![]() |
Sarayımızı nasıl buldun?
Muaviye: Ey Eba Zer, sarayımızı nasıl buldun?
Ebu Zer: Eğer kendi paranla yaptıysan israftır, halkın parasıyla yaptıysan haram! |
Bu hadisenin kaynagi nerdedir, kim nakletmistir.?
|
buradan aldım: https://twitter.com/ducane/status/532180567094464513
|
Alıntı:
Elmalarla armutların toplanması doğru olmaz. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Türkiye dünyadaki 200 civarındaki ülkenin belki en büyüğü veya en güçlüsü değildir ve kısa ve orta vadede de dünyanın en büyük ya da en güçlü ülkesi olması beklenmemektedir. Fakat Türkiye dünyanın; en önemli, en özel ve en güzel ülkesidir. Hakkın, hakikatin temsilciliğini yapan ülkelerin arasında temsiliyette en önde olan ülke Türkiye'dir. Dünyanın; en önemli, en özel ve en güzel ülkesi olan Türkiye'ye dünyanın en görkemli saraylarından biri olan Ak Saray yakışır. Nasıl ki başta Topkapı Sarayı olmak üzere saraylarımız ülkemizin ve milletimizin gururu ise, Ak Saray da ülkemizin ve milletimizin gururudur. Ak Saray'ın yapımını sağlayanlardan, yapımında emeği geçenlerden Allah razı olsun. |
Bu hadise kaynağını sormuştum yoksa kimden paylaştığınızı değil.
Sahabe efendilerimizin sözleri birer emir hükmünde olup başımız üstünedir. Fakat iki mesele var... 1. Malum olan bir kesimin son günlerde bu hadise üzerinden, sn. C.başkanımıza pervasızsa saldırması. Evet, Ebu Zer Gıffari (R.A.) aklınıza şimdimi geldi? Onlar kendileri saray yavrusu evlerde ikamet ederken, 5 yıldızlı lüks otellerde tatil yaparken, O otellerin muhteşem salonlarında ihtişamlı sofralarında papazlara hahamlara iftar verirken Ebu Zer R.A. aklınızın neresindeydi? Zaman gazetesine 1 milyon traj yakışır diyerek bir aileden beş abone yaparken israf etme duygunuz uykudamıydı? Hocanın pensilvanyadaki malikanesi için acaba bu denli duygu depreşmesi yaşadınızmı hiç? Samimiyet efendiler lütfen samimiyet. 2. Saray yaptırmak hakikaten israf yada harammıdır bilemem. Cevabını ehli versin. lakin bildiğim, Süleyman aleyhisselam bile halkına dünya tarihinin en muhteşem sarayından hükmetmiştir. |
İslam'da ölçüler bellidir. Eğer ihtiyaç varsa değil 1.000 odalı, 100.000 odalı da, 1.000.000 odalı da saray yapılır. Türkiye, Allah'ın izni ve inayetiyle 10-15 yıl içinde Büyük Türkiye olacaktır. Büyük Türkiye için de 1.000 odalı Ak Saray gerekir. Belki ileride o 1.000 oda da yeterli olmayabilir ve Ak Saray'ın büyütülmesi gündeme gelebilir. İstemezükçülerin propagandalarına kanmamalıdır. İstemezükçüler Fatih Sultan Mehmed Han zamanında yaşamış olsalardı Topkapı Sarayı'nın yapımına da karşı çıkarlardı. O Topkapı Sarayı ki, Türkiye'nin en önemli ve en büyük hazinelerindendir ve Topkapı Sarayı'na ve onun hazinelerinin maddi ve manevi değerine paha biçilemez. Ak Saray, 21. yüzyılın Topkapı Sarayı'dır. Topkapı Sarayı nasıl ki Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin gururuysa Ak Saray da ülkemizin ve milletimizin gururudur.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Hürmet başka, tercih (öncelik) başka...
Adamın biri Bayezid-i Bestami'yi (k.s.) görmüş, bir de başka bir Müslüman'ı görmüş ve Demiş ki "ben Müslüman olmak istiyorum ama senin Allah'ına inanıyorum, bunlarınkine değil" Anlayan anladı... |
Alıntı:
Dini meselelerde, özellikle sahabe efendilerimizden yapilan nakillerde kaynak sormak usulden ve adettendir. Ayrica bu tür paylasimlarda kaynak vermekte , anlatilan hadisenin sahihligi acisindan elzemdir. kaynaktan maksat hangi tweetten aldiginiz degildir. Hangi islami litarütürde bu olay mevcuttur...yoksa kelin melhemi olsa kendi basina sürer babindan verdigin linktede herhangi bir kaynaga raslamadim. Neyse... Alıntı:
Yazinin ilk iki satiri haricindeki diger bölümüde senin disinda, malum olan bir kesimin sn. c.baskanimizi hedef alan propagandasina sitayis amacli yazilmisti ki bakiyorumda o sözleri üzerine almissin...ne diyelim, yarasi olan gocunur. Hadisedeki sahabe efendilerimizin sözleri basimiz gözümüz üstüne. Onlarin sözü üzerine söz olamaz. EbuZer R.A. bu hadiseden anlasilacagi üzere müslümanda olmasi gereken bir haslete isaret buyuruyor. Mademki öyle, Hazreti Süleyman bir peygamber oldugu halde dünya tarihinin en muhtesem sarayindan hükmetmistir. Islam tarihinde her zaman övüncle bahsettigimiz endülüs devleti bastan sona mimarisiyle, sanatiyla avrupanin en muhtesem saraylarina ve camiilerine sahip olmustur. Aziz istanbulumuz, adeta bu sehrin varligini simgeleyen saraylarimiz, topkapi, dolmabahce...yada camilerimiz. yedi tepeyi süsleyen o muhtesem Selatin camiileri. Bir süleymaniye, fatih, selimiye, bayezid, sultanahmet camiileri yerine gayet sade birer camiiler yapilamazmiydi? Halbuki iddia ediyorum hepimiz bu kültür ve tarihi miraslarimizla gurur duymuyormuyuz? Hangi birimizin aklina bunlari sorgulamak geliyor? Kaldiki sosyal faydalarinin yaninda maddi faydalarini nicin konusmuyoruz? Bir topkapi yada dolmabahce adeta birer darphane gibi her sene milyonlarca lira gelir getiriyor.... Yurt disindan bir misafir istanbulda acaba nereleri görmeye gidiyor dersiniz? Bugünün ak sarayi nicin yarinin topkapisi olmasin? Rapor istemiyorum. Bu durumun izahini yapsan yeterlidir. |
Bana hitap ederek başlıyor mesajınız ve yazının devamının arasında bir uyarı yok. Cevaplarımdan rahatsız olan için yapabileceğim bir şey yok. Her yapılan he deyip geçecek halim de yok, ben fikrimi söylerim, aklım var çok şükür.
|
Arif olana tarif gerekmez sanmistim...Sanal alemdeki paylasimlarin dezavantaji bu olsa gerek. Insanlarin yüz yüze yaptigi iletisim gibi olmuyor. Yanlis anlasilmamak icin özellikle dikkat etmenin önemli oldugunu bir kez daha anladim. yorumlari hakkinda rahatsizlik duymanin bana yabanci oldugu bir katilimcisiniz...lakin her söylenilene HE demesen bile hakikatlerede göz yummamani tavsiye ederim.
|
Adam ülkeyi yenetemiyordu bu yüzden Saray yaptırdı kendine
Şimdi Sarayımız var artık. Ülke bi itibar kazandı bi itibar kazandı ki sormayın. Sırf Sarayımız yoktu diye itibarımız da yoktu. Papa'yı da davet etti. Yeni Sarayı kutsayacaklar beraber Öyle ya bin odalı bir Saray olmasa ülke nasıl yönetilir. AKP lilerin bu iğrençliği bile savunmaya çalışması zaten kafa yapılarını işaret etmesi adına önemli |
Vay vatan haini feto'nun kadrolu haşhaşisi manifesto gelmiş :)
|
Yapılan israf ve şatafatı savunmak abestir.Asıl savunulacak tek şey Allah'ı razı etmektir.
Sarayda yaşamak isteyen kimse mezarları bol bol ziyaret etsin.Böylelikle kibir ve mürailiği kırılmış olur. |
Behlül Dânâ bir gün, devrin halîfesi Hârûn Reşîd ile karşılaştı.
Halîfe; "Seni gördüğüme çok sevindim. Çünkü uzun zamandır seninle konuşmayı arzu ediyordum." dedi. Hazret-i Behlül güldü ve; "Benim böyle bir arzum yoktu." cevâbını verdi. Buna rağmen Hârûn Reşîd kendisinden nasîhat istedi. "Ne nasîhatı istiyorsun? Şu sarayına bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan, nasîhat almayan nelerden alır! Hâlin ne olacak, ey müminlerin emîri! Yarın Cenâb-ı Hakk'ın huzûruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın her şeyden suâl olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin iyi düşün! Bu hesap zamânında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Orada bulunanlar sana bakıp gülecekler. Perişan hâlin orada meydana çıkacak, başka nasîhatı ne yapacaksın?" dedi. Adâleti ile meşhûr olan Hârûn Reşîd onun nasîhatlarından çok istifâde ettiğini bildirdi. |
Ak Saray, tıpkı Topkapı Sarayı gibi Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin gururudur. Bunu bugünlerde anlamayan pek çok kişi yarınlarda anlayacaktır inşaallah. Tarihin en şanlı devletlerinden Osmanlı Devleti ve Selçuklu Devleti gibi devletlere sahip olmuş olan Türk'e, Ak Saray gibi çok görkemli, muhteşem bir saray yakışır. Ak Sarayımızla gurur duyuyorum, Ak Saray'ın yapımını akledenlere ve yapımında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
|
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Kişi kimi seviyorsa onun kusurunu ve hatasını görmez.Bunlar taassuplaşmış kimselerdir.Yani, sorgulama melekelerini yitirmiş ve hakikatleri göremeyen ve yaşayan ölülerdir.Bu gibi kimselerin aklı derin bir uykuya dalmıştır.
|
Alıntı:
Bunu bana söylüyorsan yanlış yapıyorsun. Erdoğan'ın yanlışlarını da görüp söylüyebiliyorum. Mesela, Reis'in Mısır'da yapmış olduğu siz de laikliği uygulayın, devleti laikleştirin minvalindeki açıklamalarını doğru bulmuyorum. Mesela, Erdoğan, başkanlık sistemini savunuyor; oysa ben, başkanlık sisteminin Türkiye'ye zararının faydasından çok olacağı kanaatindeyim ve başkanlık sistemine karşıyım. Mesela, dershanelerin kapatılması uygulamasını doğru bulmadığımı AK Parti Forum'daki çeşitli mesajlarımda dile getirdim. Bu misalleri çoğaltmak mümkündür. |
Ülkesini (Türkiye) ve milletini (Türk Milleti) seven herkesin, vatansever olan herkesin, Recep Tayyip Erdoğan'a saygı duyması zorunludur. Çünkü İstanbul'u; çöp dağlarından, susuzluktan, hava kirliliğinden kurtaran ve İstanbul'un mâkus talihini yenmiş olan belediye başkanı, Erdoğan'dır. Çünkü Türkiye'yi siyasi ve ekonomik istikrarsızlıktan kurtaran, Türkiye'nin IMF'ye borcunu bitirerek IMF defterini kapatan ve yapmış olduğu olağanüstü ve muhteşem hizmetlerle Türkiye'nin de mâkus talihini yenmiş olan başbakan, Erdoğan'dır. 27 Nisan 1909 tarihinde Sultan 2. Abdülhamid Han'ın iktidardan indirilmesiyle yere düşürülmüş olan Büyük Türkiye bayrağını, 93 yıl sonra 3 Kasım 2002 Genel Seçimini kurmuş olduğu AK Parti'ye kazandırarak yerden kaldırmış olan genel başkan ve başbakan, Erdoğan'dır. Halkımızın Reis'i, halkımızın seçtiği ilk Cumhurbaşkanımız olan Reis-i Cumhurumuz, Türkiye'nin lideri olan Erdoğan'dır.
Sultan Alparslan, Büyük Selçuklu Devleti'nin sembol lideri, Fatih Sultan Mehmed, (Büyük) Osmanlı Devleti'nin sembol lideri, Recep Tayyip Erdoğan da (Büyük) Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sembol lideridir. |
Erdoğan önemli hizmetlerde bulunmasına rağmen bu ülkede kimse kimseyi sevmek zorunda değildir, Erdoğan'ı bile...
Aksi halde herkes Atatürk'ü sevmek zorundadır diyen zırtapozlardan bir fark kalmaz... Sonra Dersim üzerinden Atatürk'ü eleştireyim derken birileri de Uludere olayını sorar ve mal gibi cevap verilemez... Yani aynaya bakmak iyidir ara sıra... |
Alıntı:
Mesajımı dikkatlice okumamışsınız. Sevmekten değil saygı duymaktan bahsediyorum. Erdoğan'ı kimse sevmek zorunda değil; ama İstanbul'un ve Türkiye'nin mâkus talihini yenmiş olan Erdoğan'a, bu güzel ülkeye ve bu aziz millete bağlı olan, vatansever olan herkes saygı duymak zorundadır. Uludere Olayı'yla Dersim Katliamı'nı birbiriyle kıyaslamak elmalarla armutları toplamak gibidir hatta bundan daha abestir. Dersim Katliamı'nda isyanı bastırıyoruz kılıfı altında çok açık ve net olarak Kürt Alevisi katliamları yapılmıştır, masum insanlar billinçli bir biçimde katliama uğratılmışlardır. Dersim Katliamı insanlık dışı büyük bir zulümdür. Uludere Olayı ise kazaen vuku bulmuş olan bir dost ateşidir. Roboski'de 35 vatandaşımız, terörist sanılarak yanlışlıkla öldürülmüşlerdir. Uludere Olayı tıpkı Kocatepe Olayı gibi kazaen olmuş bir bombalamadır. Kıbrıs Harekâtı sırasında 22 Temmuz 1974 tarihinde savaş uçaklarımızla yanlışlıkla Kocatepe gemimizi bombalayarak batırmış ve 67 askerî personelimizin şehid olmasına sebep olmuştuk. 1974 yılından 2014 yılına kadar 40 yılda bugüne kadar kimseden Kocatepe gemimizin kendi savaş uçaklarımız tarafından batırılmasının Kocatepe Katliamı olarak nitelendirildiğini duymadım. Savaşlarda; vurulmak istenilmeyenlerin, dostların, masumların yanlışlıkla vurulmaları ihtimaliyat dahilinde olan acı olaylardır. Kürtçüler ve bir kısım solcular, Uludere Olayı'nı katliam gibi gösterme uyanıklığı içine girmişlerdir; ama yemezler. Dost ateşi denilen atışlara savaşlarda, çatışmalarda çok kere rastlanır. Nasıl ki kendi gemimiz olan Kocatepe'yi yanlışlıkla batırıp 67 askerimizi yanlışlıkla şehid etmişsek, Roboski'de 35 vatandaşımızı da terörist sanarak yanlışlıkla vurup öldürmüşüzdür. Nasıl ki Kocatepe Olayı katliam değil Kocatepe Katliamı değil, dost ateşiyse, Uludere Olayı da katliam değil Uludere Katliamı değil, dost ateşidir. |
Erdoğan o olaydan sonra genelkurmay başkanına aferin dedi yahu, dün gibi hatırlıyorum...
.. Sevmek ya da saygı duymak.... Ne olursa olsun... Hiçbir T.C. vatandaşı hiçbir zorunluluk altında değildir.. |
Alıntı:
Söylediğiniz gibiyse işte o da Uludere Olayı'nın katliam değil kaza olduğunun bir kanıtı olarak görülebilir. Çünkü Erdoğan, o bombalamada öldürülenlerin teröristler olduklarını sanmış ki Genelkurmay Başkanımızı tebrik etmiş. Yoksa, "35 köylü vatandaşımızı öldürmüşsünüz, sizi tebrik ederiz" diyecek hâli yok ya Erdoğan'ın. O kadar çok zorunlulukları var ki T.C. vatandaşlarının... Erkek olanlarının askerlik çağı geldiğinde askere gitmek zorunlulukları, vergiyi doğuran bir işlemde bulunanlarının vergi vermek zorunlulukları, araba kullanmak isteyenlerin ehliyet almak zorunlulukları... O kadar çok zorunluluklarımız var ki T.C. vatandaşları olarak bizlerin, say say bitmez âdeta. Daha dün sayılacak bir dönemde T.C. vatandaşı olan küçük çocuklar okullarda, Andımız denilen faşist bildiriyi okumak zorundaydılar, böyle bir zorunlulukları vardı. İşin daha da acısı, o faşist bildiri "Türküm" diye başlıyor ve "Ne mutlu Türküm diyene" sözleriyle bitiyordu ve bu sözleri Türk olmayan T.C. vatandaşları da söylemek zorundaydılar. Benim için sorun yok, ben söylerim; çünkü ben Türküm, Türklüğümle, kültürümle gurur duyuyorum. Ama ya Türk olmayanlar ne yapsınlar? On yıllar boyunca zorla söylettiler; Kürt çocuklarına, Arap çocuklarına, Laz çocuklarlarına, diğer etnik kimliklerden gelen çocuklara Andımız'ı ve "Türküm", "Ne mutlu Türküm diyene" sözlerini. Hiçbir şey yapmasaydı da Andımız denilen o faşist bildiriyi kaldırması, T.C. vatandaşı küçük çocukları o faşist bildiriyi okumak zorunluluğundan kurtarması bile yeter Erdoğan'a saygı duymak için. |
Valla ben Erdoğan'ın özür dilediğini hatırlamıyorum... Hem askere aferin diyor hem devlet olarak özür dilemiyor... Uludere olayı ortada iken Dersim'i hatırlatmak çok siyaset ve samimiyetsizlik kokuyor...
Atatürk devri otoriterliğine vururken AKP'nin otoriterleşmesi de samimiyetsizlik kokuyor... AKP kemalistleşiyor, devletleşiyor kısaca... T.C. vatandaşlarının vergi, askerlik, vs. gibi vatandaşlık görevleri dışında hiçbir zorunlulukları yoktur demokrasi altında.... AKP birçok görevini yerine getirdi kemalizmi tasfiye ederek, evet, ama şu anda askeri cunta ve kemalizm tehlikesi bitti ve yeni bir tehlike var, o da kemalistleşen AKP tehlikesi.... Ve bugün Atatürkçü diktatörlük yıkılıp tasfiye olurken bu operasyonun başka bir diktatörlük için mi gerçekleşiyor olduğu gibi bir düşünceye de düşebilen çok insan var bu ülkede... Pullarda Anıtkabir yerine Saray'ı tercih ederim ama kötünün iyisi diye, ama tek başına Saray "sonradan görmüşlük" abidesi olarak duruyor karşımızda |
Alıntı:
|
Allah aşkına yahu işçiler sürekli çalışma şartlarından dolayı ölürken, gazilerin SGK'larının ödeme yapmaması sonucu protez bacakları geri alınırken, bu kadar fakir insan varken ve mütevazi siyasetçi örnekleri de ortada dururken bu kadar büyük israflarla sonradan görmüş gibi, parayı bulup da sonradan azmış gibi devasa bir saray yaptırmak.... Diyecek söz yok, pes doğrusu...
|
Dersim de olduğu iddia edilen katliamlarla uludere deki kaçakçıların terörist sanılarak Yanlışlıkla vurulmasının ne alakası var?
Birisi Kasıtlı eylem diğeri Yanlışlık sonucu kaçakçıların bombalanması. |
Ölüm yöntemlerinden bahsetmiyorum "özür" meselesinden bahsediyorum.... Daha beter ya, madem Uludere hata idi o zaman özür dilemesi daha kolay olur.... Ama hem özür yok hem de başkasının döneminde olmuş bir Dersim olayını sürekli eleştirme var... Anlaşılıyor mu?
|
Alıntı:
|
İnşallah muvaffak olsun ülke için ama manzara-i umumiye pek parlak değil....
|
Alıntı:
Durumumuz eskiye göre çok parlak, yarınlarda ise bugüne göre daha da parlak olacak inşaallah. AK Parti iktidarıyla birlikte; demokrasimizi geliştirdik, özgürlüğümüzü genişlettik, askerî vesayeti ortadan kaldırdık, gelirimize göre borcumuzu azalttık, IMF'ye borcumuzu sıfırladık, ülkemize ve milletimize olağanüstü ve muhteşem hizmetler yaptık ve pek çok eserler kazandırdık. Azimle, kararlılıkla ve umutla yolumuza devam ediyoruz. Durmak Yok Yola Devam.http://s25.postimg.org/5uo56lriz/Ko_an_Smiley_1.gif |
|
|
|
|
DÜNYA LİDERİ OLMAK KOLAY DEĞİLDİR. BİZ LAFLA DÜNYA LİDERİ OLANLARA PEK İHTİMAM GÖSTERMİYORUZ.HAK VE ADALET NE İSE ONA BAKARIZ.
BİRİLERİN, ÜZERİNDE ÖVDÜKLERİ ŞAHSİYET YOKSA O KİŞİYE BİLMEDEN ZULÜM EDİLMİŞ OLUR.ZİRA KENDİSİ DEVAMLI ÖVÜNEN KİŞİDE MÜTEVAZİLİK ARANMAZ.ÖVÜLEN KİŞİ KENDİSİNİ DEV AYNASINDA GÖRÜRSE ONUN SONU FELAKETTİR. HZ. ÖMER EFENDİMİZ DÜNYAYI TİTRETİYORDU İŞTE O, ŞU HADİS-İ ŞERİFE GÖRE AMEL EDİYORDU..KİMSE LAF EBELİĞİ YAPMASIN. “Allah’ın kitabında olanlarla hükmet. Eğer onda bulamazsan Allah Rasulü’nün sünnetiyle hükmet. Allah’ın kitabı ve Rasulü’nün sünnetinde de bulamazsan salihlerin verdiği hükümlerle hüküm ver. Salihlerin verdiği hükümler arasında da yoksa istersen devam et hükmünü ver, istersen geri dur. Geri durup hüküm vermemenin senin için daha hayırlı olduğu kanaatindeyim. Ve’s-selâm.” (Nesâî, Kudât, 11/3) ÂYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFINA BAKILMAZ, ŞAHSIN GÖRÜNÜR RÜTBE-İ ESERİNDE... |
All times are GMT +3. The time now is 12:43. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025