PKK, AK Parti ile savaşıyor!
 

http://91.93.103.35/yazar/77-A.jpg
PKK’nın yeni dönemde “şiddeti her alana yayarak derinleştirme” siyaseti, özü itibariyle siyasi bir savaştır. Bu savaşın muhatabı da AK Parti Hükümeti’dir.
PKK devletle değil AK Parti ile savaşmaktadır. Çünkü AK Parti’nin “kademeli demokratik açılım” siyasetinin başarıya ulaşması halinde siyaseten yenileceğini ve toplumsal desteğini büyük ölçüde kaybedeceğini gören PKK, kendisine rağmen ve kendisi muhatap alınmadan “siyasi çözüm” yoluna giden AK Parti’yi cezalandırmak istemektedir.
Amaç, şiddet/terör ortamında ortaya çıkacak toplumsal öfke aracılığıyla AK Parti iktidarının köşeye sıkıştırılıp siyaseten güçten düşürülmesidir...
AK Parti Hükümeti bu oyun planını sadece bir “terör olgusu” olarak algılayıp eski mücadele yöntemleriyle PKK’ya karşılık verme yoluna giderse, çok büyük bir hata işlemiş olacaktır.
Siyasi eksenli yeni konsept
Bunun için yapılması gereken tek şey, siyasi odaklı yeni bir mücadele konseptinin belirlenmesidir.
Bunun için öncelikle ve önemlilikle yapılması gerekenler şunlardır:
BİR: Eski döneme ait terörle mücadele yasalarını değiştirmek gerekiyor. Bu bağlamda terör örgütüne üyelik, yöneticilik, yardım ve yataklık gibi suçların yeniden tanımlandığı yasalara ihtiyaç vardır. Cari yasaların sorunu çözmediği, tersine yeni sorun alanları yaratarak PKK’yı siyasal-toplumsal düzeyde güçlendirdiği bilinmektedir. Önerim şu: Üyelik ve yöneticilik suç olmaktan çıkartılmalı, yardım ve yataklık ise bizatihi terör eylemsellikleriyle sınırlandırılmalıdır. Bir insan PKK üyesi veya yöneticisi olabilir. PKK adına siyaset de yapabilir. Şiddete/teröre başvurulmadığı veya şiddete/teröre övgüde bulunulmadığı sürece her türlü düşüncenin propagandası ve siyaseti serbest olmalıdır.
İKİ: “Silahlı mücadele” ile “Siyasi mücadele”yi birbirinden ayırmak gerekiyor. Birincisi “suç”, ikincisi, “demokratik hak” olarak görülmelidir. Dağdakilere yapılacak “silahların bırakılması karşılığında siyaset!” çağrısı, pratikte anlamını bulmalıdır. Elinde silah olmayan belediye başkanlarını sırf PKK’lı aidiyetleri dolayısıyla tutuklamak, demokratik açı
lım sürecinin ruhuyla bağdaşmayan bir yanlışlıktır. Bu durumda ortaya çıkan inandırıcılık sorunu, PKK’nın siyaseten elini güçlendirmekten öte bir işe yaramamıştır. PKK’dan kaynaklı sorunların elbette farkındayım. PKK silahlı bir örgüt. PKK’nın “siyasi mücadele”yi “silahlı mücadele”nin emrine koşan yaklaşımı da sorun üretiyor. PKK’nın böyle yapmakla aslında “silahlı mücadele” ile “siyasi mücadele” arasındaki ayrımı bilerek ortadan kaldırmak istediği görülüyor. Bence, en doğru siyasal tavır, PKK’ya rağmen bu ayrımı hem anlayış, hem de yasalar düzeyinde netleştirip yerleşik hale getirmektir. ÜÇ: Çocukları savaş cephesine süren PKK’nın amacı, geniş bir mağduriyet alanı yaratarak hem toplumsal desteğini arttırmak, hem de propaganda üstünlüğünü ele geçirmekti. Cari yasalarımız, PKK’ya bu imkanı sunmuş oldu. AK Parti’nin çocuklarla ilgili yasayı vakit geçirmeden meclisten geçirmesi her bakımdan gereklidir.
DÖRT: Cezaevlerindeki hasta tutukluların tedavilerini ailelerinin yanında yapabilmelerine imkan sağlayan yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
BEŞ: “Kürt diasporası”nın yurda dönüşünü sorunsuz sağlayacak yasal düzenlemeler geciktirilmemelidir. Eskiye ait yargısal işlemler dolayısıyla Kemal Burkay, Yaşar Kaya ve Şiwan Perver gibi binlerce Kürt vatandaşımızın sorun yaşadıkları biliniyor.”Kürt diasporası”nın sorunsuz dönüşü, PKK’nın beslendiği toplumsal zemini daraltıcı bir işleve sahip olacaktır.
ALTI: “Eve dönüş” yasası, “pişmanlık” ve “itiraf” gibi dayatmaların yer almadığı, suça karışmış-karışmamış ayrımı yapılmadan silahını bırakıp gelen herkesi evlerine döndürecek bir anlayışla düzenlenmelidir. Bu süreçte örgütün üst düzey yöneticilerinin üçüncü bir ülkede iskanını sağlayacak formüllere açık bir siyasi konumda durmak, sorunun çözümü için gereklidir. Silahların temelli sustuğu bir süreçte ancak başkaca öneriler kabul görür.

SONUÇ
PKK siyaseten yenilmediği sürece ne bu sorun biter, ne de terör sonlanır.


Mehmet METİNER

stargazete.com

Metiner usta bu işi biliyor. Ve bu konuda "danışmanlık" yapabilecek insanların başında geliyor bence..

Başbakanla da yıllardır süren bir yakınlığı söz konusu..
Böyle aydınlar olduğu sürece bu ülkenin kalkınma hızının önüne kimse geçemez alimallah.

Hangileri mesela veya nasıl tehlikeli olarak görüyorsun.

Ak parti demokratik açılımda somut bir şey yapamadı dolayısı ile otoriteye teslim oldu..

Secim öncesi manipüle edilebilecek noktalarda geri durması siyaseten mantıklı ama doğru değil..

Maalesef demokratik açılımı halka izah edemedik , yaşadığımız bir çok olumsuz şeyler bunun önünü kesmiş olabilir ama ne olursa olsun hayata gecemedi..

Eğer şiddetten beslenen cevrelere karşı bu yolda emin adımlar ile gidebilseydik terör sorununu çok daha iyi noktalara taşıyabilirdik..

Kader işte yaşanılan ağır gündemler bu gelişmeleri ileriki tarihlere atmıştır. Hiç bir şey yapılmadı değil ama çok şeylerin yapılmasına elinde gücü tutan cevreler müsade etmedi..Çok fazlada demokratik sürece direnemeyecekler eninde sonunda bu güvenlik duvarı yıkılacaktır.Bunuda başaracak olan Ak partidir...

Düşüncelerine katılıyorum görünen durum böyledir.Ama AK partinin siyasi kurnazlığı olarakta bu şekilde ertelenebiliyor olabilir.Ne kadar genis zaman olursa sorunlar daha rahat çözülür sivil toplum örgütlerinin ve diğer siyasi partilerinde bu çercevede görüşleri öğrenilip daha sağlıklı kararlar alınır.

Şimdi Metiner bir teşhis koymuş ve o teşhisinde diyorki :

"AK Parti Hükümeti bu oyun planını sadece bir “terör olgusu” olarak algılayıp eski mücadele yöntemleriyle PKK’ya karşılık verme yoluna giderse, çok büyük bir hata işlemiş olacaktır."

Daha sonra hükümete önerilerde bulunmuş !!! Önerilerin bu teşhisiyle bağlantısı varmı ? Yok . O zaman bu öneriler ne ? Bu öneriler PKK şakşakçıların önünü açma önerileridir . Onların yasalardan korkmadan daha rahat propaganda yapmasının önünün açılması istemidir . Bu öneriler ülkemizdeki bir sorunun Uluslarası platformda haddinden fazla çığıtkanlığını yapmılmasının yolunu açmak daha sonrada çığırtkanlık yaparak kendi yasadışı örgütlerinin önünü kendi hayellerindeki develetin önünü açmaya çalışmaktır.

"AK Parti Hükümeti bu oyun planını sadece bir “terör olgusu” olarak algılayıp eski mücadele yöntemleriyle PKK’ya karşılık verme yoluna giderse, çok büyük bir hata işlemiş olacaktır."

Ben senin anladığın şeyleri anlamadım nedense .. Eski strejilere uygun hareket etmek göz yaşı ve kan getirir getirde...

Olanları değil de akan kanları durdurmak için geçmişte yapılan şeyleri tekrarlamak devlet aklı ile bağdaşıyormu..

Ezel kardeş bu kanı durdurmak için senin fikrin nedir ? söylede rahatlayalım.. Ayrıca yazarı bir hayli yalnış analiz etmişsiniz..

Bir insan PKK üyesi veya yöneticisi olabilir. PKK adına siyaset de yapabilir cümlesini nasıl analiz ettin ona gel kardeşim .

Benim terörle mücadedeki önerilerim .
1: Karşıt propaganda : Kürtçe , Zazaca , Türkçe yayınlarla bölgedeki insanlara PKK'nın samimiyetsizliği yaptığı katliamlar anlatılmalı bunu yaparken PKk'nın kürt köylerinde yaptığı hunharca katliamların görüntüleri verilmeli katliamlarda ölenlerin yakınlarıyla röportajlar yapılarak onların feryatları gündeme devamlı getirilmeli bunuda terörle mücadele kapsamında çıkarılıcak bir basın yayın kanunu ile sadece devlet televizyonları değil özel kanallarında belli saatlerde özel program olarak yayınlama zorunluluğu getirilmeli .
2: TSK'nın terörle mücadele gelişmiş askeri teknolojilerden dahada faydalanılması sağlanmalı örn : Silahsız hava uçaklarının yanında Silahlı insansız hava uçaklarının ordu envanterinde yer alması . Askerin elindeki piyade silahların hepsinin özellikleri arttırılmalı hepsinde lazer nişangahı olmalı ,gece ve gündüz dürbünü monte edilmeli . Daha gelişmiş taarruz helikopterlerin ordu envanterine bir an önce girmesi .
3 : Profesyonel ordunun kurulması . 15 -16 yaşından itibaren gerilla savaşının teorik eğitiminin 18 yaşından itibarende gerilla savaşının pratik eğitimin verildiği iyi eğitimli profesyonel bir orduya ihtiyacımız var .
4: Bölgede organize sanayi bölgeleri ve fabrikalar kurulmalı ve bunların hemen dibine askeri birlikler kurarak güvenlikleri sağlanmalı .

Bir insan PKK üyesi veya yöneticisi olabilir. PKK adına siyaset de yapabilir cümlesini nasıl analiz ettin ona gel kardeşim .

Önerileriniz güzel ama sorunun bitmesi için yeterli değil sanki ...

Aslında yukarıdaki cümle nasıl izah edilir bilemiyorum.. Bir çok kürt kardeşlerimiz pkk sempatisi olduğunu ifade edemesede bir çoğunun gözünde pkk gerilladır..

Bakıyorsunuz binlerce insan nevruz vs gibi organizasyonlarda veya parti kutlamalarında pkk ya karşı ilgi duyan bunları ifade etmekte behis görmeyen bir çok kürt var .. Belkide bunlar kast edilerek metin bey fikirlerini söylemiştir..

Askeri müdahaleler pkk nın dağdaki mücadelesi için gerekli söylediğiniz her şey yapılabilir peki halkın pkk olan teveccühünü kırmak sadece medya sayesinde onlara bazı gerçekleri anlatmak ile oalbilirmi zaten bir şekilde bunlar yapılıyor..

Bu güne kadar o yörede türkçe bilmeyen halka yönelik kürtçe PKK'nın kürt halkına kürt köylüsüne yaptığı beşikteki bebekten tutun hamile bayanlara yaşlı dedelere ninelere yaptığı katliamlar anlatılmadı eskiden TRT'de Anadoludan Görünüm dite bir programla karşıt propaganda yapıldı ama sadece TRT de vede Türkçe olarak o zamanlarda televizyonda pahalıydı herkesin evinde Tv de yoktu .

Bu katliamlara engel olamayan Türkiye Cumhuriyetinin de kendine has yalnışlıkları olamaz mı ,, İki arada bir derede kalmış olan halkın tek cıkar yolu vahşete kucak acmış kan emicilere teslim olmak olamazmı..

Bence her şey tv değil Ezel bey oralardaki insanalr bugün her şeyden haberdar olduğu halde hala son günlerdeki yoğun topluluklar halinde pkk ya sempati duyması aşılması güç bir durum..

O insanların PKK ya sempati duymasının sebebi Geçmişte orduda terörle mücade edipte ordu içerisinde özerk bir güç olarak hareket eden bazı birliklerin halka yaptığı kötü muamele ve bu muamele üzerinden PKK nında bu muameleleri örnek göstererek kendi yaptığı pislikleride orduya yıkmasıdır . Bölücü örgütün kendi yayın organları ve internet üzerinden kürt milliyetçiliğini kullanarak yaptığı propagandada yapmaktadır . Bölgenin ekonomik geri kalmışlığıda buna çanak tutmaktadır .

Evet sonucta TSk nın içine sızmış olan veya kontrol edilemeyen bir güç ile karşılaşmısız ve ordaki insanlarda bunun sorumlusu olarak Türkiye Cumhuriyetini görmüştür..

Aynı şeyleri düşünüyoruz. Cehalet fakirlik vs gibi sosyall bozukluklar ordaki insanları caresiz bırakmıştır.. telafisi mümkün olmayan yollara tevessül edilmelerine fırsat vermiştir..

Geçmişte hem askeri olarak hemde bir dizi calışmalar ile o bölgede hakimiyet kurulmaya calışılmış ama bugün gelinilen nokta itibari ile aciz olduğumuz ortada ...

Hala bölge halkını kazanamadık hala bölge halkı şiddetten yana olabiliyor.. İşin daha kötüsü pkk ya karşı hala sempati duyuyorlar siyaseten yol almaya kalkslara partileri kapanıyor işler başa dönüyor.. Ak parti bir tür projeler yapıyor ama içini doldurmasına fırsat vermeden ortalık yine karışıyor...

Kesinlikle katılıyorum.Benim eski işyeri sahibim kürttü ve çok gelip giden kürt insanlar vardı.Onlarla bazen bu konulara da giriyoduk çok tartışmlar yapardık."Ben de pkk karşıtıyım" deyip sonrasında hep şu cümleyi eklerlerdi "Ama devlet bize zamanında az işkenceler yapmadı biz ne zulümler gördük bakma sennn..."
Bunları yapanlar derin devlettendi.

Yotubeye gir PKK nın nasıl kürt milliyetçiliğini kullanarak propaganda yaptığını gör karşıt propaganda yapmalıyız başak yolu yok ..

Acizde değiliz bu gün terörle mücade eden taarruz helikopteri olarak sadece 8 tane süpercobra helikopterimiz var ama 5 yıl sonra dağlık arazide Süper cobralardan kat kat daha yokedici olan 50 tane T 29 atak helikopterimiz olacak bu yıl heronlarında tamamı gelicek kendi İHA'larımızında üretimi devam ediyor . Artık hesap zamanı ...

Aslında burda haklısın birde türk halkının hasasiyetlerini görmek lazım

zaten dtp nin demokratik açılımdan beklediği tek çözüm pkk yi meşrulaştırmak ve üst düzey yöneticileri dağdaki hayattan kurtarmak yani açıkca söylüyorum son zamanlarda anayasa değişikliğinde de görüldü dtp kürt halkından çok pkk yi kurtarma peşinde

ve

Özellikle şu iki maddeye katılıyorum. Bugün pkk sempatizanlarının söylediği iki şey. Biri tututklular ikincisi küçük yaşta çocukların boylarından büyük hapis cezalarına mahkum olmaları.
Gösterdikleri tepkide de haklılar bence.
Şu iki sorun öncelikle çözüme ulaşılmalı ki , bir şeylerin arkasına sığınıp bahane aramasınlar.

Fakat yazıdaki , eve dönüş sırasında 'suçluya suçsuza bakmaksızın her gelenin serbest bırakılması gerektiği' fikrine ise asla katılmıyorum.
O zaman hem dağa çıkışlar fazlalaşır (adam madem suçlu olmayacağım o zaman çıkayım der dağa) hem de bugün şehit aileleri bundan haklı olarak büyük bir üzüntü duyar. Ve hükümete olan güven de sarsılır.

Bu madde dısında yazılanlara katılıyorum.

KCK : PKK'nın şehir yapılanması terör örgütüne militan ve kaynak sağlanması amacındaki yapılanma .

KCK yapılanmasında içeri alınanların serbet bırakılması ve tutukluların serbest bırakılması düşünülemez işlemeselermiş suç. Kimseye özerklik yok suçu işlediysen cezanı çekeceksin ..,

156 PKK'LI TESLİM OLDU
Bu arada, terörle mücadele en başarılı sonucun çatışmanın olmadığı dönemlerde elde edildiği ortaya çıktı. Temmuz ayında başlatılan 'demokratik açılım' ve PKK'nın nisanda ilan ettiği 'eylemsizlik kararı' sürecinde teslim olma oranı arttı. 9 ayda 138 PKK'lı teslim oldu. 2009'daki teslim olan sayısı ise 156 oldu. 2008 yılında 174 terörist örgütten kaçarken, 2007 yılında ise 109 kişi teslim olmuştu. Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren etkin pişmanlık yasasından yararlanan terörist sayısı ise 700'ü aştı.

teslim olan pkklı teröristler de TCK'nın etkin pişmanlığı düzenleyen 221'inci maddesi iyi bilinse, birçok örgüt üyesi teslim olur diye beyanları var.

bir ara TSK bu yasayı içeren bildirileri uçaklardan dağlara atıyordu.

suça karışmamış pkklı için mevcut yasalar zaten yeterli.suça karışmışların mutlaka ceza çekmeleri gerekiyor.bunun aksini düşünmek istemiyorum.


dtp nin misyonu dediğiniz gibi iyice belli oldu.barışı ağızlarına dolasalar bile pkklılara 'pişmanlıktan faydalanıp teslim olun özgür olun' çağrısını bir kez olsun yapmadılar.