![]() |
‘Habervaktim’i o polis grubu besliyor’
http://www.medyagundem.com/wp-conten...275&w=599&zc=1
MEDYAGÜNDEM- A Haber’de Selin Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım programı gazeteci Ali Bayramoğlu’nu konuk etti. Kendisi hakkında yazılan “Kripto Ermeni” sözünün bir nefret suçu olduğunu söyleyen Bayramoğlu, suç duyurusunda bulunduğunu da dile getirdi. “Gazeteciliği öncelikle gazeteci denetlemeli” diyen Ali Bayramoğlu; milliyetçi öfkenin yükseltileceği bir döneme girilebileceğine de dikkat çekti.
“TABULAR GÜNDEME GELDİĞİNDE TEHDİT ALIYORUZ” Bu tür hadiselere insanlar kendi meşreplerine göre değişik iç reaksiyonlar veriyorlar. Bazımız bunu rasyonelleştiriyoruz, bazımız panik oluyoruz, bazımız bununla yazı üzerinden kavga etmeye soyunuyoruz. Benim kendimi böyle bir durumda konumlamam doğru değil aslında, tanımlamam da doğru değil. Sübjektifim, dolayısıyla bu tür şeylerden etkileniyorum. Burada ben tehdit ve tehlike gördüm yaptıklarında. Ama şunu söyleyeyim, ben daha rasyonalize eden bir tipim zannediyorum, Kendimi biraz dışarı çekerek burada ne olduğunu, niye bunun olduğunu anlamaya çalışıyorum. Böyle baktığım zaman da evet bir süreklilik var bu ülkede tabi. O süreklilik de şudur: tabu konular söz konusu olduğunda, bu mesele 1915 olabilir ki oldu, o zaman da tehditler aldık, özür kampanyası sırasında Bu Kürt meselesi olabilir, ya da bu başka tür kritik eşikler olabilir. Böyle eşiklerde daha önde, daha ileri, daha riskli pozisyonları savunan fikirleri savunan kişilere yönelik psikolojik harekâtlar, ya da psikolojik harekât da değil, doğrudan doğruya basının bazı grupları, bazı zihniyetler tarafından yapılan gelenekselleşmiş saldırılar, aslında o kişilerden çok, o kişilerin karalanması ile onların fikirlerinin karalanmasını hedefler. “KRİPTO ERMENİ SÖZÜ ASLINDA NEFRET SUÇU” Benle ilgili ne dediler, Kripto Ermeni dediler. Önce tebessümle bakıyorsunuz, ama sonra görüyorsunuz ki Ermenilik kelimesi bir nefret suçu. Ermeniliği kötü bir şey olarak kullanıyor. İki, kripto… Tam işte hedef o. Kripto dediği anda, aslında siz Ali Bayramoğlu’nun savunduğu görüşlere bakmayın, onların asıl nedeni onun gizli ermeni olmasıdır deyip o fikrilerin tümünü, neyse o fikirlerse, tutarlı fikirlerse, önemli fikirlerse. Hepsinin tümünü karalayan bir kampanya başlıyor. Bu çok klasik bir şey. Dünyanın pek çok ülkesinde pek çok böyle hamleler oldu, tabi ölümler olabiliyor Hrant öldürüldü, başka insanlar öldürüldü. İşler kaybedilebiliyor, zor duruma düşüyor insanlar, maalesef otoriter toplumların, Kendisiyle barışmamış, ortak paydalarını üretmemiş toplumların, ürettiği sorunların parçaları bunlar. Kendimi iyi hissetmediğim anlar oluyor, hiç şüphe yok. mesela son olayda benden çok eşim rahatsız oldu. Ben yurt dışındaydım, okuyunca ve bu tür tehditler gelince… Galiba, bu işlerin uzmanı olduk. Ne tehlikeli ne değil anlıyorsunuz. Ama o kötü bir şeydi. “KRİPTO ERMENİ SÖZÜ İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM” Suç duyurusunda bulundum. Ayrıca her yazıya tazminat davası açıyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum. Bunu yapmamak söz konusu değil. Benim tek aracım var: hukuk. Mesele sadece ben değilim. Ben şahıs olarak müştekiyim. Benim itibarıma yönelik saldırılar olduğu için zaten gerekli hukuki girişimleri yapıyorum. Ama unutmamak gerekir ki; benim vesilemle, siyasi düşünce alanının daraltılması, karartılması gibi bir hamle var, bu politik bir mesele, bununla ilgili meselem var. Üçüncüsü çok büyük bir nefret suçu işleniyor. Kimliklere yönelik nefret suçu. Henüz Türkiye’de nefret suçu düzenlemesi yok. Çeşitli sivil toplum örgütleri bununla ilgileniyorlar. Bildiğim kadarıyla benim hadisemden sonra Dur De suç duyurusunda bulundu. Kampanya da başlattı, suç duyurusunda da bulundu. “GAZETECİLİĞİ ÖNCELİKLE GAZETECİ DENETLEMELİ” Biz bir açık toplumuz, demokratik bir toplumuz. Pek çok şey yasalarla düzenlenmez. Bazı şeyleri düzenleyen hususlar ahlaktır, zihniyettir, kültürel konulardır. Siz gazetecisiniz, ben gazeteciyim. Gazetecilikte kullandığınız kalemi sürekli yasalar denetleyemez. Önce siz denetleyeceksiniz. Onu da size öğreten belli silsileler vardır. İlkeler, etik, ahlak v.s. Burada da aynı şey söz konusu. Engelleyemiyorsanız, bunu yapamıyorsanız… “NEFRET SUÇUNA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMALI” Bu adamların yaptıkları; iç düşman Ermeni, iç düşman Rum, iç düşman Kürt ve onların yanında bulunan entelektüeller, liberaller, demokratlar tasnifine gidiyorsa, burada yapılması gereken şey, onlar bunu yapamadıkları için, harekete geçmektir. Burada iki yol var. Hukuk, bezdirmek. Ben herkesi davet ediyorum suç duyurusunda bulunmaya, herkesi davet ediyorum tazminat davası açmaya. Amerika’da böyle halledildi bu işler. Sivil toplumun bıktırıncaya kadar yapması lazım. Siyasi ya da yetkisi olan idari iradenin bazı yaptırımlar uygulaması. Yaptırımlar da meşruiyetle ilgilidir, yasal değildir. Başbakanın uçağında böyle nefret suçu işleyen bir gazetenin bulunmaması gerekir. Bu bir yasaklama değildir, tam tersine ahlaki, demokratik ve gerekli bir yaptırımdır. “MİLLİYETÇİ ÖFKENİN YÜKSELTİLEBİLECEĞİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ” Ben bir insanınım. Her insan gibi cesur yönlerim var, korkak yönlerim var. Tehlikeyi algılayan içgüdülerim var. Bu konudaki sezgilerim de pek yanıltmadı bu güne kadar. Aldığım kimi tehditlerde, evimin yakınlarında tabanca ile yakalana adama kadar benim çabalarımla, mesela bunda 4-5 sene önce, Hrant Dink olayından sonra yakalandı. Bu hadisede de ben tehdit algısını yüksek olarak algılandım. İki tür bağlantı kurdum. Ama bu bağlantılar iddiadır sadece. İddia da değil, varsayım. Benim MİT yazılarımdan rahatsız olan polis grubunun Ankara’daki Haber Vaktim’in, nasıl söyleyeyim muhabirleri mi diyeyim, muhabir kelimesini de hak etmiyorlar ama beslediklerini düşünüyorum. Benim o dönem yazdığı yazıların, fırsat bulunup cezalandırılmaya çalışıldığını düşünüyorum. İkincisi; Türkiye 2015’e gidiyor. 2015 çok kritik bir yıl olacak. 1915’in 100. Yılı. Bütün dünya ayaklanacak. Bütün parlamentolar, bütün basın. Türkiye buna hazırlanıyor. Türkiye buna lobilerle hazırlanıyor. Devlet çeşitli politikalarla hazırlanıyor. Dışişleri Bakanı ile bunu uzun uzun konuştum, ne tür çabalar gösterdiklerini, nasıl bertaraf etmeye hazırlandıklarını anlattı. Ama Türkiye’de milliyetçiliğin tekrar yükseleceği, Kürt meselesi, devletin içerisinde hala yaşamakta olan kimi karanlık gruplar, Yeni Ergenekon eski Ergenekon nasıl adlandırırsanız adlandırın. Bu genetik bir damar bu ülkede. 1915’in katilleri de o damarın içerisinde yer alıyor, Sivas’ın katilleri de o damarın içerisinde yer alıyor. Bunların sayısını arttırabilirsiniz. Bunların vesile yapılacağı bir milliyetçiliğin yükseldiği, Milliyetçilik de demeyeyim de, milliyetçilere de ayıp oluyor, İyi huylu ve vatanını seven bir sürü insan da milliyetçi. Ama milliyetçi öfkenin bazı insanlar ve bazı kişiler üzerinden yükseltilebileceği bir döneme giriyor olabiliriz. Dolayısıyla bunlar endişe veriyor. |
|||||
tahmin etmiştim.
|
Bu Ali BAYRAMOĞLU teröristin tekidir ama nedense bizim görüşteki insanlar bu adamı hala okuyor hayret ediyorum...
|
Habervaktim.com büyük bir habercilik başarısına imza atarak, teröristbaşı Öcalan’ın Cengiz Çandar gibi isimlerle olan ilişkisinin resmi belgesine ulaştı. PKK'yı ve destekçilerini çok iyi bilen bir isim olan Şemdin Sakık'ın mektubunu yayınlayan Akit'i, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Ahmet Altan, Yasemin Çongar gibi gazetecileri hedef göstermekle suçlayan candaşlar korosu bakalım bu belge karşısında ne diyecek… ÇANDAR CEVAP VEREBİLECEK Mİ? PKK paravanı DPI'ın gizli toplantılarına katılan ve yazılarında sürekli teröristbaşı Öcalan özgürlüğüne kavuşmadan Kürt sorununun çözülmeyeceğini savunup, PKK'lı teröristlere genel af isteyen ve bu söylemine karşı “ne yaptığının farkında mısın” diyen Akit'i, Habervaktim'i linç etmeye kalkışan Cengiz Çandar, bu belgeye ne cevap verecek? İŞTE O BELGE İmralı canisi Öcalan'ın 14.10.2009 tarihinde “avukatları” ile yaptığı görüşmenin resmi tutanaklarına ulaştık. (Bu “avukat”lardan biri Cengiz Çiçek. Bu isim bugün “terör örgütüne kuryelik yapmak” suçundan yargılanıyor.) Resmi tutanağa göre, Cengiz Çiçek, beraberinde 3 avukat daha getirmiş. Bu isimler şöyle: Bedri Kuran, Süleyman Kaya, Serhat Ölmez. Görüşme Öcalan ile bu 4 avukat arasında geçiyor. İlk defa görüşmeye gelen avukatlar önce Öcalan'a kendilerini tanıtıyor, doğum yerlerini söylüyor. Tanıtma Öcalan'ın "Hemen tanıtın kendinizi" emri ile başlıyor. İlk sözü Serhat Ölmez alıyor ve "Diyarbakırlıyım, Mersin'deyim Mersin İl Başkanıyım" diyor. Görüşmeyi ilginç kılan, bugün "terör örgütüne kuryelik yapmak"tan yargılanan Avukat Cengiz ÇİÇEK'in, bebek katiline, bazı yazarlardan “çok özel selamlar” getiriyor oluşu. TUTANAKLARDAN AYNEN AKTARIYORUZ: Cengiz ÇİÇEK: Biz CENGİZ ÇANDAR ile görüştük ÖCALAN: He. Cengiz ÇİÇEK: CENGİZ ÇANDAR'ın size çok özel selamları vardı. ÖCALAN: Evet. Cengiz ÇİÇEK: Kendisi (CENGİZ ÇANDAR'ı kastediyor) yani Kürt sorununun çözümünün artık bir yola girdiğini hiçbir gücün yani… ÖCALAN: He. Önleyemeyeceğini Cengiz ÇİÇEK: Bu hani bu gidişatı önleyemeyeceğini söyledi. ÖCALAN: Tamam. Cengiz ÇİÇEK: Onun dışında yani gerek sizin yani PKK'ya çağrı yapmanız durumunda gerek PKK'nın kendi iradesiyle sınır dışına çekilmesi durumunda bile bu sorunun gerçek anlamda çözülemeyeceğini. Çünkü PKK'nın karakteri gereği artık bir bölge örgütü olduğunu. İşte bu Suriyelileri, İranlıları ne yapacaklar? ÖCALAN: Tabi tabi Cengiz ÇİÇEK: Bu konuda hani bölgesel bir mutabakat gerektiğini söyledi. Yani soruna da bu temelde yaklaştığını söyledi. ÖCALAN: FKÖ gibidir. FKÖ'yü de geçti PKK tabi yani o anladım. Bu hususu anladım başka ne dedi? Cengiz ÇİÇEK: Onun dışında HASAN CEMAL'le hani bölge gezisini değerlendirdi. ÖCALAN: Bölge genelini Cengiz ÇİÇEK: Bölgeyi gezmişlerdi ÖCALAN: He. Cengiz ÇİÇEK: Oradaki izlenimlerini şu dedi yani biz Milliyet'te görüşmüştük kendisi ile yani buradaki plazalarda yaşayanlar ve bu ülkenin siyasetini belirleyenler maalesef bölgenin nabzını iyi göremiyor. ÖCALAN: Bilmiyor evet. Cengiz ÇİÇEK: Aslında bu da aslında sorunun temel şeylerinden biri. ÖCALAN: Yani Cengiz ÇİÇEK: Algılama sorunu var yani. ÖCALAN: Elit siyasi elit sorunun farkında değil. … CENGİZ ÇİÇEK KİM? Cengiz Çiçek, İmralı-Kandil hattında kuryelik yapmaktan yargılanan bir isim. Çiçek, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''terör örgütü PKK'ya hiyerarşik yapıya dahil olmadan yardım ettiği '' iddiasıyla yargılanıyor. Avukat Cengiz Çiçek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla teknik takibe alınmış. Cengiz ÇİÇEK'in teknik araçla izlenmesinin sebebinin şöyle ifade edildiği öğrenildi: "Yukarıda isimleri yazılı şüphelilerin İmralı Cezaevinde yatmakta olan PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN ile görüşme yaptıkları ve PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ile örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN arasında iletişim sağlayarak 'KURYELİK' yaptıkları, bu suretle terör örgütünün varlığını devam ettirebilmesi için örgüt mensuplarının yönlendirmesinde, örgütün stratejisini belirlemesinde bilerek ve isteyerek görev aldıkları belirtilen avukatların faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve şüphelilerin birlikteliklerini ortaya koymak, örgütün suç delillerini saptamak ve faaliyetlerini daha detaylı delillendirilebilmesi için teknik araçla izleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur." http://www.habervaktim.com/gommefoto/68953522460.jpg |
Ali Bayramoğlu Yeni Şafak gazetesinde yazıyor. Kemalistler mi okuyacaktı Ali hocayı ?
Akit'i şu an için eve sokmuyorum. Türk İslamcı hacılarla mutluluklar diliyoruz. İslamcı camia bu tarzıyla akit'i okumaz. Akit bizim gazetemiz ama bu yayın politikasıyla bizim gazetemiz değil. |
Velevki Ali Bayromoğlu ermeni olsun. Eğer iman etmişse ve Allah'a teslim olmuşsa ermeni olsa ne olur arap olsa ne olur türk olsa ne olur ? Zaten bunu bir ayrımcılık ve bölücülük olarak kullanan kişi imanını sorgulasın derim.
|
Biz Ali BAYRAMOĞLU'na ermeni veya arap demedik bu yüzden de kimseyi ayırmadık amma kendisi bölücülük yapıyor takıldığı tayfa bölücülerin önde gidenlerinden oluşuyor...
Sen okumaya devam et kardeşim sanada bişey diyen yok zaten ama müslümanım diye geçinip bunlara prim yaptırmak çelişki değilmidir... |
Habervaktim aptalca işler yapıyor.Ali Bayramoğlu terörist ise biz neyiz anlamadım.
Bu haberler kabak tadı verdi.Cengiz Çandar bir gazeteci beğen beğenme ama bel altından işler hoş değil.Hasan KARAKAYA'ya yazık oluyor AKİT'e yazık ediyorlar. |
Alıntı:
Ne yani kimin ne mal olduğunu öğrenmesinmi bu millet... |
Kimin ne mal olduğunu herkes biliyor.Kendi içlerinde tecavüzcü çıkarken DUT yemiş bülbüle dönenler başkalarının soyu ile neden bu kadar uğraşır.
Mühim olan kişinin soyu değil düşünceleridir. Etyen Mahçupyan bir Ermeni ama kendini Türk sanan bir çok zırtapozdan daha çok saygı duyarım. Ali Bayramoğlu yıllardır medyamızda daha dünkü çocuk değil düşünceleri muhafazakar kesimden bir çok insanın değer verdiği düşünceler. Saygılı ve edepli olacaksın. Böyle yobaz yobaz işler tutmayacaksın. Ali Bayramoğlu kripto ermeniymiş, Cengiz Çandar PKK cıymış falan filan. Saygınlığını kaybediyor.İt gibi herkesle dalaşılmaz. |
O senin içinden tecavuzcu çıkıyor dediğin kişi zamanında dini için Ahmet emin yalmanı vurmuş birisidir... tanımadan etmeden medyanın oyununa geliyorsunuz sen gördünmü birader tecavuz ettiğini...
Bilip bilmeden sallamak kolay tabi... senin gazete dediğin o paçavranın neye hizmet ettiği ortada bunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz... Kimseyi ermeni diye ayırmıyoruz ermeni olmak başka ermenicilik yapmak başka bunu iyi anlamak gerek ama at gözlügüyle bunu anlamak zor tabi... Müslüman bir ak partilinin okuyabileceği tek gazete AKİT diğerleri tencere tava altında kullanılır... |
Alıntı:
AKİT camiası bu tür saldırılarla ona buna çamur atarak,falanı Ermeni filanı yahudi falanı PKK cı ilan ederek yobazlıkta önderlik yaparlar. Kimseyi Ermeni diye ayırmıyormuş muş.Adamı Ermeni diye hedef tahtasına koydular daha ne yapacaklar ben anlamadım.Ermenicilik yapıyormuş muş. Nasıl bir şey ise bu Ermenicilik yapmak.Ben uzun yıllardan beri Akit okurum Hasan KARAKAYA ,Abdurrahman Dilipak..ancak bu tür it dalaşı insanların muhafazakar insanların da tepkisini çekti,bu yüzden türkürdüklerini yalamak istemiyorlar. |
Şimdilerde ise Cengiz Çandar'a sarmış durumdalar.Ona da çamur attılar ya tükürdüklerini yalamak istemiyorlar.
Cengiz Çandar uzun yıllardır Basınımızda Liberal bir aydın.Hasan Cemak PKK kampına gitti oradakilerle görüştü.Bir gazeteci olarak bunu yapmış ise bunda bir art niyet aranmaz. Ona buna çamur atmak yerine meslektaşlarını fişlemek yerine işleri olan gazeteciliği ve haberciliği yapsınlar. Cengiz Çandar bizim camiamız tarafından da okunan fikirlerine değer verilen bir isim. 28 Şubat sürecinde DOĞAN medyası M.Ali Birand'a çakmak istemiş APOCU diye fişlemişti. Şimdi görüyoruz ki 28 Şubat zihniyeti AKİT'de hortlamış.. |
Pkk ya terör örgütü diyemeyen adamları daha doğrusu züppeleri kalkmış bana savunuyorsun hey ALLAH'ım yaa...
Bu adamların terör örgütünün destekleyicisi olduğunu akit söylemiyor dostum şemdin sakık söylüyor biraz araştırsan gerçeği göreceksin ama nerdee... http://www.hinishaber.net/images/hab...aptal_h801.jpg İmralı canisi Öcalan’a övgüler yağdıran ve KCK operasyonlarını yerden yere vuran Cengiz Çandar’a PKK’dan destek geldi… Eski PKK yöneticisi Şemdin Sakık'ın “PKK'yı ve PKK şefini, en fanatik PKK'lıdan daha fazla övüyor, abartıyor” diye tanımladığı Cengiz Çandar'a örgütün yayın organları da sahip çıktı. Akit'in Sakık'ın mektubu üzerinden kendisini hedef gösterdiğini öne süren Çandar'ı destekleyen Fıratnews, hükümet muhalifi aydın ve gazetecilerin susturulmaya çalışıldığını savundu. Öcalan'a övgüler dizen, KCK operasyonlarını yerden yere vuran Çandar'a sahip çıkıp Akit'e çirkin bir üslupla saldıran Fıratnews, “Akit'in Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'i hedefine aldığını” iddia etti. Akit'in geçen ay da DPI müdavimi Ali Bayramoğlu'nu hedef gösterdiğini savunan örgütün yayın organının, Akit'in Sivas olaylarına ilişkin haberlerinden duyduğu rahatsızlığı da ortaya koyması dikkat çekti. Habervaktim İŞTE O BELGE İmralı canisi Öcalan'ın 14.10.2009 tarihinde “avukatları” ile yaptığı görüşmenin resmi tutanaklarına ulaştık. (Bu “avukat”lardan biri Cengiz Çiçek. Bu isim bugün “terör örgütüne kuryelik yapmak” suçundan yargılanıyor.) Resmi tutanağa göre, Cengiz Çiçek, beraberinde 3 avukat daha getirmiş. Bu isimler şöyle: Bedri Kuran, Süleyman Kaya, Serhat Ölmez. Görüşme Öcalan ile bu 4 avukat arasında geçiyor. BELGELER İÇİN TIKLAYIN "HEMEN KENDİNİZİ TANITIN" İlk defa görüşmeye gelen avukatlar önce Öcalan'a kendilerini tanıtıyor, doğum yerlerini söylüyor. Tanıtma Öcalan'ın "Hemen tanıtın kendinizi" emri ile başlıyor. İlk sözü Serhat Ölmez alıyor ve "Diyarbakırlıyım, Mersin'deyim Mersin İl Başkanıyım" diyor. Görüşmeyi ilginç kılan, bugün "terör örgütüne kuryelik yapmak"tan yargılanan Avukat Cengiz ÇİÇEK'in, bebek katiline, bazı yazarlardan “çok özel selamlar” getiriyor oluşu. TUTANAKLARDAN AYNEN AKTARIYORUZ: Cengiz ÇİÇEK: Biz CENGİZ ÇANDAR ile görüştük ÖCALAN: He. Cengiz ÇİÇEK: CENGİZ ÇANDAR'ın size çok özel selamları vardı. ÖCALAN: Evet. Cengiz ÇİÇEK: Kendisi (CENGİZ ÇANDAR'ı kastediyor) yani Kürt sorununun çözümünün artık bir yola girdiğini hiçbir gücün yani… ÖCALAN: He. Önleyemeyeceğini Cengiz ÇİÇEK: Bu hani bu gidişatı önleyemeyeceğini söyledi. ÖCALAN: Tamam. Cengiz ÇİÇEK: Onun dışında yani gerek sizin yani PKK'ya çağrı yapmanız durumunda gerek PKK'nın kendi iradesiyle sınır dışına çekilmesi durumunda bile bu sorunun gerçek anlamda çözülemeyeceğini. Çünkü PKK'nın karakteri gereği artık bir bölge örgütü olduğunu. İşte bu Suriyelileri, İranlıları ne yapacaklar? ÖCALAN: Tabi tabi Cengiz ÇİÇEK: Bu konuda hani bölgesel bir mutabakat gerektiğini söyledi. Yani soruna da bu temelde yaklaştığını söyledi. ÖCALAN: FKÖ gibidir. FKÖ'yü de geçti PKK tabi yani o anladım. Bu hususu anladım başka ne dedi? Cengiz ÇİÇEK: Onun dışında HASAN CEMAL'le hani bölge gezisini değerlendirdi. ÖCALAN: Bölge genelini Cengiz ÇİÇEK: Bölgeyi gezmişlerdi ÖCALAN: He. Cengiz ÇİÇEK: Oradaki izlenimlerini şu dedi yani biz Milliyet'te görüşmüştük kendisi ile yani buradaki plazalarda yaşayanlar ve bu ülkenin siyasetini belirleyenler maalesef bölgenin nabzını iyi göremiyor. ÖCALAN: Bilmiyor evet. Cengiz ÇİÇEK: Aslında bu da aslında sorunun temel şeylerinden biri. ÖCALAN: Yani Cengiz ÇİÇEK: Algılama sorunu var yani. ÖCALAN: Elit siyasi elit sorunun farkında değil. … CENGİZ ÇİÇEK KİM? Cengiz Çiçek, İmralı-Kandil hattında kuryelik yapmaktan yargılanan bir isim. Çiçek, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''terör örgütü PKK'ya hiyerarşik yapıya dahil olmadan yardım ettiği '' iddiasıyla yargılanıyor. Avukat Cengiz Çiçek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla teknik takibe alınmış. Cengiz ÇİÇEK'in teknik araçla izlenmesinin sebebinin şöyle ifade edildiği öğrenildi: "Yukarıda isimleri yazılı şüphelilerin İmralı Cezaevinde yatmakta olan PKK/KONGRA-GEL terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN ile görüşme yaptıkları ve PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ile örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN arasında iletişim sağlayarak 'KURYELİK' yaptıkları, bu suretle terör örgütünün varlığını devam ettirebilmesi için örgüt mensuplarının yönlendirmesinde, örgütün stratejisini belirlemesinde bilerek ve isteyerek görev aldıkları belirtilen avukatların faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve şüphelilerin birlikteliklerini ortaya koymak, örgütün suç delillerini saptamak ve faaliyetlerini daha detaylı delillendirilebilmesi için teknik araçla izleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur." http://www.habervaktim.com/gommefoto/68953522460.jpg Habervaktim.com ÖZEL |
Alıntı:
Hay Allah'ım ya kimlerle yazışıyoruz.. |
ANLAYANA http://www.devrimcidayanisma.org/ima...0811130505.jpg http://media.sondevir.com/250x190/20...345846892-.jpg Şemdin Sakık: Cengiz Çandar nankör Cezaevi’nden Akit’e yeni bir mektup gönderen Şemdin Sakık, Akit’in haberine “İkinci andıç” diyenleri sert dille eleştirdi ve Cengiz Çandar için, “Ben 28 Şubat’ta bana dayatılana direnerek Çandar’ı savundum. Bu nankör için değmezmiş” dedi. Akit’in, 10 Ağustos Cuma günü “Sakık’tan bombalar” başlığıyla yayınladığı PKK’nın eski iki numarası Şemdin Sakık’ın mektubunun gazetecileri yıpratmak amacıyla oluşturulduğunu, 28 Şubat’taki andıç gibi düzmece ve birilerinin servisi olduğunu savunanlara tokat gibi bir cevap geldi. Kaldığı Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nden Akit’e yeni bir mektup gönderen Sakık, 30 Temmuz tarihini taşıyan mektubunda dile getirdiği ve Akit’in haberleştirdiği ifadelerinin arkasında olduğunu vurguladı. Sakık, kamuoyunda büyük yankı uyandıran mektubunun, 28 Şubat dönemine damgasını vuran andıç vakasıyla en ufak bir benzerliğinin dahi bulunmadığının altını çizdi. Sakık, 28 Şubat sürecinde canla başla savunduğu Cengiz Çandar’a “nankör” suçlamasında bulundu. Birilerinin nasırına bastığı için susturulmaya çalışıldığını ifade eden Sakık, Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla harekete geçen cezaevi yönetiminin de mektubun gerçekliğinin tespiti için inceleme başlattığını anlattı. İşte Sakık’ın candaşları bitirecek o mektubunun ilgili bölümleri: “AKİT’E GÖNDERDİĞİM MEKTUBUN NÜSHASINI İSTEDİ” “Bu Pazar günü bir görevli mazgalıma geldi; ‘Müdür Bey Akit gazetesine gönderdiğin ve içinde Hasan Cemal’in ismi geçen yazının bir nüshasını istiyor’ dedi. Tabii ki anında sözü edilen yazının yayınlandığını, hakkettiği kadar yankılandığını, bu nedenle Bakanlığın Müdür Bey’i harekete geçirdiğini hemen anladım. Yazının bir nüshasını kağıda döküp kendisine verdim. Bir saat sonra tekrar geldi, ‘Erol Metin’in adresini istiyoruz’ dedi. Onu da verdim. Ondan sonra ne olduysa galiba siz benden daha iyi biliyorsunuz. “FARKLI GÖRÜŞLERE TAHAMMÜLÜ BU KADAR” Ertesi gün bir görevli Radikal gazetesini bana getirdi; Cengiz Çandar’ın ‘Yazıklar Olsun Size...’ başlıklı yazısını okudum. ‘Aslında sana yazıklar olsun’ diyerek tepki verdim. Tabii ki haklı nedenlerim vardı: Bir kere çok ama çok kızgın yazmıştı. Zaten kızgın biri olduğunu biliyordum; Emre Kongar’la yaptığı ‘Yorum Farkı’ programında birkaç kez kavga edecek kadar ileri gitmişti. Öyle ya, cilalı demokratımızın farklı görüşlere tahammülü bu kadardır. Ama kızgınlığının başka bir nedeni daha var: İnsanlar en çok doğrulara kızarlar; ben yazdığımla, Akit yaptığı yayınla bu zatı bu kadar kızdırdıysak, bilin ki son derece doğru yoldayız ve doğru bir iş yapmış bulunuyoruz. Birilerinin nasırına bastığım için kendimi kutluyorum. AKİT’İN HABERİ İKİNCİ ANDIÇ VAKASI MI? Adam o haberi habire ‘İkinci andıç’ olarak değerlendirmiş. Hiçbir benzerliği yoktur. Andıç olayında bana dayatılana direndim (belli ki bu nankör zat için direndiğime değmezmiş). Şimdi ise kendi irademle bir gerçeği ortaya koymaya çalışıyorum: Türk, Kürt, liberal ve tüm Kemalist solculara ‘Artık Kürtlerin yakasından düşün’ diyorum. Sanırım bu zatın kızgınlığı tam da bu çağrıyadır. Galiba ekmek kapılarını kapattığımızı, şiddetten nemalanma çabalarını deşifre ettiğimizi gördüler. Tabii ki kızacak...Akit’in, “Sakık’tan bombalar” başlığıyla yayınladığı Şemdin Sakık mektubunun gazetecileri hedef göstermek amacıyla hazırlandığını, düzmece ve birilerinin servisi olduğunu savunanlara tokat gibi bir cevap geldi. Muhabirimiz Erol Metin’e yolladığı yeni mektubunda, Akit’in haberleştirdiği ifadelerinin arkasında olduğunu ifade eden Sakık, Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla harekete geçen cezaevi yönetiminin mektubun gerçekliğinin tespiti için inceleme başlattığını anlattı. SİZİ GİDİ SAHTEKARLAR SİZİ... Şemdin Sakık, Kürtçülük üzerinden prim yapmaya çalışanları eleştirdiği mektubunda şu ifadeleri kullanıyor; “Adam devamla ‘Şemdin Sakık kimdir?’ diyor. Kim olduğumu uzun uzun anlatacaktım ama şu anda koşullarım müsait değildir. Öyle ya, tek kelime Kürtçe bilmeyen, Kürt sosyalitesinden hiçbir şey anlamayan, Kürtlerin amansız acılar çektikleri yıllarda hangi karanlık odakla birlikte olduğu bilinmeyen Cengiz Çandar ve benzerleri her gün Kürtler üzerine yazı kaleme alma, değerlendirme yapma, sözde çözüm raporları hazırlama ve hatta Kürt sorunu etrafında gelişen şiddet alanını ekonomik ve siyasal ranta dönüştürme hakkını kendilerinde görecekler, ama bütün bir hayatını Kürtler için ortaya koymuş, bütün ailesini bu yola feda etmiş ve aynı zamanda bu realitenin bir parçası olan Şemdin’e ise birkaç söz söyleme hakkı düşmeyecek; söylediğim her cümle ‘derin devlet’ işi olarak yaftalanacak. Sizi gidi sahtekarlar sizi... Sevgili Erol, işte Kemalist sol tam da budur; başkasını küçümseyen, alaya alan, dağdan geldiği halde bağdakini kovan, karşıt görüşlere ifade hakkı bile vermeyen, kendilerine sevdalı, bilgili cahiller... Kürtlerin yakasından düşmelerini istediğim asalaklar.” “ARKAMDA DEĞİL CENGİZ’İN DERİN DEVLETİ...” Mektubunda devlet tarafından desteklendiği iddialarına da sert tepki gösteren Sakık, fatura borcunu ödemediği için kaldığı koğuşun ve bilgisayar yeri olarak kullandığı odanın elektriğinin cezaevi idaresi tarafından kesildiğini anlattı. Sakık, şöyle yazdı: “Arkamda değil Cengiz’in derin devleti, sığ devlet bile yoktur. Burada çalışan her personel beni iyi tanır ve nasıl bir maddi imkansızlıklar içinde olduğumu biliyor. Bundan dolayıdır ki şimdiye kadar özellikle elektrik faturası konusunda beni idare ettiler. Ama şimdi ödeme yapmamı istiyorlar, olmayınca da elektriğimi kestiler. Dört gündür ortalama sıcaklığın 40-42 derece seyrettiği Diyarbakır’da, gün 24 saat; dört tarafı, altı ve üstü beton bir odada daha doğrusu fırın benzeri bir yerde yaşama tutunmaya çalışıyorum. Hava sıcak ve boğucu; gece-gündüz her tarafım ter akıyor, bu mektubu yazarken bile kağıt ıslanmasın diye durmadan elimin altındaki peçeteyi değiştiriyorum. Ne bu sıcak havayı bir parça hararetlendirecek vantilatör çalışıyor, ne bir tas soğuk su sunacak buzdolabı çalışıyor, ne de bir sıcak çay içirecek semaver çalışıyor. Yaşamımı anlamlandıran ve ülkeme yararlı olmamı sağlayan yazı yazma imkanı da elimden alınmış oldu; zira bilgisayar da çalışmıyor.” Sondevir |
Belgeler her şeyi anlatıyor sanırım... ;ı:
|
Alıntı:
Meslektaşları ile uğraşmasın işine baksın..Boş beleş işler.. Şemdin Sakık'ın ağzı ile hareket ediyor Ondan gelmiş bir mektup,aman ne büyük bir onur Sakık AKİT'e mektup yazmış.Boyunlarına assınlar.. :) Alıntı:
Züper düper,ne yazmış o da belli değil.Nankörmüş.. :w: |
Alıntı:
Komik olma birader DPI toplantıları ortada geçmişte yaptıkları da ortada bu şerefsizlerin hala savunmanın ne mantığı var anlamıyorum... 16 yıl önce teröristmiş şimdi gazeteci oldu diye aklanmış sayılaz ki nasıl bi mantık sizinkisi anlamak zor... Şemdin sakıkın ne çıkarı olabilir ki bu işten cengiz çandarın ne mal olduğunu aktarsın bunu da düşünmek gerekir... Ali bayramoğlunu savunmak için Cengiz çandarı da savunmaya çalışıyorsun sanırım ama biraz gerçekçi olman gerekir ve biraz da araştırma yapman tabiki takım tutar gibi parti desteklenmeyeceği gibi takım tutar gibi de gazete okunmaz savunulmaz ne mal oldukları ortada kardeşim belgesiyle hemde... |
hadi cengiz candari anlarimda akit neden ali bayramogluna takti orasini anlayamadim.. tamam bayram olmasina bayram ama esnitem beni bayramda da öpmezdi ya hayirlisi diyelim!..
|
Ali bayramoğlu = Cengiz çandar vs. = pkk...
Sebep çok açık ama görmek istemeyen görmez tabi... |
o pkk dediginiz adamlar 28 subat sürecinde sözde islamcilar, sözde dindarlar köselerine cekilmisken, evlerine saklanmisken demokrasiden yana tavir aldilar ve bu tavirlari yüzünden islerinden oldular!...
simdi terörist olanlar o zaman degilmiydi? ne oldu öküz öldü, ortaklik bitti mi? |
Alıntı:
Senin yazdığın bu yazı ancak GIRGIR' da ciddiye alınır. Ali Bayramoğlu nasıl = PKK olmuş bir anlatıver bakalım |
Bikere konunun 28 şubatla bir alakası yok ikinciside 28 şubatta kimin postal yaladığını herkes iyi biliyor muhterem siz rahat olun...
Her devrin adamlarını iyi belirlemek gerekir... |
Alıntı:
yani postal yalayacisi diyecegin en son kisiler bayramoglu ve candardir!.. yok birde anlayamadigim bir adam hem terörist hemde asker yalakasi nasil oluyor yani bu yaman celiski nereden gelyior.. |
Alıntı:
http://2.bp.blogspot.com/-amhfKVo07Q..._715254601.jpg Bu toplantılar bana hizmet etmiyor birader... Anlamamakta ısrarcısınız ama... PKK'ya yakınlığı ile bilinen DPI Türkiye'den sonra yeni toplantısını Galler'de gerçekleştirecek. Daha önce de İngiltere'de toplantı düzenleyen ve 28 Nisan 2012'de Galatasaray Üniversitesi'nde düzenlemeye çalıştığı toplantıyla gündeme gelen(Akit ve Habervaktim’in gizli toplantıyı deşifre eden haberleri ile) DPI'nın bu kez Galler'de toplanacağı öğrenildi. 20-27 Haziran 2012 tarihlerinde Galler'in Cardiff şehrinde düzenlenecek toplantıya yine bazı gazeteci, köşe yazarı ve siyasetçi isimler davet edildi. Erdoğan Sert Bir Dille Eleştirmişti Başbakan Erdoğan Pakistan gezisi sonrası gazetecilerle yaptığı görüşmede DPI gibi PKK yanlısı yapıların faaliyetlerini sert bir dille eleştirmişti. Dublin Büyükelçiliği Destekliyor Galler'de düzenlenecek toplantıya Türkiye'nin Dublin Büyükelçiliği tarafından da destek verildiği belirtildi. DPI Genel Sekreteri Kerim Yıldız'ın çevresinde Dublin Büyükelçiliği tarafından destek gördüğü yönünde propaganda yaptığı öğrenildi. Toplantıda Dil, Kimlik ve Yetki Devri gibi konularda gizli görüşmelerin yapılacağı kaydedilirken toplantı sonrası aynı ekibin "Bölünmüş Toplumlarda Anayasa Yapımı" başlıklı bir başka bir toplantı düzenlemek için İngiltere'nin güneyine geçecekleri öğrenildi. AK Parti'den Bazı Vekillere De Davet Gönderildi Toplantı için AK Parti'den bazı milletvekillerine de davet gönderildiği öğrenildi. İşte toplantının ayrıntıları: Buna göre toplantıya katılacak kişiler önce Londra'da karşılanacak. Karşılamanın akabinde İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve Galler Hükümetinin ev sahipliğinde düzenlenecek olan DPI toplantısı için katılımcılarla birlikte Galler'in Cardiff şehrine geçilecek. Buradaki toplantı sona erdikten sonra ayrı bir seminer gerçekleştirmek için ülkenin güneyindeki Kent şehrine geçilecek ve ardından geri dönüşleri için katılımcıların Londra'ya ulaştırılması sağlanacak. İşte Toplantıya Davetli İsimler Toplantı için davet edilen ve Galler'e gitme hazırlığında oldukları öğrenilen isimler şöyle: Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar (Radikal), Gazeteci Yazar Ali Bayramoğlu (Yeni Şafak), Prof. Dr. Ahmet İnsel (Galatasaray Üniversitesi), Prof Dr. Mithat Sancar (Taraf), Prof Dr. Sevtap Yokuş Veznedaroğlu, Eski Mazlum-Der yöneticisi ve şimdiki SETA Vakfı yöneticisi Yılmaz Ensaroğlu, Mazlum-Der Eski Başkanı BDP Üyesi Ayhan Bilgen, Gazeteci Yazar Bejan Matur (Zaman eski Yazarı), Gazeteci Hilal Kaplan (Yeni Şafak), Star Gazetesi genel yayın yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Habertürk'ten Belkıs Kılıçkaya, BDP Milletvekilleri Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Levent Tüzel, AK Parti Milletvekilleri Mehmet Tekelioğlu, Lütfi Elvan, CHP Milletvekilleri Levent Gök ve Sezgin Tanrıkulu. Habervaktim.com ÖZEL Çağırılan herkes gitmiyor tabi bu toplantılara ama ali bayramoğlu gibi cengiz çandar gibiler koşarak giderler... |
Alıntı:
Çok basit askerin içinde terörist yok mu ki gazeteci ikili oynayamasın... Dedik ya hem her devrin adamları diye... |
Fehmi Koru'da sık sık BİLDENBERG toplantılarına katılır davet edilir.Ne oldu şimdi MASON mu oldu?
Yok yok ilmi değeri olmayan laklaklar..Galatasaray Üniversitesinde bir toplantı düzenlenmiş Çandar'da o toplantıya katıldığı için PKK'lı olmuş. Vay süpermiş bee ;ı: |
Sözleri cımbızlamanın anlamı yok birader sadece o değil şemdin sakığın açıklamalarını da düşünmek gerekir...
Ama anlamak istemeyene de fazla zorlamamak gerekir... ''Bu nanköre değmezmiş'' diyor Sakık bunun önünü arkasını iyi süzmek gerekir... Demek ki karşılıklı ilişkileri iyiymiş eskiden bunu bu sözden anlamak çok kolay... Anlayamamak başka ama siz anlamak istemiyorsunuz... |
sen konuları neden ikişer ikişer açıyorsunki ???
|
Alıntı:
İkişer ikişer açmıyorum forumdan kaynaklı bir sorun... |
Alıntı:
Ayrıca 28 şubatta tavır alanların bazıları o gün neden tavır aldıklarını PKK yandaşlığı yaparak belli ediyor . |
| All times are GMT +3. The time now is 08:50. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025