![]() |
TBMM'de Kürtçe'ye sert tepki
http://turkkazak.com/site/wp-content...EAH%C4%B0N.jpg TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, BDP Grup toplantısında Türkçeden başka bir dille hitap edilmesinin Siyasi Partiler Kanunu'nun 81. maddesinin hükümlerine aykırı bir faaliyet olduğunu belirterek, ''Tüm siyasi partilerimizin, onların yetkililerinin bu kurallara uymaları gerektiğini TBMM Başkanı olarak hatırlatıyorum. Aksi halde yasalarda bu tür davranışlara hangi sonuçlar bağlanmışsa onlar ile ilgili işlem yapılır'' dedi. Şahin, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak ve beraberindeki heyeti kabulünde soruları yanıtladı. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız'ın dün grup toplantısında Kürtçe konuşmasıyla ilgili bir soru üzerine Şahin, şunları kaydetti: ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuralları olan bir devlettir. Siyasi partilerimizin uyması gereken esaslar hem Anayasamızda hem de Siyasi Partiler Kanunu'nda açıkça ifade edilmiştir. Siyasi partiler, tüzük ve programlarının yazımı ve yayımında, kongrelerinde, açık ve kapalı salon toplantılarında ve propagandalarında Türkçeden başka bir dil kullanamazlar. Bu yasalarımızda açıkça bellidir. Dolayısıyla siyasi partilerimiz de bu yasalar çerçevesinde faaliyette bulunmalıdırlar. TBMM'de grubu bulunan bir siyasi partinin grup toplantısında Türkçeden başka bir dille hitap edilmesi Siyasi Partiler Kanunu'nun 81. maddesinin hükümlerine aykırı bir faaliyettir. Tüm siyasi partilerimizin, onların yetkililerinin bu kurallara uymaları gerektiğini TBMM Başkanı olarak hatırlatıyorum. Aksi halde yasalarda bu tür davranışlara hangi sonuçlar bağlanmışsa onlar ile ilgili işlem yapılır.'' -SİYASETTE ÜSLUP- Şahin, siyasette üslup tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine de zaman zaman kamuoyunda da yadırganan üslupla ilgili bir takım tartışmaların gündeme geldiğini kaydetti. Bu konuyla ilgili düşüncelerini kamuoyuyla paylaştığını söyleyen Şahin, ''Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru siyasi partilerse, siyasi parti çalışmalarının vazgeçilmez ilkelerinden birisi de üsluptur'' dedi. TBMM İçtüzüğü'nün 67. maddesinin ''kaba ve yaralayıcı söz söylememeyi ve temiz bir dille siyaset yapmaya'' amir olduğunu hatırlatan Şahin, şöyle konuştu: ''Dolayısıyla toplumun önderleri durumundaki siyasi partilerimiz ve onların değerli yöneticilerinin kaba ve yaralayıcı söz söylemekten uzak durmaları ve temiz bir dille konuşmaları bizim mevzuatımızın da bir gereğidir. Aksi halde bu tür kamuoyunca yadırganan üslup, siyasete itibar kaybettirir, itibar kazandırmaz. Madem ki siyasi yolla milletimize hizmet etmek için siyasi partilerimiz vardır ve siyasi partilerimizin yöneticileri bunun için çalışmaktadırlar, o halde bindikleri dalı kesmemeli ve siyasete itibar kaybettiren değil kazandıran davranışlar içerisinde olmalılar.'' http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1051230 |
Ne olmuş yani Kürtçe konuşmuşsa kendi grup toplantısında?
Madem gelişiyoruz, değişiyoruz, ilerliyoruz diyoruz. O zaman bu kadar gereksiz çıkışlar ve tepkiler çok yanlış. Bu tepki verilirse, anadilde eğitime sıcak bakılmazsa, kürt halkının ne istediğine kulak tıkanırsa ; ülkenin en önemli sorunu olan 'kürt sorunu' da ağır aksak çözülmeye mahkum olur. |
Evet, gereksiz ve yanlış bir çıkış oldu.
"Yasal değildir" diyor. Ahmet Türk de meclis grup toplantısında Kürtçe konuşmuştu ancak kendisine dava açılmamıştı Şimdi niçin dert ediliyor ki. "Bilinmeyen bir dil" olarak ifade edilmesi ülkemiz adına utanç vericidir. |
İnsanların böyle oktan boktan işlere burunlarını sokup ortalığı karıştırmasına izin verilmemeli.
Bu devletin kamu alanında,yazışmalarda,bilmemnelerde konuşulması gereken dil Türkçedir. Eğer Türkçe bilmiyorsa kişi,gider bulur bir tane çevirmen onla birlikte sahneye çıkar. Ülkenin ana dilini bildiği halde,derdini başka dillerle ifadeye etmeye kalkarsa orada arıza çıkar,sorun çıkar,provokasyona yönelik davranışlardır. Başbakanımız çıksın Arapça konuşsun o zaman.Ne mantığı kalır ? Kişi gider sokakta,evinde,kahvesinde,stadında,everestin tepesinde,parkta,arkadaş arasında,istediği her türlü mekanda konuşsun buna kimse bir şey demediği gibi diyemezde. Ama ülkenin ana dilini bildiğin halde,mecliste çıkıp show yaparsan,bu arıza çıkarır. Sözde başkan olarak çıkan kişi nerede ? O neden konuşmamış ? Kürtçe savunma için bir yerlerini yırtan bir kadın var,ağzı emine ayla kadar pis olan,küp saçlı hafif beyaz,geçen kadınara yönelik konferans verdi,neden kürtçe konuşmadı ? Oysa orada konuşma hakkı var kimse bir şey diyemezdi. Neden dili dönmedi ? Dili dönmediği halde neden kürtçe için bir yerlerini yırtarcasına ağzını bozmakta ? Bunun cevabını düşünsün bazıları. Demek neymiş,kürtçe konuşsanda konuşmasanda söylediklerin elbet anlaşılcak. Anlamayana için anlayan çevirecek ki bunun da pek anlamı yok,aynı konferansta leyla zana kürtçe konuştu kadınlar dinlemedi ''ya susarsınız yada mikrofonu bırakırın' diye sinirlendir. Demek kürtçe konuşsanda fark etmiyor,çünkü insanlar iplemiyor. Bu yüzden böyle ipe sapa gelmez saçmalıklarla uğraşmanın anlamı yok. Gazetecilere karşı neden kürtçe konuşmuyorlarda bunu mecliste show aracı haline getiriyorlar ? Yiyorsa gazetecielre karşı konuşsunlar.Kimsenin bir bokum anlamayacağını kendileride biliyor.Madem siyasetçisin,parkta gezinen sıradan birisi değilsin,bu ülkede en çok konuşulan en çok bilinen dili neyse onu konuşacaksın mecliste,mahkemede,kurumlarda orada burada. Sokakta evinde arkadaş gurubunda istediğin fanzateziyi yap. Şiddetle karşı çıkılmalı. Dediğim gibi yiyorsa tvlerde,basına karşın kürtçe konuşsunlar. |
Alıntı:
Çevirmen ha? Yahu kardeşim adamın yaptığı grup toplantısında hepsi olmasa da çoğu kürtçe biliyor. Bu durumda kime ne hangi dili konuştuğundan? Onlar anlıyorsa, memnunsa durumlarından bu kimseyi ilgilendirmez. Alıntı:
Burada fazlasıyla saçmaladığını söylemem lazım Hüdaverdi. Kusura bakma. Çünkü sarfettiğin cümlenin konuyla uzaktan yakından alakası yok. Alıntı:
Şov yapmış ya da yapmamış.Bunu kimse bilemez. Ama yukarıda da dediğim gibi, o topluluğun çoğu kürtçe biliyorsa, anlıyorsa, memnunsa bu durumdan bu kimseyi ilgilendirmez. Alıntı:
Senin fantazi dediğine, onlar özgürce yaşamak, özgürce kendi ana dillerini konuşmak diyorlar. Bu adamlar kalkıp tbmm de Türklerin, Kürtlerin, C.başkanının, Başbakanın olduğu bir ortamda Kürtçe konuşmamışlar. Eğer o zaman kürtçe bilmeyenlerin olduğunu bile bile kürtçe konuşurlarsa o zaman sen ona fantazi de diyebilirsin, provakatif hareket de diyebilirsin. Ama konuştuğu yer kendi grup toplantı salonu. ... Benim amacım bu insanları savunmak değil asla. Eğer derdim savunmak olsaydı onların yanında yer alırdım. Ama çok şükür öyle bir hata yapmadım hiçbir zaman. Sadece olaylara biraz daha şeffaf bakmanızı , her seferinde milliyetçi duygularla yorum yapmamanızı rica ediyorum..O kadar..İnanın bunu yapmak zor değil.. |
Hüdaverdi'nin yorumunu neredeyse hiç okumadım.
Çünkü okumaya hiç gerek görmedim. Genellikle okumadan geçiyorum yorumlarını. Yine çünkü zaten okumaya gerek görmüyorum. Kötü bir üslup, çirkin bir çıkış, haksız bir ithamdan başka birşey değil. |
Hee yarısı biliyor yarısı bilmiyor ;D
Taraf bile yazdı,şahin kanat mıdır nedir onlardan oluşanlar bile bilmezken,şuan ki başkanları bile kürtçe konuşamazken bunu talep etmeleri başlı başına saçmalık. Kürtçe bilenlerde kendi aralarında tam anlaşamıyor,kimisinin lehçesi farklı kimisis anlıyor ama konuşamıyor.İçlerinde ahmet türk tüm lehçeleri biliyormuş,onunda vekilliliği düştü zaten. Kürtler bile birbirinin konuşmasından anlamazken,kalkıp böyle bir saçmalığa imza atmaları çok komik. Ben tv'den meclis konuşmasını izlerken,söylenenleri anlamak isterim. Kendi içlerinde konuşacaklarsa,bunu meclis binasın da değil,parti binasında buluşup gerçekleştirirler. Kameraları çağırmalarına gerek kalmaz,canlı yayaın yapılmaz. Mecliste yüzlerce milletvekili,tv ekranında izleyen seyircilerin kaçta kaçı kürtçe biliyor ? Kürtçe bilip Türkçeyi de bilenlerin oranı ne kadar ? Türkçeden çok kürtçe bilen olsaydı zaten konuşurlardı.Türkçenin hakim olduğu ortadakeyn kürtçe konuşulması anlamsız. Herkes kendi dilini konuşacaksa,başbakanında arapça konuşması saçmalık değil.Ak parti milletvekillerinini veya izleyicilerin çoğu kürtçeden çok arapça bilir elbet. Bir derneğin başkanı dahi çıkıp Kur'anın dili olduğundan dolayı ve çoğunluğun müslüman olmasını göz önünde bulundurup Arapça anadil eğitim hakkını talep etti. Mardin li arap bir milletvekili çıkıp arapça konuşmaya kalkarsane olur ? Kürtçe bilip 'bu benim hakkım' diyen varsa,arapların yokluğunu var sayamayıp arapça konuşmaya kalkanlar olur. Bu da onun en doğal hakkıdır. Miting yapıyorlar kimi yerlerde,kürtçe konuşmak oralarda akıllarına gelmiyorda,neden mecliste akılarına geliyor ? Diyebiliyorlar mı 'parti binamızdaki toplantılarda kürtçe konuşmamıza izin vermiyorlar' diye ? Diyemezler. İsterler türlü fantaziler uygulasınlar parti binalarında bu kendilerini ilgilendirir.Ama meclis kimsenin parti binası değilkahvehanesi değil.Meclis halkın olduğunu gerçeğini unutmamak gerek. Halkın büyük çoğunluğunun Türkçe konuştuğunu için oraya giren hangi partili olursa olsun Türkçe konuşmak zorundadır,bu kurala uymalıdır.Fantazi olsun diye mecliste konuşma yapmıyorlar,kendi içlerinde konuşmak için toplanmıyorlar. Hem vekillere,özellikle basın yoluyla halka seslenmek için o kürsüye çıkıyorlar. Basın söylenenlerden bir nane anlamayıp alt yazı geçemediktensonra,izleyenler bir şey anlamadıktansonra ne faydası var o kürsüye çıkmalarının ? Kürtlerin çoğu Türkçe biliyorken,Kürtlerin çoğunun Türkçe bilmiyormuş gibi davranılması halkı salak yerine koymaktır,tamamen provoke etmektir. Diyorlar PKK davasında neden kürtçe savunmaya izin vermiyotlar. Zaten iddianameler dünya kadar,oku oku bitmez.Savunmayı kürtçe söyle,türkçeye çevir,bu davanın uzaması demek. Kürtçe savunma yapsalar,davanın uzamasını istememek için seve seve türkçe savunmaya geçiceklerini bildikleri halde,kürtçeye inat yapmaları hem bir süre suçlarının üstlerini örtmek hemde pkklı olduklarını düşünürsek halkı provoke etmek olduğunu anlarız amaçlarının. Dediğim gibi,evlerinde,sokakta,parkta,sağda solda,parti binalarında,mecliste oturum aralarında,yatak odalarında,tv ekranında,stadta,istedikelri her yerde konuşsunlar. Ama halkın önüne çıktıklarında nasıl ki elbiselerin temizliğine,ceketinin düğmesinin ilikli olup olmadığına dikkat ediyorlarsa,konuşmalarına da dikkat etmeliler insanların anlayacağı dilden konuşmalılar. Aksi halde ha kekelemişler,ha sessiz sessiz durmuşlar faydası yok. Daha kendi konferaslarında kürtçe konuştukları halde konserensa gelenler iplemiyor,mecliste konuşsalar ne fayda ? Herşeyleri sömürü,başörtüsü konusu bile aylar önce bir kez daha açıldığında,3 tane gerizekalı kızı almışlar koymuşlar en öne yan yana oturtturmuşlar,örtülerin rengi ne dersiniz ? Sarı,yeşil,kırmızı. Kürtleri severim,ama bu partiden olabildiğince nefret ederim.Kürtler illa kendilerine temsilci arıyorlarsa bu cünüpleri bırakıp başka kürt partilerine yönelmeliler. Kürtçülüğü değil,kucaklayıcı anlayışlı inanca daha fazla sahip çıkan ama bdp gibi sömürmeyen parti arayışlarına girmemiler. Yoksa bir cacık olmadığı gibi daha fazla zarar vermiş olacaklar kendi kendilerine. |
Tam anlamıyla saçmalık oligarşik faşist kemalist diktanın esiri olunmamalıdır. Mehmet Ali Şahin'e yakıştıramadım. Kendi grup toplantısında istediği dili konuşabilir. Kürt siyasi hareketinden bir partininde kürtçe konuşması kadar doğal bir durum yoktur. Daha kürtçeyi bile sindiremeyenler nasıl masaya oturup barışı konuşacak anlayamıyorum. Kendi özgürlüklerimiz için savaşırken yıllarca devletin zulmüne işkencesine maruz kalmış bu mazlum halkın özgürlükleri için savaşmazsak ancak kendimize müslüman oluruz ve bu halkı marksist pkk'nın kucağına atmış oluruz.
|
Biz bir çok kültürlerden oluşan bir ülkeyiz bu meclisede yansımıştır lazı çerkesi bir çok dil bilen milletvekilimiz var herkes grubuna çeşitli dilde hitap ederse biz o adamların ne konuştuğunu nerden bileceğiz ?
Bu şekilde oy için usülsüzlükler ve kanunsuzluklar yapanlar o dili konuşan toplumun kazanabileceği özgürlüklerede balta vurmuş oluyorlar . |
yok öyle bir iş....
Türkiye Büyük Millet Meclisi diyoruz arkadaşlar, bu ülkenin resmi dili Türkçedir.. vekillerde bu şekilde konuşmak zorundadır... yasa denilen birşey var... |
Hüseyin Çelik'in bugünkü "Bilinmeyen bir dil" söylemine tepkisi
olumluya dönüktür... |
ben konuya iki yönden bakmak istiyorum olayin özgürlük boyutundan bakarsak herkes istedigi sekilde konusmali, kendi kültürünü istedigi sekilde yansitmalidir ancak bdp nin tamamen showa dönük bir harekettir yani üzüm yemekten cok bagciyi dövmekdir ki cogu bdp li kürtce bile bilmiyor buda tam anlamiyla ironik..
|
Alıntı:
Abi.. bu adamların kendi grup toplantısında kürtçe konuşmalarındaki amaç ile , bugün Kck davalarında sırf provakasyon yapmak için ille de kürtçe ifade vermek için ısrar etmeleri arasında bence çok fark var.. Ben ilk söylediğime bdp lilerin sadece kendi ana dillerini konuşmak adına yapmış oldukları bir eylem olarak görüp o şekilde değerlendirirken ve bunun abartılmaması gerektiğini düşünürken ; ikinci yapılan şeyin tamamen kötü niyetle yapıldığını ve tamamen bir provakatif eylem olduğu düşüncesindeyim. Kürtçe ifade vermek için bu kadar ısrar etmeleri çok çok saçma ve gereksiz.. Bu adamların genel anlamda niyetlerinin çok da iyi olmadığını bilsek de yine de bence Şahin'nin bu tutumu gereksizdi.. Yine kazanan bdp liler oldu aslında.. Şimdi başlayacaklar halkı galayana getirmeye , bu devlet böyle bir devlet diye , ana dilde eğitim yok, grup toplantımızda yine ana dilimizi konuşmak yok vs.. Ben onların ekmeğine yağ sürdük diye üzülüyorum en çok da aslında.. Yani ortamda bulunan herkesin kürtçe bilip bilmemesi önemli değil , bdp lilerin Şahin'in bu tavrını en iyi şekilde kullanacaklarıdır asıl sorun.. |
almi kardesim o bdp grubunda kürtce hitap edebilecek kac kisi var.. yaptiklari bana göre populizmdir yok bana kalsa yine konussunlar sonucta özgür irade geregi isteyen istedigini konusmali bu toplumdaki önyargilari kirar ancak bu kadar hassas sürecte bu tür populist cikislarin sorunun cözümüne cokda fayda getirecegini sanmiyorum..
|
Eski ama çok sevdiğim bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum.
Okumanızı tavsiye ederim. Bende şimdi bir daha okuyacağım... *** Dün gazetelerin internet sitelerini okuyup da televizyonların haber programlarına bakınca sandım ki korkunç bir şey oldu. Konuşmalar, demeçler, sansürler... Ne olmuş? Ahmet Türk Meclis’teki grup toplantısında Kürtçe konuşmuş. Bizim ülkemizi şaşırtan gerçeğin özeti şu: Kürt, Kürtçe konuşmuş. Bir Kürdün Kürtçe konuşmasını büyük bir olay olarak gören bir ülkede yaşıyorum ben. Bakın size büyük sırrı açıklıyorum. Kürtler Kürtçe konuşur. Türkler Türkçe konuşur. İngilizler İngilizce konuşur. Fransızlar Fransızca konuşur. Beni kızdırırsanız böyle sayar giderim. Neden bir Kürdün Kürtçe konuşması bize bu kadar garip geliyor? Bill Clinton gelince, herkes onun bizim Meclis’teki İngilizce konuşmasını alkışlıyor. Ama Ahmet Türk’ün Kürtçe konuşmasına şaşıyor. İngilizce konuşulabilen bir Meclis’te neden Kürtçe konuşulamasın? Tabii ki farkındasınız bunun mantıklı bir açıklaması yok. Şöyle bir açıklama bulmuşlar: “Meclis’te ancak devletin resmen kabul ettiği diller konuşulabilir.” Aslında bu, “bizim Meclis’te Kürtçe dışında her dil konuşulabilir” anlamına geliyor. Ama bu “mantık oyunu” da artık yürümüyor. Çünkü, Kürtçe bizim resmen tanıdığımız Irak’ın “resmî” dillerinden biri. Şimdi ne olacak? Olacak bir şey yok. Kürtlerin Kürtçe konuştuğunu kabul edeceğiz. Kürtlerin Kürtçe konuşmasından daha doğal ne var? Ne olur Kürtçe konuşurlarsa? Devlet mi yıkılır? Eğer bu ülkenin vatandaşlarının bir bölümü anadilini konuştuğu için bu devlet batacaksa, bırakın batsın. Sadece “konuşarak” batırılacak bir memleket zaten ayakta kalmaz çünkü. Ama merak etmeyin hiçbir ülke birileri anadilini konuştu diye batmaz. Tam aksine, insanların anadilini yasaklarsanız memleketi batırırsınız. Amerika’da devlet dairelerinde hem İngilizce hem İspanyolca duyurular var. Neden? Çünkü devlet, insanlara hizmet etmek için kurulmuş bir teşkilat, Amerikan devletinin görevlerinden biri de İngilizce bilmeyen Latin kökenli vatandaşlarına en iyi hizmeti vermek. Onun için İspanyolca da yazıyorlar. Ve, inanmayacaksınız ama bu yüzden batmıyorlar. Türkiye de batmaz. Devlet dairelerine Kürtçe tabelalar koyarsak da batmaz. Mahkemeye gittiğinde yargıcın söylediğini anlamadığı için tercümana ihtiyaç duyan Kürt vatandaşlarınıza daha iyi hizmet vermiş olursunuz. Bir işe yarayacağını bilsem, yemin ederim dizlerimin üstüne çöküp yalvaracağım, “nolur bu saçma sapan işleri bir kenara bırakalım” diye. Yaşlandım, yakında Allahın izniyle ölüp gideceğim, hâlâ “Kürt, Kürtçe konuşur” diye yazı yazmak zorunda kalıyorum. Yazarlık açısından nasıl da utanç verici bir durum... “Ali topu bana at,” “Ayşegül ip atla” düzeyinde yazılar yazmayı kim ister? Böyle yazılar yazmayalım desem, bu saçmalığın altında öyle insani dramlar yaşanıyor ki yazmamak mümkün değil. Hapishanelerde Kürt mahkûmların aileleriyle Kürtçe konuşmaları yasaklanıyor. Mahkûmun zavallı annesi Türkçe bilmediği için çelik parmaklıkların arasından oğluna bakıp hiçbir şey söyleyemeden sessizce ağlıyor. Bir düşünün o anneyi... Bir düşünün o oğlu... Ahmet Türk de Diyarbakır hapishanesinde bu sahneyi aynen yaşamış, Türkçe bilmeyen annesiyle konuşamamış. Yemin etmiş o zaman, “resmî bir yerde Kürtçe konuşacağım” diye. Konuştu da... Bence de iyi etti. Her evlat annesine borcunu ödemeli. Diyorlar ki, “seçimler için yatırım yaptı,” yapsın ne olacak, diğerleri yapmıyor mu? Seçim zaten böyle bir şeydir. Seçmenini memnun etmeye çalışırsın. Seçimlerin iyi tarafı budur. Bilmiyorum, bu tuhaflıklardan ne zaman kurtulacağız? Ama işin iyi tarafı bu kez politikacılardan büyük tepkiler gelmemesi. Kürtçe konuşmayı “anayasa suçu” zanneden Meclis Başkanı’ndan başka kimseden öyle çok saldırgan açıklamalar duyulmadı. CHP’liler bile ılımlıydı. Eh, bu da bir şey. Demek yavaş yavaş öğreniyoruz. Kürtler, Kürtçe konuşuyor. Bunu öğrenene kadar ne acılar çekildi bu ülkede, bir ara sokaklarda bile Kürtçe konuşulmasını yasakladık, Kürtçe şarkı söylenmesini yasakladık. Yasak kalktı, ne oldu? Hayat normalleşip rahatladı. Ah ki ah, hâlâ bunları yazıyoruz. Hadi hep beraber... “Kürtler Kürtçe konuşur, Türkler Türkçe konuşur, kışın kar yağar, baharda yağmur olur, Ali topu bana at...” http://www.taraf.com.tr/fotoraflar/y...ltan_220_b.jpg KUM SAATİ 25.02.2009 Ahmet Altan Kürtçe konuşmak |
Mehmet Ali Şahin.
Eli öpülesice insan. Sert mizaçlı bir insandan şiir gibi sözler çıkmış ve gerekeni söylemiş. Başta beyaz kefenini giyip eski bir Türk geleneği olan atının kuyruğunu bağladıktan sonra bizansı dize getiren Alparslan olmak üzere ,Türkler bu ülkenin tapusunu ebediyete kadar cebine koymuştur. Yurt Türk yurdudur, Dil Türk dilidir Bayrak Türk bayrağıdır. Meclisimiz TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİDİR. Bu bayrağın altında efendi gibi yaşayanların başımızın üstünde, Azıp da kuduranların, Vatana sulananların, Bölmeye çalışanların, Eşkiyalık yapanların ise ayaklarımızın altında her zaman yeri vardır. |
BDP'lilerin kürtlerle ilgili her çıkışları tamamen provakatif ve karışıklık çıkartıcı insanları germekten başka bir şeye yaramıyorlar. Onlara diyelimki kürtçe konuşmalarına izin verildi, alın size özgürlük denildi bu sefer bunlar yakalarına teröristbaşının resmini takarak meclise gelmeye kalkarlar, nede olsa ondan 'kürt halk önderi' diye bahsediyorlar. KCK'nın yargılanmasını bile 'kürtlerin dili tarihi yargılanıyor' diyecek kadar şeytanlıktan başka birşey yapmıyorlar kafaları kanları sadece buralarda karışıklık çıkartmaya programlı. BDP'lilerin özgürlükçülüğüyle kuyuya inenler şuanki durumdan daha gerilere gidilmesine sebep olurlar başka birşeye değil.
|
Ameller niyetlere göredir... Dbp'nin bu konuda niyetinin çokta güzel olduğunu düşünmüyorum... Burda bence Dbp bir yanlış yapmış ve bunun yanlış olduğunuda birileri çıkıp söylemiş... Buda gayet normal... Biri yanlış yapıyorsa, birileride çıkıp en azından sen ne yapıyorsun, bu yaptığın yanlış demeli, diyebilmeli... |
All times are GMT +3. The time now is 16:58. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025