![]() |
BAKAN ATALAY BİR GENERALİ AÇIĞA ALDI
İçişleri Bakanı’na Jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nu açığa aldı.
KARAR GENEL KURMAYA 'İVEDİ' TALİMATIYLA BİLDİRİLDİ Karar, 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nun açığa almayı düzenleyen 65. maddesi uyarınca uygulandı. 22 Kasım 2010 tarihli açığa alma kararı, önceki gün İçişleri Bakanlığı tarafından gereğinin ivedilikle yerine getirilmesi için Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderildi. Bakanlığın yazısı Tümgeneral Helvacıoğlu’na aynı gün tebliğ edildi. Star gazetesinin haberine göre; Helvacıoğlu’nun üniforması çıkartıldı ve Ağustos YAŞ’ında atandığı Jandarma Genel Komutanlığı Değerlendirme ve Denetleme Başkanlığı’ndaki görev ve yetkileri elinden alındı. AĞIR SUÇLAMALARA ATIF Açığa alma yazısında, Tümgeneral Helvacıoğlu hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki E: 2010/283 sayılı dosyaya atıf yapıldı. Yazıda Helvacıoğlg’nun hükümeti devirme planları içerisinde er aldığı hatırlatıldı. Helvacıoğlu hakkında açılan davada isnat edilen suçların içeriği ve deliller göz önüne alındığı vurgulanan yazıda “926 sayılı TSKpersonel kanununun 65. maddesi uyarınca açığa çıkarılmıştır. Bilgilerinizi ve gereğini, durumun adı geçene bugün ivedilikle tebliğ edilerek belgenin bir örneğinin gönderilmesini rica ederim. İÇİŞLERİ BAKANI” denildi. YAŞ’I BYPASS GİRİŞİMİ ENGELLENDİ Son YAŞ toplantısında Tümg. Gürbüz Kaya, Tümg. Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, haklarındaki davalar nedeniyle terfi ettirilmemişti. Terfi ettirilmeyen ancak başka görevlere atanan üç Paşa, AYİM’e dava açarak YAŞ kararlarını bypass olarak nitelenen karar çıkartmışlardı. AYİM, Balyoz Davası’nda yeralan üç generali terfi ettirmiş ve yürütmenin de durdurulmasına hükmetmişti. Böylece sivillerin onay yetkisinde olan terfilerle ilgili YAŞ kararlarını AYİM üzerinden delmenin yolu açılırken, İçişleri Bakanlığı’nın açığa alması kararı, sözkonusu girişimi de durdurdu. YETKİ BAKANDA 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun, açığa alınan veya tutuklanan subay ve askerî memurlar hakkındaki esasları içeren 65. maddesi, Millî Savunma Bakanı’na ve İçişleri Bakanı’na açığa alma yetkisi veriyor. 65. madde, ‘Haklarında ölüm veya ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı bir suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar, mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler’ diyor. ” Maddenin‘e’ bendinde “terfi sırasına girenlerden açıkta bulunanların terfileri ve kademe ilerlemeleri yapılmaz” hükmü açıkça yeralıyor. YAŞ’TA TERFİ ETTİRİLMEMİŞTİ YAŞ’ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın terfilerine karşı çıktıkları Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Korgeneral kadrosundaki Jandarma Genel Komutanlığı Değerlendirme ve Denetleme Başkanlığı, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Korgeneral kadrosundaki Harita Genel Komutanlığı ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu da, Tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlığına vekaleten atanmışlardı. GÖZLER MİLLİ SAVUNMA BAKANINDA Tümg. Helvacıoğlu hakkında İçişleri Bakanı’nın verdiği açığa alma kararının, aynı durumdaki Tümg. Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu hakkında uygulanıp uygulanmadığı ise öğrenilemedi. Gözler Milli Savunma Bakanı’nın vereceği karara çevrilirken, 3 komutan hakkında çok ağır suçlamalar ve belgeler bulunuyor. Fişçi general olarak da nitelenen Helvacıoğlu’nun terfi ettirilmemesinde Balyoz sanığı olmasının yanında yaptığı fişlemelerinde etkili olduğu belirtiliyor. BAŞBAKAN VE AYDIN DOĞAN DA FİŞLENENLER ARASINDA Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı ve diğer kabine üyelerini fişlemelerine imza atan Helvacıoğlu’nun, fişlemeleri bununla da sınırlı kalmamıştı. Aydın Doğan’ı kiliseden yardım aldığı ve misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğuna dair fişlemiş, İstanbul’daki camileri; vakit ve Cuma namazlarına cemaatin katılımı açısından takip ettirdiği ortaya çıkmıştı. Türkçe ibadet ile de ilgilenen Helvacıoğlu konuyla ilgili Batı Çalışma Grubuna sunulan andıça da imza atmıştı. http://www.cafesiyaset.com/haber/201...aciga-aldi.php |
orhan haberin icine yorum katma, haberi aktar sonra yorumunu ayri mesajda yaz!
|
Şükürler olsun...
Bugunleri dünya gözüyle gördük... |
Alıntı:
|
Hadi be inanmam vallahi :)
|
3 general açığa alınmış, Allah'a binlerce kez hamd olsun.
|
helal olsun...
burası Türkiyemi? |
Bravo...
Türkiye normalleşiyor... Eee...MGKda askerden ayar yemeye alışmış adamlar böyle bir haber görünce nasıl şaşırıyor değil mi orhan? |
Alıntı:
|
orhan yine lafontenden masallari anlatiyorsun.. halk 28 subat sonrasi dik duramayanlara tokadi vurdu ve onlari kösesine yolladi ama adamlarda öyle bir yüzsüzlük varki hic birsey olmamis gibi yine halkan yetki istiyorlar..
|
Sindiremiyorsun demi Orhan Ağa. Biz sizin gibi boncuk boncuk terlemiş alnımızla komutanların rakı masalarına oturmuyoruz, boncuö boncuk terlemiş alınlarıyla evlerine gönderiyoruz rakı masası kurmaya... Cumhuriyet tarihinin ilklerini yaşamaya devam...
|
Olmadı işte Necmettin ERBAKAN ...Dikdurmadı, olmadı!-28 Şubat Deyince Aklıma Gelenler
28 Şubat Deyince Aklıma Gelenler http://www.velfecr.com/resim.php?res...en=100&boy=130 N. Mümine BUCAK Bir 28 şubat geçti gençliğimizin önünden ... Bir 28 şubat geçti silindir gibi üzerimizden... En çokta buyur geç ez bizi ey 28 şubat diyen taraf olduk... Bin yıldan uzun sürecek dediler en kısa ayın 28 şubatın olduğunu bilenler... Seni beni bizi hiçe sayanlar 28 şubatı uyguladılar.. Adı porst modern darbeymiş.... Kudüs'ü andılar diye...Bu ülkede kudüs mitingleri düzenlediler diye...Milletin kendisine ait olan başbakanlıkta islam alimlerine kanaat önderlerine iftar verdiler diye... Bir 28 şubat yaşadık haksız yere... Olduda ne mi oldu? Ülkenin elli yılına mal oldu birilerinin işine gelen 28 şubat. Halkın mağdur olmasına halkın, kutuplaşmasına neden oldu... Olmasaydı ne mi olurdu? D8'ler öncülüğünde lider ülke Türkiye...Kalkınmış, müreffeh, denk bütcesiyle güven veren, faize dayalı bir sistemi IMF'yi silen, halkın tüm katmanlarına eşit devlet anlayışı sunulan...Barışın, saadetin olduğu bir ülke olurduk... Olmadı işte Necmettin ERBAKAN ...Dikdurmadı, olmadı.. Masaya yumruğunu vurmadı... Bunu demek ne kadar kolay dimi? Ne kadar zor bir görevin başındaki bir adama senin yüzünden oldu tek suçlu sensin demek ne kadar kolay... 28 şubatı yapanlar halkına hakkı olan dünyayı sunmayı çok gören bağnazlar tiğnetlerinin gereğini yaptılar. Ben onlara kızmıyorum... Benim asıl öfkem ve kızgınlığım kendi iktidarına sahip çıkmayan sözde dava adamlarına... Nerdeydiniz? Ellerinizle seçtiğiniz, kalbinizle desteklediğinizi söylediğiniz iktidarınız heder edilirken nerdeydiniz... Dik durmasını beklediğiniz başbakanınız kim bilir ne acılar içindeyken siz nerdeydiniz? İlk baskı ve zulümler başladığında sözde dava, sözde cemaat adamları kimlere gölgelik etmekteydiniz? Yürüdüğünüz yolda dostunuzu yarendaşınızı yarı yolda bırakmak yakıştı mı? Dava ahlakına sığdı mı? İlk siz korkudan yakalarınızdaki rozetinizi çıkarmadınız mı? İlk siz okuduğunuz gazeteyi değiştirmediniz mi? İlk siz ezan okunurken aziz allah diyenlerden değilim diye bir değişim geçirmediniz mi? lk siz sakalınızı kesip entel görünmek için can çekişmediniz mi? İlk siz o batmasın diğiniz nuhun gemisini terk etmediniz mi? Öyleyse ellerinizle tutmadığınız, sırtına destek olmadığınız, bir dava adamını nasıl dik durmadı diye eleştirirsiniz? Onca hakkı ve onca emeği olan muhterem Necmettin Erbakan'a her fırsatta saldırmayı 28 şubatı şeref ayı sayanlar siz kimlerin adamıydınız? Siz hiç haktan taraf olmadınız ki... Ömrünüzde siz hiç kırk yıl bedel ödedinizmi...Hiç kırk satırı korkusuzca söylediniz mi... Ne diyordu Malcolm X.Eğer uğrunda ölümü göze alamıyorsanız özgürlük kelimesini lugatınızdan çıkarın... 28 şubatı yapanlar ve 28 şubat mağdurları diye hep iki yaşanmışlık üzerinde düşünüp durdum... Yapanlar tarih boyu aynıydı ve değişmeyeceklerdi... 28 şubatın uğradıkları ise artık çok değişti ve çok başkalaşarak gelişti... Dünün mücahitleri bugün hızlı mütahit olmuşlar. Oh iyiki 28 şubat oldu diyenlerde bir sabah uyandıklarında herşeye müsait olmuşlar... Şimdilerde herkes korkusuzca yakasında rozetiyle, okuduğu gazetesiyle cakasatmakta özgürlük budur diye haykırmaktadır... Keşke dünde böyle olsaydınız diyemeyeceğim. Çünkü dünle bugün bir değildir... O günkü aşkla bugünkü aşk aynı değildir... Sulandırılmış bir inancı benimseyenler davadan söz edemezler... 28 şubatın kaymağını yiyenler direnmektende bahsedemezler.. Ancak dünün sıkı slogancı mücahit genci bugün öyle bir hale gelmiş ki, 28 şubatın bir süzgeç olduğunu görmemek içten bile değil.. Anlatacak daha çok sözümüz var lakin makbulu kısa olandır... Bir şeye vurgu yapmadan geçemeyeceğim... 28 şubatın en büyük mağduru muhterem Prof.Dr Necmettin Erbakan hocadır... Aksini idda edenelere sözüm yok.Çünkü anlamayan bir kafaya ne söylesinizde anlatamassınız... Ama şunu biliyorumki bizler hayatımız boyunca bir beyini, bir lideri, bir şahsiyeti asla onu kaybetmeden kıymet biçemedik... Korkarım ki dünyaya sayılı gelen beyinlerden ve şahsiyetlerden biri olan.Necmettin Erbakan hocada öyle olcaktır... Şimdilerde onun şuurlu, şahsiyetli, islami, adil, huzur ve barış dolu bir dünya umudu taşıyan davasına gönül bağlayanlar az gibi durabilir. Onun bağrından kopanlarda çok görünebilir. Bu sizi aldatmasın kandırmasın... Hakkı üstün tutanlar kazanacaktır... Bugün ki iktidara sahip çıkanların binde biri o insana sahip çıksalardı saflarını belli edip dağılmasalardı... Zalim eller bizleri bu kadar ezebilirmiydi? Ki bu iktidara sahip çıkanları eleştirmek adınada söylemiyorum asla... Her ne olursa olsun Necmettin Erbakan bu ülkede büyük devrimleri gerçekleştiren, milli yerli anti emperyalist maneviyatcı bir beynin, bir zihniyetin adı olacaktır.. Değil bin yüzbin yıl süren 28 şubatlarınız olsa onun imzalarını silmeye gücünüz yetmeyecektir... O hakkı üstün tutan bir devrimin adamıydı... O Şeyh Ahmet Yasin'le, Seyit Kutup'la, Hasan El Benna'yla aynı takımdaydı. Aynı yolun adamalarıydı... Onlar dünyayı ellerinin tersiyle itip hakkı tutan ellerdi... Bir kalpte hem dünya, hem Allah olmaz diyen yüreklerdi... Zalimlerden, alçaklardan medet ummayan erlerdi... Özgürlük davası güdenler, o kervanda yürüyenler ölümsüzdür .... Sonsuz olana emanet olun... velfecr |
Olmadı işte Necmettin ERBAKAN ...Dikdurmadı, olmadı!-28 Şubat Deyince Aklıma Gelenler
28 Şubat Deyince Aklıma Gelenler http://www.velfecr.com/resim.php?res...en=100&boy=130 N. Mümine BUCAK Bir 28 şubat geçti gençliğimizin önünden ... Bir 28 şubat geçti silindir gibi üzerimizden... En çokta buyur geç ez bizi ey 28 şubat diyen taraf olduk... Bin yıldan uzun sürecek dediler en kısa ayın 28 şubatın olduğunu bilenler... Seni beni bizi hiçe sayanlar 28 şubatı uyguladılar.. Adı porst modern darbeymiş.... Kudüs'ü andılar diye...Bu ülkede kudüs mitingleri düzenlediler diye...Milletin kendisine ait olan başbakanlıkta islam alimlerine kanaat önderlerine iftar verdiler diye... Bir 28 şubat yaşadık haksız yere... Olduda ne mi oldu? Ülkenin elli yılına mal oldu birilerinin işine gelen 28 şubat. Halkın mağdur olmasına halkın, kutuplaşmasına neden oldu... Olmasaydı ne mi olurdu? D8'ler öncülüğünde lider ülke Türkiye...Kalkınmış, müreffeh, denk bütcesiyle güven veren, faize dayalı bir sistemi IMF'yi silen, halkın tüm katmanlarına eşit devlet anlayışı sunulan...Barışın, saadetin olduğu bir ülke olurduk... Olmadı işte Necmettin ERBAKAN ...Dikdurmadı, olmadı.. Masaya yumruğunu vurmadı... Bunu demek ne kadar kolay dimi? Ne kadar zor bir görevin başındaki bir adama senin yüzünden oldu tek suçlu sensin demek ne kadar kolay... 28 şubatı yapanlar halkına hakkı olan dünyayı sunmayı çok gören bağnazlar tiğnetlerinin gereğini yaptılar. Ben onlara kızmıyorum... Benim asıl öfkem ve kızgınlığım kendi iktidarına sahip çıkmayan sözde dava adamlarına... Nerdeydiniz? Ellerinizle seçtiğiniz, kalbinizle desteklediğinizi söylediğiniz iktidarınız heder edilirken nerdeydiniz... Dik durmasını beklediğiniz başbakanınız kim bilir ne acılar içindeyken siz nerdeydiniz? İlk baskı ve zulümler başladığında sözde dava, sözde cemaat adamları kimlere gölgelik etmekteydiniz? Yürüdüğünüz yolda dostunuzu yarendaşınızı yarı yolda bırakmak yakıştı mı? Dava ahlakına sığdı mı? İlk siz korkudan yakalarınızdaki rozetinizi çıkarmadınız mı? İlk siz okuduğunuz gazeteyi değiştirmediniz mi? İlk siz ezan okunurken aziz allah diyenlerden değilim diye bir değişim geçirmediniz mi? lk siz sakalınızı kesip entel görünmek için can çekişmediniz mi? İlk siz o batmasın diğiniz nuhun gemisini terk etmediniz mi? Öyleyse ellerinizle tutmadığınız, sırtına destek olmadığınız, bir dava adamını nasıl dik durmadı diye eleştirirsiniz? Onca hakkı ve onca emeği olan muhterem Necmettin Erbakan'a her fırsatta saldırmayı 28 şubatı şeref ayı sayanlar siz kimlerin adamıydınız? Siz hiç haktan taraf olmadınız ki... Ömrünüzde siz hiç kırk yıl bedel ödedinizmi...Hiç kırk satırı korkusuzca söylediniz mi... Ne diyordu Malcolm X.Eğer uğrunda ölümü göze alamıyorsanız özgürlük kelimesini lugatınızdan çıkarın... 28 şubatı yapanlar ve 28 şubat mağdurları diye hep iki yaşanmışlık üzerinde düşünüp durdum... Yapanlar tarih boyu aynıydı ve değişmeyeceklerdi... 28 şubatın uğradıkları ise artık çok değişti ve çok başkalaşarak gelişti... Dünün mücahitleri bugün hızlı mütahit olmuşlar. Oh iyiki 28 şubat oldu diyenlerde bir sabah uyandıklarında herşeye müsait olmuşlar... Şimdilerde herkes korkusuzca yakasında rozetiyle, okuduğu gazetesiyle cakasatmakta özgürlük budur diye haykırmaktadır... Keşke dünde böyle olsaydınız diyemeyeceğim. Çünkü dünle bugün bir değildir... O günkü aşkla bugünkü aşk aynı değildir... Sulandırılmış bir inancı benimseyenler davadan söz edemezler... 28 şubatın kaymağını yiyenler direnmektende bahsedemezler.. Ancak dünün sıkı slogancı mücahit genci bugün öyle bir hale gelmiş ki, 28 şubatın bir süzgeç olduğunu görmemek içten bile değil.. Anlatacak daha çok sözümüz var lakin makbulu kısa olandır... Bir şeye vurgu yapmadan geçemeyeceğim... 28 şubatın en büyük mağduru muhterem Prof.Dr Necmettin Erbakan hocadır... Aksini idda edenelere sözüm yok.Çünkü anlamayan bir kafaya ne söylesinizde anlatamassınız... Ama şunu biliyorumki bizler hayatımız boyunca bir beyini, bir lideri, bir şahsiyeti asla onu kaybetmeden kıymet biçemedik... Korkarım ki dünyaya sayılı gelen beyinlerden ve şahsiyetlerden biri olan.Necmettin Erbakan hocada öyle olcaktır... Şimdilerde onun şuurlu, şahsiyetli, islami, adil, huzur ve barış dolu bir dünya umudu taşıyan davasına gönül bağlayanlar az gibi durabilir. Onun bağrından kopanlarda çok görünebilir. Bu sizi aldatmasın kandırmasın... Hakkı üstün tutanlar kazanacaktır... Bugün ki iktidara sahip çıkanların binde biri o insana sahip çıksalardı saflarını belli edip dağılmasalardı... Zalim eller bizleri bu kadar ezebilirmiydi? Ki bu iktidara sahip çıkanları eleştirmek adınada söylemiyorum asla... Her ne olursa olsun Necmettin Erbakan bu ülkede büyük devrimleri gerçekleştiren, milli yerli anti emperyalist maneviyatcı bir beynin, bir zihniyetin adı olacaktır.. Değil bin yüzbin yıl süren 28 şubatlarınız olsa onun imzalarını silmeye gücünüz yetmeyecektir... O hakkı üstün tutan bir devrimin adamıydı... O Şeyh Ahmet Yasin'le, Seyit Kutup'la, Hasan El Benna'yla aynı takımdaydı. Aynı yolun adamalarıydı... Onlar dünyayı ellerinin tersiyle itip hakkı tutan ellerdi... Bir kalpte hem dünya, hem Allah olmaz diyen yüreklerdi... Zalimlerden, alçaklardan medet ummayan erlerdi... Özgürlük davası güdenler, o kervanda yürüyenler ölümsüzdür .... Sonsuz olana emanet olun... velfecr |
Erbakan dik dursaydı yanındakilerde dik dururdu...
Baş nereye giderse kuyrukda oraya gider... |
Alıntı:
|
Daha önce alınabilirdi neden şimdi ? füze kalkanını unutturma çabası mı acaba
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Yuh artık ya, iyice şaşırdınız :) Biri milli görüşçüleri durdursun artık... Füze kalkanından yana yaramız yokki unutturalım... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Öyle mi, olsun pek bir fark yok zaten ;D |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
kralı gelsin..
biz burdayız... |
Edok komutanlığına atanan kişi Korgeneral mi...?
Bu yaşta iki kişi Orgeneralliğe terfi etti... Birisi Servet Yörük... Diğeride Yalçın Ataman... İkiside 2 ve 3 Ord komutanlıklarına atandı... Yani sallıyorsun biraz destekli salla... Mahkemeye çağırılan kişi zaten Orgeneral ve 3.ordu komutanlığından daha alt seviyede olan Edok komutanlığına atanmıştır... Gelecek yılda büyük ihtimal şutlanacaktır... Bilmeden konuşmanın zararları işte... |
Alıntı:
Bu da Sana Kapak olsun :w: |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
bu kapak sana az olur yanardağ ağzı olsun..ciğerim.. |
Alıntı:
bak aklına iyi sok... TSK protokol sıralamasında... 3 Ordu komutanı Edok komutanından üsttedir... Bilmiyorsan öğren...:) Bilmiyorsun sallıyorsun bilen biri çıkıp sana cevap verincede morarıyorsun... Daha çok morartırız seni bilesin...;;) |
Alıntı:
|
Alıntı:
Olm senin kafan basmıyor demi... du anlatayım bak... 3.Ordu Komutanı Askeri hiyerarşide Edok komutanından üstündür... Edok Komutanı temsil rütbesi 2007 yılında Orgeneralliğe yükseltilmiştir... 3.Ordu Komutanlığı ise uzun yıllardır Orgenerallik seviyesinde yönetilmektedir... yani bu demektir ki 3.Ordu Komutanlığı yapan biri Edok Komutanlığına atanarak... Rütbesi bir nevi düşürülmüş olur... Zira adı geçen kişi Saldıray Berk Kara Kuvvetlerinde en kıdemli orgenerallerden biridir... Ama Yaş'ta daha alt bir seviye olan EDOK komutanlığına atanmıştır... Askeri Hukukta bana gelip caka satma... Seni hukuka ve bilgiye boğarım... Anladın mı...??? Ha haha asıl makarayı unutmuşum... 3.Ordu Komutanı Korgeneralmiş...;D dostum öğren... Korgeneralin açılımı Kolordu Generali demektir... Orgeneral ise Ordu Generali demektir... yani 3. Ordu komutanı bir orgeneraldir... benimle aşık atacaksan Google gibi bir nimeti kullan öğren gel ondan sonra hava at... Bak benim gibi biri çıkar havanı boşaltıverir...;D hahaha Korgeneralmiş 3.Ordu komutanı... de get yaf bende seni bir şey biliyor zannediyorum...;D |
Orhan...
Konudan kaçma gel buraya... Morartma versiyon2 yayında gel hele hele... |
Orhan buraya...
orhan buraya... |
|
Alıntı:
seninle uğraşacak halde değilim... bugün elmalı şekerini başkası alsın... |
Alıntı:
seç beğen al... bir sürü kapak... |
Kapak takmayı sevmem ama...
bu illa kapakla beni dedi yahu napim reyizler...;D |
Alıntı:
|
All times are GMT +3. The time now is 19:03. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025