Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Tartışıyorum (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=121)
-   -   Terörle Mücadelede Polisler Görev Almalımı? (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=151843)

Yıldırım 07-26-2011 20:11

Terörle Mücadelede Polisler Görev Almalımı?
 
  • Tartışma konusu çok açık terörle mücadelede polis görev almalımı?
  • Polis terörle mücadelede öncü olursa getirileri ve götürüleri ne olur.?
  • Askerin elinden alınmasının siyasi ve askeri nedenleri nedir?
  • Polis verilecek bu görevin altından kalkabilirmi?
  • TSK Eminiyetten aldığı ağır silahları gerimi vermeli?

Yıldırım 07-26-2011 20:15

Şamil Tayyar
Alıntı:

Genelkurmay Başkanlığı, 4 Şubat 1998 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, ‘TSK sefer planlarının gözden geçirilmesi ve güncelleştirilmesi hazırlıkları kapsamında bölgemizdeki gelişmeler ve genel siyasi ortam dikkate alınarak’ planlama yapıldığını bildirdi.
Bu nedenle Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde bulunan ağır silah, mühimmat ile araç ve malzemenin muhtemel bir seferberlik-savaş halinde askeri maksatlarla kullanılabilecek olanların envanterinin çıkarılmasını istedi. Bu silahların TSK sefer planlarına dahil edileceği duyuruldu.
Duyuruda yer alan ‘...genel siyasi ortam dikkate alınarak...’ ifadesi özellikle dikkat çekiciydi. Yazı üslubuna genel olarak bakıldığında, emniyetin kontrolsüz büyüdüğü ve TSK açısından tehdit oluşturduğu sinyalini almak mümkündü.
Bu yazıdan sonra Genelkurmay ve Emniyet yetkilileri, 11 Şubat 1998 günü bir araya gelerek, ağır silahlarla ilgili envanter çalışması başlattılar.
Toplantıdan 6 gün sonra, DTP kontenjanından hükümette Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı olarak görev alan İsmet Sezgin, İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği (17 Şubat 1998) yazıda, emniyet envanterindeki ağır silahların bir bölümünün terörle mücadele ve OHAL Yasası kapsamında 1993 yılında alındığını ancak bu işlemlerin yasada açık hüküm bulunmasına rağmen Milli SavunmaBakanlığı’nın izni alınmadan gerçekleştirildiğini öne sürdü.
Sezgin’in yazıda bir iddiası daha vardı: ‘1997 yılından itibaren OHAL bölgesindeki iç güvenlik sorumluluğunun fiilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geçmesi ve 1993 yılındaki koşulların ortadan kalkması nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ağır silah ve araçlara ihtiyacının olmayacağı değerlendirilmektedir.’
O halde?
Sezgin, yazının son bölümünde ağzındaki baklayı çıkardı: ‘Askeri amaçlı savaş silahı olarak mütalaa edilen EK-A’daki silahların 3212 sayılı yasanın ihtiyaç fazlası mal ve hizmetlerin satış, hibe, devir ve elden çıkarılması kapsamında Genelkurmay Başkanlığı’na devredilmesini rica ederim.’
Polise deniyordu ki: Terörle mücadele artık fiilen askerin işi, artık sana ihtiyaç yok, o nedenle elindeki ağır silah ve araçları teslim et...
Bu yazıdan hemen sonra emniyet envanterindeki bu ağır silah ve mühimmat, periyodik olarak Genelkurmay’a devredildi. Askerle birlikte terörle mücadelede önemli pozisyonu olan emniyete, ‘artık senin bu silahlara ihtiyacın kalmadı’ denilerek elindeki ağır silah ve mühimmatın alınması, hele bu girişimin Genelkurmay adına bir bakan tarafından yapılması o döneme ait unutulmaması gereken bir dersti.



Terennüm 07-26-2011 20:34

  • Tartışma konusu çok açık terörle mücadelede polis görev almalımı?
polis görev almalı fakat özel eğitimden geçmiş polisler olmalı..
  • Polis terörle mücadelede öncü olursa getirileri ve götürüleri ne olur.?
polisin son 9 yıldır nasıl çalıştığını hepimiz görüyorruz..mesela danaıştay saldırsı kahraman bir polisin alpaslan aslanın üzerine atlayıp yakalamsıyla çözüldü..bazı işgüzarlar yokmu var mesela ogün samastla hatıra resmi çektirenler gibi.. ama bunlarda azınlıkta..son 10 yıldır polis bölgesinde faili meçhullerde çözülemeyen olay varmıdır?peki birde askerlerin kontrolü altındaki olaylara bakalım..hepsi kara delik gibi...askeriye hala şeffaf değil..
  • Askerin elinden alınmasının siyasi ve askeri nedenleri nedir?
gayet açık..otuz kusur yıldır alınan mesefade başarılı diyorsanız devam etsinler..en basit örnekle paşalar ergenekon davasından rahatsız ordunun bu yüzden morali bozuk diyen siyasetçmimize gülüp geçmemek gerek..şafak sayan askerlerle bu işin bitmesi hayal..
  • Polis verilecek bu görevin altından kalkabilirmi?
bu iş sadece silahla çözülmez bunu başbakanda biliyor..onun için dağdan inişleri hızlandırmak için atalayın yol kazası dediği dağdan inişleri yapıldı..ama bu akpartiye bumerang etkisi yarattı..kendi kazdığı kuyuya düştü..bunun gibi adımlar olabilir lakin altı ve içeriği mutlaka doldurulmalı...
  • TSK Eminiyetten aldığı ağır silahları gerimi vermeli?
silahlar geri verilecek bunun yasası çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam..hatta epey bir kavga olmuştu bu yasayla ilgi..ve son olarak jandarma içişleri bakanlığınında olmalı...askeriye ile ilişiği kesilmeli...yani jandarma bir nevi kır polisi niteliğinde olmalı..

Yıldırım 07-28-2011 14:07

Bir özel harekatçıdan dinlediklerim.
Alıntı:

Asker ön safta zaten bizim durmamızı istiyor.Ağır silahları verelim operasyonları yapalım dönüştete silahları alalım diyorlar.Tabi operasyonun şanıda bize kalsın diyorlar.
Ve en çok şikayet ettikleride çömez bir subayla operasyona çıkmak.Subay bir tane adam öldürmemiş başımıza komutan kesiliyor ben ise 20 yıldır terörist gebertiyorum.
İstihbarat noktasında hiçbir eksiğimiz yok.Çoğu zaman komutalar operasyon emri vermiyor.Dağın bir yamacında biz varız diğer yamacındada Pkk'lılar emir bekliyoruz temizleyelim diye şerefsiz komutan emri vermiyor.Bizde çoğu zaman dinlemiyoruz ve operasyon yapıyoruz.Tabi döndüğümüzde kimse tebrik etmiyor çünkü resmi kayıtlara işlenmiyor.Bizim dağda gösterdiğimiz başarı hiçbir şekilde yansıtılmıyor.





Özgür Çağrı 07-28-2011 15:05

Almamalı
geçmişte gördük sonuçlarınıda gördük...

sorunu derinleştirir halk yine rant menfaat kavgaları uğruna kurban verilir.

Tarantula_ 07-28-2011 15:09

Bordo Berelileri boşuna besliyoruz biz, bence tasviye edilmeliler, madem işe yaramayacaklar, madem en büyük sorunumuzda fayda sağlayamayacaklar hiç bir alemi yok öyle bir birliğe sahip olmanın, şehir efsanesinden başka birşey değil...

Mavera 07-28-2011 15:12

bana göre imaj ve güven konusunda zedelenme yasamis bir ordunun yerine bazi noktalarda iyi egitilmis polislerin insiyatif almasi yerindedir!

Yıldırım 07-28-2011 15:12

Alıntı:

Tarantula_ Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 922723)
Bordo Berelileri boşuna besliyoruz biz, bence tasviye edilmeliler, madem işe yaramayacaklar, madem en büyük sorunumuzda fayda sağlayamayacaklar hiç bir alemi yok öyle bir birliğe sahip olmanın, şehir efsanesinden başka birşey değil...

Burada problemin güç olduğunu düşünmüyorum.Zihniyet ve yönetimden kaynaklanan bir problem.Hatırlayalım 30 birimin aynı anda izlediği heron görüntülerinde askerlerimiz pusuya düşürülüyor ve kimse yardım etmiyor.Oysa 5 dakikada 10 kere yardıma gidilebilirdi.Yani buradan askerin bu işi salladığını görüyoruz.

Tarantula_ 07-28-2011 15:15

Alıntı:

bur-AK Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 922731)
Burada problemin güç olduğunu düşünmüyorum.Zihniyet ve yönetimden kaynaklanan bir problem.Hatırlayalım 30 birimin aynı anda izlediği heron görüntülerinde askerlerimiz pusuya düşürülüyor ve kimse yardım etmiyor.Oysa 5 dakikada 10 kere yardıma gidilebilirdi.Yani buradan askerin bu işi salladığını görüyoruz.

Güç unsuru yadsınamayacak kadar fazla yer kaplıyor bu olayda 3-4 aylık erleri araziye sürersek ellerine hangi silahları verirsek verelim şehid edileceklerdir, bir bordo bereli takımı pusuya düşse bile (düşmez ya) zaiyat vermezler, haa rütbelilerin şerefsizliği konusunda mütabıkız...

_Ednâ_ 07-28-2011 18:27

Terörle mücadelede polisin, askerden çok daha sistemli ve hızlı olabileceğini düşünüyorum. fakat bende bu ekiplerin özel eğitilmesinden ve bu konuda ciddi hassasiyet oluşturulmasından yanayım.

Yıldırım 07-28-2011 18:38

Alıntı:

Tarantula_ Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 922738)
Güç unsuru yadsınamayacak kadar fazla yer kaplıyor bu olayda 3-4 aylık erleri araziye sürersek ellerine hangi silahları verirsek verelim şehid edileceklerdir, bir bordo bereli takımı pusuya düşse bile (düşmez ya) zaiyat vermezler, haa rütbelilerin şerefsizliği konusunda mütabıkız...

Aynı şeyleri söylüyoruz.Bordo bereliler var vs ordunun gücü ile alakası yok konun o anlamda söyledim.Yönetim ile alakalı 4 aylık askeri sürende yönetim

rizzelli 07-29-2011 15:24

Askerin elinden alınmasının siyasi ve askeri nedenleri nedir?

TSK ve Emniyet koordineli çalışacak. TSK ya ayrılan bütçe ve elindeki silah ve ordu gücü neden geri alınsın ya da kullanılmasın?

TSK yı başarısız olarak görenler var ama bu genelleme yanlış.Dünyada terörsitle en iyi savaşan orduya sahibiz.Ergenekon ile irtibatlı yüksek rutbeli komutanların varlığı ortaya çıksada TSK da vatanına layıkıyla hizmet eden şehit düşen komutanlarımız da var.

Emniyetin terörle mücadele edecek birimleri TSK nin yardımı olmadan bölgede başarılı olamaz.

Yıldırım 07-29-2011 20:42

Alıntı:

rizzelli Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 923188)
Askerin elinden alınmasının siyasi ve askeri nedenleri nedir?

TSK ve Emniyet koordineli çalışacak. TSK ya ayrılan bütçe ve elindeki silah ve ordu gücü neden geri alınsın ya da kullanılmasın?

TSK yı başarısız olarak görenler var ama bu genelleme yanlış.Dünyada terörsitle en iyi savaşan orduya sahibiz.Ergenekon ile irtibatlı yüksek rutbeli komutanların varlığı ortaya çıksada TSK da vatanına layıkıyla hizmet eden şehit düşen komutanlarımız da var.

Emniyetin terörle mücadele edecek birimleri TSK nin yardımı olmadan bölgede başarılı olamaz.

Kardeşim şuan mevcut durum Askerin ve Polisin kordineli çalışmış hali.Asker polisi hala bir tehtit olarak görüyor.

ibocan 07-29-2011 21:01

türkiye dünya üzerindede önemli coğrafyada kurulu..benim fikrim asker olsun / ama bölgede zamanında yapılmış ergenekon ve pkk gibi örgütlerle çalışmış bi askeriye olgusu halkın üzerinde isteristemez etki bırakmış polis veya asker / orada tamamen bi SİVİL çalışma olmalı . köylünü içinde ,kahvehanelerde , sivil toplum örgütlerinde ,hatta illegal örgütlerin içinde dahi kolu ve uzantısı olan bi sivil çalışmadan yanayım..çünkü içimizdeki hailer tarafından çoğu zaman hep arkadan vuruluyoruz maalesef ..bunların önüne geçmek için artık ajanmı denir , nedenirse densin, bu çalışmalar yani istihbarat çalışmaları çok önde olmalı / son 13 şehit verdiğimiz saldırılardada bu gibi çalışmaların eksiklikleri vardı .

sudaduran 07-29-2011 21:03

Alıntı:

Tarantula_ Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 922723)
Bordo Berelileri boşuna besliyoruz biz, bence tasviye edilmeliler, madem işe yaramayacaklar, madem en büyük sorunumuzda fayda sağlayamayacaklar hiç bir alemi yok öyle bir birliğe sahip olmanın, şehir efsanesinden başka birşey değil...

bordo berelilerin asıl görevi savaş durumunda toplumu savaşa hazırlamak,psikolojik felan

sudaduran 07-29-2011 21:06

Polis Özel Harekat'ın sahalara inmesi,aktif rol alması derhal sağlanmalı
bir teröristin ifadesi:"Askerle çatışmaktan kaçınmıyoruz,ama Polis Özel Harekatçılar'la çatışmama emri aldık,gördüğümüzde kaçıyoruz.Bu adamlar çılgın"

Yıldırım 07-29-2011 21:13

Alıntı:

sudaduran Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 923319)
Polis Özel Harekat'ın sahalara inmesi,aktif rol alması derhal sağlanmalı
bir teröristin ifadesi:"Askerle çatışmaktan kaçınmıyoruz,ama Polis Özel Harekatçılar'la çatışmama emri aldık,gördüğümüzde kaçıyoruz.Bu adamlar çılgın"

Teröristin dediği doğru bunu özel harekatçılardan da duydum.Özellikle bu sokak eylemlerinde özel harekatçıları görünce it gibi kaçışıyorlar.
Şuan özel harekatçılar gün sayıyor gibi bişey hazırda görev beliyorlar silayları bir verseler ozaman görsünler terörle mücadele nasıl olurmuş diyorlar.

Hakan Özkan 07-29-2011 22:08

konu ile yakınlığı olan yazı okumuştum onu paylaşayım

Demokratikleşme için terörle mücadele
Terörle mücadelede özel eğitimli asker ve polis birliklerinin devreye girme ihtimali tartışma doğurdu. '90'lara dönüyoruz, silahlı çözüm sivil çözümlerin önüne geçiyor' şeklinde haklı endişeler dile getiriliyor. 90'lara dönme ihtimali hepimiz adına ürpertici.


Bülent Korucu - Demokratikleşme için terörle mücadele

O yılları doğru analiz etmek, dönmemenin yegâne garantisi. Aksiyon dergisinin 'Adı konulmamış darbe: 93' kapağını yeniden okumakta fayda var. (Muhsin Öztürk'ün çalışması aynı isimle Zaman Kitap'ta yayımlandı.) Sivil iradenin neredeyse tamamen ortadan kalktığı, terörle mücadelenin bütünüyle askere havale edildiği dönemin fitilini ateşleyen olaylardan biri 33 silahsız erin şehit edilmesiydi. Türkiye'nin demokratik açılımları konuştuğu hengâmda yaşanan provokasyon, askerin dümene geçmesini netice verdi. 33 vatan evladını silahsız ve savunmasız biçimde PKK'ya servis yaparcasına siviller göndermiş gibi fatura çıkarıldı. Şimdiki süreç tam tersine işliyor. Silvan saldırısıyla birlikte sivil otorite meseleye el koymuş görünüyor. Bizim de tatmin edicilikten uzak bulup eleştirdiğimiz Genelkurmay açıklamasını 90'lı yıllarda hayal bile edemezdik.
İkinci eleştiri, polis Özel Harekât timleriyle ilgili şüpheler. Özel timlerin karıştığı işler için Susurluk skandalına bakmak yeterli. Fakat o gün özel timlerin hem eğitim hem de sevk ve idare açısından askerin kontrolünde olduğu unutuluyor. Ergenekon davasında birlikte yargılanıyor olmalarını dikkate almak gerekiyor. Denetimsiz her güç, sınırlarını aşmaya ve kontrolden çıkmaya meyillidir. Denetimin iki ayağından birincisi sivil idarenin etkinliğidir. Ama en önemlisi yargı denetimidir. 90'lı yıllarda evlerinin yakınlarında bomba patlatılarak sindirilen yargıçlarla, bugün asker-polis ayrımı yapmadan hukuk ihlallerinin üzerine giden adli mekanizma aynı değil. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy yargılamaları; sayısını hatırlamadığımız emniyet müdürleriyle ilgili soruşturmalar eski halin muhal olduğunu gösteriyor. Şimdiye kadar kitap üzerinde kalan Jandarma'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlılığı, son olaydan sonra hayata geçirilmeye başlandı. Bir adım sonrası ve doğru olan, Jandarma'nın Genelkurmay ile fiili irtibatlarını tamamen bitirmek ve teoride olduğu üzere bir kolluk kuvvetine dönüştürmek. Jandarma, eğitimi, tayin ve terfisiyle İçişleri Bakanlığı'nın kontrolüne alındığında; karanlık işlerin odağında bulunduğu ileri sürülen JİTEM benzeri yapılanmalar da tasfiye edilebilecek. İleri sürüldüğünün aksine sivilleşmeye gidildiği, sivil otoritenin inisiyatif kullandığı bir döneme giriliyor.
Terörle etkin mücadelenin demokratikleşmenin itici gücü olacağını düşünüyorum. Öncelikle özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırma konusunda hükümeti rahatlatacak ve cesaretlendirecek. 93'te 33 eri şehit ederek hükümetin elindeki paketi kör kuyuya atanlar aynı taktikle devam ediyor. Demokrasi karşıtı cephenin elinden terör manivelasını almak lazım. Ülkeyi terör eliyle onlar yönetmeye kalkışıyor. Ayrıca demokrasinin zembereği olan serbest tartışma ortamını terör ortadan kaldırıyor. 12 Eylül referandumunda oy kullanmak isteyen, kabul oyu vermeyi arzu eden 10 binlerce insanın önünden sandık kaçırıldı. Terör örgütleri tabiatı icabı siyaset üretemez. Ama PKK kendini siyaset gurusu sanıyor ve farklı fikirlere ölüm tehditleriyle cevap veriyor. Bırakın Türk milliyetçilerini, Şivan Perver, Orhan Miroğlu, Muhsin Kızılkaya gibi Kürt aydınları gözdağıyla susturmaya çalışıyor. İçi doldurulamayan, zamanlaması ayarlanamayan demokratik özerklik açıklaması dahi tek başına bu eksikliği göstermeye yetiyor. Ama kaç kişi aksini söyleyebildi? 90'lı yıllarda JİTEM'e isnat edilen suçları bugün KCK/PKK aynıyla işliyor. Bölge bu anlamda o yıllara dönmüş diyebiliriz. Hepsi bir yana Hakkâri'de sabah namazı çıkışında öldürülen Aziz Tan hocanın hayat hakkını korumak üzere devlet, etkin ve caydırıcı bir güçle kendini göstermeli..



All times are GMT +3. The time now is 13:24.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025