Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Yerli Diziler (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=318)
-   -   Fatmagül’ün Suçu, Ahlaksız Oluşu ! (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=140436)

HazâL 11-02-2010 22:16

Fatmagül’ün Suçu, Ahlaksız Oluşu !
 
Ahlaksızlığı sanat görenler, ilk başta söylüyorum bu yazıyı okumasın.

Tahammül göstermenin de bir sınırı var. Ahlaki dezenformasyonda, insanı hedef alan zihniyetin, gerçeği örtme fikrinin doğurganlığıdır bulunduğumuz nokta!

Bozuk bilgi çöplüğünden çıkan çok yönlü hareketler bunlar!

Ahlaki normları yeniden yazan ve toplumun dünya görüşüne egemen olmak isteyenlerin oyun kuruculuğu yaşananlar!

Yeni üretilen toplumsal bakışın ürüyebilmesi için açılan yollar!

Yaşamı çetrefilli bir hale getirmek için düzenin kurallarına herkesin uyması için yapılan çırpınışlar!

İnsanı “şartlara göre" kodlamak ve kurgulamak isteyen gizli sistemin, ayak sesleri!

Ahlaksızlığı özendiren medya= İdeolojik aygıt!

Sonuç= Bihter, Fatmagül ve türevleri!

Ahlaksızlığı normal görme, bilinçli dezenformasyon ve reyting üçlüsünün ürettiği "Fatmagül'ün Suçu Ne?" ve "Kılıç Günü" gibi dizilerde, tecavüz, eşcinsel yatak sahnesi noktasına Türkiye kolay gelmedi.

Yavaş yavaş!

Sakin sakin!

Rezillikte ilkten başlayıp sona doğru ilerleme, yıllar aldı.

Bugün geldiğimiz noktada ise karşı çıkışlar söylemden öteye gidemiyor. Toplumun büyük bir kesimi bu rezilliği izleyerek ödüllendiriyor. Çizgi filmden tutun da kadın programlarına kadar, yanlışın dibine vurulmasının etkileri başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere tüm toplumu hedef alıyor.

İnsanların çoğu bu çapsız ve hayali karakterlere özeniyor ve onları kendine örnek alıyor.

Hadi RTÜK, gizli güçler vesilesi ile bu tür yayınlara müdahale edemediğini söylüyor ya toplum!

Birileri o rezil dizileri izlemeniz için beyninize silah mı dayıyor?

RTÜK, tecavüz sahnesi için 'Türk aile yapısına aykırıdır' maddesi gereğince işlem yapılmasını istediğinde, üst kuruldan karar çıksa bile mahkeme, “Türk Aile yapısı için kimi baz aldınız?... Serbest yaşayan insanlarda var, dini inançlarını yerine getirmeye çalışan insanlarda var, dolayısıyla bu buna sığmaz” diyormuş, bunun üzerine RTÜK 'gençlerin ruhsal gelişimine olumsuz etkiliyor' maddesini devreye sokuyormuş… Mahkeme yine aynı gerekçe ile “hangi gençleri baz alıyorsunuz” diyerek red ediyormuş…

Yargının kimi baz aldığı belli de, bu dizileri hem kınadığını söyleyip hem izleyenler hangi temele giriyorlar acaba?

Ahlakın yanında insan psikolojisini de yerle bir eden bu yayınlara siz tepki koymazsanız kim koyacak?

Çocuklarınıza da mı acımıyorsunuz ey insanlar?

Ahlaksızlık yarışında ATV’in Kanal D’den ve diğerlerinin birbirinden bir farkı kalmadığını görmüyor musunuz?

Bir toplumu yok etmek için silahtan daha güçlü bir canavarla savaştığımızın da farkında değil misiniz?

Siz, Bihter mi olmak istiyorsunuz yoksa Fatmagül mü ya da Kılıç günü adlı dizide ki karakterlerden biri mi?

Önce gönlünüzü sonra televizyonunuzu kapatın bu rezilliklere şahit olmak istemiyorsanız!

Ben diyorum ki, böyle sanat ve modernlik olmaz olsun!

Fatmagül ve diğerlerini topluma sürende, onu yayınlayanda, normal gören de ahlaksızdır!

Yanlış anlamayın hakaret etmiyorum. Ahlak kuralları belli!

Ahlak’ın karşısında Ahlaksızlık duruyor!

Ben bir şey söylemiyorum!

1. AHLAK
2. AHLAKSIZLIK

Seç beğen!

Sen ahlaksızlığı seçiyorsan, seçmeyenlerin suçu ne?

Fatmagül’ün suçunun ne olduğunu biliyorsun da bunu mu bilmiyorsun?



Arzu ERDOĞRAL

HazâL 11-02-2010 22:18

07 Ekim 2010 Pazartesi Bir tecavüz sahnesi ki günlerce ekranlarda döndürüldü.
Ballandırıla ballandırıla anlatıldı...O gün ekran başına milleti oturtmak için tellallar çıkarıldı...Cümle alem oturdu topluca tecavüzü izledi...Tadını çıkara çıkara...Çoluk, çocuk çekirdek çitleye çitleye...

Bir tecavüz sahnesi ki...Kaçıranlar için sanal alemde milyonlarca kez tekrarı yapıldı...

Ve gerçek hayat...

Üç genç...

Tıpkı o sahnedeki gibi...

Tıpkı o yaşlarda...

Tıpkı o kız gibi evlenmeye hazırlanan...

Üstüne üstlük zihinsel engelli olan bir kızın üzerinde...

Tıpkı o tevcavüz sahnesini denedi.

Aydın'da yaşandı iliklerimize kadar ürperten olay. Adı Fatmagül değildi... Gazetelere yansıyanı ile sadece S.Ç.

16 yaşında...

Zihinsel engelli...

Evlilik hazırlıkları yapıyordu.

Annesi ile babası büyük bir kavgaya tutuştu. S.Ç. durduramayınca kavgayı, 300 metre uzaktaki karakola yardım istemeye gitmek için yola çıktı. Önünü yaşları 19, 21 ve 23 yaşında üç genç kesti. Genç kızı bir okula soktular.
Ağzını bantlayıp saatlerce tecavüz ettiler.

Yetinmediler...

Dizideki gibi bir ormanlık alana götürdüler hava kararınca...Sabaha hem dövdüler hem tecavüz ettiler...

MÜNASİP BİR YERİNİZE KINA YAKIN!

Tecavüzü meziyet gibi sunan dizi yönetimini tebrik ediyoruz.Günlerce bunun reklamını yapanları.Ve ayrıca Kanal D yönetimini kutluyoruz..Tecavüz sahneniz gördüğünüz gibi artık gerçek hayatta taklit ediliyor...

Ne büyük başarı değil mi?

Övünün!

Gururlanın!

Biz ne gösterirsek onu yapıyor bu halk diye sevinin...

Hakkınızdır...

Bu tecavüz sizin eseriniz çünkü...

Münasip bir yerinize kına yakın!




(Alıntıdır)

Asi_isyankar 11-02-2010 22:19

Birileri Özgürlüğü Ahlaksızlıkla Karıştırıyor... Yine...

Beylerbeyi 11-02-2010 22:24

dizi çok abartılıyor, ülkemizdeki ahlaksızlığın tümünü birkaç saniyelik tecavüz sahnesine mal etmek doğru değil.

İntifada 11-02-2010 22:25

kumandada kanal değiştirme tuşu var değil mi...
yada frekans bozup kanalı silme tuşu...
kime sorsan tepkili ama herkesin dilinde fatmagül...
İzlemeyin kardeşim izlemeyin...
Bizim vatandaşta tecavüz izlemek kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın düşüncesi var ne yazık ki...
Bundan önce bu kadının bi dizisi daha vardı...
Herkes eleştiriyor...
Ama herkes günlerce finalini konuştu...
Kimse kandırmasın kendini...Karanlığa küfredeceğine bir ışık yakmayı denesin insalar...
silin kardeşim kanal d yi televizyonlarınızdan...Çokmu zor?

merve 11-02-2010 22:42

İzlemeyelim ! İzlenmeyince reytingsizlikten kaldırılacak, problem kalmayacak.

HazâL 11-02-2010 22:49

Tùrkiyede bôyle bir dizi yayinlanmasi cok mu gerekliydi yani ?
Daha bilgilendirici, egitici diziler yapamazlar mi ?
Kanallarin reyting adina cevirdikleri sacma sapan diziler yùzùnden,ekranda ailece bakabilecegimiz program kalmadi.
Sadece KanalD degil bu,bir cok kanalda gereksiz,toplum icin faydali olmayan yayinlar var.

Zorla degil ya izlemeyiverin diyeceksiniz,ben zararli buldugum programlari izlemiyorum cocuklarima da izletmiyorum...peki ne izleyelim ? bu toplumun neye ihtiyaci var bilmez mi bu Kanallar ?


İntifada 11-02-2010 22:59

gerekmezdi...
türkiyede şu an yayınlanan dizilerin çoğunun olmaması gerekir...
ama adam kolay yolu bulmuş...
her evin içine ajanını sokmuş...
aile duygusunu büyüğe saygı duygusunu değerlerimizi herşeyimizi törpülüyorlar...
bizde ağzımızı kapatmadan izliyoruz onları...
şu an tvde izlediğim tek dizi kurtlar vadisi...
bide belli bazı tartışma programları...
bide futbol maçları...
başka hiç bir şey izlemiyorum açmıyorum televizyonu...
ama şunu gönül rahatlığıyla söyliyeyim televizyonun en temiz kanalı bence hilal tv...
hee onuda kaçımız sabredip izler orası ayrı konu...
nede olsa diğer kanalda artistler var...

ak sevda 11-03-2010 20:54

gerek bu dizi gerekse buna benzer diziler nasıl ki yavaş yavaş tv lere çıkmaya başladı
maalesef okul öncesi çocukları dadısı olan tv onlarada yavaş yavaşbunu çok normal bir şeymiş gibi gösterdi.
ve anne babalar çocukları kuzenleri ile hoşgeldin amaçlı olarak dudakları öperken gülerek bilmem hangi lanet diziyi örnek aldığını söyleyerek onu tebrik etti.

ve ailece o dizinin tek bir saniyesini bile kaçırmamaya özen gösterdiler ve bir gün geldi artık o dizi veya tv kanalı yatak sahnesini onlara gösterdi
o zaman yapmacık olarak belkide sadece başkalrına ben de tepki verdim demek için rtük arayıp bir kaç kelime ile eleştirdi ve yine akşam diziyi kaçırmamaya özen gösterdi.
tv yi evden atmayı veya o ahlaksız kanalı silmeyi hiç düşünmedi çünkü onun için tv nin hiç bir suçu yoktu hatta izlediği halde onun bile tüm suç bu diziyi yayımlayan kişilerdeydi.
ve bir gün geldi aynı sahne onun kızının veya kardeşinin başına geldi belkide ben de tv lere çıkarım diye kendi istekleri ile belki de aynı amaçlı başka kişilerin zoruyla ne olursa olsun sebeb 5% 99 o sahnin ekranda izlenmesiydi belki de

işte o zaman pişmalkla söyledikleri tek kelime kızımın suçu neydi yada benim suçum neydi

belkide dizinin etkisiyle dilindeki tel cümle Fatmagülün suçu ne

Iceshield 11-04-2010 22:05

Fatmagül tevbe ederse dizinin adı ''Allah'ım neydi günahım'' olur herhalde. (suçunu pek öğreceneceğe benzemiyor) :w:

Hüseyin ŞİMŞEK 11-05-2010 02:29

Fatmagül'ün suçu, suçu işlenmesine sebebiyet vermek. Aslında suç senaristin. Fatmagül'de senaristin suç işlemesini meşrulaştırmış oluyor.

0lay bundan ibaret.

xfce 12-19-2010 00:27

fatmagülün suçu ne iğrençliği
 
Fatmagül’ün Suçu Ne?

Aylin Dinç
1 Kasım 2010
Kapitalizm, bir bataklık gibi giderek daha fazla çürüyor ve etrafa ürettiği pisliklerin kokusunu salmaya devam ediyor. Yarattığı hiçbir pisliğini gizleyemiyor, bunların çığ gibi büyümesine yol açıyor, seyirci kalanları da mıknatısın çekim alanından kurtulamayan demir tozları misali içine çekip yutuyor. Patronlar sınıfının sömürü çarkının girdabında debelenen insanlık, insanca yaşayacağı, insanca düşüneceği, insanca hissedeceği ahlâk ve kültürden giderek yoksunlaşıyor. Cinsler arasındaki eşitsizlik, kadınlar üzerindeki baskı, işkence, taciz ve tecavüzler bunun önemli bir göstergesi.
Geçen ay gösterime giren bir dizinin reytingini arttırmak için yapılanlar, toplum olarak nasıl bir çürümüşlük noktasına geldiğimizi gösterdi. İşçileri evde geçirdikleri kısıtlı zamanlarında düzenin daha fazla kölesi haline getirmeye çalışan, onu sanal eğlence âleminde kaybolarak gerçeklikten daha fazla uzaklaştıran, yalan haberlerle, sahte dünyalarla meşgul eden düzenin ideolojik aygıtı olan medya kültürel olarak da yozlaşmaya ne kadar hizmet ettiğini bir kere daha gösterdi.
Yıllar önce Vedat Türkali’nin senaryosunu yazdığı, orijinal adı “Umutsuz Şafaklar” olan “Fatmagül’ün Suçu Ne” adlı film, ilk kez 1986 yılında çekildi. Aynı senaryo geçen ay dizi film olarak gösterime girdi. Dizide burjuvaların ikiyüzlülüklerini, kendi rahatları ve eğlenceleri için kimseyi harcamaktan çekinmediklerini, dünyalarında dostlukların, arkadaşlıkların hiçbir değerinin olmadığını, tek değerlerinin para olduğunu görüyoruz. Fatmagül’ün ise hayalleri var, saf ve naif abisinin ondan, onun sağlığından başka bir düşüncesi yok. Birbirlerine saf sevgilerle kenetlenmiş insanların yaşamı var bu tarafta. Ta ki, Fatmagül burjuva ***lerinin bir gecelik eğlencelerine meze olana kadar.
Gösterime girmeden günlerce önce dizinin tanıtımı tecavüz sahnesiyle yapıldı. İlgili bölüm gösterildikten sonra da hem medyada tecavüz görüntüleri eğlence pazarına hizmet etmeye devam etti, hem de internet bu tecavüz sahnelerini gösteren binlerce sayfayla doldu. Gelen başlıklar, dizinin konusunu anlatmaktan öte bu dizide ve daha önceki filmde oynayan karakterlerden hangisinin daha iyi tecavüz sahnesini oynadığı, kime daha iyi tecavüz edildiği yönünde idi. Haberlerde kullanılan dil, tarz ve fotoğraflara baktığımızda tecavüzün insanlık dışı olduğuna dair bir izlenim elde etmemiz mümkün değil. 3’ü burjuva olan 4 sarhoş ve uyuşturucu kullanmış genç birçok hayali olan yoksul bir kıza tecavüz ediyor ama olay “bütün Türkiye ekran başına kilitlendi”, “işte o sahne”, “internette rekor kırdı”, “tecavüz ekrana kilitledi” başlıklarıyla veriliyor. “İşte Beren’li tecavüz sahnesi” ve “İşte Hülya’lı tecavüz sahnesi” diye karşılaştırma yapılarak izleyiciye alternatif bile sunuluyor. Medya, filmde burjuva dünyanın çirkinliklerini gözler önüne seren kesitlerinin üstünü örtme telâşında sanki!
Dizi, toplumsal bir gerçeği de karşımıza dikiyor. Burjuvazinin, yoksul emekçilere karşı nasıl sınıf refleksiyle hareket ettiğini, kendi sınıfından olmayanları nasıl kullandığını, harcadığını, her işlediği suçta utanma duymadan, vicdan muhasebesi yaşamadan, arsızca ve kâr hesabıyla yaşamına devam ettiğini, her türlü ahlâksızlığı kendine hak gördüğünü sergiliyor. Tüm olumlu yönlerine rağmen dizinin tecavüz sahnesinin gölgesinde kalması, tecavüz sahnesinin reyting rekorları kırması ise temel bir soruna işaret ediyor: Toplum artık bir kadının başına gelebilecek en korkunç durumlar karşısında bile gizli bir haz duyacak şekilde çürümeye başlamış durumda.
Filmde Fatmagül’ün başına gelenler dünya üzerinde her gün binlerce kadının başına geliyor. Kadına yönelik cinsel şiddet, tecavüz olayları ve bu olaylardan sonra katledilen kadınların, çocukların ve bebeklerin sayısı da giderek artıyor. Tecavüz yalnızca kadının bedenine dönük bir saldırı değil, onun kişiliğine ve ruhuna dönük bir saldırıdır. Telafisi çok güç olan bir travma yaşar saldırıya uğrayan kadın. Yıllar boyu süren bir korku yaşar, hem kendi bedeninden hem erkeklerden tiksinir. Kendini aşağılanmış hisseder. Ciddi bir güvensizlik duygusuna kapılır ve o anı yıllarca kâbuslarında yaşamaya devam eder. Bu bir insanın hissedebileceği en kötü duygulardan biridir. Çoğu kadın başına gelenleri en güvendiği yakınlarına bile anlatamaz. Olay duyulduğunda zaten kendini de suçlu hisseden kadının toplum tarafından suçlu ilan edilme riski vardır: Eğer düzgün giyinse, gecenin o saatinde o ıssız yerde olmasa, cazibeli görünmeye çalışmasa bunlar gelmezdi başına anlayışı oldukça yaygındır zira. Halk arasında söylenen “dişi it kuyruğunu sallamazsa, erkek peşinden gitmez” sözünün anlamı herkesçe malûmdur.
Türkiye’de yakın zamana kadar erkeği bu suçta koruyup, kollayan, onu nerdeyse suça teşvik eden yasalarda değişiklikler oldu. 1990 yılına kadar tecavüz mağdurunun hayat kadını olması durumunda ceza indirimi söz konusu idi. Yine yakın bir zamana kadar tecavüz ettiği kadınla evlenen tecavüzcü beş yıl boyunca mağdur ettiği kadınla evli kalırsa suçundan kurtulmuş oluyordu. Dolayısıyla bu beş yıl boyunca mağdur kadına tecavüz edilmeye devam ediliyordu. Yasalarda değişiklik olmasına rağmen fiiliyatta halen tecavüzcüler suçlarının cezasını yasalar gereğince bile çekmiyorlar. Çünkü o yasaları yorumlayanlar da yapanlar gibi erkek egemen bir zihniyete sahipler!
Yasalar hâlâ erkeği korurken ve bu suçun devamına onay verirken, bilim adamları boş durmuyor. Her sorunun kaynağını kapitalist toplumun çürümüşlüğünde değil de insan doğasında arayan burjuva “bilim” burada da imdada yetişiyor. Amerikalı biyolog Randy Thornhill ile antropolog Craig Palmer tecavüzün atalarımızdan bize kalan biyolojik bir miras olduğunu iddia ediyorlar. Kur yapmada başarısız olan erkekler, üreme şansını kaybetmemek için saldırganlaşıyorlarmış! Yani bu işin suçlusu erkeğin doğası! Toplumsal değerler, toplumun insanı insan yapacak gelişmişlik düzeyi, insanı bir başka insanın acısını, kederini düşünemeyecek bir duyarsızlığın içine iten yaşadığı koşullar değil de her şeyden soyut bir insan doğasıymış asıl suçlu olan!
Daha eğitimli erkeklerde durum değişiyor mu? Sıklıkla bu soruna eğitimsizlik ve gelişmemişlik yönünden yaklaşılıyor. Oysa kadına yönelik şiddet olsun, cinsel taciz ve tecavüz olsun hangi birine bakarsak bakalım, hem gelişmiş hem de az gelişmiş ülkelerde sorunun boyutu çok fazla değişmiyor. Yapılan bir araştırmaya göre genel olarak şiddet eğilimi üniversite mezunu olanlarda %19,96 iken üniversite düzeyinin altındaki okur-yazar olmayanlarda %11,9’dur. Okur-yazarlık oranlarının giderek arttığı günümüzde suç oranlarında, cinsel şiddet olaylarında bir düşüş yaşanmıyor.
Genel kanı kadına yönelik her türlü şiddetin kırsal alanda daha yoğun olduğudur. Oysa gerçekte durum çok daha başkadır. Hem eğitim hem ekonomik düzeyin daha yüksek olduğu bölgelerdeki suç oranıyla kırsal bölgelerdeki suç oranı nerdeyse eşit durumdadır. Burjuva medya, taciz ve tecavüz olaylarında mal bulmuş mağribi gibi olayların üzerine gidiyor. Bu tür olayları Kürtlerin ve o bölgede yaşayan insanların cahilliğine bağlama konusunda tüm maharetini ortaya koyarak buradaki asıl sorumlu olarak icat ettiği “feodal” düzeni gösteriyor. Bu sorunun hem eğitim sorunu hem de Kürtlere özgü bir sorun olduğunun altını çizmeye çalışıyor. Elbette ki, Kürt illerinde bu yönde yaşanan her olay da yaşadığımız düzenin çürümüşlüğünün işaretidir. Bu bölge de cinslerin eşitliği anlamında kadının kendini güvende hissedeceği, mutlu ve huzurlu bir kadınlık yaşayacağı bir bölge değil. Tıpkı metropollerde olduğu gibi. Gece vardiyadan dönen kadın ıssız bir sokaktan içi titreyerek evine vardığında “bu gece de paçayı kurtardım” diye düşünüyor. Evine giden en güvenli yol için kilometrelerce yürümeyi tercih etmek zorunda kalıyor. Tecavüze uğramasa da, bir toplu ulaşım aracında, dar bir yolda, bir üst geçitte taciz edilmekten kendini kurtaramıyor. Sadece Türkiye’de değil çok daha gelişmiş Avrupa’da ve ABD’de de kadın, erkek egemen toplumun onu mahkûm ettiği kaderden kaçamıyor. Cinsel şiddete dair aşağıdaki istatistikler yüzlerce istatistikten yalnızca birkaçı ve durumun ciddiyetinin ne boyutta olduğunu gösteriyor:
· ABD’de her 90 saniyede 1 kadın tecavüze uğruyor.
· Fransa’da her yıl 25.000 kadın tecavüze uğruyor.
· Dünyada her 5 kadından 1’i hayatında en az bir kere tecavüz ve tecavüze teşebbüs kurbanı oluyor.
· Tecavüz kurbanlarının %70’i tecavüzcüyü tanıyor: Ya kocası, ya akrabası, ya arkadaşı.
· Kadınların %54’ü bunu 18 yaşına gelmeden yaşıyor.
· Türkiye’de her 4 saatte 1 tecavüz veya tecavüze yeltenme suçu işleniyor
· Türkiye’de kadınların en az %16,3’ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor.
Tüm sınıflı toplumlarda kadın toplumsal yaşamda hep ikinci plana atıldı. İkinci sınıf cins ilan edildi, değersizleştirildi, aşağılandı, babası, erkek kardeşi sonra kocası tarafından istismar edildi. Erkek bunda hakkı olduğunu, kadın da bunun tanrı yazgısı bir kader olduğunu kabul etti. Kadına bu kaderi kabul etmesi gerektiği öğretildi. Erkek, kadını kendine hizmet etmek için yaratılmış bir varlık olarak gördü; bu yüzden o, kendini doyurmalı, giydirmeli, neslini devam ettirmeli, cinsel ihtiyaçlarını karşılamayı görev bilmeliydi. Kocalık hakkı ona sahip olma hakkıydı.
Tecavüz edilenin de tecavüz edenin de giderek yaşının küçüldüğü çürümüşlük düzeyinin duyularımızı daha fazla köreltmesine izin vermemeliyiz. İnsani değerlerin ayaklar altına alındığı, her şeyin alınır satılır olup, getirdiği kâr kadar değerli olduğu bu insanlık dışı sistemi ortadan kaldırmamız gerekiyor. Zenginliğin bir avuç asalağın elinde toplanmayıp tüm toplumun ortak kullanımına sunulduğu bir düzende, insanlar birbirini içten ve karşılıksız sevecekler. Maddi ilişkilerin yerini her türlü yüce insani duyguların aldığı bir dünyada eşler birbirini bulmakta, birbirini seçmekte bugünkü gibi zorluk yaşamayacaklar. Böyle bir dünyayı kurmak mümkün, yeter ki bugün içinde yaşadığımız bataklığı kurutmak için mücadele edelim.

sesli34 12-19-2010 18:28

birde hülya avşar ben ondan daha iyi tecavüze uğradım demezmi koptum ya :)

LâHuTî 01-04-2011 21:24

ben izliyorum o kadar da kötü bir dizi değil.psikolojik daha çok.bu kadar abartılması gereksiz..

wwf 03-26-2011 20:58

izlemeyin bu kadar

Özgür Çağrı 03-26-2011 22:37

Ailece izliyor bizimkiler yav kapatın diyorum ben annem gel sende izle ibretlik dizi diyor :hihi2:

akmehmetakif 03-27-2011 04:37

Alıntı:

Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 872455)
Ailece izliyor bizimkiler yav kapatın diyorum ben annem gel sende izle ibretlik dizi diyor :hihi2:

:w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w::w ::w::w::w::w::w:

@yşenur 08-11-2011 16:52

Benimde annem izliyo malesef bu kadının her dizisi filmleri
rezillik hadi aşkı memnuda bir alan memnun veren memnun
olayı vardı neyse dedikte bu tecavüz neya bazı kesimler
sırf tecavüzü savunuyo neymiş dört değil dokuz filan omalıymış
niyetler ortada bizimde saf annelerimiz izlesin tecavüze prim versin...

Hüdavendigâr 08-11-2011 17:04

Alıntı:

@yşenur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 931944)

hadi aşkı memnuda bir alan memnun veren memnun
olayı vardı neyse dedikte

analizlerine hayranım ;D

Alembuysa 08-12-2011 18:06

Alıntı:

Hüdavendigâr Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 931945)
analizlerine hayranım ;D

Bende sizin :şaşkın:


All times are GMT +3. The time now is 11:54.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025