Davutoğlu-Meşal görüşmesi İsrail’i çıldırttı
 

http://www.timeturk.com/images/news/...3424899873.jpg

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Şam ziyareti sırasında Hamas lideri Halid Meşal ile bir araya gelmesi, İsrail basınını çıldırttı.

İsrailli sağcı Yediot Ahronot gazetesi, görüşmeyi “En iyi arkadaşlar” başlığıyla verdi.

Türkiye ile İsrail arasındaki gerginlik devam ederken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Şam ziyareti sırasında Hamas lideri Halid Meşal ile bir araya gelmesi, İsrail basınını çıldırttı.

İSRAİL BASINI: EN İYİ ARKADAŞLAR

Davutoğlu’nun Meşal’le görüşmesinde, Filistinli gruplar arasında uzlaşının sağlanmasına ilişkin süreci ve Filistin sorununu gözden geçirdiği belirtildi. Hamas da görüşmede, Gazze’ye uygulanan “İsrail ambargosunu kırmanın yollarının” konuşulduğu ve Davutoğlu’nun, Türkiye’nin “ablukanın kalkmasına yönelik çabalarının devam edeceği” konusunda söz verdiği ifade edildi. İsrailli sağcı Yediot Ahronot gazetesi, görüşmeyi “En iyi arkadaşlar” başlığıyla verdi.

ULUSLARARASI GÖZLEMCİLER: İLİŞKİLER DAHA DA KÖTÜLEŞİR

Alman Deutsche Welle ajansının verdiği habere göre ise, uluslararası gözlemciler, görüşmenin Mavi Marmara saldırısıyla gerilen ikili ilişkileri daha da olumsuz etkilemesini bekliyor. Bilindiği gibi terörist İsrail ordusu, 31 Mayıs'ta Gazze Şeridi'ne ulaştırılmak üzere yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine saldırmış ve yapılan katliam uluslararası kamuoyunda büyük eleştirilere sebeb olmuştu. Saldırıda, 9 Türkiye vatandaşı şehid olmuş, 45 yolcu da yaralanmıştı.

Ahmet Davutoğlu: Türk Afgan dostluğu ebediyen sürecek

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan'daki ikinci il imar ekibi olan Cevizcan İl İmar Ekibine ait tesisin açılışını yaptı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, özel uçakla Mezar-ı Şerif'e geldikten sonra karayoluyla Cevizcan vilayetinin Şibirgan kentine geçerek, burada ilk olarak Valiliği ziyaret ederek, Vali Halim Sai ile bir araya geldi. Valiliği ziyaretinin ardından Cevizcan İl İmar Ekibi tesisinin açılışını yapan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, “dostlar arasında çok güzel bir başlangıç yaptıklarını” belirterek, “Türkiye-Afganistan dostluğu, tarihi derinliğe giden bir dostluk ve ebediyen sürecek” dedi. Türkiye'nin Afganistan'a katkılarını sıralayan Davutoğlu, “Afganistan'a hizmet etmekle Türkiye'ye hizmet etmek arasında hiçbir fark yok. Afganistan'ın kaderi Türkiye'nin kaderi, Afganistan'ın sıkıntısı Türkiye'nin sıkıntısı, Afganistan'ın mutluluğu Türkiye'nin mutluluğudur” diye konuştu. Kendi köklerinin Afganistan'ın Horasan bölgesinden geldiğini kaydeden Davutoğlu, kendisini Konyalı hissettiği kadar aynı zamanda Cevizcanlı ve Mevlana'nın doğum yeri olan Belhli hissettiğini söyledi.











Vakit

Hayret davutoğlu Meşal ile görümüş mü?

kendisini canı yürekten kutlarım.

Malum meşal türkiyeye gelmişti de başbakanımız kendisiyle görüşmemek için neler çekmişti!!!

Tekrar kutluyorum davutoğlunu.

Görüşmek İsteyen Başbakandı ! Lakin o gün bugün gibi değildi ! Ahmet Necdet Sezer ! İstemedi ! Bugün bile hala Zor ! Ama Niyet-i Salih ! Önemsiyorum !

Yapma abi hakkımızı yeme...

Ahmet davutoğlunu canı gönülden kutladım ya, hakkı yemek öyle olur mu?

Davutoğlunu kutluyorum, ama halit meşal türkiyeye geldiğinde sayın başbakanın görüşmemesini de eleştiriyorum. Bu doğru olandır. Eğriye eğri (başbakanın tavrı eğridir), doğru ya doğru (davutoğlunun görüşmesi doğrudur)...

Kesinlikle katılmıyorum.

Ahmet Necdet SEzer bahane olamaz, onun istemediği bir çok şey yapıldı, halit meşalle görüşmeyin dedi diye onu başüstüne yapmak mı gerekirdi?

Sezerin görüşmeyin dediğini de düşünmüyorum.

Niyet konusuna bi şey diyemem, başbakanın içini, niyetini okuyamam, ben gördüğümle amel ediyorum.

Bugün bile hala zor demişsiniz burayı anlayamadım. Açar mısınız?

Abi ama o zaman koşullar farklıydı benim hak dediğim başbakanın filistin konusundaki hassasiyetidir... yoksa hakkı veren tanıdığım tek saadetlisiniz bu yüzden saygım var size...

''Dünya Siyaseti'' her zaman olduğu gibi, çıkar, emperyal sistemlerle hukuk kılıflarıyla örtülüdür... Bazen kelimeleri dikkat ediyorumda çok basite indirgiyoruz acizane... Abd'nin Dönüşmeden önceki hali ve haklı sebeblere dayanmadan oynanamayan hukuk oyunu ile alakalıdır...! Dünya Siyaseti Müslüman olarak beğenmesekte acizane böyledir... ! Bu itibarla elini güçlendirmeden oynayacağın her oyun Müslüman kalbinde önemli yer tutar Erbakan gibi ! Lakin oyunu game over! yaparlar ! İnş... Anlaşılmıştır...

o zaman koşullar farklı olabilir, ben de o zamanı eleştiriyorum zaten.

Başbakanın şimdiki filistin konusundaki tutumunu, davos olayını her yerde destekledim, hatta bunun için de beni başka yerlerde hep akpli diye banlamaya kalktılar:)

Başbakan o tavrı o zaman yapmıştır ve yanlış yapmıştır, bunu söylüyorum, adam kalkmış türkiyeye gelmiş, hiç bir sebep, yok cumhurbaşkanı istemedi, yok ortam farklıydı vs. halit meşal ile görüşmemeyi haklı gösteremez, yanlışa yanlış doğruya doğru demek lazım diye düşünüyorum.


Yukarda sayın ertuğrul kardeşimize yazdım: Hiç bir sebep türkiyeye gelmiş halit meşali reddetmeyi haklı gösteremez.

Ülkene gelmiş kişiyi reddetmek elini güçlendirmez, bilakis zayıflatır.

Bakın başbakan filistin konusunda son zamanlarda sert çıktı, davosta kükredi, eli güçlendi mi zayıfladı mı?

Eğer halit meşal ile o zaman görüşmeyi kabul etseydi inanın şimdiki konumu taaa o zaman oluşurdu.

Ben böyle düşünüyorum.

Haklısınız abi...:saygılar:

Halid Meşal ile görüşmek isteyen çağıran Başbakandı ! Peki söyler misiniz hem çağırdığı halde niye görüşemedi ??? O kadar Basit değil Acizane !

Bu mantığınız yanlış.

Ben de derim ki madem cağırdı diye görüşmedi, görüşemedi?

Görüşemeyeceksen, sezerden korkacaksan o zaman çağırmaycaktın!

dersem ne diyeceksin?

Üstadım yanlışa yanlış demek bir erdemdir, başbakanı da eleştirebilirseniz o zaman partinize iyilik yapmış olursunuz. YAnlışa doğru diyerek partinize zarar verirsiniz.

Başbakan Korkmaz ! Lakin acizane ahmak olmak yerine akıllı olmak diye br düstur vardır ! Ak Parti Birinci seçilirken Şeyh Edebalinin şiirinde o kodu arayınız... Yanlışlık olsa Elhamdülillah kimsenin kınamasından korkmadan yazarım acizane... Lakin Yanlış değil... Bugünlere nasıl gelindi siz acizane kavrayamıyor olmalısınız ! Tehidler, şantajlar, parti kapatmalar ! Üstelik bunları en iyi şekilde yaşayan Saadet geleneğindesiniz... Tarafgirliği bırakın derim acizane... Siyasette Laf Mananın Zıddıdır ! Ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz ! İcraatlara bakın İnş... !

sevgili haarp:

Ben başbakan korktu felan demiyorum sakın yanlış anlaşılmasın, siz sezer istemedi deyince öyle derlerse ne diyeceksiniz diyorum.

Doğrudur, size göre yanlış değildir ama ben acizane yanlış olduğnu düşünüyorum sayın başbakanın halit meşal ile görüşmemesini.

Parti kapatmayla bu konunun hiç bir alakası yok.

Eğer parti kapatılacak, tehdit var diye halit meşal ile görüşülmemiş ise şimdiki davos felan ne oluyor? Davos olayı olurken o tehditler, parti kapatma tehditleri vs. tamamen kalkmış mı?

Lafa değil icraata bakın demişsiniz:)

Ben de aynen öyle yapıyorum.

İcraat: Halit meşal ile görüşememe, yanlış diyorum.

davos: doğru diyorum.

İcraat budur.

Partinızı eleştiremiyorsunuz bunu anlıyorum yazınızdan.

Bende sizi çok fazla zorlamayalım en iyisi:)

Muhabbetle.

Çıldırsanız nolur...???

Hem sizemi soracaz kimle görüşeceğimizi...
geçti o emir almadan nefes alınmadığı günler...

Aslında Cevapları dha önce bu alanda yazılan yerde verdim lakin siz acizane anlamıyor olmalısınız...

Particilik yapıyor gibi bir halim var mı ?

Başbakan çağırdı Halid Meşal'i Görüşemedi... Çünkü şartlar olgunlaşmamıştı Ergenekon Tehdidi altındaydı ! O gün şartlarına bakar isek Halid Meşal'in Türkiyeye gelmesi bile bazı çevrelere yetti !!! Ayrıca Bilginiz olsun Halid Meşal ile Başbakan gizlice görüştü ! Medya Önüne siyaseten çıkamadılar !!!

Daha sonra Şartlar değişti Ak Parti Sayesinde !!! Bu itibarla Davosta oldu ! Bedelini ödedik ! Sonra Hamas Terörist değildir dedi Başbakan !!! Bedelini ödüyoruz ve Ödemeyede devam edeceğiz lakin eskisi gibi değil artık ! Ödüyoruz ama şartlar olgunlaşıyo Ödettiriyoruzda !!! Ama Hala Zor ve Acizane istediğimiz gibi değil !!!

sevgili haarp:

Hem çağırıyor hem görüşemiyor burda tuhaflık yokmu sizce? görüşmeyceksen niye çağırıyorsun demezler mi?

İkincisi hem görüşmedi, tehditler vardı çağırdı ama görüşemedi diyorsun, hem de hemen peşinden gizli olarak görüştü diyorsun!

O tehditler nereye gitti, gizli görüştüğünü o tehdit edenler tespit edemiyorlar mı? başbakanı tehdit edecek kadar kuvvetli olacaklar ama gizli görüşmeyi tespit edemeyecekler:)

neyse uzatmayalım.

hayırlısı diyelim.

:gül: