![]() |
Kışanak'tan skandal sözler: Kanlı günler geldi !
Kışanak'tan skandal sözler: Kanlı günler geldi
Şırnak'ın Silopi ilçesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması yapıldı. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, burada yaptığı konuşmada KCK'nın eylemsizlik kararına son verdiğini, bundan sonra dökülen her damla kanın sorumlusunun AKP Hükümeti olacağını ileri sürdü. Şırnak'ın Silopi ilçesinde Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması yapıldı. Kutlamaya BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Iğdır Milletvekilli Pervin Buldan, Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri ve kadın kurum temsilcileri katıldı. Katılımcılara hitap eden BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, KCK'nin 13 Haziran'dan bu yana sürdürdüğü eylemsizlik kararını dün sona erdirdiğini hatırlattı. Kışanak, bu karardan sonra dökülen her damla kanın ve bu topraklarda yaşamını yitirecek her canın sorumlusunun AK Parti Hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacağını vurguladı. Önümüzdeki seçimde Başbakan Erdoğan'ı iktidardan indireceklerini savunan Kışanak, "Bu başbakan 8 yıldır Ankara'da koltuğuna oturmuş sadece saltanat sürüyor. Barış çabalarımızı boşa çıkartmak için uğraşıyor. PKK'nın ilan ettiği tek taraflı ateşkes sürecini son bir kez daha boşa çıkartmak için uğraştılar. Ve dün KCK yaptığı açıklamada 'artık eylemsizlik sürecinin bir anlamı kalmamıştır' dedi. Bundan sonra bu topraklarda dökülecek her damla kanın sorumlusu Tayyip Erdoğan'dır. Toprağa düşen her canın katili Tayyip Erdoğan'dır." dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in açıklamalarına cevap veren Kışanak, şöyle devam etti: "Cemil Çiçek diyor ki 'biz pazarlık yapmıyoruz'. Hadi oradan, hadi oradan. Seni kimsin bizimle pazarlık yapacaksın? Bir halkın dili, kimliği, kültürü zaten pazarlık konusu olamaz. Sen kimsin bunları pazarlık edeceksin bizimle? Biz işte meydanlarda direne direne, mücadele edene ede bu haklarımızı kazanacağız, özgürlüğe yürüyeceğiz, demokratik özerk Kürdistan'ı inşa edeceğiz. Sen kim oluyorsun da bizi durduracaksın? Kim oluyorsun Cemil Çiçek?" Polislerin kadınları alana almamak ve bıktırmak için barikat kurduğunu öne süren Gülten Kışanak, "Bu ülkede her gün 5 kadın katlediliyor. Nerede sizin güvenliğiniz? Bu mu güvenlik anlayışınız?" diye sordu. Kışanak, "Bu ülkede her gün kadınlar taciz ve tecavüz ediliyor. Baskı, şiddet görüyor. Nerede sizin devletiniz? Güvenlik anlayışınız bu mu? Onlar bizi mücadelemizden vazgeçirmek için uğraşıyorlar. Önümüze barikat kuruyorlar. Ancak bizler erkek egemen anlayışını alaşağı edene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Her gün kadınlar emniyete gidip 'Beni koruyun beni öldürecekler' diye başvuruyor. Ama kadınları korumuyor. Devlet, kadınları korumayarak bu zihniyetin ortağıdır. Yargı, emniyet bir bütün kadın katliamlarının suç ortağıdır." dedi. Kışanak, "AKP'nin tutumu ortadır. Almanya'ya giden Başbakan oradaki Türklere 'önce Türkçe öğrenin' diyor. Ama bize gelince 'Kürtçe'yi unutun, hayatın her alanında Türkçe konuşun' diyor. Bu bizim Başbakanımız olamaz. O gitsin Almanya'da Markel'in yardımcısı olsun ve oradaki Türklerin haklarını korusun." dedi. http://zaman.com.tr/haber.do?haberno...i-gunler-geldi |
Alıntı:
Alıntı:
|
Doğru söylemiş.
Kanlı günler yine yola çıktı. Yine her iki taraftan ölümler olacak Yine her iki tarafta taziya çadırları kurulacak. Allah tüm mazlum ve mağdur insanlarımızı Bu kirli iç savaştan korusun... |
Yetkin'den PKK'ya Açık Mesaj?
Daha önce Öcalan'ın avukatlarına "AKP sizi oyalıyor" diyen Murat Yetkin bugün açık açık, PKK'ya mesaj gönderdi. Eğer saldırırsanız...? Radikal Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, bugün kaleme aldığı "3 Kritik Gelişme" başlıklı yazısında PKK'ya "saldırın" diye adeta açık mesaj gönderdi. Murat Yetkin, PKK'nın ateşkes sürecini sona erdirmesini değerlendirdiği yazısında şöyle diyor: PKK yaygın eylemlere başlarsa, hem seçime doğru ortam gerilir -özellikle bölgedeki- hem de gerilen ortamda BDP ve tepki olarak da MHP'nin oy potansiyeli yükselişe geçebilir. Bu gelişmeler AK Parti'yi 12 Haziran seçimlerinde hedeflediği yüzde 50'den uzaklaştırır. Sağda ittifak çalışmalarına, Kılıçdaroğlu'nun yerine Baykal'ın yerine getirilmesine ve 8 yıldır iktidar olmasına rağmen AKP 12 Haziran seçimlerinde anketlere göre yüzde 50 barajını zorluyor. Durum böyleyken bir süredir dillendirilen plan dün itibariyle uygulamaya konuldu. PKK dün Ağustos'tan bu yana yürürlükte olan ateşkes sürecine son verdi. Daha önceki analizlerimizde seçimlere doğru ülkede gerilim ortamının artırılacağını ve PKK'nın Mart ayından itibaren kanlı saldırılara başlayarak AKP'nin mevzi kaybetmesine altyapı oluşturacağını dile getirmiştik. PKK ateşkes sürecine son verdiği dün itibariyle bu kritik süreç başlamış oldu. Murat Yetkin, PKK'ya açıkça mesaj vererek, eğer saldırırsanız, gerilen ortamda BDP'nin, terörün artmasına tepki olarak da MHP'nin oyları artar diyor ve ekliyor: Bu gelişmeler AK Parti'yi 12 Haziran seçimlerinde hedeflediği yüzde 50'den uzaklaştırır. Murat Yetkin bundan birkaç ay önce de Öcalan'ın avukatları ile yaptığı görüşmede -ki daha sonra kendi yazısıyla bu sözlerini doğruladı- şöyle demişti: “AKP seçim öncesi çatışmalar olsun istemiyor ve seçime kadar sizi oyalıyor. Hedefleri seçimde yüzde 50 oy almak, anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmak. Bunu başarıp Seçimden sonra sizi de bizi de süpürecek” 12 Haziran seçimlerine bir ölüm-kalım savaşı olarak bakan derin çevreler, son 100 günde bütün kozlarını sahaya sürecek... Murat Yetkin'in AKP'yi indirmek isteyen çevrelere tek önerisi PKK'nın eylemlerine başlaması değil elbette. Erbakan'ın vefatı üzerinden AKP karşıtlarına mesaj gönderen Murat Yetkin, Erbakan'ın vefatının AKP'ye yarayacağına işaret ederek sağda ittifak çalışmaları yapanlara da elinizi çabuk tutun diye gaz veriyor... İşte Murat Yetkin'in "AKP'yi nasıl indiririz" cephesine yol gösterdiği o yazısı... Son üç günde yaşanan üç kritik gelişme, Türkiye'yi 100 gün kalan seçimlere götüren yolu daha zorlu hale getirmiş bulunuyor. Önem sırasına göre sıralamadan bunları; 1- Necmettin Erbakan'ın vefatı, 2- PKK'nın eylemsizlik kararını kaldırması ve 3- Libya krizinin süratle tırmanması olarak sayabiliriz. Şimdi önem sırasına göre bu gelişmelerin neden kritik önemde olduğunu şöyle tartışabiliriz. PKK'nın ateşkesi bitirmesi: PKK dün yaptığı açıklama ile 13 Ağustos'ta ilan ettiği ve fasılalarla haziran seçimlerine dek uzattığı eylemsizlik kararına son verdi. Buna gerekçe olarak da AK Parti hükümetinin beklentilerini karşılamamasını ve seçimlere kadar karşılayacağı doğrultusunda hiçbir işaret vermiyor olmasını gösterdi. Bu şartlar arasında Meclis'teki partiler tarafından da dile getirilen yüzde 10 seçim barajının indirilmesi ve faili meçhul kalan olayların aydınlatılması komisyonu kurulması olduğu gibi, KCK tutuklularının bırakılması ve asıl can alıcı olanı, Abdullah Öcalan ile 'diyaloğun açık müzakereye' çevrilmesi de bulunuyor. PKK'nın bu kararı almasında Arap coğrafyasındaki gelişmelerin ve iç gündemin Kürt meselesini geri plana itmesi, diğer yandan hükümetin bütün siyasi yatırımı seçim sonrası hazırlanacak yeni anayasaya bırakmasının payı var. PKK yaygın eylemlere başlarsa, hem seçime doğru ortam gerilir -özellikle bölgedeki- hem de gerilen ortamda BDP ve tepki olarak da MHP'nin oy potansiyeli yükselişe geçebilir. Bu gelişmeler AK Parti'yi 12 Haziran seçimlerinde hedeflediği yüzde 50'den uzaklaştırır. Libya krizinin tırmanması: ABD'nin dün 'Kaddafi'nin gitme zamanı geldi' açıklaması, bugüne dek Libya krizi üzerine yapılmış en sert ve doğrudan açıklamaydı. Buradan ABD'nin Kaddafi'nin gidişini garantiye almak ve hızlandırmak için her şeyi yapabileceği sonucu çıkar. Avrupa Birliği'nin Libya'ya yaptırım kararı alması Türkiye'yi bağlamaz; daha önce İran'da görülmüştü. Başbakan Tayyip Erdoğan dün Almanya'da yaptırımların Libya halkına zarar vereceğini söyledi ve karşı çıktı. Bu doğru bir tutum, ancak Türkiye, karşı olsa da BM yaptırımına uyacaktır. Erdoğan, Libya'ya bir NATO müdahalesine de 'Ne işi var NATO'nun?' diye karşı çıktı. Gerçi Afganistan da NATO sorumluluk bölgesinde değil ve Türkiye orada var, ama Libya farklı. Dış Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Libya krizinin uzamasının Türkiye'nin cari açığını tam da seçim döneminde arttıracağını ve enerji fiyatlarını arttıracağını söylüyor. Karışıklıkların Cezayir ve Körfez'e sıçraması, enerji bağımlısı Türkiye'yi seçim sürecinde zora sokacaktır. Bu gelişmeler AK Parti'yi yüzde 50 hedefinden uzaklaştırır. Erbakan'ın vefatı: Bugün İstanbul'da törenle defnedilecek olan Necmettin Erbakan'ın Saadet Partisi'nin belli bir oy tabanı var. Bu oylar yüzde 2 ila 5 arasında tahmin ediliyor. Erbakan'ın son nefesine kadar seçim ittifakı üzerine çalıştığı biliniyor. Ancak vefatıyla, Saadet Partisi yönetimi kimle ittifak yaparsa yapsın, tabanın büyük çoğunluğu kendiliğinden sandıkta AK Parti'ye meyledecektir. Erdoğan ve AK Parti hükümeti, netice itibariyle Erbakan'ın hayallerinin önemli kısmını kazasız belasız gerçekleştirerek siyasi mirasını zaten hak etmiş görünüyor. BBP zaten AK Parti çekim alanına kapılmış görüntü veriyor. Tıpkı solda DSP tabanının büyük kısmının bu seçimde CHP'ye meyledeceği tahminleri gibi, Erbakan'ın yokluğunda siyasetin doğal akışı bunu gösteriyor. Erdoğan'ın Saadet'ten bazı sembolik isimleri, örneğin bu Erbakan soyadı taşıyan bir isim olabilir, AK Parti listesine dahil etmesi şekil şartını tamamlayacaktır. Bu gelişmeler, AK Parti'yi 12 Haziran'da yüzde 50 hedefine yaklaştırır. Netice olarak; Türkiye'yi etkileme önem sırasına göre üç kritik gelişme böyle açıklansa da, özgül ağırlık açısından Erbakan'ın vefatıyla AK Parti'nin siyasi çekim gücünün artması, Erdoğan'ı yüzde 50 hedefine yaklaştırıyor. Öte yandan PKK eylemsizliğinin son bulması BDP ve MHP'nin potansiyelini arttırıp AK Parti'yi uzaklaştırıyor. AK Parti'nin seçim hedefi bakımından denklem, CHP'nin kendisini yüzde 25 eşiğinden 30 eşiğine ne kadar taşıyabileceğine bağlı görünüyor http://www.stratejikboyut.com/haber/...aj--50796.html |
PKK terörünü esirgemesin..elinden geleni ardınma koymasın..göreriz mevlam neyler..ne eylerse güzel eyler..
8 yıldır hep aynı planı yapıyorlar ama bu kez süpriz yaşayabilirler.. AK Parti hükümeti pkk nın tepesine çöktüğü anda kaçacak delik ararlar. O zaman bekledikleri tepki oylarını tersten görürler |
Alıntı:
O yüzden bu cümleleri böyle rahatlıkla sarfedersiniz... |
Alıntı:
Onun çocuğu değil bunun çocuğu değil kimin...??? Kardeşim orda benim ne diyon efendi sen...??? |
Asi onlar dağlarda ''asker avına'' çıkmasalar kimse ölmeyecek ! Savaşı, bozgunculuğu çıkaran onlar değil de biz miyiz yani ?!
Bu kadından nefret ediyorum ya. Kendini ne halt sanıyorsa artık. |
Alıntı:
görünce şok oldum.. müslüman müslümanı kırıyor... hepsi bu ülkenin evladı değil mi? yoksa ayrımcılık mı var... saçmalamayın....dağa it gibi kendi vatanının askerini öldürmeye çıkıyor... sonra ölünce birde yas mı tutalacak arkasından.... aradaki farkı iyi tutun... |
İç dinamiklerin ak partiye oy kaybettireceğini düşünmüyorum. Pkk nın eylemleri artırması geçmişte merkez partilerine hasar veriyordu ama bugün pkk nın sözçülüğünü yapanların bu koridordan büyük hasar alacağına inanıyorum.
Ak parti için endişeli tek taraf var o da ''' Libya krizinin uzamasının Türkiye'nin cari açığını tam da seçim döneminde arttıracağını ve enerji fiyatlarını arttıracağını söylüyor. Karışıklıkların Cezayir ve Körfez'e sıçraması, enerji bağımlısı Türkiye'yi seçim sürecinde zora sokacaktır. Bu gelişmeler AK Parti'yi yüzde 50 hedefinden uzaklaştırır.'' |
eee...
seçimler yaklaştı... terör olacak ki bdp oylarını garantiye alsın... bu pkkya bu insiyatifi verdiren askere yazıklar olsun... |
VERENDE RABBİM ALANDA KİM NE DERSE DESİN !!! IRKÇILIĞA KARŞIYIZ AMA VATANIMIN BİR KARIŞ TOPRAĞINA GÖZ DİKENE NEYİ NE KADAR SÖLESEK AZ ALLAH ISLAH ETSİN .
ŞİMDİLİK |
Ayrıca kış bitiyor ilk bahar geliyor pkknın hep yaptığı şey zaten bu ;D
Bu mallar kimi kandırıyor ;ı: Aha,önümüzdeki kış öncesi eylemsizlik kararı alıp ilk bahar girişinde yine kaldırıcaklar ;D |
Alıntı:
Bizde o kritik bölgelerde askerlik yaptık Kahramanlık yapmanın alemi yok. Birileri çıkıp ölümleri bu kadar ucuz görüp Çözümden yana değil de şiddetten yana oluyorsa Orada o adama "bu çocuk senin mi" diye sorarım. Allah korusun ama sizin bir yakınınız orada yaşamını yitirse Bu kadar kolay bir şekilde savaşı, şiddeti arzulamayacaksınız. Sonu yoktur bu kirli savaşın. Ölen insanlar bu ülkenin insanlarıdır. Ne asker ne gerilla ölümlerine sevinemeyiz. Ama hemen hemen hepiniz "asker" diye taraf tutarsınız ve gerilla ölümlerine sevinirsiniz. İdeolojik tarafları beni pek ilgilendirmez fakat her iki taraftan ölümlerin olması bu ülkeye büyük zararlar vermektedir. Bu ağır, bu kirli savaş için Türkiye er ya da geç uzun yıllar hesap verecek. |
Alıntı:
Nefret, çözümsüzlüğü derinleştirir. O kadın muhaliftir... |
Ölümlere sevinilmez. Hangi tarafta olursa olsun. Bir tercih yapmak da olmaz. Ama benim gözümde elbette dağdaki ile askerlerimiz asla ama asla bir değil. Biri özellikle faşistliğin en büyüğünü yaparak 'TÜRK ASKERLERİNİ' öldürme düşüncesiyle çıkıyor dağlara, birileri de kendini savunmak, ülkesini koruyup kollamak için görevini yapıyor. Bu durumda benim safımın hangisi olacağı açık ve net bellidir.
|
Valla hiç kusura bakma. Herkesin gözünün içine baka baka ''kanlı günler geldi''gibi açıklamalar yapan bir kadını sevecek halim yok. Nefret dahi etmemem lazım bunun gibilerinden. Çünkü buna bile değmezler.
Başbakan bunlara çok yüz verdi. Yüz verince astarını istediler. İşte bu yüzden nefret ediyorum artık. Hadlerini aşıyorlar. Onlar kürtse ben de kürdüm. Ama ben , benim ırkımın üstünde bir ırk yoktur demiyorum. Türklerden nefret etmiyorum. Kan dökülsün istemiyorum. Kısacası herkes gibi haddimi biliyorum. Onlar da bu şekilde tamamen iyi niyet içinde olsalardı bugun muhattap olunduklarından daha fazla kaale alınırdılar. Ama değmezler. |
Alıntı:
ve böbürlenerek taraf tutarsınız. Biri çıkıp "yahu kral çıplak" demiyor. Öldürülen insanlara saygım sonsuzdur ancak Şahsen ben kimseyi şehit görmüyorum. Ne askeri ne gerillayı. Şehitlik çok yüksek bir mertebedir. Şehit olan kişi, genellikle dini için savaşmış kişdir. Ayrıca ülkesini yabancı ülkelerden koruyarak savaş veren Şahıslar şehit olur. Bu ülkede kardeş kardeşi vuruyor. Bu ülke bu savaşan insanların ülkesidir. Ve sizin gibi "vizyonu yönetilen" insanlar da Taraf tutar, böbürlenir, övünür. Ben taraf tutmuyorum. Devletin ortaya çıkardığı bu sorunu Devletin derhal çözmesini beklemekteyim. Her gün bu kirli savaşların bitmesi için dua ediyorum Fakat sizin gibiler daha çok derinleşsin diye Askere alkış tutar gerillaya nefret dolu tepkiler verirsiniz. Devam edin. Ülkeyi böyle kurtaracaksınız... |
Alıntı:
Şu nefse bak, şu egoistliğe bak, şu endama bak Şu karizmaya bak :) Kışanak ölüyor, senin onu sevmesi için... Kışanak'ın politikasını bende beğenmiyorum Ancak kendisinin ne dediğini biliyorum Ve çarpıtmıyorum. Zira onun yakınları da dağda öldürülüyor... |
Demek askerlere şehit gözüyle bakmıyorsun.. Acıdım şimdi sana biliyor musun kusura bakma.. Bu kadar basit düşünebileceğin aklıma gelmezdi..
Alıntı:
Bunu da hiç kimseye kanıtlamaya niyetim yok. Ben kendimi biliyorum ya o yeter bana.. |
artik kan dinmelidir,analar aglamamalidir oturdugumuz yerden ahkam kesmek kolay ama birde bölgenin gercekleri var!..
bu konuda selda bagca nin parcasinin sözlerini paylasmak isterim.. Ağladım Annem Hedefim insandı, vur emri geldi Ellerim titredi, ağladım anne Bir sağıma baktım bir de sol yanıma Yüreğim sızladı, ağladım anne Gecenin yarısı, dağın başında Siperde beklerken, ayışığında Hedef oldu, durdu karşımda Yüzümü çevirdim, ağladım anne Yolun karşısında, yakın yerdeydi Gördüğüm kadar, genç de biriydi Bir taşın dibinden, kalktı yürüdü Ardı sıra baktım, ağladım anne Onun da yolunu, bekleyen vardır Anası babası, sevdiği vardır Belki de yubvası, yavrusu vardır Kıymadım vurmaya, ağladım anne O da benim gibi, emir kuluydu Belli memleketi, güney doğuydu Bilmem ki o da beni, vurur muydu Ben ona kıymadım, ağladım anne Dağların başında, nöbet beklerken Ayışığında, hasret çekerken Sizden uzaklarda, şafak sökerken Bir sigara yaktım, ağladım anne |
Eğer onlar ''kürtlerin huzuru'' için çalışıyoruz çabalıyoruz diyorsa, ben de o kürtlerden biri isem o zaman benim düşüncelerim de onlar için önem arz etmeli. Ama etmediğini çok iyi biliyorum. Onların tek muhattabı var tek dinledikleri kişi var o da İMRALIDAKİ.
ama siz kızsanız da kabul etmeseniz de yediremeseniz de kendinize onların yanlışlarını, hatalarını, kürtlere hizmet etmediklerini, sadece ve sadece pkk ya hizmet ettiklerini var oldugumuz sürece her yerde söyleyeceğiz. söylemeye devam edeceğiz. |
Alıntı:
Biz ideolojik taraflarından söz ettik mi? İdeolojik yanları bizi pek ilgilendirmez. Bizim derdimiz bu ölümlerin bir an önce durmasıdır. Ne konuşulacaksa o "TBMM" denilen ortamda konuşulsun. Orda tartışılsın, orda sorunlar çözülsün. Ancak ölümler bu kadar ucuz olmamalı. Yazık, Günah Bu Gençlere... |
Yahu işine gelince konuyu nasıl da saptırıyorsun. Yukarıda kışanak senin söylediğinle çok ilgilenmez gibi bir cümle kurdun. Ben de ona istinaden evet zaten ilgilenmez. Onların ilgilendiği tek kişi apo dur dedim.
Her neyse.. Barışın olması için tavizler verilmeli..Hükümet daha çok çalışmalı..Daha fazla empati kurmalı..Ama bdp de isteklerini adam akıllı yapmalı..haddini aşmamalı..niyetini kötüye kullanmamalı..adının içinde ''demokratik'' sözcüğüne uygun davranmalı.. Ancak o zaman bir şeyler iyiye gider..aksi takdirde biraz zor.. |
Burada öncelikle iki taraf diye bir şey söz konusu değildir... Taraflar vardır çok çeşitli taraflar mevcuttur... Küresel, siyasi, tarihi ve ideolojik hatta Dini ! Bu itibarla Meseleyi Sosyolojik yönden inceleseniz bile Ölen insanların ve gençlerin üzerinden insani hassasiyet gösterseniz bile yukarıdaki yazıda açıkça niyetini kimlik ideolojisininde ötesine götürmeye giden anlayışın açıkça dile getirmesi siyasi olarakta, ideolojk olarakta, tarhi olarakta asla KABUL EDİLEMEZ !!!
|
Aslında Kimlik Sorunundan daha çok
İçerdeki ve dağdaki insanların durumu onlar için söz konusudur. Çünkü biliniyor ki Kimlik sorunu artık rahatlıkla her yerde Dile getirilebilir ve çabalar neticesinde Geri kalan siyasi, sosyolojik ve kültürel sorunlar çözülebilir. Sorunun Çözümü, silahların susmasından Ve İçerdeki insanların dışarıya salınmasından geçer en başta. |
dağdaki itlerin kışın bir tarafları donuyor saldırı yapamıyorlar baharın gelmesiyle teröre başlarlar demiyorlarda :)
tabi bdpnin işine geliyor bu durum... nede olsa acıdan rant elde etmeye bayılırlar... terör biterse nereden ekmek yiyecekler... |
Asi bişey öğrenmek istiyorum pkk nin gerçek derdi gerçekten kürtlermi? eğer cevabın evetse hangi kürtler?
|
Alıntı:
Sosyolojik yönden Siyasi alana kayıyoruz öncelikle... Sen böyle düşünmekte özgürsün elbette... Lakin Dağdakilerden daha tehlikeli olduklarını açıkça beyan edebilirim...! Eğer ''Ayrı bir Özerklik'' dile getiriyorsan eşitlik anlayışını inkar etmiş olursunuz ! Buda nefreti körükler o zamanda birileri diğer Haklı tarafı çok daha rahat korur ! O zamanda Dağdakilerden nefret ettikleri ortaya çıkmaz mı ??? |
Hodri Meydan, Allah herşeyin en iyisini bilendir en iyisini yapandır. Şüphesiz ki bizim Allah(c.c) 'a teslimiyetimiz sonsuzdur, şehadet zalimin kurşunuyla değil Allah'ın bizleri bu mertebeye layık görmesiyle gelir. Pkk'nın gerillaları(!)na şehit demesi çok güldürüyor beni onlar Allah'ın yasakladıklarını yapanlar değil midir ? Ne şehidi ? Allah kardeşlerimize yâr ve yardımcı olsun İnşAllah, ben yanlış düşünüyordurum belki ama kandırılmışlardır belkide ama ne bileyim be muhteremler Allah bize akıl, insiyatif vermemiş mi bu kadarda mı görememekteler doğruları...
|
Alıntı:
5 Senelik Ateşkesi Ne Çabuk Unuttun(uz)... |
Alıntı:
İdeolojik maksatları beni pek ilgilendirmez. Ne kadar samimi olup olmadıklarını bende sorgularım Zira taraf tuttuğum yok. Dertleri; En başta silahların susması İçerdekilerin dışarıya salınması ve kendileri için Daha Sağlam Bir Siyasal Zeminin Oluşturulmasıdır. |
Ne ateşkesi Allah aşkına El İnsaf yau, kimsizniz de siz ateşkes ilan ediyorsunuz ! Ateşkkesmiş Töbe Töbee ! Pişkinliğinde bu kadarı.. !
|
Alıntı:
Eyalet sistemi uygulanabilir. "Başkan Erdoğan" :) |
Alıntı:
Bu kirli savaş bu kadar uzun sürdü, sürüyor... |
Alıntı:
Ama ilk silahı tercih eden kendileri değilmi zaten kuruluşunda siyasal mücadele eden onlarca kürt parti ve derneği vardı pkk nin ortaya çıkmasi ile pkk baskısına dayanamayarak kapatıldı veya geri plana düştü o zamanın sistemi yöneticilerininde desteğiyle yapılan darbeden sonra cezaevinden çıkan direk dağa çıkıyordu yani anlayacağın plan işliyordu ve kürt halkı yavas yavas pkk insafiyatına bırakılıyordu. O apo değilmiydiki kenyada yakalanırken benim annem de türk diyen ve size yardımcı olmak için elimden geleni yaparım diyen. Kusura bakma aponun imralıda ölmesini dağdakiler herkesten çok istiyor ki ellerine güçlü bir bahane geçsin.yoksa gerisi ıvır zıvır. |
Alıntı:
|
Yıllardır doğuda yanlış uygulanan devlet politikasını bir parti çıktı ve düzeltmeye çalışıyor...karşılığı "olacaklardan ak parti sorumludu"böylemi olmalı...ortalık kan gölüne mi dönmeli kim kimin kanını dökecek.. .bir yola çıkıyorken yol arkadaşlarıma güvenmeden ideolojisini bilmeden neyin peşinden gittiğimi bilmeden onu savunup orası beni ilgilendirmiyor demekte kişiye göre değişkenmiş demek..
Şu uğruna mücadele verdiğimiz dil anlaşmak içindir kavga için değil..20 yıldır şiddet kullanılarak ne değiştirildi taki zihniyetler bu ülkede değişene kadar |
Alıntı:
|
Alıntı:
Bunlara çok takılmamak gerekir. Silahlar sustuktan sonra tüm bunların hesabı elbette sorulmalıdır. Biraz daha gerçekçi olmak gerekir. Elbette 80 Darbesiyle PKK daha çok güçlenmiştir. Sonuçta devletin Kürtlere verdiği zulüm ile Kürt sorunu Ve akabinde PKK ortaya çıkmıştır. Şimdi devlet bundan çok şikayetçi olmak yerine bence sorunu Şiddetle değil de siyasetle çözmeli. Şahsen ben Devletin Apo ile görüşmesini doğru buluyorum. Ancak sadece görüşmek için görüşmek doğru olmaz. Somut adımlar da atılmalıdır artık. Mesela Arınç bugün, Bugün TV'de "KCK sanıkları Kürtçe savunma yapabilmeli" dedi. Bu çok olumlu bir gelişmedir. Arınç'ın son zamanlardaki bu çıkışlarını takdir ediyorum. Bunlar gayet yapıcı demeçlerdir... |
All times are GMT +3. The time now is 18:12. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025