Mustafa Kamalak Suriye'yi Ziyaret Etti / Katil Beşşar'la El Ele Kol Kola!
 

ayar oluyorum bunların bu ulusalcımsı hallerine...
aferin size...
israilin filsitinde yaptığı katliamlardan ne farkı var esadın yaptıklarının...
müslümanmı seçiyor yoksa saadet partisi ?
bu karikatür armağanım olsun sp ye...

https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net...19158951_n.jpg

Suriye halkı kan ağlıyor...

YouTube Video

Daha düne kadar başbakanla esad el ele dolaşıyodu. Tabi rüzgarın yönü döndü abd tavır aldı nato tavır aldı israil tavır aldı Kenan evrenin deyimiyle netekim türkiyede tavır aldı. Yaklaşık 6 ay önce beşer esed hafız esedin oğlu değilmiydi. Diktatör değilmiydi. Rüzgar ne tarafa eserse o yöndeyiz.

Asıl konumuza geri dönersek... benim suriye halkıyla bir ihtilafım yok çok doğru. Yine eminimki nato suriyeye sözde barış için girince sevinecek cok mücahitlerimiz var.

Asıl amaçları iranın Kalesi ve Filistin müdafaası yapan hizbullahın barındığı ülkeyi paramparça ederek cihadın şah damarını kesmek ve İranı dünya tarihinden kaldırmaktır.Ekonomik getirileride cabası. Beşer esed zalimde olsa daha büyük zulmun gelmemesi için belli bir süre kalmasının daha hayırlı olacağını düşünüyorum.
Şu durumda ziyaretin makul olmaması açık ve netti. Hayırlısı olur inşallah.

'' ABD Esad kalsın istiyor

ABD'nin Suriye için Beşar Esad'lı yol haritası hazırladığı öne sürülürken ülke dün de Cuma namazı sonrası karıştı. Hama'da en az 400 bin kişinin sokağa döküldüğü belirtilirken ülke çapında düzenlenen gösterilerde 9 kişi öldü. ABD'nin hazırladığı yol haritasının ise Beşar Esad'ın koltuğunda kalmasını öngördüğü belirtiliyor. İngiliz Guardian gazetesi, ABD'nin, Esad'ın iktidarda kalması ancak rejimin değişmesi için çalışmalar yürüttüğünü yazdı. Gazete, Suriyeli muhaliflere dayandırdığı haberinde, Amerikalı yetkililerin bu hafta başında Şam'da yapılan konferansta taslak bir belge dağıttığını kaydetti. Muhaliflere rejimle diyalog çağrısının yapıldığı belgede, güvenlik güçlerine daha sıkı denetim, barışçı gösteriler için izin, basın özgürlüğü ve geçici bir meclisin oluşturulması gibi unsurlar yer alıyor. Belgede Esad, "ülkede yaşanacak güvenli ve barışçı geçişi denetleyecek kişi" olarak tanımlanıyor. ''

YAYIN TARİHİ: 02.07.2011

http://yenisafak.com.tr/Dunya/?t=03.07.2011&i=327653






'ABD Esad'la uzlaştı'

Suriye'de şiddet sürerken, Washington ve Şam arasında görüşmelerin yapıldığı ve ABD'nin Esad'ın kalmasına yeşil ışık yaktığına dair haberler geliyor.

Konuyla ilgili ilk ipucu Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Partili Üyesi Dennis Kucinich'den geldi. Esad ile pazartesi günü görüşen Dennis Kucinich, ''Beşşar Esad'a birliklerini kentlerden çekme çağrısı yaptığını, Esad'ın da bunu yapacağına dair kendisine söz verdiğini ve bunu yapmaya başladığını bugün itibarıyla öğrendiklerini'' söyledi.

Kucinich ayrıca ''Esad'ın, iktidarda kalmak için değil, Suriye'yi ilerlemenin ve kalkınmanın doğal yoluna yöneltmek için bunu yapmaya hazırlandığını söylediğini'' ifade etti.

Rejim değişsin, Esad kalsın

İngiliz Guardian gazetesinin Orta Doğu Editörü Ian Black ise, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'de rejimin değiştiği ancak Beşar Esad'ın şimdilik yerinde kaldığı bir geçiş için çalışmalar yürüttüğünü yazdı.

Suriyeli muhalif örgütlerin sızdırdığı bilgilere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı hafta başında Şam'da yapılan muhalefet konferansında dağıtılan bir taslak raporda, muhaliflere rejimle diyalog kurmayı tavsiye ediyor.

ABD'nin Suriye için öne çıkardığı 'yol haritasına' göre, Esad "ülkede yaşanacak güvenli ve barışçıl bir geçişi denetleyecek kişi olacak".

Bazı maddeler kamuoyuna açıklandı

'Yol haritası'nda önerilen adımlardan bazılarının Cumhurbaşkanı Esad tarafından şimdiye kadar kamuoyu önünde açıklandığına dikkati çeken Ian Black, ABD'nin, "İktidardaki Baas Partisi yapılacak yeni bir siyasi partiler yasasına tabi olacak. Ancak parti kurulacak meclisteki yüz sandalyeden 30'una hâkim olmaya devam edecek." dediğini de aktardı.

Meclisin geri kalan 70 üyesinin ise muhalefetin adaylarıyla diyalog halinde cumhurbaşkanı tarafından atanacağı belirtiliyor. Plan Milli Hareket Komitesi adlı laik entelektüeller grubundan Luay Hüseyin ve Maan Abdülselam tarafından imzalanmış.

02 TEMMUZ 2011

http://www.milligazete.com.tr/haber/...ti--207975.htm

Siz zannediyomusunuzki amerika suriyeyi sunnilere bırakır. Amerika önce bi siyasi politikasını uygular sömürür bitirir sonra bi başkan koyup kaosa bırakıp çeker gider. yakın tarihimizde afganistan ırak gibi örnekleri mevcuttur.

''Suriye'de olanlar kimi çevrelerin iddia ettiği gibi Batı'nın İsraile karşı sözde direniş cephesini tasfiye etmek için giriştiği bir komplo değildir. Niye olsun ki ? İsrail’in fiili işgali altındaki Golan Tepelerini savaşarak İsrail'den geri almak dururken 40 senedir bunun için tek bir mermi sıkmayan ama kendi meşruiyetini sağlamak için ağzı her açıldığında İsrail’in düşmanı ve direnişin hamisi olduğunu iddia eden Suriye bugün aslında Hizbullah ile birlikte İsrail'in sınırlarının koruyuculuğunu yapmakta. Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler. İran ve Hizbullah taraftarları ve Suriye'de yaşanan olayları Batı'nın Suriye'ye müdahale ederek direnişi (Hizbullah'ı) bitirmek için giriştiği bir komplo olarak görenlerin serap gördükleri bunca kan akıtılmasına karşın dünyanın Suriye ve Esad’a müdahaleye sessiz ve isteksiz olmalarından belli değil mi ? Bu durum aslında tezimizi yani Suriye'de asıl korkulanın mücahidler olduğunu güçlendiren en önemli kanıt; çünkü bir taraftan Suriye ve Hizbullah tehdit olarak görülecek ama diğer taraftan tehdit olarak gördükleri bu gücü tasfiye etmek için önlerine çıkan fırsatı kullanmada ayak sürecekler.''

Selçuk Yıldız

http://www.sutunhaber.com/yazar_4904_643_SURIYE-ve-GERCEKLER.html




Filistinlilerden Suriye devrimine destek

Suriye devrimine bir destek de işgal altında yaşayan Filistinlilerden geldi.

http://img13.imageshack.us/img13/553...densuriyed.jpg

20 Eylül 2011 Salı

1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan binlerce Filistinli Suriye'deki Baas rejimi katliamlarını protesto etmek ve Suriye devrimine destek vermek üzere 16 Eylül Cuma günü En-Nasıra kentinde yürüyüş düzenledi.

Yürüyüşe İslami Hareket'in önde gelen isimleri ve Şeyh Raid Salah'ın yardımcısı şeyh kemal El-Hatib de katıldı.

"Lebbeyk ya Şam" sloganıyla Es-Selam Camisi'nin önünden başlayan yürüyüş sırasında yeşil Hamas sancaklarının yanında Suriye ve Türk bayrakları taşındı.

"Defol git ey Beşşar", "Sokak sokak, ev ev, seni söküp atacağız", "Direniş rejimi halkını kesiyor" gibi sloganlar atan göstericiler, Şihabeddin Camisi önündeki alana kadar yürüdü.

Yürüyüşün ardından yapılan konuşmalarla Suriye devrimine destek gösterisi sona erdi.

YouTube Video

''1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan binlerce Filistinli Suriye'deki Baas rejimi katliamlarını protesto etmek ve Suriye devrimine destek vermek üzere 16 Eylül Cuma günü En-Nasıra kentinde yürüyüş düzenledi.''

İslami Hareket Başkanı Şeyh Hammad Ebu Deabis, konuşmasında Arap devrimleri baharının onur ve özgürlük talebinin ürünü olduğunu ve Mısır, Tunus ve Libya halkının bu onur ve özgürlüğü tattığını söyledi.

Beşşar Esed'e seslenen Ebu Deabis "Biz senin Allah'a inanmadığını ve dinsiz olduğunu biliyoruz. Babanın ve Hama'da öldürdüğü onbinlerce insanın nerede olduğunu biliyor musun? Onun şimdi cehennemde olduğuna inanıyoruz. Sana da geriye utanç bıraktı" dedi.

"Kahraman" olarak nitelendirdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Ebu Deabis, Erdoğan'ın kendisine Araplardan bir ortak aradığını söyleyerek Erdoğan'ın Mısır gezisinin önemine dikkat çekti.

''Yürüyüşten Kareler...''

İslami Hareket Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal El-Hatib de 16 Eylül gününün sıradan bir gün olmadığına dikkat çekerek, 16 Eylül'ün Ömer Muhtar'ın şehadetinin yıldönümü olduğunu hatırlattı.

16 Eylül'ün Sabra ve Şatilla katliamının da yıldönümü olduğuna işaret eden Şeyh Kemal El-Hatib, Hafız Esed'in askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarına birkaç metre mesafede oldukları halde katliama maruz kalan Filistinlilere yardım etmediklerini söyledi.

Suriye halkının özgürlük onur ve şeref talebiyle devrim başlattığını ifade eden Şeyh Kemal Hatib, "Buradan En-Nasıra'dan Şam'a, Hama'ya, Deyr Ez-Zur'a, Haleb'e ve Şam'ın her caddesine ve sokağına selamlarımızı gönderiyoruz" dedi.

Şeyh Kemal El-Hatib'in konuşması

YouTube Video

Şeyh Kemal El-Hatib, Hafız Esed'in askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarına birkaç metre mesafede oldukları halde katliama maruz kalan Filistinlilere yardım etmediklerini söyledi.

Bazılarının "Biz İsrail ve Amerika ile birlikte olmayız" diyerek Suriye rejiminin yanında yer aldığına işaret eden Şeyh Kemal El-Hatib, Suriye rejiminin Körfez Savaşı'nda Irak'a karşı Amerika'yla işbirliği yaptığını ve Golan'ı unuttuğunu hatırlattı.

Salahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmeden önce Haçlılarla işbirliği yapan İslam emirliklerini ele geçirdiğini belirten Şeyh Kemal El-Hatib, bugün de Kudüs'ün kurtuluşu için işbirlikçi rejimlerin birer birer devrilmesi gerektiğini kaydederek "Trablus ve Kahire özgürlüğüne kavuştu. Yarın da Şam, Aden ve tüm başkentler özgürlüğüne kavuşacak" dedi.

Bazı insanların karamsarlık müptelası olduğunu ve her şeye şüpheyle baktığını ifade eden Şeyh Kemal El-Hatib, önümüzdeki dönemin İslam'ın dönemi olacağını söyledi.

NEBEONLINE

http://www.nebeonline.com/haber/filistinli...estek-11263.htm

http://img13.imageshack.us/img13/553...densuriyed.jpg

Bu pankartta yazan cümlenin Türkçesi: ''Sözde direniş rejimi kendi halkını doğruyor... !!''

Acaba Esadcılar ve İrancılar, Filistin'i Filistin Başbakanı ve Hamas lideri olan İsmail Heniyye'den daha mı çok düşünüyorlar ?



Heniyye: "Arap Baharı Filistin ve Kudüs'ün Yararına"

http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...fGyn2kiSvMDo%3d


''Arap Dünyasındaki Gelişmeler Siyonist Rejimi Tedirgin Ediyor''

http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...xrV4eXkX8sHo%3d

Hizbullah israile tek bir füze attımı?

Nasrallah ordusuyla Filistin yüzünden israile lübnanı dar etmedimi?

Hizbullahtan başaka hangi örgüt hangi ülke israille doğrudan savaşa girdi? Tabii bekara karı boşamak kolay biz burdan atıp tutalım. 9 vatandaşımız uluslararası karasularda vuruldu. Normalde savaş ilanı sebebi iken biz özür ve para istiyoruz. Nekadar barışcıyız değilmi(!) onlar vurunca biz terörist olduk. bizler vatanımız için vurunca yine biz terörist olduk onlar devlet oldu.

Öncelikle o bölümü düzgünce oku. Orada 2008 yılında İsrail, Gazze'yi tarumar ettiğinde ''Hizbullah!'' İsrail'e tek bir füze attı mı ? diye soruluyor.

''Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler.''

Selçuk Yıldız


Hamas ve eskiden Mısır da, İsrail ile savaşmıştı. Hatta Saddam Hüseyin bile İsrail'i füzeyle vurmuş...

Ayrıca ''Hizbullah'' isimli şii mezhepçisi , İran kuklası örgütün lideri Hasan Nasrullah'ın, adamlarını Suriye'deki halk ayaklanmasını bastırmak için Suriye'ye gönderdiği ve Suriye'de Hizbullah üyelerinin halka ateş açtığı söyleniyor.

''Nasrullah(!)’ın çeteleri Suriye’li Müslümanları katlediyorlar''

http://cihadruhu.net/index.php?optio...nuz&Itemid=569



''Hizbullah'' isimli örgütün lideri Hasan Nasrullah, Beşşar Esad'a destek verdiğini açıklayarak İsrail ve Hizbullah arasında geçen Temmuz savaşında Hizbullah militanlarını evlerinde ağırlayan , bu savaşta Hizbullah'a her türlü desteği veren ve Hizbullah'ın çok övündüğü ve de kendisiyle meşhur olduğu Temmuz Zaferinin gizli kahramanı olan Suriye halkının desteğini kaybetti. ve böylece Hasan Nasrullah Esad'a destek vererek Hizbullah'ın can damarını kendi eliyle kesmiş oldu.

Filistin'de İsrail devleti tarafından zulüm gören müslümanlar ile Suriye'de Beşşar Esad kafiri tarafından zülum gören müslümanların arasında ne fark var ?

Filistin konusunda filistinlilere destek veren (veya en azından öyle gözüken) Hasan Nasrullah, Beşşar Esad'a karşı mazlum Suriye halkına neden destek vermiyor ?

Hasan Nasrullah'ın bu iki yüzlü tutumu ''Acaba Hasan Nasrullah takiyye yaparak ve ümmetin filistin konusundaki hassasiyetinden faydalanmaya çalışarak Filistin konusundan siyasi rant sağlamak için mi Filistin davasına destek veriyor ?'' sorusunun ister istemez aklıma gelmesine sebep oluyor.

Hasan Nasrullah'ın Beşşar Esad'a destek vermesine Lübnan'da yaşayan birçok şii bile isyan etti.




Lübnan'da Nasrullah'a yönelik protesto (Video)

Hizbullah liderinin Suriye rejimine destek açıklamaları Lübnan'daki gösterilerde protesto edildi.

Lübnan'da yapılan gösteride Hizbullah Lideri Hasan Nasrullah protesto edildi.

Daha çok kadınların iştirak ettiği gösteri esnasında bir kadının Hasan Nasrullah'a yönelik sözleri dikkatleri çekti.

"Yazıklar olsun sana ey Nasrullah" diye sözlerine başlayan genç kadın, Lübnan'ın gençlerini Suriye halkını öldürmek üzere göndermekle itham ettiği Hizbullah liderine "artık sen Nasrullah (Allah'ın yardımı) değil, Nasrelesad'sın (Esad'ın yardımcısı), Suriye'den elini çek, Filistin'in adını kullanıyorsun. Temmuz savaşında (İsrail-Hizbullah arasındaki savaş) Suriye halkı bizi ağırladı ve korudu. Bu halkın yaptıklarının mükafatı bu mu" diye seslendi.



pressmedya.com

Artık ölüleri saymıyoruz, sayamıyoruz. Bir tarafta özgürlük isteyen Suriyeliler, diğer tarafta tanklarıyla toplarıyla halkın üzerine ateş açan Baas ordusu.

Babadan oğula geçen kırk yıllık bir saltanatın artık devam etmesini istemiyor Suriyeliler.

Suriye bir "aşiret rejimi"nin tasallutu altındadır.

Mısır'dan da, Tunus'tan da, Yemen'den de daha katmerli bir diktatörlük rejimiymiş meğer..

Mısır ordusu da, Tunus ordusu da tercihlerini diktatörlerden değil halklarından yana yaptılar.

Peki sözde Suriye ordusu ne yapıyor?

Tanklarını şehirlerin üzerine sürüyor, slogan atan insanların üzerine kurşun yağdırıyor..

31 yıl önce babasının yerle bir ettiği Hama'yı şimdi de oğlu yakıp yıkıyor.

Beşşar Esad ocaklara ateş düşürüyor..

Amcası Rıfad Esad'ın özel birlikleri 1982'de 'Müslüman Kardeşleri' yok ettiği için Amerikan bloku da, Sovyet Rusya da sessiz kalmıştılar Hama'ya.

Şimdi her şey dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor.

Hama katliamı hakkında Amerikalı yazar Thomas L. Friedman bakın ne yazmıştı 1980'lerde:

"(Bu Olay), görece genç bir ulus-devlet olan Suriye'de, 20. Yüzyıl'ın seküler cumhuriyetini kurma yönünde kaydedilen bütün ilerlemeyi tersine çevirmeyi amaçlayan gerici unsurları-yani fundemantalist İslamcıları-etkisiz hale getirmek isteyen modernizm yanlısı bir siyasetçinin (Devlet başkanı Hafız Esad) doğal tepkisinin sonucuydu. Bu nedenle, eğer Hama katliamından sonra Suriye'de tarafsız bir kamuoyu yoklaması gerçekleştirmek mümkün olsaydı, Esad'ın ayaklanmayı bastırma yönteminin, Sünni Müslümanlar da dahil olmak üzere, büyük çoğunluk tarafından onaylandığı görülürdü... Herhalde şöyle derlerdi: Lübnan gibi 14 yıl iç savaş yerine, Hama'da yaşanan bir ay daha iyidir."

Bir katliam ancak bu kadar soğukkanlı olarak haklı gösterilebilir.

Ne tuhaf İsrail yanlısı olarak bilinen Freidman, Hama Katliamını haklı göstermeye çalışırken Hafız Esad katlettiği insanları "Siyonist uşağı" olarak itham ediyordu.

Şimdi de bazı Müslümanlar Esad rejimini birtakım gerekçelerle haklı çıkarmaya çalışıyorlar.

Bu hikayede değişmeyen şey, Esad rejiminin haklılığıdır.

Suriye halkı her halükarda haksızdır.

Bunu bir kenara not ederek sadede gelelim.

Suriye halkını Esad rejiminden nasıl koruyacağız?

Daha doğrusu Beşşar Esad'ı nasıl durduracağız?

Bölge dışı güçlerin bu bölgeye müdahale etmelerine hiçbir zaman rıza göstermedik, göstermeyiz.

Ama masum insanların öldürülmelerini nasıl önleyeceğiz?

Elimizde bir formül var mıdır?

Esad rejimi yolun sonuna geldiğini bir türlü anlamak istemiyor.

O halde ne yapacağız?

Bunca insan ölürken kahvemizi yudumlayıp Esad'ın hidayete ermesini mi bekleyeceğiz?

Direniş eksenleri hikayesi anlatıp vicdanlarımızı mı rahatlatacağız?

Eksen arayanlar yanlış yerde aramasınlar, Suriye halkı direnişin de, ekseninin de ta kendisidir.

Zalimlerden ve katillerden haklı direniş ekseni olmaz.

Oluyorsa bir tespit zaafı var demektir, belki de bir ahlak zaafı, bilemiyorum.''

Abdullah Muradoğlu

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=...ullahMuradoglu

ABD yönetimi eğer gerçekten Suriye'deki Baas-Esad rejiminin devrilmesini isteseydi çoktan Suriye'ye askeri müdahalede bulunurdu. Libya'daki olaylara hemen müdahale edip, Kaddafi'nin muhaliflerine Kaddafi'yi devirmeleri için yardım eden NATO, Suriye'deki katliamları ise aylardır uzaktan izliyor.

Suriye'de şuan bir halk ayaklanması var. Suriye'li müslümanlar, İslam düşmanı , zalim Baas rejimine ve Beşşar Esad kafirine karşı ayaklanmışlar. Eğer ABD, Suriye'deki halk ayaklanmasına destek veriyorsa bile, ABD bu ayaklanmaya destek veriyor diye, bizim, Baas rejimine isyan eden müslümanlara karşı, İslam düşmanı , zalim Baas rejimine ve Beşşar Esad kafirine mi destek vermemiz gerekir ? Böyle bir şey yapmamız gerektiğini hangi aklı başında ve müslüman olan insan iddia edebilir ?

İran'ın bir İslam devleti olduğunu iddia eden İran yönetimi, Suriye'de, İslam düşmanı Baas rejimine karşı ayaklanan müslümanlara destek vermek yerine, mezhepsel ve staratejik çıkarlarını düşünerek İslam düşmanı Baas rejimine ve Beşşar Esad'a destek veriyor. Yani İran yönetimi Suriye'de açıkça, müslümanlara karşı kafir bir rejimi ve Beşşar Esad kafirini destekliyor.

Beşşar Esad, Barack Obama'dan daha mı az kafirdir ?

Afgan-Rus savaşında, ABD, Rusya'nın rakibi olduğu için, Rusya'ya karşı Afgan mücahidlerini destekliyormuş. Müslüman olduğunu söyleyip de, Baas-Esad rejimine karşı ayaklanan müslümanlara karşı İslam düşmanı Baas rejimini ve Beşşar Esad kafirini destekleyen hainler, acaba Afgan-Rus savaşında da Rusya'nın tarafını mı tutuyorlardı ?

Veya Doğu Türkistan'da müslüman olan Uygur Türklerinin, Çin'e karşı savaşıp bağımsızklılarını kazanmaları, ABD'nin işine gelebilir. Çünkü Çin de ABD'nin en büyük rakiplerindendir. Böyle bir durumda, ABD, Çin'e karşı müslüman Uygur Türkleri'ni tutuyor diye, biz müslüman Uygur Türkleri'ne karşı komunist ve maocu Çin'lilerin tarafını mı tutacağız?!!

Ama üste de belirttiğim gibi, ABD eğer gerçekten Suriye'deki Baas-Esad rejiminin devrilmesini isteseydi, çoktan Suriye'ye askeri müdahalede bulunurdu. Irak'ta Saddam'ın ,İran düşmanı olan, Baas'ını deviren ABD, Suriye'deki Beşşar Esad'ın ,İran yandaşı olan, Baas'ının yaptığı katliamları ise aylardır seyrediyor...

Suriye'deki Baas-Esad rejimi Mısır'daki Mübarek rejiminden de , Libya'daki Kaddafi rejiminden de , Tunus'taki Zeynel Abidin Bin Ali rejiminden de kat kat daha zalim ve kötü bir rejimdir.

Ayrıca Suriye'deki Nusayri-Baas rejimi bir azınlık yönetimidir ve Suriye halkının büyük çoğunluğu Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejiminin ve Beşşar Esad'ın devrilmesini istiyor.

Libya'daki en azından görünüşte Batı karşıtı olan Kaddafi'yi devirmek ve Libya'nın petrolünden pay alabilmek için Kaddafi'nin muhaliflerine yardım eden ABD yönetimi , Fransa yönetimi ve Kaddafiyi devirmek için 'şak' diye savaş uçaklarını Libya'ya gönderen NATO Suriye'de yaşanan katliamlara rağmen yaklaşık 1 senedir sanki Beşşar Esad'ın, Suriye'deki halk ayaklanmasını bir şekilde bastırabilmesini bekliyorlar.

Çünkü Suriye'deki Baas rejimi İsrail'in sigortasıdır. Ve İsrail hükümeti Baas rejiminin devrilip onun yerine İslami bir rejim kurulmasından endişe ettiği için Suriye'deki Baas rejiminin ve bu rejimin başında bulunan Beşşar Esad'ın devrilmemesi için gizli gizli ABD'ye baskı yapıyor.

''Suriye’de rejim değişikliği en çok İran ve İsrail’i endişelendiriyor. İsrail, Müslüman Kardeşler’in yönetime geleceğini ve bunun da kendisi için çok belirsiz ve önü alınamayacak bir probleme yol açacağını düşünürken, İran da 30 yıllık Baas rejimi ile olan diplomatik ilişkisi sonucunda yeni gelen yönetimle arasının eskisi gibi olmayacağını, bölgesel, jeopolitik, jeostratejik bir kayıp içerisine gireceğini düşünerek Baas rejiminin asla gitmesini istemiyor. İran, Türkiye ve Suriye muhalefetini ABD yanlısı olmakla suçluyor. Ama Irak ve Suriye’ye bakalım. Beşşar CHP ziyaretçilerine diyor ki; “Ben asla Suriye’de İslam devleti, şeriat yönetimine müsaade edemem. PKK sizin için ne ise Müslüman Kardeşler benim için odur.”


Irak’ta İngiliz ve ABD ordusu beraber Saddam Hüseyin’i bertaraf ederek % 60 Şii olan Irak muhalefetine bir devlet hediye ettiler. İran asla muhalefete ‘Saddam ile reform, dialog yapın’ demedi. Aynı İran Afganistan’da ABD destekli Karzai hükümeti ile beraber Taliban’a karşı stratejik ortak. Doğu Türkistan’da Uygur Müslümanlarının katledilmesine karşı Çin’i görmezden geliyor.''

Osman Atalay

http://haksozhaber.net/turkiye-ve-ir...asi-24872h.htm

:) bu kadar basit yani dimi

daha önce aslında iyi bir diktatördü öylemi :) şimdi kötü diktatör oldu.

Bakın yüzyıllar boyu arap ülkelerinin bir çoğunda devlet olabilme kabiliyeti yoktur. Ya osmanlı devletine bağlı yaşadılar ya manda altında yada diktatörlükle yönetildiler. sadece mısır devlet olarak tek örnek gösterilebilir. Suriye lübnan ürdün filistin ırak cetvelle çizilip dünyaya devlet olarak yutturulup başlarına diktatörler verilerek emnyet tesis edilmiştir.Daha önceleri fransız ingiliz sömürü devletleri olarak kullanılmıştır. Bunların kendilerini idare edecek kapasiteleri yoktur. Ya Türkiye öncülüğünde idare edilip refaha ulaşacaklar yada diktatörlük,manda gibi yönetim şekliyle devam edeecekler. Bugun esed cekilse seçim olsa bir başbakan atansa yine kan dökülecek ve yeni bir diktatörlük zemini hazırlanacaktır. Başka çareleri yok.

daha önce insan katletmiyordu,şimdi katlediyor...
bunu çokta iyi biliyorsunuz...

ikincisi söylediğiniz bir realite içermiyor sadece bir tahmin,halbuki esadın katliamları gün gibi ortada...
o yüzden bir önceki mesajınızda söylediğiniz gibi esad zalimdir ve zalimin tarafında yer almak 'en basit' tabiriyle ayıptır...
he öncülükten bahsediyorsanız yeni gelecek olanlar türkiye öncülüğünde hareket eder o vakit...
'kapasitesi yoktur' görmeden bilemezsiniz...

Adem Özköse: ''Suriye’deki olayların arkasında yıllardır zulüm gören ve artık özgür olmak isteyen bir halkın iradesi var. Bu özgürlük çığlığını anlayamayanlar komplo teorileriyle uğraşmaya devam edecekler. İnsanı, sokağı, bu coğrafyada yaşanan acıları, halkların özgürlük taleplerini görün, anlayın artık. Ayrıca Suriye’de yaşananlar Sayın Kamalağın dediği gibi kardeşler arasında yaşanan bir kavga değildir. Zalimlerle mazlumlar arasında yaşanan bir kavgadır. İşkencehanelerde gençleri katledilen, kadınlarına tecavüz edilen bir halkın onurlu isyanıdır.''

Adem Özköse: ''Saadetçiler bana kızacaklar biliyorum. Fakat kızsanız da ben doğru bildiğimi söyleyeceğim. Saadet Partisi şu an büyük bir skandala imza atıyor. Mustafa Kamalak’ın başkanlığını yaptığı Saadet heyeti günlerdir Suriye’de ne kadar Baascı yetkili veya Baas destekçisi alim, siyasetçi varsa bunları ziyaret ediyorlar. Kamalak yaptığı açıklamalarla da resmen Baas yönetimine destek veriyor. Ben inanıyorum ki Erbakan Hoca yaşasaydı kesinlikle böyle bir şeye izin vermezdi ve mazlum Suriye halkının yanında olurdu. Birileri Milli Görüş hareketini bu adamların elinden kurtarsın. Bu adamlar resmen Erbakan Hocanın kemiklerini sızlatıyorlar...''

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=352453358114550&set=pu.169352809757 940&type=1#!/photo.php?fbid=352453358114550&set=pu.169352809757 940&type=1&permPage=1

Hediye edilen tabloda ne yazıyor...??????????????

SORU ÇALIŞMADIĞINIZ YERDEN Mİ....???????

yanlış okumuyorsam huzil afve vemur bil urfi yazıyor...
meali ise Affı, kolaylaştırmayı prensip edin imiş...

Bizde kendilerine zulmekte olanlarla ilgili pek çok ayet gösterebiliriz...
mesela şuare 227 tam esada verilmesi gereken ayettir...

ha eğer esedi zalim gör(e)miyor,kamalakın açıklamalarını ve ziyaretini doğru buluyorsanız bundan böyle filistinle ilgilide konuşmayın diyebilirim...

Beşşar Esad kafirin tekidir. Beşşar Esad müslüman değildir. O nusayridir.

Kamalak da onla aynı dinden olduğunu söylediyse bu durum Kamalak'ın sorunudur.


''mustafa kamalak ın hediyesi olan tabloda "af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir" yazıyor.çok garip; esed kimi affedecek ? cahiller kimler oluyor? keşke bu tablo verilmeseydi de biraz daha şehit verilseydi daha az üzülürdük''