![]() |
Şii İmam'dan Hz. Ömer'e ağır hakaret!
http://img412.yukle.tc/images/4623sii.jpg
http://www.samanyoluhaber.com/dunya/...akaret/744611/ İran'da kaydedilen bu görüntülerde tuhaf cümleler kuruluyor. Bir Şii camiinde vaaz veren ayetullahın ağzından küfür ve hakaretler dökülüyor. Üstelik bu küfürler bir halifeye, Peygamber efendimizin en yakını arkadaşı Hz. Ömer'e ediliyor.
Tüm bu haberler nedense bende garip bir ürpertiye sebep oluyor.Tam da Erdoğan'ın Başarısız İRAN ziyareti akabinde,tam da İran Suriye olaylarından ötürü Türkiye ile köprüleri atmışken bir de bu mezhep taasubunu körükleme adımlarının arkasından ne gelecek? Garipsedim bu haberi Şiilerin bir çoğunun Hz.Ömer'i sevmediği sır değil ancak topyekün itham etmek ne kadar doğru olur? |
Senin verdiğin başlık
Alıntı:
Alıntı:
Neyin peşindesin kardeşim sen.. herşeyi kendi kafana göre çarpıtarak veriyorsun... Sence bu iki başlık arasında bir benzerlik varmı? Bu zamana kadar konu başlığında hangi kanala ait olduğunu hiç yazdıkmı? Ve sen Şii İmam'dan dan ekini siliyorsun ve başlığı okudumuzda hakareti Samanyolu haber yapmış izlenimi veriyor... Bu yüzden başlık düzenlenmiştir. |
Alıntı:
Başlığa bu yüzden müdahale etmemeliydin. |
Alıntı:
Beni yazdığın başlık ilgilendiriyor. Bak başlıkta ne yazmışdın. Alıntı:
Ben bu başlıkta senin dediğin şeyide göremiyorum.Bariz bir şekilde "Samanyolu haberden Hz. Ömer'e hakaret haberi" şeklinde bir yanılgı ortaya çıkıyor istersen şu şekilde yazılabilir "Samanyoluhaber, Şii İmamın Hz. Ömer'e yaptığı hakareti haber yaptı" |
irantehlikesi adlı menet site tam bir fitne ve adi bir sitedir. amacı ve hizmeti islam değildir.
eğerki derdi islam hz ömer olsaydı. mezhepçi yaklaşmaz bir mezhebe mal etmez şahıs üzerinden konuşurdu. İran'a "Fuhuş" İle savaş açıldı. iran’ı yıpratıp savaş zemini hazırlamak isteyen bazı odaklar. süriye üzerinden saldırının sınırlarını genişleterek iran’ı fuhuş, uyuşturucu ve ahlaksızlığın merkezi olarak gosterme ve halkın kafasını bulandıra gayterleri hız kazanmaktadır. iran tehlikesi adı altında yayın yapan ne olduğu belirsiz ümmetin arasına tefrika koymayı kendine misyon edinmiş internet sitesi. muta nikahını konu edinerek bazı görüntüler yayınladı. muta nikahı kıyarak Fuhuş yaptıkları idaa edilen bazı kadınların araba durdururken bir eve girip çıkarken ve para alırken görüntüleniyor. Görüntülerin bilinçli yapıldığı sırıtırken muta nikahı kıyan da ortada yoktur. ve ne hikmetse arabada konuşan adamın sesini yolun karşı tarafında çekim yapan kamera sesi net olarak alıyor ve ne hikmetse kamera söz edilen kadınlarla evlerine hatta yatak odalarına kadar giriyor. “ İran‘da Fuhuşun Adı Mut’a Nikahı ”başlığı adı altında aktif haber ve internethaber gibi bir çok haber sitesinde yayınlandı . müslümanlar olarak kardeşlerimizi müslümanca eleştirmek bizim görevimiz. Süriye konusundaki tutumlarını tasvip etmiyor ve kabul etmiyoruz. aynı zmanda süriye üzerindn bir baka kardeşimizin zalim ve kafirlerin eline düşmesine onlara karşı güçsüzleştirilmesine razı değiliz ve karşı durmaktayız… buyrun görüntüler. resimden de göreceğiniz gibi haber başlığıda daha çok okunsun diye kırmızı renkle yayınlanmış dikkat çekiliyor http://www.ekvatortv.com/wp-content/...ages/uyari.gifBu resim yeniden boyutlandırılmıştır. Orijinal boyut için bu çubuğa tıklayınız. (551x300px)http://www.ekvatortv.com/resim/2012/...das%C4%B12.jpg ekvatortv.com |
Bu videodaki molla gecinen adam bizim köyün katirindan daha aptalmis....affiniza siginarak.
|
haberi yapanların kadırdan daha aşağı olduğunu da söyleyebiliriz belki
Samanyolu’nun Derdi Ne? http://www.adilmedya.com/_img/_tmp/spacer.gifSamanyolu TV’nin dün akşam ki haberinde bir Şii camiinde vazeden Ayetullah’ın ağzından ikinci halife Hz. Ömer’e yönelik hakaret içerikli videolar gösterildi. ADİL MEDYA / ÖZEL Haber : Halil Kurbetoğlu Dün akşam Samanyolu TV’de yayınlanan bir haberde İran halkı açıkça hedef gösterilerek halklar arasında kin ve nefret tohumları ekilmeye çalışıldı. Özellikle başbakan ve dış işleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İran’a yönelik sert açıklamalarından sonra bir takım medya grupları durumdan vazife çıkartarak Şii’liğe yönelik kara propaganda başlattılar. Samanyolu TV’nin dün akşam ki haberinde bir Şii camiinde vazeden Ayetullah’ın ağzından ikinci halife Hz. Ömer’e yönelik hakaret içerikli videolar gösterildi. İnternet âleminde uzunca bir süredir dolaşan bu videoları Samanyolu’nun özellikle konjonktürel olarak kızışmaların başladığı şu günlerde ortaya atması tepki çekti. Politikanın diline yenilerek, halklar arasında kin ve nefret tohumları saçmaya çalışan bu haberin politik olduğu ortadadır. İran’ın Şii olduğu 1300 yıldır bilinen bir mesele olduğu halde, bugün gündeme taşınması hangi mihrakların emri olduğu sorusunu akıllara getirdi? Kaldı ki Ayetullah videoda Hz.Ömer'e hakaret etmiyor Sasani İmparatorluğu' nun yıkılışının ve can çekişmesinin bir sancıya, nefrete nasıl döndüğünü anlatıyor. Aralardaki altyazılarda onun konuşmasında yok, sonradan eklenmiş. Kasıtlı, iki ülkeyi birbirine düşürmek isteyenlerce planlanmış masabaşı haberi... |
Konuşan şahsın anlattığı aslında Anafikirdir...! Yani Sasanilerin Büyücü ve Batıl Dinlerini yok edip yerine İslam'ı getiren Hz. Ömer r.a.'a karşı yapılanlar !!! İslam kisvesi ve Kin öfke kisvesinin altında İslam'a duyulan öfke vardır...! Cahillerde bunu İtikad olarak kavramış hadler bu konuda aşılmıştır...! Arkasında Mason ve sasani pagan inançlarını savunanlar kendilerini gizlemektedirler !!! Türkiye'deki Aleviliğin Pagan inançlı savunulması gibi...!
Anafikir açısından önemli...!!! |
Alıntı:
|
Alıntı:
Samanyoluhaber'de de bu video böyle yayımlanmamış.. http://www.samanyoluhaber.com/dunya/...akaret/744611/ |
|
Alıntı:
buda montajdır ! |
Alıntı:
|
Siyak ve Sibak meselesinde Vebal açısından Hemen İran yahutta Şia'yı komple kafir ilan etmek gibi sakıncalı yaklaşımlardan önce uzak durmak ! Lakin içlerindeki hakikatleride örtmemek gerekir !!!
Dikkat-i Nazar Hakikate...! |
Alıntı:
Türkiye'deki şii yandaşı siteler bile o videonun gerçek olduğunu ve montaj olmadığını kabul ediyorlar. Günümüzde İran Devlet TV'sinde bile açıktan sahabelere hakaret edilmekte iken sen bu konuda kimleri temize çıkartmaya çalışıyorsun? |
Bu Kavramlar siyasi politik düzeydedir...! Halklar arasındaki bağlamı iyi ayırmak icab eder...!!! Bu kısım çok önemlidir...!!! Hatta Can alıcı bir öneme sahiptir...!
Genelleme ve Kul hakkı veballerinden azami kaçınmak lazım gelir...! Meselelerin siyasi boyutları mevcuttur ! |
Videodaki Sasani İmam, pardon Şii İmam,http://img835.imageshack.us/img835/7...nzirsmiley.gif söyledikleriyle Şiilik denilen şeyin aslında ve özünde Sasanilik olduğunu nasıl da apaçık vurgulamış.
Şiilerin itikatları bozuk dediğimiz zaman söylediğimiz bu gerçeğe bazıları itiraz ediyorlar. Evet, Şia'nın ve Şiilerin itikatları bozuktur; çünkü Şia dinî bir mezhep değil, siyasi bir mezhep (özünde Sasanilik)tir. Şia mezhebinin özünün dinî olmayıp siyasi olması o mezhebin bozuk olmasının başlıca sebeplerindendir. Şia'nın asıl derdi Hz. Ali taraftarlığı değildir; Hz. Ömer'in İran'ı fethinden dolayı Hz. Ömer'e düşmanlıktır. Şia, Hz. Ömer'e olan düşmanlığının kılıfı olarak Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'e, halifelik Hz. Ali'nin hakkıyken onun hilafetini haksız yere gasp ettikleri iftirasını atarak bu iftiranın arkasına saklanmaktadır. Şiiler yüz yıllar boyunca Sasanilik yaparak milyonlarca İranlının itikatlarını bozarak onlara yazık etmişlerdir. |
Alıntı:
Bütün Mesele Şeytana Tapanların gizliden gizliye Tarih boyunca Mitoloji ile Din'i esir almaya çalışma fitneleridir ! O bile bu manada siyasidir...! Nasıl ki Türkiye'de Alevilik deyince samimi lakin öyle yetişmiş müslümanlar dışındakiler Pagan, zerdüşt dininin mitolojileri ile esir alınmışsa oda öyledir !!! |
Alıntı:
|
Alıntı:
Mesele Allah'ın kulu Abdullah samimi Müslüman olabilmektir Allahualem...! Sasanilik, Zerdüştlük, Paganizm ! Bilinmesi gereken şey ! İlluminati'nin Mitolojiyle Dinden önceki kavramları bulun ve Dini yok edin !(Haşa hatta Asla) Sistemini kavratmak olmalıdır !!! Perde arkasında olanlar Tarih boyunca bu Şeytan ve avaneleri değil mi ???! Tarafgirlik, Cehalet, Kutuplaşma, Tahrik Kültürü ve Adaletsizlik gibi kavramlarda bize düşen tarafı !!! |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
"Sünni'leri durdurmalıyız" İranlı din adamı Ayetullah Danişmendi İran'da Sünni'lerin nüfusunun ve eğitim seviyesinin artmasının Şii'lere büyük tehlike arzettiğini iddia ederek 3'den fazla çocuk yapan Sünni'lere sosyal güvence verilmemesi ve çocukların vatandaşlıktan çıkarılmasını talep etti. Sünnilerin okuyup mühendis, doktor olduklarını nüfuslarının da ciddi oranda arttığını belirten Danişmendi "çocuk yapmalarını yasaklamalıyız" dedi. Danişmendi devrimin ilk yıllarında Sünni'lerin nüfusunun bu denli fazla olmadığını belirtti. "Böyle giderse parlamentoda çoğunluğu ele geçirecekler" dedi. Danişmendi videoda da görüleceği gibi Sünni değerlere yaptığı hakaretleriyle tanınıyor. Bilindiği gibi İran'da Sünni'lerin hakim, yargıç, vali olmaları yasak. Sünni halk içinden askeri makamlarda yükselmek mümkün değil. 20 milyon Sünni'nin yaşadığı İran'da Sünni nüfusun Humeyni'nin devletin resmi mezhebini Şii'lik olarak ilan etmesinden bu yana olağanüstü baskı ve hakaretlere maruz kaldığı haber veriliyor. İlgili Video:
Press Medya http://www.pressmedya.com/?aType=haber&ArticleID=8431 |
Özgür Suriye Ordusu'nun ''Ömer bin el-Hattab'' (ra) isimli tugayının kuruluşu.
Youtube'da bu videonun altına yapılmış iki yorum: ''Great name !!!! Omar Ben Al-Khattab . The Persian nightmare!!!'' (Harika isim!!! Ömer bin el-Hattab. Pers(lerin) kabusu!!!) ''Wow, may the name Omar be a headache for the kuffar nusayris!'' (Ömer ismi kafir nusayrilere başbelası olsun!) :) |
''Hz. Fatıma'yı dövdü'' diyerek İslam'ın adil ve cesur reisi Hz. Ömer (radıyAllahu anh)'a iftira atan şiilere, Lübnan'lı şii alim merhum Fadlullah'tan tokat gibi cevap !
|
O CAFERİ İMAM İRAN BAĞLANTILI MI? http://www.aktifhaber.com/iran-cafer...ep-340271h.jpg Derinhaber - 06 Nisan 2012 14:37 Bir Caferi İmam'ın Manisa'nın Turgutlu İlçesi Gazi İlköğretim Okulu'nda davet üzerine, ders vermesiyle ilgili şok bir iddia ortaya atıldı. Okul'un Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Durmuş Ali Etbaş, Okul Müdürü Ercan Çiftçi'den izin alarak, Hz. İmam Hüseyin Camii imamı Bayram Dalga'yı okula davet etmiş; Dalga da okula gelerek öğrencilere ders vermişti. Olay basında geniş yer almıştı. Caferi imam Bayram Dalga, konunun basında tartışma konusu olması üzerine “Alevilik ve Caferiliği aynı başlık altında anlattığını, hiçbir siyasi amacının olmadığını” açıklamıştı. Dalga, görevli olduğu camide yaptığı açıklamada, "Yaşanan bu durumun siyasi bir yöne çekilerek, halka yanlış aktarılması çok üzücü bir durum. Benim hiçbir siyasi amacım yok. Bu yıl ilk kez 'Caferilik' Milli Eğitim müfredatında yer aldığı için, okul öğretmenleri benden ricada bulundular. Caferiliği müfredatta olduğu için anlatmamı istediler. Ben de kabul ettim" demişti. “İRAN BAĞLANTISI” İDDİASI İrantehlikesi.com adlı bir site bu olayla ilgili şok iddialarda bulundu. Sitede, bu olayın “İran'ın son dönem yayılmacılık politikaları ile birebir örtüştüğü” ileri sürüldü. Sitenin iddialarına göre, “İran, ülkemizdeki Alevî vatandaşları, Ehl-i Beyt sevgisini suiistimal ederek etkilemek istiyor ve bu konuda büyük gayretler sarf ediyor. Gerçekte ise, Alevilik ve Şiilik zıt kutuplarda yer alıyor. Alevi vatandaşlar, İran'a angaje olmuş Caferilerle birlikte anılmaktan ve kendilerini Caferilerin sahiplenmeye çalışmasından ciddi rahatsızlık duyuyorlar.” Sitenin “Çocuklarımız kimlere emanet ediliyor?” başlığı altında yayınladığı bu ilginç yorum haberin devamı şöyle: “7. sınıf öğrencilerine ders veren Caferi İmam Bayram Dalga'nın, tüm mezheplerin bir olduğu, mezhep olgusunun sonradan çıktığı, Sünnilik ile Şiilik arasında pek fark olmadığını anlattığı haberlerde yer aldı. Bilindiği üzere, Şiilik inancının Müslümanlıktan en büyük farklarından birisi takiyyedir. Caferi mollaların diğer sohbetlerine bakıldığında, Sünnileri Müslüman olarak bile görmedikleri anlaşılır. İnternette kısa bir sörf sonucu, Caferi İmamların Müslümanlık hakkındaki düşüncülerine ulaşılabilir. Caferi mollaların vaaz ve sohbet videolarının yer aldığı sitelerden birisi de “Kerrar.com” ismi verilen İran orijinli bir Şii – Caferi sitesidir. Kerrar.com'da yer alan videolar ilk olarak Youtube kullanıcılarının tepkisini çekmişti. ”Yerli Şii Hoca'dan Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'e Şok Küfürler!!!” ve “Yerli Caferi Şii Hoca'dan Şok 2: Şeytan Küçük Düşman, Hz. Ömer Büyük!!!” isimli videolar, “GaribGenc” isimli duyarlı bir Youtube kullanıcısı tarafından, internete yüklenmiş ve Caferi mollaların vaazlarından şok kesitler Youtube kullanıcılarının dikkatine sunulmuştu.” Sitede ayrıca, “Aşağıda yer alan videoda Şii – Caferi İmamların Sünni ve Alevi Müslümanlarla ilgili verdikleri vaazlardan derlenmiş kısa bir kesite ulaşacaksınız. Şii – Caferi mollaların, İslamiyet / İslam büyükleri ilgili düşüncelerini ve körpecik zihinli ilköğretim çocuklarımızın kimlerin ellerine bırakıldığını takdirlerinize havale ediyoruz” denilerek, bir video yayınlanıyor. İşte o videodan bir bölüm; http://www.aktifhaber.com/d/other/vi...0124165834.png Aktif Haber O Caferi ?mam ?ran Ba?lant?l? m?? 06 Nisan 2012 14:37 |
Türkiyede caferi bir imamin iran ile baglantisiz olmasi cok nadirdir.
|
Ümmet içinde MEZHEP KAVGASINA hizmet edenlerin cümlesine LANET OLSUN İnşaallah..
Haçlı Avrupasınında, Abd nin de Siyonist İsrailinde Türkiyede ki Darbeci ve HALK DÜŞMANLARININ da HEDEFİ MEZHEP KAVGASI oluşturarak bu Coğrafyayı YAKIP-YIKMAK VE TALAN etmektir DİKKATLİ OLALIM. OYUNA GELMEYELİM sonra YILAN KAÇAR çok vıyaklarız ve Zulmun Şahını yaşarız AKILLI OLALIM |
@barayev
Mezgepçiliği dibine kadar yapan İran Şia Cumhuriyeti'dir. İran'dan Müslümanlara İhanet ! ABD'nin Afganistan'ı ve Irak'ı işgalinde ABD ile işbirliği yaparak müslümanlara ihanet eden İran, şimdi de Suriye'deki İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine karşı ayaklanan müslümanlara destek vermek yerine , İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine ve ALLAH düşmanı Beşşar Esed kafirine destek vererek müslümanlara ihanet ediyor. ABD'den Şia fitnesine destek ! ABD'nin el altından , sinsice İran Şia Cumhuriyeti'ni desteklediğini biliyoruz. Sünni Taliban'ı devirmek için Afganistan'a , Irak'ta da İran destekli bir şii devleti kurmak için Irak'a giren ABD, İran ile de danışıklı bir şekilde laf dalaşı yaparak İran'ın popülaritesini arttırmaktadır. Birileri de hala sahte ''vahdet'' naralarıyla bizi kandırmaya çalışıyor!.. |
İran Sünnilerine yapılan baskılar ya da Şii mezhep faşizmi 16. yüzyıla kadar tamamen Sünni olan, sadece bazı kentlerinde azınlık olarak Şii bir nüfus barındıran İran, bu asırdan sonra Türk ve Sünni asıllı Safeviye hükümetinin siyasi birtakım gailelerle mezhep değiştirmesi ve Osmanlı karşısındaki tutumuyla tarih sahnesindeki yerini almış olmakla birlikte genel olarak İran "cihadı olmayan İslam topluluğu" nitelemesine mâsadak olmuştur. İran coğrafyasında yaşayan Sünni topluluklar, 16. asırdan sonra yavaş yavaş çeşitli baskılar ve zulümler neticesinde İran sınırlarına hatta bu sınırların dışına yerleşmek zorunda kalmışlardır. Bugünkü Türkmenistan sınırında yaşayan yaklaşık iki milyon Sünni Türkmen, Pakistan-Afganistan sınırında yaşayan dört milyon Sünni Beluçi, sayıları birkaç milyonu bulan Basra Körfezi kıyılarında yaşayan Sünni Arap, yedi milyon civarında Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Senendeç Sünnileri, Kirmanşah, Hemedan Sünnileri, Urumiye ve civarında yaşayan yaklaşık beş yüz bin Türk asıllı Sünni, Taliş ve Astara tarafında yaşayan birkaç yüz bin Türk Sünni ciddi baskılar altında bulunmaktadırlar. İran içi muhalefeti daima kendi dünyalarının problemleriyle meşguldür ve asla Sünnilerin problemleriyle ilgilenmezler. Bunun gibi meselelerle ilgilenmek devrim düşmanlığı ve bölücülük olarak addedilir, dolayısıyla kimse buna cüret edemez. Sünniler, adeta 1979 İslam devriminden bugüne milli bir tehdit olarak algılanmış, faaliyetleri sürekli tarassut altında tutulmuş, Sünni olmaları dolayısıyla İslam dışı, kültürsüz, medeniyetsiz olarak tavsif edilmiş ve Şii İran halkına böyle anlatılmıştır. Bugün İran sınırları içinde yaşayan hatırı sayılır bir nüfusa (on beş milyon) sahip olan Sünni toplulukların bazı problemlerinden bahsedeceğiz. Görülecektir ki, İran'da bugün itibarıyla ciddi bir "Şii mezhep faşizmi" yaşanmaktadır. İran'da yaşayan Sünniler, yeni doğan çocuklarına istedikleri ismi koyamazlar, nüfus idaresinde bir isimler kitabı bulunmaktadır, bu kitapta bulunan isimlerin dışında isim konulmaz. Mesela, İran'da Ebubekir, Ömer, Osman, Ayşe isimleri hiç yoktur. Bu isimleri nüfus idaresi nüfus cüzdanına kaydetmez. Hatta meşhur İran şairi Ömer Hayyam dahi Hayyam olarak seslendirilir. Sünniler askerlik hizmetine alınır fakat Sünni kökenli rütbeli asker asla bulunmaz. Hemen hemen bütün idari ve istihdam formlarında "Sünni misiniz? Şii misiniz?" sorusu mutlaka bulunur. Sünni kaynak kitaplarının basımı serbest değildir. Sünni bölgelerde okullarda okutulan din dersleri Şii akidesi üzerinedir. Sünnilikle alakalı çok az bilgi verilir. Birkaç yıl önce alınan siyasi bir kararla Sünnilere ait dini medreselerde dini liderin (Velayet-i Fakih) Şii bir temsilcisi bulunacak ve elinde fevkalade yetkiler olacaktır. İstediğini atayıp istediğini azledebilecek. Sünnilerin şimdilik karşı çıktığı bu uygulama çerçevesinde Şii akidesine ait ilimler bu medreselerde mutlaka okutulacaktır. Senede bir hafta "vahdet haftası" olarak kutlanan İran'da slogandan öteye gitmeyen bu faaliyet aslında Sünnileri Şiiliğe davettir. Vahdet yani hepiniz Şiilik temelinde birleşin problem çözülsün. Bugün İran hükümetinde Sünni bir bakan yoktur. Halk seçtiği için mecburen mecliste milletvekili vardır. Sünni medrese ve camilere devletin asla desteği yoktur. Sünni toplulukların himmet ve gayreti ile faaliyet göstermektedirler. Yakın tarihte Meşhed ve Bojnurd şehirlerinde çeşitli bahanelerle Sünnilerce kullanılan iki cami devlet tarafından yıkılmıştır. Başkent Tahran'da 2 milyon Sünni yaşamasına rağmen Sünnilerin cuma namazı kılacak bir camileri bulunmamaktadır. Hatta Tahran Sünnilerinin cuma namazı kılmak için gittikleri önce Pakistan Elçilik Okulu ve daha sonra Endonezya elçiliğinde kılınan cuma namazlarının yasaklanması, baskının keyfiyetini göstermektedir. Tahran'da birçok kilise bulunmasına rağmen Sünni caminin olmaması çok gariptir. İran'da Sünni âlimlerin bir araya gelmeleri engellenmektedir. Ülke içi ve dışı seyahatlerini rahatça gerçekleştirememektedirler. Bazen TV-radyo-gazete ve mecmualarda ehl-i sünnetin büyükleri kötülenmektedir. Hz. Ayşe'ye açıkça saldırıldığı çokça vakidir. "Müslüman mısınız? Sünni misiniz?" sorusu çok normaldir. Ehl-i sünnet, genel olarak ehl-i dalalet olarak bilinir. Hz. Ömer'i şehid eden Ebu Lolo'ya "Baba Lolo" diyen Şiiler, ehl-i sünneti rencide edecek şekilde yakın zamana kadar Ebu Lolo'nun İsfahan yakınlarındaki Kaşan şehrinde bulunan mezarını ziyaret ederlerdi. Hz. Ömer'in şehadet yıldönümünde Ceşn-i Ömer Koşi (Ömer öldürme merasimi) tertip ederek o pâk dâmen hazretin bir heykel veya suretini yaparak üzerine pis şeyler atarlar. Bugün hâlâ Tahran'ın güneyinde ve ülkenin çeşitli yerlerinde maalesef bu merasimler yapılır. Sünnilerin oturduğu bölgelerde vazife yapan idari amirlerin hemen hepsi Şii'dir. Sünnilere asla böyle makamlar verilmez. Sünnilere ait TV-radyo-gazete ve mecmua bulunmamaktadır. Mezhep değiştiren, yani Şii olan Sünnilere makam ve mevkiler verilmektedir. Sünnilerin geleneksel kıyafetleri okullarda yasaklanmıştır, tek tip üniforma giydirilmektedir. Sünnilerin kendi dilleri okullarda okutulmamaktadır (Azerice, Türkmence, Taliş dili, Kürtçe, Beluçi). Akidesi gereği vaazlarda konuşan Sünni ulema cezalandırılmaktadır. Yakın zamanda Hayrşahi Beluç ve Eyüb Genci, ciddi işkencelere maruz kalmıştır. İranşehr'de Sünni ulema, birtakım isnatlarla idam edilmiştir. Sünniler arasında revaçta olan tasavvuf, İran'da yasaktır. Şiilerin sevdikleri din büyüklerini ehl-i sünnet sever fakat ehl-i sünnetin sevdiklerine Şiiler saygı dahi göstermezler. Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Muaviye ve Hz. Ayşe'nin adları anıldığında "lanetullahi aleyh" (Allah'ın laneti üzerine olsun) derler. Dr. Ali Şeriati, yaptığı araştırmalar neticesinde ehl-i sünnete uygulanan haksız birtakım söylemlerin doğru olmadığını söyleyince Şii İranlılar tarafından Sünni olarak suçlanmıştır. Yakın zamana kadar Dr. Ali Şeriati'nin kitapları İran'da sansürlü olarak yayımlanmaktaydı. Suriye, Lübnan, Irak, Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi ülkelerde yaşayan Şiilerin her türlü hakkını savunmayı kendine ödev bilen İran acaba kendi ülkesinde yaşayan Sünnilerin sahipsiz olduğunu düşündüğünden dolayı mı böylesine acımasızca davranmaktadır? İslam dininin hak ve adalet anlayışı bu mudur? Yoksa İran Şiilerinin tarihi bir tatmin hamlesi midir? Bilindiği gibi İran'ın hiçbir zaman Bosna, Çeçenistan, Keşmir ve Uygur'da yaşayan Müslümanların uğradıkları haksızlıklara ve zulümlere karşı Müslümanca bir tavrı olmamıştır. Niçin? Çünkü Bosna'da Avrupalılarla, Çeçenistan'da Rusya, Keşmir'de Hindistan ve Uygur'da Çin ile karşı karşıya gelmek istememiştir ve adları anılan coğrafyada yaşayan Müslümanlar Sünni'dir. Öyleyse neden Irak ve Filistin ile ilgileniyor? Öncelikle Irak'ta yüksek oranda nüfusu bulunan Şiiler ile gayet muazzam olan ilişkileri ve Şii bir başbakan seçtirebilecek kadar nüfuzlu olması önemli bir husustur. İkincisi, Filistin davasına sahip çıkıyor görünmek ise İsrail ile çatışma zemini oluşturma ve bu çatışma zemininden faydalanmak. Her halükarda, Ortadoğu'daki karışıklık İran'daki rejimin ömrünü uzatan bir vasıtadır. İran'ın nükleer enerji ve İsrail ile çatışmadan başka hiçbir gündemi yoktur. Bu iki unsur elinden alındığı takdirde İran'ın oynadığı oyun sona erecek ve içerideki kavgalarla meşgul olacaktır. İran'da yaşayan Sünnilerin uğradığı haksız baskılar maalesef Türk dış politikasının gündeminde değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır. İran'da yaşayan Sünnilerin problemleri Türkiye'nin Tahran büyükelçiliğinde duyulmadığı gibi Ankara'da hiç duyulmuyor. Yukarıda bahsedilen yaşanan problemlerin dışında son zamanlarda şiddetlenen baskılar tahammül sınırlarını aşmıştır. Geçtiğimiz haziran ayında İstanbul'da uluslararası İslam ulemasının toplantısına davet edilen İran Belucistan Eyaleti ve bütün İran Sünnilerinin dini temsilcisi Mevlana Abdülhamit, Türkiye dönüşü Tahran İmam Humeyni Havaalanı'nda gözaltına alındı, sorgulandı, pasaportuna el konularak yurtdışına çıkması yasaklandı. Bunun Türkiye dönüşü yapılması anlamlı. Nasıl ki, Irak, Bahreyn, Kuveyt, BAE, Umman, Yemen, Suudi Arabistan'da yaşayan Şiilerin İran'dan beklentileri varsa İran'da yaşayan on beş milyon Sünni nüfusun da Türkiye'den beklentileri olması çok tabiidir. Aynı zamanda Belucistan eyaletinin merkezi Zahidan şehrinde bulunan İran'ın en büyük Sünni medresesinin de hem üstadı hem de yöneticisi olan Mevlana Abdülhamit ile birlikte İran'dan Türkiye'deki toplantıya gelen diğer kimseler de yine aynı şekilde gözaltına alınmış, sorgulanmış ve pasaportlarına el konularak yurtdışı yasağı getirilmiştir. Türkiye'nin verdiği uluslararası desteği ve krediyi hoyratça kullanan İran, bunlarla yetinmedi. İran Sünnilerinin resmi web sitesi sunnionline.com'un verdiği bazı haberler, durumun vahametini açıkça ortaya koymaktadır. Kürdistan eyaleti Kamyaran şehrinde Cuma Camii, İran devrim ordusu askerleri tarafından muhasara edilerek cuma namazı kılmaya gelenlerin üzerleri aranmak suretiyle tahrik edilmiştir. İran'da yayımlanan Risalet gazetesi, İran Sünnilerinin lideri Mevlana Abdülhamit hakkında yalan bir haber yazarak güya onun "Humeyni Komitesi yardım sandıklarına sadaka atılmaması yönünde bir fetva verdiğini" iddia etmiştir. Bu haber, Mevlana Abdülhamit tarafından tekzip edilmiştir. Zahidan şehrinde genişletilmesi ve yenilenmesi düşünülen caminin para kaynağı sorgulanmak suretiyle bölgedeki Sünni din adamlarına iftira atılmıştır. Zahidan'da bulunan İran Sünnilerinin en büyük dini medresesi olan Daru'l-Ulûm'da müderrislik yapan ve yurtdışı gezilerinde Mevlana Abdülhamit'e eşlik eden ve kendisinin damadı olan Hafız İsmail Mollazehi, gerekçe gösterilmeksizin tutuklanmıştır. Daru'l-Ulum medrese ve camisinin hadimlerinden ve Mevlana Abdülhamit'in ikinci damadı Hacı Abdurrahim de gerekçesiz olarak tutuklanmıştır. Aynı medreseden Hafız Muhammed İslam suikasta uğramıştır. Medrese üstatlarından Mevlevi Emanullah Gumşadzehi, suikasta uğramıştır. Aynı medresede idari işler müdürü Mevlana Ahmet Naruyi gerekçesiz tutuklanmıştır. Dr. Ali Rıza Gafuri - 24.04.2012 - Zaman kaynak ve devamı için: http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...i&haberSayfa=0 http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...i&haberSayfa=1 |
ey ümmet KARDEŞLİĞİMİZİ PEKİŞTİRELİM...
Hz PEYGAMPER Müslümanlar KARDEŞTİR demişse bu Mezhepçilik neyin Öfkesineyin FİTNECİLİĞİDİR? zokayı yutmayalım VE BİR BİRİMİZİ SEVELİM Küffara İNADINA. |
İran ajanı barayev, ben anneme küfredenlerle kardeş olamam!... Annenize ‘Fahişe’ derlerse ne yaparsınız? http://www.habervaktim.com/yazar/373...aparsiniz.html |
|
Mezhepçi politikalar Müslümanlara bir fayda sağlamaz.
İran ne yazık ki bugün MEZHEP politikasının içine saplanmış debeleniyor. Sünni olduğum pek hatırıma gelmez. Sünniliği şii olmamak olarak görüyorsak eve şii değiliz. Medya da bu tarzda heberler çoğalmaya devam ederse zaten can almaya devam eden sünni şii gerginliği tavan yapacak. İran'ın Suriye politikalarını ekeltirelim Hatta yerden yere vuralım ama meseleyi MEZHEP meselesine çevirirsek 200 milyona yakın şii müslüman olduğunu unutmamak gerek. |
Yani bende karşıyım mezhepçiliğe ama karşıdan direk gelen bir mezhepci saldırı olunca kusanmaktan baska ihtimal kalmıyor ..
|
Alıntı:
|
Alıntı:
http://www.islam-tr.net/tevhid/13233...-ornekler.html |
All times are GMT +3. The time now is 15:26. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025