![]() |
*Feride* Çıldırırım namaz kılarım çıldırırım Leonard Cohen çalarım
Ayşe Arman, 'bizim Feride'yi konuk etti...
Hürriyet'te haftasonu yaptığı aykırı röportajlarla tanınan Ayşe Arman, bu hafta Haber7.com yazarı Esra Elönü'yü konuk etti. Arman, Feride'yi tanımaya çalıştı. Tanıdıkça aykırılıklarını, farklılıklarını keşfetti, keşfettikçe yeni sorular sordu. http://image.haber7.com/haber/haber7...8112424495.jpg Ayşe Arman'ın Feride'yi konuk ettiği röportajı: Çıldırırım namaz kılarım çıldırırım Leonard Cohen çalarım Biliyorum... Bu da kim diyeceksiniz! Nereden çıktı diyeceksiniz? Çünkü görmeye alışık olduğunuz tiplerden biri değil. Kapalı ama isyancı. İnançlı ama aykırı. Örtülü ama anarşist. Sadece içi değil, dışı da farklı. Haber7.com’un yazarı ve Marmara FM’in yayın yönetmeni Esra Elönü, kendini çizgi roman kahramanı olarak tanımlayabiliyor. "Sürü"nün bir parçası olmak istemediği için, kıyafetlerini kendi çiziyor, bir arkadaşı da dikiyor. Ve ortaya bu görüntü çıkıyor. Ucu kesik eldivenleriyle, botlarıyla, kalın kemeriyle, siyah matrix pardösüsüyle Blade Runner filminden fırlamış gibi. O, İslamcı genç neslin yeni sesi olarak kabul ediliyor... Ahmet Arsan sayesinde tanıdık sizi. Ama hálá bir meçhulsünüz. Kimsiniz, kimlerdensiniz? --- Radyocuyum, edebiyatla haşır neşirim. Farklılığını çok erken yaşta fark eden ama yaşadığı çevre itibariyle bunu çok fazla dile getiremeyen fakat sonra... Çok büyük bir tazyikle fışkıran biriyim! Nasıl bir çocukluk? --- Dünyadaki pembeliklerle, Pollyannalar’la hiç işim olmadı benim. Çok fazla sorup, sorgulayan bir çocuktum. Annem ev hanımı, babam imamdı. Hani marangozlar, çocuklarına ahşap oyuncak yapıp getirir ya, babam da bize hep en güzel tekbirleri getirirdi. Hiçbir zaman baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı olmadı. Olay nerede geçiyor? --- Beşiktaş’ta doğdum ama sonra babam Gaziosmanpaşa’daki bir camiye tayin oldu. Kaç kardeşsiniz? --- 6 kız! Ben 4 numarayım, bir de benden beş dakika önce doğmuş bir ikizim var. Dünyaya yalnız gelen insanlardan değilim! Çok iyi gitar çalar, ben de öyle. O gitarı da eve, imam olan babam getirmiştir. Yani ben, muhafazakár ailede doğan, o yüzden çocukluğunu yaşayamadığını söyleyenlerden değilim. Cahilliğin, muhafazakárlık diye yutturulması da sinirimi bozuyor! Benim yazma nedenim de bu noktada başlıyor. Derdi olan insan yazar, benim de var. Yazmaya, şiirle başladım. Çekirdek yiyordum, sesi çok hoşuma gitti, o sese uygun bir söz yazdım, derken o sözü tetikleyen başka sözler geldi, bu da şiire dönüştü. Şair İbrahim Tenekeci, şiirlerimi fark etti ve çeşitli dergilerde yayınlandı. Sonra metin yazarı olarak Marmara FM’e girdim, 8 yıldır buradayım. Bu radyoda aklınıza gelebilecek her işi yaptım, şimdi genel yayın yönetmeniyim. http://fotogaleri.haber7.com/inner//...8112121947.jpg Eğitim? --- İmam Hatip. Bundan da gurur duyuyorum. Dramaturg olmak istedim, başörtüsü yüzünden olamadı. Bir dönem de konservatuvara girme hayalim vardı, o da gerçekleşmedi. Ama ben yılmadım, fışkırmak için kendime başka yollar buldum. İmam Hatip dışında düz bir liseye gitme şansınız var mıydı? --- Çok dürüstçe söyleyeyim, yoktu. Babam o kadar da geniş değildi. Ama orada severek okudum. Bu, benim örtü tanımımla ilgili. Kimse, benim başımı zorla kapatmadı. Örtüyü ben kendim sorguladım. Yazdıklarımdan, şundan bundan esinlenerek, kendime bir masal kahramanı yarattım ve ona kıyafetler çizdim. Bu üzerinizdeki kıyafetler sizin kendi çizdiğiniz şeyler mi? --- Evet. Elimden dikiş gelmiyor ama bir terzi arkadaşıma götürüyorum; o da kahkahalar atarak dikiyor. Ben de giyip sokaklara çıkıyorum. Çok içselleştirdiğim için de emanet gibi durmuyor. Kaç yaşında örtündünüz? --- 10. 10 yaşındaki bir çocuk, "Allah emretti, kafamı örtmem lazım" diyebilir mi? --- Diyemez. Zaten o başörtüsü değil, "saç örten bir kapatıcı." Zamanla, yerli yerine oturtuyorsun. 10 yaşında kapandım ama 13 yaşındayken saçma gelseydi, kafamdan çıkartıp atabilirdim. Ama bütün kardeşleriniz örtülü öyle değil mi? --- Evet, başörtünün çekirdeğinden gelmeyiz! Ailede, sizin kadar eksantrik ve farklı örtünen bir başkası var mı? --- Yok ama bu da normal. "Benden bir tane daha"ya kimse tahammül edemez! Kaç yaşındaydım bilmiyorum ama örtülü insanların genellikle tek tip giyindiğini fark ettim, firmaların ürettiği bazı kıyafetler var, herkes onları giyiyor ve birbirine benziyor. Ben de dedim ki, "Sürüye dahil olmayacağım. Kapanacağım ama kendi istediğim gibi..." Çizgi roman kahramanı gibi duruyorsunuz. Onların böyle kostümleri vardır... --- Evet, çünkü ben kafasında çizgi roman sekansları olan biriyim. Gerçeğin de, çizgi romanlar olduğuna inanıyorum. Ama tabii kolay oldu zannediyorsanız yanılıyorsunuz, annem hálá, "Sen 40 yaşına gelince de böyle mi giyineceksin?" diyor. Babanız peki? O ne diyor? --- Bir gün olsun, "Bu ne hal!" demedi. Örtülü olmam onun için yeterli, sesini çıkarmıyor. Kıyafetlerinizle, makyajınızla güzelliğinizi ön plana çıkarıyorsunuz. Bence şahane de... Örtünmenin esasına aykırı değil mi? --- Değil. Muhafazakárlar itiraz ediyorlardır... --- Etmez olurlar mı? Eldivenlerim, aksesuvarlarım hep eleştiri konusu... "Blade Runner" filminden çıkmış gibisiniz. Ama eğreti de durmuyor... --- Çünkü bu, benim. Kendimi ne kadar saklayabilirim ki? Benim gibi bir insanı, kalıba nasıl sokabilirsiniz ki? Masamın üzerinde ağzı açık bir konserve kutusu var. Kapağında, "Ağzımı açtırmayın demiştim!" yazıyor, içinde de 1982 Anayasası var. Bu, absürt bir şey. Çünkü ben öyleyim. Fıtratım böyle. Allah’ın da beni böyle istediğini, böyle sevdiğini düşünüyorum. Kendinizi hangi sıfatlarla tanımlıyorsunuz? --- Özgür, özgün ve çılgın. Çılgınlık yaparım, giderim namazımı kılarım, çılgınlık yaparım Leonard Cohen dinlerim, sonra da Rahman Suresi... Bu tür şeyler söylediğinizde, sizi dışlamaya çalışanlar olmuyor mu? - Oluyor, "Sen bizden değilsin, içimize almayız!" diyorlar, ben de, "Zaten hiçbir zaman içinizde değilim ki!" diyorum. Benim Allah’la olan randevularımı kim engelleyebilir? Ben Allah’ı kızdırmamak adına yaşıyorum. Onu kızdırsam da, o bana "Gel" diyor, ben de giderim, kimse karışamaz. O yüzden bugün sözü edilen muhafazakárlık kalıplarında kendimi göremiyorum. Mesela makyajıma da takmışlar ama ben kimseyi bir şeye teşvik ettiğimi düşünmüyorum. Demek istiyorsunuz ki, "Yaptığım makyajla kimseyi ne helale ne de harama teşvik ediyorum..." --- Aynen. Karşımdaki insanların zaaflarını tetikleyecek ya da frenleyecek insan değilim. Sürme çekmeyi çok seviyorum o kadar. Fakat şuh olmak adına yapmıyorum. Kadınlığını çok fazla erkeklerin başına vuran kadınlardan olmadığım için de Allah’ıma şükrediyorum. İnsanın şöyle bir açıklaması oluyor mu: "Benim nefsim bu kadarını yapabiliyor, bu kadar örtünebiliyorum!" --- Yooo. Ben yanlış örtündüğümü asla düşünmüyorum ki. Bir sürü insan, "Tesettüre uygun değilsin" diyebilir ama ben onları dikkate almıyorum. Ben, insanların beni şekillendirmek istediği biri değilim... Diyorsunuz ki, "Herkes nasıl örtünmek istiyorsa öyle örtünsün..." --- Evet. Ben bugüne kadar kimseye, "Yanlış örtünüyorsun!" demedim, bu laf ağzımdan çıkmadı. Kimse de bana demesin... Kesik eldivenler size biraz da rocker havası veriyor... --- Evet, eldiven sevdiğim bir şey. Bu eldivenlerle camide elinizi açın ve Allah’a dua edin, insanlar orada sizin dua etmenizle değil, bu eldivenlerle dua etmenize takarlar... Yaptınız mı? --- Yapabilirim de. Ama gelecek tepkileri biliyorum. Tekrar ediyorum, ben bunları farklı olayım diye yapmıyorum. Bunların dine aykırı olduğunu da düşünmüyorum. Allah’ın beni böyle sevdiğine inanıyorum. Siz, her gün, radyoda bir sürü evlenme teklifi de alıyorsunuzdur... --- Evet ama ilgilenmiyorum. Yapmam gereken çok daha önemli şeyler var. İnsanlar özgürce Allah’a gitsinler İslami genç kuşağın sesi olduğunuzu söyleyenler var... --- Benim böyle bir iddiam olmadı ama evet ben de bir sesim. Hem çok anarşist ve aykırı bir sesim. Üstelik, sesim yüksek de çıkıyor. Size, "İslami kesimin uzaylısı" da deniyor. --- Sonuçta, uzayda da namaz kılınabiliyor! Radyoda Leonard Cohen çalınca rahatsız olmuyorlar mı? --- Geleneksel dayatmacılar, her şeyden rahatsız oluyor. Darbukanın, insanın kafasını yaran sesini eleştirmeme de tahammül edemiyorlar! Onlar sadece ilahi mi çalmanızı istiyorlar? --- Hep ilahi dinleyecek halimiz yok ya! Cohen’in güzel sesinin sahibi de Allah’tır. Bizim camia, önceleri, radyodaki herhangi bir sohbetin altındaki ney sesi de onları rahatsız ediyordu, yılmadım. Gerçi, çok da kendi camiasını eleştiren bir insan olmak istemiyorum, bunlar benim gözüme sokulan şeyler olduğu için söylüyorum. Ben şunu istiyorum: İnsanlar, özgürce Allah’a gitsinler. Rahat bırakın, Ali’nin, Mehmet’in otoritesiyle, herhangi bir sekteye uğratmayın ya da bloke etmeyin onları... Hayat, benim için ne biliyor musunuz? Şöyle bir not: "Secdeye gittim, geleceğim..." Erken de dönebilirim, geç de. Ama geleceğim... http://fotogaleri.haber7.com/inner//...8103408708.jpg Bir taraf, ’Hayır örtünemezsin! Çağdışı!’ diyor DİĞER TARAF ’Bizim istediğimiz gibi örtüneceksin!’ Babalara, bakkal çakkal, eş dost, hep kızlarıyla ilgili laf eder, "Kızını da gördük, acayip giyinmişti" filan der, onların bazıları da kızlarını evlatlıktan reddetmekle filan tehdit eder... --- Benim babam, ilahiyat mezunu, falaka zihniyetli biri değil. Hiç öyle yapmadı. Ben de babamın hoşgörüsüne teşekkür etmek için, ona beste yaptım. Bizim evde, "Elalem ne der?"e takan annemdir. Laikler sizi örtündüğünüz için, dindarlar da yeteri kadar örtünmediğiniz için eleştiriyor, değil mi? --- Evet ama alıştım. Laiklerin, örtülüler konusundaki önyargılarına hiç girmek istemiyorum. Çünkü bunları açıklamaktan bıktım. Bir taraf, "Hayır örtünemezsin, çağdışı!" diyor, öteki taraf ise, "Sen bizim istediğimiz gibi örtüneceksin!" diyor. Gerçi, iki taraf da dayatmacı bir şey yapıyor ama açıkçası, bizim tarafın eleştirileri daha çok koyuyor. Ben Allah’ın istediği gibi örtünüyorum. Onun istemeyeceğini düşündüğüm bir şey yapsam, hemen cayarım. Kendinizi "arada kalanlar" kategorisinde hissettiğiniz oluyor mu? --- Asla. Mağduriyet edebiyatı hiç yapmadım. Bu ülkede başörtüsü sorunu yaşayan bütün kardeşlerimin, benim gibi enerjilerini başka yerlerde gösterebileceklerine inanıyorum. Üniversite okumadım da ne oldu? Yine radyocu oldum, yine yazılar yazıyorum. Onlar da yapabilirler. Ama ülkemizde başörtüsü sorununun yarattığı bir hantallık ve tembellik söz konusu. Önemli olan bunu aşabilmek... HEDEF KİTLEM KAFASI DİK AKTİVİST RUHLU GENÇLER Size dişi Ahmet Hakan diyenler var. --- Benim böyle bir iddiam yok. Samimi söylüyorum. Popüler olma derdim hiç olmadı. Ama bizim camiadaki olumsuzluğu eleştiren tek insan oysa, ben de onun gibi olmak isterim. Hakkınızdaki, "Canavar kalem", "Fırtına kız", "Depresif, hafif gotik, sıra dışı entelektüel Müslüman" tanımları hoşunıza gidiyor mu? - Gidiyor tabii. Hem de çok. Tabii, "Zeki görünmek için en anlaşılmaz, çetrefilli cümleleri yan yana koyuyor ve edebiyat yaptığını zannediyor. Peh!" diyenler de var! - Madem anlaşılmaz bir yazarım neden "bir kesimin sesi" diyorlar? Ben kalemimle buluş yapmayı seviyorum. Ondan anlaşılmaz olduğumu düşünüyorlardır. Hedef kitleniz? - Söyleyecek sözü olan, kafası dik, anarşist ve aktivist ruhlu gençler... Esra Elönü'nün "Feride'nin Günlüğü" köşesindeki tüm yazılara buradan ulaşabilirsiniz.... Hürriyet Pazar 8 Kasım 2009 |
O nasıl bir giyim tarzıdır yahu hipap ile çağdaş muhafazakar karışımı bir şey olmuş o:
Birde örtünmenin aslına aykırı değilmiş cilalı yumurtanın kılıflısı herhalde bu arkadaş.. Çıldır namaz kıl,çıldır bilmem kimi dinle yarında çıldırıp kafayı çeker,uçuşa geçer bu arkadaş..! Allahta onu öyle istiyormuş zaten ne güzel İstanbul valla (: |
Feride'nin işi zor çünkü hantallaşmış geleneksel muhafazakarlığı aşacak özgün ruhlar yobazlık tarafından bastırılıyor. Bunu, muhafazakar kesimin genel abartılı milliyetçi tavrında da görüyoruz böyle sosyal hayata dair konularda da. Kimse kimseye din diye kendi kafasındakini dayatmasın. Bizim muhafazakar kesimin eleştirilecek çok yanı var ama ölçülü biçimde.. Bu noktada Feride'ye katılarak onu Ahmet Hakan'a benzetenleri kınıyorum.
Feride'nin dediği gibi biraz dik kafalı yami anarşist ruhlu, özgürlüğünün bilincinde aktivist ve özgün bir gençlik... Esra Elönü'nün, Feride'nin Günlüğü ismiyle Haber7.com'da sıradışı yazılar yazdığını belirttkten sonra bir kez daha tekrarlıyorum: İnsanlığa böyle bir sevecenlik kazandırdığı için Esra Elönü'ye teşekkür ediyorum. Gelenekçi muhafazar hantallığı aşacak özgün ruhlu gençler DünyaBizim. |
Esra Elö'nün bazı yorumları hoşuma giderdi ama şahsen bundan sonra zevkle okuyabileceğimi sanmıyorum..
Önyargı yada onun değimiyle kuralcı,dayatmacı denilebilir ama harbiden saçma salak bir insan olduğunu bu röpörtajı ile anladım! İslam belli kuralları olan bir dindir ve asla hiç bir kul onu kendi kafasında şekillendirdiği gibi değiştiremez! Bu gün benimde nefsim her şeyi isteyebiliyor.. Saçım açık belki ama bunu her zaman dile getiriyorum; ''birileri gibi başım örtülü başka yerim açık değilim!'' Dinimizdeki örtünme şekli bellidir.. Kendi nefsi bu şekilde örtünmeyi arzu ediyor diye,islami alimler ise onun örtü şekline ''uygun değildir'' diyorsa bu onların dayatmacı olduğunu göstermez,onun cehaletini gösterir!Dolayısıyla onlara dil uzatması ahlaksızlıktır bana göre.. Çünkü o kuralı(onun değimiyle dayatma) alimler kendileri koymuyor,dinimizin koyduğu kural itibariyle insanlara tebliğ ediyorlar.. Özgür ve farklı olmak adına kendisini hakikaten palyaço etmiş..Ayşe Arman bizden olmayabilir ama bu düşüncesine keisnlikle katıldığımı belirtmek isterim.. Dikkat çekmeyi sevmem diyen bir kadın,üzerinde dikkat çekebilecek her şeyi yapmış..Eee bu onun istemesinden çıkıp karşı tarafın dikkatine kalmaz mı..? Farklı olmak insanın doğasında olmalıdır..Ve farklı olmak adına her dikkat çekici şeyi yapmak bence koca bir aptallıktır..Esra Elönü farklı olmak adına saçmalamış bana göre.. Ayşe Arman gibi sapık ruhlu bir kadına röpörtaj vermeside ayrıca bir yanlış.. Şahsen benim dinime laf atmaktan asla çekinmeyen ve bunu her seferinde küstahça dile getiren bir kadına değil röpörtaj yapmak,selam dahi vermek istemem.. Kısacası bu röpörtaj iyi oldu.. Bundan sonra takip etmeyeceğimi belirtebilirim.. Medyamız dişi bir Ahmet Hakan kazanmıştır bana göre..Hayırlı olsun.. Oda farklı olmak adına çıkmıştı yola..Ona görede islam alimleri fazla dayatmacıydı.. Hem ikiside bekarmış..Neden iyi bir ikili olmasınlar ki..;;) |
*babam da bize hep en güzel tekbirleri getirirdi. Hiçbir zaman baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı olmadı.
İmam Hatip dışında düz bir liseye gitme şansınız var mıydı? *--- Çok dürüstçe söyleyeyim, yoktu. Babam o kadar da geniş değildi. bana bu iki yorumu izah edecek varmı? |
çok göze batıyosun feride.. yakındır senide MEKSİKA SINIRI taraflarına sürmeleri kızım dikkat et kendine :D yada belkide ztn sürmeye karar verdilerde reklamını yapmaya çalışıyo kanal7 senin.tek tek temizliyolar açık görüşlü gençleri...
|
Bu kadar da 0lmaz diyecek insan...Ama;bu kızda bana Fadime Şahin'i anımsatıyor..Aynı senaryo ve aynı rol..
|
Alıntı:
--- "İmam Hatip. Bundan da gurur duyuyorum" Tesettür "Yooo. Ben yanlış örtündüğümü asla düşünmüyorum ki. " (Yani bunu tesettürü umursamayarak değil inanarak yapıyor) "Ben Allah’ın istediği gibi örtünüyorum. Onun istemeyeceğini düşündüğüm bir şey yapsam, hemen cayarım." Muhafazakar camia "Gerçi, çok da kendi camiasını eleştiren bir insan olmak istemiyorum, bunlar benim gözüme sokulan şeyler olduğu için söylüyorum." (Aynen) Hayat "Hayat, benim için ne biliyor musunuz? Şöyle bir not: "Secdeye gittim, geleceğim..." Erken de dönebilirim, geç de. Ama geleceğim..." Size, "İslami kesimin uzaylısı" da deniyor. "Sonuçta, uzayda da namaz kılınabiliyor!" Bunlarla idare edin... .. Açıkçası AKPartiForum'da bunu beklemezdim ya da açık söyleyeyim beklerdim. Demokratik Açılımı bile zorla destekleyen, Güler Zere'nin affedilmesini sindiremeyen, abartılı milliyetçilikten şaşmayan, asker kafasıyla düşünen, gelenekçilikten sıyrılamamış, gereksiz tutuculuğu tabu edinmiş zihinlere az mı rastladık AK parti felsefesi altında... Onun için bunu da yadırgamıyorum. |
Size, "İslami kesimin uzaylısı" da deniyor.
"Sonuçta, uzayda da namaz kılınabiliyor!" Uzaylısınız yani,hiç güleceğim yoktu :hihi2: |
Alıntı:
|
Alıntı:
ben buradan şunu çıkarıyorum sayın özgün irade izninizle. hem babanızın hiçbir zaman baskıcı,dışlayıcı ve dayatmacı olmadığını söyleyeceksiniz hemde eğitim için başka seçenek sorusuna babam bu kadar geniş değildi diyeceksiniz... sizce de çelişki değilmidir?veya ben mi yanlış okuyup yanlış algıladım? hatta onun için bana bunu izah edebilirmisin diye sordum? |
Alıntı:
|
teşekkür ederim.
|
Alıntı:
Akparti foruma ilk girdiğim zaman hoşgörü abidesi insanlarla karşılaşacağımı beklediğimi itiraf etmek istiyorum fakat görünen o ki Özgün İradenin de ifade ettiği gibi gelenekçilikten sıyıralamamış ve insanlara güzel bakmak yerine daha çok, "sürekli"eleştirmeyi kendine ifade şekli olarak görmüş insanların varlığını hissediyorum, sözlerim birilerini hedef almıyor, genel gördüğüm tablo bu. Ben Esra Elö'ye , ayşe arman'ın bile kapalı insanlara karşı bakış açısını değiştirebileceğine inandırdığı ve bunu gazetesine konu edecek kadar önemsemesine yol açtığı, gazete okurlarının da bu konuya şahit olmasına sebeb olduğu için teşekkür etmek istiyorum. Benim din hakkındaki düşüncelerim farklıdır fakat benim ya da sizlerinin düşüncelerinizin doğruluğunu ispatlamaz.Yine de düşüncem şudur; dinimiz kolaylık dinidir.Bunu bilmesem, inanmasam hiç bir şey yapamam...Başım açık nasıl olsa cehenneme gideceğim, baksanıza şu kapalı kıza bile demediklerini bırakmıyorlar deyip diğer ibadetlerimden de vazgeçebilirim...Üstelik sırf dinde gösterilen bu katı tavırlar nedeniyle dinden kaçan o kadar çok insan var ki...Ben bu noktada "Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz...(hadisi şerif)"sözüyle insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorum.(nokta) Alıntı:
Fadime şahin gibi pavyonda çalışan bir kadına benzetmesini de büyük vebal olarak görüyorum. Ve ayrıca; Alıntı:
|
Çok güzel bir röpörtaj . Gerçi bizim forumumuzdan elbet tepki alır Çünkü forumumuzda gerçekten çok geniş bir düşünce yelpazesi var. Hepimiz ak partiliyiz ama farklı dünyaların insanlarıyız :hihi2:
Gelenekçiler esra hanımı yadırgarlar elbette saçma salak bile bulabilirler ;D Özgürlükçüler özgün düşünürler :saygılar: Yadırgamazlar ... Yargılamazlar... Milliyetçi düşünenlerimizde vardır . Bu ne biçim Türk kızı beee bööö :V Zengin bir forumuz vallahi harbiden :karizmatik: |
Kim ne derse desin.. Ben bu kadının tarzını kendime çok yakın buluyorum...
ben elimde kemanla kursa giderken bana bir kısım muhafazakar insanlar ters ters bakıp bakışlarıyla okutuyorlardı ne demek istediklerini..bende umursamaz bakışlarımla cevap veriyordum... genelleme yapmayı hiç sevmem ama bi kesimden bahsederken başka kesim hemen üzerine alınıyor bu kaçınılmaz... bende giyimimimle süzülüyordum bir ara...hemcinslerim tafarınca.. :) vel hasılı olduğun gibi görün :) |
zeyhr 'Meksika sınırını sattılar' ne demek Allah aşkına... Düşündüm düşündüm anlamlandıramadım. Meksika Sınırı Ülke TV'de yayınlanıyordu, sohbet tarzında çok güzel bir programdı. Şimdi o programı yapan ikili Kanal-24'te Kafa Dengi programında aynı sohbeti sürdürüyorlar. Kaliteli bir üretim yapıp bunu ihraç etmek ne zamandan beri olumsuzluk örneği oldu.
Adem bey erdemli tavrınız karşısında mahcup oldum. Kırdıysam özür dilerim. Demek istediğim şuydu; kızını düz lise yerine İmam hatip'e yönlendrien baba neden baskıcı olsun ki.. "Gençliğin ruhunu işlenmeyen bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız orada ısırganlar dikenler yetişir" sözü çok şey anlatıyor. |
Herkezin hoşgörü anlayışı farklıdır doğal olarak...
Aşırı baskı ters teper Aziz Nesini babası zorla hafız yaptırmaya çalışmış sonra adam ateist oldu... Ama serbest bırakmak,ya da dini bakımdan yeterli bilgiyi vermemekte ters teper ve karşımıza bu bayan gibi tesettür anlayışından uzak kıyafetli insanlar çıkar ve "Ben yanlış örtündüğümü asla düşünmüyorum" derler... "Kolaylaştırınız,güçleştirmeyiniz,müjdeleyiniz,nef ret ettirmeyiniz" işte insan oğlunu,kızını dini açıdan bu hadisi şerif metoduyla yetiştirse karşımıza ne Aziz Nesin gibi ateistler nede bu bayan gibi yanlış düşünceli insanlar çıkar... İstisnai olaylar olabilir onları konuşmuyorum ama işin özü budur... Yoksa kolaylaştırmak ilahi emirlerin ötesini,berisini kesip kırpır ortaya farklı modeller çıkarmak değildir işin özünü vakti saatinde aşırı baskı yapmadan öğretmektir... İşte vakti saatin'de bu işler yapılmayıp karşımıza böyle insanlar çıkarsa ben bunları hoşgörmem,eleştiririm çünkü benim inancıma ters nasıl hoşgörebilirim ki..? İmamı Rabbani (k.s) "Her kim Ehli Sünnet inancından hardal tanesi kadar ayrılmışsa onun yanında oturmayın onun ağzından çıkan söz zehirdir" derken nasıl hoşgörebilirim ki..? Onun için ben bu tür insanları yeri geldiğin'de şiddetle eleştiririm çünkü ortada bir yanlış varsa bunu düzeltmekle emrolunmuşuz hoşgörmekle değil ki... Ya bu bayanın tesettür anlayışını örnek alıp o tarz giyinenler varsa..? Kimsenin milletin kafasını karıştırmaya tesetürün özünü bozmaya ve buna vesile olmaya hakkı yok ki... Ama İslam fıkhında şöyle bir ibarede vardır "Bir işin tamamını yapamıyorsan tamamını terk etme" Yani tesettüre riayet etmiyorsan namazını bırakma,namazını kılamıyorsan orucunu bırakma... Bu yüzden kınamam diğer faziletli işleri belki benden bin kat fazladır nerden bilebilirim..? Ben zahire göre hükmederim.. |
Alıntı:
Bu hanım giyimiyle,fikriyle,zikriyle özgür olabilir..Bu kimseyi ilgilendirmez..Beni de.. Beni ilgilendiren kısım bu hanımın dini kendi nefsine göre yorumlayıp,o şekilde yaşamanın dinimizce SAKINCASI olmadığını söylemesidir! Ve onu eleştirip,giyim tarzının dinimizde yanlış olduğunu ifade edenlere ''dayatmacı'' demesidir! Ben müslüman isem ve dinimde var olan bir doğru var ise,bir kendini bilmez çıkıp bu doğruları kendi kafasına göre şekillendirip ''günah olduğunu sanmıyorum'' diyorsa,benim doğru olanı belirtip savunmam haktır.. Günah olduğunu sanmadığı şeyler dinimizin gerçekleri,emirleri..İnsanlar onun sanısına yada kanısına göre hareket edemezler..Özgürlük dilediğini yapmaktır ama dilediğini yapmayı benimsemeyip,kabul etmeyenlere dayatmacı demek değildir!Ben kabul etmiyorum.. Birincisi; Dinimiz kolaylık dinidir,hoşgörü dinidir ama bu asla kendi var olan kurallarını değiştirme veya esnetme hakını bizlere vermez..Hele ki özgürlük adı altında..Bu hanım "Ben Allah’ın istediği gibi örtünüyorum. Onun istemeyeceğini düşündüğüm bir şey yapsam, hemen cayarım." diyor.. Alimler ise bu örtünme şeklinin yanlış olduğunu anlatıyor.. Ben bu hanımın özgürlüğüne özenip,hayran olup,cesur bulup ona tabii olacağıma,takdir edeceğime,ictihad ehli bir alimin sözüne tabii olup ''dayatmacı'' olarak anılmayı yeğlerim.. Dilediği gibi yaşayabilir..Özgürdür,teşhircilikten uzak dilediğini giyinebilir..Ama yaptğının dinen doğru olduğunu iddia edip,çevresinde ki gençleride bu şekilde teşvik edemez!Buda bir kul hakkıdır.. Ben açık bir bayanım..Başımın açık olmasının günah olduğunu biliyorum ama dinimizdeki örtünme biçiminide biliyorum..İnkar etmiyorum ve asla dinimizdeki örtünme kuralını dayatma olarak görmüyorum..Çünkü bu başka hiç bir şeye benzemez ''dindir..'' Ama Esra hanım başını kendi özgür düşüncesine göre örtüp,dinimizdeki örtünme biçimine dayatma diyor,bunu savunanlara dayatmacı diyor.. Bu çok yanlış.. Tamam dilediğin gibi örtün,giyin ama dinimizdeki asıl örtünme biçimine laf edipte,sana tabii olup,seni örnek alan gençleri teşvik etme! Atıp tuttuğu konu normal bir konu değil ki özgürlük anlayışına ''kendi fikridir'' diyip geçelim..Konu dinimiz,örtünme şeklimiz.. Dinimizde var olan kurallar değiştirilemez,tahrip edilip,esnetilemez.. Dinimizin hoşgörü ve kolaylık anlayışını lütfen bu şekilde anlamayalım.. Özgürlüğünde bir sınırı muhakkak vardır.. O sınırı aşınca adı özgürlük olmaktan çıkar.. Esra Elönü bu yorumlarıyla gözümden düşmüştür..Helede Ayşe Arman gibi bir sapığın diline düştüğü için.. |
Alıntı:
|
''İnandığı Gibi Yaşamayı,kendi nefsine zor gören kişiler,zamanla yaşadıklarına inanmaya ve buna göre şekillenmeye çalışırlar''.Bu ve buna benzer olaylar tamamen bunun neticesi ile meydana gelen hadiselerdir!Allah'ın emir ve yasaklarını kendi görüş ve düşünce çerçeveleri ekseninde şekilendirme gafletinede düşmektedirler!Bu kaçınılmaz bir sondur,kıyamet alametlerindendir...Bu acı gerçeklerle imtihan olunmayı kendilerine güç-bela sayanlar,daha sonra itihal ve tutarsız fikirlerle kendilerini avutma yoluna girerler!Bu düşüncelerin sağlamasını yapmak içinde her türlü cambazlığı yapmaktadırlar.Bahsi geçen kadın çizmiş,çizdirtmiş olduğu!portre ile değişen dünya koşullarında muhafazakarlaşmanında şekil değiştirdiğini,değiştirmesi gerektiğini ucube aklı ile empoze etmeye kalkışmaktadır!Hamdolsun ki islam dinimizin geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.Fakat bu demek değildir ki,her yol Parise çıkacaktır!?Dinimiz kolay,ve anlalşılması rahat bir dindir.Gaflette düşmüz bizlerin,çeşitli gafilliklerle dinimizi lekemeye hakkımız yoktur.Dinin hükümleri açık ve nettir.Lakin asla bu kadar basitte indirgenmemelidir!Her tarafımızı kurtların sardığı bir zamanda,bu kadar açık vermeye asla hakkımız olamaz!Bu röportajda hiçbir yanlış bulmazsanız dahil,''Ayşe Arman gibi şeytan yüzlü biri ile hemhal olmak başlı başına bir yanlıştır''!
|
Allah'ın emirleri,Resulullah(s.a.v)'in ve ashabının dışında bildirilenlerin dışında herşey haramdır..Ve İslam'ın emrinde bu bayanın"benim bu giyinmemde Allah'ın emrettiği tesettürdendir"dediği tesettür yoktur..Kur'an'ı kerimde geçen"cilbab",bayan'ın bütün vücudunu kapsayan bir örtü olduğu Ehl'i Sünnet bütün alimler tarafından açıklanmıştır..Bu bayanın'da kendi bildiğine fetva vermesi böylece itikad'â girmiş oluyor..İtikadi bozuk olan'da doğru yoldan sapmış oluyor..Bir şeyi yanlış bilmek farklıdır,uygulamamak farklıdır..Duyguseli kardeşimiz bunu belirtmiş açık olarak,buna çok güzel örnek vermiş..
Ve bu konunun gereğinden fazla tartışıldığını düşünüyorum..Bu şahıs bu kadar üstünde durulmaya layık olacak kadar değerli değildir.. |
şahsen fikrimi sorarsanız tesettürsüz gezmesinden bu şekilde gezmesi daha uygundur.
|
Aslında bulunduğumuz çevrede insanı kapanmaya özendiriyor yani bi yönden de iyilik yapmış olabilir genç bayanlara diye düşünyorum.Ben sadece giyim tarzını beğendiğim için yorum yapıyorum sadece buraya.Fikirleri beni çok da entere etmedi açıkcası.Çünkü islam dini apaçık ortadadır..Okadar çıldırmaya gerek yok ;)
|
Bakın duyguseli benim orada belirttiklerim AK Parti felsefesinin temel dayanaklarına örneklerdir. Dine dair söylediklerim ise burada örneklerini bariz olarak gördüğümüz mürtedciler içindir. Yani AK Parti felsefesinden yeterince nasiplenilemediğini söyleyerek dine dair de "insan" dayatmacılığına karşı çıkıyorum.
Bu bayanı eleştirip giyim tarzının kendisinin hoşuna gitmediğini söyleyen olabilir. Ama bu bayanın örtünmesinin İslam'a aykırı olduğunu söyleyenlere kızarım.. Dini kendine göre yorumlayıp nefsine göre örtünmesi demişsiniz.. Ne demektir Allah aşkına bu. Allah (c.c) örtünmenin sınırlarını belirledikten sonra herhangi bir örtünme biçiminden bahsetmemiştir. Vücut hatlarını belirginleştirmedikten sonra çarşaf veya pardesü yerine kilim giymiş, başörtüsünün bezi daha farklıymış, bot giymiş bundan size ne Allah aşkına ya.. Gerçekten inanamıyorum. Ayrıca bu bayanın örtünmesini İslam'a aykırı bulmanız sadece sizlerin görüşüdür. Alimlerin böyle bir örtünme şeklini yanlış bulduğu diye bir ifadenin karşılığı yok. Örtünme, İslam'ın tesettür kalıbına uyuyor. Ama bazı tarikat ve cemaatlerin kalıbına uymuyorsa bilemem. Her alimin yorumu farklılık gösterebilir bu konuda çünkü giyim tesüttürün dışında değil onun için tarz tartışılır. İslam muhakkak tektir ama birçok İslam ekolü vardır. Başörtüsü kesin emirdir oysa tesettürün biçimi vücut hatlarının belirginleştirilmemesi şartıyla insanın kendi keyfine bırakılmıştır. Hani diyordunuz ya kendi nefsine göre giyiniyor evet kendi nefsine göre giyinecek tabi. Pardesü yerine kilim giymiş isterse battaniye giysin bundan rahatsızlık duyulması fecaat arz eden bir durum tek kelimeyle.. Kesin emir olan başörtüsünü örtünmeyerek kesin bir farz ihlal edilmiş oluyor. Ancak pardesü yerine kilimden elbise giyerek örtünmek, insana bırakılan sahada yapılmış bir tercihtir. Bu kadar net. İkincisi hem Allah katında daha makbul hem de İslam'a çok daha uygundur. Farz olduğunu kabul ediyorum ama başımı örtmüyorum şeklindeki bir örneklik, bu bayanın tesettürüm İslam'a uygundur sadece tarzım yorumdur şeklindeki örnekliğinden daha kötüdür, çünkü ikincisinin gerçeklik payı çok daha yüksek... |
Özgün irade kardeşim..Siz bu beyanları nereden alıyorsunuz..Örtünme şekli-İslam'ın emrettiği şekle uyuyormuş..O zaman siz diyorsunuz ki,Peygamber(s.a.v)hanımları,sahabe hanımları ve Evliya olan hanımlar yanlış giyinmişler,doğru olanı bu kadının giyindiğidir..Bırakın Allah aşkına,bari bırakında bilenler doğru olanları yazsın..
|
Alıntı:
Ömer Bekir bütün müslümanların aynı elbiseyi giymesi gerekmiyor. Aynı örnelik bakımından söylüyorum Peygamberimiz de yöresel Arap elbisesini giyiyordu ama bugün biz ceket pantolon giyioruz. Bilenlerin doğru yazmasına diyeceğim birşey yok ama bilmeyip ahkam kesenlerin susması çok iyi olacak. |
Şimdi beni burada konuşturmayın..Kadının açık olan yerlerini saydırtmayın bana..Bu kızın neresi Allah ve Resûlü(s.a.v)'in emrettiği şekilde kapanmış..Her yeri ortada,alttan daracık sweet pantolon giyiyor..Başına sofra bezi gibi örtüyü rastgele atmış..Daha ne olacaktı,Adem abi'nin söylediği gibi..Açık olmasından daha iyi elbet..
bu konuda daha fazla yorum yapmak istemiyorum,inanan inandığı gibi kalsın bari.. Selametle.. |
bilmeyenlerde fikrini yazsın ki bilenlerden olsun muhterem:)
|
Hiç okumamıştım...
bundan sonrada okuyacağımı zannetmiyorum... |
ömer kardeşim:)önce sakin ol hz.ömer celaliyle değil hz.ebubekir gözüyle olaya bak :)burada alıntı yaptım ama beni yanlış anladın galiba demişsin ki:Adem abi'nin söylediği gibi..Açık olsa daha iyiydi..
ben öyle bir şey demedim ben şunu dedim bu şekilde gezmesi daha uygundur tesettürsüz gezmesinden.varsın böyle gezsin:)açık olmasından evladır... |
Ben yanlış yazdım,afedersiniz..Açık olmasından daha iyi yazacaktım..
|
kısaca bir fikrimi daha yazmak istiyorum..
dünyamızda ve ülkemizde tebliğ adına herkes kendince birşeyler yapıyor.iyiliği emretmek kötülüğü nehyetmek adına.rabbim bu konuda hassas olanlardan binlerce kez razı olsun.aslında günümüzde en büyük sıkıntı tebliğde değil temsil vazifesindedir. nedir bu temsil.hakkıyla islamı ve müslümanlığı yaşayıp o elbiseyi taşımadır.haddim olmayarak nefsimde dahil kaçımız temsil ediyoruz? ama tebliği hepimiz yapıyoruz değilmi? bir daha soralım isterseniz gerçekten temsil edebiliyormuyuz? |
1800'lü yıllar'da Osmanlı'da (Osmanlıyı yıkan kafa yapısına sahip olan) idareden birileri gelip Şeyhülislama; "Hocam biz kadının peçe takmasını doğru bulmuyoruz bunu kaldırmayı düşünüyoruz sizin fikriniz nedir diye sormuşlar..
Şeyhülislam'da "O peçe kalkarsa dünyanın çivisi çıkar" demiş... Ama "o kafaya" sahip zihniyet takmamış Şeyhülislamı ve kaldırmış işte buyrun bugün neleri konuşuyoruz ayıkla pirincin taşını... Acaba Bediüzzaman (k.s) neden bu pardesü ve mantoyla bu denli uğraşmış bunları giymeyin bidattir dinde böyle bir tesettür yok demiş...? Neden "Tesettür Risalesi" adlı kitabı yüzünden yıllarca hapis yatmış o kitaba göz gezdirdiniz mi hiç..? Neden ceza alacağını bile bile "Çarşaf kadının kalesidir gir içine korun" demiş ve 2 ay hapiste yatmış...? Afedersiniz bunlar bilmiyordu davayı bunları örnek vermekle hata ediyoruz tabi bu 50-60 yıl önceydi şimdi çağ değişti tamam bilenler buyursun konuşsun.. |
Başörtünün meşruluğuna kadar uzanmış mesele ilginç , ortada inandığı gibi yaşadığını hatta amelleri çok iyi yaptığını düşünenlerin bile içinde bulunduğu gafleti siz bir kenara atın burdaki bayanın giyim kuşamı hakkında ahkam kesin . İmansız olandan cıplak gezenden kat kat çok daha iyi bir tablo var hala neyi tartışıyorsunuz anlamıyorum. Her şeyi mükkemmel yapan bizler tam oldukta eksik gördüğümüz şeyler hakkında yorum yapar hale geldik. Bu kadının giyimini kuşamını islama uygun olmadığını ifade edebilirsiniz o ayrı mesele ama , giyim şekline göre şurda hata yapmış bu kadın lanettir gibi aymazlığın alemi yok . Bu kadına lanet okuyanlar asrı saadet döneminde yaşamış müslümanlar olsaymış islam bu gün bu coğrafyalara kadar taşınmazdı. İslam kaidelerini savunur ken kendin deki tamlık hissini bırakacaksın kardeşim . İslamı savun doğruları savun ama islamı Allahı inkar etmeyen bir beden üstünde bunu yapma cünkü peygamberimiz (sAv) insanlara hakaret ederek islamı gönüllere taşımamıştır. Doğruyu ifade etmek için insanların zaafları üzerinde hegomanya kurmamıştır. Burda bir çok kişinin yaptığı kendi nefsi almış başını gitmiş iken dini inkar etmeyen bir insanın üzerinden ahkam kesmekten başka bir şey değil. İslamın imajını gönüllere girmesini engelleyen zümrelerin kendine gelmesi gerekir. İslamı savunuyorum diye yıllardır nefislerini savunduklarını unutmasınlar . İslam savunulacaksa Siyer yolunu yol olarak secmek gerekir ahkam keserek dini dar alana hapis ederek olmaz bu işler.
|
Alıntı:
Bu laf kesinlikle not edilmelidir.:güzel: Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Türkiye cumhuriyetinin kuruluş yıllarında yapılan devrimler neticesinde kadınların başlarının açılması, sözde modernize edilmesinin istenmesinden dolayı Üstad bunu korumaya çalışmıştır.50-60 sene değil daha evveline dayanır.1 Şu anda alimler islamı zamanın şartlarına uygun bir şekilde yorumlamaya çalışıyorlar.Efendimiz zamanındaki gibi yaşansaydı kadınların sosyal hayattaki rolü ve erkeklerin kıyafetleri de değişirdi.O yüzden o tarz örnekleri pek gerçekçi bulmuyorum. Not:Ömer bekir beyi'in ifade tarzı karalayıcı olduğu için cevap verilme gereği duyulmamıştır |
Alıntı:
Ben Allah Resûlü(s.a.v)'in ve Büyük Alimler'in,kadınların tesettürü hakkındaki açıklamalarını yaptım..Bunlar mı karalayıcı oluyor.. |
Öncelikle bir insan neden örtünür acaba ?
Neden kapanır?.. Allahu Teâlâ bizden neden böyle bişey istemiş..? Setri avret ..gizlenmesi gereken yerleri örtmek.. Örtünmekden maksad sadece saçı mı gizlemek? Bizler Mü'mine hanımlar olarak böyle düşünürsek diğer kesim ne demesin ! Örtünmek bir bakıma dikkat çekmemekdir.. Karşı cinsin ilgisini çekmemek gerekir.. Kadının sözlerinde bile buram buram harama teşvik var..! Giyinmesi derseniz o biçim dikkat çekici.. E müslümanım diye geçinmesin o halde.. Bir kere Kur'an-ı Kerim'de tek bir örtünme şekli vardır o da âşikar.. Sadece başı kapatmakla iş bitiyor diyen İslâm'dan zerre nasibini almamış demekdir.. Kendi tarzına göre giyinmeyeceksin hanımefendi..İslâm ne derse onu savunacaksın.. Tamam giyemeyebiliriz ağır gelir..Ama çıkıp da birde kendini savunuyor doğruymuş gibi.. Makyaj yapıyor; mübah sayıyor.. Her zaman ilâhi mi dinlicez diyor.. Şarkının haram olduğunu bilmiyor üstüne üstlük bir de savunuyor yahu..! Demekki babası kızım ne bu hâl ne ?dese; o babadan kötüsü olmayacak, zorbacı olacajk o baba ! Kadını tanımam, takip etmem ilk kez rastladım.. Ropörtajı yetti aman tanımayayım da zaten ! İnandığınız gibi yaşamazssanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız diyen Hz. Ömer (r.a) ; tam da bu günü özetlemiş..ne yazıkki.. son olarak; Cehalet ala vezni rezalet ! ( Mahmud Ustaosmanoğlu) Vesselam. |
feride çok güzel şeyler söylüyorsunuz islam bazlı ,ama mesele bu değilki günahkar olan bir insana yanaşma stilindeki kokuşmuşluk sorun. Örtünmenin kaidesi bozulmayacak ağır şartları olabilir. Bunları inkar etmek hiç birimizin şiarı olamaz. Kapanmaktaki inceliğin farkında varamayanlara karşı bu denli düşmanca tavır sergilemenin islamda yeri yoktur bizlerin ifade ettiğide bu zaten. Düşünün gıybet gibi bir çok günahtan fazla ağır ve kul hakkı olan eylemi hepimiz bir şekilde yapıyoruz . Şimdi bu noktaya dikkat eden biri kalkıp bizi bu noktamız ile değerlendirirse heleki bu bayana verilen tepkiler kadar yoğun bir şekilde eleştirilirsek ne hissederiz. Ortada inkar yok sadece bir zaaf var hangi birimizde yokki bunlar o halde herkese musallat olan noksanlıkları gidermek için onları bir kefeye koyma yerine onlar için dua etme hatta onlarında dualarını alma gibi fonksiyonu icra edersek çok daha makul hareket etmiş oluruz.
|
galiba güme gitti...
Alıntı:
|
| All times are GMT +3. The time now is 19:20. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025