![]() |
Düşünmek = Üzgün Olmak Mı?
" Düşünmek" fiilini ifade eden Japon resim-yazısı " üzgün olmak" anlamına gelir. Bir tesadüfmü yoksa gizli bir mantık mı ?
|
"Kalbi olanın hüznü vardır" diyordu şair, yanlış anımsamıyorsam, böyle diyordu.
|
« Düsünmek = üzgün olmak » mantigi altinda birçok neden yatabilir. Öylese üzgünlüge düsmemek kaydiyla biraz düsünelim :)
Bahsettigimiz nedenlerden birisi düsünmeye çok vakit ayiran bir insan’in belki baska seylerden mahrum kaldigidir (mesela sosyal hayattan daha kopuk bir insan olabilir). Bir baska neden ise düsündükçe bazi gerçeklerin verdigi üzüntü olabilir. Mesela insan hakkinda düsünmek ve insan’in nasil bir varlik oldugu hakkinda kafa yormak bazen hiç beklemedigimiz bilgilerle karsi karsiya birakabiliyor bizi. Bu durum aci verebilecegi gibi, üzüntü de verebilir sanirim. Her insanin üzüldügü durumlar kendine has olabildigi için belkide Japon arkadasimiz aklimiza gelmeyecek bir konuda üzüntü yasamis olabilir. Veya üzüntü onu düsünmeye itmis olabilir. Evet, belkide düsünmek üzüntüye degil de, üzüntü düsünmeye sevk ediyor. Ki, genelde üzgün bir kisi daha kolaylikla içine dönük bir hal alip düsüncelere sürüklenebiliyor. |
Alıntı:
üzgün OLMAK=DÜŞÜNMEK diye yazmam gerekiyordu aslında birşey değişmiyor ama olsun |
Insan tembel olmaya meyilli oldugu için çok sey degisiyor, bu sekilde daha anlasilir geliyor :)
|
Alıntı:
|
mesela bu denkleöi google a yazdığımda başlıklarda hep kara kara düşünmek görünüyor
|
"Kara kara düsünmek", "kara" mürekkebi tüketip yeni bir sayfa açmaya sebep olabilir. Yani, baslangiç üzüntü ile olsada, düsünmek yeni kapilar açabiliyor, yeni yollar bulmamiza neden olabiliyor, yeni sayfalar yazmamiza yardimci olabiliyor; tabi, bu defa daha dikkatli olmak sartiyla :)
|
düşünmek ama neyi düşünmek? bence düşünmenin verdiği duygu bu sorunun cevabında gizli. her düşünce üzüntü verir mi? yada şöyle mi desek çok düşünmenin sonu hep üzüntü müdür?
bu üzerinde düşünülecek bir konu bence:) |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Rabita tasavvuf ilminden kaynaklaniyor. Dinimizde bu sekilde bir "ibâdet" sekli yoktur. Dogrusu "rabita" denilen sey'i bir çesit sirk'e gidebilecek yol olarak algiliyorum. Sah damarimizdan yakin olan Zât var iken (Kur'ân ve sünnet dogruyu bulmaya yeterli diye düsünüyorum), neden digerlerinden medet ummak? Allah'a rabita etmek neden baska bir insan üzerinden olsun? Bazi insanlar takvâ bakimindan daha üstün olabilir, fakat peygamber efendimiz (s.a.v.) kadar üstün olmayacaklarina göre, neden baska seyh arayislarinda bulunuyor? Peygamber efendimiz (s.a.v.)'i seyh olarak kabul etsinler :)
|
Alıntı:
|
Rabita'nin "masum" sekilleri olabildigi gibi, seyhine çok fazla ehemmiyet verenler de olabiliyor... Bir âlimin ilminden faydalanmaktan ziyâde onu yüceltebilenler var.
|
Alıntı:
Orta yolda sabit kalma denge insanı olma imandan sonra gelen hakikatlerin arasında , iman etmenin lezzetine eren Allahı bütün sıfatları ile sindiren sineler teslimiyet boyutlarında zayi olmazlar inşaAllah. |
All times are GMT +3. The time now is 05:40. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025