![]() |
İran'dan Kaidesizlik Yalanına Red !
İran'dan Kaidesizlik Yalanına Red
Amerikan mahkemesinin 11 Eylül olaylarında İran'ın el Kaide'ye destek verdiği yönündeki suçlamasına İran'dan yalanlama geldi. İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye asıllı Yasin el Suri adlı El Kaide mensubunu barındırdığı yönündeki suçlamayı reddeden Dışişleri bakanlığı sözcüsü Ramin Mihmanperest, suçlamaları bütünüyle “asılsız” olarak niteledi. Amerikan mahkemesinin 11 Eylül olayları ile ilgili verdiği kararda, Suriye doğumlu Yasin el Suri (İzzeddin Abdulaziz Halil) adlı El Kaide mensubunun El Kaide'nin eylemlerini İran'dan finanse edip yönettiğini ileri sürmüştü. Mihmanperest “Amerikan yönetiminin, İran'ın 11 Eylül 2001 saldırılarıyla bağlantılı olduğu ve bir El Kaide mensubunu barındırdığı yönündeki son akılsız senaryosu tamamen asılsız bir suçlamadır” diyerek ABD iddialarını yalanladı. ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Robert Hartung, Amerika'nın başına 10 milyon dolar ödül koyduğu Yasin el Suri'nin İran ile el Kaide arasında yapılan anlaşma çerçevesinde El Kaide hareketine finans hareketlerini yönettiğini ve İran üzerinden komşu ülkelerdeki El Kaide liderleriyle bağlantı içinde olduğunu iddia etti. Manhattan Amerikan Federal Mahkemesi, İran ve Hizbullah'ın 11 Eylül olaylarında El Kaide hareketine doğrudan ve madden yardım ettiğini ileri sürerek, 11 Eylül olaylarından dolayı yüzlerce ailenin tazimanatından sorumlu olduklarını iddia etmişti. http://tevhidhaber.com/news_detail.php?id=81897 |
üstad iyi güzelde iranda farklı şeyler oluyor..karayılan yakalandı yakalnmadı olayları sonra pjakın irandan çekilmesi ayrıca ermenistanla imzalar falan sen ne diyorsun bu olaylara ?
|
çok acayip bi olay var üstad...
ahmedinecat 11 eylülü el kaidenin yapmadığını ilan etti kürsüden... ertesi gün el kaide tekzip etti ahmedinecatı... biz yaptık dedi... el kaide gerçekten kabulleniyorsa bunu amerikan uşağı bir örgüt olduğu anlamı çıkar... |
Bildiğim kadarıyla İran'la El Kaide'nin derin ilişkileri var..
Silah ticareti vs.. |
Öncelikle İran'a atfedilmeye çalışılan ''11 Eylülle alakaları vardı'' komedisine işaret ettim !!! Bu strateji komedidir... ''Irak'ta Kimyasal silah vardı'' stratejisi kadar komik !!!
İran'ın Pjak ve pkk konularında ise Türkiye-Suriye-İran üçgenindeki siyasi saflaşmaların eksen stratejilerinin değişkenliği ile alakalıdır...! Türkiye Abd-İsrail-İngiltere-Suudi Arabistan ve Katar hattında kalmakta ısrar ederse Rusya-İran-Suriye-Çin hattı kendine göre strateji üretir gibi değerlendirilmeli kannatindeyim... |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Ama direnirlerse ortalık karışır gibi...! |
güven bunalımı var..haşimi süleymaniyede ve benim kellemi verirseniz sıra kürt liderlere gelir diyerek talabni ve barzaniye mesaj gönderiyor..malikide şii biliyorsunuz..
|
Aslında Haşimi Meselesi stratejide oluşturulan eksen ''Şii-Sünni'' stratejisinin devamıdır... Irak'taki Abd nüfuzu ile İran nüfuzunun dengeleme siyasetleridir...!
|
Yalnız stratejideki oluşturulan Şia-Sünni hatlarının Dini değil Siyasi olduğunu hatırlatmak ve altını çizmek gerekir !!! En önemlisi budur ! Halk ve Avam Allah c.c. korusun DİNİ zan etmektedir ! Şia hattı Maliki yahutta Katar, Suud hattı'nın şia yahut sünniliğinden bahsetmek bile küfür sayılabilir Allahualem !
|
ama abd ıraktan çekildi..şii maliki iranın çekim alanına girdi..ırakı daha doğrusu bölgeyi derin sancılar bekliyor..
|
Alıntı:
Pkk'yı bitirme ! Talibanla Barış ! Irak'tan çekil ! Stratejilerinin Mevzi kaydırma olduğunu bilmek lazım gelir ! Irak Türkiye için çok hassastır Suriye'de Lakin Devletler gözünden bakmak ile Halklar düzeyinde bakmak farklıdır ! |
amerikanın ırakta diplomat koruması,büyük elçilik koruması ıvır zıvır diyerek bıraktığı cia personeli binlerle ifade ediliyor...
|
Alıntı:
|
abd çekildi gibi ama blakwater iş başında..
|
iranda yanlış politika güdüyor gibime geliyor son dönemde...
gerçi türkiyeninde suriye harici politikası pek başarılı değil gibi mısırdaki laiklik açıklaması ve füze kalkanı... füze kalkanı gerçekten bir leke oldu... iranda suriye konusunda net bir tavır koyamıyor... sanki mollalığın mehdi beklentisi eksenine kaydı siyasetleri... suud desen bildiğimiz satılmış suud... filistinde güzel şeyler oluyor bu ara gözden iyice kaçıyor... |
Bir taraftan İran'ın stratejik olarak ''Şia yayılması'' konseptine izin veren Abd'dir...! Aynı zamanda Suud-Katar hattınada izin veren Abd'dir... Abd çökerken(siyasi düzeyde) Türkiye'yi Irak'ta İran'ın nüfuzuna denge kullandırmak isteyende Abd'dir... Şia-Sünni stratejisinin adı budur ! Hedef Suriye ve İran'dır...! Türkiye'de dahil edilirken çıkarılma riski ile karşı karşıya bırakılmak politikasının yansımalarıdır !!!
|
Alıntı:
Şu anda öyle bir zaman içindeyiz ki kimin kime hizmet ettiği belli değil..Kimi kimin kurduğu kimin yürüttüğü , hangi amaçlarla kullanıldığı belli değil ki kardeşim.Kim bilir belki... Lawrence'leri yetiştiren zihniyetler hala dipdiri. Ama bu devirde Abdülhamid yürekli olanlar yok ne yazık ki.. Dua ile |
Alıntı:
|
Alıntı:
:güzel: bir de alkışlayan smiley |
Akıncı Kardeşim zihnin karmaşık olmasın diye bir açıklama yapmam icab eder ! ''Terörle Mücadele'' konsepti Abd tarafından icad edildiği için o bağlamda Abd asker göndermekte ve Halktan senatodan destek ve para alabilmektedir ! Bu itibarla Somali'de, Afganistan'da, yemen'de yaptığı saldırıların adı onlara göre : El Kaide'dir !!! El Kaide'nin 11 Eylülü destekleyen açıklamaları bazı cahillerin işi ve Deccali medyanın yani Abd'nin stratejilerindendir !!!
|
Bu arada El Kaide Suriyeli muhalifleri destekliyor..
|
Alıntı:
|
Iran suriye rejimine karsi net bir tavir göstermis olsa, böylelikle cikartilmak istenilen mezheb catismasinin önüne gecmis olur. Yeni bir konsept olusturarak esadi desteklemeden lakin esadin düsmesinden nemalanmaya calisan diger kesimlerede firsat vermeden daha aktif bir politika yürütemezmi?...
|
Alıntı:
Mezhep çatışması diye bir şey söz konusu değildir... Bu Asla olmayacaktır inş... Bu sadece Dengelerin sağlanması konusunda tahrik edilen ve tehdit edilen bir kavramdır ! Çünkü Siyasidir ve siyasi dengeler adına her taraf elindeki gücü kullanmakla korkutur ! Irak'ta oluşan Badr tugayları ile Irak el kaidesi örneği gibidir ! Arkasında İran-Suudi arabistan vardı ! Şia-Sünni çatışması olarak deklare edildi...!!! Azmettiren Abd-İngiltere-İsrail'di !!! Şialarda Sünnilerde Sadr olsun, Zevahiri olsun, Nasrallah olsun fitneyi farkettiler ve gereken müdahale ile meseleyi belli oranda normale çevirdiler !!! Meselenin bir kaç boyutu var : 1) Suriye çökmeden İran çökertilemez ! 2) Suriye-İran-Filistin-Bahreyn-Yemen direniş hattının göbekten yani Suriyeden devrilmesi gerekmektedir...! 3) Rusya ve Çin açısından Suriye önemlidir Stratejik olarak Rusya'nın kalan tek ve vazgeçilmez bir yeridir...! 4) Türkiye'nin Stratejisi açısından çok önemlidir... Bütün denklemler bir araya geldiğinde söylediğiniz strateji mümkün değildir kanaatimce acizane...! |
Batılılar el Kaide bahanesini K. Afrika’ya taşıyor !
http://dunyabulteni.net/resim/250x19.../taliban-2.jpg Batılılar el Kaide bahanesini K. Afrika’ya taşıyor İngiliz üst düzey yetkililere göre, Pakistan’da zayıflayan el Kaide Kuzey Afrika’ya yöneldi Dünya Bülteni / Haber Merkezi El Kaide bahanesi ile Afganistan ve Irak’ı işgal eden Batılı ülkeler, bu bahaneyi şimdi de Kuzey Afrika için dillendirmeye başladı. Pakistan’da yayınlanan The Nation Gazetesi’nin İngiliz üst düzey yetkililerden aktardığı haberine göre Pakistan’da zayıflayan el Kaide Kuzey Afrika’ya yöneldi. Batılı yayın organlarının özellik Libya'da el Kaide varlığını dillendirmesi ve Batılı devlet liderlerinin bu durumun ülke ve bölgenin geleceği için tehlike oluşduğunu açıklamaları dikkat çekti. Kuzey Afrika’da Tunus ile başlayan Arap Baharı Libya liderinin devrilmesi ile devam etti. İsyanların kısmî olduğu Fas’da ise reform sürecine girildi. http://dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=189682 |
Alıntı:
''Maliki’nin üç komplosu! Amerikan tanklarıyla birlikte İran nüfuzunu Irak’a taşıyan Nuri Maliki geçenlerde Washington’da Türkiye ile ilgili ilginç bir değerlendirmede bulundu ve Irak’ta İran nüfuzundan çok Türkiye nüfuzundan endişeli olduklarını söyledi. Doğru söze ne denir ki? İran’ın nüfuzunu kendi nüfuzu saydığından başka ne diyecekti ki? İran nüfuzu kendi konumunu güçlendirici. ABD hâlâ 1 Mart tezkeresi kazığını unutmuş olamaz. İran ise tersinden 1 Mart tezkeresi geçirmiş ve nüfuzu altındaki Irak İslam Yüksek Konseyi gibi milis güçlerini ABD’nin yardımına Irak’a salmış bir ülkedir. Paul Bremen’in hatıratında dile getirdiği gibi Ayetullah Ali Sistani Amerikalılar lehinde ve Saddam aleyhinde işgal fetvası vermiştir. Irak’ta zalime karşı ABD ile birlikte olunabileceğine dair fetva verenler aynı fetvayı neden Suriye’den esirgiyorlar? Esat rejimi direniş rejimi imiş? Allah aşkına Saddam’ı devirmek isteyen güçler aynı güçler yani direnişe hedef güçler değil miydi? Şiilerin Irak’ta neden ABD’ye direnmedikleri sorulduğunda Hasan Nasrullah Irak’ın özel bir durum olduğunu söylemiş. Demek ki Suriye’de başka bir özel alan! Anlaşılıyor ki, Sünnilik adına zulüm işleyenler zalim ama Şiilerin müttefiki zalimler adil? Arap deyimiyle: Hem eksik tartı hem kötü hurma (E haşefen ve sue kile!)! Çift yönlü hareket eden Abdulaziz Hekim de Pentagon’a gittiğinde aynı yönde bazı İranlı liderlerin benzeri fetvalarını Amerikan yönetimine iletmiştir. Bunun somut meyvesi olarak Irak’ta iktidarın karakteri değişmiş ve laik karakterli Saddam gitmiş ve mezhebi karakterli Şii bir anlayış ülkenin böğrüne çöreklenmiştir. Şimdi Amerikan askerleri çekilirken mahut çevrelerin beslemesi olan Nuri Maliki Irak’ın siyasi olarak iyice Şiileştirilmesi için üç yönlü bir komplo içine girmiştir. Bu yönlerden birisi doğrudan Türkiye ile alakalıdır. Komplonun ikinci boyutu dahilidir. Üçüncü boyutu ise Suriye ile alakalıdır. Bu üç boyutlu komplonun boyutları muhkem biçimde birbirleriyle irtibatlıdır. * Nuri Maliki, İran nüfuzundan ziyade ülkesinde bir Türkiye nüfuzundan endişe ettiğini söylemiştir. Yine de Nuri Maliki, Celal Amca’dan daha tutarlı sayılır. Celal Talabani ise Suriye’ye yabancı müdahaleye karşı çıkıyor. Yabancı müdahalenin kucağında yabancı müdahaleye karşı çıkmak! Utanmazsan dilediğini söyle ve yap! Şu vatanpervere bakın da biraz vatanperverlik dersi alın! Aynı günlerde İran eski Dışişleri Bakanı ve Hamaney’in dış politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti Türkiye’nin Arap Baharına model olamayacağını söyledi. Adamların dertleri ve hesapları Ortadoğu’yu kendi nüfuz çemberi altına almak. Hesapları karıştıkça Türkiye’ye yükleniyorlar. Hesaplarını bozan iki husus var. Bunlardan birisi Arap Baharının Şamlı müttefiklerinin de kapısını çalmasıdır. İkinci olarak Arap Baharının yüzünü Türkiye’ye doğru dönmüş olması ve İran’ın esamisinin okunmamasıdır (Obama is lagging on Egypt By Jackson Diehl, Published: December 12, 2011). Bazılarının kerameti kendinden menkul olduğu gibi İran da kendisine kendinden menkul bir rol biçerek Arap Baharının modeli olduğunu düşlüyordu. Bu düşler Arap Baharı gerçeği karşısında tuz buz oldu. * Amerikalıların çekilme mevsimiyle birlikte büyük bir oyun içine giren işgal işbirlikçisi Nuri Maliki kendini aşan roller peşine düştü. İran’ın vekilharcı olarak yeni dönemde Irak’taki taifiyye sistemini pekiştirmek isteyen Nuri Maliki, Baascılığı kökünü kurutma adı altında direnişçi oldukları için başları ezilen Sünnilerin başlarına kaldırmasına imkan vermiyor. Mezhep kürsüsüne oturmuş Maliki gibiler Sünnilerin mezhepçiliğinden endişe ediyorlar! Suriye’de Beşşar ve çetesi gibi. Yeni dönemde varlıklarını daha da pekiştirmek ve İran’a daha sağlam uydu olabilmek için kampanya üzerine kampanya düzenliyorlar. Önce Baasçıları temizleme adı altında Sünnilere yönelik büyük bir tutuklama kampanyasına giriştiler. Ardından da Sünni kökenli Iraklı siyasetçilerden ve cumhurbaşkanı yardımcılarından Tarık Haşimi aleyhinde direnişçilere yardım ve yataklık etme suçlamasıyla tutuklama fezlekesi çıkardılar. Irak’taki bir numaralı Sünni siyasetçiyi siyasi piyasadan silmeye çalışıyorlar. Bilindiği gibi Irak yönetimi içinde Türkiye’ye en yakın isimlerden birisi Tarık Haşimi’dir. Tarık Haşimi’ye isnat edilen suçlama ne anlama gelmektedir? Tarık Haşimi’nin tutuklanmasıyla Nuri Maliki’nin suçlaması arasında yakın bir ilişki var. * Tarık Haşimi’ye yönelik suçlama veya kurulu komplo dolaylı olarak Türkiye’yi de hedef almaktadır. Zira suçlamayı yapan cihet zaten dolaylı olarak Türkiye’yi de suçlamaktadır. Kasım Ata ve Nuri Maliki’nin vekillerinden Hüseyin Esedi sadece Tarık Haşimi’yi suçlamakla kalmamış aynı zamanda direnişçilere kol kanat geren Tarık Haşimi’nin bürosunun civar ülkelerden birisiyle ortak hareket ettiğini ileri sürmüştür. Bu ülkenin ismi verilmemiştir. Lakin Tarık Haşimi’nin en irtibatlı olduğu ülkenin Türkiye olduğu dikkate alındığında ve Nuri Maliki’nin önceki açıklamaları da üst üste konulduğunda Türkiye’ye işaret edildiği açıkça görülüyor (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/...17/140096.html ). Yani İran, Irak ve Suriye rejimleri bölgedeki mezhebi hegemonyalarını ve iktidarlarını güçlendirebilmek için Türkiye’yi zayıflatmaya çalışmakta ve bu uğurda komplolardan medet ummaktan da çekinmemektedirler. Komplonun üçüncü boyutu da Suriye meselesiyle ilgili. Nuri Maliki kendi adına hareket etmemesine rağmen Suriye muhaliflerine arabuluculuk teklif ediyor. Bu şu anlama geliyor: İran yanlısı bir rejimi kurtarmak için yine diğer İran yanlısı bir başka rejim devreye giriyor. Muhalifler bunu yutar mı? Muhalifler Nuri Maliki’nin yanlı ve yandaş olduğunu ve tarafsız bir arabulucu sayılamayacağını ifade etmişlerdir. Suriyeli muhalif Bessam Ceare, Nuri Maliki’nin Şam’a göndermiş olduğu heyetin Arap Birliği’nin girişiminin önünü kesmeye matuf olduğunu ve bunun da bir İran komplosu olduğunu ifade etmektedir (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/...18/140109.html). İran, Arap Baharına sulanacağına kendisine baksa ve kendi evini düzene koysa daha iyi olmaz mı? Zira herkesin de bildiği gibi İran ve Irak yönetimleri dünyanın en yolsuz hükümetleri arasında sayılmaktadır. Sürekli mali skandallarla çalkalanmakta ve anılmaktadırlar.'' Mustafa Özcan - Yeni Akit http://www.habervaktim.com/yazar/457..._komplosu.html |
Mustafa bey'in yorumlari ve analizleri gercekten cok degerli ve dikkate alinmasi gerekir...
|
Alıntı:
Ayrıca O günlerde değilde bugünlerde açıklamasını Amerikan projesi dışında algılamam mümkün değildir !!! |
| All times are GMT +3. The time now is 08:55. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025