktım.DHKPC üyesi olduğu ve 14 farklı eyleme katıldığı gerekçesiyle 34 yıl hapis cezası almış ve bunun 14 yılını geçirmiş.Daha sonra habere bir kez daha göz attım ve gerçekten üzücü olan şu ki bu ülkede bazıları ülkenin geleceğini darağacına götürse bile yargılanmıyorken, kimileri Türkiye tarihinde ilk defa yargılanmaya çalışılıyorken sahte raporlarla etrafta fink atıp sonra yalçın küçük gibi hala darbe söylemlerini haykırabiliyorken damarları kurumuş bir kızcağız ölüme terkedilebiliyor.Üstelik insana insan gözüyle bakamayan insanlığını yitirmiş mahlukat haketmiş bile diyebiliyor.O zaman biz de bu şekilde darbeleri hakediyoruz demek ki!"Nasılsanız öyle yönetilirsiniz..."

Çağdaş Hukuçular Derneği (ÇDH) İstanbul Şubesi, Güler Zere’nin sağlık durumu hakkında karar vermeyerek Zere’nin ölümüne kast eden Adli Tıp Kurumu Genel Kurul üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Çağdaş Hukukçular Derneği, Güler Zere için sessizliğini koruyan Adli Tıp Kurumu'nun başkanı Haluk İnce, Uzman Dr. Nur Birgen hakkında "Kasten adam öldürmeye teşebbüs etmek" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Hangi suça bulaşmış olursa olsun, kaç kişiyi öldürmüş olursa olsun ister ülkücü, ister sosyalist, ister muhafazakar, ister bilmem ne cezalarını çekmelidirler elbette. Ancak ceza çekmek de normal insanlara matuf bir yaşam koşuludur. 14 yıl hapishanede yatmış bugün ağır kanserli ölmek üzere olan bir insan hangi düşünceye mensup olursa olsun insanca ölebilmelidir. İslami mücadele gereği aynı durumda olan müslümanlar vardı hatırlıyorum Vakit Gazetesi haber yapıp duruyordu ama önceki Cumhurbaşkanlarından tık yoktu. Bugün bana, yarın sana öbürgün ona. İnsanın olur ama insanlığın ideolojiisi olmaz.

:saygılar:

Af için son söz Cumhurbaşkanı Gül'de

Cezaevindeki kanser hastası Güler Zere için af umudu doğdu. Adli Tıp Kurumu, Zere’nin af kapsamında olduğunu açıkladı. Rapor, bugün Çankaya Köşkü’ne genderilecek. Zere'nin babası ise 'müjdeli haber'i aldıklarını söyledi.

http://image.haber7.com/haber/haber7...4113506435.jpg

Adli Tıp, kanser tedavisi gören ve DHKP-C'ye üye olduğu gerekçesiyle 34 yıl hapis cezasına çarptırılan Güler Zere'ye ilişkin raporunu tamamladı.
Raporda, Güler Zere'nin af kapsamında olduğu yönünde görüş bildirildi.
Adli Tıp’ın söz konusu raporu bugün Çankaya Köşkü'ne gönderilecek.
Güler Zere 14 yıldır kanser tedavisi görüyordu.

Zere'nin babası ise 'Dışişleri Bakanı bize -kızınızı bırakacaklar- dedi' diyerek umutlu olduklarını söyledi.

KARAR LEHİNE

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ''Adli Tıp Kurumu Güler Zere'nin lehinde bir karar aldı'' dedi.

Üskül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adli Tıp Kurumunun kanser hastası olan terör örgütü üyesi hükümlü Güler Zere'nin durumuyla ilgili raporu hazırladığını belirtti.

''Adli Tıp Kurumu Güler Zere'nin lehinde bir karar aldı'' diyen Üskül, ''Rapor Elbistan Cumhuriyet Savcılığı'na fakslandı. Bu sabah da buradan Adalet Bakanlığı aracılığıyla Cumhurbaşkanlığına iletilecektir'' diye konuştu.

AA- NTV-HABER7
5 Kasım 2009

Flaş ! Güler Zere Affedildi
 

affetmek büyüklüktür T.C. kendine yakışanı yapmıştır.Allah taksiratlarını affetsin ztn zere ve onun gibiler için dencek pek fazla bişey yok.

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül kendisinden bekleneni yapmıştır. İhsan Hakları mehumunu ülkemizdeki çarpık milliyetçilik dalgasına yedirmeyerek onurlu bir davranış sergilemiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zaten adını bu toprakların tarihine altın harflerle yazdıracak en büyük devlet adamlarımızdan biridir.

Cumhurbaşkanımıza bu ulvi kararından dolayı müteşekkiriz.

Erhan frekansları karıştırmayalım. Bu kadın ağır kanserli olduğu için affedildi. Bir deri bir kemik, ömrünün son günlerini yaşıyor...

Bahsettiğin isimler ise bu ülkenin kanını emen vampirlere tetikçilik ve uşaklık eden Ergenekon katilleridirler. Ancak onlarda aynı drumla karşılaşsalar içimizdeki tüm nefrete rağmen İnsanlık Onuru adına onlar için de aynısını savunuruz.

bu haldeyken bile hala zafer işareti yapması manidar! seni trebrik ediyorum güler zere.keşke sende ki mücadele aşkı bende olsa...

http://image.haber7.com/haber/haber7...4113506435.jpg

Cumhurbaşkanı, Güler Zere İçin Af Yetkisini Kullandı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Güler Zere ile birlikte 4 kişi hakkında af yetkisini olumlu yönde kullandı.

http://haksozhaber.net/images/news/13150.jpg

Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda yatarken ağız kanseri teşhisi konulan ve kanser bütün vücuduna yayılan Zere, mahkum olarak Çukurova Ünivertisesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tutuluyordu. Kamuoyunun Güler Zere'nin mahkumiyetinin sona ermesi için talepleri uzun süredir gündemdeydi. Ölümü bekleyen Zere'nin tedavisinin dışarıda, daha iyi imkanlarda yapılabilmesi için ailesi de bu müjdeli kararı beklemekteydi.

Birçok kuruluş, yazar, sanatçı, sendika vb. Güler Zere'nin cezasının affedilmesi yönünde çaba sarf etti. Özgür-Der de Güler Zere'nin bir an önce serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunmuştu:

HAKSÖZ-HABER
6 Kasım 2009

Ölüme giderken bile zafer işareti yapıyor . Gerçekten davasına bağlı bir insan. Keşke her insan böylesine davasına bağlı olabilse
(Güler zereyi övmüyorum sadece bu inancı beni etkiledi )

Adem bey ve Furkan ince noktayı yaklamışlar. Keşke Herkes Dvasına Böyle Bağlı Olabilse

***

Erhan kendi kurgularının ve önyargılarının mahkumu olmaktansa biraz daha fazla oku ve araştır lütfen. Bu mahkumiyet hem etrafa hem de sana da eziyet verir çünkü.

GÜLER ZERE KİMDİR ?
 

Konuya kaynağımızı eklemeyi unutmayalım.

Terörister de affedilir. Çünkü teröristler de insandır. Ama affın mahiyeti nedir budur önemli olan. Bu insan 14 yıldır cezaevinde, işlediği suçların hesabını veriyor daha önce de söyledim şimdi de söylüyorum unutmayın ki ceza çekmek de normal insanlara yönelik bir yaptırımdır, normal insanlarla ilgili bir ömür geçirme biçimidir.

Bu kişi komünist olduğu için milliyetçilik damarı kabarık olanlar ayaklanıyor -nasıl affedilir- diye. Nasıl affedileceğini anlatayım. Bu ülke yeni dünya düzeni gereğince sokak çatışmalarından son dönemde kurtuldu. Ondan önce milliyetçiler, komünistler ve nispeten akıncılar hep sokaklardaydı. Yeri geliyor polisle çatışıyorlardı, yeri geliyor jandarma ile çatışıyorlardı, yeri geliyor birbiriyle çatışıyorlardı. Yani hepsinin eli kanlıydı. Ellerindeki kan hem devletin kanıydı hem birbirlerinin kanıydı. Siz bir ülkücü olduğunuzu düşünün, o yıllarda bu atmosferdeki bir yakınınız hapise düşüyor ve yıllarca hapis yatıyor ondan sonra da kendini kaybedecek derecede ya felç ya da kanser oluyor, onun affedilmesi için didinip durmaz mısınız.. Bunlar bu ülkenin tarihinde var olan şeyler. Yaşanmış gerçekler.

Güler Zere Konusunda Toplum Vicdanı Hemfikir
 

Kurtulmuş da Zere kararını destekledi

http://image.haber7.com/haber/haber7...7121052479.jpg

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aralarında kanser hastası Güler Zere’nin de bulunduğu 4 mahkumun kalan cezasını kaldırmasına yönelik gelişmelerle ilgili kendisine yöneltilen bir soruya da yanıt veren Kurtulmuş, kararın doğru fakat geç alınmış bir karar olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, “Güler Zere ve benzer durumdaki mahkumların serbest bırakılması insani bir gerekçedir. Alınan bu kararı doğru buluyoruz ama geç kalındığını da belirtmek zorundayız. Bu karar keşke daha önce alınsaydı. Çok az bir ömrü kalan yurttaşımızın, belki de son kez yakınlarıyla bir araya gelmesi ve onlarla vedalaşması önemli” dedi.


Haber 7
6 kasım 2009

Ölmek üzere olan bir insanı hapiste tutmanın anlamı yok...
Bir çok kişiyi öldürme olayına katılmış idam 2002'de kaldırıldı 14 yıl önce idam yokmuydu nasıl idam edilmemiş oda ayrı bir konu...

''Mensup olduğu sol siyasi örgüt adına gerçekleştirdiği eylemlerden ötürü''

Gebersin o zaman...

yav nekadar sol terör örgütü eylemlerini yapsada...
sonuçta epey cesasını çekmiş ve ölmek üzere...
bence dogru ve yerinde bir karar...

Davasına bağlı olsa ne yazar..Bu halde bile davasına bağlı diyoruz da..
Bu dava neyin davası bunu hepimiz biliyoruz..
Masonların maşası olmuş bir avuç acınılacak nsanlardan sadece biri..

Onların içinde hasta ve affdilmiş biri..

Evet tutmanın anlamı yok..Affedilmesi mantıklı..Reva görülmüş bu hastalık keşke aklını başına getirebilseydi..
Demekki başa gelenlerde yetmiyor insanların akıllanmasına.. Objektiflere verdiği görüntüye bakılırsa..
Bizler de davamıza zerre sahip çıkabilseydik az bir inanç az bir gayretimiz olsaydı,

ne ülke bu hâlde olurdu ne de İslâm..

...

Hayırlara vesile olması temennisi ile..

Ve'sselam.

Ne malum ölümü yaklaşmış bu mahlukun dışarıya çıktığında 'nasıl olsa gebericem bari kemdimi havaya uçurayım' demeyeceği ?

Hatırlayın,bir üniversiteli kız üniversiteye gelen bir bakanı protesto etmiş ve gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı.Serbest bırakılan bu kız yine üniversitede eski bir yanlış hatırlamıyorsam bir milletvekiline karşı veya bakandı,saldırıda bulunmuş ve amacına ulaşamamıştı üzerindeki bombaların sadece fitilinin yanması sebebiyle.Baya gündemde yer aldı bu olay.

Şimdi ben kemdimi bir terörist yerine koyuyorum ve ölümüm yaklaşıyor,sağlık sebebiyle ölmektense kendimi canlı bomba yapar,kahraman olur öyle ölür giderim...

Solcusu sağcısı islamcısı,fark etmez,masum insanları öldürenlerin cesası özgürlük değil hapistir.

Ben askerim ve bu şerefsizler yüzünden askerim ve bu şerefsizler yüzünden benim gençliğim çalındı,bu şerefsizler yüzünden dağlarda geziyorum,onlar insan gibi davranmadığı sürece insan dışı muamelelere maruz kalırlar elbet.

Vicdanınızı atın,aklın akılla savaşıdır bu.Melek gibi gözüküp bazı şeyleri elde etmek mümkün değil.Biz pkklıları afederken İran aksine asıp kesiyor ve başarılı oluyor terörle mücadelede.

Benim içime sinmiyor bu yapılanlar,milliyetçi değilimdir ama doğru olanı savunurum.