![]() |
Sünnilik Muaviye'yi sevmek midir?
Hatırlarsınız Hayrettin Karaman bir yazısında "Muaviye'yi sevmem de sözmem de" şeklinde bir ifadede bulunmuştur.
Ehli sünnet fanatikleri vakit kaybetmeden Karaman'a çullandılar Vay sen nasıl Muaviye'yi sevmezsin diye eleştirilerde bulundular Ben da o tartışmaları takip ederken zahire bakında Karaman'a yapılan eleştirilerin çok da akıllıca olmadığını düşünüyorum Zira eğer dertleri ehli sünnet olabilmek ise ehli sünnet sövmemeyi gerektirir yani sahabeye saygı duymayı hakaret etmemeyi gerektirir ki bu müslümana yakışan tavırdır. Ancak sevmeye zorlamak hele eğer bir zalim ve zorbayı sevmeye zorlamak zalimliğin ta kendisidir. Ehli Beyt sevgisi ve Muaviye sevgisi aynı kalpte bulunmaz. Peygamberin ev halkına nelerin yapıldığı nelerin yaşandığı hepimizin malumudur 1400 yıl sonra bunları tartılşmanın anlamı ne diye sorarsanız Muaviye'yi sev demenin anlamı ne diye sormak gerekir. Zira SAHABE olmak mutlak fazilet demek değildir.Daha Hz.Peygamber hayatta iken yolundan ayrılan içki içen,onu düşmanlarına isbiyonlaya sahabe vardı ve gereken cezalarını veriyordu.Şimdi böylelerinin peşinden gidilir mi böyleleri sırf sahabe diye sevilebilir mi? Oysa yıllardır "Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uysanız doğru yolda olursunuz" sözde hadisi ile mutlak suretli dayatmalar yapılmıyor mu? Daha peygamber vefat eder etmez birbirlerine kılıç çekenler olmadı mı? Bizim terazimiz onlar tartmaya yetmeye bilir ama maksat teraziye koymak değil tartılabilir olduğuna karar vermektir. Allah her yaptığımızdan bizi sorumlu tutuyor, kalem oynatırken de bunu unutmayalım. Dini ve Ehl-i sünneti istismar ederek gönüllerimize hakim olmak isteyen, sevmeye mecbur olmadıklarımızı sevmeye zorlayanların şerrinden Allah bu ümmeti korusun! Allah zalimleri sevmiyor, zalimleri sevenler, Allah'ın sevmediklerini sevmiş oluyorlar. |
|
Alıntı:
secmeye zorluyor insanlari... Sevmek muhabbettendir. Bu kalb Ehli Beyti seviyor.... bu kalb Hazreti Muaviyeyi de seviyor... Hemde Muhammedi bir muhabbet ile seviyor. |
Hz. Muaviye'nin, Bizans Kralı'na yazdığı mektup... Merhum Timurtaş Uçar Hocaefendi anlatıyor...
|
sevmemenin tek alternatifini sövmek olarak gören zihine ne anlatsan boş...
muaviyeyi sevmiyorum,yezide lanet ediyorum... muaviyenin hataları olduğunu düşünüyorum,hiç bir insan hatasız değildir... bir insanın hatasını belirtmek ona sövmek değildir bunuda bilmek lazım... |
Burada sevmemeyi yine Lanet etme meselesine çevirmiş kendi istedikleri soruya istedikleri cevabı almış görünüyorlar.
Oysa Lanet etmekten bahseden yok Sevmeme hadisesinden ibarettir mesele Muaviyeyi sevmeyi ashabın tamamını sevmeye endeksleyen toptancılar var Bu doğru değil İslam alimleri binlerce yıldır bu konuları konuşmamayı susmayı doğru bulmuşlardır Bu tavrı bende doğru buluyorum Ancak bu yapıcı tavır zamanla zalimliği ve zalimleri hoş görme noktasına kadar uzayıp Asıl maksadını aşmış görünüyor. Peygamberler dışında herkesin günaha girme ve hata işleme durumu vardır Onlara uyarsanız kurtuluşa erersiniz demek doğru olmaz. Toptancı zihniyet doğru olmaz |
ben sevmiyorum. islam ilk tefrikayı koltuk sevdası yüzünden bulaştıran Hiç bir gerekçeli sebebi yok iken İslam halifesine baş kaldırıp savaşıp müslüman kanının dökülmesine sebeb olan bir şahsı sevemem. hz. de demem.
|
Gayet net söylüyorum.
Ateistlere ve koministlere rahmet okuyan, hatta sevgi besleyen insanlarin, Peygamber Efendimizin vahiy katibinden bu sevgiyi esirgemelerini artik pek yadirgamiyorum.... Tek tavsiyem, yutamayacaginiz lokmayi agziniza almayin. Hangi sahabenin hatasini sorgulayacak kadar cesaret sahibsiniz...? Sevmek zorunda degilsiniz. Tartismaya acipta vebal almak zorunda olmadiginiz gibi. |
Bu tartışmaları biz başlatmadık
Her fırsatta güya Ehli Sünnet olduklarını ifade edenler Muaviyeyi sevmenin dinin bir gereği müslümanlığın bir tamamlanması gibi ifade etmeleri kabul edilemez. İtirazlar bu yüzden ortaya çıkıyor Yani insanların kalplerine dahi ambargo koymaya kalkıyorlar. Allah zalimleri ve zalimliği sevmez Allah'ın sevmediğini seven Allah'ın sevmediğini sevmiş olur Hz.Ali haşa ki bozguncu olsun O onyıllarca halifelere biat etti Onların yanında oldu Ancak taht ve iktidar hırsı ile kendisine RAKİP GÖRDÜĞÜ Peygamber soyunu ortadan kaldırmaya çalışan zalimlere sevgi beslemek mi? Yok daha neler.. Haa Lanet etmiyoruz ki etmek de doğru olmaz.. Bunda ihtilaf söz konusu değil. |
Alıntı:
Sana daha ne diyebilirimki ben. Sevmek zorunda degilsin...ki yukardada yazdim. Lakin fitira atmak zorunda da degilsin.... Mahallenin delisinden bahsetmiyoruz.... Mevzubahis bir sahabidir. Acizane tavsiyemi yaptim, üstümdeki yükü attim. Buyur meydan senindir. Ister dost'u ister düsmani sevindir.... |
''Şiilere Aldanarak Hz. Muaviye ve Oğlu Yezid'e Sövenler'' , Kadir Mısıroğlu anlatıyor..
Koyu bir İrancı site olan israhaber.com'dan bir alıntı yapayım buraya... Özgür Ordu'nun Şeyhi: Biz, Muaviye'ye Tabii Olanlarız Suriye Devrimi'nin sembol şahıslarından Hamalı Selefi Alim Şeyh Adnan Arur, Şam'daki son gösterileri kendisine has uslubuyla değerlendirdi. http://c1202.hizliresim.com/u/s/2zf8u.jpg 22.02.2012 Suriye'nin Mezze bölgesinde düzenlenen ve çok sayıda Suriyelinin katıldığı gösteriye ilişkin tespitlerde bulunan Hamalı Selefi Alim Şeyh Adnan Arur, "Biz, Muaviye radiyallahu anha tabii olan kişileriz. Bununla da gurur duyuyoruz" dedi. Şeyh Arur, 18 Şubat'ta Safa ve Visal başta olmak üzere Selefi çizgide yayın yapan bir çok televizyondan canlı yayınlanan konuşmasında şunları söyledi: "Evet! Nasıl ki Homs ehli, Halid Bin Velid'in torunlarıdır... Şam ehli de Muaviye'nin (r.a) torunlarıdır. Başımız dik! Kuran ve Nebevi Sünnet'in emrettiği üzere biz Muaviye'ye tabii olanlarız. Bununla da gurur duyuyoruz!" Suudi Arabistan'da yaşayan Şeyh Arur, Suriye Devrimi öncesinde Şiilere karşı verdiği mücadelesiyle tanınmaktaydı. Şeyh Arur'un bazı Suriyeli devrimcilerin yanı sıra Suriye Ordusu'na karşı silahlı eylemler düzenleyen Özgür Suriye Ordusu'nun üst düzey subayları üzerinde etkin rol oynadığı bilinmekte. Öyle ki Şeyh Arur, Suriye Ordusu'ndan ayrılan subayların rütbesini terfi ettirme yetkisini kendisinde görebilmekte. Şeyh Arur son olarak Suriye Ordusu'ndan ayrılarak Özgür Suriye Ordusu'nu kuran Riyad Es'ad'la Aralık ayında ordudan ayrıldığını ilan eden Tuğgeneral Mustafa Şeyh arasındaki krizin çözümünü sağlayan isim olmuştu. http://israhaber.com/ozgur-ordunun-s...98-haberi.html Beşşar Esed'in namazla dalga geçen askerleri, Şeyh Adnan Arur'a ve sevenlerine lanet ediyorlar..
|
İtirazları okudum
Yanlış değerlendirmeler var Öncelikle “Ashabım Gökteki Yıldızlar Gibidir; Hangisine Uyarsanız Hidayet Bulursunuz” hadisinin zayıf olduğunun senedinin kuvvetli olmadığının ifade eden ben değilim Ahmet Bin Hambel gibi sizin de itibar ettiğiniz insanlar hadisin zayıf olduğunu söylüyor.Zayıf hadis hadis değildir bu nedenle itibar edilmemesi abes olmasa gerek,çakmadır sözü isabetsiz sayılmaz. Bu tür sözleri çok duyarız ancak duyumlarla amel edilmez. İkincisi bir yanlışı ifade etmek için yanlışı yapanların mertebesine çıkmak gerekmez Yanlışın MERTEBESİ yoktur. Üçüncüsü bu ifadelerin ekser kısmı HAYRETTİN KARAMAN Hocama aittir ki hepsine katıldığımı da ifade edeyim.. İkinci husus "sahabe düşmanlığı" sözü basit bir şark kurnazlığından ibaret ki Müslüman sahabe düşmanlığı yapmaz. Ehli Beyt'e yapılan zulüm ve baskılara ve katliamlara karşı insanlar feryat edip yüksek sesle itiraz etmişlerse bu onları islam dairesinden çıkarmaz. Mesele bundan ibaret Allah bize Muaviyeyi seviyor musun gibi ABUK SUBUK sualler sormayacak Hele mezhebin ne gibi saçma sapan sualleri ise hiç sormayacak Bu yüzden falanı da sev filanı ayırma gibi itirazlar geçerli değil Muaviye ve Yezid'den yana tavır alanlara Ehli Beyt düşmanı demek mi gerekir? Ancak zalimlerden yana olanlar Zalimliğe karşı tavır almayanlar Elbette onlar madden bir vebal taşımasa da manen vebal altındadırlar. |
All times are GMT +3. The time now is 16:51. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025