İran'da bir cami önünde düzenlenen intihar saldırısında 36 kişi öldü
 

http://www.dunyabulteni.net/images/news/87099.jpg
İran Zahedan'da ölü sayısı 36'ya çıktı
İran'da bir cami önünde düzenlenen intihar saldırısında 36 kişi öldü, 00 kişi de yaralandı.

İran'ın güneydoğusunda Zahedan kentindeki caminin önünde düzenlenen intihar saldırısında ilk belirlemelere göre 36 kişi hayatını kaybederken, 100 kişi yaralandı.

Fars ajansı elemanı Hüseyinali Şehriyari'nin açıklamasına göre, cami önünde iki patlama oldu. İran'ın güneydoğusunda Sistan-Belucistan eyaletinin Zahedan kentindeki saldırı üzerine, gözler "Cundullah" örgütüne çevrildi. Ajansların hatırlattığına göre, doğuda Pakistan sınırındaki bölge, lideri bir süre önce silahlı yıldırma ve soygun suçlarından hüküm giyen ve İran mahkemesinin kararı ile asılarak idam edilen Cundullah terör örgütünün faal olduğu yerler arasında bulunuyor.

Fars ajansı elemanı Hüseyinali Şehriyari ve Sistan-Belucistan Eyaleti Olağanüstü Hal Bakanlığı Sağlık-İlkyardım Dairesinin Başkanı Furibuz Raşidi'ye göre, cami önünde iki patlamada, Devrim Muhafızları'ndan ölenler oldu.

SALDIRIYI CUNDULLAH ÖRGÜTÜ ÜSTLENDİ

Bu arada El Arabiya televizyonu, İran'ın güneydoğusundaki Sistan-Belucistan eyaletinde faaliyet gösteren Sünni Cundullah örgütünün, eyaletin Zahedan kentinde düzenlenen, 36 kişinin öldüğü intihar saldırısının sorumluluğunu üstlendiğini duyurdu.

Merkezi Dubai'de bulunan televizyonun haberine göre, Cundullah örgütü El Arabiya'ya gönderdiği elektronik postada, saldırının örgütün lideri Abdülmelik Rigi'in İran tarafından idam edilmesine tepki olarak düzenlendiği kaydedildi.

Örgüt, Zahedan kentinde toplanan Devrim Muhafızlarını hedef aldıklarını açıkladı.

Ölenlerin arasında Devrim Muhafızlarının da bulunduğu bildirilen saldırıda, yaklaşık 100 kişinin de yaralandığı haber verilmişti.

İran devlet televizyonu, 20 Haziranda, Şubat ayında düzenlenen operasyonda yakalanan Abdülmelik Rigi'nin idam cezasının, Tahran'daki Evin cezaevinde infaz edildiğini duyurmuştu.



Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Kimin taktiği olursa olsun. Müslümanların arasına fitne ekmek isteyenler müslümanların boşluğundan yararlanıyorlar.

Katılıyorum... Lakin Üst perdede olaylar farklı... Siyonistlerin şeytani planlarında Her Müslüman sorumludur acizane...

Vahdet şuurunu zedeleyici her tür oyuna gelmemek için hangi yöntemleri kullanmalıyız bilmiyorum. Bakıyorsunuz islam ülkelerinin her birinde kan ve göz yaşı var yeni nesle örnek olabilecek hiç bir düzen yok haliyle insanların islama bakış acısı bu yönde olumsuz oluyor. Bu olumsuzluktan da fitne nefes alıyor.

''İslam'a savaş'' konsepti içinde Ortadoğuda Afganistan, Filistin, İran, Pakistan'da Bölücü ve ''Büyük İsrail'' hedeflerine ulaşmak için Silah, Para, Fitne, Bölücü her unsuru kullanıyorlar ! Vahdet konusu çok önemlidir... Ama Meseleler Devletler üstü Kuvvetlerden olan Silah Tüccarları, Ekonomi Yöneticileri, Firmalar ve Bilinen Aileler geliyor ! Devletleri Tehdit ile Şantaj ile durduruyorlar ! Müslümanlar ve hatta Dünya İnsanlarının yapacakları bir şeyler olmalı !!!

Örneğin Dubai Merkezli İran olayında nasılda Finans olarak borçlandırıp Batırma noktasına getirdiler de İran'a karşı safını oluşturabildiler Dubai'nin !!!

Oteller, Dünyanın en güzel Tatil beldeleri, Yüksek Yüksek Binaları yaptırmak suretiyle ! Nefis hata ederse !!! Şeytan Boş durmaz !!!

yapılanlar müslümanlık adına müslümanlara karşı yapılıyor...

şimdi bunu bana nasıl izah edeceksiniz? ölen müslüman öldürülen müslüman..adına cihat diyeceksiniz.

batıda islam dinin terörle anılmasını sağlayackasınız...işte gördünüzmü bunlar kendi içlerinde kendilerini gözü kırpmadan öldürüyor..dünyaya hakim olsalar neler yapmazlar düşüncesine girip islamı kötülemeleri kadar normal birşey olabilir mi?

sonra bizde çıkıp koca koca laflkarla Allahın vaadi var Allah nurunu tamamlayacak...bu mudur nur?

Alıntı:

yapılanlar müslümanlık adına müslümanlara karşı yapılıyor...

Tarih Boyunca böyle oldu kardeşim...

Alıntı:

şimdi bunu bana nasıl izah edeceksiniz? ölen müslüman öldürülen müslüman..adına cihat diyeceksiniz.

Şehid olanlar Müslüman'da Öldürenin Müslüman olduğunu nereden biliyorsunuz ??? Velev ki Müslüman olsun hangi deccali şekilde ! Beyin Kontrolü şeklinde mi , Gizli Servisler mi ! Blackwater mı ? Cia-Mossad-Mistaravim-MI5-MI6 mı ? Müslüman olduğunu iddia edenler Cundullah, El Kaide, Taliban Liderlerinin fetvalarının ve Vahdet açıklamalarının yalanlamalarının nasıl Deccali medyalar tarafıldan örtüldüğünü delilleriyle koymaya çalışmıyor muyum acizane burda ???

islam adına islam ümmetine yapılıyor islam adına hristiyan ülkelerine yapılsa yine aynı şeyleri söylerim..

herşeyi deccale herşeyi israile herşeyi istihbarat örgütlerine atıp bu sorumluluktan müslümanları temize çıkarmanızı iyi niyetli olarak görüyorum...kolaycılığa kaçmayıp gerçeklerle yüzleşmeliyiz...

Alıntı:

islam adına islam ümmetine yapılıyor islam adına hristiyan ülkelerine yapılsa yine aynı şeyleri söylerim..

Elbette Adalet gerçek Müslümanın örnek halidir... Lakin Müslüman için Hakkı söylemek en büyük Cihaddır ! İslam ADINA MI YAPILIYOR ! Yoksa ''İslam'a savaş'' = ''Teröre Savaş'' bahaneleriyle mi üretiliyor !!!

Alıntı:

herşeyi deccale herşeyi israile herşeyi istihbarat örgütlerine atıp bu sorumluluktan müslümanları temize çıkarmanızı iyi niyetli olarak görüyorum...kolaycılığa kaçmayıp gerçeklerle yüzleşmeliyiz...

Herşeyin Sorumlusu Şeytan, Deccal ve Avaneleridir...! İstihbarat Örgütlerinin sahipleri ve Başındaki Bütün İnsanlar Masondur !!!

Müslümanları Temize çıkarmak ne demek ! En Büyük Deccale karşı savaşanları kötülemek de neyin nesidir !!! Kötülenecekse 1,5 Milyar Müslümanın Nefsi Kötülenmelidir...! Gevşekliği, İslam'a Yapılan bu stratejik Aldatmayı görmemeleri olur ki ! Hipnozu ve Mescid-i Aksa'dan alınan Büyü Kitaplarını hepsini deşifre etmek gerekir !

Allah c.c. için Canını dişine takmış Mücahidlere atılan bu iftiraların Deccaliyet haberlerden başka aslı astarı yoktur ! Biraz Deccale konsantre olabilseniz sizde acizane anlayacaksınız !

Müslümanlığın burjuvaziye yahut nefse dönüştüğü, Gerçekte Mazlum olduğu neredeyse Tarih ile aynı yaştadır ! Uyanalım Artık !!!

müsbete müsbet yoldan gidilir...

deccal ve avaneleri iktidarını sağlamlaştırmak için her yolu mübah görmesi bizede mübah olduğunu söyleyemezsiniz...
bunun örnekleri asrı saadette mevcuttur..

herşeyin gül gülistan olması için hz.mesihi beklemek yerine bizler birer hz.mesih ruhlu olup ölmüş ruhları diriltebiliyormuyuz?

insanları öldürerek diriltmek bizim dinimizde yoktur...

bir gemide 10 günahkar varsa içlerinde bir günahsız hürmetine gemi batırılmaz ..

Alıntı:

Tek tip dediğimiz yok veya tek tip şeklini savunduğumuzda yok öyle olsa Çeçen mücahidlerini veya Filistin mücahidlerini destekliyor olmazdık...

Güzel Kardeşim tek tip yaparken Harici Cihad-ın genel çeşitlerini izah etmek gayretindeyim yoksa Çeçen Cihadı ile Taliban Cihadı ile Filistin Cihadı arasında ne fark var ki ! Ben acizane genelleme yapılmasına karşı çıkıyorum ''Terörist'' denmesine karşı çıkıp konunun tafsilatını acizane yapmaya çalışıyorum... Tarzlar Medotlar meselesidir ki ona binaen Müslümanları bilmedikleri yahut göremedikleri açıları anlatmaya gayret edip ''Fitnenin Köküne'' konsantre olmaları gerektiğini izah ediyorum acizane...

Alıntı:

Fakat gerçeklerde gerçektir islam çatısı altında gözüküp birileri yalan dolan yapıyorsa eleştirir dil uzatırız yerden yere de vurmayı biliriz....

Elbette hatta Kendimizi bile eleştirmek zorundayız ! Önce Nefsimizden başlamak hatta bu olanlarda bizim sorumluluğumuzdan başlamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır !

Alıntı:

Yorumlarınıza dikkat ettim her şeyde deccali medya deccali medya dediğiniz o belgeseli bende seyir ettim yalan mı ? Haşa ve kella Söyledikleri doğru velakin her şeye de deccali medya demek ile olmuyor...Asıl SORUN BİZLERİZ...ASIL SORUN BİZLERDE...

Elbette Müslüman olarak sorumluluk bizde ! Kendimizdeki Sorunlarıda birlikte izah etmek gerekir ! Lakin Deccali Medyalar Perde gerisindeki olayları Anlamamıza engel teşkil eden bizi ''Bölen'' ''ayrıştıran'' yegane unsurdur !

Cundullah terör örgütü ABD nin desteğini alan İran'ın gelişmesini engellemek için çabalayan, Şii düşmanı, din düşmanı, bölücü bir terör örgütüdür. ABD ve MOSSAD İrandaki Cundullah örgütünü ve PKK nin uzantısı olan PJAK'ı desteklediğini açıklamaktan çekinmiyor. bu arada malesef içimizde de Şiileri kafir olarak gören ve Şiilerle mücadele etmeyi cihat bilen bazı Sünni cahillerimiz var.

bazen görüyorum kendini bilmez haddini bilmez aşağılık -sözde- din adamları Şiileri lanetlemekten geri durmuyorlar. İranın karışmasdından zevk alan şerefsiz sözde din adamları var. Bu şerefsizler ABD, israil ve Batının ekmeğine yağ sürüyorlar. Şiileri lanetleyen, kötüleyen ne kadar din adamı varsa hepsinin canı cehenneme. Allah onları kahır sıfatıyla kahr-u perişan etsin. Şiileri aşağılayan kişiler de bir yerlerine kına yaksınlar. Şiiler öldürüldü, cihat ettiklerini sanan gerizekalılar, bir yerlerinize kına yakarsınız artık. İsrailli biri öldüğünde üzülen bazı din adamlarımız Şiiler öldürülünce göbek atıyorlar.

Başbakanımızın da dediği gibi "Ne Sünniyim ne Şii, ben bir Müslümanım" sözünü benimsediğimiz takdirde, Şiileri kafir olarak görmediğimiz zaman İslam birliğinin sağlam temeller üzerine oturtulduğundan ancak o zaman bahsedebiliriz. çünkü biz daha kendi kendimizle kavga halindeyiz. hep birbirimizle uğraşıyoruz. batılı devletler, kuyumuzu kazmak isteyenler çok fazla çaba harcamadan, kendilerini yormadan bizi birbirimize düşürmek suretiyle amaçlarına ulaşıyorlar.

Alıntı:

Cundullah terör örgütü ABD nin desteğini alan İran'ın gelişmesini engellemek için çabalayan, Şii düşmanı, din düşmanı, bölücü bir terör örgütüdür. ABD ve MOSSAD İrandaki Cundullah örgütünü ve PKK nin uzantısı olan PJAK'ı desteklediğini açıklamaktan çekinmiyor. bu arada malesef içimizde de Şiileri kafir olarak gören ve Şiilerle mücadele etmeyi cihat bilen bazı Sünni cahillerimiz var.

Cundullah'ın Cia ile bağlantısı hakkında delil koymuştum daha önce... Lakin Cundullah'ın Cia ile bağlantısının izahı şu şekildedir... Dediğiniz doğrudur... Ve Lakin bu örgütlere sızmak kolaydır... Sızarlar ve başındaki adamlar onlardan olunca cahilleri ideolojik propaganda ile yönetirler aynısı Veli küçük ve sahte ama kendilerini vatansever tanımlayanlar gibidir... ! Şiilerin içinde de vardır ! Bedr Tugaylarıdır ! Irakta binlerce sünniyi katlettiler ! Lakin bunların başındakiler Müslümanmıydı ??? Ermeni-Yahudi kökenlilerdi ! Halk bu sirayeti bilmek zorundadır... Çok basit bir mesele değildir ! Hala Daha İran İsfehan'ı yöneten idare Yahudilerin şiilerin arasına gizlenmiş hali değilmidir ? Zaten Fintenin En Önünde İbn-i Sebe Yahudisi yok mudur ? Günümüzde Durum farklı hale gelmeye başlamıştır ! Vahdet Kuvvetleniyor Müslümanlar uyandıkça ! Lakin Uyanmaması için Çalışmalarında Derece ve Yöntemleride Değişiyor ! Dikkat-i Nazar !!!

Alıntı:

Başbakanımızın da dediği gibi "Ne Sünniyim ne Şii, ben bir Müslümanım" sözünü benimsediğimiz takdirde,

Allah c.c. Razı Olsun... Meselenin Özü burasıdır !!!

CIA Ajanında ŞOK İTİRAFLAR
http://www.stratejikboyut.com/haber/...news/15923.jpg
İran Devrim Muhafızları'na katılıp 10 yılı aşkın CIA'ye çalışan Kahlili, hem İranlı nükleer fizikçi Şahram Amiri olayını değerlendirdi hem de Devrim Muhafızları'nın Türkiye'deki operasyonlarıyla ilgili açıklamalar yaptı.
18 Temmuz 2010 / 10:45

Şahram Amiri ve benim durumum farklı. Ben Amiri'nin CIA için İran'dan istihbarat topladığını zannetmiyorum. Yurtdışına yaptığı gezilerden birinde CIA'den teklif aldı. Sonra da ABD'ye iltica etmeye karar verdi. CIA'ye bence Amerika'ya geldikten sonra bilgi verdi. Halbuki ben İran'ın içinde çalışmıştım.
Amerika'ya geldikten sonra çok kritik bir hata yaptı Amiri. Ailesini aradı. İran'da bütün telefonlar dinlenir. Oğlunu arayınca İran istihbaratı da durumu anladı. Hayatta olduğunu, Amerika'da bulunduğunu belirledi ve ailesi üzerinden Amiri'yi tehdit etti. Amiri de dönüş için kendine bir hikâye yarattı. İran'da Amiri'yi şimdi kahraman gibi karşıladılar. Ancak eminim, bir süre sonra Amiri'yi öldürecekler. Ya bir kamyonla trafik kazasına karışacak, ya da başına başka bir şey gelecek ama hiç şüphem yok; İranlılar Amiri'yi mutlaka öldürecekler. Çünkü CIA'ye konuştuğunu biliyorlar.

AİLE EN BÜYÜK ZAAF

Casus olmaya karar veren biri için, işin en riskli kısmı ailedir. Benim ailemin de benim CIA'ye çalıştığımdan haberi yoktu. 80'lerden 90'ların ortasına kadar çalıştım. 11 Eylül (2001) sonrasına kadar hiçbirinin haberi olmadı. Anlatınca karım şok geçirdi. Ama bir süre sonra benim korkak olmadığıma, bir hain olmadığıma, ülkemin iyiliği için çalıştığıma ikna oldu. Bu işin en dramatik yanı, ailenizin hayatlarını riske ediyor olmanız ve onlara hiçbir şey söyleyememeniz. Amiri'nin yaşadığı çelişki de buydu.

TÜRKİYE OPERASYONLARINI ŞUBE 5000 YÜRÜTTÜ

Türkiye, benim çalıştığım dönemde Devrim Muhafızları'nın en yoğun faaliyet gösterdiği bölümdü. Hiç Türkiye'de bulunmadım. Türkiye operasyonlarına da katılmadım. Ama Devrim Muhafızları içinde suikast ve bombalamalar için kurulan Quds Gücü içinde, Türkiye konusunda çalışan 'Şube 5000' diye bir bölüm vardı. Türkiye'de çok aktiflerdi. 'Şube 5000' isminin bir anlamı yok. O dönem öyle bir isim verilmiş.
Türkiye'de üç ana faaliyet alanı vardı bu bölümün. Birincisi, suikast ve bombalamalar. İkincisi, adam kaçırma. Üçüncüsü, teşkilata yeni isimler kazandırma ve Türkiye'yi diğer ülkelerdeki operasyonlar için bir üs olarak kullanma. Türkiye içinde Şube 5000'in kullandığı birçok güvenli ev vardı.
Şube 5000 90'ların ortasına kadar Türkiye'de onlarca suikast düzenledi.
Öncelikle İranlı rejim muhalifleri hedef alınırdı. Ama seküler Türk yazarların da bu operasyonlarda hedef olduklarını biliyorum. Sorduğunuz, Uğur Mumcu ismini daha önce duydum. Ancak Şube 5000'in bu olayda bir rolü oldu mu bilmiyorum.

SÜPERMARKET AVANTAJI

Emin olduğum, şimdiki İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki'nin, Türkiye'de büyükelçi olarak görev yaptığı dönem (1986-1989) iki İranlı rejim muhalifine düzenlenen suikastte aktif rol oynadığı. Kendisi Devrim Muhafızı kökenlidir. Daha sonra aynı görevi yapan Muhammed Rıza Bagheri (1990-1997) de yine Devrim Muhafızları'nın istihbarat kolundandır.
Şube 5000'in bağlı olduğu Quds Gücü, zaten yurtdışı operasyonlarında özellikle İran konsolosluklarını kullanırlar. Havayolları, nakliye firmaları, kültür merkezleri ve paravan şirketler gizlenme yerleridir. Süpermarket zincirleri kurarlar. Faaliyeti genişletebileceğiniz bir alan olduğundan süpermarketler avantajlıdır.
Türkiye'deki sekülerlerin İran konusunda duydukları endişeler bir paranoya değil. İran Şii, Türkiye Sünni olabilir. Ama Devrim Muhafızları ve onların Türkiye'de kendilerine katılmaya ikna ettikleri radikaller arasında çok güçlü bir ortak nokta var: Amerika ve İsrail düşmanlığı. Bunu sağladıktan sonra Sünni-Şii farklılığı Devrim Muhafızları için önemli değildir.

REJİMİ TEK BAŞIMA DEĞİŞTİRMEK İSTİYORDUM

'İhanet Zamanı' adlı, 352 sayfalık kitabında casusluk yaptığı dönem başından geçenleri anlatan Reza Kahlili, neden CIA'ye katıldığını açıklarken, “Çünkü İran rejimini tek başıma değiştirebileceğimi düşündüm” dedi. “Heyecan için değil idealistliğim sebebiyle ajan oldum” diye ekledi. Kitabının hikayesini ise şöyle anlatıyor: “CIA'den 90'ların ortasında ayrıldım. O dönemden sonra aktif bir rol üstlenmek istemedim.
Ama Ahmedinejad döneminden sonra bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Bu kitapla ilgili notları 2006'da almaya başladım. Sonra editörümün tavsiyesiyle bir yazım tekniği belirledik. Öykümü nasıl anlatacağıma karar verdik. Bitirince de Amerikan Hükümeti'nde gönderdik. Notları gözden geçirdiler. Ulusal güvenliği ilgilendiren kısımları çıkardılar. Yayına hazır hale soktuk. Kitabı kontrol edenin hangi birim olduğunu söylemem hukuken mümkün değil. Ancak kitapta anlatılanların hepsi benim hikâyem. Başkalarından topladıklarımı bir araya getirmedim. Yaşım 50'nin üzerinde. Kronoloji bire bir örtüşüyor.”

'İhanet Zamanı' adlı, 352 sayfalık kitabında casusluk yaptığı dönem başından geçenleri anlatan Reza Kahlili, neden CIA'ye katıldığını açıklarken, “Çünkü İran rejimini tek başıma değiştirebileceğimi düşündüm” dedi. “Heyecan için değil idealistliğim sebebiyle ajan oldum” diye ekledi. Kitabının hikayesini ise şöyle anlatıyor: “CIA'den 90'ların ortasında ayrıldım. O dönemden sonra aktif bir rol üstlenmek istemedim.
Ama Ahmedinejad döneminden sonra bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Bu kitapla ilgili notları 2006'da almaya başladım. Sonra editörümün tavsiyesiyle bir yazım tekniği belirledik. Öykümü nasıl anlatacağıma karar verdik. Bitirince de Amerikan Hükümeti'nde gönderdik. Notları gözden geçirdiler. Ulusal güvenliği ilgilendiren kısımları çıkardılar. Yayına hazır hale soktuk. Kitabı kontrol edenin hangi birim olduğunu söylemem hukuken mümkün değil. Ancak kitapta anlatılanların hepsi benim hikâyem. Başkalarından topladıklarımı bir araya getirmedim. Yaşım 50'nin üzerinde. Kronoloji bire bir örtüşüyor.”

SES DEĞİŞTİRİCİ ALET KULLANDI

Reza Kahlili, şimdi ABD'nin California Eyaleti'nde yaşıyor. Ancak geçen hafta, kitabının tanıtımı için Washington'da iki toplantıya katıldı. Beyzbol şapkası, ameliyat maskesi ve güneş gözlüğüyle dolaşan, ses değiştirici bir aletle konuşan Kahlili ile o toplantılarda görüştük. Bir söyleşi için sözleştik. Hafta içi de söz verdiği gibi telefonla aradı. Önceden belirlediği bir saatte, gizli bir numaradan. Konuşurken, yine ses değiştirici alet kullandı.

BİR YILDAN UZUN SÜREDİR KAYIPTI

Şahram Amiri, Mayıs 2009'da Hac için gittiği Suudi Arabistan'da ortadan kaybolmuştu. İran, nükleer fizikçi Amiri'nin ABD tarafından kaçırıldığını iddia etmiş, Washington bu iddiaları reddetmişti. Amiri, 16 Temmuz'da Katar üzerinden İran'a getirildi ve Tahran'da sevinç gösteriyle kahraman gibi karşılandı.

http://www.stratejikboyut.com/haber/...ar--39916.html