Kafirler Kıbrısta Kur'an kursu bastı! / Öğrenciler Türkiyeye gelecek.
 

http://www.islamigundem.com/images/m...kullanilir.jpg

KKTC'li öğrenciler, Kur'an için 'hicret' edecek


KKTC'li öğrencilerin, Kur'an eğitimi için Türkiye'ye geleceği bildirildi.
02 Temmuz 2010 Cuma Saat 22:01
Reklam


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Kur'an kurslarına yapılan psikolojik ve fiili baskının ardından aileler çocuklarını Türkiye'ye göndermek için girişimlere başladı.

KKTC Din İşleri Dairesine dilekçe ile başvuran bin civarında aile, çocuklarının yaz Kur'an kursu eğitiminin Türkiye'de yapılmasını istedi. Ailelerin bu talebine karşılık Kıbrıs İnsan Hak ve Özgürlükleri Derneği harekete geçerek, Kıbrıslı öğrenciler için İstanbul ve Kayseri'de Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı'nın denetiminde olan yatılı Kur'an kurslarında yer ayırdı.

Kıbrıs İnsan Hakları ve Özgürlükleri Derneği Başkanı Hasan Dede Tarhan, Cihan'a yaptığı açıklamada, "Hükümetin ve KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'nın tutarsız davranışları verimli bir kurs ortamına imkan vermiyor. Altyapısı hazır olmayan kurslarda öğrenciler gereği gibi eğitilemeyecek. Sendikaların da hem fiili hem de psikolojik baskısına maruz kalmak istemeyen ailelerin çocuklarını Diyanet İşleri'nin denetiminde olan Kur'an kurslarına yerleştireceğiz." açıklamasına bulundu. Din İşleri Dairesi'ne binin üzerinde dilekçe geldiğini belirten Tarhan, "Din İşleri Dairesi'ne dilekçe veren ailelerle bizzat irtibata geçtik, öğrencisini Türkiye'ye göndermek isteyen ailelerle görüştük ve iki yüz elli öğrencimizi Türkiye'ye götüreceğiz." dedi.

Türkiye'ye gidecek olan öğrenciler iki grup halinde anavatana gidecek. İlk, yüz elli kişilik grup pazartesi akşamı saat 23:00'te Ercan'dan havalanarak İstanbul'a gidecek. İkinci yüz kişilik grup ise Ercan Havalimanı'dan Ankara'ya Ankara'dan da Kayseri'ye geçecek.

Kaynak: Cihan

Kur'an kursu baskınına karşı ses yok!
 

http://www.timeturk.com/images/news/...35862442_2.jpg


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Milli Eğitim Bakanlığı ve Din İşleri Dairesi'nin birlikte koordine ettiği yaz Kur'an kursları yine sendikaların baskınına uğradı.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Adnan Eraslan'ın, "Yaz Kur'an kurslarına asla izin vermeyeceğiz." ifadeleri Ada halkının büyük tepkisine sebep olurken, aileler çocuklarını Kur'an eğitimi için Türkiye'ye göndermeye hazırlanıyor. Sendikanın buna da karşı çıktığını belirten Demokratik Haklar ve İnanç Platformu sözcüsü Mustafa Tıngır, baskınlara KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın sessiz kalmasını eleştirdi.

Yaz aylarının gelmesi KKTC'de tamamen anayasal çerçevede düzenlenen ve liyakat sahibi formasyonlu görevlilerin atandığı Kur'an kurslarını yeniden tartışma konusu haline getirdi. KKTC'deki bazı sendikalar o kadar ileri gitti ki, önceki gün başlayan ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Din İşleri Dairesi'nin birlikte koordine ettiği kurslara baskın yaptı. Sendika temsilcilerinin kullandığı tahrik edici cümleler dikkat çekiciydi. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ahmet Eraslan, yaz Kur'an kurslarına asla izin vermeyeceklerini söyledi. Eraslan, kursların siyasi bir amaca hizmet ettiğini iddia ediyor. Şunları söylüyor: "Kur'an kurslarına karşıyız. Bunu engellemek için sendika olarak elimizden geleni yapacağız. Yaz tatilinde çocuklar sadece tatil yapmalı. Milli Eğitim Bakanlığı ile daha önce görüşmüştük. Eğer okullarda Kur'an kursu eğitimi verilirse bizim buna müdahale edeceğimizi söylemiştik."

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Başkanı Şener Elçil'in sözleri daha ilginç. Elçil, sadece yaz kurslarına değil, Kur'an'ın Arapça öğretilmesine de karşı: "Din eğitimi yıl içinde okullarda öğretmenler tarafından verilmeli. Cami hocalarının, imamların işi cemaate namaz kıldırmak, defin işleri yapmak. KKTC'de Kur'an kursu ihtiyacı yok. Kur'an'ın Türkçe öğretilmesi gerekir. Arap harfleriyle verilen eğitim, Arap emperyalizmine hizmet eder."

Demokratik Haklar ve İnanç Platformu Sözcüsü Mustafa Tıngır, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'nı göreve çağırdı. Verilen kursların tamamen yasal olduğuna dikkat çeken Tıngır, "Milli Eğitim Bakanlığı gerekirse okul kapılarına polis koyarak, olması muhtemel provokasyonları engellemeli. Ada'da inançlı kesim sürekli baskı altında tutuluyor. Hükümet ise baskıları görmezden geliyor. Polis eylemcilere göz yumuyor." ifadelerini kullandı.

KKTC Din Görevlileri Birliği Başkanı Hayri Koç da sendikaların hadlerini aştığını belirtti. Eğitimin tamamen yasal olduğuna dikkat çeken Koç, sendikaların olayı sabote ettiğini ve anayasal suç işlediğini söyledi. MEB'in olaylar karşısında sessiz kalmasını da eleştiren Koç, "Sanki tavşana kaç, tazıya tut oyunu oynanıyor. Sendikalar gelip kursları engelliyor ve bu vatandaşlara hiçbir yasal işlem yapılmıyor. Bunun arkasının araştırılması gerekir. Geçen sene de okullar basıldı ve öğrenciler taciz edildi. Dünyada, mabedinde din eğitimi alamayan tek ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir." açıklamasında bulundu.

Öğrenciler, Kur'an eğitimi için Türkiye'ye geliyor

KKTC'de yapılan psikolojik ve fiilî baskının ardından aileler çocuklarını Türkiye'ye göndermek için girişimlere başladı. KKTC Din İşleri Dairesi'ne dilekçe ile başvuran bin civarında aile, çocuklarının yaz Kur'an kursu eğitiminin Türkiye'de yapılmasını istedi. Kıbrıslı öğrenciler için İstanbul ve Kayseri'de yatılı Kur'an kurslarında yer ayırıldı. Kıbrıs İnsan Hakları ve Özgürlükleri Derneği Başkanı Hasan Dede Tarhan, "Çocukları Türkiye'de Diyanet İşleri'nin denetiminde olan Kur'an kurslarına yerleştireceğiz. İki yüz elli öğrencimizi Türkiye'ye götüreceğiz." dedi. İlk, yüz elli kişilik grup pazartesi akşamı saat 23.00'te Ercan'dan havalanarak İstanbul'a gidecek. İkinci yüz kişilik grup ise Ercan Havalimanı'ndan Ankara'ya, Ankara'dan da Kayseri'ye geçecek. Ancak sendikalar, havaalanını ablukaya alarak, öğrencilerin Türkiye'ye gelmesini de engelleyeceklerini duyurdu.

'Rum kesiminde din eğitimi 4 yaşında başlıyor'

Haber Yorum - Ali Akkuş

Toplasan bir elin parmaklarını geçmez. Yaz tatilinde çocuklarının din eğitimi almasını istiyorlar. Devlet de müsait bir ortam hazırlamış. Çocukların ellerinde hepimizin çok iyi bildiği kitaplar: Namaz Hocası ve Kur'an Dili... Bu fotoğraf yavruvatan Kıbrıs'ta iki yıldır krize sebep oluyor. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası üyesi bir grup, geçen yıl olduğu gibi yine sahnede. Kursları basan sendikacıların uyguladığı şiddet, aileleri yıldırmış halde. KKTC Din Görevlileri Birliği Başkanı Hayri Koç'un anlattıklarına göre, adada çocuğuna namaz öğretmek isteyen ailenin işi gerçekten zor. Anlatılanlara göre geçen yıl, kursa gelen çocuklara terör örgütü üyesi muamelesi yapılmış. Sendikanın işgüzarlığıyla polis, çocukların özel eşyalarını didik didik aramış. Flash belleklerine el koymuş. Bütün bunlar medya önünde yapılmış.

Çocuğuna namaz kılmayı, Kur'an okumayı öğretmek isteyen aileler bu eğitimi nerede aldırmalı? Sokakta sıradan birine sorsanız camileri adres gösterecektir. Ama Kıbrıslı sendika, camiye karşı. Okullarda uzman öğretmen kontrolünde yaz tatilinde -isteyene- böyle bir eğitim verilemez mi? Sendika çatısı altında 'inanç hürriyeti'ne karşı duran marjinal grup, bunu da istemiyor. Neymiş efendim, 'Arap harfleriyle verilen eğitim, Arap emperyalizmine hizmet eder'miş. Yapılan hareket çağdışı olunca gerekçelendirmek de zor oluyor tabii. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Ahmet Eraslan'ın gerekçesine bakar mısınız? "Biz çocukların yaz tatilinde tatil yapmaları gerektiğini söylüyoruz. Hedefimiz sadece Kur'an kursları değil. Yüzme kurslarını, İngilizce kurslarını, tatil kamplarını da eleştiriyoruz." Bu kafa yapısındaki insana ne denir ki?

Sorulara verdikleri cevaplar, sendikaların aslında eğitimden değil dinin kendisinden rahatsız olduğunu gösteriyor. Öğretmenler Sendikası Başkanı Şener Elçi, Kıbrıs Rum Kesimi'nde dinî eğitimin dört yaşında başlatıldığı hatırlatılınca bakın ne diyor: "Rumlar güzel bir örnek değil. Ben Rum tarafına gittiğimde onları da eleştiriyorum, her yere kilise dikmişler, her sokakta kilise var, bunlar yanlış şeyler." Rumlar her yere kilise dikerken biz Kıbrıs'ta camilerin düğün salonuna çevrilmesini konuşuyoruz. Kur'an kursuna ve namaz öğrenmeye karşı çıkan kafa, böyle giderse camilerin yıkılmasını bile ister.


















ZAMAN

Bu kör zihniyetlilere haddini bildirecek yokmu..?
Sadece Filistin için değil bu tür baskılar için de organize olmak gerekiyor..
Allahın kelamını ayakta tutmak bizim vazifemiz bu tür saldırılara gereken tepki anında verilmeli..

kuranın kursuna ne gerek varmış ben zaten kursa gitmeden okuyorum kuranı?

kuranı okumak için arapça veya türkçe yetmiyormu?
kursa negerek var?

benim halk evinde ne işim var :)
das kapitali evdede okurum :)
komünist olmak yeter..

cahilmisin ben halk evine falan hiç gitmedim.
staline falanda hayran degilim daha dogrusu bir şahsa hayran olmam.
sisteme fikre hayran olurum fikrin sahibine degil.

Kuran kursu basan sendika dava ediliyor http://image.haber7.com/haber/haber7...6032203184.jpg
06 Temmuz 2010 03:12


Kıbrıs'ta Milli Eğitim Bakanlığı ile Din İşleri Dairesi Başkanlığı'nın koordine ettiği yaz Kur'an kurslarına baskın düzenleyen sendikaya tepkiler dinmiyor.



Öğrenci velileri, kursları basıp kutsal değerlere hakaret eden Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası üyesi öğretmenler hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Adadaki sivil toplum örgütleri ise önceki yıllarda da aynı sıkıntının yaşandığını hatırlatarak, yetkililerin bir an önce önlem almasını istiyor. Çocukların Kur'an eğitimine engel olanları 'haksız, keyfî, ideolojik, saygısız ve hukuksuz' davranmakla eleştiren AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ da KKTC yönetimini göreve çağırdı: "Hukuk devletleri kaba kuvvet, zorbalık ve eşkıyalığa izin vermez."
Yasal kursları basan sendika üyesi öğretmenlerin davranışının akılla bağdaşır bir yanı bulunmadığını belirten sivil toplum örgütü yöneticileri, öğretmenlerin ideolojik saplantılar doğrultusunda hareket ettiklerini vurguluyor. Temel hak ve özgürlükler kapsamında her öğrencinin din eğitimi alma hakkı olduğunu hatırlatan velilerden Murat Yüksel, yıllardır bu tür sıkıntıların devam ettiğini anlattı. Adada mütedeyyin kesimlerin baskı altında tutulduğunu söyledi. Sağlıklı bir nesil için din eğitiminin gerekliliğine değinen Yüksel, bunun çocukların elinden alınmak istenmesine anlam veremediğini dile getiriyor. Şöyle konuşuyor: "Kursları basıp öğrencilerin ders almalarını engelleyenlerin öğretmenliklerinden şüphe duymamak mümkün değil! Normal zamanlarda yeteri kadar çocuklara ders verdiklerine inanmıyoruz."
Bir başka veli Ayhan Akkurt ise örnek olması gereken öğretmenlerin, meslek anlayışlarıyla bağdaşmayacak bir şekilde kursları basıp çocukları dışarı attığını söylüyor. Akkurt, bütün öğrenci yakınlarıyla bir araya gelip yakın bir zamanda söz konusu sendika hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını anlatıyor. Yasalarda belirtilen temel hak ve hürriyetlere göre her bireyin istediği eğitimi alabileceğini belirten veli şöyle devam ediyor: "Çocuklarımızın sağlıklı yetişebilmesi için din eğitimlerini almasını istiyoruz. Bıskan yapan öğretmenler hakkında gerekli yasal işlemleri başlatacağız." Sendika üyesi öğretmenlerin meslekleri dışında her türlü işle meşgul olduğunu belirten Akkurt, öğretmenlerin siyasi aktörler gibi hareket ettiklerini şöyle dile getiriyor: "Bunlar siyaset yapmaktan öğretmenliğe vakit bulamıyor. Çok istiyorlarsa memuriyetten istifa edip, siyasi bir partinin çatısı altına girsinler.



Kur'an eğitimi için Türkiye'ye geldiler

KKTC'de öğrencilere Kur'an eğitimi verilmesi sendikalar tarafından engellenmesi üzerine harekete geçen veliler, çocuklarını Türkiye'ye getirdi. İstanbul ve Kayseri'de verilmesi planlanan Kur'an kurslarında eğitim görecek öğrencilerden 34 kişilik bir gurup hava yoluyla Ankara'ya geldi. Buradan karayoluyla Kayseri'ye geçen öğrenciler, Kur'an öğrenmek ve din eğitimi almalarının engellenmesi üzerine Türkiye'ye geldiklerini söyledi. Kıbrıs'ta öğretmen sıkıntılarının da olduğunu belirten öğrencilerin Türkiye'deki eğitimleri bir ay sürecek. Öğrenciler Kayseri'nin Kocasinan ilçesindeki Mustafa Germili İmam-Hatip Lisesi'nde yatılı olarak eğitim alacak.



KKTC Teknik Öğretmenler Derneği Başkanı Ahmet Arslan: Sendika, üzerine vazife olmayan işlere karışıyor, dine savaş açmak anlamsız

Sendika üzerine vazife olmayan işlere karışıyor. Din eğitimi gibi hassas bir konuya karşı savaş açmak anlamsız. Normal şartlarda öğretmenlerin bu işin öncülüğünü yapması gerekiyor. Bizler de onlar gibi öğretmeniz, mesleki sorumluluğumuz gereği topluma örnek olmaya çalışıyoruz. Rum kesiminde başörtüsü özgürlüğü var. İngiltere'de daha fazla din dersi verilsin diye programlar geliştiriyorlar. Ama bizdeki durumu anlamak mümkün değil. Bu kurslar sonuna kadar götürülmelidir.


KKTC Din Görevlileri Sendikası Başkanı Mehmet Dere: Kursları basan öğretmenler, ideolojik saplantılarla hareket ediyor

Din eğitim kursları ailelerin talepleri doğrultusunda yaz aylarında açılıyor. Kursları basan öğretmenler ideolojik saplantılar doğrultusunda hareket etmiştir. KKTC halkının kahir ekseriyeti dindar olmasına rağmen anayasal hakkı olan dinini öğrenme, öğretme hakkı çeşitli bahanelerle ideolojik yobazlıklar çerçevesinde engellenmeye çalışılmıştır. Adada insanlar dinini öğrenme ve öğretme imkanı bulamadığı için çocuklarını din eğitimi için Türkiye'ye göndermek zorunda bırakılıyor.



Demokratik Haklar ve İnanç Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Tıngır: Geçen yıl da oldu, tedbir alınmadı

Bu KKTC'de ilk kez yaşanan bir olay değil. Maalesef geçen yıl da buna benzer baskılar yaşandı. Bu yıl aynı manzaranın tekrarlanmaması ve gerekli tedbirlerin alınması için platform olarak iki ay önceden bir rapor hazırladık. Bu raporu büyükelçiliğin yanı sıra ada ziyareti sırasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a da sunduk. Aynı sendika geçen yıl da kursları bastı. Bunun için suç duyurusunda bulunduk. Aylar süren soruşturmaya takipsizlik kararı çıktı.




Ada'da sivil toplum ayakta, veliler suç duyurusunda bulunacak

KKTC Atatürkçü Yaşam Derneği Başkanı Ahmet İşcan: Akılla bağdaşır bir yanı yok
Din bir fazilet, olmazsa olmazdır. Atatürk'ün de bu konuda birçok açıklaması vardır. Dinden korkmanın akılla bağdaşır bir yanı yok. Kıbrıs'ta meseleler doğru zeminde tartışılmadığı için sağlıklı sonuçlar elde edilmiyor. Geçmişte de bu hatalar yapıldığı için halen bir sonuca gidilmiş değil. İnsanların önyargılardan uzak, şeffaf olmaları gerekiyor. Bugünkü tartışmaların ekseriyetinde insanların aydınlatılmaması yatıyor. Bu tür engelleme ve tartışmalar doğru değildir.


ZAMAN