Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Dini Konular (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=219)
-   -   Hz.İsa'nın tekrar dünyaya gelmesi mümkünmüdür? (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=123545)

manifesto 01-23-2010 04:07

Hz.İsa'nın tekrar dünyaya gelmesi mümkünmüdür?
 
Başlık şu demek
Hz.İsa nın tekrar diri ve bir canlı olarak bedeni ile dünyaya gelmesi
ve yeniden bir hayat sürmesi mümkünmüdür?

Allah'ın kudret sıfatı ile değil
Çünkü onun dilemesi ve istemesi ile olamayacak hiçbir şey yok

Ancak eşyanın hakikati meselesi

Hz.İsa ulul-azm bir peygamberdir

Şimdi tekrar dünyaya gelmesi ile bu peygamberlik sıfatı ne olacak??

Bu meslekten istifa mı etmiş olacak?

İslam peygamberi tebliğ de hata mı etmiş ki onun dünyaya gelmesi gerekecek?
Vazifesini yapamamışmıdır?
Yani peygamberlik sonradan terkedilebilinecek bir sıfatmıdır?

Peygamber Hz.İsa iken tekrar dünyay gelişi normak bir vatandaş sıfatı ile mümkünmüdür?

Bir çok hadis tevil edildi.Oysa hadisleri birebir kelime manası ile anlamak yorumlamak doğru değil
Bir çoğu sembolize ediştir

Öyleleri var ki ŞAM da AK minareye inecek diye MAGAZİNE çevirenler bile oldu
Sanki YUKARIDAN ışınlanacak..

sonuç :

Kısaca Hz.İsa vazifesini tamamlamış ve dünyada ki göevi sona ermiştir
Hz.İsanın tekrar gelişi demek iseviliğin özüne dönüşü yani tevhide dönüşü demektir.Yani islama inkilap etmesi demektir

Efkâr-ı Mütemadi 01-23-2010 04:13

Aslında Hz. İsa şimdi dünyaya gönderilse, Hz. Muhammed'in ve Kuran-ı Kerim'in söylediklerinden çok farklı birşey söyleyeceğini düşünmüyorum... Gelirse de kendini putlaştıran hristiyanların yüzüne tükürür heralde, Hz. İsa gelmiş gelmemiş benim hayatımda çok fazla bir şey değişmez...

EpiVaTeS 01-23-2010 04:14

Zaten yeni bir din ile gelecek denmiyor...
İslam şeriatı ile hükmedecek diyor...
Açıkcası benimde kafamda ve zihnimde böyle sorular oluyor...
en güzeli Ulemanın bu konuda verdiği görüşlere bir bakmak...
Şimdi ne söylesek yanlış olabilir...:)

İntifada 01-23-2010 04:38

http://www.tevbe.org/forum/dini-bilg...elecegini.html

arkadaşlar ilgili adreste bu konuyla alakalı çok geniş kapsamlı bir bilgi yeralmakta.Bence bu konuda bize ziyadesiyle yardımcı olacaktır

rizzelli 01-23-2010 04:46

Mehdi, Mesih ve Deccal konularında geniş bilgilerin yer aldığı yazıda özellikle iki şeyin arası dikkatle açılıyor. Bunlardan birincisi Mehdilik, Hz. İsa'nın nüzûlü ve deccâliyet gibi konularla ilgili rivâyetler ve bu rivâyetlerden neler anlaşılabileceği konusu. İkincisi de, bu konularda spekülatif hatta bilerek ve birtakım amaçlar doğrultusunda yapılan istismarlar yer alıyor.

"Mesih nerede? Mehdi kimdir?" başlığı ile sitede yer alan bilgilere göre, Hz. Peygamber'den hemen sonra yalancı peygamberler çıktığı gibi, Sudan ve Somali mehdilerinden Bahaullah, Gulam Ahmed ve Hind mehdilerine ve Alija Muhammed'e kadar birçok kişi mehdiliğini ve peygamberliğini iddia etmiş. Böyle bir iddia dini açıdan değerlendirildiği takdirde konunun vahametinin boyutları ortaya çıkıyor. Çünkü peygamber olmayan bir kişinin peygamber olduğunu iddia etmesi küfre girme sebepleri arasında yer alıyor.

Abdulkadir Geylani gibi mehdiyet çapında işler yapmış kişilerin asla kendilerinin mehdi olduğunu iddia etmediği, aksine tevazu ve mahviyet içinde bulunduğu belirtiliyor. Mehdiyet konusunda Ehl-i Sünnet dışındaki oluşumların özel bir geçmişi olduğu belirtilerek şöyle deniyor: "Hususiyle de Râfizîler mehdiyet mülahazasını çok canlı tutmakta, 'On iki imamdan birisi hayatta iken gizlenmiş, âhir zamanda çıkacak' demektedirler. Ne gariptir ki, Abbasî'lerin şerrinden kaçtığına ve saklandığına kâil oldukları kurtarıcının âhir zamanda Abbasî fitnesinden daha büyük bir fitnenin olduğu deccaliyet döneminde birden bire zuhur edeceğine, Kaf dağının arkasından çıkıyor gibi çıkacağına inanmaktadırlar. Bu mesele akîde bakımından da sorgulanacak bir husustur: Nasıl gelecek? Gökten mi inecek? Sırr-ı teklif nasıl olacak? Siz reenkarnasyona mı kâilsiniz? Ulûhiyet hakikatini taşıdığına inanıyorsanız, bu mülahazanızla acaba hulûl ve ittihaddan mı bahsediyorsunuz? Bu usul-ü din açısından münakaşası yapılacak husustur ama onlar öyle inanıyorlar."

Hz. İsa'nın ahir zamanda nüzûlü konusuna da genişçe temas edilen sitede, Gülen Hocaefendi, bu konudaki görüşleri değerlendirerek, Hz. İsa'nın şahıs olarak nüzûlünü ilahî hikmete ters gördüğü için, şahs-ı manevi olarak, yani Hz. İsa'ya inananların İslam'a yaklaşması şeklinde yorumlayanları daha makul bulduğunu belirtiyor. Yakın geçmişte tartışmalara sebep olan bu ilginç konunun dikkat çeken bir yanı da, Mehdiliğini ya da Mesihliğini iddia edenlerin haricinde birtakım kişiler tarafından istismara uğraması. Fethullah Gülen Hocaefendi bu konuda din düşmanlarının samimi dindarları bu yolla karaladıklarını belirtiyor ve şunları ilave ediyor: "Bir kısım cahiller hüsn-ü zan ettikleri kimseler hakkında 'Mehdî' tabirini kullanabilirler. Daha insaflı bazıları, 'Belli bir zaman içinde bir mânâda Mehdî'nin bir vazifesini ifâ ediyor.' diyebilirler. İmam-ı Gazalî, İmam-ı Rabbânî ve hatta Bediüzzaman hakkında böyle diyenler çıkabilir. Her şeyden önce bu umumun kanaati değildir. Hele ondan sonrakiler hakkında öyle diyen de zaten yoktur. Öyle bir iddiada bulunan bir safderûn varsa şâyet, onu kendi safderûnluğuna mahkum etmek lazım. Aklı başında bir mü'min ne öyle bir dalalete tâlib olur, ne de –hâşâ ve kellâ- Mesîh iddiası gibi bir küfrün arkasına düşer."

delidumrul 01-23-2010 06:00

Bu konuda 'en doğrusunu ALLAH(CC) bilir' yorumunu yapmak istiyorum. Ama kendi düşüncem olarak nüzulunun vücuden olacağını herkesin değil bir kısım insanların onun Hz Isa(AS) olduğunu bileceğini ve bu insanları yardımcıları şeklinde yönlendirerek bozulmuş hristiyanlığı düzelteceğini ve dahi isevilerin bu yolla islama geçişlerini sağlayacağını düşünüyorum. Tabiki bu gelmiş geçmiş büyük islam alimlerinin ayağının tozu bile olamayacak ben(delidumrul)in düşüncesi.

Feride 01-23-2010 10:32

İsterseniz bir de ayetlere, hadislere, ulemanın görüşlerine bakalım.

Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne geleceğine dair işaretler taşıyan ayetlerden ilki Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetidir:

O zaman Allah şöyle dedi: "Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim".

Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyuruyor;

Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır...
(Ebu Hureyre (ra), Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54 (2234)

Yine diğer bir hadiste Efendimiz (a.s.):

İmamınız kendinizden olduğu halde, Meryem oğlu sizin içinize indiği zaman sizler nasıl olursunuz?
(Ebu Hureyre (ra), Buhari, Enbiya 50, 3265, 3/1272; Müslim, İman 71,155,1/136; Beyhaki, Esma ve Sıfat 3265, 2/166)

Yine Efendimiz (a.s.) buyuruyorlar ki;

Onunla (İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır. İnsanlarla İslam için mücadele edecektir. Deccal'i etkisiz hale getirecektir, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır.
((Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tırmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 380)

İslam büyüklerinin ve hadis alimlerinin "Hz. İsa'nın gelişi konusunda hiçbir şüpheye yer olmadığı" yönündeki kanaatleri açıktır. Hz. İsa'nın yeniden dünyaya gelişini nakleden alimlerin başında ise mezhep imamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife gelir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir:

Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cüc'ün çıkması, Güneş'in batıdan doğması, Hz. İsa'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde aktarıldığı üzere, haktır, olacaktır.
(Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit (150/767), Fıkh-ı Ekber, Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)

montenegro 01-23-2010 14:06

bu konuyu Bedizzaman Said Nursi hazretleri güzel izah etmiş kafalardaki tüm sorunları gideriyor ona bakmak lazım

http://www.ittihad.com.tr/index.php?...=275&Itemid=36

El Emin 01-23-2010 14:07

Ben 4 ay bu konuları araştırdım.
Kitaplar okudum.
Pek değişik bir bilgiye rastlamadım.:)

El Emin 01-23-2010 14:10

Bence biz imanımızı kurtarmaya bakalım.
Zaten bizler Hz.Muhammed(s.a.v)'in ümmetiyiz.
O bizim efendimiz.
O bize yeterince güzel bir hediye olarak islam davasını bırakmış.
Biz tebliğ ve irşad'ımızı yapmalıyız.
Zaten imanını kurtaranlar Hz.Mehdi'yi görünce evlatlarını ne denli emin olarak biliyorlar ise
Hz.Mehdi'yi de görünce o denli Hz.Mehdi olduğuna emin olacaklar.

Terennüm 01-23-2010 14:22

bu konuda görüş belirtmekten ziyade şöyle yaklaşmak istiyorum.malum efendimiz(sav)dünyaya teşrif etmeden hristiyanlar ve yahudiler efendimizn hangi dönemde hangi sıfatlarla seceresinnden tutun bütün özelliklerine kadar biliyorlardı.kısaca herkes bekliyordu.peki sonra ne oldu.sonrası malum..demedikleri laf atmadıkları iftira etmedikleri işkence kalmadı.bildikleri ve bekledikleri halde..şimdi bizde mesihinbirşekilde yeryüzüne nuzul edeceğini biliyoruz.bazıları bizzat şahsını beklemekte bazıları ise şahsı manevisini beklemekte.
önemli olan biz mesih için hazırmıyız?yoksa sadece beklemeyle bu dünyayı hz.mesihin kurtaracağınımı düşünüyoruz?

Ertuğrul ÖZGÜL 01-23-2010 14:35

Bundan 1 yada 2 yıl önceydi Sıradışı programında iki profesörin konuşmalarını dinlmiştim isimlerini hatırlamıyorum hatırlaya bilsem burada paylaşırdım ama neyse...
onlar bu konuyla ilgili hz. isanın inmesi meselesinin bir israiliyat olduğunu teferruatıyla anlattılar bi arayım bulabilirsem paylaşıyım... bencede hz isanın inmesi olayı kedin belirtilmemiş bir mesele yani ineceği garanti değil ve şöyle bi şey varki hristiyanlıktaki isa inancına benzemeside israiliyat olması olasılığını artırıyor...
neyse bulmadan söylemeyim şimdi bulabilirsem paylaşırım...
selametle...

montenegro 01-23-2010 22:30

Alıntı:

Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 707317)
Bundan 1 yada 2 yıl önceydi Sıradışı programında iki profesörin konuşmalarını dinlmiştim isimlerini hatırlamıyorum hatırlaya bilsem burada paylaşırdım ama neyse...
onlar bu konuyla ilgili hz. isanın inmesi meselesinin bir israiliyat olduğunu teferruatıyla anlattılar bi arayım bulabilirsem paylaşıyım... bencede hz isanın inmesi olayı kedin belirtilmemiş bir mesele yani ineceği garanti değil ve şöyle bi şey varki hristiyanlıktaki isa inancına benzemeside israiliyat olması olasılığını artırıyor...
neyse bulmadan söylemeyim şimdi bulabilirsem paylaşırım...
selametle...


yaklaşık 100 kadar sahih hadis bulunmakta bu konuyla alakalı

herkesin yanıldığı şu bu mesele müteşabihtir

ayetler ve hadislerin bir kısmı muhkem kesin olduğu gibi bir kısmı müteşabihtir

yani zamanda göre anlaşılabilecek şeylerdir temsiller kavramlarla anlaşılır ,ve herkes anlamaz derin manaları vardır bu tür ayet ve hadislerin

Adem beye katılıyorum

Ömer Bekir 01-23-2010 22:32

Tekfir bizden,hidayet Allah'tan..

Bismillahirrahmanirrahim..

"Meryem'in oğlu İsa Dimeşk (Şam-ı Şerif) de beyaz minarenin yanına inecektir."
(Müslim, Fiten:20, No:2937-110 ,4/2253 , Ebu Davud, Melahim :14, No:4321, 2/520 Taberani, Mucem-i Kebir:440, 19/196,590,1/217, Buhari, Tarih-i Kebir:1002,7/233)


"İsa (a.s)Yeryüzünde kırk sene kalacak, sonra vefat edecek, müslümanlar onun cenaze namazını kılacaktır."
(Ahmed ibni Hanbel , No:9281-9638, 3/374, Buhari, Enbiya : 49 , No:3258-59 , 3/1270 , Ebu Davud, Sünnet: 13 ,No:4675, 2/630, Müslim, Fezail:40, No:2365, 4/1837)


"Şüphesiz ki ben , ömrüm uzarsa , Meryem'in oğlu İsa'ya kavuşacağımı umarım. Eğer ölüm bana acele gelirse, içinizden ona kavuşan , ona benden selam söylesin." (Ahmed ibni Hanbel , Müsned , No:7975, 7976 ,3/158,7983,3/159)


"Sonra , Meryem'in oğlu İsa inecek ve Müslümanların emiri Mehdi(a.s) ona 'Gel bize namaz kıldır' diyecek. O'da 'Hayır ALLAH' ın bu ümmete bir ikramı olmak üzere sizler birbirinize emirlersiniz' buyuracaktır."
(Müslim, İman:71 , No:156, 1/137 , Ahmed ibni Hanbel : Müsned : 14726, 5/113)


"Evvelinde ben , sonunda Mesih(İsa A.S.) bulunan bir ümmeti ALLAH-u Tealâ asla rüsvay etmez. (Musannef ,İbni Ebi Şeybe , Cihad :1, No:42, 4/567, Hakim, Müstedrek:4351, 3/43 , Hakim-i Tirmizi , Nevadiru'l- Usûl : 2/93)

"Şam'a geldikleri vakit (İstanbul'dan Şam beldelerine dönüp Kudüs'e girdiklerinde Deccal) çıkacaktır. Onlar harbe hazırlanıp saflarını düzeltirken namaz ikame olunacak ve Meryem'in oğlu İsa inerek onlara imam olacak (imamları olan Mehdi'ye namaz kıldırmasını emredecek) tir. "ALLAH'ın düşmanı (Deccal) onu gördüğünde tuzun suda eridiği gibi eriyecektir. Onu bıraksa da kendiliğinden helak oluncaya kadar eriyecekse de ALLAH onu (Deccal'ı) Onun (İsa A.S.) eliyle öldürecektir. O da onlara Deccal'ın kanını , süngüsünde gösterecektir." (Müslim , Fiten:9 , No:2897 , 4/2221)

"Meryem'in oğlu , Deccal'ı 'Lûdd' ün (Filistin de bulunan Beyt-i Mukaddes'e yakın bir beldenin) kapısında öldürecektir." (Tirmizi, Fiten :62, No: 2244 , 4/515 , Ahmed ibni Hanbel , Müsned:15466-69,5/270)

"O , sizin aranızda ALLAH'ın dilediği kadar duracak , sonra Meryem'in oğlu İsa , Muhammedi tasdik ederek , onun milleti (dini) üzere hidayete ulaşmış bir imam ve adaletli bir hakem olarak inecek ve Deccal'ı öldürecektir."
(Taberani , Mu'cem-i Evsat, No:4577, 5/292 , Mu'cem-i Kebir, Heysemi ,Mecmeu'z Zevaid: 7/336,Beyheki , El-Ba's, Süyuti , El Havi: 2/156)


"Meryem oğlu İsâ (as) gökten sizin yanınıza indiği ve imamınıza uyduğu zaman bakalım nasıl olursunuz?"(Buhari, Enbiya : 49 , No:3259-62)

"Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek" (Sahih-i Müslim, Bir Şerhin-Nevevi, Cilt II, s. 192; Kitab-ul İman, Bab-u Nuzül-i İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332)


"İsa bin Meryem (Meryem oğlu İsa) adil bir hakim ve adaletli bir imam olarak inmedikçe kıyamet kopmayacaktır" (Sünen-i İbni Mace, 10/340)


(Nefsim, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır) (Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54 (2234)

Umarım yeterli olur..Allah'ın selamı önce Resulûllah'a(s.a.v),sonra tüm Peygamberlerr,sonra Peygamberimizin(s.a.v)Ehl'i Beytine ve Ashabına,sonra tüm iman edenlerin üzerine olsun..

depare 01-23-2010 23:19

Hayretle okuyorum yorumları ihtilaflı bir konu olmayan ayetler'de,sahih hadisler'de açıklanmış olan bir konu hakkın'da bu kadar tezat düşünceye sahip insan olduğunu bilmiyordum bu site'de..
Neyi belirtilmemiş körmüsünüz yoksa okumanız mı yok..? Dünya kadar sahih hadis veriliyor sahih hadisleride mi kabul etmiyorsunuz..? Bu ne aymazlıktır yahu..!

Bu kadar mı erozyana uğradık arkadaşlar 5 vakit namaz ibaresi'de kuran'da geçmiyor o halde ona niye inanıyonuz..?
Hadiste geçiyor diye inanıyonuz e buda geçiyor daha ne arıyorsunuz..?

Mehdi (a.s)'ın gelişini Buhari ve Müslim'de geçmiyor hikayesiyle reddediyonuz peki bunu hangi bahneyle reddebiliyorsunuz..?
Hadisler gözünüzün önünden inanmıyorsanız size kitap ismi'de verelim gidin bakın..

"Şüphesiz ki O (İsa(a.s)'ın inişi) elbette kıyamet için bir nişandır" (Zuhruf Suresi: 61)

Alın İmamı Azam (r.a.) ne diyor, İmamı Suyuti (r.a.) ne diyor bakın görün;

"Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cücün çıkması, Güneşin batıdan doğması, Hz. İsa'nın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde aktarıldığı üzere, haktır, olacaktır." (İmamı Azam (Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit) (150/767), Fıkh-ı Ekber, Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)

"Hadis ilmine vakıf olanlara gizli kalmayacağı üzere, bu hususta zikrettiğimiz bütün hadisler mütevatir derecesine ulaşmıştır. Dolayısıyla Mehdi Muntazar (beklenen Mehdi) hakkındaki hadis-i şerifler mütevatir olduğu gibi, Deccal hakkındaki hadis-i şerifler de tevatür derecesine ulaşmış olup, Hz. İsa'nın inişiyle ilgili hadis-i şerifler de mütevatirdir." (İmamı Suyuti, El Havi, 2/277)

Belki bu Alimlerden utanırsınız..!

"Nihayet Meryem oğlu İsa Müslümanların emiri (Hz. Mehdi) ona: Gel bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersiniz, der." (Sahih-i Müslim, c. 1, s. 209)


Hiç kusura bakmayın bu cehalet karşısın'da az bile konuştum..!
Kim yutturuyor bu hikayeleri anlamak mümkün değil..!

fatih güneş 01-23-2010 23:20

hadislerde tevratta ve incilde hz isanın dünyaya dönüşü
 
Alıntı:

Ömer Bekir Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 707540)
Tekfir bizden,hidayet Allah'tan..

Bismillahirrahmanirrahim..

"Meryem'in oğlu İsa Dimeşk (Şam-ı Şerif) de beyaz minarenin yanına inecektir."
(Müslim, Fiten:20, No:2937-110 ,4/2253 , Ebu Davud, Melahim :14, No:4321, 2/520 Taberani, Mucem-i Kebir:440, 19/196,590,1/217, Buhari, Tarih-i Kebir:1002,7/233)

"İsa (a.s)Yeryüzünde kırk sene kalacak, sonra vefat edecek, müslümanlar onun cenaze namazını kılacaktır."
(Ahmed ibni Hanbel , No:9281-9638, 3/374, Buhari, Enbiya : 49 , No:3258-59 , 3/1270 , Ebu Davud, Sünnet: 13 ,No:4675, 2/630, Müslim, Fezail:40, No:2365, 4/1837)

"Şüphesiz ki ben , ömrüm uzarsa , Meryem'in oğlu İsa'ya kavuşacağımı umarım. Eğer ölüm bana acele gelirse, içinizden ona kavuşan , ona benden selam söylesin." (Ahmed ibni Hanbel , Müsned , No:7975, 7976 ,3/158,7983,3/159)

"Sonra , Meryem'in oğlu İsa inecek ve Müslümanların emiri Mehdi(a.s) ona 'Gel bize namaz kıldır' diyecek. O'da 'Hayır ALLAH' ın bu ümmete bir ikramı olmak üzere sizler birbirinize emirlersiniz' buyuracaktır."
(Müslim, İman:71 , No:156, 1/137 , Ahmed ibni Hanbel : Müsned : 14726, 5/113)

"Evvelinde ben , sonunda Mesih(İsa A.S.) bulunan bir ümmeti ALLAH-u Tealâ asla rüsvay etmez. (Musannef ,İbni Ebi Şeybe , Cihad :1, No:42, 4/567, Hakim, Müstedrek:4351, 3/43 , Hakim-i Tirmizi , Nevadiru'l- Usûl : 2/93)

"Şam'a geldikleri vakit (İstanbul'dan Şam beldelerine dönüp Kudüs'e girdiklerinde Deccal) çıkacaktır. Onlar harbe hazırlanıp saflarını düzeltirken namaz ikame olunacak ve Meryem'in oğlu İsa inerek onlara imam olacak (imamları olan Mehdi'ye namaz kıldırmasını emredecek) tir. "ALLAH'ın düşmanı (Deccal) onu gördüğünde tuzun suda eridiği gibi eriyecektir. Onu bıraksa da kendiliğinden helak oluncaya kadar eriyecekse de ALLAH onu (Deccal'ı) Onun (İsa A.S.) eliyle öldürecektir. O da onlara Deccal'ın kanını , süngüsünde gösterecektir." (Müslim , Fiten:9 , No:2897 , 4/2221)

"Meryem'in oğlu , Deccal'ı 'Lûdd' ün (Filistin de bulunan Beyt-i Mukaddes'e yakın bir beldenin) kapısında öldürecektir." (Tirmizi, Fiten :62, No: 2244 , 4/515 , Ahmed ibni Hanbel , Müsned:15466-69,5/270)

"O , sizin aranızda ALLAH'ın dilediği kadar duracak , sonra Meryem'in oğlu İsa , Muhammedi tasdik ederek , onun milleti (dini) üzere hidayete ulaşmış bir imam ve adaletli bir hakem olarak inecek ve Deccal'ı öldürecektir."
(Taberani , Mu'cem-i Evsat, No:4577, 5/292 , Mu'cem-i Kebir, Heysemi ,Mecmeu'z Zevaid: 7/336,Beyheki , El-Ba's, Süyuti , El Havi: 2/156)

"Meryem oğlu İsâ (as) gökten sizin yanınıza indiği ve imamınıza uyduğu zaman bakalım nasıl olursunuz?"(Buhari, Enbiya : 49 , No:3259-62)

"Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek" (Sahih-i Müslim, Bir Şerhin-Nevevi, Cilt II, s. 192; Kitab-ul İman, Bab-u Nuzül-i İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332)

"İsa bin Meryem (Meryem oğlu İsa) adil bir hakim ve adaletli bir imam olarak inmedikçe kıyamet kopmayacaktır" (Sünen-i İbni Mace, 10/340)

(Nefsim, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır) (Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54 (2234)

Umarım yeterli olur..Allah'ın selamı önce Resulûllah'a(s.a.v),sonra tüm Peygamberlerr,sonra Peygamberimizin(s.a.v)Ehl'i Beytine ve Ashabına,sonra tüm iman edenlerin üzerine olsun..


Tevrat ve İncil'de gelecekte olacak olaylarla ilgili olarak çeşitli izahlar yapılmıştır. Bilindiği gibi günümüzdeki Tevrat'ta Hz. İsa'nın adı geçmemekte, ancak Hz. Davut soyundan kurtarıcı bir Mesih'in geleceği bildirilmektedir. Ayrıca Tevrat'ın bazı bölümlerinde az da olsa son zamanlarda olacak olan olaylardan bahsedilmektedir. İncil'de ise bu konularda özellikle de Hz. İsa'nın ikinci gelişi, bunun işaretleri ve son zamanlar hakkında çok sayıda açıklamaya rastlamak mümkündür.
Kuran ayetlerinde bizlere Tevrat ve İncil'in zaman içinde tahrif edildikleri ve bu nedenle de içlerinde çeşitli yanlış inanışlar barındırdıkları haber verilmektedir. Yani bu kitaplarda hak bölümler olabileceği gibi insanlar tarafından eklenmiş, hatalı bilgiler de bulunmaktadır. Bu nedenle de Tevrat ve İncil'de yer alan açıklamaları Kuran ayetleriyle ve Peygamber Efendimiz (sav)'in hadisleriyle uyumlu oldukları ölçüde değerlendirmeye almak gerekmektedir. Ancak aşağıdaki örneklerde de görüleceği gibi ahir zaman ve Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişiyle ilgili haberlerin büyük bir kısmı, İslami kaynaklarla büyük bir paralellik göstermektedir. Tevrat'ta Hz. İsa'nın insanlara peygamber olarak gönderilişine dair işaretler bulunduğu gibi, ahir zamandaki ikinci kez gelişine dair belirtiler de mevcuttur. Ancak Yahudilerin büyük bir kısmı Hz. İsa'yı gönderilen Mesih olarak kabul etmemiş, ona diğer peygamberlerden bazılarına yaptıkları gibi olmadık eziyetler uygulamışlardır.
Allah Bakara Suresi'nde şu şekilde buyurmaktadır:
Andolsun, Biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peşpeşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz? (Bakara Suresi, 87)
Mesih olarak Hz. İsa'yı kabul etmeyen Yahudiler, geleceğini umdukları "gerçek Mesih"i halen beklemektedirler.
Hıristiyanlar hem Tevrat'ı, hem de İncil'i kendilerine kaynak kutsal kitap olarak gördüklerinden son zamanlarla ilgili konuları bu iki kitabı birlikte yorumlayarak açıklamaktadırlar. İncil incelendiğinde, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelişinin temel konulardan birisi olduğu görülmektedir. Bu açıklamalarda Hz. İsa'nın gelişinden önce ve sonra belirecek doğa olayları, toplumsal hadiseler anlatılmaktadır. Günümüzde Peygamber Efendimiz (sav)'in de hadislerinde detaylı olarak bildirdiği bu alametlerin çoğunun önceki zamanlara kıyasla dikkat çekici tarzda ortaya çıktığına şahit olunmaktadır. (Detaylı bilgi için Bkz: Kıyamet Alametleri, Harun Yahya, Kültür Yayıncılık, 2001) İlginç olan söz konusu işaretlerin biri veya ikisinin değil, hemen hepsinin birbiri peşi sıra günümüzde ortaya çıkıyor olmasıdır. Böylece içinde yaşadığımız zamanın söz konusu ahir zaman olduğunu, başta İslami kaynaklara göre, hem de Tevrat ve İncil'e dayanarak söylemek mümkündür.

Tevrat'ta vaat edilen Mesih
Tevrat'ta geleceği vaat edilen, gelişi ve yapacakları hakkında birçok bilgi verilen "Mesih", Kuran'da da belirtildiği gibi, Hz. İsa'dır. Beklenen kişi için, "Mesih" kelimesi dışında, Melik, Rab (efendi-eğitmen), Menahem gibi farklı sıfatlar kullanılmıştır.
Tevrat'ta Mesih'in gelişinden bahsedilirken onun dünyada kuracağı hakimiyete sıkça değinilir. Milletlere hükmetmesi, Hz. Davud'un soyundan olması ve ona benzemesi (Hz. Davud da kendi zamanında ulaşabildiği tüm bölgelerde hakimiyet kurmuştu) Mesih'in temel özelliklerindendir. Fakat Hz. İsa ilk gelişinde savaşlar yapmamış, yalnızca peygamberliğini insanlara açıklamış, mucizeler göstermiş ve Allah'ın kendisine vahyettiği mesajları tebliğ etmiştir. Bu durumda Tevrat izahlarının bir kısmının Mesih İsa'nın ikinci gelişine baktığını söylemek mümkündür.
Mesih ile ilgili Eski Ahit'te (Tevrat ve diğer kutsal yazılar) çok sayıda izah vardır. Tamamına burada yer verilmemiş, fakat fikir vermesi amacıyla birkaç örnek aktarılmıştır:
... Rab dünyanın uçlarına hükmedecektir; ve kralına kuvvet verecek, ve Mesihinin kuvvetini yükseltecektir. (1. Samuel 2:10)
Ve kralların günlerinde göklerin Allah'ı ebediyyen harap olmayacak bir krallık kuracak ve onun hakimiyeti başka bir kavme bırakılamayacak ve bu krallıkların hepsini O parçalayacak ve bitirecek, ve Kendisi ebediyyen duracak. (Daniel, 2: 44)
İşte, kendisine destek olduğum kulum... Ruhumu onun üzerine koydum; milletler için hakkı meydana çıkaracaktır. Bağırmayacak ve sesini yükseltmeyecek ve onu sokakta işittirmeyecek. Ezilmiş kamışı kırmayacak, ve tüten fitili söndürmeyecek, hakkı hakikate erdirecek. Ve dünyada hakkı pekiştirinceye kadar zayıflamayacak ve cesareti kırılmayacak ve adalar onun şeriatini bekleyecekler... Ben, Rab, seni doğrulukla çağırdım, ve elini tutacağım, ve seni koruyacağım, ve kör gözleri açasın, mahpusları zindandan, ve karanlıkta oturanları hapishaneden çıkarasın diye seni kavme ahit, milletlere ışık olarak vereceğim. (İşaya, 42: 1-7)
Tevrat izahlarından, gelecek olan Mesih'in, kendisiyle mücadele edecek bütün yönetimlere karşı üstün geleceği anlaşılmaktadır. Bu mücadelesinin sonucunda ezilmiş, kör, karanlıklarda, zindanda olarak tasvir edilmiş insanlık alemine hakikatlari göstererek onları ışığa kavuşturacaktır.
Diğer vasıfları da şöyle anlatılmıştır:
Ve onun zevki Rab korkusunda olacak; Ve gözlerinin gördüğüne göre hükmetmeyecek, ve kulaklarının işittiğine göre karar vermeyecek; fakat fakirlere adaletle hükmedecek, ve memleketin hakirleri için doğrulukla karar verecek... (İşaya, 11: 3-4)
Hz. İsa'nın ikinci gelişindeki hakimiyeti sırasında nasıl hükmedeceğine ilişkin bu Tevrat izahları Kuran'da tarifi yapılan peygamber vasıflarıyla da büyük uyum göstermektedir: Hz. İsa adaletli, doğru karar veren, sözleri çok etkili ve hikmetli, Allah'a sadık bir yönetici olacaktır. Bu vasıflara sahip üstün bir hükümdarın eliyle Allah yeryüzünde huzur ve barışın yaşanmasını nasip edecektir.
Tevrat'ta Allah'ın varlığı ve birliğine olan imanın hakim olacağına dair şunlar anlatılmaktadır:
"Ve o gün vaki olacak ki ışık olmayacak, ışıldayanlar kararacak; fakat Rabbin bildiği bir gün olacak; gündüz de olmayacak; gece de olamayacak ve vaki olacak ki akşamlayın ışık olacak ve o günde vaki olacak ki, Yeruşalim'den (Kudüs) diri sular çıkacak onların yarısı şark denizine, yarısı garp denizine akacak; yazın da kışın da böyle olacak. Ve bütün dünya üzerinde Rab kral olacak; o gün Rab bir, ve ismi bir olacak." (Zekeriya, 14: 6-9)
Deccal'in Hz. İsa tarafından öldürülmesinden sonra Allah'a şirk koşan fikir sistemleri de tamamen son bulacaktır. Tevrat izahlarında da bu açıkça görülmektedir. Tevhid inancı tüm dünyaya hakim olacaktır.
Tevrat'ta bu dönemin diğer özelliklerini anlatan birçok benzetmeler yapılmıştır:
"Ve kurt kuzu ile beraber oturacak, ve kaplan oğlakla beraber yatacak; ve buzağı ve genç aslan ve besili sığır bir arada olacak; ve onları küçük bir çocuk güdecek. Ve inekle ayı otlanacak; onların yavruları birlikte yatacak; ve aslan sığır gibi saman yiyecek. Ve emzikteki çocuk kara yılanın deliği üzerinde oynayacak, ve sütten kesilmiş çocuk elini engerek kovuğu üzerine koyacak. Bütün mukaddes dağımda zarar vermeyecekler ve helak etmeyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da Rab bilgisi ile dolu olacak." (İşaya, 11: 6-9)
Bu tasvirler Hz. İsa'nın ikinci gelişinden sonra hadislerde tarifi yapılan Altınçağ'ın özellikleri ile de çok büyük bir benzerlik göstermektedir. (Detaylı bilgi için Bkz. Altınçağ, Harun Yahya, Vural Yayıncılık)

Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci gelişi ile ilgili İncil açıklamaları
Hz. İsa'nın dönüşüne ilişkin İncil'in 210 bölümünde 318 farklı açıklama vardır. Aşağıda bazılarına yer vereceğimiz bu açıklamalarda Hz. İsa'nın Allah Katına alınışı ve yeryüzüne geri geleceğine dair çok açık ifadeler bulunmaktadır:
"... Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye gelip sizi yanıma alacağım." (Yuhanna, 14: 2-3)
... Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir. (Elçilerin İşleri, 1: 11)
Bunun için size, `İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. 'Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. (Matta, 24: 26-27)
Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız bir saatte gelecektir. (Matta, 24: 44)
Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin Rabbi, ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı, Mesih'i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret sonsuza dek O'nun olsun. Amin. (Timoteusa 1. Mektup, 6: 15-16)
Bundan böyle, doğruluk tacı benim için hazır duruyor. Adil yargıç olan Rab, o gün bu tacı bana, ve yalnız bana değil, O'nun gelişini özlemle beklemiş olanların hepsine verecektir. (Timoteos'a 2. Mektup, 4: 8)
Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara bir tanıklık olmak üzere bütün dünyada duyurulacak, ve son o zaman gelecektir. (Matta, 24: 14)
"O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek. İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler." (Matta, 24: 30)
"Melekler 'Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?' diye sordular. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin İşleri, .1: 11).
"Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Ve oradan Kurtarıcı olan ... İsa Mesih'i bekliyoruz." (Filipililere Mektup, 3: 20).
"İşte, bulutlarla geliyor! Her göz onu görecek...." (Vahiy, 1: 7)
Kardeşler, bilgiçliğe kapılmanızı önleyecek şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: İsraillilerden bir bölümünün yüreği, diğer uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek nasırlaşmıştır. Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır. Yazılmış olduğu gibi: "Kurtarıcı, Siyon'dan gelecek ve Yakup'un soyundan tanrısızlığı uzaklaştıracaktır. (Romalılara Mektup, 11: 25-26)
İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu (İsa) yakındır, kapıdadır. (Matta, 24: 32-33)
İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. (Matta, 25: 31)
Daha önce de vurguladığımız gibi Hz. İsa'nın ikinci gelişiyle meydana gelecek bu hakimiyet, adaletin, zenginliğin, güzel ahlakın hakim olduğu bir dönem olacaktır. Bu konuda İncil'in çeşitli bölümlerinde verilen bilgilerden bazıları şunlardır:
"Ne mutlu halim olanlara; çünkü onlar yeri miras alacaklar. (Matta, 5: 5)
Bunun için siz şöyle dua edin: ...Egemenliğin gelsin. (Matta, 6: 9-10)
İnsanlar doğudan batıdan, kuzeyden güneyden gelecek ve Tanrı'nın Egemenliğinde sofraya oturacaklar. Ve işte, sonuncu olan bazıları birinci olacak, birinci olan bazıları da sonuncu olacak." (Luka, 13: 29-30)
Hz. İsa'nın ikinci gelişi ve bu dönemde meydana gelecek olan din ahlakının dünya hakimiyeti ile ilgili açıklamalarda İslam dini ile Hıristiyanlık ve Yahudilik arasında büyük bir uyum olduğu açıktır. Bu uyum, üç dinin mensuplarının da büyük bir bekleyiş içinde olmalarına vesile olmuştur. İşte içinde bulunduğumuz dönem, bu mucizenin gerçekleşmesinin en çok beklendiği ve belki de en yakın olduğu dönemdir. Bu ise bütün inananları şevklendirecek büyük bir müjdedir.

fatih güneş 01-23-2010 23:29

20).
"İşte, bulutlarla geliyor! Her göz onu görecek...." (Vahiy, 1: 7)

incilde geçen şu şu ayeti enteresan buldum vahiy bölümünden incilin diyoki işte bulutlarla geliyor her göz onu görecek. burda peygamber efendimize işaret ediyor olabilir diye düşündüm.çünkü hz muhammed yürürken ona bir bulut eşlik ederdi derlerya.hemde herkes onu göreecek diyo.peygamberimiz çocukken kervanla ticaret yaparken bir papazın bulutun peygamberimizi takip ettiğini görüp onu tanıması olayı herkes onu görecek kısmına işaret ediyor olabilir tabi ben buna bakınca şuan farkettim din alimi değilim kendi yorumum

manifesto 01-24-2010 03:12

Şimdi bazı arkadaşlar bu konuları tartışmamızı AYMAZLIK olarak görmüş ki
Asıl aymazlık bu bakıştır
Ayetle sabit olsa bugün ve dün tartışılmazdı bu mesele
Bu mesele yeni tartışılır değildir zaten faklı içtihadlar var
Üstad Bediüzzaman da risalelerde 3 faklı cihetle olacağını izah etmiş
Vücudu ile nüzulü şahs-ı manevisi ve iseviliğin islama inkilap etmesi

Hz.peygamber çoğu kez sözlerinde TEMSİL kullanırdı.Meşhur hadislerdendir DÜNYA öküzün boynuzları arasıdandır" şeklinde temsil içerikli sözler.Şimdi öküz ile dünya arasında fiziki bir bağ mı kuracaksınız?

Benim şahsi fikrim Hz.İsa nın tekrar dünyaya bedenen gelmesi sözkonusu değil
Hristiyanlık teslisten arınarak tevhid inancına yaklaşmasını ve hatta islama inkilap etmesini temsil etmektedir Hz.İsanın dönüşü

Yoksa şamda AK minareye inmesi için çok beklersiniz

Fırat 01-24-2010 03:59

Birde Hz Mehdi konusuna el atsanız. İncil ve tevratan da örnek verin, tabi orjinallerini bulursanız..

EpiVaTeS 01-24-2010 04:13

Yahu ALLAH u Alem diyin geçin...
Bak bilmeyerek günaha giriyorsunuz...
Gaibi ALLAH bilir...:)
Kur'an da indirilecek demiş...:)
daha yorum ypamaya gerek yok...

Feride 01-24-2010 10:12

Alıntı:

Noktaların Efendisi Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 707713)
Yahu ALLAH u Alem diyin geçin...
Bak bilmeyerek günaha giriyorsunuz...
Gaibi ALLAH bilir...:)
Kur'an da indirilecek demiş...:)
daha yorum ypamaya gerek yok...

: ) Ayetle, sahih hadislerle sabit diyoruz Hz İsa mevzu, ama gene aynı şeyleri dön dolaş söylüyor kimisi. Anlamıyorum gerçekten..Tam bir garabet: D Neyse bizden uyarması.. Kaynaklarıyla pek tabi..

Ömer Bekir 01-24-2010 18:26

Alıntı:

BenHur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 707667)
Şimdi bazı arkadaşlar bu konuları tartışmamızı AYMAZLIK olarak görmüş ki
Asıl aymazlık bu bakıştır
Ayetle sabit olsa bugün ve dün tartışılmazdı bu mesele
Bu mesele yeni tartışılır değildir zaten faklı içtihadlar var
Üstad Bediüzzaman da risalelerde 3 faklı cihetle olacağını izah etmiş
Vücudu ile nüzulü şahs-ı manevisi ve iseviliğin islama inkilap etmesi

Hz.peygamber çoğu kez sözlerinde TEMSİL kullanırdı.Meşhur hadislerdendir DÜNYA öküzün boynuzları arasıdandır" şeklinde temsil içerikli sözler.Şimdi öküz ile dünya arasında fiziki bir bağ mı kuracaksınız?

Benim şahsi fikrim Hz.İsa nın tekrar dünyaya bedenen gelmesi sözkonusu değil
Hristiyanlık teslisten arınarak tevhid inancına yaklaşmasını ve hatta islama inkilap etmesini temsil etmektedir Hz.İsanın dönüşü

Yoksa şamda AK minareye inmesi için çok beklersiniz

Dedim ya kardeşim,tekfir bizden hidayet Allah'tan..İnanmak size kalmış,biz emr'i bil mar'ufumuzu yapalım da..

Kur'ânTalebesi 01-24-2010 18:38

Alıntı:

Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 707317)
Bundan 1 yada 2 yıl önceydi Sıradışı programında iki profesörin konuşmalarını dinlmiştim isimlerini hatırlamıyorum hatırlaya bilsem burada paylaşırdım ama neyse...
onlar bu konuyla ilgili hz. isanın inmesi meselesinin bir israiliyat olduğunu teferruatıyla anlattılar bi arayım bulabilirsem paylaşıyım... bencede hz isanın inmesi olayı kedin belirtilmemiş bir mesele yani ineceği garanti değil ve şöyle bi şey varki hristiyanlıktaki isa inancına benzemeside israiliyat olması olasılığını artırıyor...
neyse bulmadan söylemeyim şimdi bulabilirsem paylaşırım...
selametle...

Abdülaziz Bayindir, degerli bir fikihçi... :)

Kur'ânTalebesi 01-24-2010 18:43

Tipki Mesih konusu gibi, Hz. Isa'nin gelecegi çok konusulan bir konu. Fakat bunlara gelinceye kadar toplum olarak, ümmet olarak hayat biçimimizi degistirmeye gayret göstermeliyiz. Mesih veya Hz. Isa'nin gelmesi veya gelmemesi Islam'in olmazsa olmazlarindan degildir. Zaten gelselerde, gelmeseler de son din Islamdir ve onlar da Islam'a hizmet etmek üzere gelecekler. Bu konuda önemli olan Isevilik/ Hritiyanlik propagandasindan sakinmak...

milletinadami 01-24-2010 18:48

isa (a.s.) muhakkak ki gökten geri inecektir....hadisi şeriflerlerle ki bunlar sahihtir bu sabittir...1400 yıllık ehli sünnet uleması böyle görüş belirtmiştir...şimdi ben yeni birşey buldum sevdası ile bir takım zevat işi çarpıtarak inmeyecek diyor...ehli sünnet alimlerinin saf ve bozulmamış görüşlerinden mevlam ayırmasın...

depare 01-25-2010 19:08

Tabi,tabi zaten hepsi temsili Deccal televizyonla,internet :)
Dabbetül Arz Kanser yahut AIDS :)
Miraç uzay'da oksijen olmadığı için zaten hepten temsili :)
Hatta Hz.İsa (a.s) gökyüzüne yükseltilmiş olamaz çünkü oksijen yok nasıl duracak orada :)
Yahudilerin üzerene yatırılan Tur dağı'da temsili...
Din'de reform,Temsili Din çok güzel (!)

El Emin 01-25-2010 19:49

Alıntı:

depare Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 708722)
Tabi,tabi zaten hepsi temsili Deccal televizyonla,internet :)
Dabbetül Arz Kanser yahut AIDS :)
Miraç uzay'da oksijen olmadığı için zaten hepten temsili :)
Hatta Hz.İsa (a.s) gökyüzüne yükseltilmiş olamaz çünkü oksijen yok nasıl duracak orada :)
Yahudilerin üzerene yatırılan Tur dağı'da temsili...
Din'de reform,Temsili Din çok güzel (!)

:hihi2::hihi2::hihi2::hihi2:

milletinadami 01-25-2010 22:18

evet isa(a.s.) efendimizin inişini inkar edenler zekeriye beyaz gibi sapkın insanlar genelde...

manifesto 01-25-2010 23:23

Alıntı:

milletinadami Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 708826)
evet isa(a.s.) efendimizin inişini inkar edenler zekeriye beyaz gibi sapkın insanlar genelde...

Üstad Bediüzzamandan tut daha bir çok alime kadar hz.isa nın tekrar nüzulu meselesini bir şahs-ı manevi OLABİLİR şeklinde yorumlayanlar çokçadır
Bu zatların her biri iman ehli ehl-i sünnet ve rehber insanlardır
Onlara SAPKIN insan YAFTASI vurmak ancak senin SAPKINLIĞIN olur

Bak Gülen hocaefendi de bu konuda ne söylemiş

Alıntı:

Günümüz alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ise, daha farklı bir yorumda bulunarak Hz. Mesih'in nüzulünün şahsen olacağını nefyetmemekle beraber, daha çok şahs-ı manevi üzerinde durmuş ve Hz. Mesih'in nüzulünü, Hıristiyanlık aleminin İslam'a iktida etmesi şeklinde anlamıştır. Üstad, temelde meseleye böyle yaklaşırken, nüzul keyfiyetiyle alakalı hadislerde zikredilen Şam'da Akminare'ye inmesi, bir atın üzerine binmesi.. vb. hususlarda da katiyen tafsilata girmemiştir. Bu konuda zannediyorum sadece o değil; daha başka muhakkikler de sui istimale yol açar ve ileride büyük bir yalan olarak yüzümüze çarpılır düşüncesiyle, her zaman dikkatli davranmış ve bu türlü konularda gereksiz yorumlara girmemişlerdir; girmemişlerdir zira Efendimiz (sav), gaybdan verdiği haberlerde, açık ve herkesin anlayabileceği bir dil kullanmamış; aksine olay ve hadiseleri bir temsil ya da müteşabih bir ifadeyle anlatmıştır. Hem Üstad hem de diğer muhakkikin, Hz. Mesih'in nüzulüyle alakalı bir kısım müteşabih, ya da muğlak ifadelerin, bazı ravilerin tevili olduğu ve yine birtakım isimlerin de onlar tarafından hadise sokulduğu görüşündedirler. Dolayısıyla da, hadiste geçen Şam, minare, at.. vb. isimler, bu çerçevede değerlendirilebilir.
http://tr.fgulen.com/content/view/11810/18/

Ömer Bekir 01-25-2010 23:27

Alıntı:

BenHur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 708842)
Üstad Bediüzzamandan tut daha bir çok alime kadar hz.isa nın tekrar nüzulu meselesini bir şahs-ı manevi OLABİLİR şeklinde yorumlayanlar çokçadır
Bu zatların her biri iman ehli ehl-i sünnet ve rehber insanlardır
Onlara SAPKIN insan YAFTASI vurmak ancak senin SAPKINLIĞIN olur

Bak Gülen hocaefendi de bu konuda ne söylemiş



http://tr.fgulen.com/content/view/11810/18/

Mubarek adam,ne kadar cahilsin ya..Bediuzzaman veya Fethullah Gülen Hoca Resûlüllah(s.a.v)ve ashabından ve müceddidlerden daha mı büyük..Sana onlarca Hadis'i Şerif gönderdim,tutturdun bir Bediüzzaman gidiyorsun..Ki Bediüzzaman bile"inmeyecek"dememiş..

manifesto 01-25-2010 23:33

Alıntı:

Ömer Bekir Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 708843)
Mubarek adam,ne kadar cahilsin ya..Bediuzzaman veya Fethullah Gülen Hoca Resûlüllah(s.a.v)ve ashabından ve müceddidlerden daha mı büyük..Sana onlarca Hadis'i Şerif gönderdim,tutturdun bir Bediüzzaman gidiyorsun..Ki Bediüzzaman bile"inmeyecek"dememiş..

Tamamen reddetmemiş ama görüşünü de söymeden geçmemiş
Demek ki neymiş SAPKIN insanlar yaftası vurmadan önce düşüneceksin
Falan alimler filan bilmem neler
Bediüzzaman falan hoca filan camii imamı değildir ayrıyeten
Onlar da kendi görüşlerini dile getirmiş
Hz.Peygamberin hadisleri ve sözleri herkesin anlayabileceği lisan ve temsiller ile anlatması gizli bir bilgi değildir.
1400 yıl önce ki insanların anlayabileceği bir lisan kullanması heralde anlaşlılır
"ATA binecek" sözünü şimdi al da yorumla
At devrin en modern bineği
Belki ata binecek sözü bir temsil ki en modern yöntemleri kullanacak demek olabilir pekala....

Ömer Bekir 01-25-2010 23:35

Alıntı:

BenHur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 708849)
Tamamen reddetmemiş ama görüşünü de söymeden geçmemiş
Demek ki neymiş SAPKIN insanlar yaftası vurmadan önce düşüneceksin
Falan alimler filan bilmem neler
Bediüzzaman falan hoca filan camii imamı değildir ayrıyeten
Onlar da kendi görüşlerini dile getirmiş
Hz.Peygamberin hadisleri ve sözleri herkesin anlayabileceği lisan ve temsiller ile anlatması gizli bir bilgi değildir.
1400 yıl önce ki insanların anlayabileceği bir lisan kullanması heralde anlaşlılır
"ATA binecek" sözünü şimdi al da yorumla
At devrin en modern bineği
Belki ata binecek sözü bir temsil ki en modern yöntemleri kullanacak demek olabilir pekala....

Off be kardeşim ne kadar anlayışsızsın ya..Senin inancın beni alakadar etmiyor,sen hesabını ahirette Resûlüllah(s.a.v)'e verirsin,verebilirsen..

fatih güneş 01-25-2010 23:37

Bediüzzaman`ın Hz. İsa`nın nüzulü ile ilgili yorumu



http://www.yeniasya.com.tr/sabitresi...fersadoglu.jpg Ali FERŞADOĞLU

Şili-Güney Amerika`dan e-posta ile şu mesajı geçti Ali Rıza Ilıman: `Hz. İsa(as) hakkındaki yazılarınızı ilgiyle izlemekteyim. Hz. İsa`nın (as) tekrar dünyaya gelmesi hadisesi sadece hadislere dayandırılmıyor. Kur`an-ı Kerim`de konuyla ilgili sure ve ayetleri de belirtirseniz daha iyi olur. Saygılarımla.` Sanırım gözden kaçmış; 2 Nisan 2006`da `Kur`an`da Hz. İsa`nın (as) nüzulü` başlıklı yazımızla bu meseleyi ele almıştık. Oraya bakılabilir. Kur`an`ın beyanları ve diğer hadis-i şeriflerin ışığında, `Ahirzamanda Hazret-i İsa (as) gelecek, şeriat-i Muhammediye ile amel edecek`1 mealindeki hadisi yorumlayan Bediüzzaman çarpıcı değerlendirmelerde bulunur: Ahirzamanda, tabiat felsefesinin ortaya çıkardığı Allah`ı inkar cereyanına karşı, Hıristiyanlık tasaffi ederek, hurafelerden sıyrılıp İslamiyet`e inkılab edecek; Hıristiyanlığın manevi şahsiyeti semavi vahyin kılıcıyla o müthiş dinsizliğin manevi şahsiyetini öldürecek. İsa (as) da, Hıristiyanlığı temsil ederek, dinsizliği temsil eden Deccalı öldürür.2 Deccalı öldürmesi, Allah`ı inkar fikrini öldüreceği anlamındadır. Keza, ahirzamanda dinsizliğin iki akımının kuvvet bulacağına işaret eder: Bunlardan birisi, `nifak` perdesi altında hareket edecek ve İslamın hükümlerinin tahribine çalışacaktır. Ona karşı `Mehdi` çıkacak ve münafıkane olan bu hareketi ortadan kaldıracaktır. Yani, nifak perdesi altında İslamı tahrip etmeye çalışan bu kimselerin tahriplerinin önüne geçecektir. Bunu yaparken de tahrip hangi vasıtalarla olmuşsa, tamir de aynı metodla olacaktır. Tahrip bilim, özellikle fen bilimleri ve eğitim yoluyla olduğu için tamir de aynı şekilde olması aklın da zaruriyatındandır. Ahirzamanda kuvvet bulacak dinsizliğin ikinci kuvveti ise, tabiat felsefesi ve materyalizmden doğacak ve yayılacak olan Allah`ı inkar cereyanıdır. Yani tabiatın yaratıcı olduğu, her şeyin kendi kendine, tesadüfen meydana geldiği düşüncesi insanlar arasında yayılacaktır. Bunu kişiler, ekoller, felsefi akımlar yapacaktır. Kur`an`la, insan hak ve hürriyetleriyle barışık olmayan tüm seküler, tabiatçı, ateist felsefi akımlar, kişiler veya tüzel kişiler, yani, `Deccalizm`in müntesipleri, birer küçük Nemrut hükmünde nefislerine `Rab`lık verdikleri ve dinsizlik faaliyetlerinin organizeli bir şekilde arttığı bir zamanda, Hz. İsa`nın (as) manevi şahsiyetinden ibaret olan `Hakiki İsevilik` dini ortaya çıkar, yani `Rahmet-i ilahiye semasından` nüzul eder. Hıristiyanlık, hurafelerden sıyrılır ve İslam hakikatleri ile birleşir. Hıristiyanlık manen bir nevi İslamiyete dönüşür. `Hak Din` bu iltihak neticesinde büyük bir güç elde eder. Bediüzzaman bütün bunları söylerken semavat aleminde beşeri cismiyle beraber bulunan Hz. İsa`nın o `hak din` cereyanının başına geçeceğini, yani bizzat da geleceğini kabul eder. Ona göre; her şeye kadir olan Allah, Peygamberimize (asm) haber verdiğine göre bunu mutlaka gerçekleştirecektir. Hakim-i Mutlak olan Rabbimizin birçok varlığı görevlendirerek semadan gönderdiğine işaret eden Bediüzzaman, Hz. İsa dinine ait en mühim bir hüsn-ü hatimesi için, değil dünya semasında cesediyle bulunması ve hayatta olması, belki alem-i ahiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle büyük bir netice için Hazret-i İsa`ya yeniden ceset giydirip dünyaya göndermesinin, o Hakim`in hikmetinden uzak olmadığını söyler. Belki onun hikmeti öyle gerektirdiği için vaad etmiş ve vaad ettiği için elbette gönderecek3 şeklinde değerlendirir. Yalnız, herkes tarafından tanınmayacağını, herkesin gerçekten onun hakiki İsa olduğunu bilmeyeceğini, ancak ona yakın olan seçkinler iman nuruyla onu tanıyabileceği4 yorumunu yapar ve ilave eder: Hatta, Süfyan ve Deccal gibi `eşhas-ı müthişe` kendileri dahi kendilerini bilmezler.5 Dipnotlar: 1- Sahih-i Buhari, 4:205; Sahih-i Müslim, 1:136; Fethü`l-Kebir, 2:335; 2- Mektubat, s. 6; 3- Age, s. 60; 4-Age, s. 53-54; 5-Şualar, s. 498 08.04.2006 E-Posta: fersadoglu@ttnet.net.tr

fatih güneş 01-25-2010 23:54

hz isanın gelişinden önce hristiyanlık gerçek kalıbına oturacak daha sonra da isa(a.s)gelecek başa geçecektir.daha sonra da deccalizmle savaşacaktır bediüzzamanın görüşü budur yani ilk önce şahs-ı manevi olarak gelecektir daha sonrada şahs-ı isa olarak gelecektir

manifesto 01-25-2010 23:57

Hz. İsa'nın şahsen nüzûlünü, Cenâb-ı Hakk'ın hikmetine aykırı bularak, bu nüzûla 'şahs-ı mânevî' nüzûlü olarak bakmışlardır. Bazıları da âyet ve hadisleri daha değişik şekilde te'vil etmişlerdir. Günümüz âlimlerinden Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ise, daha farklı bir yorumda bulunarak Hz. Mesih'in nüzûlünün şahsen olacağını nefyetmemekle beraber, daha çok şahs-ı mânevî üzerinde durmuş ve Hz. Mesih'in nüzûlünü, Hıristiyanlık âleminin İslâm'a iktida etmesi şeklinde anlamıştır.

Üstad, temelde meseleye böyle yaklaşırken, nüzûl keyfiyetiyle alâkalı hadislerde zikredilen Şam'da Ak Minare'ye inmesi, bir atın üzerine binmesi.. vb. hususlarda da kat'iyen tafsilata girmemiştir. Bu konuda zannediyorum sadece o değil; daha başka muhakkikler de, sû-i istimale yol açar ve ileride büyük bir yalan olarak yüzümüze çarpılır düşüncesiyle, her zaman dikkatli davranmış ve bu türlü konularda gereksiz yorumlara girmemişlerdir; girmemişlerdir zira bilinen bir gerçektir ki Efendimiz (sav), gaybtan verdiği haberlerde, açık ve herkesin anlayabileceği bir dil kullanmamış; aksine olay ve hâdiseleri bir temsil ya da müteşabih bir ifadeyle anlatmıştır. Hem Üstad, hem de diğer muhakkikîn, Hz. Mesih'in nüzûlüyle alâkalı bir kısım müteşabih, ya da muğlak ifadelerin, bazı ravilerin tevili olduğu ve yine bir takım isimlerin de onlar tarafından hadise sokulduğu görüşündedirler. Dolayısıyla da, hadiste geçen Şam, minare, at.. vb. isimler, bu çerçevede değerlendirilebilir.

http://tr.fgulen.com/content/view/3282/18/

Yani hem Bediüzzaman hem Gülen Şam da Ak minareye inecek bir hz.isa ifadelerine çok itiabr etmemişlerdir
Yok eğer bu tür ifadeleri dinin bir emri ve gereği olarak görenler var ise onları ŞAM'da Ak Minare nöbetine davet edebiliriz..

Alıntı:

hz isanın gelişinden önce hristiyanlık gerçek kalıbına oturacak daha sonra da isa(a.s)gelecek başa geçecektir.daha sonra da deccalizmle savaşacaktır bediüzzamanın görüşü budur yani ilk önce şahs-ı manevi olarak gelecektir daha sonrada şahs-ı isa olarak gelecektir
Bu yazdığın şey senin uydurman.Zira mantıksızca yazmışsın.Eğer isevilik zaten gerçek kalıbına oturacaksa hz.isa nın gelmesine ne gerek kalacak ki?
Üstad 3 farklı görüşüde aktarmış ancak kendi görüşünü de söylemeden geçmemişdir
Kendi görüşü ise açık

fatih güneş 01-26-2010 00:00

4-Asrımız alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. İsa (a.s) ile ilgili getirdiği delil ve yorumları: Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. İsa (a.s)’ın dünyaya tekrar teşrifleri, nasıl geleceği ve yapacağı faaliyetlerle ile ilgili çok çarpıcı ve net ifadeleri mevcuttur. Bediüzzaman hazretlerine göre:
•Hz. İsa (a.s) kesinlikle dünyaya teşrif edecektir. Fakat Hz. İsa (a.s)’ın semavattan gelişi iki aşamada olacağını; bunlardan birisinin manevi olarak gerçekleşeceği ve Hıristiyanlığın yanlış fikirlerden arınması ve manen İslamiyet’e inkılap etmesi şeklinde olacaktır. “İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlahiyenin semasından nüzul edecek; hâl-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılab edecektir. Ve Kur'ana iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı manevîsi tâbi' ve İslâmiyet metbu' makamında kalacak; din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.” İkinci inişinin ise maddi ve cesedi bir iniş olacağını haber veriyor: “Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır.” ( Mektubat, 57 )


•Hz. İsa (a.s)’ın dünyaya gelişinin İlahi kudret açısından bir zorluk teşkil etmeyeceği, aksine Allah’ın (c.c)her zaman uyguladığı bir kanun olduğunu şu ifadelerle ortaya koymaktadır: Evet her vakit semavattan melaikeleri yere gönderen ve bazı vakitte insan suretine vaz'eden (Hazret-i Cibril'in "Dıhye" suretine girmesi gibi) ve ruhanîleri âlem-i ervahtan gönderip beşer suretine temessül ettiren, hattâ ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelal, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ı, İsa dinine ait en mühim bir hüsn-ü hâtimesi için, değil sema-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i İsa, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden cesed giydirip dünyaya göndermek, o Hakîm'in hikmetinden uzak değil.. belki onun hikmeti öyle iktiza ettiği için va'detmiş ve va'dettiği için elbette gönderecek. ( Mektubat, 57 )

•Hz. İsa (a.s) Müslümanların emiri olan Hz. Mehdi’ye tabi olacaktır. Bu tabi olmanın neticesinde İslami kaide ve ahlakın tüm dünyaya yayılışı gerçekleşmiş olacaktır. "Hazret-i İsa Aleyhisselam gelir, Hz. Mehdi’ye namazda iktida eder, tabi olur." diye rivayeti bu ittifaka ve Hakikat-i Kur’aniye’nin metbuiyetine ve hakimiyetine işaret eder. (şualar 587)

•Hz. İsa (a.s)’ın en büyük işlerinden birisi de, Deccali öldürmektir: Bediüzzaman; "İsa Aleyhisselâm büyük Deccal'ı öldürür." (Tirmizi, Fiten: 62) hadis-i şerifine şöyle bir yorum getirir. “Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidracî hârikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccal'ı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek; ancak hârika ve mu'cizatlı ve umumun makbulü bir zât olabilir ki: O zât, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâm'dır. (Şualar; 588)

•Hz. İsa (a.s), herkes tarafından tanınmayacaktır. “Hazret-i İsa Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsa olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nur-u iman ile onu tanır. Yoksa bedahet derecesinde herkes onu tanımayacaktır.” ( Mektubat, 57 )

Cenab-ı Hak (c.c) bizi O kutlu zata (a.s) hakiki dost ve yolunu gözleyip davasında çalışan, O’nu sevip arzulayan insanlardan eylesin. Amin

milletinadami 01-27-2010 00:29

benhur ortaya ehli sünnet dışı bir görüş ortaya atmış...kim karşı çıkarsa hakaret edip duruyor...bu kişinin amacı forumda fitne ve fesat yaymak ise..yöneticileri göreve çağırıyorum...

fatih güneş 01-27-2010 00:43

hakaret ettiyse cevabını da aldı yanıtlardan belli benim senin uydurman dedi cevabını verdik

fatih güneş 01-27-2010 00:56

yani buna inanmak bu kadar zormu ne diyolar efendim gözünden ışık saçan araba olurmu olur araba yokmu farları yokmu sonra diyolarki kanatları 30 metre uçan eşşek olurmu olur uçak çok açık şeyler bunlar aslında.hatta bir ayette diyorki"allah binek ve süs eşyası olarak katırı yarattı ve daha neler yaratacak o"şimdi bu ayette otomobilin bulunacağı çok açık değilmi.ee buna örnek verirkende katır yani bir hayvandan örnek veriyor.
şimdi mehdi ile mesihin şahsı manevi olduğunu söyleyenler bu hadisleri imkansız olarak gördükleri için bu iddayı atıyor.eğerki peygamberimiz ozaman araba deseydi kimse inanmazdıki.kim inanır bir araç çıkacak ve uçacak dünyanın bi ucundan öbür ucuna bir günde gideceğine ozamanlar.yani aslında bu mucize gibi görünen şeylerin hepsi bugünlere birer örnektiir.mesela diyorki bir bağaracak tüm dünya duyacak.ee bu hiç olabilirmi bu şahsı manevidir.olur tabikide televizyon yokmu?obamanın seçildiğini tüm dünya gördü örneğin.mehdide birşey söylediği zaman veya isa(a.s)herkes duyar.bunda inanılmayacak ne var bunları anlamak mümkün değil

EpiVaTeS 01-27-2010 01:36

En Büyük cevabı Efendimiz S.A.V vermiş bu ve bunun gibilere...
"Ben bile sonumu bilmiyorum..." Gaibi ancak ALLAH bilir...:)


All times are GMT +3. The time now is 03:21.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025