![]() |
Anne kuzusu erkekler evlendiğinde...
Annesinin paşa oğlu, üniversiteyi bitirip işe girmiş, "sabah git akşam gel" mesaisine başlamıştır. Sabahın köründe evladının yollara koyulması annenin ciğerini parçalar. Mümkün olsa oğlunun yerine işe kendisi gitmeye hazırdır.
Anneciği paşa oğlunu evlendirmek için gelin adayı aramaya başlar, bir yanı huzursuz. Oğulcuğunu "elin kızına" nasıl teslim edecektir? Kendi gibi, ona gül gibi "bakacak", oğulcuğuna layık kız var mıdır? Onun sevdiği yemekleri yapabilecek midir mesela? Üşüdüğünde üstünü örtecek, hastalandığında nane limon kaynatacak mıdır? Anne, eş dost gezmelerinde bekâr kızları süzüm süzüm süzer. El maharetleri, giyim kuşamları nasıldır, temizler midir paklar mıdır? Hizmetleri iyi midir? Çayı bittiğinde hemen dolduruyorlar mıdır, yoksa boş bardak uzun bir süre onlara "biri fark etse de doldursa" der gibi mi bakmaktadır? Envai çeşit börek, poğaça, kurabiye tam kıvamında mı pişmiş, yoksa altı siyaha mı kesmiştir? Anne, oğluna bir eş, hayat arkadaşı, yoldaş, "kalbine mukabil bir kalp" aramamaktadır. Anne oğluna "hizmetçi" aramaktadır... Anne başkaca bir kadınlığı bilmemektedir. Nihayet bir kızı gözüne kestirir. Oğulcuğuna, paşasına "layık gördüğü" kız pek maharetli, pek güzeldir, üstelik iş güç sahibidir. Uzunca bir süredir, "çalışan bir gelin" fikri zaten hayallerini süslemektedir. Kurum kurum kurularak, "Gelinim şu işi yapıyor" diyebilecektir. Oğlununkinden daha aşağı derece bir işi olması ayrıca yüreğine su serper. Sorup soruşturur: İsteyeni falan var mıdır? Gelen haberlere pek sevinir; yoktur. Annenin başından kaynar sular dökülür. Paşa oğlu âşık olmuş, gönlünü bir kıza kaptırmış, evlenmek istemektedir. Anne ağlayıp sızlar. Niyeyse, özellikle oğluyla yan yana olduklarında daha çok ağlayası tutar. Altı ay sonra oğlu, "Ayrıldık" diye müjdeli haberi verir. Anne biraz üzülmüş gibi yapsa da koçlar kurbanlar kestirmek ister. Birkaç gün geçince beğendiği kızdan, oğluna bahseder. Oğlu "Olur" der. Kızla tanışırlar. Her ikisi de birbirinden hoşlanır. Dünyalar annenin olur. İstemeydi, nişandı derken düğün dernek kurulur, oğlunu "evlendirir". Balayı biter. Her açıdan... "Şımartılmış çocuk narsisizmi"yle büyütülen erkek evlendiğinde, annesinin evindeki paşa hayatının aynısının devam edeceğini, karısının annesi gibi davranacağını vehmeder. Kendisi gibi işten gelen karısı mutfakta, o ise bilgisayar başındadır. Karısı yemeği yapar, sofrayı kurar. Yemeklerini yerlerken, karısının konuşma, dertleşme ihtiyacını anlayamaz. Ev cenaze evini andırır. Karısının sorduğu soruları duymazlıktan gelir veya geçiştirir. Yemek biter. Masadan bir tabağı kaldırmak adamın aklının ucundan bile geçmez. Hayatında bir kere bile yaptığı bir şey değildir bu. Karısı böyle bir şeyi nasıl talep eder? Adam şaşkındır. Bildiği, gördüğü, tanıdığı kadın değildir karşısındaki. Fena halde yanıldığı şeyse artık evli olduğu, karşısındakinin de annesi değil, karısı olduğudur. Artık sorumlulukları vardır. Artık çocuk değildir, çocukları vardır ya da olacaktır. Artık ödenmesi gereken faturalar vardır. Karısı bir gün hastalanır. Bekler ki kocası, "Karıcığım seni doktora götüreyim." desin. Boşuna bekler. Kocasının hatırına bile gelmez bu. Doktora kendi gider. Daha da yıkılır; adam arayıp sormaz bile "Neyin varmış?" diye. Kadının istediği, beklediği, umut ettiği evlilik, erkek bu değildir. Erkek onun için sorumluluk sahibi demektir. Koruyan, kollayandır. Dert ortağıdır. Teselli edendir. Adam her gün eve gelir ve gider. Hizmet bekler. Bütün bellediği görevi ve sorumluluğu sanki sadece eve para getirmektir. Bunun dışında her şey ona yabancıdır. Karısına sarılmaz. Hal hatır sormaz. İçini ona açmaz. Annesi bir soru sorup da cevap vermediğinde, karısının da annesi gibi susmasını bekler. Karısı bir daha sorar. Adam susar. Kadın bir daha dener. Adam yine susar. Kadın soruyu değiştirip bir kere daha sorar. Adam bir kadınla konuşmaya, dertleşmeye hem alışık değildir hem de kadın onun için böyle bir varlık değildir. Adam bütün hayatı boyu hep almıştır. Bir ilişkide vermenin ne olduğunu bilmemektedir. Adam hayattaki çok kıymetli bir şeyi kaçırmaktadır: "İlişki"yi. Bir kadına bağlanmayı, ona kendini teslim edebilmeyi, ebedî hayat yolunda "arkadaşlık" kurabilmeyi. Kadın, istediğinin eve sadece "para getiren", "kendini dışarıda bırakan bir erkek" olmadığını bilmektedir. Adamsa para kazanmaktan başka bir şey bilmemektedir. Adamın içi bomboştur. Kadın, bir ömür boyu kocasını değiştirmeye çalışacak, çok yorulacaktır. Mustafa Ulusoy Zaman |
sonuç ne boşandılarmı?
|
Ne önemi var?
|
tabi var...
hem içimde ukdedir bu.. hikayenin sonunda ne oldu? |
Alıntı:
|
eyvallah kardeş...
|
Bugün bu yazıdan bahsetmişlerdi. Gerçekten çok güzel açıklanmış.
Hazıra alışan erkek modeli. Herkes şikayetçi aslında ama benim dedem, babam ve amcalarım da böyle oldukları için bana yabancı gelmiyor. Hatta yardımcı olan erkek tipi hiç bana göre değil, hanımköylü derler bizim orada, o tipler çok itici. Ama dinlemeyi bilmeli ! İnsan olsun, dinlesin. Teşekkürler Bergüzar. |
Alıntı:
Anlatılan hikâyedeki mağdur hanım, kocasından dert yanarken, kim bilir, belki de ana kuzusu bir erkek evlat yetiştiriyordur. Ana olmak işte bu nedenle çok zor bir görev. |
mustafa hocam ne güzel dile getirmiş...
evlenmeden önce karşıdaki insanın kusurlarını yada kendi karakterine uygun olmayan yanlarını görmezden gelen,fakat evlendikten sonra iç savaş yaşanan,evlilikden çıkıp karşısındakini değiştirme çabasına dönen vahim engiz bir durum... kimileri için basit görünsede mahiyetinde ehemmiyetli bir mevzuu... Rabbim hakkımızda hayırlı olanın en iyisini gönlümüzede razı eylesin... eyvAllah abla... |
Hadi evlenelim...
|
ana evimin konforunu isterim aga...
|
çevremde çok var böyle evlilikler.
Allahtan bizimkisi böle değil. Güzel bir yazı idi.. teşekkürler... |
Şöylede bir şey var...
Evlensem evime bilgisayar sokmam... Ciddiyim...http://www.akpartiforum.com/images/icons/icon11.gif |
şimdiler evlilik sözleşmesinde
"hayatımızda internet olmayacak" diye bir madde var. çok mantıklı.. |
Alıntı:
|
İçim karardı okurken.. Düşündüm de.. Yo yo daha erken.. (:
|
Alıntı:
|
Kadınlar kocaları işteyken hiç bilgisayar başına oturmazlar ..
Evlendikleri zaman hepsi dört dörtlüktür .. Mübarek İnsanlar ;D |
Alıntı:
|
ha sen işteyken eşinin canı sıkılabilir diyenlerde olacaktır...
bilgisayar can sıkıntısını kesmez... gerek yok... Bilgisayarı evime sokmam... Gayet ciddiyim... Evlenirsem bilgisayarsız bir ev vaad ediyorum...;D |
Evine bilgisayar sokmakta diretenler bundan sonraki hayatını eşsiz geçirebilrler. Bende hoşlanmam hatta yarardan çok zararları olduğunu düşünürüm ama bunu karşınızdaki cinse kabul ettirmeniz mümkün değil . Bu asırda böyle düşünenler için yaşasın bekarlık
|
tabi ya..
yaşasın bekarlık... bende bilgisayar sokmayabilirm ama ps3 ü kesin sokarım.... hatta hanıma tembih eder ben yokken call of duty de level atlamısını söylerim.... |
Alayını sokarım aga...
keylogger kurmak çok zor bişey değil :) |
Yok istemez...
Sokmam Bilgisayar... Çünkü ev bağını azaltabilir... Dünyada soyutlayabilir... Kendini kaptırabilir... Eve geldiğimde yemek felan hazır olmazsa görürüm o zaman... Bilgisayar bir engeldir... İstemez... |
offf düşüncelere bak yav(:
İbrahim abim televizyona dalarsa nasıl yapacaz? |
Televizyon'da öyle ama...
en azından izlemek istemediği zaman olabilir... yemek yapar o zaman... valla yapmazsa televizyonla beraber hopp camdan aşağı...;D |
ibo abi...
bir iktisatçı olarak sana bir endeks yapayım :) grafiğe uyarlayalım... yemek-dayak grafiği :) |
abi kısmetimiz kapanıyor;D;D;D;D
|
kapanmaz...
daha çok açılır olm sen bilmiyon...;D |
de hadi bakalım...
|
ibrahim abi sen bu kafayla 30 yil daha evdesin desene :).. hersey karsilikli güvene bakar o acidan ne internetle, ne televizyonla sorunum yok..
ama yemek konusunda katilmamak elde degil bugün hanim yok pizza ismarladim :) |
Evlilikle ilgili her konuyu çocuk parkina dönüstürüyorsunuz... birazdan konuyu temizlerim.
|
olm işte ana mevzuu yemek...
bilgisayar felan hikaye...;D |
Alıntı:
Yapma bunu yapma... Karşılıklı fikir alışverişi bu... yapmasana yapma...:ağla: |
bergüzar hanımın korkusundan hiçbir evlilik konusunda soru soramıyoruz...
cahil kaldık... |
Bizim millet hep kantarın topuzunu kaçırıyor..
Kimisi annesi çok haksız olmasına rağmen tamamıyla ne derse ipi onun elinde kimisde vermiş kadının eline tamamıyla onun hakimiyetinde..:) Adaleti sağlamakta zor..Sanki en güzeli evlenmemek.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
:) Ben espiri olsun diye diyorum arada. Yoksa evliliğe sıcak baktığım söylenemez. Günümüz itibariyle bana ayak bağı yapmaktan ibaret geliyor. Fakat büyük sünnet ve seyyit bir kız bulursam belki evlenirim..:) |
Alıntı:
|
ooo...
reyize... |
All times are GMT +3. The time now is 18:51. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025