''Atatürk Bir Diktatördü''
 

liderlerin diktator oldugu bir donemde liderdi.

Seçme seçilme hakkını Atatürk vermedi, kadınlar aldı.
Atatürk'ün kadınlara "seçmek için askere gitmeniz gerekli" tarzında beyanatları var.
Kadınlar yürüyüşler yaparak mitingler düzenleyerek almışlar yani seçme seçilme hakkını...

Evet diktatordu hic suphesiz

bir gecede tüm türkiyeyi cahil bırakacak kadar diktatördü
binlerce alimi asacak yakacak kadar diktatörtü
bütün başarıları başaranları öldürtüp kendine mal edecek kadar diktatördü
bir hocamızın dediği gibi tarihte hiç olmayan savaşları kazandığı yazıyor ve o savaşlar hiç olmamışişte böyle bir diktatördü

Tarihi boyunca hep monarşik rejimlerle yönetilen hangi millet, cumhuriyeti kabul ettikten hemen sonra sistemi oturtabilmiş? Akıncı kardeşim, bize ilk cumhuriyeti ilan eden Fransa'dan başlamak üzere bir bilgi verebilir misin? Hatta Fransa'daki cumhuriyetin ilanı ve sonrasında yaşananlar hakkında bilgi versen de yeterli. Sonra da Türkiye'nin cumhuriyet macerasını sorgulayalım.

Bu arada o dönem Türkiye'nin tamamen batmış, iflas etmiş bir ekonomisi olduğunu, dünyaya hükmeden zenginliğimizden geriye ayağımıza giyecek çarığımızın bile kalmadığını da unutmamak gerekir.

Bugün Saddam sonrası demokratik bir düzene geçmek isteyen Irak'ın durumu bile, o dönemki bizim halimizden binlerce kat iyidir. Buna rağmen Irak için zengin Libya için sistemin oturması kim bilir daha kaç yıl sürecek.

Son olarak, ilim diyoruz, fen diyoruz. Mehmet Akif son dönem Osmanlı'da nasıl bir ilimin olduğunu, medreselerin ne halde olduğunu, kendisine hoca diyenlerin nasıl bir zihniyete sahip olduğunu gayet açık bir şekilde tasvir etmişti. Mehmet Akif'in bu sözlerinin sebebini de iyi araştırmak gerekir.

esref millet cumhuriyet ve ozgurluk gibi kavramlari Abdulhamit zamanindan once ve sonra tanimaya ve istemeye baslamisti...
bu konuda meclis bile acilmistir...
tarihi bilgin elbet vardir...
bu muhabbeti baska sekilde aciklayiver(:

Zaten Atatürk dönemiyle hayatımıza giren yeniliklerin hemen hemen hiçbirisi, Atatürk döneminde birden bire ortaya çıkmadı ki. Cumhuriyet diyoruz. Temeli Osmanlı'daki meşrutiyet ile atıldı. Harf inkılabı diyoruz. Temeli Abdülhamid Han zamanında Şemsettin Sami ile atıldı. Günümüz alfabesiyle ilk eserler de Abdülhamit Han zamanında verildi.

Pek çok kez yazdım. Atatürk aslında sadece süreci sonuca bağladı. Dönemin şartları da düşünülerek çok da acımasız olmamak gerekiyor. Atatürk zaten cumhuriyeti biz kurduk, onu geliştirecek ve yaşatacak olan sizlersiniz demiş. Üstelik Osmanlı'dan geriye yiyecek bir kap aşımızın bile kalmadığı bir dönemde Atatürk cumhuriyeti kurdu ve yaklaşık 15 yıl bu ülkede cumhurbaşkanlığı yaptı. Biz 2002'de çok da kötü sayılamaycak bir Türkiye devraldık, sene oldu 2012, hala bir baş örtüsü sorununu çözemedik.

Ekilen tohumun, birden dallı budaklı bir ağaç olmasını istememek gerekir.

Özet geçtiğim bilgiler Mustafa Armağan'ın "Küller Altında Yakın Tarih 1" kitabının 10. baskısında 30-36 sayfalar arasında mevcuttur.

Yürüyüşü düzenleyen grubun ismi de Türk Kadınlar Birliği'dir.

Sizin için tekrar o sayfaları okudum ama söylediklerimle çelişen bir şey yok.

Atatürk'den daha iyimser diktatörmü bulacaktınız. Ne yaşadık ise hakettiğimizdendir.

Imam olmadigi icin kapatilan camiler,
reform namina yasaklanan dini ilimler,
sapka ugruna ipte sallandirilan alimler,
yikanamadan musallaya tasinan ölüler....

Bunlar tarihi gercekler...

Cumhuriyetin ülkelerdeki tarihi gelişimi hakkında bir sualim olmuştu. Cumhuriyeti kabul edip hemen gerçek anlamda cumhuriyet rejimiyle yönetilen bir ülke var mı merak ediyorum.

Benim şahsi fikrimi soruyorsan, keşke Abdülhamid Han, meşrutiyeti değil cumhuriyeti ilan etseydi, kendisi de padişah değil, cumhurbaşkanı olsaydı. İsterse ömrünün sonuna kadar cumhurbaşkanı olsun. Hiç önemli değil. Bu düşünce belki cumhuriyet mantığına ters düşebilir ama önemli olan o tohumun atılması. İlerleyen yıllarda elbet sistem otururdu. Umarım ne demek istediğimi anlatabiliyorumdur.

Şu da var ki; cumhuriyeti ilan etmek padişahlarımıza düşseydi, Osmanlı padişahları kolay kolay bunu kabul edip cumhurbaşkanı olmazdı. Bu nedenle cumhuriyetin bu topraklara gelmesi ya çok uzun sürerdi ya da bugünkü Arap baharı gibi bir Osmanlı baharının yaşanması gerekirdi.

Öyle ha deyince cumhuriyet ilan edilmiyor..
Kaldı ki zaten dışarıdaki sorunlar boyu aşmışken bir de içeride bir sürü soruna neden olacak saçma sapan uygulamalar tam bir absürdlük olur..
Abdülhamit Han bizim kadar bilmiyor muydu bunları..
Bu kadar basit konuşmayalım bence..

Cumhuriyet ilan edilmeseydi ne ile yönetiliyor olurduk ki . Kötü taraflarıda olsa Allah böyle bir şeyi nasip etti ise hikmetlerine bakmak lazım.

Mesele Cumhuriyet degildir...Cünkü Cumhuriyet devletin rejimidir , seklidir...yani tabir caizse giyinilen elbisedir. Asil mesele o elbiseyi kimin giyecegidir....
Bizim cumhuriyet tarihimizde,
o elbiseyi giyenler orasindan burasindan yirtarak, geriye bir don ve bir gömlek biraktilar...


Cumhuriyetin kurulus yilllarinda biraz sert rüzgarlarin esmesini dogal karsilayabiliriz...fakat, bu rüzgarlarin siddetinden milleti evsiz barksiz biraktilar...
Yani,
milleti millet olmaktan cikartmak,
dilinden dinine kadar yeni bir millet icat etmenin cabasindaydilar.
Hadi sert esen rüzgara eyvaAllah diyelim...,
fakat cephedeki düsmanin bile yüzyillarca basaramadigi ,bir medeniyetin mahvolusuna zemin hazirlamaya ne diyelim?

Doğrudur.

;D;D;D;D;D;D;D;D

hepsi komplo bunlarin :(

:şaşkın::şaşkın::şaşkın::şaşkın:

O halde Cumhuriyetin ilanını İttihatcılara bırakmadan halk katkı sağlamış olsaydı , halk daha çok halife tarafında değilmiydi ilk kurulum aşamasında istanbul yönetimine kürtler ve muhafazakar cevreler direnmemişmiydi onlara rağmen ulus inşa edilmedimi. Evet Cumhuriyeti kuran ruh biraz hastalıklı olabilir devrim yaparak bir çok değerler alt üst oldu ama daha iyisi ne vardı ki veya ne ile yola devam edilecekti .

En bastada söyledik...
mesele cumhuriyetin kurulup kurulmamasi degildir.

Elbette birgün Osmanli cökecekti...her yükselisin bir inisi vardir.
Osmanliya bugünün penceresinden baktiginiz zaman halka katki saglama imkani verilmedi diye elestirebilirsiniz fakat bu gercekci olmaz...cünkü Osmanli halk idaresini ile idare edilen bir yapi degildi bilakis saltanat sistemi ile düzenlenmis bir yapisi vardi. Bu durum kismen mesrutiyet ile ve tamamende 2. Abdulhamid'in hal edilmesinden sonra zaten degisti. Yani, 2. mesrutiyet sonrasi idare tamamen Saltanat elinden cikmis ve meclisteki ITTIHATCILARIN eline gecmisti. Padisahlik icrat makami olmaktan ziyade temsili bir makam durumuna düsmüstü....bazi yetkiler yinede saltanat makaminin elindeydi.
Bu durumda halk'a katki saglanmasi noktasinda elestirilmesi gereken varsa, bu Padisahtan cok memleket idaresini resmi ve gayriresmi elinde tutan ITTIHATCILARdir...


Dedik ya...elbette Osmanli cökecekti...kiyamet gününe kadar baki olan yalnizca dini mübini Islamdir....
Devletler var olur ve yok olur.
Bu minvalde cumhuriyetin kurulmasina karsi olunmasada, ici doldurulamamis ve halka ragmen halk karsiti bir idare benimsenilmis olmasi asil elestirilen konudur.
Dil'ine tecavüz edilmis,
Dini'ne hakaret edilmis,
Tarihine sövülmüs bir toplum olmak istemedi bu vatanin evlatlari.

Cumhuriyet ile yola devam edilebilirdi ....lakin bu ugrunda mücadele ettigimiz degerlerin benimsenmesiyle olmaliydi...benimsenmemis olsa dahi, hor görülmemeliydi....
Johny'nin yapamadigini Hasan veya Hüseyin yapmamaliydi....

Bu güne bakınca geçmişte bazı konularda Atatürkün az bile yaptığını düşünüyorum Bu gün ben lider olsam ve idam cezası olsa bir çok alim denilen kişiyi sallandırırdım ..

dinle ibret al!

YouTube Video