![]() |
Suriye Halkı Pes Etmeyecek!
|
|
Küstah bu diktatörler...Sonları Kaddafi gibi olacak..
|
sonu mubarek olsun...
|
MB: World Must Take Firm Stance Against Terrorist Syrian Regime The Muslim Brotherhood described the Syrian regime as obstinate with its continued aggression, tortures, unjust detentions and massacres against the peaceful protestors and their fellow countrymen and the destruction of mosques. http://img511.imageshack.us/img511/8...xdbsdwads1.jpg Sunday, September 4,2011 13:38 by Hussein Mahmoud and Deana Mohamed The Muslim Brotherhood described the Syrian regime as obstinate with its continued aggression, tortures, unjust detentions and massacres against the peaceful protestors and their fellow countrymen and the destruction of mosques. In its weekly statement the MB stated that “It is evident the Syrian regime has no intention in carrying out reforms adopted by the Arab League.” The statement called on the Arab and Muslim nations to take an active and firm stance against the terrorist regime of Bashar al-Assad in an effort to encourage the international community to follow suit. MB media spokesman Dr. Mahmoud Ghozlan stressed “The downfall of Syria’s al-Assad and his regime is imminent and he will face the same fate as the Arab dictators before him.” Speaking to Ikhwanweb he added that the continued destruction of mosques and killings is a crime against humanity. He called on the international community to stand united in solidarity with the Syrians until the regime is toppled and al-Assad is ousted. http://www.ikhwanweb.com/iweb/index....ews&Itemid=685 Üstteki bildirinin Türkçeye tercümesi: Mısır İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) Örgütü: Dünya, terorist Suriye rejimine (Baas-Esad rejimine) karşı sert tavır almalıdır. Müslüman Kardeşler, Suriye rejimini (Baas-Esad rejimini) devam eden saldırganlığında , işkencelerinde , adaletsiz tutuklamalarında ve barışçıl protestoculara , kendi vatandaşlarına yönelik yaptığı katliamlarında ve camii yıkımlarında inatçı (ısrarlı) olarak tarif etti. Kendi haftalık bildirisinde İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütü şunu belirtti: Suriye rejiminin kendisine Arap Birliği tarafından sunulan reformları gerçekleştirme niyetinin olmadığı apaçık bir şekilde ortadadır. (Müslüman Kardeşler'in açıkladığı) Bildiri, Arap ve müslüman milletleri Beşşar el-Essad'ın terorist rejimine karşı aktif ve sert bir tutum almaya ve aynısını yapmaları için uluslararası toplumu da teşvik etmeye çağırmaktadır. Müslüman Kardeşler'in sözcüsü Dr. Mahmoud Ghozlan, Esad'ın ve rejiminin düşmesinin (yıkılışının) yakın olduğunu ve Beşşar'ın kendisinden önce devrilen Arap diktatörleri (bkz: Hüsnü Mübarek) ile aynı kaderi paylaşacağını vurguladı. Dr. Ghozlan ikhwanweb'e konuşarak, devam eden cami yıkımlarının ve cinayetlerin insanlığa karşı suç olduğunu da sözlerine ekledi. Ve Dr. Ghozlan, uluslar arası toplumu Suriye rejimi (Baas-Esad rejimi) yıkılıncaya ve Beşşar el-Essad alaşağı edilinceye kadar birlik içerisinde Suriye'lilerin yanında durmaya çağırdı. |
Allah'in izniyle bu zulüm bitecek.
Zalimler er veya gec cehenneme gidecek.... |
Get out beşşar..
|
|
27 Aralık 2011, Humus...
Bu videodaki konuşmaların Türkçe'ye tercümesi: ''ALLAH (subhanehu ve teala)'ya yemin ediyoruz ki; Şehidlerimizin kanına karşı sessiz kalmayacağız! Kadınlarımızı , çocuklarımızı , kardeşlerimizi , aydınlarımızı ve şehidlerimizi kanımızın son damlasına kadar koruyacağımıza (savunacağımıza) ALLAH'a yemin ediyoruz. ALLAH'a yemin ediyoruz. ALLAH'a yemin ediyoruz. Humus'un cesur ruhluların rüyası şudur: biz ya muzaffer oluruz ya da ölürüz!!! Ya zafer ya ölüm! Ya zafer ya ölüm! ALLAH, bizim ne dediğimize şahiddir. ALLAH, bizim ne dediğimize şahiddir. ALLAH, bizim ne dediğimize şahiddir. Arap Birliği , (Arab birliği) gözlemciler(i) , Suriye rejimi , Amerika , Obama , Sarkozy , hepsi bizi dinliyor... Zafer kimden gelir ? - ALLAH'tan! Şu an el-Cezire'de canlı yayındayız. Bütün dünya sizi izliyor. Aranızda zaferi Obama'dan bekleyen var mı ? Kalabalık: Hayır! Aranızda zaferi Erdoğan'dan bekleyen var mı ? Kalabalık: Hayır! Eğer aranızda zaferi herhangi bir insandan , herhangi bir konseyden veya Arab Birliği'nden bekleyen varsa, böyle düşünen(ler) burayı terkedebilir. Zafer kimden gelir ? - ALLAH'tan! Ellerinizi havaya kaldırın , sadece alemlerin rabbi olan ALLAH'a... Zafer kimden gelir ? - ALLAH'tan! Zafer kimden gelir ? - ALLAH'tan! Rahman ve rahim olan ALLAH'ın adıyla... ''Allah’ın yardım ve zaferi geldiği zaman, Ve insanların kafile kafile Allah’ın dinine girdiklerini gördüğün zaman, Rabbine hamd ile tesbih et ve O’ndan af dile. Çünkü O tevvabdır, tövbeleri çok kabul eder.'' (Nasr Suresi) Rahman ve rahim olan ALLAH'ın adıyla... ''Allah’ın yardım ve zaferi geldiği zaman, Ve insanların kafile kafile Allah’ın dinine girdiklerini gördüğün zaman, Rabbine hamd ile tesbih et ve O’ndan af dile. Çünkü O tevvabdır, tövbeleri çok kabul eder.'' (Nasr Suresi) Rahman ve rahim olan ALLAH'ın adıyla... ''Allah’ın yardım ve zaferi geldiği zaman, Ve insanların kafile kafile Allah’ın dinine girdiklerini gördüğün zaman, Rabbine hamd ile tesbih et ve O’ndan af dile. Çünkü O tevvabdır, tövbeleri çok kabul eder.'' (Nasr Suresi) - Ya ALLAH, senden başka kimsemiz yok! - Ya ALLAH, senden başka kimsemiz yok! - Ya ALLAH, senden başka kimsemiz yok!'' |
Mısırda Filistin için yürümeye başlandığında Onları durduran Mısır Ordusuydu ! Golan Tepelerine yürüyün sizi kimler durdurursa bilin ki düşmanınız odur !!!
|
Alıntı:
Ayrıca Golan tepelerini işgal eden İsrail askerlerine senelerdir tek bir kurşun bile sıktırmayan Beşşar Esad, kendisine ve Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan Suriye'li müslümanları ise hunharca katlettirmekten ise çekinmemektedir. Sözde bu rejim direniş rejimiymiş... Aslında, evet Suriye'deki Baas rejimi bir direniş rejimidir , bu rejim İslam'a ve müslümanlara karşı direnmektedir! Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimi müslümanlara karşı direnerek hayatta kalmaya çalışmaktadır!.. ''Komşu ülkemiz Suriye’de Baas rejimi boyunca halkın hükumetten çekmediği birşey kalmamış. Kendi fikrini savunamamış, kendi inancını rahatça yaşayamamış ve kendini ifade etme hakkı verilmemiş. Her vatandaş doğduğu andan beri Baas rejimine bağlı olmak zorunda. çocuklar okula girdiği zaman, okullara özel olarak Baas’ın bir kolu olan “Talae El-Baas” yani “Baas öncüleri” anlamına gelen organizasyona bağlılık yemini eder. okullarda her zaman Baas rejimi övülür, Esad ailesi övülür ve hükumetin yaptığı tüm siyasi yanlışlar doğru olarak gösterilir ya da hiç anlatılmaz. Mesela, Hafız Esad orduda görevliyken iktidar karşılığında İsrail’e Golan tepelerini vermişti. İsrail bu tepeleri teslim aldığında Suriye ordusu tarafından İsrail’e karşı bir kurşun bile sıkılmamış; fakat bu hiç bir zaman anlatılmaz. Ben de bir Suriyeli olarak orada iki yıl okumuştum ve aldığım eğitimde Osmanlı İmparatorluğu’nun Suriye’yi zalimce bir şekilde işgal ettiği ve Suriye halkına işkence ettiği anlatılır.'' Muhammed Akta http://www.suriyedevrimi.com/yazilar...omplo_daha.asp ESED 100 MİLYON DOLAR KARŞILIĞI GOLAN’I İSRAİL’E SATTI İRAN ANALİZ / Mısır’ın öldürülen eski devlet başkanı Enver Sedat’ın yakın arkadaşı olan Dr. Mahmut Cami’nnin yazdığı “Bildiğim Sedat” adlı kitabında Hafız el Esed ile ilgili şok bilgilere yer verdi. Kitapta Hafız Esed’in 1967 savaşında 100 milyon Amerikan doları karşılığında Golan Tepelerini İsrail’e sattığı ileri sürülüyor. Bir dönemin en önemli ismi olan Sedat’ın söylediklerini Lübnan eski Cumhurbaşkanı Cemayel de doğruluyor. Mısır’daki ilk Danışma Konseyi’nin üyesi olan Dr. Cami’nin kaleme aldığı “Bildiğim Sedat” adlı kitabında mezkur anlaşmadaki parayı Rıfat el Esed ile kardeşi Hafız Esed’in aldığı ve bir İsviçre bankasında çek olarak muhafaza edildiğini söyledi. Kitapta şunlar yazılıyor: “Bir gün sabah Sedat beni yanına aldı özel olarak ve yanımızda hiçbir koruma olmaksızın (Suriye’nin bir parçası olan) Golan Tepelerine gittim. Allah’a yemin ederim ki kendisi elini omzuma koydu ve birlikte Golan Tepelerine karşı duruyorduk. Şunları söyledi: Bak Mahmut. Burası Golan. İsrail bile olsa herhangi bir güç burayı kolaylıkla ele geçirebilir mi? ” Cevaben Sedat’a bunun imkansız olduğunu söyledim. O da bana dedi ki: Sana çok tehlikeli ve gizli bir şey söyleyeceğim. Golan Tepeleri İsrail tarafından 100 milyon dolar karşılığı satın alındı. Hem Hafız Esed hem de Rıfat Esed tarafından alınan bu para bir İsviçre Bankasındaki hesaplarına yatırıldı.” O zaman bunun bedeli Suriye Savunma Bakanı olan Hafız Esed’in 1967 Haziran savaşında Golan Tepelerinde bulunan güçlerini hemen çekmesiydi. Esed bu anlaşma gereği tek bir kurşun bile atılmaksızın güçlerini çekti ve Golan Tepelerini İsrail’e teslim etti. “Bu olaya ve yaşananlara dair tanıklık yapabilirim. 1999 yılına kadar bana verilen bu sırra sadık kaldım. Ta ki “Bildiğim Sedat” adlı kitabımda üstü kapalı bir şekilde işaret edinceye kadar. Burada da tüm detaylara yer vermedim. 2006 yılında el Mihvar adlı televizyon kanalına konuk olarak katıldım. Burada dürüst bir şekilde olaya dair bildiğim her şeyi anlattım. Öyle ki (sunucu) Mutaz bile duyduklarından şok oldu.” diye yazdı Dr. Cami. El Mihver kanalının diğer gün Lübnan eski cumhurbaşkanı Emin Cemayel’i konuk ettiği ve aynı konuda kendisine de soru sorulduğunu aktaran yazar aynen söylediklerini Cemayel’in de doğruladığını belirtti. Akabinde Beyrut’taki el Müstakbel televizyon kanalının kendisini konuya dair konuk almak istediklerini, ancak özür dileyip katılmadığını söyledi. Öte yandan Suriye resmi ajansları olayı hemen yalanlayarak aslı olmadığını öne sürdü. Kaynak: Bawaba http://irananaliz.wordpress.com/2011...tti/#more-7339 ''İsrail Esad'ın devrilmesini istemiyor!'' http://www.dunyabulteni.net/?aType=h...ticleID=183659 |
Golan tepelerinin durumunun sebebi Suriye Generali Abdulhalim Haddam'dır... Bugün nerededir ! Söyliyeyim londrada Suriye ordusunu Abd-Fransa-İng-İsrail ortaklı Darbe için hazırlamaktadır !!!
|
Golan tepelerini, Hafız Esad, İsrail'e peşkeş çekmiştir. Haddam dediğin adam Hafız Esad'ın yardımcısıydı galiba , değil mi? Haddam'ın da bu olayda sorumluluğu olabilir. Ama Golan tepelerinin İsrail'e peşkeş çekilmesinin asıl sorumlusu Hafız Esad'dır. Hafız Esad'ın oğlu olan Beşşar Esad da Golan tepelerini işgal eden İsrail askerlerine bir tek kurşun sıktırmadığı halde, özgürlük isteyen mazlum Suriye'li müslümanları ise utanmadan katlettirmektedir! |
''Esad rejiminin adalet ve özgürlük için sokaklara çıkanları ülkeyi bölmek istiyorlar, bunlar batının ajanları demelerine bakmayın. Asıl ülkeyi bölmek isteyenler ve batının ajanları bizzat kendileri. 1970 yılında Esad rejiminin iktidara gelmesinin KGB ve CIA’nın nasıl ortak bir ürün olduğunu artık sağır sultan dahi biliyor. Yani, Siyonist İsrail devletine karşı çıkışları sadece laftan ve gösterişten ibaret... İşte, Esad rejiminin kirli sahifelerinden bazıları: 1- 30 Mart 1949’da Suriye’de ilk askeri darbeyi yapan General Hüsnü Zaim bizzat CIA’nin desteğiyle hatta Şam’daki Amerikan elçiliğinden darbeyi yönetmişti. Zaim, darbe karşılığında batıya şu sözü vermişti: “Yeni kurulan İsrail’e karşı halkımın gönlünü celbetmek için karşıymış gibi görüneceğim ama size söz veriyorum bu topraklardan İsrail’e ne bir kurşun ne de bir mermi atılacaktır.” Ancak o dönemde ünlü İslam alimi ve Suriye İhvan-ı Müslimin lideri olan Dr. Mustafa Sıbai başkanlığında sık sık İsrail’e karşı gösteriler düzenleniyordu. 1963 Baas darbesine kadar İhvan ülkede çok etkindi. Daha sonra etkisi azaltılmaya çalışıldı ve ardından iktidara gelen Hafız Esad onları katlederek onlara en büyük darbeyi vurdu. Öte, yandan 40 yıldır Golan'dan İsrail'e bir kurşunun dahi atılmaması size bir sözü hatırlatıyor mu? 2- 1967 yılında Golan bölgesinden İsrail lehine neden feragat edildi? 1967 yılında Arap-İsrail savaşı esnasında savaş bitmeden Suriye Hava Kuvvetleri Komutanı ve aynı zamanda Savunma Bakanı Hafız Esad’ın saatler öncesinden Şam Radyosu’ndan Golan’ın düştüğü neden ilan ettirdi? Bugün herkes çok iyi biliyor ki, Suriye ordusu o dönemde Golan’ın çok ötesinde İsrail topraklarındaydı. 3- Hafız Esad 1970 Kara Eylül olaylarında Filistinliler katledilirken onlara neden ihanet etti? Yakın arkadaşı ve Baas Partisi liderlerinden Salih Cedid’in Filistinlilere yardım için tanklar göndermesini neden engelledi? Ve bu olaydan kısa bir müddet sonra tüm ipleri eline geçirdiği 70 darbesi sonrası Salih Cedid dahil tüm Baas üyelerini neden teker teker yok etti? Örneğin, Salih Cedid hapsedildi. Onlarca yıl hapiste kaldı, ailesinden hiç kimseyle görüştürülmedi ve hayatı 1994 yılında daracık bir hücrede son buldu. 4- 1973 Arap-İsrail Savaşı’nda Suriye, Irak’ın İsrail’e saldırısını neden önledi? Saddam ile arası iyi olmamasına rağmen o zaman Irak’taki Baas Partisi’ne İsrail’e saldırmamaları karşısında ne vaadinde bulundu? Yine bu savaşta Mısır’a yardım etmek amacıyla Enver Sedat’a verilen yanlış planlar nelerdi? 5- Lübnan’da 1976 yılında Tel Zaatar kampındaki binlerce Filistinli kadın, çocuk ve yaşlı mültecinin öldürülmesine Esad rejimi neden izin verdi? Tel Zaatar kampı Filistinli direnişçilerin en güçlü kampı olarak biliniyordu o dönemde. Fakat Esad rejimi Marunilere ve Falanjistlere destek vererek kamptaki 5 bin Filistinlinin kuşatılarak öldürülmelerine müsaade etti. Tel Zaatar Katliamı, Sabra ve Şatilla katliamından daha büyük bir katliamdır ve Esad rejimine halen bunun hesabı sorulmadı. 6- Lübnan’daki solcu hareketlerin, Filistinli hareketlerin ve ülkenin birliği için çalışan örgütlerin bölünmesi için Esad rejimi ne tür çalışmalar yürüttü? Falanjistler ve Marunilerler birlikte yürüttüğü bu bölme çalışmalarının İsrail, Fransa ve ABD’nin istediği bir proje olduklarını bilmiyorlar mıydı? 7- Suriye’deki ve Lübnan’daki birçok İslam âlimi Esad rejimi tarafından neden öldürüldü? Mesela, Suriye'nin tanınmış İslam âlimi Şeyh Mervan Hadid rejim aleyhine tehdit oluşturuyor bahanesiyle tutuklanarak, hapishanede işkence altında öldürüldü. Yine Lübnanlı ünlü İslam âlimi Dr. Subhi Salih (Türkçe’de de birkaç kitabı bulunuyor) Beyrut’ta sokak ortasında Esad’ın adamları tarafından şehid edildi. Bu arada, Lübnanlı ünlü Şii alim Musa Sadr'ın Libya ziyareti esnasında Muammer Kaddafi rejimi tarafından öldürülmesinde Esad rejiminin bir parmağı var mı? 8- İsrail’in Lübnan’da Filistinlileri öldürmelerine neden göz yumuldu? Örneğin, Trablus kuşatması esnasında neden Filistin direniş gücünü kırmak için İsrail bahriyesiyle ortak çalışıldı? Sabra-Şatilla katliamının işlenmesine niçin göz yumuldu? Neden karşılık verilmedi? 9- Hama’da 1982 yılında 40 bin sivil insan neden öldürüldü? Günlerce kuşatma altında kalan şehirde bir canlının dahi çıkarılmasına izin verilmedi. Şehir tank topları ve uçak bombardımanları ile yerle bir edildi. Bu tarz bir katliam bu coğrafyada sadece İsrail tarafından işleniyor. 10- Ülkede onlarca yıldır kayıp olan onbinlerce insan hakkında neden açıklamada bulunulmuyor? Bu insanların ailelerinin ve eşlerinin miras konusunda büyük sıkıntı yaşadıkları bilinmiyor mu? Binlerce kadının eşiyle ilgili bir açıklama yapılmadığı için yıllarca dul kaldıkları bilerek mi görmezde geliniyor? Tedmür Hapishanesinde tutuklu bulunan ve yıllardır aileleri ile görüştürülmeyen insanlar var. Bu onbinlerce tutuklunun 20 yıl sonra bile olsa aileleri görüşülmesine neden izin verilmiyor? Öldürüldü iseler neden öldürüldükleri açıklanmıyor? Sözde direniş safında olan Suriye’nin pisliklerinden bazıları bunlar... Şimdi birileri bizden Hüseyinlerin ve Fatımaların öldürülmesi pahasına zalim Yezidlerin safında yer almamamızı öneriyor. Onlara diyecek tek sözümüz var: Yazıklar olsun size!…'' Turan Kışlakçı http://www.timeturk.com/tr/makale/tu...atlediyor.html |
Elbette lakin doğrularla stratejiler karışmasın...! Değişiklikler, stratejik gelişmeler v.s. !
Ama Suriye ile günümüzde yaşanan İnsani ve Müslüman kardeşlerimizin zulmünü bir kenara koyar isek (Önemsenmediği değil) Suriyedeki olaylar bugün itibari ile Abd-Rusya mücadelesine dönüştüğünü belirtmek icab eder ! Şam'daki patlamaların nedeni Rus desteğini kırmaktır ! Yapılan patlamalar El Kaide görüntüsü altında Rus istihbarat ve Ajanları hedef aldığı anlaşılmaktadır ! |
Üstadım Rusya'ya nasıl bakmalıyız?..
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Beşşar Esad, o patlamalarla dünyaya ''teroristlere'' karşı savaştığı izlenimini vermeye çalıştı. Şam saldırılarının gerçek yüzü Suriye Müslüman Kardeşler Örgütünün Lideri Muhammet Riyad Şükfa, dünkü intihar saldırısını üstlenmediklerini söyledi. 4 Aralık 2011 Cumartesi - 17:13 Suriye'nin başkenti Şam'da devlete ait iki istihbarat binası önünde düzenlenen ve 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan intihar saldırılarını Müslüman Kardeşler Örgütünün üstlendiği iddia edildi. Ancak sabah.com.tr'nin ulaştığı Suriye Müslüman Kardeşler Örgütünün Lideri Muhammet Riyad Şükfa, bu iddiayı yalanladı. Şükfa, "saldırıları biz üstlenmedik, Müslüman Kardeşler adına açıklama yapan internet sitesi sahtedir" dedi. Saldırıları kimin düzenlediği resmen belli olmasa da Esat yönetimi şüpheliler arasında. Zira Müslüman Kardeşlerin Lideri, "Arap Birliği'nin planının kabul edilmesinin ardından, ilk gözlemci heyet Perşembe gecesi Suriye'ye girdi ve Cuma sabahı bu saldırılar düzenlendi, hemen ardından gözlemciler saldırıların gerçekleştirildiği caddeye getirilerek, inceleme yaptı. Bu olayda bir oyunla karşı karşıyayız, bunun sorumlusu rejimdir" diye konuştu. BİNA ÖNCEDEN BOŞALTILDI, ÖLENLERİN HEPSİ MUHALİF TUTUKLULARDI Saldırılardan bir kaç saat önce istihbarat binasındaki Suriyeli görevlilerin binayı terkettiği öğrenildi. Müslüman Kardeşlerin iddiasına göre, binaya şiddet olayları sırasında tutuklanan Suriyeli muhalifler yerleştirildi. Görevlilerin dışarı çıkmasının ardından bina intihar saldırılarına hedef oldu, saldırılarda ölen 44 kişi ise tutuklu olarak binada bulunan Suriyeli muhaliflerdi. Taha DAĞLI / SABAH http://www.timeturk.com/tr/2011/12/2...rcek-yuzu.html ''Suriye/Şam'daki patlamaların sorumlusunu bulduk''
|
Alıntı:
Rus Müttefik Ajanlarını öldürmek sureti ile mi ? Bunu Azmettiren Amerikadır ! Alıntı:
|
Alıntı:
Bu senin iddian. O saldırıda ölenlerin Rus ajanı olduğuna dair bir delilin var mı ? Üste o saldırılarla ilgili eklediğim haber senin bu iddianı yalanlıyor... Alıntı:
Alıntı:
El-Kaide'yi ABD'nin ürettiği yönündeki iddiana delilin nedir ? Ayrıca Beşşar Esad, müslümanlara karşı savaştığını gizlemiyor ki!.. ''Beşşar Esed: 'Savaşımız İslamcılarla' 'Suriyeli devrimciler Batılılara çalışıyor, Beşşar Esed yönetimi Batılıların komplosunu boşa çıkarmak için uğraşıyor' deyip duran kardeşlerimize geçmiş olsun. Esed, İngiliz Sunday Telegraph gazetesine verdiği beyanatta, bu kardeşlerimizin ayağına sıktı. Ülkesindeki ayaklanmayla ilgili bir soru üzerine dedi ki: "Kavga, İslamcılarla Arap milliyetçileri arasında." Ve ekledi: "Müslüman Kardeşler'le 1950'li yıllardan beri savaştık ve savaşmaya devam ediyoruz". Şunu da söylemeden geçemedi: "Suriye yönetimi ile Batılı bir yönetimi kıyaslamak, bir Mac ile bir PC'yi kıyaslamak gibidir. İki bilgisayar da aynı işi yapar, ama birbirini anlamaz. Tercümeye ihtiyaç var." Esed'in gönlü rahat olsun. 'Bizim savaşımız İslamcılarla' mesajı gayet güzel bir tercüme.'' Hakan Albayrak http://www.timeturk.com/tr/makale/ha...amcilarla.html Beşşar Esad: “Her adımı atarım ama din eksenli, şeriat partilerine izin vermem. Laikliğe zarar verecek örgütlenmeye izin vermem. Bana baskı yapan devlet adamları aynaya bakıp kendi laikliklerini sorgulasın. Olayların arkasında farklı gruplar var. Samimi reform isteyenlerin dediklerini yapacağım. Ama bir de şeriatçılar var: El Kaide ve Müslüman Kardeşler. PKK Türkiye için neyse, Müslüman Kardeşler de bizim için o. Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’in hamisi gibi davranması bizi üzüyor” http://www.haber7.com/haber/20111007...an-degisti.php |
Alıntı:
|
Alıntı:
El cevap : çeçenler ! http://kavkazcenter.com/tur/content/.../23/7327.shtml |
yalla irhal ya bashar !
|
Esed'in işi zaten bitmiştir inş...! Mesele Abd İsrail yandaşı olup olmaması meselesidir...! İnşaAllah Müslüman Kardeşlerimiz Suriyeye hakim olur ! Olacaktırda İnşaAllah...!
|
Allah laneti beşşar ve babasının üzerinde olsun " küfür devam edebilir ama zulüm asla"
|
Alıntı:
çok azılı,siyonistlerle ilişkiyi arttıracağız diyen muhalifler bile var... Allah onlara fırsat vermesin... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Mısırda Selefiler bile İsraille görüşeceklerini dile getirebiliyor ! Çok Vahim ! Duana Amin ecmain... |
Siyonistler, Mısır seçimlerinde Müslüman Kardeşler'in partisinin ve de selefi Nur partisi'nin çok yüksek oy almalarından rahatsız olmuşlar... İsrail Mısır'daki seçim sonuçlarından rahatsız İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Mısır'da yapılan parlamento seçimlerinin ilk sonuçlarının 'çok, çok rahatsız edici' olduğunu söyledi. 03 Aralık 2011 Cumartesi - 20:21 Barak, Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden sonra kurulacak ilk parlamentonun, İsrail ile 1979 yılında imzalanan barış anlaşması dahil uluslararası anlaşmalara saygı göstermesini umduğunu kaydetti. Mısır'da seçimin ilk turunun ardından açıklanan çok düşük oranlardaki ilk sonuçlar, Müslüman Kardeşler liderliğindeki partilerin önde gittiğini gösteriyor. AA http://www.timeturk.com/tr/2011/12/0...-rahatsiz.html ''Mısır seçim sonuçları açıklandı'' http://www.dunyabulteni.net/?aType=h...ticleID=186312 http://zaman.com.tr/haber.do?haberno...lari-aciklandi |
Alıntı:
İsrailli Generalden, Müslüman Kardeşler uyarısı İsrailli bir general, Suriye rejiminin düşmesi durumunda İsrail’in başına felaket geleceği uyarısında bulundu. General bu durumda, Ortadoğu’ya Müslüman Kardeşlerin hakim olacağını ve İsrail’i ortadan kaldırıp İslam imparatorluğu kuracağını savundu. 17 Kasım 2011 Perşembe İsrail Savunma Bakanlığı’nda Siyasi ve Güvenlik Kurulu Başkanı General Amos Gilad, Suriye Başkanı Beşşar Esad’ın düşmesiyle Ortadoğu’da bir İslam İmparatorluğunun ortaya çıkması sonucunda İsrail’i yok edecek felaketlerin meydana geleceği uyarısında bulundu. İsrail Ordu Radyosu Galle Tsahal, İsrailli General Amos Gilad’ın, Suriye’de varlığı İsrail’in menfaatine olan rejimin düşürülmesi için haftalardır süren Suriye devriminin başarılı olması durumunda İsrail’in bir felaketle karşı karşıya kalacağı, sürekli tehdit altında olacağı, Mısır, Suriye ve Ürdün’deki Müslüman Kardeşlerle daima bir savaş halinde olacağını vurguladığı sözlerini nakletti. İsrail Savunma Bakanlığı Siyasi ve Güvenlik Kurulu Başkanı Gilad, Mısır, Ürdün ve Suriye’deki Müslüman Kardeşler’in yolunda gittiği ilan edilmiş fikrin İsrail devletini silip ortadan kaldırmayı ve yerine Ortadoğu’yu egemenliği altında tutan bir İslam imparatorluğu kurmayı hedeflediğini açıkladı. General Amos Gilad aynı şekilde, Tel Aviv’in etrafında; özellikle de Mısır tarafındaki tehlikeyi fark ettiğini bu nedenle de birçok açık cephede Müslümanlara karşı savaşmak zorunda kalıp sonunda kesin bir hüsrana uğramak yerine Türkiye ile ilişkileri iyileştirmeye, diplomatik ilişkilerin kopmasını önlemeye karar verdiğini vurguladı. Ahmet Yılmaz / TIMETURK http://www.timeturk.com/tr/2011/11/1...da-uyardi.html Korkunun ecele faydası yokmuş. :) |
İsrail Müslüman kardeşler korkusuna karşı Mısır'ı işgal için askeri birlikleri hazır halde tutmaktadır...!
Eyvallah Müslüman kardeşler İsraille hiç bir zaman andlaşmaz ! Lakin Abd Selefiler ve Müslüman kardeşler arasına ajanlarını salmıştır ! Dikkat etmek gerek !!! |
Suriye'de Beşşar Esad'ın çetelerinin gaddar kurşunlarıyla veya istihbarat güçlerinin vahşi işkenceleri altında şehid olan yüzlerce çocuğun suçu neydi??!
|
''Komplolar, İftiralar ve Çelişkiler Üzerine Her komplo teorisi aslında bir iradesizliğin ifadesidir. İftira atmak ta öyle… Eğer özgür bir iradeniz yoksa, başkalarına ipotek etmişseniz tavırlarınızı ya her şeyi düşmanınızın oyunlarıyla açıklarsınız ya da iradenizi teslim ettiğiniz efendiniz neye iyi derse onu alkışlar neye kötü derse ona çamur atma telaşına düşersiniz. İftira da böyle bir çaresizliğin ifadesidir aslında. Delile, anlamaya ihtiyaç duymayan anlık bir çaredir. Namertçe vur kaç taktiğidir. Arap Baharı olarak adlandırılan “Yeni Durum” birçoğumuzun zihin konforunu fena halde bozdu… Yıllardır kokuşmuş rejimler tarafından susturulan Halkların kendi iradelerine ve onurlarına sahip çıkmaları dünya tarihine geçerken herkesin şahitliği de kimin nasıl bir ahlâkî hâl üzere olduğuna ışık tuttu… Bazıları aristokrat bir dudak bükmeyle halkların fıtrat feryadını komplo teorileriyle açıkladılar. Amerika bölgeyi dizayn etmekte piyon olarak ta “muhalifleri” kullanmaktaydı. Yoksa halkların bu rejimlere başkaldırması nasıl olacaktı! Dün susmuşlardı bugün niye isyan etsinlerdi? Bu bölgeye demokrasi de gelecekse onu da Amerika getirirdi. Bölgede olan bitenlerde iradesizlik beyanı ve her şeye kâdir Amerika ilânı böyle bir şeydi… Komplonun ucu açıktı, hesap vermeye, delil göstermeye gerek yoktu. Mesela Mısır’daki iyiydi de Suriye’deki kötüydü? Ya da Suriye’deki iyiydi de Bahreyn’deki kötüydü… Neden mi? Çünkü irademiz başka merkezlere teslim edilmişti… Bu “iradesizlik” hem Amerikayı kâdiri mutlak gösterirken hem de o muhteşem zekâsını yatsıya kadar bile yanmayan ucuz iftiralara kullandı… Mesela Suriye’deki halk Der’a’da isyan edince Ürdün kışkırtıyor dediler, Banyas’takiler feryad edince Lübnan’dan silah aldılar dediler, Cisr eş-Şuğur bağırınca Türkiye fitne Fesad dediler… Şam’da, Hama’da, Humus’ta Beşyüzbin insan çığlık atınca ne dediler?! Tısss…. İran rejimi, Irak’ta ve Afganistan’da Amerikayla açıktan işbirliği yapınca bunu eleştirmeyip Amerikayla işbirliği yapmayan Suriye ana muhalefetini Amerikaya göz kırpan küçük oluşumları gösterip töhmet altında bırakan arkadaşlarıma bir devletin açık dış politikasına göz kapamanın ne anlama geldiğini sormak isterim… Töhmet ki tecavüz, işkence ve katliamı “normal” ve “ama ne yapalım bu işkenceciler, tecavüzcüler ve katiller bizimkileri desteliyorlar” diyerek görmezden gelmek ne anlama geliyor? Bu zalimler giderse yerine “belki” başka bir zalim gelebilir zannını öne çıkartıp zalimin zalimliği “gerçeği”ni bu zayıf “ihtimal”e kurban eden bir iradesizlikle karşı karşıyayız. Neden? Çünkü öyle isteniyor… Ucuza kullanılan keskin zekâ, saldırılarını önce Hakan Albayrak’a yönelttiler. Yıllar boyunca mezhep ayrımı yapmadan nerede bir Müslüman varsa onun koluna giren bu kalbi aydın insana olmadık iftiraları attılar… Bu zekâ, 16 Temmuz’da sınıra yürüyerek Suriye halkıyla dayanışma ve ulusu devlet sınırlarını sorgulama amacı güden gençlik hareketini önce Amerikancı yaptılar. O hareketin öncülüğünü yapanlardan biri olan Adem Özköse’nin Suud Ajanı olduğunu(!) söylediler. Yetmedi Hariri kamplarında eğitim gördüğünü(!) iddia ettiler. Özköse 2006’da Hizbullah lehine yayınlar yapan bir gazeteciydi, Fadlullah’la çok olumlu bir röportaj gerçekleştirmişti önemli değil çamuru at çamur atan bile inanmasın önemli değil… Bu ucuza giden zekâ küpleri, Bahreyn’le Suriye’yi yarıştırmaya kalktılar. 16 Temmuz Hareketinin bir çok metninde Bahreyn halkının haklı davasının desteklendiğini bile bile… Bazı zekiler ise oklarını bu satırların sahibine yöneltti… Oysa bendeniz, 2006’da Hizbullah’ı desteklemiş, İran’a yönelik emperyalist kuşatmaya karşı halen tavrını ifade etmişti. Daha 2009’da Yemen’deki Husî Direnişini Yemen’de Zeydi Direnişi Yükselirken diyerek gündemleştirmiş, Abdullah Salih’in nasıl bir diktatör olduğunu anlatmıştım.'' Bülent Şahin Erdeğer kaynak ve devamı için: http://www.haksozhaber.net/komplolar...ne-22053yy.htm |
Alıntı:
Humus, Dir Balabe semti, 5 tane şehidin cenazesi.. ''Cenneh , cenneh...''
Şam, Sakba'da 4 şehidin cenazesi...
Bu genç ruhunu teslim ederken gülümsüyor, çünkü o ''ŞEHİD''...
Şam, Miydan 9 yaşındaki minik şehid İbrahim Şeyban'ın cenazesi... ''ALLAHu Ekber! Hurriye..''
İşte Suriye'deki kanlı tablo...
|
|
Suriye'li alim Şeyh Adnan Arur'dan Suriye'li müslümanlara mesaj: ''Sabırlı olun kardeşlerim... Zafer yakındır...''
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Eklediğin bu linkteki haberin kaynağı Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine ve Beşşar Esad'a tam destek veren , Lübnan'daki şii ''Hizbullah'' örgütünün kanalı el-Menar TV'ymiş... Geçtiğimiz Cuma günü Şam'da yine patlama oldu. Ve bu patlamada siviller insanların öldüğü söylendi. Arab Birliği gözlerimcilerinin Suriye'ye geldiği gecenin sabahı Şam'daki o ilk patlamalar olmuştu. Bu sefer Arab Birliği gözlemcileri Suriye'den ayrılmadan önce yine Şam'da patlama oldu. Böylelikle bu patlamaların Suriye'deki Baas rejiminin işi olduğu iyice ortaya çıktı. Geçen ay da Beşşar Esad, Şam'da bomba patlattırıp, suçu el-Kaide'ye atmıştı. Ama el-Kaide o patlamayı kendilerinin yapmadığını açıkladı. Sonra Suriye rejimi, Suriye Müslüman Kardeşler örgütü adına sahte bir internet sayfası açtırıp, o patlamayı Müslüman Kardeşler'in üstüne atmaya çalıştı , ama bu iddia da bizzat Suriye Müslüman Kardeşler hareketi lideri Riyad Şükfa tarafından yalanlandı. Ve Muhammed Riyad Şükfa o patlamaların Suriye rejiminin işi olduğunu söyledi. Beşşar Esad aklınca bu patlamalarla ''teroristlere'' karşı savaşıyormuş izlenimi vermeye çalışarak silahsız , mazlum Suriye'liere karşı uygulattırdığı vahşeti ve katliamları meşru göstermeyi hedefliyor ve göstericilere karşı kullandığı şiddete böylece kılıf (bahane) bulmaya çalışıyor. El Kaide: Suriye'yi biz bombalamadık Irak'taki El Kaide'nin Ortadoğu kolu, Suriye'deki bombalamalarla bir alakaları olmadığını açıkladı. Irak'taki El Kaide'ye bağlı Abdullah Azzam tugayları adlı örgüt, Suriye'de 23 Aralık'ta meydana gelen ve 40'tan fazla kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırılar ile bir ilgileri olmadığını açıkladı. Şam'da Suriye ishitbarat binalarını hedef alan iki bombalı saldırıda 40'tan fazla kişi hayatını kaybetmişti. Bu saldırıların ardından Şam hükümeti, patlamalarda El Kaide'nin rolü olduğunu iddia etmişti. Ancak Irak El Kaidesi'nin ortadoğu kolu bu iddiaları, yaptığı açıklamayla yalanladı. Örgüt, Suriye hükümetini, dikkati kendi katliamlarından başka tarafa çekmeye çalışmakla suçladı. Açıklamada, "Mücahidlerin ve hiç bir gruplarının bu ahlaksız bombalamalarla bir bağlantısı yoktur. Onları suçlamak temelsiz bir iddia ve yalandır. Bu saldırının gerçek sorumlusu, bombalamalardan en çok çıkar sağlayandır ve bu da Esad rejimi ile onun istihbarat birimleridir" denildi. Haber Merkezi / PRESS MEDYA http://www.pressmedya.com/?aType=haber&ArticleID=5900 |
Alıntı:
|
@HaArP Türkiye'de yaşayan bazı İrancılar ve bazı şiiler, Şeyh Adnan Arur Suriye devrimine destek veriyor diye ona birçok iftira atmışlardı. Sen de daha önce çeşitli İrancı siteden alıntı yaptığına göre, o sitelerden etkilenmiş olmalısın. Bazı Suudi alimler Suriye Devrimi'ne açıktan destek vermeye cesaret edemezken, Şeyh Adnan Arur, Suriye Devrimi'ne tam destek veriyordu. Alıntı:
Ayrıca Adnan Arur, Suriye'li ve Hama'lıdır. Üstteki videoda anlattığı gibi onun 85 yaşındaki annesi bile Surye'deki Baas rejiminin işkencelerine maruz kalmış. Bu yüzden Adnan Arur'un Suriye konusunda konuşmaya birçok insandan daha fazla hakkı var. Beşşar Esad'ın kuzeni ve Suriye'nin en zengin işadamı olan , Baas rejiminin elebaşılarından Rami Mahluf: ''Biz gidersek, Golan'da İsrail'in güvenliği tehliye düşer.'' Ama nedense Türkiye'deki bazı İrancılar, Rami Mahluf'un bu türden sözlerini görmezden geldiler... Suriyeli gençler ne istiyor? Devrimci gençlerden Mugira eş Şerif arkadaşlarının taleplerini anlattı. 24 Kasım 2011 Esad rejiminin düşmesi için gerek facebook üzerinden, gerekse de Suriye Konsoloslukları önünde aylardır arkadaşlarıyla birlikte mücadele veren Suriyeli devrimcilerden Mugira eş Şerif ile görüştük. Eş Şerif, Suriyeli genç devrimcilerin taleplerini, görüş ve fikirlerini anlattı. Röportaja sizin kişisel hikâyenizle başlamak istiyorum. Örneğin Suriye devrimine destek vermeye nasıl başladınız? - Ben Suriye’nin Der’a şehrindenim; fakat şimdiye kadar Suriye’ye hiç giremedim. Niçin? - Babam daha önceleri Suriye Ordusu’nda askerdi. Ben doğmadan önce namaz meselesi yüzünden ordudan ayrılmış. Seksenli yıllarda Suriye Ordusu’nda namaz kılmak yasakmış. Babam da bu yasağa karşı çıkmış, namazın yasak olduğu bir orduda askerlik yapmak istememiş. Ailem de Suriye’den ayrılıp Pakistan’a geçmiş. Babam orduyu terk ettiği için Baas yönetimi bizim aileye iyi gözle bakmıyordu. Hatta benim gibi yurtdışında doğan kuzenim Suriye’ye dönmeye karar verdi. Suriye’ye döndükten sonra kuzenimin gözaltına alındığını öğrendik ve kuzenimden bir daha haber alamadık. Baas yönetimi döneminde Suriye’ye girseydim, muhtemelen ben de Suriye cezaevlerinde kaybolurdum. ... Selefi âlim Şeyh Arur bu süreçte çok ön plana çıktı. İran ve Hizbullah’a karşı çok sert açıklamalar yapan Şeyh Arur devrimci gençler tarafından seviliyor mu? - Bütün âlimler susarken Şeyh Arur devrimcilerin yanında yer aldı. Şeyh Arur televizyona çıktığı zaman gençler evlerine gidip televizyon başına geçiyorlar. Geçenlerde Suriyeli bir Hıristiyan arkadaşımla telefonla konuşuyordum. Hıristiyan arkadaşım “Şeyh Arur’un konuşması başlayacak, eve gitmem lazım” dedi. Esad karşıtları arasındaki Hıristiyanlar bile Şeyh Arur’a sempatiyle bakıyorlar. Aynı şekilde Şeyh Kardavi’yi de çok seviyoruz. Bizi alimler arasından en fazla Şeyh Arur ve Yusuf el Kardavi destekliyor. http://www.timeturk.com/tr/2011/11/2...e-istiyor.html Aşağıdaki linkteki videoda da Şeyh Adnan Arur'un aylar önce Tayyip Erdoğan'a yaptığı çağrının videosu var. Şeyh Adnan Arur'un Suriye için Başbakan Erdoğan'a çağrısı 08 08 2011 Temmuz ayı sonunda Hama ve Suriye'nin genelinde oldukça etkili olduğu bilinen ve "Devrim Şeyhi", (Şeyhu Sevra) adıyla anılan Şeyh Adnan Arur, Suudi Arabistan'dan yayın yapan Visal Televizyonu'nundan Başbakan Erdoğan'a Suriyelilere yardım etmesi için çağrıda bulunmuştu. Başbakan Erdoğan'ın gerçek bir Müslüman olduğunu umut ettiğini belirten Arur, onun hesap gününe inanan biri olarak Suriye'deki katliama müsaade etmeyeceğine inandığını belirtmişti. Erdoğan'ın politik pozisyonunu anladığını ve bunu takdir ettiğini vurgulayan Arur, "Siz Suriye'ye en yakın en güçlü ülkesiniz. Buraya ancak siz etki edebilirsiniz. Libya'da olduğu gibi geç kalıp üzülmemek için Suriye konusunda bir an önce hareket etmelisiniz. Burada onlarca mescit yıkıldı, bunu gören herkes harekete geçmeli. Suriye rejimi videoların, fotoğrafların, haberlerin yalan olduğunu söylüyor. Tamam yalansa Türkiye'den bir komite gelip Suriye'yi gezsin. Ya da tarafsız bir haber ajansı gelip Suriye'yi incelesin" demişti. Suriye (rejimi) yanlısı internet sitelerinde Şeyh Adnan Arur'a bağlı "Özgür Suriye Ordusu"nun çok kez Şeyhin çağrısına uyarak başta Hama ve Dera olmak üzere barikatlar kurduğu ve eylemler organize ettiği bildiriliyor. http://www.usasabah.com/webtv/videoi...dogana-cagrisi |
Şeyh Aruru acizane iyi tanırım...! Devrimciden çok Şia düşmanı ! Hedefi İran ve Hizbullah Devrim falan değil ! Bu Katliamların arkasında Baasçılar olduğu kesin ! Lakin Şeyh Hizbullah ve İran'a yöneltmesiyle ünlü !!!
|
All times are GMT +3. The time now is 04:52. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025