![]() |
Serdar Tuncer Şiirleri
Yüreğim Sevda dergahında divane oldum Susarak ismini anar yüreğim Kalbinin oduna pervane oldum Bir gün dursa bile yanar yüreğim Bir gaflet anında girdin özüne Sırların sırrıydı, erdin özüne Dert senden gelirse, derdin özüne Gülerek kendini banar yüreğim Bu nasıl yanmaktır, bu nasıl çile Aşkınla çevirdim deryayı küle Yanında sen yoksan ateşte bile Buz tutar, kar olur, donar yüreğim Haykırdı hicranlar, türküler sustu Tek senle barıştı, tek bana küstü Lal olmuş bülbüldür her akşamüstü Gönül pencerene konar yüreğim Kırık bir saz olur senin elinde Bin çile hıçkırır bir tek telinde Avare sakidir hasret ilinde Vuslatı, vuslata sunar yüreğim Uyutur uykuyu kalır uykusuz Sana sevgi dolu bana duygusuz Gün olur çöllerde Mecnundur susuz Gün olur Leyla'ya pınar yüreğim Sen sevda yolcusu, yüreğim bir han Ben çile mahkumu, yüreğim zindan Sensiz kurak çölde kırılmış fidan Seninle asırlık çınar yüreğim Bir nasihat sana benden hediye Mansur'un izinde dolaşmak niye Haykırıp durursun "aşk benim" diye Dara çekilmek mi hüner yüreğim? |
Belâ hastası Haykırır sükûtu, surdadır nöbet Ölüm kement atıp, güler ölüme Son durak ezelde, ilk nasıl ebet? İç kendi kanını, çıldır kelime! Akıl sudan kova, hakikat kuyu Çözdüğüm her suâl, cevaba perde Yaktım da suları yıkayan suyu Güneşi ıslatan o ateş nerde? Ara dur kendini belâ hastası Sen varsın yokluğu çıldırtan yokta Rûhun bedenine deli yaftası Yay sensin kendine çevrilen okta! |
Bir Ah Etmem Elde mızrap dilde türkü değilsin Nasıl çalsın söylesene saz beni Bende ben ol herkes beni sen bilsin Bak aynaya senden gizli süz beni Sultan iken baş üstünde tuttuğun Viran edip kölem diye sattığın Hasretlere ilmek ilmek attığın Kördüğümüm, vuslatım ol çöz beni Bir ah etmem senden gelen bin derde Arat beni vur emriyle her yerde Katilime bir resmini gösterde Görmüş olsun seni gören göz beni Suya kanar aşka susar niceler Gözyaşımı mesken tutar geceler Harf çıldırsa deli olsa heceler Anlatamaz seni bilmez söz beni |
Sen İstanbul Kokardın Martıların gözlerinden dinledim İstanbul'un boğazı yanmış dün gece Yıldızlar şahitlik etmiş, güya suçlu benmişim Oysa can, yemin olsun yanağımdan süzülen denize Ben bu şehre yüreğimi içirmedim Göklerden hicran yağdı, İstanbul'lu bir geceydi Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın İsmin dudaklarımda idamlık bilmeceydi Yalansa kahrolayım, sen İstanbul kokardın Sevda dediğin gülüm bir busedir dudağımda Bıçak gibi, yasak gibi, kan gibi... Utanır, intihar ederdi ölüm, Hayata rest çekip ağladığımda, Korkak gibi, tutsak gibi, yaşanmamış an gibi... Ben lal olmuş bülbülüm, sen deli gülsün bağımda Toprak gibi, yaprak gibi, candan özge can gibi Kuş uçmaz kervan geçmez dağımda, Kah aşkı yağan kar tanesi Kah Leyla tüten rüzgardın Zambak gibi leylak gibi, Sigaramda duman gibi Sevdiceğim, sen İstanbul kokardın Dayadım ondörtlüyü İstanbul'un şakağına İstediğim gül içmekti gözlerinden bir yudum Seni sordum gündüzlerce bu şehrin her sokağına Söylemedi, inat ettim gece seni uyudum Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim Ayla toprak şahittir, şahittir denizle gece Sensizken, İstanbul'da bir kez olsun gülmedim Yıllar kapımı çaldı, ellerinde vur emri Yokluğun var sen yoktun, ölüm geldi ölmedim Ağladım yüreğimde sen, sende divane İstanbul Aşkından hatıra dedim göz yaşımı silmedim Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim Belki de can ben bu şehri güller için çok sevdim Gözlerimden dökülen yaş denizi ıslatıyor Sevda kilim, hasret nakış, gönül derdi dokuyor Çatlayası deli yürek 'sen sen' diye atıyor Oy gece gözlüm oy, İstanbul SENİ kokuyor |
Adı Konul-a-mayan Şiir Güldüğün gün yaratıldı gülmeler Kelime var oldu konuştuğun an Yoktu ağlamasan göklerde keder Yalnızlık bir hiçti yalnız kalmasan Gönlüne borçludur aşk ahengini Yaşadın diye var zaman ve mekan Seninle tanıdı her şey kendini Var bile bir yoktu sen var olmasan |
Kan Gibi Günleri aşka kurun Rengi siyahtır karın Geride kalsın yarın Dün gibi... Sen örümcek sen ağsın Ölüler kadar sağsın Yokluk üstün doğsun Gün gibi... Ben hiç bir zaman bendim Yandım damlaya döndüm Aynalarda göründüm Sen gibi... Can niye ezel kokar Yerden göğe yağan kar Ölü saklarmı mezar Ben gibi... An gelir yanar perde Gölge bensem O nerde Dermansızlık bu derde Can gibi... Kanım mıknatıs pası Demir ve aşk yarası Ezel ebet arası An gibi... Benmişim bana pusu Ver suya bir yudum su Niye kanın kokusu Kan gibi... |
Nazlı Çiçek Ben bir deli rüzgar sen nazlı çiçek Her sabah busemle yoklarım seni Gerçek kadar rüya düş kadar gerçek Bir anın içinde koklarım seni Kalbime gel eşiğinde dur desem Kapıyı bul el sürmeden vur desem En sonunda gel içeri gir desem Gelme git, bir ömür beklerim seni Tam giderken vuslat bana ar desem Yar mı aşktır aşk mı daha yar desem Çözen gelmez aşka dair sır desem Çözüp gel sinemde saklarım seni Çek yeter kalbimden ellerini çek, Terk edip gitmezsem bu aşk bitecek Hani bir sır vardı ey nazlı çiçek Fırtınan olursam haklarım seni |
Ağladım (Salı, 25 Eylül 2007 ) Aklıma düştü gözlerin Boynumu büktüm ağladım Elveda dediğin yerin Yanına çöktüm ağladım Anılar gezdi kanımda Seni aradım yanımda Tesbih gibi her anımda Hasreti çektim ağladım Her seven boyun eğmiş Ayrılık ne yaman şeymiş Gözden yaş dökmek neymiş Gözümü döktüm ağladım İçim garip gönlüm darda Gözlerim karşı duvarda Ben her akşam aynalarda Yüzüne baktım ağladım |
Sustukça içimde haykıran bir ses Diyor ki ümitten ümidini kes Seni anıp sigaramdan bir nefes Çeksem; duman alev, kül kan oluyor Sazımla konuşsam susmak zûl diye Bir türkü yollasam sana gül diye Vursam mızrabımı hadi gel diye Yollar çıkmaz sokak, tel kan kokuyor |
Senle Sensiz Yaşamak ceylanlar su içinde hasret boğulur suya bir ayrılığın annesiymiş her vuslat meğer avare bir yıldızdan hicran söyleyin aya bir ömürlük türküler yalan çıkarsa eğer ceylanlar su içinde hasret boğulur suya... dizlerimde uykular, ninnilerim muzdarip bilmecem secde secde gözlerine bürünür kan kokulu sokakta, gölgem mahzun ben garip döneceğin geceyi beklemezdim bir ömür dizlerimde uykular, ninnilerim muzdarip... kuşların kanadında aşkımın namesi var açtıkça kapıları, kilit vurun ışığa git demeseydin bana, gelirmiydim bu kadar ay ışığı gülse de harabe aşığa kuşların kanadında aşkımın namesi var... annesi olduğun gün, yetim kaldı dalgalar hürriyeti kalbine mahkum olmak sanırdım her belanın kalbi aşk, kalbimde bir bela var gözlerimin rengini kaldırımlara kırdım annesi olduğun gün, yetim kaldı dalgalar... kar yağıyor çöllere, çınladı dudaklarım gözlerin gökyüzüdür, köle azat edilsin bir kez ölmene diyet, ölümü yasaklarım bana hain deme can, sen ihanet değilsin kar yağıyordu çöllere çınladı dudaklarım... |
Vesair Yürek dalga söz kumsal Rüzgar sensin ey şair Kumlar kurak deniz lal Es hadi aşka dair Bilmem ne zaman nasıl Gelir geçer her fasıl Aşk şair aşktır asıl Gerisi hep vesair Serdar Tuncer |
Vazgeçtim Ne zaman umrumda ne mekan benim Yarından vazgeçtim dünden vazgeçtim Ne bu ömür benim ne de can benim Ben seni göreli benden vazgeçtim Derde hedef oldum sen oksun diye Güllere yalvardım sen koksun diye Sen yoktun yanımda sen yoksun diye Akşamdan geceden günden vazgeçtim Sensiz ne yurdum var ne yerim dedim Senden sorarlarsa ne derim dedim Belki kavuşursam üzerim dedim Ben senin uğruna senden vazgeçtim |
Sus Bana Hayat sensiz işkence Senle ölüm süs bana Barışmak sensizlikse Sonsuza dek küs bana Beni yakıp kavuran Bir dur desem bin vuran Senden sana savuran Rüzgarımol es bana Hem baharsın hem karsın Bir gerçeksin bir sırsın Bırak hasret haykırsın Sen vuslatı sus bana Anlamazsın bildim yar Gayrı isyan doldum yar Darağacın oldum yar Gel kendini as bana |
Sır ve Hızır Bir garip hikaye bir meçhul konu Ne başı malumdur ne belli sonu Bilmem ki nereden tanırdım O'nu Kırık bir aynada gördüm galiba Saç dağınık boyu benim kadardı Buruşmuş suratı sanki mezardı Neyin var deseydim belki kızardı Sadece bir selam verdim galiba Duruşu vakarlı tavrı ağırdı O gün sokaklar lal gece sağırdı Yürüdüm şair gel diye bağırdı İrkildim aniden durdum galiba Yavaşça yaklaştım kaşını çattı Öfkeli bakışı sanki tokattı Saatlerce bana beni anlattı Korkmasam sen kimsin derdim galiba Söyledi ağladım sustu inledim Bir tek bakışında aşkı dinledim Sükutu şerh eden sözü anladım Şiir defterini dürdüm galiba Ateştim hem aşkın külü değildim O gülzar ben bağın gülü değildim O geceden evvel deli değildim Ruhuyla ruhumu ördüm galiba Ve güldü yüzünde sonsuzu tattım Kapat gözlerini dedi kapattım Eyvah diye birden etrafa baktım Bir gölgem bir de ben vardım galiba Terk etmek reva mı kalbimi çelip Al beni de götür bir daha gelip Sırrın hududunu aşkınla delip Aklın zincirini kırdım galiba |
Muamma Ey ömür mısraı aradım seni Manayı sükuta döndüresiye Kelime kelime sardım gölgeni Bir muamma kaldı senden geriye Eyvah sır sır eyvah şiire kandım Mansur gülü dermiş güle mersiye Hem darağacından bıktım usandım Hem her dem haykırdım şiirim diye |
Seni Sensiz Yaşamak 1 Mendiline aşk düşer kar bakışlı dağlarda Gözlerinde buz yanar dilenciler şahının Ceylanlar su başında susuzluktan ağlar da Anlarsın türküsünü bir ömürlük ahımın Mendiline aşk düşer kar bakışlı dağlarda Elinden seni içmek avare bir yıldızın Uyutmak uykuları kör geceler boyunca İki büklüm dururken başucunda sonsuzun Kapanmak secdelere geldiğini duyunca Elinden seni içmek avare bir yıldızın Rakseder dudağında bedensiz kelebekler Aşk değil mi cevabı çıldırtan bilmecenin Bir sen kaldı geride, o hala seni bekler Özlemiyle güneş ağlar döneceğin gecenin Raks eder dudağında bedensiz kelebekler Zamansız vurgun yürür kuşların kanadına Ay ışığı gülemez, kapanırsa kapılar Dalgalanan ben olurum, denizlerin adına Sende bir rüzgar eser, beni virane kılar Zamansız vurgun yürür kuşların kanadına Utanır kaldırımlar gözlerimin renginden Yürüdüğüm boşlukta gölgem hatıra kalır Bir an gelirki kalbim firar eder kalbinden Güneş karanlığa kızar, gökyüzünden usanır Utanır kaldırımlar gözlerimin renginden Kardan adam öpmez ki çöllerin dudağını Deliler sultanıyım, hüzne diyet ödeyen Gökler niye yazmamış gözlerinin çağını Aşkı nerden bilecek bir kerecik ölmeyen Kardan adam öpmez ki çöllerin dudağını |
Seni Sensiz Yaşamak II Esir güneş pervanedir hürriyet gecesine Yakamozlar göz kırpmaz, öldürürsen şarkımı Kulak verir kâtiller, kurbanının sesine Umut mudur ellerin, avuçların korku mu? Esir güneş pervanedir hürriyet gecesine... Demin akrep boğuldu, şimdi susuz yelkovan Ya gel de bengisu ol, ya deryaya dalsana Sen zamansız ölüsünü, kalbimde senli zaman Ölümsüz saatlerde aşk türküsü çal bana Demin akrep boğuldu, şimdi susuz yelkovan... Rüyamda rüzgâr eser, ben öldürdüm kuşları Kanlı yola hediyen, mâsun ayak izlerim Gözlerin işlese de alnımdaki suçları Celladım sen olursan, söz adını gizlerim Rüyamda rüzgâr eser, ben öldürdüm kuşları... Aşk nakışlı bûseyi yeter ki ver giderim, İsyankâr gecelerin en hüzzam şafağında. Gözlerinde dalıp da belki bir 'âh' ederim, Hicran sözlü yolların nihâvent sokağında. Sende bir 'sen' olmayı, sensizlikle öderim, Aynalarda sen varsın, ben yokluk otağında. Devâsâ bir sevdâya elvedâdır kaderim, Seni sensiz yaşamanın, müebbetlik çağında... |
Ve aşk... Kerem kendi suretini görmeden Sen artık aslı-na bürün demişler Ferhat doğduğu gün isim vermeden Bu çocuk ne kadar şirin demişler |
Yıkıl Karşımdan Sevda sınavını kaybettin kıştan Yazıma erinme yıkıl karşımdan Daha haberin yok, kabuktan dıştan Özüme bürünme yıkıl karşımdan Bülbül sandım, karga çıktın bilmedim Klavuzum sen oldukça gülmedim Bir gaflet anında sevgilim dedim Sözüme barınma yıkıl karşımdan Yok, derdin üstüne derdi yığma yok Gökte güneş olsam, sana doğma yok Sen sultan ben köle, öyle yağma yok Gözüme görünme yıkıl karşımdan! |
Yalnızlık Sevda senedine bir imza attım Neyleyim icraya geldi yalnızlık Seni vermem diye bin yemin ettim Benden beni bile aldı yalnızlık Lokman hekim libasını giyerek Senin tek tabibin benim diyerek Kanımı içerek ömrüm yiyerek Derdime dermanı buldu yalnızlık Senin suretinde kapladı beni Aşk diye hicrana sapladı beni Önce kendisiyle topladı beni Sonra sensizliğe böldü yalnızlık O şimdi padişah ben garip köle Elveda mutluluk merhaba çile Ezerdi sen varken karınca bile Köleydi kapımda kuldu yalnızlık Sende düşüp gittin kendi derdine Gölgem firar etti hasret yurduna Çekip gittim kaf dağının ardına Hoşgeldin diyerek güldü yalnızlık Yeter artık dedim kavgadan bıkıp Ölüyorum seni yalnız bırakıp Anlaştık diyerek elimi sıkıp Peşimden toprağa daldı yalnızlık |
Yazabilirsen Aşkın tarifi yok vuslat muamma Bir gönle girip çöz çözebilirsen Gönül sahipleri bilirler amma Susarlar bakıp sez sezebilirsen Aşık maşuk varsa elbet aşk vardır Yar aşkı bilmeyen kendine yardır Aşk dediğin hem var hem yok diyardır Yokta varı bul gez gezebilirsen Bir dem ateştir aşk bir dem de sudur Ne O aşk değildir ne de aşk O dur Su damlar kalemden kağıt tutuşur Yanma ıslanma yaz yazabilirsen |
Verda... sırrımı çözmeden atma kendini sevda dergahında çıraksın verda coşup dalgalarca yıkma bendini yagmurum dedikçe kuraksın verda okyanusun kalbi olsaydım keşke iltifat etmezdim harabe köşke mor ufuklar gibi yakınsan aşka bana gölgem kadar ıraksın verda tek gerçek yalansa gözlerim yalan renkleri bilmem ki gözlerim yalan yürüdüğüm gerçek izlerim yalan durak bilmez kalbe duraksın verda solgun bir renk bürüyünce düşümü sır ağladim bir sen gördün yaşımı kalbine söyle de artık peşini bıraksın şu kalbin bıraksın verda |
Aynalar Yoklukta gözlerimdir Varlıkta perdem benim Bir anlayabilsem bir Bu aynalar nem benim Biter mi nasıl neden Soyunsam kelimeden Seni senden seyreden Hem değilim hem benim Aynalara ayna yar Aynada bir ayna var Dile gelsin aynalar Sen değilsem kim benim |
Bilmece Bilmeceydin sen bana hatırlar mısın ey yar Kimi gün divaneydim başıboş sokaklarda Avare bir ümidin gölgesiydim kimi gün Belki visal gizlidir hıçkıran dudaklarda Hicranın verasında belkisiz tebessüm var Aşk bir damla ben deniz sen gökte dolunaysın Dalgalara göz kırpsan sarar bizi med cezir Nedir bakışındaki bu esrar bu muamma Yüreğinle yüreğime çektiğin perde nedir Yaşamayı bekleyenler ölmeye mi gün saysın Sen mi aşksın ben mi sen inan sezmek imkansız Anlatır mı gözyaşım bir gün gelirse dile Seni gören her ayna tebessümü ağlatır Aşık olur kendine seni görse aşk bile İmkan bende düğümlü seni çözmek imkansız |
Bulutlar Bile Yoktu Ateşe ve suya yeminle İnsanların üşüdüğünü görmeden bildik, İçimizdeki ateşin sadece bizi yaktığını... Ve susuzluk ne demek Boğul, Kendinden dinle Yağmuru şemsiyesiz sevdiğimiz gün Bulutlar bile yoktu Islanırken seninle... |
Deme Bari Bir yudum aşkını bana çok gördün Çöllere atıp da yüz deme bari Vermek istemedin istemek verdin Kendini kendinden süz deme bari Hem her şeyde varsın hem hepsinde yok Elestte tek oldun dünyada bir çok Hem yay ol diyorsun hem hedef hem ok Çıktığım yokuşa düz deme bari Beni tat diyerek sen beni tattın Sanki beni benim için yarattın Vuslat bile yoktu hicrana attın Bensiz ol benimle gez deme bari Tövbeye muhtaçken tövbemin ahı Sensiz işlemedim hiç bir günahı Madem ki sağımdan çektin eyvahı Solumda durana yaz deme bari Güya her perdeden öte yerdesin Ya perde yok ya sen sana perdesin Tamam sustum sormuyorum nerdesin Taktığın perdeye göz deme bari Nice dilberleri peşine takıp Kimin yolda kimin çölde bırakıp Hadi gel der gibi uzaktan bakıp Attığın kazığa naz deme bari |
Dosta Doğru Kelime muammâ, sevgi kör bıçak Anlatmaya kalksam dil kan oluyor Resimde soluyor baktığım çiçek Toprağı koklasam, gül kan oluyor Sustukça içimde haykıran bir ses Diyor ki ümitten ümidini kes Seni anıp sigaramdan bir nefes Çeksem; duman alev, kül kan oluyor Sazımla konuşsam susmak zûl diye Bir türkü yollasam sana gül diye Vursam mızrabımı hadi gel diye Yollar çıkmaz sokak, tel kan kokuyor Bir şâir âh çeker boyun bükerek Ne lâfa hâcet var, ne söze gerek Biri dostum dese, bu kahpe yürek, Dosta doğru giden al kan oluyor! (1998 Ankara) |
İttiba Dağların başında bulutum derken Dipsiz bir kuyunun dibiyim şimdi Anneler gönlümden sevgi emerken Aç susuz bir bebek gibiyim şimdi Gördüğüm hayalmiş bildiğim yalan Talan var aklımda gönlümde talan Sensin sen her şeyden geriye kalan Tabiyim tabiyim tabiyim şimdi |
Kalmadı Ne beni terk etmek ne sana varmak Aşkından başka bir vebal kalmadı İradem hiçliğe süzülen ırmak Ben benim demeye mecal kalmadı Düşümde bir ağaç yukarda kökler Gölgeler düş görür aynalar bekler Annenin yüzünde ağlar bebekler Gerçekten başka bir masal kalmadı |
Kurbanım Yar adıyla başlayayım sözüme Gülsüz bağda bülbül ötmez kurbanım Sözü önce söyleyeyim özüme Yoksa kalpten kalbe gitmez kurbanım Sen senin olmazsan tüm dertler biter Varını yokunu mürşidine ver Ustanın elinde kütük ol yeter Teslim olan zarar etmez kurbanım Güvenme kendine ben oldum diye Pişenler hamım der, bir düşün niye Tövbe lazım ettiğimiz tövbeye Bir tövbeyle bu iş bitmez kurbanım İltifat beklemek kırılmak nedir O kapıdan kovsa sen bacadan gir Ha sevmiş ha dövmüş ikisi de bir Sevmese kaşını çatmaz kurbanım Çalış nasibini al dünyadan yana Ama sanma dünya yar olur sana Ahiret parası lazım insana Güneş hep batıdan batmaz kurbanım Hizmet yoksa himmet olmaz bu kesin Hem hizmet nimettir böyle bilesin Gayret et gönle gir “benimdir” desin Sultan kölesini atmaz kurbanım Yap dediğini yap emrine göre Bu iş bensiz olmaz deme boş yere O eli tutmuşsa insan bir kere Nefsini hesaba katmaz kurbanım Cahiller ağzını açınca ben der Ben deyip yol alan var mı hiç göster Eli hep güzel gör kendini hep yer Tezek su dibine batmaz kurbanım Günahtı sevaptı bunlar boş hesap Her neyi yaparsan Allah için yap Avamın işidir bu hesap kitap Aşıklar kar zarar gütmez kurbanım Dua kabul, niye sıddıkın ahı Ne dedi hızıra nakşibend şahı Hatırla idrak et anla bu rahı Ben sadıkım demek yetmez kurbanım Sadakat ne derse doğru demekmiş Onsuz doğrulara eğri demekmiş Sadakat sıddıkın bağrı demekmiş Ciğer yanar duman tütmez kurbanım Er olmak isteyen serinden geçer Bir saki elinden badeyi içer Seç deseler yarin zehrini seçer Ağyarın balını tatmaz kurbanım Sözün özü derdi minnet bil cana Yare can ver ki can yar olsun sana Serdar isen serini koy meydana Kurbanlara bıçak tutmaz kurbanım |
Meçhul Çağrı Yüreğim sevdaya açılan gemi Yolculuk nereye sor sevdiceğim Yıldızlar altında mahzûn gölgemi Yaşlı gözlerinle sar sevdiceğim. Çözümsüz bilmece aşkın esrârı Çileyle yıkanmak sevenin kârı Eserse çöllerden vuslat rüzgârı Kalbini kumlara ser sevdiceğim. Hicranlar kül eder gönül dağını, Yağmur mu öpecek, gül dudağını Âşık kelebeğin ölüm ağını Bir hüzzam besteyle, ör sevdiceğim. Yanmayı bilince buzlarda duran Güneşi görünce geceyi saran Günün her ânında hasreti vuran Saati sevgiye kur sevdiceğim. Vermedin hâtıra yırtık resmini Gözyaşlarım sustu, nânkör ismini Görmek istiyorsan, aşkın cismini Kalbimi ikiye yar sevdiceğim. Aşkım kıvranırken gül pençesinde Sana serenât var, bülbül sesinde Hâkim sensin artık aşk celsesinde Kalemi ortadan, kır sevdiceğim. Zehiri tadınca küsersin bala Bir meçhûl çağrıyla düşersin yola Sensizliğe mahkûm harâbe kula Çaldığın yılları ver sevdiceğim. (22/07/1997) Ankara |
Ney Ney eyledin ruhu aşka -Aynaya atılan taşın- Boşluğa düşmesi gibi Ben yokum nefesten başka Kuş derken kuş sesi gibi Ney eyledin ruhu aşka Düşümde Yusuf'un düşü İmtihan kuşkusu gibi Aynaya atılan taşın Ney üfler gölgesi kuşa Sanki bir başkası gibi |
Serenat Gözde mi gizli yalan aynalar mı bilmece Görenler beni toprak seni et kemik sansın Son dönüş gemisini sular yaksın bu gece Doğ ufuktan İstanbul ayışığı kıskansın Can beden gurbetinde sen sılasın ey şehir Güneş buseni tadar geceyi aydınlatır Senle şerbettir ölüm sensiz yaşamak zehir Sus da anlat İstanbul sükut kalbi çınlatır Sende rüzgarsız gönül ben gönülsüz fırtına Sana sen kaldı saat vuslatına bir adım Şu tabutu İstanbul yükleniver sırtına Yokluğuna kanarken toprağına susadım |
Sevdicek Çalmışlar O yokken O'nun tacını Sevdicek rüyada bir kanlı çiçek Kusmuş kara yılan aşk ilacını Ak süt kara taşı içti içecek Susamış düşünde su olmuş birden Kafası elinde geçmiş nehirden Tacını bulmaya gittiği yerden Kafası olmadan geri gelecek |
Nokta Sen son cümle ben noktayım Bitme bensiz bitme sakın Bana benden uzaktayım Sana senden fazla yakın Sen körebe ben yoktayım Azlığını bildim çokun Hem karada hem aktayım Gözsüz görüp elsiz dokun Her yakına ıraktayım Nerde hani nerde kokun Sekizinci duraktayım Yedi renge bıçak sokun Su bende ben kuraktayım Var uzakta yok'ta yakın Sana bensiz varmaktayım Sakın durma gitme sakın |
Hepsi çok güzel emeğine sağlık.. :)
Yalnız beğeni yine veremedim 2 faklı üye diyor.. ): |
Sana...
Sana... Susar mı şu gönül bir gün gelir de Duyduğum her bir ses sen olur musun Erir mi var ve yok gün gelir bir de Aldığım her nefes sen olur musun (Ankara 20003) Serdar Tuncer |
http://www.facebook.com/video/video....9883607&ref=mf
sevgilimmm ömrü derdim gibi bitmeyesin... gönül her an sevdiginin kapisinda ol... ask tarlasinda hileye kacma kallesce... Mutlaka dinleyin cok güzel bir siir... |
Nice dilberleri peşine takıp
Kimin yolda kimin çölde bırakıp Hadi gel der gibi uzaktan bakıp Attığın kazığa naz deme bari |
Kerem kendi suretini görmeden Sen artık aslı-na bürün demişler Ferhat doğduğu gün isim vermeden Bu çocuk ne kadar şirin demişler |
All times are GMT +3. The time now is 19:21. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025