![]() |
Türkçe Olimpiyatları'na Katılanlar Filistin İçin Mitinglere Katılsaydı...
Filistinin maruz kaldığı insanlıkdışı muamleye dur deyip, dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için, Gazze halkının tabiriyle "hz.Nuh'un gemisi" ya da "gemileri" yola çıktı.. O gemilerden başı çeken "Mavi Marmara"ya İsrail akılalmaz bir saldırı düzenleyip katliamların en acımasızını gerçekleştirdi..
Ben o günden beri katılabildiğim her gösteriye aklıma gelen herkesi davet ederek katılıp kalabalık oluşturmaya çalıştım.. İnsanın içinde bir vicdan muhasebesi oluyor.. Onlar şehit düşerken biz ne yaptık diyor.. Bunu ukalalık olsun diye demiyorum çünkü eminim müslümanım deyip de şu gündemi takip eden insanların hepsinde bu vicdan muhasebesi vardır.. Ama ben bugüne kadar çocukluğumdan beri katıldığım hiçbir gösteride hiç bir eylemde cemaatlere mensup olan o hassas müslümanları göremedim.. Mensup olanlara sorunca cemaatler karışmazlar öyle şeylere denildi.. Ne yalan söyleyim mantıklı birkaç sebep söyleyebilen de olmadı.. Bugünlerde.. Türkçe olimpiyatlarını da heyecanla ve merakla takip ediyorum, İsraille dünya arasında olup bitenleri de.. Ama içimden geçirmeden de edemiyorum.. Olimpiyatlara katılmak için koşuşturup duran onbinlerce insan.. Neden Filistin için, insanlık için, İslam için düzenlenen mitinglere katılmaz.. İçlerinde olmadan anlamak zor diyebilirsiniz ama içlerine girdiğim çok cemaat var.. Oralarda abi abla olarak beni bilgilendirmesi gereken insanlar da mantıklı şeyler söylemediler.. Daha doğrusu hiç birşey söyleyemediler.. Bilmiyorum belki de bana bileni denk gelmedi.. Sebebini izah edemediler.. Bekliyorsunuz ki İslam'ın yayılması için bunca hassas olan o insanlar meydanlara dökülsün.. Kalabalığı artırıp Dünya kamuoyuna "vay be ne coşku ama" dedirtsin.. Bir bilen varsa cehaletimi mazur görüp izah etsin lütfen.. Açıkçası ben üzülüyorum |
Muhakkak katılanlar olmuştur...
Hepsi katılmadı dememek gerek... |
10-20 kişi hadi bilemedik en fazla 100 kişi, o da kendiliğinden ancak.. cemaat önderleri buna yönelik çağrılar yapmış olsaydı inanın meydanlar dolup taşardı..
|
Bahsedilen "katılmayanlar"dan kasıt hükûmet ve dolaylı olarak AK Parti ise, saldırının ertesinde Levent'te İsrail büyükelçiliği önündeki protesto eyleminde AK Partili vekilde çıkıp konuşmacılar arasında yerini almıştı.
Bizlere o candan hitabını gerçekleştirmişti. Çağlayan mitingi'ni soruyor iseniz; o bir "parti mitingi" idi. Bir partinin mitinginde diğer bir partinin işi olmaz. |
eğer duyuru yapılsaydı akpartililere bayrak vs gibi götürürdük..
şunu söyliyeim o mitingde saadetlilerden kesinlikle fazlaydık... itiraf etmek gerekir bu gibi organizasyonları saadet partisi iyi organize ediyor... |
Kastettiğim partiler değil.. Ak Parti hiç değil.. Nur cemaati gibi cemaatleri kastettim ben..
|
nur cemaatini sokak eylemlerinde pek görmedim...
|
evet ben de onu diyorum.. katılmazlar.. neden?
bilmiyorum hiç öğrenemedim.. otoriteye itaatsizliği mi çağrıştırıyor nedir? |
Alıntı:
"Resmî olarak ilan etselerdi" diyor iseniz de, bir cemaatin kalkıp böyle bir resmi beyanı olabileceğini sanmıyorum. Gidenleri de elbet olmuştur ama resmi ağıza gerek te duymuyorum bu gibi hususta. Kaldı ki Çağlayan mitinginde bir sürü STK tarafından da destek verildiğinden bahsediliyordu, yaftacı efendiler bulamamış mı onların arasından bi "Fethullahçı STK"(!) der geçerim. Kaldı ki resmiyet olarak "Türkçe Olimpiyatlarına da gelin" gibi bir söylemleri olmamıştır. Sadece haber bazında sıklıkla öne çıkarmışlardır, ve düzenleyenlerinin arasında bu cemaate mensup insanlar vardır o kadar. Ben o konu ile bu konunun kıyaslanabilmesindeki fikri de ancak "üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" gayesiyle üretilmiş bir kuruntu olarka görürüm, o kadar.. |
kusura bakmayin ama caglayandaki mitingleri ben siyasi görüyorum.. nasil ki zamaninda cumhuriyet mitingleri adi altinda siyasi mitingler yapiliyorsa, malum partide filistin davasini siyasi sova cevirmek icin hic bir firsati kacirmiyor!..
evet bende bu mitinglerin yurtdisindaki versiyonlarina katiliyorum ancak bu mitinglerin siyasallasmasi, hükümete yapilan agir elestiriler bana amac üzüm yemek mi yoksa bagciyi dövmek mi meselesini hatirlatiyor.. önyargilar kirilmadigi sürece bu mitingler belli zümrelerin cikarinda devam eder, gider sonucta oraya katilanlarin hepsi malum partiye mensub degil hatta komunistler bile var ancak birileri bu mitingleri kendi tekellerine alip, bunun üzerinden siyaset yapiyor! |
Alıntı:
evet tam isabet. Sadece renk, isim ve biçim değişikliğinden ibaret.. Konuyla bire bir alakası olmayan bir husus ama yine de değinilesi bir gerçek. |
Alıntı:
o konuyla bu konuyu bağdaştırmak gibi bir niyetim yok beni yanlış anlamayın.. Nur camaatiyle de bir zorum yok.. İstiyorum ki meydanlarda sesini yükseltenler de biraz onlar olsun.. elbette bu tip cemaatler resmi bir şekilde duyuru yapmazlar.. Ama verecekleri mesajları da canları isterse pekala çok rahat verirler..verildi de.Fethullah Gülen hocaefendi gündeme dair bir ropörtaj vermiş.. ben bekledim ki Mavi Marmara'ya sahip çıksın.. öyle olmadı.. |
Alıntı:
Mesaj arıyor iseniz de kanallarına bakın, öyle anlarsınız destek ve mesaj verip vermediklerini.. Örneğin bugün Zaman'da Türkçe Olimpiyatları gibi bu mitingi de ilk sayfasından verdi, hemde resimli görseliyle: http://img695.imageshack.us/img695/7420/zaman.jpgBunları atlayıp meselenin başka yerlerine bakmak ta abes. Eğer ki konuyu "Fethullah Gülen'in açıklamaları"na çekecekseniz de onun konuları var, buyurun orada görüşünüzü dile getirin. Bu gibi konulardan girip o konulardan çıkmak insafla bağdaşmaz. Samimiyetle de. |
Acaba merak ediyorum bu mitingleri düzenleyenler bütün stk lara cagri yaptimi, bütün kitlelere davet gönderdi mi, bütün partilere cagri yaptimi!..
evet bagirmakla elimize birsey gecmiyor ancak elimizdende su anda dua ve protestodanda baska birsey gelmiyor.. ihh nin icinde aktif olarak bulunmus birisi olarak ihh ninda milli görüsün yan teskilati desem sanirim cok yanlis olmaz.. ancak ben hizmet konusunda fazla etiketlere takilmasamda böyle gruplasmalarin, ayrismalarin bizlerdeki önyargilari had safhaya cikardigini düsünüyorum.. kendi adima bir sonraki "gazze" seferinde bulunmak icin can atmakla beraber, hocaefendinin mesajlarinida iyi anlamak gerektigini düsünüyorum.. dün bülent arinc beyin yaptigi aciklamayi anlayabilirsek aslinda "müsbet" icin hizmet etmek gerektigine kanaat getirebiliriz! |
burda haklısınız..zaman gazetesi yayınlarıyla destek verdi.. sadece zaman gazetesi de değildi destek veren..
Fethullah Gülen hocaefendi cemaatin önderi olduğu için bahsini ettim.. tamam onu bu konuya taşımayalım ama önyargılı yazıyorsunuz.. ben "meydanlara" neden gelmediklerini merak ediyorum.. çünkü hassas olduklarını belki sizin kadar olmasa da ben de görebiliyorum.. meydanlara niye add gelmedi diye sormuyorum ki.. beklediğim insanları soruyorum.. yoklardı.. daha önceleri de olmamışlardı.. |
Alıntı:
Medya ve resmi kelâmlar somut bir şeydi. Somut oldukları için uçtular, şimdi "soyur" olanını mı ele aldık? Meydanlar.. Gelmediklerini nereden biliyorsunuz? Ben gitmedim. Gitmem de. O yüzden bilmiyorum; Girişte hangi cemaat, hangi görüş, hangi renk, hangi takımlı vs vs olduğu mu soruldu gelenlere? Gitmediklerini nereden biliyorsunuz? Bu gibi soyut eleştirilerle (hatta kuruntularla) çıkıp Türkçe Olimpiyatları'na bulaşmayın olur mu? Diyojen'in dediği gibi; "Gölge etmeyin başka ihsan istemez." |
Alıntı:
mesela ben meydandaydim ve bu ugurda biber gazi yedim!.. o yüzden suizanda bulunmak yerine hüsnüzani tercih etsek.. |
cemaat mensuplarıyla beraber sohbet ettik cemaat mensubu çok insan tanıyorum ve hemen hepsiyle de bunu konuştum.. çoğu katılımları doğru bulmadığını söyledi.. ya yanlış biliyorsam izah edin suizansa yaptığım affedin..
|
Alıntı:
Evet ilkten resmi bir kelam beklerdikten buraya geldi mesele. Yok yani benim irdelediğim gelip burada konu açacak kadar merama sebeb olacak durumun "nerede" olduğu.. Hâlâ göremedim. Ve buyrun söylüyorum; beni bir cemaat mensubbu görmenizde beis yok. Ve ben hem o sıcak altında saatlerce Taksim protestolarındaydım, hem de Levent İsrail Konsolosluğu'nun önündeki hiç bir partinin organize etmediği protestoda yer aldım. 9'dan 12'ye kadar boğaz da patlattık! Gece 2:30'da evlerimize gelebildik. Ve oraya yalnız da gitmedim! Buyrun, kendimden yola çıkarak yanıtlıyorum.. Ve 4. kanalınızın da kapalı olduğunu görüyorum! Ve tekrar ediyorum; Türkçe Olimpiyatlarını bu gibi sakat fikirlerle zedelemeye çalışmayın!. İnsafa dayalı bir yanı yok bunun. |
Alıntı:
Cemaat sadece sizin cevrenizle sinirli degildir yok "somut" bir cagri varsa paylasirsiniz bizde onun üzerine konusuruz ama kisisel gözlemler kisiden, kisiye degisir. mesela benim cevremde de bu mitinglere bahsi gecen cemaatten cok sayida kisi katildi hatta komunistlerdende hatri sayilir katilim vardi.. ama siz nabiz yoklama yoluyla bir analiz yaptiysaniz bunun gercekliligi tartisilabilir!.. kaldiki türkce olimpiyatlariyla karsilastirmakta olayin baska bir cözemedigim boyutu sanki ikisi birbirine rakip etkinlikmis gibi gösterilmis.. sonucta bu olimpiyatlar aylar öncesinden belirleniyor ancak mitingler ise olaylarin sicakligina göre belirleniyor.. Velhasil kelam bence detaylara takilip, özü kacirmayalim! |
resmi kelam konusunda yaptığınız izahın haklı olduğunu söyledim zaten.. peki.. ben meydanlarda daha çok insan görmek istediğim için özellikle hassasiyeti olduğunu söyleyen insanların bu meydanlara yeterli katılımı göstermediklerini düşündüğüm için, tartışmaya değer bir konu olduğunu düşünmüştüm..her lafın ardından bir art niyet aramayın.. derdim şu bahsini ettiğim şeydi benim..
ama hoşunuza gitmediyse yetki sizin.. silersiniz olur biter.. samimiyetsizlikle itham olunmak gerçekten çok onur kırıcı |
Alıntı:
|
Alıntı:
Alenen siyasi ve alenen bir siyasi partiye yönelik olmasında arayacaksınız. Yoksa Filistin dâvâsını bütün Türkiye olarak sahiplenip o şuurla yapılan protesto gösterilerinde bulunduğumdan ötürü diyorum ki; ben katıldığım her gösteride yeterli ve hatta şükredecek kadar kalabalığı gördüm, yaşadım! Levent'tekinde trafik ta Taksim'den oraya kadar durgun du, o biçim kalabalık. Taksim'dekini zaten söylemeye bile gerek yok. http://fotogaleri.haber7.com/album//...2113114774.jpg * Yani burada meseleyi Türkçe Olimpiyatlarıyla özdeşleşerek bir noktaya çekmek gibi bir gereği ben görmüyor kere görmüyorum!. Ve inanın asıl bu sizin tutumunuzdur, bu görüş paralelinizdir "onur kırıcı" olan. |
epey kalabalıktı haklısınız.. ama benim kanaatim o kalabalığa rağmen eksiklerin olduğu yönündeydi..
peki öyleyse hakkınızı helal edin ne diyebilirm ki.. |
Alıntı:
Hakkımız da var ise helâl olsun, sizden beklediğim bir daha ki mesajınızda "gerekli konuşmalar ve fikirler öne sürülmüş, yeterli de olmuştur konunun kapanmasını istiyorum" gibisinden bir "isteğinizin" olmasıdır. Selâmetle.. |
Türkçe olimpiyatları bu seneye has bir organizasyon değildir!
Böyle üzücü ve millet olarak bizleri en hassas noktamızdan vuran bir VAHŞETE denk gelmesi ise organizasyona mal edilecek bir bahane asla değildir! Bahsettiğiniz mitingi FİLİSTİN mitingi olarak görmeyen çok insan var öncelikle bunu belirtelim.İşin içine siyaset karışırsa ondan ne manevi ne maddi tek fayda beklemem/beklemeyiz! Giden gider,savunan savunur bu bizi bağlamaz! Vicdanların rahatlaması için o mitinglere katılmak mı gerekiyor?? Biz duamızla,gönlümüzle Filistin'in yanındayız! O organizasyona katılanlar şahsi yada nefsi menfaatleri uğruna değil ÜLKE MENFAATİ adına katılıyor ve destekliyorlar.. Milletimizin hüzünlenmeye,sesini yükseltmeye nasıl ihtiyacı varsa böyle GURUR VERİCİ organizasyonlarla enerji depolamaya da ihtiyacı var.. Oraya katılıpta mitinglere katılmayan devlet liderlerimize ise imalarınız,hiç boşuna heves etmeyin! Benim hükümetim milletin mutlu gününde de sıkıntılı gününde de her zaman yanıbaşında OLMAK ZORUNDADIR! Filistin'e desteğimiz nasıl sonsuz ise o organizasyonda TÜRKÇE konuşarak bizlere gurur veren çocuklarada desteğimiz sonsuzdur.. Biz sevinçtede hüzündede biriz,beraberiz.. Bu güzel organizasyon bir eğlence organizasyonu değil dilimize verdiğimiz önemi bütün dünyaya kanıtladığımız bir organizasyondur.. |
Hoca Efendi'nin söylediklerine katılmıyorum. Ama Bülent Arınç'ında dediği gibi, çeviri ne derece doğrudur. açıklamanın başı sonu nedir bilemeyiz,hüküm vermek yanlıştır diye.
Nur cemaatinin sayısı ortadadır. Nur cemaatinin sayısını görüp daha kalabalık daha dikkat çekici miting olmasını dilemiş okuduğum kadarı ile. Yani bireylerin değil Nur cemaatlerinin ileri gelenlerinden de kitlesel hareket beklemiş. Ben de bekliyordum. Meydanlardaki hassasiyet ne kadar güçlü olursa devletlerin ve dünya basınının o kadar ilgisini çeker,bu konudaki taraftarların sayısı insanın zihnine baskı yapar. Psikolojik savaş nedir onu da öğrettirmeyin burda bana. Oraya katılan kitleye sitemde bulunulmuş,devlet adamlarımıza değil. Ben de bulunuyorum. Ortada bir tartışma konusu var,art niyetle suçluyorsunuz. İma yapılıyormuş. Seviyenizi takının. Yalnızca kendinizi Akpartili zannedip diğerlerini astığım astık kestiğim kestik diye "aforoz" eder gibi parti dışına itip ağır ithamlarda bulunmak haddinize değildir. |
İslam dünyasının acısı belkide kimilerine göre faydasız olan bu hareket ile son bulacaktır. Filistin veya zülmün olduğu yerlerdeki sorunların yok olmasına yarayacak olan şey kısa vadede duyguları tatmin eden şeylerden ibaret değil. Geleceği örgülemek ilimde fende hayatın her dalında ilerlemek kalblerin iman aklın ise fen ile dolu olmasını sağlamak böyle bir ışık ordusu oluşturmak belkide hayallerimizin gerçekleşeceği son nokta olacaktır. O yüzden davaya hizmet demek sadece meydanlarda kalabalık hale gelmek değildir ki bu kalaballıklara cemaatlerin bazıları veya kısıtlı stk ların iştirak etmesi geçmişte düzenlenen bu tarz mitingleri kimler ne için kullandığı hatta yeni düzenlenen organizaysonlarda bile kimler için oy sahası olduğu ortada. Her cemaatin zülme ve insanlığa karşı hizmet etme şekli farklıdır. Kimse kendi anlayışını kutsayarak diğer faaliyetleri hafife almasın belkide hafife aldıklarınız insanlık ve zülüm için çok daha faydalı adımlar atıyor olabilir.
|
Alıntı:
hala miting slogan eylem gibi ses getiren ama reel hayatta etkisi olmayan fillerin peşindesiniz senelerdir meydanları doldurdunuz kahrolsun israil sloganları attınız noldu israil kahrolmadı ve filistine mühadelesinden vazgeçmedi halbuki türkçe olimpiyatları uzun vadede dünya barışını sağlama ve İsraile karşı lobi olarak etkili eylemlerden sadece birini oluşturmaktır miting ve eylemin ise yaptırım adına hiçbir etkisi yoktur sadece görüntü ses veren ama gerçek hayatta etkinliği olmayan bir faaliyet insanların tepkisini göstermesi adına güzel bir şey ama bu kadar abartılmamalı haksızlığı hak idda edene karşı hak idda etmek hakka karşı hürmetsizliktir demiş bediüzzaman hazretleri eylemle mitingle İsrail dursaydı şimdiye kadar durmuştu eylemden mitingden daha etkili yöntemlerin olduğunu düşünüyorum bunu anlamak içinse daha çok zamana ihtiyaç var anlaşılan ki Türkçe olimpiyatları ile mitingi kıyaslayacak kadar ufuksuz oluyor insan yazık ne diyeyim |
eylemden mitingden daha etkili yöntemlerin olduğunu düşünüyorum
Montenegro , ısrarla üstünde durduğum ama izahında zorlandığım kısmı hoş şekilde ifade etmişsiniz. Çok isabetli oldu . Tşk. not :) isminizi zor yazıyoruz mümkünse değişseniz :) |
Alıntı:
tamam inşallah bende değiştirmeyi düşünüyorum :) |
iki arkadasada katiliyorum.. mitinge gidince söyle bir gözlem yaptim ve abinin birisi bagiriyor "kahrolsun emperyalizm" baktim gömlegin cebinde "malboro" var abi herhalde icerek, emperyalizmi bitirecek diye düsündüm..
evet mitingler, protestolar toplumsal tepkidir, hic yoktan iyidir de denilebilir ancak getiri olarak bir artisi oldugu söylenemez.. 5 milyon kisi toplansa ne degisecek, israil korkup vahsete son mu verecek yukarida bir arkadasta dile getirmis cogunluk, kalabalik önemli degil önemli olan islevsel tepkidir.. tabiki bir birey olarak elimizden dua ve protesto disinda birsey gelmiyor ancak toplum olarak cok cabuk "galeyana" gelip tepkiyi nereye verecegimizi sasiriyorum.. bende mitingde basbakanimiza, hükümetimize, bakanlarimiza yapilan hakarete varan sloganlari görünce olayin siyasi sova dönüstürüldügünü düsündüm.. |
Alıntı:
Ruhu süzülmüş ekonomik şartları değişmiş bizlerin bir takım ürünleri boykot etmesi ile bu zafer gerçekleşmez. Bunların dışında tarımda teknolojide bilimde her alanda etkili olan bu güce karşı bu boykot cılız kalır sadece direnebildiklerimiz için vicdanımızı rahatlatırız. Eğer dünya ya hükmetmek insanlığı bu vahşetten kurtarmak istiyorsak öyle bir nesil yetiştireceksin ki kalbi iman aklı ilim ile dolu olan asrın duruşunu sergileyebilen her sahada lobisel faasliyetlerde etkili olan hatta iktidarlar vasıtası ile diplomatik baskılar ile insanlığn sağduyusunu harekete geçirerek vahşet sergileyenleri aciz bırakma ile olur. Sanırım bu söylediklerimizde artık yavaş yavaş oluyor. |
konuyu açan kardeşimin üzüntüsüne ben de katılıyorum.
dün Zaman gazetesinde türkçe olimpiyatlarına ilk 3 sayfa ayrılırken israil gündemden düşmüştü. israili protesto haberi ilk sayfada küçük bir bölümde yer aldı. ayrıca gazetenin iç sayfalarında İran haksız yere eleştirilmiş. "İran'ın müzakereleri kabul etmemesi ve yapmış olduğu gizli işler ortaya çıkınca Rusya'da İran'a yaptırım konusunda ABD ile anlaştı" diye bir haber vardı zamanda. nedir bu gizli işler? İran 3 hafta önce Türkiye ve Brezilya ile müzakerelerde bulunmadı mı? 1200 kg uranyumu Türiyeye teslim edeceğini açıklamadı mı? Zaman gazetesi ve STV nin İsrail karşısında takındığı "müspetliği" İran ve cemaatin kendince radikal gördüğü gerçek İslami örgütlerine de takınmasını bekliyorum. ayrıca gazetede Netanyahu'nun sözleri uzun uzun yer alıyor. israilin kendini savunan ifadelerine geniş şekilde yer verilmiş. haberin sonlarına doğru "İsrail kendi limanlarına gelecek gemilerdeki yardımları Gazze'ye ulaştırıyor" gibi mesnetsiz ifadeler yer alıyor. çünkü BM ve Kızılhaç gibi kuruluşlar bile Gazze'ye yardım için gönderilen malzemelerin %78'ine İsrail'in el koyduğunu meyve suyunun bile Gazzeye girişine izin verilmediğini belirtiyor. zaman'a göre yardımlar hemen gazze halkına ulaştırılıyor? ayrıca "türkiye israilden izin almalıydı" sözüne bir eleştiri getiremeyecek kadar körü körüne bağlanmış cemaatler üyeleri bulunuyor. dün birkaç cemaat üyesi kardeşimle konuştum. neymiş efendim? hocaefendi öyle demeseydi 40 yıllık çalışması boşa gidecekti? Hocaefendi'nin bir bildiği var ki söylüyor. gibi ifadeler kullanıyor cemaat üyeleri. Öte yandan İsrail'in ABD deki Yahudi kuruluşları Gülen'in sözlerini örnek göstererek Türk cemaat liderinin bile İsrail'i haklı gördüğü konusunda kendilerini savunuyorlar. ben birkaç gün boyunca hocaefendiden bir açıklama bekledim. merakla bekledik, acaba neler diyecek bu saldırı konusunda? susması daha hayırlı olurdu gibime geliyor. sert bir eleştiri zaten beklemiyorduk ama böyle bir korsanlığa da bir tepki vermeliydi diye düşünyordum ama hyal kırıklığına uğradım. yüreğinde imanı olan herkesin kahrolduğu bir açıklamada bulundu kendileri. |
Hocam bir kaç gündür takip ediyorum da sizi , sizde paranoya başlamış bu konularda iyi niyetli olmadığınızı düşünüyorum bakın size Ali ünalın bir yazısı var onu veriyorum.
İkinci olarak, Türkiye'de İslâm temelli hareketlerden neo-İslâmcı hareket, daha çok muhalefet eksenli, teorik, reaksiyoner ve ideolojik bir aydın hareketi olarak doğmuş, bu harekete yakın görünen siyasî oluşum ise, nihayet büyük çoğunluğu itibarıyla demokrat-muhafazakâr bir tutumu benimsemiştir. Fikir planında Hocaefendi'yle irtibatlı gösterilen hareket ise, müsbet harekete, aksiyona dayalı, iman, ibadet, ahlâk ve muamelâta ağırlık veren iman ve Kur'an hizmeti olarak ortaya çıkmıştır. Neo-İslâmcı hareket, Beylikler döneminde Anadolu'da diğer beyliklerin birbirleriyle uğraşması gibi İslâmî geleneği, diğer Müslümanları ve hareketleri sürekli eleştirirken, iman-Kur'an hizmeti hareketi, Osmanlı Beyliği gibi sürekli dışa yönelmiş ve açılmıştır. Yani, Hocaefendi, daima "deplasman"da bulunmuş, "deplasmandan" konuşmuştur ve yine böyle devam etmektedir. Üçüncü olarak, üstad Ahmet Selim Bey'in bir sözünü nakletmişlerdi: "Kendilerini ispat etmiş büyüklere ait o anda düşünceme ters bir söz veya davranış okuduğum veya işittiğim zaman asla tenkide gitmem; onların bildiği, benim bilmediğim bir şey vardır der ve susarım." Herkes medeniyetler çatışmasından bahsederken, İslâm bir muhalefet ideolojisi gibi anlaşılıp takdim edilirken Hocaefendi, diyalog, hoşgörü, demokrasiden geri dönüş olmaz, medeniyetler uzlaşması dedi. O zaman onu ağır biçimde tenkit edenlerin pek çoğu, 8-10 yıl sonra aynı noktalara geldiler. Daha önce Hocaefendi'yi "rejim, ABD, İsrail yanlısı" olmakla itham edenlerden samimi olanları, 1999 Haziran'ından sonra Hocaefendi'den helâllik dilediler. Hocaefendi'nin de üslûbu ve bazı sözleri sebebiyle daha sonra kendisini eleştirdiği de elbette olmuştur. Sorumlu her Müslüman, Hocaefendi gibi zatlarla imtihan olmaktan kaçınmalıdır. Hocaefendi, bir defa daha kendisini feda etmiştir. Gazze'ye özgürlük filosu konusundaki şahsî düşünceme gelince: Filoda bulunmak isterdim, bulunamadım. Ama uğurlamada bulundum; İsrail başkonsolosluğu önündeki gösterilere bir gece katılıp sadece dua ettim. Bu kadarcık bir iştirakim olmasaydı, kendimi vicdanımda sürekli mahkûm hissederdim. Neo-İslâmcı kesimden bazıları, zamanla biraz da cemaat hareketlerinden etkilenmeyle müsbet faaliyetlere giriştiler. Nihayet, Gazze'ye özgürlük filosuyla Gazze ve Filistin trajedisi, İsrail'in kanun tanımazlığı, acımasızlığı, bir defa daha dünya gündemine geldi. İsrail, kendisini dünyada mahkûm eden büyük yanlışlara sürüklediği gibi, Türkiye karşısında bileği bir defa daha büküldü; bir defa daha büyük ölçüde mazlum, mağdur ve samimiyet kazandı. Türkiye baştan filoya resmen destek verseydi, İsrail'le ta baştan resmen karşı karşıya gelirdi ve bir çıkmaza sürüklenebilirdi. Gazze'ye seferi düzenleyenler de, hükümetimiz de akıl dolu davrandı. Mısır, hem kendisini kurtarmak hem İsrail'i rahatlatmak için Gazze'ye yardım kapısını açma mecburiyeti hissetti. Bilinen fakat resmen dile getirilemeyen İsrail-PKK bağlantısı resmen dile getirilir oldu ve gündeme oturdu. Şehitlerimiz de, Allah rahmet etsin, asla boşa ölmedi. Yapılan, bir kahramanlıktır |
:):):)
doğrudur ben iyi niyetli değilim. sizler iyi niyetli güzel insanlarsınız, kartel medyası şehitlerimize "ölü" deyince kıyameti koparan lanet yağdıran, dini hassasiyetleri kabaran insanlar; kartel medyasının yaptığını ZAMAN ve STV yapınca ve ben bunu eleştirince, dini hassasiyetleriniz gereği zaman ve stv ye tepki vereceğinize kalkıp beni "iyi niyetli" olmamakla, provokatör olmakla suçluyorsunuz..! sizin hassasiyetiniz şehitlik veya dini konular değil, sizin niyetiniz başka. sizin niyetiniz "iyi niyet!" maşşşallah. gülen cemaati israile karşı "müspet" davranılması gerektiğini söylüyor. şiddete hepimiz karşıyız yalnız bu müspet tutum ne hikmetse İran'a ve kendilerince radikal olan bazı islami örgütlere gösterilmiyor. Gülen'in İran konusundaki düşüncelerini görünce hayal kırıklığına uğradım. nerdeyse "Allah İran'ın belasını versin" diyecek. böylesine güzel düşünen, böylesine nazik, ince bir cemaat liderinin; ateistlere, yahudilere "müspet" davranılması gerektiğini söyleyen Hocaefendinin İran konusundaki bu sert tutumunu anlayamıyorum. bunu cemaate mensup kardeşlerimle tartışınca da sağlıklı, doyurucu bilgiler alamıyorum.. tabi iyi niyetli olsaydım bunları merak edip araştırma gereği duymazdım? cemaatin yaptığı herşeyi sorgulamadan, düşünmeden kabul etmek eğer iyi niyetlikse kusura bakmayın ben iyi niyetli değilim.. ve son olarak hiç kusura bakmayın, ben kalkıp da tüm dünyanın lanet ettiği saldırı için, neredeyse tüm ülke liderlerinin eleştirdiği İsrail için hocaefendinin kalkıp "türkiye israil'den izin almalıydı" sözüne alkış tutamam..!! çünkü iyi niyetli değilim sizin deyiminizle..! hocaefendinin bu sözleri malesef ülkemize israil konusunda avantaj kaybettirdi. israil bu sözleri çok iyi kullanıyor dünya medyasında.. bir zaman gazetesi abonesiyim, cemaatte de hatrı sayılır yerimiz var. arkadaşlarla birlikte maddi manevi destek veriyoruz hocaefendinin cemaatine. şimdi cemaate bağlı yurda gidecem. 12 gün boyunca yokum. cemaatin dersanelerinde üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere ücretsiz olarak özel dersler verecem. onlarla yatıp onlarla kalkacam. sanırım bu durum benim "iyi niyetli" olmamamdan kaynaklanıyor? aslında ben bir provokatörüm de..!! |
[QUOTE=M--U--R--A--T;750104]:):):)
doğrudur ben iyi niyetli değilim. Özde iyi niyetlisinizdir lakin dışarı sızdırdıklarınız size karşı kötü algılarımızı yükseltiyor.:) yada sızdırırken biraz daha yapıcı eleştirel olsanız. sizler iyi niyetli güzel insanlarsınız, kartel medyası şehitlerimize "ölü" deyince kıyameti koparan lanet yağdıran, dini hassasiyetleri kabaran insanlar; kartel medyasının yaptığını ZAMAN ve STV yapınca ve ben bunu eleştirince, dini hassasiyetleriniz gereği zaman ve stv ye tepki vereceğinize kalkıp beni "iyi niyetli" olmamakla, provokatör olmakla suçluyorsunuz..! sizin hassasiyetiniz şehitlik veya dini konular değil, sizin niyetiniz başka. sizin niyetiniz "iyi niyet!" maşşşallah. Bak kardeş bir yayın kuruluşunun vahşet derecesindeki olaylara yanaşma şekli hassas olan müslümanın hissine öncülük etip etmemesi ile değerlendirilemez. Her yayın kuruluşunun hitap ettiği veya hitap etmesi gerekli olduğu yerlere göre başlık atması doğal. Nasıl bir mantıkki ölüye şehit demedi diye bir basın organını bu denli linç etmenin kutsal sayılması başka işimiz mi yok bizim ne gerek var böyle niyet okuyuculuğuna girerek nifak üretiyoruz. Tamam senin kadar hassas olmamışlar ne yani şimdi bunlar israil yanlısımı oldu haspinAllah Ali Ünalın yazısını derinlemesine okuyun Hocayı anlamak güçtür bazen bir asır beklemek gerekir. Kısır bakışlarımız hayatımızın her safhasında var ne demek istediğini geleceği görmek bazen kolay olmaz . Radikal müdahaleler ile islama hizmet edilememesinin ceremelerini islamdünyası olarak cektik . Hoca efendinin islama ve insanlığa hizmet etme şeklinin medotları farklıdır bekleyin on yıl sonra hizmetleri ve ne demek istedikleri ortaya cıkar. O vakit helallik almak için sizde sıraya girersiniz. Hocaefendi gayet yerinde hoş söylemlerde bulundu bakın bu konu hakkında Ekrem beyin bir yazısı var onu paylaşayım. Diyelim ki, BM Güvenlik Konseyi'nden İsrail hakkında bir kınama kararı çıkarılamadı ya da veto yetkisine sahip ülkeler 9 insanın hayatını kaybetmesine bile aldırış etmeden kararı veto etti; ne yapacaktı Türkiye? Savaşacak mıydı? Dışişlerimiz yoğun bir çaba sarf etti ve İsrail'in hapse attığı insanlar 36 saat içinde serbest bırakıldı. Ya bırakılmasaydı? Ya bu işkence aylarca devam ettirilseydi? Ne yapacaktı Türkiye? İsrail'e savaş mı ilan edecekti? Sokağın sesine kulak verirseniz, "Evet, savaşmak gerekiyor." gibi bir sonuca ulaşabilirsiniz. Fakat büyük devletler sokağın anlık hissiyatıyla yönetilmez. Savaşın ne getireceği, ne götüreceği, bunu kimin isteyeceği, nerelere kadar dayanacağını kim kestirebilir ki? Milliyet'te Taha Akyol, Zaman'ın yayınlarının farklı olduğunu, "öbür gazeteler şehitliği, şehitlerin cenaze törenlerini, İsrail katliamını, 'Gazâ'yı manşet" yaparlarken Zaman'ın manşetinin "Uluslararası soruşturmaya ilk delil Adli Tıp'tan" şeklinde atıldığını söylüyor. Doğru bir tespit. Uluslararası krizler yaşanırken popülizm yaparak manşetler döşemek, aklıselimi devre dışı bırakabileceği gibi tamiri imkânsız olan kazalara da neden olabilir... Olaydan sonra, hükümet adına ilk açıklamayı Başbakan Vekili sıfatıyla Bülent Arınç yaptı. İsrail hükümeti hakkında ağır ve haklı eleştiriler yönelten Arınç, "Hiç kimse bizden savaş beklemesin." diyerek Türkiye'nin büyük devlet olduğunu ve bu yüzden öncelikle diplomatik yolları tercih ettiğini ispat etti. Başbakan Erdoğan da 'uluslararası hukuk yolları'na vurgu yaptı ki doğru bir yaklaşımdı bu. Çünkü Türkiye gibi yükselen bir değerin diplomatik yolları tüketmeden vereceği bir karar, başka güçlerin işine gelse bile bu ülkeye zarar verir. En ucuz atlatılacak bir savaş bile bugünkü istikrarı yerle bir eder, onlarca yıl tamir edilemeyecek hasara sebebiyet verir. ULUSLARARASI MECRADA HAKLILIĞIMIZI KAYBETMEMEK ESASTIR Tam bu noktada Fethullah Gülen'in uyarılarına dikkat etmek, bu ikazları soğukkanlılıkla dinlemek gerekiyor. Sağduyunun zamanı yoktur; o her zaman için bir ihtiyaçtır. Devletlerarası hukuka riayet ederek hak aramak, diplomatik yolları sonuna kadar zorlamak ve bütün bunlar yaşanırken ülke vizyonunu daha geniş açılar üzerine kurmak doğru bir stratejidir. Olaylar, fert olarak ruhumuzda büyük bir infiale yol açsa bile, devlet olarak akılla hareket etmek, uluslararası meşruiyeti kaybetmemek esas alınmalıdır. Bazıları buna, "Uzaktan bakınca öyle görünüyor." demiş olabilir. Bu bir ufuk meselesi, uzaktan değil, yukarıdan bakılınca (tepeden bakmak değil) görünen manzara önemli... Türkiye sadece 'bölgesinde güçlü bir aktör' olarak kalamaz; o aynı zamanda bölge ve dünya dengelerinin kuruluşunda senaristlerin arasına girmek zorundadır. Böyle bir misyon için tarihi de müsait, şuuraltı birikimleri de. Gelişmeler Türkiye'nin önemini ve etkisini artırdı. Ne var ki savaş gibi sonu asla tahmin edilemeyecek bir maceranın, gelinen noktayı da yerle bir etmesi kaçınılmaz. Tam da bu sebeple sağduyulu davranmak, bir fitnenin içine çekilmemek, başka mahfillerde hazırlanmış senaryolarda bilmeden de olsa aktörlük yapmamak gerekiyor. Daha zor olanı da koro halinde konuşulurken ezber bozacak bir yaklaşım ortaya koyarak herkesi sağduyuya davet etmek. Çünkü meseleyi sadece öfkeye dayayanların (bu öfkenin haklı sebepleri olsa bile) büyük fotoğrafı görmesi hiç de kolay gözükmüyor... Bu arada konunun dışına cıkmış olabiliriz . Yönetici arkadaşlar uygun görmezlerse müdahale edebilirler. |
Alıntı:
yeşil yaptığım kısımda az önce de belirttiğim gibi linç ettiğim felan yok, öyle bir niyetim de yok. öyle olsaydı zaman gazetesi aboneliğini iptal ettirirdim, cemaat öğrencilerine ücretsiz dersler vermezdim, kendileri için burda uğraşmazdım. malesef eleştirince tüm yaptıklarımız bazı kişiler tarafından sıfırla çarpılıyor. kendini geliştirin biraz, geniş düşünün, öz eleştiri yapamadıkça ilerleyemeyiz. benim medya kuruluşlarına olan tepkimi özeleştiri olarak görmeniz gerekir. pembe yaptığım kısım da yine yanlış bir ifade, yine yanlış yönlendirme. Allah Peygamber için güzel okuyun yorumlarımı, iyice idrak edin sonra yapın yorumlarınızı. bana yapılan her türlü eleştiriye açığım ama böyle mesnetsiz, benim kullanmadığım ifadelerden dolayı suçlanmam ağrıma gidiyor. ben cemaat için ne zaman İsrail yanlısı dedim? öyle bir düşüncem olsaydı cemaate hizmet etmezdim? öyle olsaydı zaman okumaya stv izlemeye devam etmezdim, öyle olmasaydı şimdi yurda gidip 12 gün evden uzak kalmak istemezdim. bu yüzden yorumlarınızı dikkatli bir şekilde yaparsanz sevinirim. ben zaman ve stv ye israil yanlısı demedim. sadece "şehit" yerine "ölü" ifadesinin kullanılmasından dolayı hayal kırıklığına uğradığımı söyledim. siz bu sözümü bile çarpıtıp cemaati israil yanlısı olarak göstermekle bana iftira atıyorsunuz. son olarak bu tür konulara yorum yapmayacağım artık. şehit ifadesinin yerine ölü ifadesinin kullanılmasını eleştirdiğim için hep saldırıya uğradım, canım sıkıldı, yoruldum artık. sözlerimi hep çarpıtıyorsunuz. şimdi cemaate bağlı yurda gidip ders vermeye başlıyacam, 12 gün yokum. hepinizi Allah'a emanet ediyorum. hoşçakalın. |
Hizmet yörüngeniz ne güzel sevindim. Bu arada bu tür faaliyetleri eleştirenlerin hep söylediği şeyler bende onlarıniçindeyim demesi muhakkak öylesinizdir ama onların içinde olmanız eleştirilerinizin hakszı boyutlarını dile getirmemize engel değildir. Ölü kelimesi ile şehit kelimesi arasında ki ince fark ile bu denli sıkıntı içine girmeniz gereksiz bence . Takıldığınız kısım ufak ama eleştirileriniz bir hayli geniş . Bir gazete bir kelime ile linc edilmez veya sizin yaptığınız gibi bu boyutta eleştirilmez buda benim düşüncem sizin hassas olduğunuzu her noktanın islami olması için verdiğiniz doğal refleks benim için gazete manşetlerinde pek uygun değil bunun uygun olmamasını dile getirmem de sizler için islami hassasiyetsizlik ile değerlendirikmemesi gerekir. Gazete haberciliği başka bir şey sizin söylediğiniz başka bir şey kaldıki zaman gazetesinin ve stv nin içinde derinlerinde yayın ekranlarında sizin hassasiyetlerinizi gözeten çok insan var siz bardağın dolu tarafını görmek ile mükellefsiniz . Bir damla mürekkep okyonusu kirletemez öyle değilmi.
|
sonuç mtinig protesto slogan gibi eylemlerle İsraille mücadele edilmez
yapılması gereken ciddi bir lobi faaliyetidir sağolsun Fethullah hocamızda bunu yapıyor düşünce kuruluşları ,enstitüler, kültür merkezleri, okullar ,dil kursları, medya, ticari kuruluşlar vs. belki şimdi bunu anlayamıyorsakta ilerde öyle gelişmeler yaşanacak ki bu lobi faaliyetlerinin ne kadar gerekli olduğu ve Fethullah hocanın metodunun çok doğru bir metod olduğu kendisini gösterecek mesela önüne gelen zaman gazetesini eleştiriyor ama bugün ergenekon konusunda Zaman gazetesini eleştiren muhafakar medya onun yaptığının binde birini bile yapmıyor ben buna bakarım kaldı ki TUSKON gibi Uluslararası ticaret kuurluşu olan bir kuruluş sayesinde ülkemizi dış ticaret hacmi artmakta ihracatı artmakta bu kuruluş sayesinde her geçen gün ülkemiz yeni yerler keşfetmekte örneğin bir afrika gibi bir yerde bundan 7-8 sene önce türkiye hiç faaliyet göstermezken şimdi TUSKON ve okullar sayesinde Türkiyenin bir yatırım kıtasına dönüştü afrika ve hiç elçiliğimiz olmayan yerlerde bir sürü elçilikler açıldı aynı şey Amerika içinde geçerli Hocamızın Amerikada bulunduğundan dolayı eleştirenler yarın ortyaya çıkan manzara karşısında hayretye düşecekler ve hocamızın orda bulunmasının ne kadar önemli olduğunu yapmakta olduğu lobi yatırımlarının ne kadar yerinde olduğunu görecektir ilerde bu lobi faaliyetlerinden dolayı Türkiye ve dünya çok farklı şekillenecektir bu faaliyetlerinden dolayıda Fethullah hocamı seviyorum |
All times are GMT +3. The time now is 14:36. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025