![]() |
Hakan Albayrak'ın Kaleminden
http://yenisafak.com.tr/resim/site/h...0b6119d3by.jpg Zaferle değil, doğru olanı yapmakla mükellefiz. Doğru olanı yapanlar, mesela okullardaki başörtüsü yasağına direnen mesture öğrenciler, kısa vadede bir 'zafer' elde edemeseler de, kazananlardır. Allah'a inanıyorsak buna da inanalım. Muarızlarımızın göz kamaştırıcı gücüne aldırmadan ve maruz kaldığımız musibetlerin hayra matuf olabileceğini hiç aklımızdan çıkarmadan devam edelim yolumuza. İşimize bakalım. Alemlerin Rabbi'yle barışık; Gayb'a inanan, namazı kılan, kendilerine verilen rızktan infak eden, esenlik dağıtan, mazlumları kollayan, zulme meşru yollarla direnen, yeryüzünde vakarla karışık bir tevazu ile yürüyen ve kendilerine sataşan cahillere "Selam" deyip geçen iyi insanlar olmaya bakalım. Öyle yaparsak, Allah'ın rahmet ve bereketine nail oluruz. Ve Allah'ın rahmet ettiği, bereketlendirdiği insanları durdurabilecek bir barikat yoktur. Hakan Albayrak |
Alıntı:
Alıntı:
|
http://img2.blogcu.com/images/k/u/z/...i/filistin.jpg Orda bir savaş var içimde Kokla şair bu taşı Gazze'den getirdim Bu görmüş olduğun kurşun Filistin'in göğsünden çıktı Sen oğuz atayda yüzerken İntihar yiyip intihar kusarken Bir çocuk adam gibi öldü. |
http://www.islamidavet.com/wp-conten...20%2833%29.jpg
wish you were here işte böyle sevgili humeyni seni pink floyd'un bir şarkısıyla anmak da varmış how I wish you were here bu beş yıldızlı otelde rulet masasının dibinde islam düşüncesini tartışırken üstadlarımız pat diye peydah olmalıydın sen yerde eski bir seccadenin üstünde oturup öylece susmalıydın bir de mehdi haşimi olmalıydı yanında bre gafiller diye gürlemeliydi kurşun geçirmez camlardan halkın sesi geçer mi? ah hurma dalları... yoksul mescidim... |
http://www.alinteri.org/img/fransasavaskucuk.jpg
Her şey bir rüzgâra bakıyor abi Bakma esrar çekip mayıştıklarına.. Bir gün var ya bu Mağribli çocuklar Bir gün yakacaklar Parisi |
http://farm4.static.flickr.com/3104/...49b94a1f2b.jpg
Herkes hiç değilse kendi şehrindeki mitinglere katılmayı farz-ı ayın gibi görsün. "Onlar bombalıyor, biz sadece slogan atıyoruz. Slogan atmanın Gazze'ye ne faydası var?" diyenlere kulak asmayın. Mekke'de bütün silahlar müşriklerin elindeydi. Zulme karşı çıkan müminler sadece kelime-i tevhid ve tekbir getirerek yürüyorlardı. Bir araya gelip "Lailahe İlallallah" ve "Allahu Ekber" demek başlı başına bir eylemdir, bir iştir, bir gayrettir. Gayret bizden, tevfik Allah'tan. |
Alıntı:
|
http://1.bp.blogspot.com/-KNx5RUJNLC...ipxso1_500.jpg ben denize hâlâ inaniyorum fondaki şarkı bitti yavrum pilotun apandisiti patladı uçak düşüyor ve birlikte ölmek kulağa hoş gelse de ben atlamayı tercih ediyorum olur ya denize düşerim bir gemi geçer |
http://4.bp.blogspot.com/_IkeX2QbFt2...UKUR-DUASI.jpg
Mağlubiyetlerimizi besleyip büyüteceğimize, zaferlerimizin altını çizip ufka bakalım. Şükürsüz kavimlere ekmek yok! |
http://www.hurhaberci.com/wp-content...vi-marmara.jpg Başına birbuçuk metre mesafeden dört kurşun sıkılan 19 yaşındaki Furkan'ın ve diğer sekiz şehidimizin cesetlerine tükürürcesine İsrail'i haklı çıkarmaya çalışanlar var. İsrail gemiye müdahale edeceğini önceden söylemiş, buna rağmen Gazze'ye gitmekte ısrar edenlerin kendileri kaşınmış, zaten yardım da insani yardım değil İslami yardımmış, bunların alayı HAMAS'çı ve Hizbullah'çıymış, hükümet de onları durdurmadığı için suçluymuş, falan filan. Yahu, Mavi Marmara gemisi İsrail'in Gazze'ye uyguladığı gayri insani, gayri ahlaki, gayri meşru ve de illegal ablukaya karşı bir vicdan ayaklanmasını temsil ediyor. Bu ayaklanmayı kanla bastırmaya çalışan İsrail'i anlayışla karşılamak nasıl bir vicdansızlıktır? Mavi Marmara'ya çamur atan vicdansızlar hakperestlikten, dava adamlığından, yiğitlikten, asaletten hiç anlamıyorlar diyelim. Uluslararası hukuktan da mı anlamıyorlar? |
http://murathacioglu.com/index/images/stories/dusun.jpg
özgürlük özgürlük deyip duruyoruz; önce beyinlerimizi ve yüreklerimizi özgürleştirelim. emperyalistler tarafından çizilen suni sınırı beyinlerimize ve yüreklerimize kabul ettirmekten utanmıyor muyuz? |
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net..._1514817_n.jpg
etrafına bakıp Allahuekber dedi ve o aşamada aslında bütün aşamalarda ekleyecek bir şeyi yoktu |
http://www.turkeyinfonet.com/wp-cont...m%C4%B1z-1.jpg
Ey Türkiye Öğrencileri! Ey robot üretim merkezlerinin zavallı kurbanları! Ey çağdaş işkence yuvalarında can çekişen genç insanlar! Ey okullular! Düşünün! Beyninde, etrafı örümcek ağlarıyla çevrili kalıplaşmış yoz fikirler taşıyan bir zavallı, sadece birkaç yıl okul denen sabun fabrikalarına takıldığı için diploma, yani alimlik belgesi alabilmektedir. Düşünün! En rezil yöntemlerle beyni yıkanmış –daha doğrusu kirletilmiş-, şartlandırılmış; egemen ideolojinin bütün alternatif(üstü)lerini tu kaka deyip geçen ve her türden karşıt görüşe anarşizm damgası vuran, bu arada anarşizmin ne olduğunu da bilmeyen ama vatan hainliği anlamına geldiğinden emin olan; din denince aklına sadece namaz; şeriat denince fes yahut sarık gelen; Mustafa Kemal’den başka liderlerin varlığından haberi olmayan; Ömer el-Muhtar, Hasan el-Benna, Ernesto Che Guevara, Gülbeddin Hikmetyar, Fidel Castro, Nelson Mandela gibi isimleri hiç duymamış olan; Mozart’ı parfüm markası sanan, insanın midesini bulandıran şovenist marşlardan başka müzik ürününe itibar etmeyen; ırkçılık, nefret, en pis anlamda saflık ve yobazlıktan hiçbir fazileti bulunmayan ideal bir Türkiye Cumhuriyeti okulu mezunu, şu lanet olası diploma sayesinde başkalarının canına okuyabileceği mevkilere gelebiliyor. Ey Okullular! Önünüze yukarıdakinden bile uzun cümleler koyup ezberlemenizi buyuran, farklı ve gereksiz şeyler öğrenmeyesiniz diye beyinlerinizi binbir türlü saçmalıkla felce uğratmaya çalışan insafsızlara teslim olmayın. Sakın mevcut okulları eğitim yuvası bellemeyin. Hele eğitim yuvası olduklarına dair korkunç yalanlara hiç kulak asmayın. Okullarda size modası geçmiş yalanlar aşılamaya çalışacaklar. Birilerinin kafalarına göre yazdıkları tarih kitaplarını okutup, kimini yüceltecek, kimini yerin dibine batıracaklar. Anlattıkları her şeyi kayıtsız şartsız kabullenmenizi, özümsemenizi bekleyecekler sizden. Kendi daracık, soğuk, gri dünyalarının dışındaki kocaman dünyayı tanımamanız için ellerinden gelen gayreti gösterecekler. Tevfik Fikretleri dahi, müsveddelerini de edebiyat diye yutturmaya çalışacaklar. Rilke, Dostoyevski yoktur onlar için- İsmet Özel hiç yaşamamıştır. Başkaldırın çocuklar! Unutmayın ki, gerçekleştirebileceğiniz en soylu başkaldırı, en bilge isyan, onların gizlemeye çalıştıklarını öğrenmektir. Acımasız okul kitaplarıyla boğuşmaktan arta kalan zamanlarınızda, onların en çok nefret ettikleri kitapları okuyun. Allah hepinize sabır versin. Hakan Albayrak |
http://static.myopera.com/upic/pool1.../3745415_l.jpg "asya´ya vurgunum doktor, elimde değil. afrikaya´da içim gidiyor. buram buram buhara kokuyor düşlerim. ve çöl ve madagaskar vesaire.. anlıyorum doktor, avrupa bizim kaderimiz. külahım heyecanla dinliyor seni. nil´de bir sandal olmak geçiyor içimden.. ve çöl ve madagaskar vesaire..." |
http://www.ebmhaber.org/yukleme/84a5...64d826120a.jpg
Mağrib’in “âh”ı Fransa’dan âheste âheste çıkacaktır. En sevdiğim Frenkçe kelime: rövanş! |
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphot..._2030872_n.jpg
Zannettiğin kadar önemsiz değilsin. Âlemlerin Rabbi seni ve her hareketini önemsiyor. En ufak bir jestin bile geçiyor kayıtlara. Hiç bir şey, ama hiç bir şey boşuna değil. Dünyayı değiştiremiyorum diye üzülme. Kendini gerçekleştirdiğin anda dünyanın değiştiğini fark edeceksin. Hiç bir işin üstesinden gelemiyorum diye de yiyip bitirme kendini. Unutma ki sen seferle mükellefsin, zaferle değil. "Allah bize yeter. O ne güzel bir dost ve ne güzel bir yardımcıdır." |
http://2.bp.blogspot.com/-hCfv4D6X6B...cuk_afrika.jpg
Afrikalılar mı aç, yoksa biz mi hayvan gibi yiyoruz? |
" Unutma ki sen seferle mükellefsin, zaferle değil."..Bu yolda belki bir furkan olamayacağız ama and olsun ki ebeden o yolda olacağız..Unutma ki sen seferle mükellefsin, zaferle değil!!
|
|
http://www.urundergisi.com/images/ne...uvar_kadin.jpg mahkum bedevileriz biz çalan her telefona mehdi diye koşan ve elleri titreyen ve sesleri titreyen titreyen mahkum bedevileriz hudutları vurulmadan geçemeyiz biz |
http://3.bp.blogspot.com/_4ZNfxwekzs...g_Under_b2.jpg
hadi git bakalım o eski şarkıdaki kız gibi firavunların kollarına at kendini ibrahim'in yarasını deş hadi git bakalım sancağın düştüğü yere git şarap iç gül ve oyna |
Zaferle değil, seferle mükellefiz. Sefer bizim cüzi irademizdedir, zafer Yüce ALLAH'ın külli iradesindedir.
Önemli olan yolun sonundaki nokta değil, yolun kendisidir. |
http://www.un.org/ecosocdev/geninfo/...21no3cover.jpg
Efendiler! "Yoksul Afrika" imajı emperyalist bir tezgâhtır. "Yoksul Afrika" dememeliyiz, "Yağmalanan zengin Afrika" demeliyiz. |
http://www.tersninja.com/wp-content/...mx-cenaze1.jpg
Siyah Güzeldir Ve Elhak Yoksullar Geberdi Sabaha doğru bindokuzyüzaltmışdört. Kara iktidar tişörtüne bürünmüş bir şair Harlem boyunca ayaktakileri selamlıyor. Kur'an'ın açık bir sayfasında Tozu dumana katanlara kasem ediyor Allah. Asfalt kanımızdan usandı diyor bir zenci. Sabaha doğru bindokuzyüzaltmışdörtte Bodler alnından öpüyor Malkım'ı. |
http://haberpan.net/haber/11/01/11/6...mi-anlatti.jpg
Ey şiirlerinde intihara selam duran yavşaklar Umutsuzlara bir tek cevabım var, hepiniz geberin ! Kanı kaynamayan kim varsa idam mangasına Parazitlere ölüm ! Parazitlere ölüm! |
http://2.bp.blogspot.com/_OsAnVy90Kz...20/amerika.jpg
Bugün “Amerika izin vermez” diyerek şevkimizi kırmaya çalışanlar Hazret-i Musa aleyhisselam döneminde yaşasalardı,“Ey Musa! Boşuna uğraşma, koskoca Firavun’la baş edemezsin” mi diyeceklerdi? Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed aleyhisselam döneminde yaşasalardı “Ey Muhammed! Sen yoksul bir yetimsin, Mekke oligarşisine gücün yetmez” mi diyeceklerdi? “Siyasi gözlemciler”e, “stratejik analizciler”e göre Hz. Musa’nın da Hz. Muhammed’in de hiç şansı yoktu! |
http://www.kitapyurdu.com/resim/yazar/5655.jpg Çankaya’ya gitmek için Kızılay’da taksiye bindim. Arabada tuhaf bir koku. “Kusura bakma” dedi pala bıyıklı, külhanbeyi kılıklı, cüsseli mi cüsseli şoför; “Çin-Çin’e uğradım, bir cigaralık alıp içtim…” Mesafe kısa ama memleket Türkiye; ille de muhabbet: - Ne iş yapıyorsun birader? Gazetecilikten anlamam, hele objektif gazeteciliğin kenarından bile geçmem, haddime düşmese de militan olarak görürüm kendimi, yine de “Gazeteciyim” dedim ne hikmetse. - Gazeteci mi? - Evet. - Sana bir soru soracağım. - Buyurun. - Bu Amerika var ya… - Evet? - Bu Amerika bize de saldırır mı? Adamın korktuğunu sandım, halt ettim, rahatlasın diye “Şu an için öyle bir tehlike görünmüyor” dedim, Amerika’nın Türkiye’ye mütemadiyen saldırdığı fikrini kendime saklayarak. Adam hayal kırıklığına uğramasın mı? “Keşke saldırsa!” dedi. - Niye? - Şöyle: Bu şerefsizler önlerine gelen memleketi istila ediyor, çoluk-çocuk demeden önlerine geleni öldürüyor, kimse bunlara bir şey demiyor, kanıma dokunuyor. Diyorum ki: Türkiye’yi de istila etseler, Ankara’ya kadar gelseler, ben de şu arabadan inip bir tanesini alnından vursam, onlar da beni kurşuna dizseler de şehit olup direkt cennete gitsem… Bizim günahımız çok birader, başka kurtuluşumuz yok.” Şu işe bakın… Tam memleketten ümidi keseyim diyorum, esrarkeş bir taksi şoförü ümidimi tazeliyor! |
http://a4.sphotos.ak.fbcdn.net/hphot..._1665181_n.jpg
Gazze'de birçok toplantıya katıldık. Toplantılarda konuşan Filistinli yetkililer altını çize çize "Sultan Abdülhamit" dediler, "Recep Tayyip Erdoğan" dediler, "Mavi Marmara" dediler. Sultan Abdülhamit'ten sonra Erdoğan ve Mavi Marmara da Filistin'e mâloldu. Filistinliler onları sadece Türkiye'yle değil Filistin'le de özdeşleştiriyorlar. Ülkelerini Erdoğan'sız ve Mavi Marmara'sız düşünemiyorlar. Erbakan hocamızı da unutmadılar. Gazze'de bir cadde Necmeddin Erbakan ismini taşıyor. |
http://www.ajans5.com/photos/80118_tr.jpg
Yenilenler değil ama yenilgiyi hazmedenler kahrolsun! Viyana'da yarım kalmış bir hesabımız olduğuna inanmayanlar kahrolsun! Düşleri Edirne'de başlayıp Kars'ta bitenler kahrolsun! Umutsuz vak'alar kahrolsun! |
http://armstrongdelusion.files.wordp...pt_protest.jpg
Uyandığında bir sabah Ya da uyuyamadığında bir gece Sıcak bir çay isteyeceksin Altını çizeceksin sıcağın... Fakat şiir bu ya Soğuklar ülkesinden gelen bir adam Bilge sözler fısıldayacak kulağına "Hiçbir devrimci, sadece devrim için ölmemiştir." |
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net...63825518_n.jpg
halifesiz bir türk'ün seyir defterinden papa senpiyer meydanında olağan pazar konuşmasını yapıyor uzaktan gelen hristiyanlar sevinçten uçuyor benim aklım britanya ordusundaki hintli müslümanlara gidiyor hintli müslümanlar halifeye silah gönderiyor halife silahları kuvayı milliyeye teslim ediyor kuvayı milliye başını alıp gidiyor papa senpiyer meydanında olağan pazar konuşmasını yapıyor uzaktan gelen hristiyanlar sevinçten uçuyor roma istasyonunda somalili bir müslüman benden sigara istiyor iki tane veriyorum, adamın gözleri yaşarıyor bir de halife gelse ne biçim olur |
http://1.bp.blogspot.com/_gcA0ZuKGkI...0/coke_can.gif
Geçenlerde Tunalı Hilmi Caddesi’nde bir tatlıcıya girdim. Buzdolabında Coca Cola, Fanta, Sprite, Sen Sun ve Cappy vardı; Coca Cola familyası... Her zamanki tepkimi gösterdikten sonra, “Bari su içeyim” dedim; ama su (“Turkuaz”) da Coca Cola damgası taşıyordu. Kendimi tutamadım; “Bu ne kardeşim? Su bile Coca Cola’nın! Yerli malına gareziniz mi var?” diye bağırdım. Tatlıcı neye uğradığını şaşırdı. “Abi, müşterinin tercihi” gibi şeyler geveledi ağzında. Buna daha çok sinirlendim. “Ne yani,” dedim, “Uludağ’a, Çamlıca’ya, Aroma’ya tavır mı koyuyor müşteri? Biz Turkuaz’dan başka su içmeyiz mi diyor?” Adamın sabrını taşırmayı göze alarak “Yazıklar olsun,” dedim, “üç kuruşluk promosyonlara yerli sanayii sattınız demek. Coca Cola size birkaç hediye veriyor ama karşılığında Amerikan emperyalizmine hizmet etmenizi sağlıyor. Yerli sermayeyi desteklemenizi yasaklıyorlar ve siz de bu yasağa paşa paşa uyuyorsunuz. Politikacılar memleketi satınca suç oluyor da siz satınca suç olmuyor mu? Onlar Amerikan çıkarlarına hizmet etmeleri karşılığında milyonlarca dolar alırken, siz üç kuruşa fit oluyorsunuz. Bence siz politikacılardan çok daha fenâsınız!” |
Hakan Albayrak, artık köşe yazarlığını bırakmış galiba... Ne güzel, Yeni Şafak'tan Suriye Devrimi'ne destek veriyordu.. |
http://www.anphoblacht.com/news/imag...5/coke-p12.jpg
Siz siz olun, harekete geçmek için herkesin harekete geçmesini beklemeyin. “Bireysel çıkışlarla bir yere varılmaz” diyenlere de aldırmayın. Ben aldırmıyorum. Amerikan kolonyalizmine kendi çapımda direnmek bana haz veriyor. Direnişimin hiçbir işe yaramayacağını düşünseydim bile (ki düşünmüyorum), bu hazzı Coca Cola’nın tadına değişmezdim. |
Alıntı:
suriye devrimine nasıl destek veriyorsa bahreyn devriminede öyle destek veriyordu... ayrıca şu da bilinmeliki bu olaylar yaşanmadan önce türkiye-suriye entegrasyonu için en çok uğraşan isimdi belkide hakan albayrak... tam bir ümmet aşığı,mazlum savunucusu,dava adamı... kimileri onun için ortadoğuda recep tayyip erdoğan ve ahmet davutoğlundan sonra en fazla tanınan türk diyor... bilemem o kadarını ama ortadoğuyla ilgili çok birikimli olduğunu biliyorum... yazarlıktan sıkılmıştı zaten her gün yazmıyordu... anadolu ajansına danışman oldu hakan abi şimdilik gazetede yazmayacak... şiir veya roman yazar inşallah yeni doya doya okuruz... |
Albay bir tanedir..
|
ammar'a
macarsitan’da bir tren istasyonu iç hatlar gelen tren nereye gidebilir ki? afrikalı leo da olmasa hüngür hüngür ağlayacaksın yitirdiğin iklimden bir şeyler var bu kitapta buhur kokulu bir rüzgâr kırık kalbini okşayan annene götürüyor seni annen bir buse konduruyor yanağına tren kalkıyor kaybolmadan gidiyorsun |
kapkara suratını biraz daha karartacak bbc
büyük yamyam manipülasyon çiğ çiğ yiyecek seni boşuna uğraşma 1 argüman etmez 2 milyon zenci cesedi sen zimbabwe olsan da dünya rodezya |
1993'ün Eylül ayında bir haber ajansı adına Filistin'e gitmiştim. Orada görmeyi en çok arzu ettiğim yer tabii ki Mescid-i Aksa'ydı. Ümmet-i Muhammed'in Kâbe’den önceki kıblesi olan bu mübarek mescidi ilk fırsatta ziyaret ettim...
Mescid-i Aksa ve Kubbet-us Sahra'nın bulunduğu alana (Harem-i Şerif) iki kapıdan girilirmiş: Müslüman kapısı, gayrimüslim kapısı. Ben Müslümanlara mahsus kapıya yöneldim haliyle. Bir İsrail askeri yolumu kesti: ‘Durun! Müslüman mısınız?’ ‘Evet’ dedim. Beni tepeden tırnağa süzdü. Kot pantolonlu, tişörtlü bir adamdım. Üstelik esmer değildim ve sünnete uygun bir sakalım da yoktu. Askerin şüphelendiğini hissettim. ‘Adınız ne?’ diye sordu. ‘Hakan’ dedim. ‘Abdullah, Hasan, Muhammed gibi bir adınız yok mu?’ ‘Hayır, ama Müslümanım. Kanıtlayabilirim.’ Cebimden pasaportumu çıkarıp din hanesini aramaya başladım. Öyle bir şey yoktu. Hemen nüfus cüzdanıma sarıldım. Yahudi askere nüfus cüzdanımın ‘Dini: İslam’ bölümünü gösterdim. Araplarla sorun çıkmasın diye Mescid-i Aksa'nın Müslüman kapısından geçmeye çalışan her şüpheliyi durdurma emri aldığı ve riske girmek istemediği anlaşılan Yahudi asker, buna hiç itibar etmedi: ‘O belgenin uluslararası geçerliği yok. Lütfen birkaç adım ötedeki turist kapısını kullanın!’ ‘Olmaz!’ dedim. ‘Ben Müslümanım ve Müslüman kapısından girmek istiyorum. Bana bir Arap görevli getirirseniz meseleyi halledebiliriz.’ Yahudi, talebimi makul karşıladı. Bir Arap geldi. Arap da adımı sordu. Hakan'ı o da şüphe çekici buldu. Babamın adı olan Ziya'yı da beğenmedi. Gülbeyaz'ın, yani annemin adının zaten hiç şansı yoktu: ‘Neden birkaç adım daha gidip öbür kapıdan geçmiyorsunuz?’ ‘Çünkü Müslümanlara mahsus kapı bu! Ve ben bir Müslüman’ım elhamdülillah!’ Yasin suresinin ilk sayfasını ezbere okudum. Hâlâ inanamıyorum, ama o bile yumuşatmadı Arap görevliyi. Bunu üzerine yüksek sesle kelime-i şahadet getirdim. ‘Bakın’ dedim, ‘hangi İslam âlimine sorarsanız sorun, ‘Bu adam az önce Müslüman değil idiyse bile şimdi Müslüman oldu’ diyecektir. Bırakın geçeyim.’ Geçirmediler. Çaresiz, ‘turist kapısı’na yöneldim. Bu bana iyi bir ders oldu. ‘Çocuklarıma klasik Müslüman isimleri takacağım. Kızım olursa Ayşe, oğlum olursa Ali…’ diye kendi kendime söz verdim. Sözümü tutuyorum. İki kızım oldu: Ayşe ve Fatma.” (Bismillah Hotel) |
seni anlatmak imkansızdı bana
sen benim önümde duran ucu bucağı görünmeyen bir okyanustun bazen karşıma geçip bana bakan baktığında gözlerimi yakan güneş bile kifayetsiz kalıyor sana olan sevdam evrenlere sığmıyor ummanlar derdime çare değil atlayınca dünya taşıyor susuzum sana anlamıyorsun susuzluğumun çaresi yok |
All times are GMT +3. The time now is 12:15. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025