![]() |
“Kürdistan’ı kurduk, kimseye vermeyiz”
“Kürdistan’ı kurduk, kimseye vermeyiz”
HİKMET DURGUN/SURİYE - 30.07.2012 - Taraf http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/esh1713_3.jpg 30.07.2012 - 04:36 http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/esh255_2.jpg Suriye'de Esad'a bağlı askerler ile Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar Halep ve çevresinde yoğunlaşırken, Kuzey bölgelerinde PKK'ya yakınlığı ile bilinen PYD güçlerinin bazı bölgelere el koyması gündeme bomba gibi düşmüştü. Taraf Gazetesi'nden Hikmet Durgun bölgeye ilk giren Türk gazetecilerden biri olurken, şehirlere el koyan gruplarla konuşma imkanı buldu. İşte Hikmet Durgun'un kaleminden Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar; İç savaşın pençesindeki Suriye'nin nispeten en sakin bölgeleri olan, ülkenin kuzeyindeki Kürtlerin kontrolüne geçen Kamışlı, Kobani, Afrin, Amude, Derika, Hemko kentlerinde denetim ve yönetim bütünüyle Kürtlerin elinde. Kürtler Kobani'de sadece hava kuvvetleri binasına dokunmadı. Bunun gerekçesi ise çok ilginç; çünkü o binada görev yapan 40 asker ve ailesi Suriye lideri Beşşar Esad'in yakın akrabası. 5 KM ARAYLA KONTROL Suriye ile Türkiye'yi birbirine bağlayan sınır kapılarının birçoğu muhalif Hür Suriye Ordusu'nun denetiminde. Hükümet buralardan Suriye'ye geçişe belirli kısıtlamalar getirince en uygun yer olarak Şanlıurfa'nın Akçakale Sınır Kapısı öne çıkıyor. Burada hala Hafız Esad ve Beşşar Esad'in resimleri asılı. Suriyeli gümrük görevlilerinin elleri tetikte, muhaliflerin bu kapıya da saldırma ihtimali onları alarma geçirmiş adeta. Tepeden tırnağa arandıktan sonra bir konvoyla birlikte Türkiye'den ayrılıp ateş çemberinin içindeki Suriye topraklarına adım atıyoruz. Hedefimiz Kürtlerin denetimi tamamen ele geçirdiği bölgeler. Üç gün içinde Kamışlı, Kobani, Afrin, Amude, Derika, Hemko'ya gidebilmeyi başarıyoruz. Kimi yerde az kalıyoruz kimi yerde biraz daha fazla. Tablo hep aynı. Kontrol tamamen Kürtlerin elinde. Beş kilometre arayla kontrol noktaları oluşturup denetim yapan eli silahlı Kürtler günlük yaşamın sıradan bir parçası. BELEDİYE BAŞKANLARI ATANDI Yaklaşık 3 milyon Kürdün yaşadığı bu bölgelerde toplam 13 Kürt partisi var. Bunların en öne çıkanı hiç kuşkusuz yönetimi fiilen üstlenmiş görünen Demokratik Birlik Partisi (PYD). Onlar ısrarla "Biz bağımsız partiyiz" deseler de, herkes onları PKK'nın Suriye kolu olarak görüyor hala. Kontrol noktalarında, birçok resmi binada PYD bayrakları var, bazılarının yanına PKK bayrağı da çekilmiş. Bu partilerin güçbirliği olan TEVDEM ( Batı Kürdistan Demokratik Toplum Hareketi) yönetimi halk komiteleri eliyle yaşamı denetim altına almış. Mahkemeler bile kurulmuş. Suç işleyenler yargılanmaya başlanmış bile. PYD, Kobani ve Afrin şehirlerine belediye başkanı bile atadı. "KÜRDİSTAN'I KURDUK, KİMSEYE VERMEYİZ" Kamışlı kentinde insanlar en ufak bir tereddüt bile göstermeden yanımıza yaklaşıyor. Söyledikleri ise adeta kentin ortak sloganı: "Kürdistan'ı kurduk, kimseye vermeyeceğiz." İsminin Şükrü Ali Kurt olduğunu söyleyen bir vatandaş, Esed'e çok tepkili: "O bizlere hep asimilasyon politikası uyguluyordu, bize yapmadığı kalkmadı. Günlerce işkence görenlerimiz oldu. Kimlik dahi verilmezdi bize. Bir devlet kurumunda işlemlerimizi yaptırabilmek için mutlaka rüşvet vermek zorundaydık. Devlet kurumlarında iyi noktalara gelen bir Kürt bulamazdınız burada." HAVA KUVVETLERİ KÜRT KORUMASINDA Resmi kurumların içinde, önünde eli silahlı Kürt milisler var dedik ama bir tek yer hariç. Burası Kobani'deki Hava Kuvvetleri binası. Esed rejiminin en güçlü noktası olan ve rejimin sigortası denen Hava Kuvvetleri'nin Kobani'deki binasına ise Kürtler el koymamış. Hatta adı konmamış bir koruma da uygulanıyor. Çünkü binadaki 40 asker ve aileleri Esed'in akrabaları. Kobani'yi kontrol eden Kürtler buraya gittiklerinde binadakiler "Bizi buradan çıkarırsanız muhalifler mutlaka yolda yakalar ve öldürür" demişler PYD güçlerine. Bunun üzerine dokunulmamış binaya. Silahlı PYD militanlarına "Esed'in yakınlarını siz niye koruyorsunuz" diye sorduğumda yanıtları çok net: "İki aradayız aslında. Korumasak, çıkarsak, Esed'in askerleri Kobani'ye girmek için bahane bulmuş olurlar. Esed'in adamları gelince de, muhalifler de bunu bahane edip kentimize saldırır. Silahtan, ölümden kurtarmak istediğimiz halkımızı savaşın içine atamayız." ŞAMDA YOLLAR CESETLERLE DOLU Suriye'de iç savaşın en şiddetli yaşandığı yerlerden biri başkent Şam. Çatışmalar Halep'te yoğunlaşırken Şam'da adı konmamış bir ateşkes var. Kentten kaçanlar, Esed güçlerinin helikopter ve uçaklarla başkente bomba yağdırdığını anlatıyor. Aralarında çocukların da olduğu çok sayıda sivilin öldüğü Şam sokakları ceset dolu.. Henüz bir hafta önce kentin dış mahallelerine kadar giren muhalif güçlerle Esed askerleri çatıştı. Ölüm haberleri, bombardıman görüntüleri yansıdı basına hep ama dehşetin tanıklarının sesi duyulmadı. Suriye'de uğrak noktalarımızdan biri olan Twelve Köyü'ne gittiğimizde işte bu tanıklarla karşılaşıyoruz. Bu köyde Araplar ve Kürtler yaşıyor. Köyün normalde nüfusu en fazla 500 olmuş ama Şam'ın ateş çemberine düşmesiyle bir anda nüfusu 4000'e kadar çıkmış. Şam'dan kaçıp bu köye sığınanlar yaşadıklarını Taraf'a anlattı: FATMA HESEN: BURADA ÖLÜM YOK "Beş yıldan beri Şam'da yaşıyorduk. Son iki haftadır çok şiddetli çatışmalar oldu. Helikopterler rasgele evleri bombalıyorlardı. O bombardımanlar sonucu bir sürü sivil günahsız insanın ölümüne şahit olduk. Bizim komşumuzun evi bombalandı, evin içindeki anne, baba ve sekiz kardeş öldü. Çatışmalar özellikle akşam oluyordu. Geceleri silah ve helikopter sesinden, korkudan yatamıyorduk. Kimse korkudan evinden çıkamıyordu. Bizim kaldığımız Sveyne Mahallesi de sürekli bombalanınca üç çocuğum ve torunumla birlikte dükkanımızı evimizi bırakıp Şam'dan ayrıldık. Artık o kentte kalamazdık, hayalet şehre dönmüştü. Üzerimizdeki elbiselerle buraya geldik. Burada da sıkıntı çok, yer yok. Battaniyelerin üzerinde yatıyoruz ama hiç olmazsa bomba yok, ölüm yok." HASAN AHMET: ŞAM'A DÖNEMEM "Şam'ın Usbevi Mahallesi'nde kalıyorduk. Sürekli çatışma ve helikopter seslerinden psikolojimiz bozuldu. Helikopterler rasgele bombalıyordu. O bombardıman sonucunda bakkala ekmek almaya giden yedi yaşındaki Rubar adlı çocuğun ölümünü gördüm. Şam'da giyim mağazam vardı. İşimi evimi her şeyimi bırakıp zar zor ailemi kurtarıp buraya geldim. Şimdi bu köyde her gece bir akrabanın evinde kalıyorum. Bu savaş bitene kadar sanırım bizler de biteceğiz. Bu savaş bitmeden artık Şam'a dönmemiz mümkün değil." Taraf *********** Ben Suriye'nin kuzeyinde Kürtler tarafından oluşturulacak Özerk bir yapıyı desteklerim. Çünkü o topraklar zaten Kürtlerindir. |
Her milletin kendi ismiyle ülkesini kurması normaldir.bence bu durumda anormal birşey yok,ben bizim sınırlarımıza müdahale edilmedikten sonra hiçbir zaman böyle bir oluşum karşısında olmadım.Eğer Kürt diye bir millet varsa,bizim topraklarımızda huzuru bozmadıkları sürece istedikleri yerde ülkelerini kursunlar.Hatta geç bile kalmışlar .
Şahsi fikrimdir . |
Alıntı:
|
Bu durumun Pkk nın dış destekçilerini pek memnun edeceğini zannetmiyorum,
zira kürt halkına empoze edilen kürdistan kurma arzusu oluşturma onların en büyük malzemesi... tabi bunun hayalini kuran ve samimiyetle arzulayanların elbette böyle bir hakkı var ve kullanabilirler, kim ne diyebilirki.... |
Dünyada ortalama 40 milyon Kürt var
Ve bunların bir devleti yok. Devlet olmalarına izin verilmedi. Kendilerine yapılan zulumler kelimelere sığmaz. Hakları gasp edildi, kendilerine verilen sözler tutulmadı Üstüne katliamlardan geçirdiler Kürtleri. Kürtler Suriye'de de Irak'taki gibi özerk bir yapı olsun istiyor. Büyük ve bağımsız devlet kurmak şu an için uzaktır. Ancak bence Türkiye'de de özerk bölgeler olabilir. Eyalet sistemi gibi mesela. Zira Erdoğan'da eyalet sistemine sıcak bakanlardandır. Suriye'de tek parçalı bir devlet oluşmaz şimdi, bunun zemini hiç hazır değil. Şu an için özerklik için çaba sarfediliyor. Türkiye diğer bölge ülkelerinden daha demokrattır doğru Ancak yinede çok eksik var, ve bu eksikler çok can yakmaktadır. Bu nedenle hükümetin politikasını artık hiç beğenmiyorum. |
Zamanında Katolik Kilisesi içinde yenilik/reform ihtiyacı doğmuştu, daha sonra bu yeniliklere başlandı fakat vakti zamanında yapılmadığı ve yeterli olmadığı için sonunda Katolik Kilise'nden kopan, protestocular isminde, ayrı bir cemaat doğdu ve onlar kendi kendilerine yeteri kadar yenilik yapıp kendilerine hak görülmeyen özgürlüğü yaşadılar.
Türkiye bir an önce radikal reformlara girişmelidir, Erdoğan milliyetçi söylemleri bırakmalıdır ve uzlaşmacı, bütünlükçü, tevhidî bir politika kurmalıdır. Türkiye ulusal bir politika güderse Kürtler elbette Kürdistan Devleti kurulsun isteyeceklerdir fakat Türkiye eski Osmanlı politikasına dönerse o zaman Kürtler insanca yaşayacak ve dışlanmayacaklardır, böylece Kürdistan'a gerek kalmayacaktır fakat biraz geç kaldık gibime geliyor. |
Alıntı:
bu itibarla yaşadığı ülkenin etnik kökenininden doğan bir isme dahi tahammül edemeyebilir bu insanlar... ve buda doğal... çünkü dışlanmaya dair maruz kaldıkları birkaç hamle hemen gurur mekanızmasını çalıştırabilir... bizki avrupa ülkelerinin herhangi birinde bir türk öldüğü zaman bunu günlerce haber yapan insanlarız, nasıl olur bu dışlanma diyerek... bu elbette kendi ülkemizdeki kürt kökenli kardeşlerimize olan tutumla bir tutma olarak algılanmasın, gururun şiddetini vurgulamak adına bu örneği verdim. malesefki kürt vatandaşta bu bir malzeme olarak kullanılsada, samimiyetle bunlardan rahatsızlık duyarak kendi kökeninin ismini taşıyan bir ülkede yaşamak isteyenler var... saygı duymak gerekir.. |
Alıntı:
Bunun adına diyelebileceğim tek kelam kontrolsüz hoşgörüdür. Ben hoşgörü kelamını sevmiyorum onun yerine hayranı olduğum empatiyi kullanıyorum. Empati kurduktan sonra yine hoşgörmüyor sadece saygı duyuyorum. Empati kurduğumda kendimi Kürtlerin yerine koyduğumda düşünüyorum. Acaba bende ulusal bir devlet kurma ihtiyacı benliğimde hissedermiydim. Yankılan ses Hayır diyor. Yine ve yine her türlü olumsuzluklara rağmen, islamiyetin bayraktarlığını yapmış bu necip millet ile aynı çatı altında beraber yaşamayı aynı atmosferi solumayı kendime şeref adlederdim. Çünkü Kürtler Osmanlı devleti dönemin bu millet ile beraber yaşamayı ahd etmiş. Çınar kurumuş yeniden filizlenmiş, bu yeni filizlenen fidanda ayrılık niye ? Bu heves neyin nesi... Ulusal devleti değil de, Anadolu Haklar Topluluğu v.s. v.s gibi tüm etnik kökenlere tek bir kelam ipinde birliştiren bir devlet olsaydı, yine bu melun heves Kürtlerde var olur muydu ? Ulusalcılık, kavmiyetçilik fikri sadece Türkler'e özgü kavram mı ? Kürtler bu pis kokudan payına düşen kısmı almıyorlar mı ? Bu duygu düşünceler ile ulusal devlet kurma fikri benliklerinden var olmuyor mu ? Bu soruları bu fikri taşıyan insanlara sorduğumda kem küm lerle, lam cimlerle sönüp gidiyor dakikalar.. Eyalet sistemi derseniz o konuda da tek şartım olurdu ? Benim vermiş olduğum vergiden bir lira bile onların hissesine düşmeyecek ? Bu şartla özerklik kabul edilirse amenna... Ama yine Batı'da alınan vergiler, doğuda beyhude yanan lambalar da sönüp gidecekse, gelinlerin üzerinde taşıyamadığı takıların var olduğu bir yöreye gidecekse, bunu hoşgörmek, hoşgörüsüzlüğün en tepe noktasıdır. Buna saygı duymak, bir takım hoş kelamlar üzerinde birliştirmek, batıda kıt kanaat geçinen halka büyük merhametsizlik ve saygısızlıktır. ( Bunlar tabi en cici kelamlar ) Desteklemiyorum, saygı duymuyorum, bu konuda taviz üstüne taviz veren hükümeti kınıyorum. Hepimiz biliyoruz ki Değil açılım dibine kadar saçılım yapılsa, ana dil-baba dil serbestisi getirilse, seçim barajı düşürülse, yerel yönetimler yasası çıkartılıp mevcut yönetim şekli usulen değiştirilse, öcala denen insanlık düşmanı ev değil otel hapsine alınsa nafile gardaşım nafile... |
Ülkemizde Kürt vatandaşların devlet diye bir sıkıntısı olduğunu sanmıyorum Pkk kürt halkını kullanarak bir takım oyunlarla bölücülük yaparak zihin karıştırıyorlar Ülkemizde sağlanan imkanlar çok daha iyi durumda tabi bazı sistemler getirilebilir eyalet gibi...
|
Alıntı:
sizinkinede ben kontrolsüz tahammül diye tanımlayabilirim... osmanlıdan ziyade bu istek yahut ihtiyacın zuhur etme sebebi yakın tarih.. bu itibarla Osmanlıyı düşünerek ceddimizi övüp bu toprakların kudsiyetini vurgulamak yerine, yakın tarihte kürt halkına karşı yenilen haltları konuşup ve o yakın tarih suçlularını yerin dibine sokarak olaya bakmak lazım gelir diye düşünüyorum... |
Alıntı:
Bu mümkün mü ? Elbette uzun bir süre daha mümkün değil, aynı zamanda yakın tarih bir çok kitleye yapılan haksızlıklarlar doludur. Bu da bir dayanak olarak gösterilemez.. |
Alıntı:
canı yanması lazım insanın, yada hüzün vicdan mekanızmasını çalıştıracak irade olması lazım ... enaniyet ancak yalanlatır görmezden geldirir... siz o haksızlıkları görmezden geliyorsanız, elbette karşı tarafta Osmanlı zamnındaki huzuru görmezden gelir... |
Gordon: Suriye'de Kürt otonomisine izin vermeyiz
http://img1.zaman.com.tr/2012/07/31/gordon.jpg
EMRAH ÜLKER - 31.07.2012 ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Suriye'nin kuzeyinde otonom bir yapıya karşı olduklarını belirterek, "Suriye parçalanmamalı." dedi. Ülkenin geleceğinde bir Kürt özerk bölgesi görmediklerinin altını çizen Gordon, net konuştu: "Hem Suriye'deki Kürt gruplara hem de Türkiye'deki muhataplarımıza açık bir şekilde bir otonom ya da ayrılıkçı yapıyı desteklemediğimizi söyledik. Böyle bir girişim Suriye'yi kaygan bir zemine götürür." Temaslarda bulunmak üzere İstanbul'a gelen ABD'nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Washington'un Suriye konusunda Ankara ile benzer bir tutum ve tavır içinde olduğunu vurguladı. Bir grup gazeteciye konuşan Gordon, iki ülkenin Suriye konusunda yakın işbirliği halinde çalıştığını söyledi. Esed yönetimi altında ülkede istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığının net bir şekilde görüldüğünü kaydeden Gordon, "Rejiminin gitmesi lazım. Bunun için de baskıyı artırmamız lazım. Esed gidince istikrarlı ve demokratik bir Suriye sağlamak için Türk devleti ile de yakında işbirliği içindeyiz." dedi. Suriye-Libya benzetmelerini doğru bulmadığını kaydeden Gordon, ABD'nin harekete geçmediği iddialarını da reddetti. Ciddi diplomatik çaba gösterdiklerini belirten Gordon, "Her konu farklı ele alınmalı. Kaddafi insanları öldürmek üzere harekete geçtiğinde, uluslararası camia NATO aracılığı ile ortak bir harekata girişti. Ancak Libya'da yapılan askeri müdahale, her anlaşmazlıkta askeri güç kullanılacağı anlamına gelmez." dedi. Gordon, Suriye'de politik bir geçiş süresinin esas alınması gerektiğini belirtti. 30 Haziran'da Cenevre'de Kofi Annan tarafından getirilen süreci desteklediklerini kaydeden Gordon, geçiş hükümetinde rejimden ve muhalefetten üzerinde ortak anlaşılacak isimlerin yer alması gerektiğine işaret etti. Annan planının da hâlâ masada olduğunu söyleyen Gordon, "Bu plan uygulanamadığı ve ateşkes sağlanamadığı için elbette rahatsızız. Ancak plan hâlâ masada ve tarafların bu kararlara uymasını bekliyoruz." diye konuştu. SURİYE'DE BÖLÜNMEYE KARŞIYIZ Şam'da muhaliflerin Milli Güvenlik Kurulu toplantısına düzenledikleri suikast ile savunma bakanı ve önde gelen güvenlik görevlilerinin öldürülmesinden sonra rejim ordu birliklerini, ülkenin kuzeyindeki şehirlerden çekmişti. Ağırlıklı olarak Kürt nüfusun yaşadığı şehirlerde terörist PKK'ya yakınlığı ile bilinen grupların yönetime el koyduğu haberleri gelmişti. Başbakan Tayyip Erdoğan gelişmeler üzerine Türkiye'nin söz konusu oluşumlara izin vermeyeceğini net bir şekilde dile getirmişti. Bu konunun hatırlatılması üzere Gordon, Suriye içinde bölünmeye karşı olduklarını ifade etti. Suriyeli Kürtler dahil her gruba muhalefet içinde yer verilmesi gerektiğini vurgulayan Gordon, "Bununla birlikte Suriye'nin kuzeyinde otonom bir yapıya karşıyız. Hem Suriye'deki Kürt gruplarla hem de Türkiye'deki muhataplarımıza açık ve net bir şekilde bir otonom ya da ayrılıkçı yapıyı desteklemediğimizi söyledik. Böyle bir girişim Suriye'yi kaygan bir zemine götürür." dedi. Gordon, terörizmle mücadele ve PKK konusunda Türkiye ile aynı yerde durduklarını söyledi. Gordon, terörist örgüt ile mücadeleye ABD'nin kuvvetli desteğini tekrarladı. Geçtiğimiz ay Suriye tarafından düşürülen ancak nasıl vurulduğuna dair detayların belli olmadığı Türk jeti hakkındaki bir soru üzerine Gordon, "Bu durumda olup bitenin ne olduğu konusunda yüzde 100 bilgi elde etmek zor. Ancak emin olduğumuz bir şey varsa o da, Suriye'nin Türk uçağını herhangi bir uyarı yapmadan düşürdüğü. Bu durum, Suriye rejiminin insan haklarına karşı tutumunun bir başka örneği." dedi. Gordon, bu konuda Washington'un NATO müttefiki Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını yineledi. İran'ın nükleer silah çalışmaları konusunda diplomasi çağrısını tekrarlayan Gordon, "Bu konu diplomatik yollarla çözülmeli." dedi. Tahran'ın uluslararası camiaya taahhütlerini yerine getirene kadar üzerindeki diplomatik ve mali ambargonun sürmesi gerektiğinin altını çizen Amerikalı diplomat, "Sonuçta konunun diplomasi ile çözüme kavuşması gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu. Türkiye'nin nükleer konusunda çözüm için sarf ettiği çabaların takdire şayan olduğunu ifade eden Gordon, önceki gün İsrail'de yayınlanan gazetelerde çıkan "ABD'nin İran'a yapacağı saldırı hakkında İsrailli yetkilileri bilgilendirdiğine dair haberler" hakkında ise yorum yapmadı. Türkiye'nin Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun açılması yönündeki çalışmaları desteklediklerini ifade eden Gordon, "Bu konudaki tavrımız uzun zamandan beri belli. Biz Heybeliada'daki okulun açılmasını savunuyoruz. Ben de uzun zamandan beri şahsen bu konuyu yakından izliyorum. Halen Türkiye'de okulun açılması konusunda önemli tartışmalar var. Heybeliada'nın yeniden açılmasını destekliyoruz." diye konuştu. Ruhban Okulu'nu ziyaret eden Gordon, dün akşam Üsküdar Meydanı'ndaki İftar Çadırı'na konuk oldu. |
Elbette suriye'de kürdistan kurulması rahatsızlık vermez amma velakin suriye kürdistanını pkk Türkiye'ye karşı üs olarak kullanırsa Türkiye'nin o bölgeye müdahale etme hakkı vardır.
Ben bu yüzyıl içinde dörde bölünmüş kürdistan coğrafyasının birleşerek mezopotamyada bağımsız bir kürt devleti kurulacağına inanıyorum. Biz bu coğrafyanın halklarıyla sorun yaşamayız biz bu coğrafyanın halklarının başındaki zalimlerle sorun yaşarız. Bizim kürdistan halkıyla sorun yaşamamız sözkonusu dahi olamaz fakat bu devletin başına emperyalistlerin kuklası zalim bir yönetici atanırsa işte sorun o zaman başlar. Çünkü bu coğrafya artık zulmü baskıyı diktatörlüğü artık kaldırmıyor. |
Türk halkı müdahale konusunda kararsızdı ama ama PYD ve PKK hakimiyetinin haberleri her geçen gün müdahaleyi olumlu yönde etkilemektedir.Birileri Kürt Boru Hattı gibi bir saçmalığı ortaya attı ve hem Rusya hemde ABD tarafından destekleneceğini söyledi.Öyle boru hatları kolay döşenmiyor ve ABD bu konuda bizimle kesinlikle hem fikir.Özerk bir Kürt devletine kesinlikle müsaade etmeyiz.Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için çok önemlidir.
|
Alıntı:
|
Suriyede bir Kürdistan kurulmasi Türkiye acisindan kabul edilmemesi gerekir.Türkiye buna müsade ederse büyük bir hata etmis olur.Hem siyasi,hem tarihi,hem stratejik,hemde iktisati bir kata olur bu.Türkiyenin güney sinirlari boyunca,cizilmek istenilen ,- sii hatti,- kürt hatti var.Iran sinirindan baslayan bu hatlar,suriyede olusacak bir kürt devletiyle akdeniz'e kadar uzanacak.Kürt devletinin kurulmasi sii hattini pasif kilar lakin kürt hatti Türkiyenin adeta yasamak icin gerekli olan oksijenini eline alir.Söyleki,Türkiye birkac yildir Rusya ve iran enerji koridoruna alternatif olarak Arap yarimadasiyla enerji ve dogalgaz alimi icin anlasmistir. BU anlasmalar Türkiyeyi rusya ve irana karsi enerji politikasinda daha bagimsiz duruma getirecektir.Fakat,Türkiyenin güney sinirlarina kurulacak bir kürt hatti,bu bagimsizligimizi tehlikeye sokacaktir.Bu durum hem hem iktisati ve hemde ekonomik olarak Türkiyenin aleyhinedir.Suriyede kurulmasi ihtimal kürt devletinin bölgesine bir bakalim.Burdaki etnik ve dini yapi hakkinda bilginiz varmi acaba?Bu bölgede kürtler oldugu kadar arab ve türkmenlerde yasiyor.Ayrica müslümanlarin yani sira dürziler ve marunilerde yasiyor.Kürtlerin agirlik oldugu bir- iki sehirden yola cikarak koskoca bir suriyenin kuzeyini kürtlere vererek göz yummak ahmakliktir ve oynanan bir siyasi tiyatrodur. O bölgede Kürtün hakki oldugu kadar en az Arabin ve Türkmenin hakkida var.Irak örneginde oldugu gibi,saddam devrildiginde pesmergenin öncelikli iki vazifesi vardi....biri, musul ve kerkük valilik binasini yagma etmek ve ordaki TÜRK unsuruna delalet eden tüm evraklari yakip yok etmek...digeri, buna müteakip olarak basta musul ve kerkük olmak üzere o bölgeye daglardan getirtilen kürtleri yerlestirip nufus oranlarini degistirmek...cünkü oi an'a kadar kerkükte örnegin türkmen ve arab nufus kürtlerin cok üstündeydi.Simdi buna benzer bir dalavereye suriyede dikkat etmek gerekir.Netice olarak,Misaki milliden dogan bir gayriresmi hakkimiz geregi,suriyede bir kürt devleti olusumu kabul edilmemeli....Ayrica,bu devletin kurulmasi halinde türkiyenin basinin bugünkünden daha cok agriyacagi hesabinida alirsak isin icine, bunlara ilave olarak siyasi anlamdada müsaade edilmemesi gerektigi sonucuna variriz.Türkiye irakta Türkmen cephesini desteklememekle COk büyük bir hata yapmisti.Bugün suriyede bu hataya düsmemesi icin CENABI ALLAH'a dua ediyorum.
|
Alıntı:
Biz özerk bir devlet kurucağız ? Sebep ? Çok haksızlığa uğradık ? Özerk bir devletin temelleri duygusal olarak atılabilir mi ? Ve bu nokta sahih bir nokta olur mu ? Biraz daha mantıklı olmak lazım .. Yakın tarihte yapılan yanlışlar, nereye gideceği belli olmayan bir ideoloji ile bağdaşmamalı.. Bu çok büyük hatalara sebep olur...Bu duygular ile bu ideoloji savunan kitle bana hiç mi hiç mantıklı gelmiyor. |
Suriye'de oluşacak olan bir kürt devleti Türkiye'yi yakından ilgilendirir. onun için bölgesel güç olma yolunda ilerlerken bu ve bunu gibi oluşumlara müdahale hele birde pkk varlığı olursa haklılık kazanır. Türkiye tarafında böyle bir heves hayali kürtlerin yok olması yolunda adımlara vesile olabilir gelecek açısından...
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Kardeşim Türkiye'de de sadece Türk'ler yaşamıyorlar ama kucağımızda kocaman bir ulusal devletimiz var bu işe ne diyeceksin. Bu devlet kurulurken bırak diğer etnik grupların hakkının yenmesini diğer etnik gruplar kimyasal silahlarla katledildi. Yani haksızlığı biz yapınca hak Diğer bir devlette farklı bir etnik grup yapınca zulüm bu ikiyüzlülüktür kusura bakmayın. |
Alıntı:
|
Kuzey Irak'da fiili olarak bir Kürt devleti kuruldu.Şimdi Suriye çatışmaları ile Kuzey Suriye'de bir kürt devleti kurulması adına ilk adımlar atıldı.Yarın sıra Türkiye'ye gelecek.
Kuzey Irak'da 4.5 milyon İran'da 4 milyon Suriye'de 1.5 milyon Kürt var peki Türkiye'de ne kadar Kürt var? 13 milyon dan fazla.Yani kurulacak Kürt devletinin Başkenti Diyarbakır.Bu konuda Polyanacı olmak ülkenin yararına değil. Hala ülkemizde askerimize polisimize halkımıza yönelik saldırılar sürüyorken hemde. Bölgede son bir ayda neredeyse 50 iş makinesi yakıldı,işçiler kaçırıldı tehdit ediliyor terör sürüyor. Peki bu terörün amacı ne? Suriye'de bir Kürt özerk bölgesi kurmak olmasa gerek.Suriye'de Kürtler insan yerine bile konulmuyorken ülkemizde artık özgürce yaşıyorlar.Tüm bunları birlikte düşünmek gerek. |
Kürtlere yakın bir ırka mensup olarak-zaza- desteklemiyorum. Zira bunun yakın tarihte ne getireceğini bize nelere mal olacağını çok ama çok iyi kestirebildiğime inanıyorum. Umarım başarıyla gerçekleşmez.
|
Alıntı:
|
Türkiye Türklerin miydi ki ?Kürdistan Kürtlerin olsun he ?ABD ve İsrail Kürtleri FİTNE olaran İslam coğrafyasının ortasına koyacak ve Müslümanlara SALDIRTACAKTIR ... not edin bunu
|
Alıntı:
Bu ülke sınırları için şehitler verdik veriyoruz 20 MİLYON km kare vatan toprağından geriye 850 bin km kare vatan toprağı kalmış Hala daha koparabilirmiyiz diye uğraşıyorsunuz Sen kimsin? Söylediklerinin farkında mısın_ Büyük Kürdistanmış. |
Alıntı:
|
Alıntı:
biz reeli konuşuyoruz gerçekleri ırak ve suriyede özerk yapıya kavuşan kürtler türkiye ve iran ile birleşip mezopotamyada dört başlılığa son verip kendi bağımsız devletlerini kurmak isteyecektir ben sana olacak olanı söylüyorum ama sen şov peşindesin burada en büyük zorluğu Türkiye kürtleri çıkaracaktır şüphesiz çünkü diğer üç ülkede kürtler ülkeleri ile bir bütünlük içerisinde değillerdi zaten ama bugün istanbulda bile 3-4 milyon kürdün yaşadığını farzedersek ve Türkiye kürtlerinin muhafazakar demokrat yapıyı sistemi desteklediğini gördüğümüzde büyük kürdistan idealinin önündeki en büyük engel Türkiye kürtleridir. Türkiye kürtleri kandırılmadıkça büyük kürdistan ideali gerçekleşemez ama eğer kandırılır ve Türkiye'deki kürt halkı bu ideale destek verirse (çok düşük bir ihtimal) şüphesiz bu olası devletin başkenti diyarbekir olacaktır. bunda kızacak darılacak bir şey yok kardeşim . bu durum ortadoğunun en büyük gerçeklerinden biridir. |
Kürtlerin devlet kurman istemeleri yeni bir durum değil.Ama bunu gerçekleştirmeleri sadece hayal
|
Hiç masum değil harita bir yerden başlarsa sonunda tamamlanır hani şu meşhur harita..!
Ortadoğu projesin'in mimarları Ortadoğu da yeni çatışma noktası olarak Suriye ve Irağın Kuzeyini seçtiler onun için bu gelişmeler tedirgin edici.. |
Alıntı:
Kürtlerin içinde hep bir ayrılma isteği olabilir. Kürtlerin seçtiklerini içeri atıyorsunuz. Dışarda Belediye Başkanı kalmadı. Kendi seçtiklerinize toz kondurmuyorsunuz. KCK adı altında binlerce insanı tutuklamışsınız. Anadilde eğitime hayır diyorsunuz. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesine karşısınız. Parklara veya başka işletmelere Kürtçe isim verilmesini yasaklıyorsunuz. Uludere'de Kürtleri öldürür ardından görkemli Yılbaşı kutlaması yaparsınız. Sonra da "tazminat verdik ya daha ne istiyorsunuz" diye aşağılarsınız. Ve sorumluları hala adalet önüne çıkarmazsınız! İşkencecileri terfi edersiniz. Kürtlerin iradesine baskı kurarsınız. Siz bunları görmüyorsanız biz ne yapalım. Şunlara iyi bak ve Kürdistan niye yok diye bir düşün istersen. Çoğu "Tan, Tan"la bitiyor ama Kürdistan yok. Vardı, vermediler, değiştirdiler sınırları, Türkleştirmek istediler Kürtleri. Katliamlardan geçirdiler. Her isyanı bastırdılar. Asimile etmeye çalıştılar. Kürtlerin çektikleri kelimelere sığmaz. "Doğu ve Güneydoğu"nun adı da (en azından coğrafi olarak) Kürdistan'dır. Eğer sizde politikanızı değiştirmezseniz ciddi bir kopuş başlar derinleşir ve bağımsız bir Kürt devleti ortaya çıkabilir. Zira sadece Türkiye'de ortalama 20 Milyon Kürt var. Ayrıca bu sorunu sadece PKK üzerinden değerlendirmeyin. Bu 45 Milyon Kürdün sorunudur... Öngörülerim bu yöndedir... http://aygunhoca.com/images/genel/ye...huriyetler.jpg |
pkk-kck ve BDP ve DARBECİLER bu coğrafyada ABD ve İsrailin köpekliğini yaparlar ancak
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Kürtler Ortadoğunun FİTNESİ ,Abd ve İsrailin Piyonlarıdırlar
|
Ah be harbiden cok sıktı gercekten şu kürt mevzusu cok kastı.
Batıda yaşayan kürt hakkını her türlü siyesi sosyal reel ve sanalda savunan biri olmama rağmen gercekten kabak tadı vermeye başladı. İslam aleminin hali ortada iken kalkıp tek mevzu buymuş gibi kronikleştirenleri gördükçe ben bile eh be yeter diyorum. Yok efendim kürtlerin devleti olmalıymış tan tan tan ülkeler cokmus İyi babacan bölelim ülkeyi yetmiş parçaya zazalardan cok eziyet ceken mi var. Lazlardan abazalardan gürcülerden cok sosyal geri kalan mı var. E madem o kadar ermeni katliamınıda kabul edip onlarada verelim. Bu kadar el atmışken boşnaklar romanlar romenler araplar onlarada vererim bir özerk ülke. Onlarada anadilde eğitim..Eee ülkeyi bölelim birader kısaca.. Yani işin üç harflisi çıkıyor... Al sana kuzey ırak kürt devleti var daha ne olacak.. Yok ekonomik olarak iyileştirme eyvallah tüm diller zenginliktir hepsi devlet korumasına alınıp enstitü açılması ilk okulda secmeli olarak verilmesi eyvallahta suyunu cıkarmaya ne gerek. Bu gün kimse bana hele zazalardan cok ezilen gösteremez ama bugün zazalar kürtlerin yaptığını yapmıyor her ne hikmetse. Yani yazık günah bazen ülkemdeki bu kronik ve bir o kadar ironik konular tak ediyor ki ülkeden çıkıp kacasım yurt dışına gidip gelmeyesim var. Yeter bre yeter be.. İslam alemi kan ağlıyor Allahın davası serfiraz bekliyor iman yok. Gençlik öldü artık ellerinizde yeter bre. Kürt kürt kürt dediniz alın kürt çocuklarının hali ortada beş taneden ikisi torbacı biri bahisçi diğeri ise karı pazarlıyor o geriye kalan biri ya akıl geriliğine maruz yada namuslu. Başlayacağım sizin kürt davanıza. Bugün kck dediğin örgüt milleti imandan edecek al sana şehirde tek bir çalışması yok belediyelerin. Nüfus olarak türkiyenin en büyük illerinden biri olan diyarbakırda osman denen başkan bir tek calısma yapmamıştır allah aşkına ili kalkındıracak. Yaptığı parklarda mason sembollerinden geçirmiyor. Binanın önünde zerdüşt tapınaklarına ait simgeler semboller var. Yeter artık allahın dinini unutmuş siyaset diniyle kalplerinizi karartmışsınız. Allahın hakkını bu kadar savunsaydı kürtler vallahi kürtlerden aziz millet olmazdı. Neymiş belediye başkanları içerideymiş ; Ne yani çaycıdan emir alacak yapmadığı illegal şey kalmayacak örgütle bağlantı hadsafhada halk seçti diye serbesk kalacak oldu olacak hukuk denen sisteme zina edinde tam olsun. Tamam haksızlık var eyvallah bugün bunu en çok söyleyenlerden biri ak parti https://www.facebook.com/photo.php?f...6873947&type=1 Al bak....Ama tek mesele oymuş gibi hareket etmek vicdansızlık insafsızlıktır. İsviçrede kürt zerdüşt tapınagı acıldı ve siz hala farkında değilsiniz. Yani içler acısı kürtlerin durumu.. Ve sonlarını zerre kadar iyi görmüyorum.. Memleketime geldim hasret gidermeye içim kin doldu nefret doldu... Yazık kürtlere çok yazık vallahi böyle devam ederse allah şahit bela üstüne bela yağacak.. Eğer az bir şeyleri idrak edebildiysem dine diyanete imana dair tek gördüğüm budur.. Ve keşke bdp pkknın sözcülüğünü yaptığı kadar en azından onda biri kadar halka ve hakka hizmet etseydi bugün diyarbakır ve doğu zerre bu halde olmazdı.. |
Türk milliyetçileri dahil hiç bir milliyetçi görüşü anlamıyorum.
Bu kadar zekadan yoksun olunmaz vallahi olunmaz. Yok yani adalet nüansını yakalamak objektifliği yakalamak bu kadar zor olamaz. Vallahi allah akıl zeka vermiş insanların zekadan yoksun davranmaya çalışmaları ve zekalarını cevrim dışı bırakmalırını anlamıyorum. |
El Emin dinden başka bir şey bilmiyorsun
Fakat dini nasıl yaşayıp savunacağını da bilmiyorsun. Dinin gereklerini nasıl yerine getireceğini de bilmiyorsun. Dar kalıplar arasında sıkışıp kalmışsın, bundan haberin yok. Başbakanını örnek almaya devam et bakalım. O seni cennete götürecektir. |
Alıntı:
Size kendimi kanıtlamaya dair zerre ihtiyacım yok. Hayatıma girmemiş cayımı dahi icmemiş biri olarak bu kadar salt yorum cıkarabiliyorsan ya kalbin o kadar acık ve kacıncı boyuttaysa benim ahiretimi dahi görebiliyorsun yada hakkımda ahkam verecek kadar tanrıdan cok tanrılığa meyillisin. Dar kalıplar arasında dediğiniz adalet ve iman gibi temel ve ana üc dört nüansı kavramaya calısmamsa o dar dedikleriniz bana yeter.. |
All times are GMT +3. The time now is 17:51. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025