![]() |
Dünyada katliam var hayvanlar uyuyor
AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK!
Talha Uğurluel KUDÜS Röportajı HEDEF ARZ-I MEV’UD TOPRAKLARI! 70 YAŞINDA TEYZEYİ GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE ÖLDÜRDÜLER! Bundan bir buçuk ay önce bir zulme şahit olduk. Şam kapısı önünde yıllardır maydanoz satan bir teyze,maydanoz kesip diziyordu. Bıçağını Yıkadı Zalim İsrail askerleri gözlerimizin önünde yaşlı teyzeyi kurşunlara boğdu, yer kan gölüne döndü.* Bugün Kudüsde bir kişinin elinde bıçak, çakı bulundurması öldürülmesi için sebeptir. Mahkeme kurulmaz, direk öldürürler ve hiç kimse bir şey diyemez. Teyze öldürülürken birkaç yüz Filistinli öylece bizim gibi izledi. Cesedi kaldırdılar ve herkes normal hayatına devam etti. Her hafta Kudüs’te böyle birkaç kişi sebepsiz katlediliyor. İsrail Mescid-i Aksa’da Filistinlilerin eylemini bahane ederek ezan okunmasını ve namaz kılınmasını engelliyor.şehirde Hristiyan çanı çalıyor, Yahudi şabat borusunu öttürüyor.kimse rahatsız değil. Burası 1300 yıl Müslümanların elindeydi. Müslümanlar kimsenin sofrasına çanına* karışmadı. Mescid-i Aksa’nın 144 dönümlük arazisinde yükselen ezanlar İsrail’i rahatsız ediyor. Yahudilerin En büyük hayali Kur’an-ı kerimde Mescid-i Aksa olarak adlandırılan alandaki İslam mabetlerini tamamen yıkmak.* Mescidi aksada Kutsal kayanın üzerinde Kubbet-üs Sahra, Mescid-i Aksa Kıble Camii, Memlüklüler, Büyük Selçuklu ve Osmanlı hakan ribatları, kervansaray ve medreseleri var. İsrail bunları yıkıp oraya meYahudi kralı Herod’un zamanında yaptığı Romalıların yıktığı 2. mabedi yapmak istiyorlar. En büyük emelleri bu. |
Madımak katliamı
Msxlabs mavi karanlık forum dan alıntıdır Sivas Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 de Sivas'ta Pir Sultan Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 33 Alevi yazar, ozan ve aydının ve iki otel çalışanının yakılarak katledilmesidir oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmiştir* Pir Sultan Abdal Şenliklerinin Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü.Aziz Nesin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in davetlisiydi camiden çıkan gruplar dikilen anıtı tahrip ettiler çıkan taşlı sopalı çatışmalar polis tarafından büyümeden, önlendi.10.000'e ulaşan grup, Madımak Otelinde slogan atmaya devam ettiler Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e ulaştı Madımak Otelindeki araçları ateşe verildi ve otel taşlandı Madımak oteli yakıldı. aydınların arasında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 37 kişi yanarak ve dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aziz Nesin'in ve 51 kişi de ağır yaralanarak kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin,darp edilip azgın kalabalığa doğru itildi Aziz Nesin'i linç edilmekten polisler kurtardı.* Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi ve Atatürk büstü tahrip edildi.2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi. |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü Rus askerleri “Çeçen çocukları bizi öldürmeye yemin etmiş, bu yüzden ilk Çeçen çocuklarını katlediyoruz.” diyor. çocuğun gözleri önünde annesini ve babasını öldürüp, 14 yaşındaki kız kardeşine tecavüz ederlerse çeçen çocuk sizce ne yapmalı acıyı dindirmek için sadece bir anne öpücüğü yeterli mi çocuklardan ne istediler? gülümseyen yüze insan nasıl böyle bir katliam yapabilir Çeçenistan’da Ruslar Çeçen ölülerini köpeklerin yemesi için sokaklarda bırakıyor. Rusların çeçenlere yaptıkları katliamları ruslar şu şekilde itiraf ediyor"Bir keskin nişancı Çeçen kadınını iki zırhlı aracın arasına ayak bileklerinden çelik kablolarla bağlayıp araçlar arasında gerip paramparça etmiştik. Her yer kan olmuştu, bizim oğlanların buna ihtiyacı vardı." –rus asker "Çeçenistan’da katliamlar yapmadıkça hiçbir yere varamayız.acımasız olmazsak hiçbir şey elde edemeyiz.” - Boris, rus askeri yakaladığımız mücahidleri helikopterlerden atıyorduk. Onların Ölmeden önce acı çekmesini istiyorduk. Bu size zalimce gelebilir, ama korkudan kurtulmanın ve ölenlerin acısıyla baş etmenin neredeyse tek yolu.” Fotoğraflarda.çeçenleri işkence ile öldürüp Vücutlarını işaretleyip damgalamışlar nazi işaretleri ile mühürlemişler cesetlerin kafası kopuk Bir insanı öldürmek için tek kurşun yeter. Çeçenlerin Vücudunda bir çok kurşun yarası Onları sayamazsınız. Çünkü şehidimizin vücudunu yakıp vahşice katletmişler |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü Rus askerleri yaptıkları çeçen katliamından sonra Sivil Çeçen’leri gömerlerken büyük bir şerefsizlikle* yaptıklarından gurur duyup fotoğrafa çekiyorlar Çeçen’leri yakmak rus askerleri arasında alışılmış Ve toplu katliamlar... Rusların Çeçenistan’a saldırmasından 2 ay önce Yahudiler Çeçenistan’dan çıkartıldı. 11 Eylül’deki İkiz kuleler olayında.Yahudilere işlerine gitmemeleri söylendi İsrail’in gizli servisi mossad yine işini yaptı.fare gibi Batan gemiyi ilk kendisi terk etti Mossad, işini gizli yapıyor Çeçen’ler herkese karşı çok iyidirler Gelenekleri İslam bunu emretmektedir. Misafir Çeçen’ler için Allah misafiridir. Çeçen’ler arkadaşlığa önem verirler, her zaman yardıma hazırdırlar. Şu o yokluk ve sefalet içindeki insanlar evlerinde size verecek hiçbir şey bulamasalar mendilini hediye verirler. Yani bizim eski Türk gelenekleri gibi.* Ruslar Çeçenistan’ı işgal ederken iki sebep gösteriyor.*1. 1999’daki Rusyada apartman bombalanması 2. Çeçenlerin Dağıstanlı müslümanlara yardım için Dağıstan’a girişi.* Bu bir yalandır. yahudier olaylar olmadan önce Çeçenistan’dan alındılar ve Rusya Çeçenistan’ı işgal etmeye karar verdi. Rusya’daki apartman bombalama olayları Rus gizli servisi FSB tarafından Çeçenistan’ı işgalini gerçekleştirmek için yapıldı olayların ertesi günü Putin Çeçenistan’a bombardıman yapılmasını emretti.işgal başladı |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü Yahudi ailelerinin Çeçenistan’dan alınmasının ardından rus aileleri de çıkartıldı Bazı Ruslar yıllardır kendilerine komşuluk yapan Çeçen’lerden ayrılmak istemedi Rus askerlerinin kendilerine dokunmayacağını düşündüler Ruslar onları hain olarak cezalandırdı, Çeçen’lerle birlikte işkence kamplarına kapatıp tecavüz etti işkenceyle öldürdü. Ben Çeçen değilim, Çeçen’ler bana bunları yazmam için para da vermedi. Sakın anlattığım hikayelerin doğru olmadığını sanmayın. Bunları yıllarca, bütün gün araştırma yaparak topladım. Ruslar Çeçen’lerin yokluğunda harika konuşmalar yaparlar. İstediklerini söylerler. Nasıl olsa karşı çıkan yok, sık sıkabildiğin kadar. Ruslar sadece yalan söylerler ve yalanlara inanırlar Çeçen’ler ise bilgisayarlara, ve internete sahip değiller Bir çoğunun bir evi bile yok. Onlar elektiriği ve suyu olmayan çadırlarda yaşıyorlar. Kafkasya’da sıcaklık -30, -40% ye düşer. Gerisini siz düşünün. Çeçenistan’ın başkenti Grozny’nin Rus işgalinden sonra Başkentleri ikinci dünya savaşındaki Berlin’e benziyor. Ortalık yıkık toz toprak içinde Hastane yok, okul yok, ev yok. Hiçbir şey yok.onlara ne oldu Bütün o sivillere? Okul çocuklarına? Bebeklere? Onlar Rus jetleri, ve füzeleri tarafından öldürüldü 1999 senesinde tek bir rus topçusu Çeçen şehirlerine Çeçenistan’ın her metre karesine 3 tane mermi düşmesine yetecek sayıdaki top mermisini attı. Rus hava kuvvetleri Çeçen şehirlerini vurdu. |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü Çeçen şehirleri ve köyleri bombalanıyor.* Rus ordusu Çeçen şehirlerine girdi hayatta kalan olan insanları toplayıp işkence yapmak, tecavüz etmek ve öldürmek için işkence kamplarına gönderdi.*Bazı Çeçen'ler bombardıman sırasında dağlara kaçabildi...Rus kuvvetleri bu dağları NAPALM bombalarıyla yakmaya devam ediyor. Kardeşlerimiz Çeçenistan’ın mülteci kamplarına kaçmayı başardı.bugün elektiriği, suyu olmayan çadırlarda, aç ve hasta olarak yaşıyorlar. doktorları ve ilaçları yok Kardeşlerimizin tuberkuloz oldular bazıları Çeçenistan’da Rusların yaptığı sistematik işkence ve tecavüzlerin altında yaşıyorlar. Rus askerleri Çeçen kızı kaçırıyorlar ruslara Bunun hesabı sorulmayacak,soruşturma açılmayacak. Ruslar bunu kendi cinslerine bile yapıyorlar. Rusya’daki binalar KGB tarafından havaya uçuruldu.bombalamaları putin zafer kazanmak için planlandı Peki ne için? Çeçen işgalini haklı göstermek için. Çeçenistan’daki petrolü çalmak için.Rusya köleleştirdiği Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden petrolü çok ucuza alıyordu. Ruslar aç gözlüydü petrole doymuyordu çeçenistandaki petroller için Çeçenistan’ı bombalanması emrini verdi, savaş ilan etti. Ruslar önce çeçen sivillere saldırdılar çeçenler kolay bir hedefti Çeçen’leri onları koruyacak kimse yoktu kimse onları düşünmedi Ruslar yaptıkları soykırımı gizleyip Çeçenistan’a çıkan yolları kestiler Ruslar Aslan Mashadov’u şehit etmeseydi Çeçenistandan haberimiz olmayacaktı, Eskiden Çeçenistan haberlerini görebiliyorduk.haberler gösterilmez oldu Rusya Türkiye’ye baskı yaptı, 28 Şubat’çı kafirler haberleri yasakladı. Rusya’daki Yahudilerin yaptıklarını Türk Yahudileri destekliyordu |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü Çeçen’lerle Rus ordusunun birlikte yaşayamaz Çeçen’ler sadece eski Rus komşularıyla yaşayabilirler, Ama Rus bayrağı altında asla yaşayamazlar. Gördükleri katilam ve insanlık dışı davranışlardan sonra onlardan Rus devletiyle antlaşmaları nasıl beklenebilir? katil Rus ordusunun tecavüzcü askerleri.ve onları koruyanlar. Size kötü bir haberim var. "9 Rus askerinin infazı. Allah’ın yardımıyla Mücahid liderinin emri ile gerçekleştirilmiştir. Rus askeriyesi savaş suçlusu Albay Yuri Budanov küçük bir Çeçen kızına tecavüz edip üzerinden tankla geçerek onu alçakça öldürmüştür Amerika’lıların yapılan zulümler umrunda değil, Bu yüzyılı alnımızın akıyla tamamlayabilmemiz için insanların uyanması gerekmektedir. Bizi yöneten kukla Yahudiler ve Yahudi medyası yüzünden yaşayan ölüler gibiyiz beynimiz yıkanıyor. gerçeklerle yüzleşsek iyi olur, yoksa gerçekler bizleri yakalayacak. Zalimlerin planları karşısında Allah’ın planı gelecektir yaşanacak olanlar bir imtihandır. Rabbim kafirleri darmadağın edecektir. Dünyanın neresinde zulüm varsa hepimizin yardım etmesi gerekir, yoksa zulüm gelip bizi bulur Yaptıklarımızın, görmezlikten, geldiklerimizin cezasını çekmedik mi? Akıllanmamız için daha ne belalar çekmemiz gerekiyor? Başımızda amerika’nın ve rusya’nın sahip olduğu hükümetler olursa kısacası Yahudiler tarafından yönetilirsek kurban biz oluruz Rusyanın katliamlarına Amerikanın kide eklendi Her sorumluluğunu bile vatandaştan şunu istiyorum. Sizi yöneten insanların sizleri savaşa sürüklemelerine izin vermeyin. birkaç milyon yahudinin dünyanın kaderini belirlemesine izin vermeyin. Adam öldürme insanca bir davranış değildir. Bu pislik bize yakışmıyor.“İnsanlık için bir zafer kazanmadıkça kendinizden utanın.“ |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü BU MANZARALARDAN MUTLU MUSUN?* ÜZERİNDEKİ BU PİSLİKLE RAHAT MISIN?* BUNU SANA SORUYORUM ÇÜNKÜ BEN BU MANZARALARDAN HİÇ MUTLU DEĞİLİM. Bir Avrupa Birliği parlementosu temsilcisi Çeçenistan’ı 1996’da ziyaret ederken. Rusya şimdi Çeçenistan’a kimseyi sokmuyor. Ruslar yaptıkları soykırımın üzerini örtmeye çalışıyor.“Ölüler adalet için yakaramaz, bu, yaşayanların onlar için yapması gereken bir görevdir.”- Lois McMaster Bujold Rusya ile yapılan ikinci savaşta Çeçenistanda insalık felaketleri yaşandı: nüfusun yüzde 25’i katledildi. İşkence, tecavüz, cinayetler, gerçekleşti* Çeçen’ler Ruslar tarafından kaçırılıyorlar, işkence 12 yaşındaki çocuklardan başlıyor, Ruslar kadınlara ve kızlara tecavüz ediyorlar.*çeçenler Kafkasya’daki yokolma tehlikesi altında Çeçen soykırımı devam ediyor,Rus kafirler Çeçenistan’da iğrenç ve sapıkça yollara başvuruyor. dünya politikacıları görmezlikten geliyor soykırım kelimesine şaşırıyorlar. Rusya ile ittifaklar kurmaya ve Rusya ile ticaret yapmaya devam ediyorlar.* 15 dakikada bir Çeçenler Ruslar tarafından kaçırılıyor, işkence yapılıp fidye alınıyor gizlice öldürülüp saklı bir mezara gömülmek üzere bilinmeyen bir yere götürülüyor. bir milyon Çeçen bombardımanlarda katledildi, işkenceyle öldürüldü.*Ruslar diyorki Çeçenistan’daki terör azalmadı Biz bütün Çeçen’leri öldüremedik – bize daha çok zaman verinki hepsini öldürelim." |
Çeçen katliamı
RuslarincecenKatliami.blogspot.com dan alıntıdır Çeçenistan'daki Rus Terörü Savaş Çeçenlere tek çare bırakıyor: Rus ölüm mangalarına” ölümcül bir direnişe geçmek – yada yıkıntılar içinde, açlık, sefalet, adaletsizlik ve aşağılamalar içinde yaşamak. Savaş Çeçen’leri, Rusya’nın ebedi düşmanı yapmıştır.*Savaşta Rusyada kanlı ticaretleriyle savaştan servet yapan bir avuç süper zenginin, Rusyadaki sefalet ve yoksulluk içinde yaşayan nüfusuyla aralarında gelir dağılımı adeletsizliği vardır. Savaş Çeçenistan’ı “serbest bir suç bölgesi” haline getirmiştir, Rus suç örgütleri Rusya’da çocuk mafyası, ve organ mafyası türemiştir. Çeçenistan’daki ruslar kaçırdıkları Çeçen’lerin organlarını alıp organları İsrail organ mafyasına satmaktadır Bu şebekelerin başında Rus genaraller başları kesilip, dikiş atılmış cesetler vardır* Çeçenistan’da Ruslar tarafından oluşturulan bu “serbest suç bölgesi” Rusya’nın dört bir yanındaki suç örgütlerini beslemektedir, bu durum rusya’da işlenen suç sayısında da artışlara sebep olmuş, antidemokratik değerler artık “hoşgörülür” hale gelmiş, toplum içinde yabancı düşmanlığı, korku, ümitsizlik ve nefretin yayılmasına sebep olmuştur, bunlar faşist rejimlerde görülebilecek davranışlardır. Rusyada çeçen katliamını anlatmaya çalışanlar cinayetlerle saf dışı edilmektedir Savaş Rusya’yı Stalin rejimine geçirmiştir.ilk amaç Çeçenistan’daki savaşın devam etmesidir, dürüst Rus vatandaşları Çeçen soykırımını uzaylılar yapmıyor, bu insanlık suçlarını Bu soykımı yapanlar insanlık suçlarını işleyenler oğullarınız.*Lütfen bunları durdurmaya çalışın. Teşekkürler....''KAHROLSUN RUSYA'' |
MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. Hamd o âlemlerin Rabbi, O Rahmân ve Rahim, O, din gününün maliki Allah'ın. Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti* ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola, O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların* ve o sapmışların yoluna değil. Burma, Myanmar ya da Arakan… Hangi ismiyle hitap edilirse edilsin, bu bölgede yaşayan Müslüman halk, her dönem, çeşitli gruplar tarafından işkencelere, katliamlara, soykırım çabalarına mâruz kalmış bir halktır. 50 milyon nüfusu bulunan Burma’nın*yüzde 15’ini Müslümanlar oluşturmaktadır. Geri kalan nüfusun büyük bir çoğunluğu Budist. Müslümanların büyük çoğunluğu, ülkenin Arakan adlı bölgesinde yaşıyor. 1784 yılında Müslümanların siyasi iktidarı kaybetmelerinden sonra Burmalı Budistler, Müslümanları ezmeye,imha etmeye yönelik politika uyguladılar.Müslümanlar 1938 yılında bağımsızlık elde etmiş olsalar da iktidarı ele geçiren cunta, Müslümanlara büyük eziyetlerde bulundu *Arakan Halkı, İslam Devleti’nin yıkılmasının ardından Budistler tarafından sürekli olarak din değiştirmeye zorlandı. Fakat Arakanlı Müslümanlar her ne pahasına olursa* olsun dinlerini terk etmediler.Burmalı Budistler, askerlerden aldıkları destekle Arakanlı Müslümanlara yönelik büyük bir katliama giriştiler. 28 Mart 1942 yılında Minbya şehri Çanbilli Köyünde başlayan,ve bütün Arakan’a yayılan katliamda en az 150 bin Arakanlı Müslümanın öldüğü tahmin ediliyor.tarihi katliam esnasında yüz binlerce Arakanlı vatanını terk ederek komşu ülkelere sığındı. İnsan hakları kuruluşlarının vermiş oldukları raporlara göre, 1962-1984 yılları arasında 20.000 Arakan Müslümanı öldürüldü. Yüzlerce kadına tecavüz edildi ve Müslümanların tüm mal varlıklarına el konuldu. Devletin iletişim araçları, İslam dini hakkında yalan ve iftiralar yaymak için kullanıldı. 1978 yılının baharında, 200.000 Müslüman Bangladeş’e göçmek zorunda kaldı. 1990’lardan sonra arakan Müslümanları kıyıma uğramış 200.000 kişi 1992 yılında Bangladeş’e sığınmak zorunda kalmıştır. Çok fakir bir İslam ülkesi olan Bangladeş, Burmalı mültecileri topraklarında ağırlamakta, ancak yiyecek ve barınma konusunda yardım etmekte çok zorlanmaktadır. Myanmar haber ajanslarına göre: Budist çetelerin zulmü, cinayet, toplu tutuklamalar, tecavüz vakaları ve işkence suretinde kendini gösteriyor. Ayrıca, Ekonomi olarak bir çok boykotu yaşayan Myanmar Müslümanları’nın, evleri ve işyerleri ateşe veriliyor. Gençler keyfi tutuklamalar yüzünden yaşadıkları yerlerden kaçıyorlar. Budist çeteler, Müslümanlara ait olan ev, cami, işyerleri ve araçlarını kundaklamaya devam ediyor. *2012 – 2013 yılları arasında Myanmar’da, çoğu Müslüman 250 kişinin ölümüne neden olan şiddet olayları yüzünden, yaklaşık 140 bin kişi yer değiştirmek durumunda kaldı. Budist çetelerin kontrolünde yaşanan bu olaylara Türkiye dışındaki ülkelerin büyük kısmı sessiz kaldı. Tarihi zulüm ve işkencelerle dolu Burma Müslümanları, Müslümanlardan gelecek yardıma muhtaç, çaresiz bir şekilde işkence görmeye devam etmektedir. Müslümanların yeniden refaha ve huzura kavuşması için bir an önce, Arakan’da akan kanı durdurucak somut adımlar atılmalıdır. Myanmar'ın Arakan eyaletinde yaşayan Müslümanlar, hükümetin baskıcı ve zulüm politikalarıyla karşı karşıya.Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı zulmün başlangıç tarihi 1948 bağımsızlığını ilan eden ülkede, Müslümanlar o günden beri baskı ve zulüm altındalar. olayların 'katliam' noktasına gelmesinin kökeni yakın bir tarihe; 2012'ye dayanıyor. |
MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Arakanlı Müslümanlar yüzyıllardır eziliyor Arakan’da yavaş yavaş sesini duyurmaya çalışan baskıcı cunta rejimi tarafından katledilmek istenen Müslüman Rohingyalılar, ülkede vatandaş olarak bile kabul edilmiyor. Yaşadıkları dram içler acısı... Rejimin askerleri tarafından binlerce mücahit ve Müslüman acımasızca katledildi, köyler yakıldı. Burma hükümeti 233 yıldır süren Müslüman kıyımına yeni katliamlarla devam ediyor Myanmar'ın Arakan eyaletinde son 3 günde en az 3 bin Rohinyalı Müslüman hükümet güçleri ve zalim Budistler tarafından palalarla katledildi. Yüzlerce kişi de Bangladeş ya da Tayland'a ulaşmaya çalışırken nehirlerde boğularak can verdi. Olayın en kötü yanı ise bu kadar zulüm sürerken dünyanın Arakan'a sessiz kalması oldu.* dünyayı yöneten "egemen" güçler sadece günümüzde değil, geçmişte de Arakan'da yaşanan zulümlere sessizdi. Bunun en basit örneği 1942 yılında 150 bin Arakanlı Müslümanı'nın katledildiği olaylardır.Bu olaylar Arakan'da kısa süreli de olsa bir uyanışı başlatacaktı. Mücahitler artık zalimlere karşı birleşecekti. |
MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
MÜCAHİTLER İSYAN ETTİ Arakanlılar'ın bilinen tarihte yaşadığı en büyük acı 28 Mart 1942 baskı ve zulüm gören Arakanlı Müslümanlar, 1942'de Minbya şehrine bağlı Çanbilli Köyü'nde başlayan ve bütün Arakan'a yayılan katliamlarda en az 150 bin Arakanlı Müslüman öldürüldü.Bu durum 2. Dünya Savaşı bahanesiyle hiç dikkate alınmadı Çünkü dünyayı paylaşma savaşına girişen "süper" güçler için Arakan'da öldürülen Müslümanlar önemsiz birer varlıktı.* Burma yönetimi Arakanlı Müslümanları Hindistan'a göç etmeye zorlayıp, üstüne geri dönmesinler diye mal varlıklarına el koymuştu. Budistler, 1947 yılında yeni bir saldırıyla katliam girişiminde bulundular.katliam ve eziyetler üzerine Arakanlı Müslümanlar Cafer Kaval isimli Rohingyalı(Arakanlı Müslüman) bir mücahitin etrafında birleşti ve yönetime karşı ayaklandılar. ayaklanma bir işe yaramadı.Burma idaresi kurduğu "Burma Toprak Gücü" isimli Müslümanları öldürmeye yemin etmiş Arakanlı Budistlerden oluşan sınır kuvvetiyle binlerce Arakanlı Müslümanı makineli tüfeklerle tarayıp, öldürerek göçe zorladı. 50 binden fazla kişi Doğu Pakistan'a göç etti. Arakanlı Müslümanların güçleneceğinden korkan Burma Devleti'nin Başbakanı U Nu, ve çok yakın dostu Siyonist İsrail'in ilk Devlet Başkanı David Ben Gurion'un Filistinlilere uyguladığı bir taktik geliştirecekti. U Nu, Budist Burma Toprak Gücü ile birlikte Müslümanlara kıyıma devam ederken, diğer yandan Rohingyalılara birtakım haklar vereceğini vadediyordu.Böylece Müslümanlar arasında ayrılık yaratmayı planlıyordu.* Müslüman halk mücahitlere güvenmemeye başladı.myammar hükümeti 1954 yılında "Muson Operasyonu'yla" Müslümanlar arasından seçilen gönüllülerin de katıldığı ordu güçleriyle masum Rohingyalıların üzerine yürüdü. binlerce mücahit ve Müslüman acımasızca katledildi, köyler yakıldı. Kısacası Burma hükümeti Müslüman'ı Müslüman'a kırdırmıştı. sürekli olarak katliam korkusu içinde yaşayan Rohingyalılar parlamenter demokrasinin geldiği Burma meclisinden istekte bile bulunmaya çekinmişti. Hatta Burma hükümetinin "özerklik" vaadi reddedilmiş, Arakan'ın Burma'ya bağlı kalması Rohingyalılara sadece vatandaşlık verilmesi teklif edilmişti. Arakan'da bir devletin kurulması demek Müslümanlara karşı fırsat kollayan Budistler için koz olacaktı hükümet "Mayu Sınır İdaresi"altında Maungdav, Butidaung ve Ratedaung"un batısını içine alan bölgeler için özel bir birim oluşturmaya karar verdi. Arakan eyaletindeki şehirlere verilen haklar özerklik anlamı taşımıyordu. Müslüman bölgeleri ordu mensupları tarafından yönetilecekti.kısacası Arakan cunta baskısı altında yönetilecekti.Yasa yürürlüğe girdikten sonra Arakanlı Müslümanlar askeri yönetim altında inim inim inlemeye başladı. Fakat Arakanlılar bu askeri yönetimi bile arar hale geldi. |
MYAMMAR ARAKAN MÜSLÜMANLARI
İSLAM DEVLETİ YIKILDI, ZULÜM BAŞLADI Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. Hamd o âlemlerin Rabbi, O Rahmân ve Rahim, O, din gününün maliki Allah'ın. Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti* ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola, O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların* ve o sapmışların yoluna değil. Arakan Halkı, İslam Devleti'nin yıkılmasının ardından Budistler tarafından sürekli din değiştirmeye zorlandı.Arakanlı Müslümanlar her ne pahasına olursa olsun dinlerini terk etmediler. Bunun üzerine Burmalı Budistler, askerlerden aldıkları destekle Arakanlı Müslümanlara yönelik büyük bir katliama giriştiler. 150 BİN ARAKANLI MÜSLÜMAN KATLEDİLDİ 28 Mart 1942 yılında ilk olarak Minbya şehrine bağlı Çanbilli Köyünde başlayan, daha sonra da bütün Arakan'a yayılan katliamda en az 150 bin Arakanlı Müslümanın öldüğü tahmin ediliyor. Bu tarihi katliam esnasında yüz binlerce Arakanlı vatanını terk ederek komşu ülkelere sığındı. Arakan'da zulmün tarihi! SOSYALİST PARTİ 20 BİN MÜSLÜMAN KATLETTİ Burma, 1948 yılında İngiliz yönetiminden sonra bağımsızlığını kazandı. 1962 yılında askeri darbeyle iktidara gelen komünist General Ne Win, devletin tüm imkânlarını Müslümanları yok etmek için seferber etti. Hazırlanan "Burma Sosyalist Parti Programı"nda, her türlü yol kullanılarak Müslümanların dinlerinden uzaklaştırılması hedefleniyordu. 1962'DEN SONRA ZULÜM ARTTI YÜZLERCE MÜSLÜMAN KADIN TECAVÜZE UĞRADI 1962-1984 yılları arasında 20.000 Arakan Müslümanı öldürüldü. Yüzlerce kadına tecavüz edildi ve Müslümanların tüm mal varlıklarına el konuldu. Devletin iletişim araçları, İslam dini hakkında yalan ve iftiralar yaymak için kullanıldı. 1978 yılının baharında, 200.000 Müslüman daha Bangladeş'e göçmek zorunda kaldı. 200 BİN ARAKANLI BANGLADEŞ'E SIĞINDI 1990'lardan sonra Müslümanlar tekrar büyük bir kıyıma uğramış ve 200.000 kişi 1992 yılında Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştır. Çok fakir bir İslam ülkesi olan Bangladeş, Burmalı mültecileri topraklarında ağırlamakta, ancak yiyecek ve barınma konusunda yardım etmekte çok zorlanmaktadır. GÜNÜMÜZDEKİ BUDİST İŞKENCESİ Myanmarda Budist çetelerin zulmü, cinayet, toplu tutuklamalar, tecavüz vakaları ve işkence suretinde kendini gösteriyor. Ay Ekonomi olarak bir çok boykotu yaşayan Myanmar Müslümanları'nın, evleri ve işyerleri ateşe veriliyor. Gençler keyfi tutuklamalar yüzünden yaşadıkları yerlerden kaçıyorlar. Budist çeteler, Müslümanlara ait olan ev, cami, işyerleri ve araçlarını kundaklamaya devam ediyor. 2013'TE 140 BİN ARAKANLI MÜSLÜMAN ZORUNLU GÖÇE UĞRADI 2012 – 2013 yılları arasında Myanmar'da, çoğu Müslüman 250 kişinin ölümüne neden olan şiddet olayları yüzünden, yaklaşık 140 bin kişi yer değiştirmek durumunda kaldı. Budist çetelerin kontrolünde yaşanan bu olaylara Türkiye dışındaki ülkelerin büyük kısmı sessiz kaldı. ZULÜM 2017 YILINDA DA DEVAM EDİYOR Arakan'da katliam bugün de devam ediyor. Budistler 2017 yılında, dünyanın gözleri önünde 3 bin Müslümanı katletti. Onbinlerce insan topraklarından sürüldü. Tarihi zulüm ve işkencelerle dolu Burma Müslümanları, Müslümanlardan gelecek yardıma muhtaç, çaresiz bir şekilde işkence görmeye devam etmekte Müslümanların yeniden refaha ve huzura kavuşması için bir an önce, Arakan'da akan kanı durdurucak somut adımlar atılmalıdır Rohingya’da müslüman soykırımı Budist Rahiplerin 3 müslüman gence attıkları iftira ile başladı.3 kişilik Budist Rahip grubu, 26 yaşındaki Burmalı kadına tecavüz edip öldürdüler. Kadına tecavüz edenlerden birisi,erkek arkadaşıydı kadın tarafından terkedilmişti.Bu durumu kaldıramayan eski erkek arkadaş yanına 2 kişiyi alarak önce kadına tecavüz etti ve sonra da onu öldürdüler. Katil Budistler, öldürdükleri kadın cesedini, bir müslüman köye bırakıp kaçtılar. Cesedin bulunmasının ardından Budist Rahipler kadının başına gelenlerden müslümanları sorumlu tuttu 3 masum müslüman genç tutuklandı. gençlerden bir tanesi dövülerek öldürüldü. Diğer ikisi ölüm cezasına çarptırıldı.hükümet, bir iftira vasıtası ile tüm dünyanın gözü önünde müslümanlara karşı bir soykırımın ilk tohumlarını atmış oldu... bir çok radikal rahip, Burmada Rohingyalılara karşı bir propoganda başlattılar.slogan şöyleydi ; “Rohingya Burmanın bir vilayeti değildir. Onlar Bangladeşten gelen illegal göçmenlerdir”... |
Burma hükümetinin verdiği destekle iç tehdit gerekçesi ile rahipler tarafından müslüman köyleri baskına uğramaya ve yakılmaya başlandı...
Budist rahipler Burma güvenlik güçleri ile beraber gece vakti bir müslüman köyü yakıyorlar... Rahipler müslüman evlerini yakarken, güvenlik güçleri rahiplerin emniyetini sağlamakla görevlendirildi. Bir Burmalı güvenlik görevlisi gündüz vakti müslüman köyü yaktıktan sonra resmedildi. Bir güvenlik görevlisi alevlerden kaçan müslümanlara ateş ederken...güvenlik güçleri ve Rahipler Razak, Lalu ve Syed Ahmet köylerindeki evleri yaktılar. Müslümanların ticarethaneleri ve 150,000,000 Kyatlık ticari malları yakıldı. Sawmawna köyündeki cami ateşe verildi. 200 Rohingyalı evsiz kaldı. Tarihler 9 haziranı gösterdiğinde 100’ün üzerinde Rohingyalı müslüman hayatını kaybetmiş, 500ün üzerinde müslüman evsiz kalmışdı.Müslüman halk, polis, güvenlik güçleri ve rahipler tarafından her gün katliama uğratılıyordu. Müslümanlar kaçarak geldikleri Bangladeş ülkesinden barınak talep ederken... Bangladeşte karaya çıkmak isteyen müslümanların kayıkları tekrar zorla denize itiliyor... Tüm beklentiye rağmen Tağut Bangladeş hükümeti Arakanlı müslümanların ülkelerine girmelerine izin vermedi halk içinden herhangi bir kişi Arakanlılara ensarlık yapıp ev verirse, tutuklamaya ve muhacirleri de sınır dışı etmeye başladılar. Arakanda tutuklanan bir müslümanın akibetinden, herhangi akrabasının haber alması mümkün değildir.* 8 haziran ve 19 haziran tarihleri arasında 60 müslüman kadın Hükümet güvenlik güçleri, polisler ve Budist rahipler tarafından tecavüze uğradı |
Budizm murat bardakçı köşe yazılarından alıntıdır
Bir zamanlar sık sık rastladığımız bu akıl kumkumaları bizde de mevcutlar!*“İç bedenimle konuşmaya başladım, kendimle hesaplaşıp huzuru buldum”*diyorlar aç kalıp nefeslerini tıkamak istemeyen tembelleri de son zamanların bir başka modası “deist”,*“meist”*oluyorlar! Budizm 70’li seneleri yaşayanlar hatırlarlar: Bütün dünyayı bir*“Dr. Lobsgang Rampa”*modası sarmıştı. Tibetli Budist rahibi, Tibet’in Çin işgaline uğramasından sonra memleketini terketmiş ama her nedense Amerika’ya gitmiş ve Üçüncü Göz”*diye bir kitap yazıp paraya para dememişti! Kitapta neler vardı, neler: Budist rahiplerin alnına matkapla açılan her nedense kimsenin göremediği üçüncü bir göz,*“astral seyahat”dedikleri ruhî uçuş dersleri, düşüncesini gazete okuma teknikleri vesaire... Budizm“Üçüncü Göz”*öylesine çok satmıştı ki, okuyan herkes kuş misali havalarda uçuyorlardı Dr. Rampa’nın Amerikalı bir sahtekâr olduğunun ortaya çıkması bile kanat çırpmalara tesir etmedi! “Üçüncü Göz”ün ardından bir de Tibet merakı ve Budistler’in ruhanî lideri*Dalay Lama*modası başlamıştı! Budizm Dalay Lama*80lerde İstanbul’a gelmişti ve Galatasaray amigolarını bile hasetten çatlatacak şekilde sarı-kırmızılı renklere bürünmüş olan bu ruhanî liderde lider değil, usta bir politikacı lâf ebesi ve çok zeki bir Amerikan sözcüsü! havası vardı Potalada, Dalay Lama’nın sarayında bitmek bilmeyen merdivenleri nefes nefese çıktım sadece ikinci katına kadar tahammül edebildim ve*“Potala burası mıymış?”*diye söylene söylene geri döndüm. Yorgunluktan değil, pislikten ve kokudan! Budistler’in ellerine, yüzlerine ve etrafa sürdükleri kutsal yağ kuruduktan sonra öylesine berbat kokuyordu ki, Nirvana’ya ulaşmak bu kokuya dayanmanın yanında çocuk oyuncağı sayılırdı! böceğe, ota saygı duydukları söylenen Budistler kan döküyorlar ama İslâm Dünyası’nda bizim dışımızda kimsenin çıtı çıkmıyor ve 1989’da Nobel Barış Ödülü’nü alan*Dalay Lama’dan da, Hindistan’ın kuzeyindeki Daramsala’daki manastırının sözcülerinden de tık yok! Budizm’in*“sevgi yolu”*olduğuna inanan ve ot yakıp ot yiyen Budist tanıdıklarıma muhabbetlerimi gönderiyorum! |
Arakanda katliam var hayvanlar uyuyor
Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır Bismillahirrahmânirrahîm. Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn Burmada Ne Win'in istifasının ardından askeri ve sivil hükümetler birbirini izledi, vahşet hiç azalmadı,şiddetlenerek arttı. Ocak 1992'de Burma'da yaşayan Müslüman azınlığa mensup 700 kişinin Bangladeş sınırında boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. 1994 de ise 1000'den fazla Müslüman yargısız infazla öldürüldü.Burma Müslümanlarının en büyük sorunu dünyayla iletişim kuramamak ve yaşadıklarını anlatamamaktır. ülkeye giriş yasaklanmış bölge yabancılara kapatılmıştır. Burmada 1990'lardan sonra Müslümanlar kıyıma uğramış ve yine 200.000 kişi 1992 de Bangladeş'e sığınmıştır. Çok fakir bir İslam ülkesi olan Bangladeş, Burmalı mültecileri topraklarında ağırlamakta, ancak yiyecek ve barınma konusunda yardım etmekte çok zorlanmaktadır.* Myanmar, 60 milyon nüfusuyla*Güney Doğu Asya’nın en büyük ikinci ülkesi Askeri rejimle yönetiliyor. Çok zengin kaynaklara sahip olmasına rağmen askeri rejim nedeniyle 1962’den bu yana dünyanın en fakir ülkelerinden biri sağlık sistemi çok kötü ve dünyada 190. sırada yer alıyor.yaşam süresi ise 57. Halk turistlere alışık değil,halkın isteyeceği son şey başını belaya sokup polis ve askerlerle yüz yüze gelme. 50 yıldır askeri iktidar tarafından yönetilen*Myanmar*(Burma),Asya’nın kapalı kutusu. güvenli olduğu söylenemez. 1962de Asya’nın en zengin ikinci ülkesi iken general Ne Win’in başlattığı*Burmese Way to Socialism*programı sayesinde bölgenin en fakir ülkelerinden biri haline gelmiş. Burma 1962 de tıkılıp kalmış, ne altyapısı ne de sosyal yapısında en ufak bir ilerleme yok.ordu sıkılınca ülkenin adını, bayrağını, başkentini ve şehir isimlerini değiştiriyor* Dış ülkelere kızarsa sınırlarını kapatıyor,ne turistler dışarı çıkabiliyor ne de dışarıdan insan girebiliyor ülkeye. burmada uğruna savaşılan demokrasi ülkeye gelecek gibi gözükmüyor.ordu tarafından halka uygulanan yoğun bir baskı ve acımasız kurallar var. Ülkeyi anlamak istiyorsanız George Orwell’in “Burma Günleri” kitabını okumanızı tavsiye ederim. Orwell Myanmar için üç kitap yazmış derler Burma Günleri, Hayvan Çiftliği ve 1984! İslâm âleminin mübarek Kurban bayramını karşıladığı günlerde Myanmar’daki zulüm rejimi, Müslümanların yoğun olduğu Arakanda büyük bir katliam gerçekleştirdi. Katliama gerekçe olarak bölgedeki karakollara baskınlar düzenlenmesi gösterildi.gerçekleştirilen saldırılar ve katliamlarda özellikle bu tür gerekçelerden yararlanmaları dikkat çekiyor.* |
Halepçe katliamının tanıkları
Katliamda sağ olarak kurtulmayı başaran Ekrem Mahmud isimli bombardımandan nasıl kurtulduklarını söyledi.*Biz dayımlara yemeğe davetliydik.bombardıman başlayınca,sığınağa koştuk. Kimyasal gaz kullanıldığından ıslak bir bez parçası ile Ağzımızı burnumuzu kapamaya çalıştık ve sığınaktan aracımıza koştuk.kuzenlerimden biri yere yığıldı. Kardeşlerim onu taşımak istedi. Ancak olmadı onla oyalansaydık biz de ölecektik. hızla uzaklaştık. Çok acı günler geçirdik O günün acısını hala unutamadığını söyleyen Soyba Hanim isimli bayan ise, ' Olaydan Sonra kaçtık izimizi kaybettirdik. Tek başıma Tahran'da tam 3 ay yaşadım. Çocuklarımın başına ne geldiğinden haberim olmadı. Döndüğümde çocuklarımı kaybettiğimi öğrendim. en Son küçük oğlumun cesedini bulabildim. Çok ağır ve acı günlerdi, evimden dışarıya adım atamıyorum ' dedi.* TÜM AİLEMİ KAYBETTİM* Osman Mustafa isimli Halepçe 'li Bende gazdan etki gazın bulunduğu yerde olmadığım için 24 saat Sonra ayıkmışım. Eşimi alarak İran 'a kaçtım. döndüğümde 5 'i erkek ve 2 'si kız kardeşimi, anne ve babamı, 2 yengemi ve 1 yeğenimin hayatını kaybettiğini öğrendim.” ifadesini kullandı.* Halepçe Katliamının üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen katliam tanıkları bu acıyı yüreklerinde taşıyorlar. Katliama tanık olan Mehdi Hama Arif, 5 bin insanın kimyasal silahlar sonucunda yaşamlarını kaybettiğini, 15 bin insanın yaralı bir şekilde İran’a kaçtığını belirterek Irak rejiminin her şeylerini yok ettiğini dile getirdi. Mehdi Hama Arif, Halepçe katliamına tanık olan 100 binlerce insandan bir tanesi. Irak rejiminin ilk başta kimyasal bomba atmadığını dile getiren Mehdi Hama bombalı saldırılar üzerine halkın kimyasal saldırıların yerin altında daha fazla tesir gösterdiğini belirtti.* Mehdi Arif, İran’a kaçarken para dahi alamadıklarını İranda 6 yıl kaldıklarını ve 6 sene boyunca geriye dönemediklerini dile getiren Arif, şehre döndüklerinde şehrin harap halde olduğunu söyledi. Hama Arif, katliamın tesirlerini örtbas edilmek için şehri yeniden dizayn edildi Halepçe olduğu gibi bırakılsaydı,katliamın tesirleri görülecekti katlam izleri yok edildi. Bilerek ve isteyerek bu katliamın izleri yok edildi.* Katliam mağdurlarına en büyük yardımının İranlılar tarafından yapıldığını söyleyen Mehdi Arif, İran helikopterleri yaralıları alıp İran’da tedavi ettirdiler Türkiye’nin bölgeye uzak olduğu için yardımını gönderemediklerini ifade etti.* Halepçe Katliamı Irak*savaş*uçakları, Halepçe'yi bombaladı. Ortalığa keskin bir elma kokusu yayıldı ve çocuklar kokuya doğru koştu. Son sözleri, ‘Daye behna seva te’ yani 'Anne elma kokusu geliyor' oldu. Sonra da birer birer öldüler... |
Halepçe Katliamı*
16 Mart 1988 yılında Baas rejimiEnfal hareketi ismini verdiği operasyonda,*Irak'ın kuzeyindeki Halepçe kentini*savaş*uçakları ile 3 gün boyunca kimyasal gazlarla bombalandı. Resmi rakamlara göre 5 bin sivil kimyasal gazlardan zehirlenerek öldü, 14 bini aşkın kişi yaralandı.*Olay*nedeniyle 1 milyondan fazla kişi Türkiye ve*İran'a sığındı. Kimyasal saldırı 'Kimyasal Ali' Saddam Hüseyin*İran*ordusunun ilerleyişini durdurmak için*Irak*Ordusunun Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral*Alî Hasan Tikritî'ye (Kimyasal Ali)*zehirli gaz bombaları*kullanmayı emretti...Kimyasal bombalar ilk olarak Balisan Vadisi'nde kullanıldı.Balisan’ı, Şanexşê köyü takip etti.*Rejim*güçleri Talabani’ye bağlı güçlere ve ailelerine saldırdı. 28 kişi öldü, 300 kişi yaralandı. Kimyasal saldırıların üçüncü ve en büyüğü Halepçe’ye yapıldı. Halepçe Katliamı*İran-Irak*Savaşı esnasında, Saddam Hüseyin'in, 1986-1988'de Irak'ın kuzeyinde yaşayan Kürtlere karşı düzenlettiği El-Enfal Harekâtı adlı imha operasyonunun bir parçası.Irak Kürdistanı’nın İran sınırındaki kasabası Halepçe’de 76 bin kişi yaşıyordu.* bombardıman başladığında ortaya bir koku yayıldı. Hayatta kalanların elma kokusu dediği kokuya kimse anlam veremedi.Kokuyu genizlerinde hisedenler ölmeye başladı. Hem insanlar, hem hayvanlar…ölüyordu Bombardımanda hardal, sarin gibi gaz içeren bombalar kullanılmıştı. Gazı soluyanların derisi yanmaya başladı, solunum sistemleri çöktü. Kimi evinin kapısında kimi bahçesinde,kimisi ise ‘kurtulurum’ umuduyla kaçtığı dağ yolunda ölüme yakalandı. aralıklarla süren saldırılarda ölenlerin sayısı net değil. Bir çok kesiminin kabul ettiği ortak sonuç,en az 5 bin kişinin öldüğü, 14 bin 765 kişinin yaralandığı. yabancı gözlemciler, sayının çok daha fazla olduğu görüşünde. Şans eseri hayatta kaldığını anlatan Ümit Reşit saldırı sonrasında "İran sağlık ekipleri beni İran’a götürdü. Sağlık durumum çok kötüydü. serumu içtim ve kanama geçirdim.beni hastaneye sevk ettiler. ölenler oluyordu.bayılmışım, öldü sanıp kefenlemişler. Mezarlığa götürülmeden kendime geldim”Bir kampa yerleştirildim 6 ay sonra babam tarafından bulunup, Halepçe’ye getirildim* Ağustos*1988'de*Irak*ve*İran,*ateşkes*anlaşması imzaladılar.*Irak ordusu*ateşkesten 5 gün sonra Halepçe'yi geri aldı ve işgal esnasında 200 sakinin öldürüldüğü söyleniyor. Halepçe'de özürlü doğum oranı*Hiroşima*ve*Nagasaki'nin 4-5 katı Amerika*ise bu iddiayı suistimal ederek*Zayıflatılmış Uranyum*mermilerinin kullanmasını meşrulaştırmaya çalıştı. |
İnsanlığın başına büyük bir belanın gelmesini bekliyorum. Gelmesini beklediğim belanın nedenleri ise Arş-ı Âlâ'yı titretecek derecede büyük zulümlerin (katliamlar, işkenceler, tecavüzler vd.) yapılması, yapılan o büyük zülümlere sessiz, tepkisiz kalınması, zulümlerin önlenmesi için elden gelenin yapılmaması ve homoseksüelliğin yani cinsî sapıklığın hem dünya genelinde yaygınlaştırılması hem de cinsî sapıklık olan eşcinsel evliliklerin dünya genelinde pek çok ülkede yasallaştırılmasıyla cinsî sapıklığa meşruiyet kazandırılmaya çalışılması. İşte temelde bu nedenler yüzünden dünyanın başına büyük bir belanın geleceği kanaatindeyim.
|
Kaynak habertürk.com
Komisyon Başkanı Miroğlu,Diyarbakır Cezaevi'ni anlatırken gözyaşlarını tutamadı orhan miroğlu diyarbakır cezaevini anlatıyor Her katta 10 hücre vardı 4 kattan oluşuyordu. Birinci kat lağımla doldurulmuştu. herkes lağımın içerisine sokuldu. Ona banyo' diyorlardı." Diyarbakır Cezaevi hüzünlü ve tarihi bir andı İçinden sağ çıkacağınız belli olmayan bir cezaevinden sağ kurtuluyorsunuz arkadaşınıza ait ölüm hatıralarıyla ayrılıyorsunuz. 1981 de Diyarbakır'da toplama ve işkence merkezinde" tutulduk üç aylık sürede gözlerimiz tamamen bağlıydı o göz bağlarının kesmesinden dolayı oluşan yaralar halen yüzümdedir Diyarbakır Cezaevi'ne gitmek azaptı tutuklanıp tutuklanmamayı bekleyen insanlar vardı. insanlar, her sabah dehşeti yaşarlardı. Diyarbakır Cezaevi'ne geç gitmek bile büyük bir faydaydı Yüzbaşı Yıldıran'ın geldiğini gördük. Herkes çıplaktı Köpekler saldırımayı bekliyorlardı yüzbaşı tekmil aldı içeriye 50 kişilik gardiyanlar girdi hepsinde sopa vardı. Çıplak insanlara saldırdılar.diş macununu yedirdiler. Yüzbaşı Esat, banyo yaptırın' dedikten sonra işkence 4-5 saat sürdü. Kaçıyorduk. Bizi bulup işkence yapıyorlardı 2 kişilik hücrelere 25 kişi konulduk vücutlarımız mosmordu Hücrelerde 3 ay tutulduktan sonra koğuşlara dağıtıldık örgütle özdeşleştirildik hepimize PKK'lısınız" denildi hastanede mahkumların ölüm haberini aldık Diyarbakır Cezaevi'nde verem çok yaygındı ölüm aşamasına gelinceye kadar tedavi edilmedik genç yaşta arkadaşlarımız hayatını kaybetti 15-16 yaşlarında gençler Hastaneye kaldırıldılar gardiyan Eşyalarını istemesi öldüğünün işaretiydi." 1982 de bir kış gecesi havalandırmaya çıkarıldık balyozla buz kırdık Kırılan buzlar cam parçasıydı yerler Bir cam tarlasıydı . soyunun' dediler. Herkes soyundu cam parçasının üzerinde süründürdüler. feryatlar yükseldi gökyüzüne. Her tarafımızı buz parçaları kesti İçeriye girdiğimizde iki büklüm olmuştuk |
Kaynak habertürk.com
Komisyon Başkanı Miroğlu,Diyarbakır Cezaevi'ni anlatırken gözyaşlarını tutamadı orhan miroğlu diyarbakır cezaevini anlatıyor Babam Diyarbakır Cezaevi'nde her zaman ziyaretime gelirdi , annem yaşlı olduğu için çok gelmedi ilk gördüğünde beni tanıyamadı "Annem Kürtçe ve Arapça bilirdi Türkçe konuşamazdı.cezaevine girmeden 26-27 yaşındaydım. gayet iyiydim Kurtoğlu'ndaki işkenceler, açlık ve Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarımız kilolarımızı alıp götürmüştü., 40 kiloydum Annem, beni tanıyamadı.Kürtçe konuştu, gardiyan Kürtçe yasak' dedi. Sonra Arapça, dedi. Gardiyan müdahale annem görüş kabinin içinde yıkıldı."Görüş günleri eziyetti dayakla gidip geldik bedenlerimize değmedi. Banyoda kış ayı olmasına rağmen buz gibi suyu hortumla üzerimize tuttular." İşkencelerin direnişlerinin ardından işkencelerde azalma oldu Diyarbakır Cezaevi'yle yüzleşebilseydik ülkenin siyasi tarihi azda olsa farklı olurdu. |
Kaynak ilkehaber.com
DİYARBAKIR CEZAEVİ KADINLAR KOĞUŞU VE ‘SOYUNUN ULAN!’ SESLERİ...Diyarbakır Cezaevi’nde 8 yıl yatan Emine Turgut, yaşadığı insanlık dışı işkenceleri anlattı. “10 yıl yattım cezaevinde.*1981 Ocak’tan 1991’e kadar. 8 yıl Diyarbakır Cezaevi’ndeydim. Cezaevinde 19 yaşındaydım.*Gözaltında her türlü işkenceyi gördük. idam da edilecek olsak cezaevine gidelim diyorduk ama bilmiyorduk cezaevinde yaşayacaklarımızı. Sadece işkenceden kurtulmayı düşünüyorduk İlk Diyarbakır’a getirildiğimizde, erkekleri dövüyorlardı. Tek kadındım Su istedim 3 hücrede gözümü açtım. Soymuşlardı beni. Karşımda köpek Co. Üzerimde İstiklal Marşı, andımız, bunlar ezberlenecekti*su istemek için döndüm beni dövdüler Esat Oktay talimat verdi.*marşları okumamı istedi. Donmuş durumdayım, dayak yemişim,marşları söylenmem isteniyor. ‘Hatırlamıyorum’ diyemedim. Kâğıdı almıştım elime. Korkuyordum titriyordum. imansız’, ‘diazem’ yazılı coplarla giriştiler bana.*hücrede buldum kendimi yine.* KARŞIMDA CO...uyandım. Kıpırdayamadım Köpekten korkuyorum. beni, yanına attılar, ‘13-14-15 yaşındaki kızlara sabah akşam işkence ettiler dövdüler. İşkencenin her türünü görüyorduk. Kadın olmak sertliği azaltmıyordu.*boklu suyun içine atarlardı bizi. ellerinde bayrak marş söylememizi isterlerdi.*140 marş. Bilmemek dayak yemekti. Yaşlıların önlerine atardık uyuyamazdık. kadın kimliğimiz rağmen Her türlü işkenceyi yaptılar bize.* cezaevinden sonra, vücudumda şarapnel parçası vardı işkenceden dolayı girmişti vücuduma işkence yapılırken, eşimiz ve çocuklarımıza izletirildi*Esat Oktay. Köpeğinin ısırmadığı kimse kalmadı Cinsel organım parçalandı tedavi olamadım. onunla yaşamak istiyorum, unutmamak için.”*Bir köpek sesiyle askerler hazır ola geçti. Yüzbaşı Esat Oktay’ı, işkenceci ekibini ve Co’yu gördük. Bize ilk cümlesi; ‘Aybaşı mı oluyorsunuz, Co kokuyu aldı Burası Diyarbakır burada Allah benim. Hepiniz dediklerimi yapacaksıniz diyen oktay yıldırayım Gitmesiyle, askerlerin bizi tekme-tokat dövmesi bir oldu. Soyunun ulan!’ sesini duyduk. soyunmayınca 20 asker bize tüm güçleriyle vurmaya başla. Bir arkadaşın kulağı patladı.kadınların kazaklarını. Çamaşırlarını ve sutyenlerini çıkardılar yırttılar sarkıntılık yaptılar Tam bir hayvanlık |
Kaynak bianet.org
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi tanıklar anlatıyor Beş yıllık bir kabustu, amaç kimliğimizi ve kişiliğimizi ortadan kaldırmaktı, insan soyu böyle zulüm görmedi, cehenneme giden yolda bizi açlıla terbiye ediyorlardı... Diyarbekir zindanında "Hakkarili yaşlı bir adam vardı; o kötü şartlarda namazını kılardı Kürtçe yasaktı görselerdi öldürürlerdi ben kendimi öldürmek istiyorum" dedi. çok şaşırdım Müslüman bir adam bunu nasıl der? 'Onu bu hale düşüren neydi Adnan Güllüoğlu*30 yaşındaydı. 12 Eylül işkenceleri nedeniyle kulağında yüzde 70 duyu kaybı var Şanlıurfa'da işyeri hekimliği yapıyor. Diyarbakır 5 Nolu Askeri ceza evi.Göz görür dil anlatamaz 14 yaşındaki çocuklar soruşturmada kaldı işkencelerden nefes darlığı, böbrek rahatsızlığı ve bel ağrısı kaldı. Çocuklarımızla, eşimizle, konuşurken asabileşiyoruz,"26. Koğuştaydık. çatıda bir miyavlama sesi geldi. Koğuşta 140'a yakın insandan 50'nin üzerinde insan ağlamaya başladılar! İnsanlar bir kedi sesine bile hasrettiler hüngür hüngür ağladılar. o ses yaşamı ve özgürlüğü bize çağrıştırmıştı." Çocuk olduğum için daha fazla işkence yaptılar 16 yaşında çocuk yaşta .İdamla yargılandılar 24 yıl ağır hüküm giydiler. İşkencelerde kulak zarları patladı yıllar geçmesine rağmen yaşadığı işkencelerde romatizma, bel ağrıları çekenler var TKPML-TYKO davasından Garabet Demircioğlu Maşallah"lı sünnet elbisesi giydirerek, törenle sünnet ettirdi Esat Yıldıran gururla "Garebet'i sünnet ettirdik, ismini Ahmet olarak değiştirdik. Artık adı, Garbis değil Ahmet'tir" diyordu. ASALA'nın eylemlerinden dolayı, gece yarısı komando baskınlarıyla hepimizi dayakla yere seriyorlardı Ermeni arkadaşlarımıza fare yediriliyor özel olarak dövüyorlardı. Masum insanları ASALA cı ve pkk lı olmakla suçluyorlardı |
Kaynak bianet.org
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi tanıklar anlatıyor Mahmut Yiğiteli Bütün İşkence aletleriyle Lice'ye getirdiler Eşinin yanında çırılçıplak soydular, askıya aldılar, elektrik verdiler, oto lastiğine koydular. Yanında eşini taciz ettiler... Yiğitel, 12 yıl ceza aldı, anlatıyor.koğuşta Hasan dayı diye bir Yezidi vardı; PKK'liler Hasan dayının evine gidip geliyorlar.ve üzerine iftira atıyorlar Hasan dayı yakalanıyor, pkk lıların attıkları iftiralarla diyarbakır cezaevine atılıyor Hasan dayıyı rahat bırakmıyorlar işkence yapıyorlar. Hasan dayı bir kayalığın başına silah saklamışım, beni götürürseniz, gösteririm" diyor. Bir uçurumun kenarına gidiyorlar. Hasan dayı,Askerler yeri kazmayla uğraşınca, Hasan dayı uçurumdan aşağı atıyor. Uçurumdan atlıyor Bir kolu, bir bacağı kırılıyor, bir gözü kör oluyor.Hasan dayıyı bizim koğuşa atmışlardı. Ayağı, kolu sakat bir gözü kör, Türkçe bilmiyor, kimsesi yok.sessiz sedasız ranzada uzanıyor hiç sesini çıkarmıyor, bir şey istemiyor Bir gün hücremize Diyarbakır Eski Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Ezber'i getirdiler. Ezber, arkadaşım ve dostumdur. hiç bir örgütle ilişkisi olmamıştı. Ancak iftira atarak TKP ile bağ kurmuşlardı. Öğrencilik döneminde devrimciydi Burnu 3 defa kırılmıştı. Akıllı, zeki, espriliydi Hoş geldin dayağından hücreye getirdiler.askerler geldiler.Yeni gelen ibne dışarı çıksın" dediler. Kemal Esas duruşta bekliyordu Askerin biri ulan ibne, hangi örgüttensin?" dedi.Kemal dayağın korkusuyla, Cumhuriyet Halk Partisi örgütü üyesiyim komutanım." cevabını verdi. CHP isimli bir örgütü duyulmamıştı Cezaevine binlerce insan geliyordu. BPKK, TKSP, KUK, DDKD, RIZGARİ, KAWA, TKP, TİK-KO, KURTULUŞ, DEV YOL gibi örgütler vardı Gardiyanlardan biri bağırdı;- Vay be, yeni bir örgüt kurulmuş. Ulan ****** çocuğu, şimdi ananı s..tik. Kemal'e yüzlerce cop vurdular ve komaya soktular. Nuri Sınır: İnsan soyu böyle bir zulüm görmedi O 51 yaşında; cezaevinde 27 idi yaşı. Bel fıtığı, reaksiyon sağlık problemleri yaşıyor... 4 sağlam dişini çürükler yerine cezaevi diş hekimi çekmiş almış... Diyarbakır belediyesinde çalışıyor anlatıyor. Aziz Nesin diyarbakır cezaevinde kalmış cezaevi uygulamaları için insanlarla görüşmek istiyordu anlatmaya başladım, Aziz Nesin Yahu çocuklar, ben kendi hayal dünyamı çok geniş biliyordum. Ama bakıyorum ki, Kürtlerin hayal dünyası benimkinden daha çok genişmiş."anlattıklarımıza inanmadı ve anlattıklarımızı bir hayal ürünü olarak değerlendirdi. |
Kaynak bianet.org
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi tanıklar anlatıyor Haluk Yıldızhan: Diyarbakır 5 Nolu askeri cezaevi 44 yaşında; 8 yıl hapse mahkum oldu, altı yıl hapiste kaldı. Unutkanlık, stress, şiddetli baş ağrıları ve telsiz sesine dayanamam gibi sorunları yaşıyor...ticaretle uğraşan Yıldızhan diyarbakır cezaevinde gündelik yaşamı anlatıyor. "Koğuş her sabah 5:30'da kaldırılırdı. kör jiletle susuz, sabunsuz ve aynasız, yüzleri kanata kanata yapılan tıraştan sonra sayıma kadar "eğitim" düzeninde, marşlar okunurdu Sayım düzeninde görevli sopayla vurarak saydırırdı. koğuş cezalandırılırdı.havalandırmada, içeride daracık yerlerde soğukta saatlerce eğitim yapılırdı.Nutuk okutulur sesli bir şekilde tekrarlardık "Diyarbakır 5 nolu Askeri Cezaevinde amacımız geçmişe takılıp kalmak değildir geçmişi unutmanın geleceği kaybetmek olduğunu çok iyi biliyoruz... anlatacaklarımız sayfalara sığmadı, yetmedi ve anlatılanların sadece yüzde birini anlatmaya çalıştım," |
Kaynak mehmetsaliharvas.tr.gg.com
AHISKA KATLİAMI Ahıska Türlerinin*sürgün edilmesi Ruslar tarafından 10-15 yıl önce planlanmıştır. 1921 den sonra komünist Sovyetler,*Ahbaz ve Acarkara Özerk Cumhuriyet kurma hakkı tanırken, Ahıska Türklerine bu hakkı tanımamıştır 1930 da binlerce ahıskalı hapse atılmış 1940 da Rus-Alman harbinde 40 bin kişi Alman cephesine gönderilmiş kadın ve ihtiyarlar demir yolu yapımı gibi ağır işlerde çalıştırılmışlardır *********** 1944 te Ahıska Türkleri SSCB üyesi Gürcistana nakletmek aslı olmayan bir şaiyalarla halkın zihni bulandırılmış ahıskalılar Gürcistan Cumhuriyetinden dışarıya çıkarılarak Orta Asya ve Kazakistan’a sürgün edilmiştir Stalin’in ülkeyi dev bir kampa, ve hapis haneye çevirdiği zamanlarda*Almanyanın Rusya’ya saldırdığı Dünya savaşında Ahıska Türkleri de Savaştan nasiplerini*aldılar. cepheye 40 bin asker veren Ahıska’da çalışabilecek*erkek kalmamıştı.** ******* Sovyetler uğruna savaştan Ahıska Türklerinin 25 bin kadarı savaşta*öldü. Savaştan dönenlere Allah zaferden sonra*böyle bir dönüş göstermesin.******** talihsiz askerler köyde kimseyi bulamadılar. Boş evler, kimsesiz*sokaklardan başka. Onlar savaşırken, kanlarını canlarını verirken vatanları, anayurtları köylerinde bıraktıkları anneleri, babaları, çocukları sürgün edilmiştir.Savaş sonrası ödüllerini aldılar. Artık vatan yoktu, anne baba yoktu. Çoluk çocuk yoktu. Ahıskalılar Orta Asya’ya*sürülmüştü. ******** Ahıska Türkleri 1944’de Sovyetler sürgüne katılmak zorunda bırakıldılar. Türklerin Ahıska’dan*sürülmesine resmiyet kazandırıldı. diğer sürgün edilen halklara Kırım tatarları,*Almanlar, Karaçay, Balkarlar, Çeçen-İnguşlar Almanlarla işbirliğiyle suçlandılar Ahıska Almanlarla teması olmadı Fakat Stalin tarafından imzalanan 31*Temmuz 1944 tarihli yazısıyla Ahıska bölgesi Türk" diye adlandırılarak top yekûn sürgüne tabi tutuldu. |
Kaynak mehmetsaliharvas.tr.gg.com
AHISKA KATLİAMI Stalinin ahıska türklerini sürgün ederken imzaladığı belge şöyledir ****** DEVLET SAVUNMA KOMİTESİ KARARI 31 TEMMUZ 1944 MOSKOVA-KREMLİN Başkan sayın MEHMET*OĞUZ Gürcistan SSCB sınırını korumak üzere Devlet Savunma Komitesi, aşağıdakileri kararlaştırmıştır. Gürcistan SSC’nin sınır şeridi olan Ahıska, Adige, Aspinza, Ahılkelek ve*Bağdanovka noyanlarıyla Acaristan Özerk SSC’den Türk, Kürt ve Hemşinli olmak*üzere toplam 86.000 kişiden oluşan 16700 hanelik nüfustan, 40.000’i Kazakistan’dan*SSC’ye 30.000’i Özbekistan SSC’ye ve 16.000’i de Kırgızistan’a tahliye edilsin.Tahliye, SSCB Komiserliğince gerçekleştirilsin, tahliye 1944 Kasım ayında gerçekleştirilsin. tahliye edilen göçmenlere bütün değerli*eşyalarını paralarını, ev eşyalarını, aile başına azami 1000 kg olmak şartıyla yiyecek olmalarına izin verilsin. tahliye edilen göçmenlerin tarım ürünleri hayvanları, tarım araç, gereç ve aletlerinin*alınması için Yoldaş Khoştariya başkanlığında komisyon kurulsun.bırakılan tarım ürünleri, hububat, kuş, ev hayvanları karşılığında göçmenlere takas*makbuzu verilecektir. Makbuzda tahmini değerler gösterilecektir.** Kazakistan Kırgızistan Özbekistan SSC yoldaşlar Kominist Partileri göçmenlerin kabulü, iskan ve istihdamları ile*ilgili gerekli önlemleri alacaktır. Gelecek göçmenleri kolhozlara yerleştirilecek konutların tamiri yapılacaktır Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistana taşınmaları*iaşelerin temini iskan mahallinde sağlık hizmetleri sağlansın SSCB Ziraat Bankası Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan’a göçmenlerine yerleşmek,ve ikamet için kredi versin.göçmenler çiftçiler olarak vergilerden muaf tutulsun bıraktıkları bahçe ve bağların bedelleri ödensin. ***** toplam nüfusların azami 32 bin kişi olmak kaydıyla 7 bin hane iskan etme müsadesi verildi. iskanı, gerçekleştirilsin. .göçmen meselelerini çözmek*için Gürcistan Hükümeti tarım araçları için krediler versin uygun miktarda arsalar dağıtılsın*haneler devredilsin vergilerden muaf*tutularak ev*hayvanları verilsin nakil ve Taşıma*masrafları Gürcistan Hükümetince karşılanacaktır.göçmen iskanı üç ay içinde tamamlanacaktır |
Kaynak mehmetsaliharvas.tr.gg.com
AHISKA KATLİAMI ahıska*Sürgününün sebebi anlaşılmamıştır.* şu*düşünceler ileri sürülebilir. Ahıskalıların Türkiye’ye sınırdaş olmaları Türkiye’ye muhabbetle bakmaları ve bölgeyi Türklerden temizlemek isteyen Ermenilerin Moskova’ya baskıları sürgün sebepleri* sayılabilir. Kırım’ı Türksüz bırakmak kastıyla yapılan sürgünde Ahıska Türklerinin Alman işbirliğinden*dolayı sürülmemiştir Ahıska Türkleri sürülürken onlara "Sizleri Alman tehlikesinden korumak*için başka yerlere naklediyoruz" gibi bir bahanenin öne sürülmüştür Ahıska Türkleri Orta Asyadaki kazakistan ve Özbekistana dağıtılmışlardır Sürgün Ahıska köylerinin boşaltılması ile başladı.Askerlerin kontrolünde*gerçekleştirilen sürgün, halkın, vagonlara*bindirilmeleriyle son buldu. vagonlardan sağ çıkılamayacaktı. Tanıklardan Nuru Feyzullayeva şöyle diyordu; "Gece askerler köyümüzü kontrol altına aldılar 2 saat içinde toparlanmamızı emrettiler. Neden*sürüldüğümüzü anlatmadılar sadece vazifemizi yapıyoruz"*diyorlardı. "Böyle emredilmiştir" diyerek 220’ye yakın Ahıska köyü ve Türk Müslüman*nüfusu bir gecede Orta Asya’ya sürüldü. Tanık Latifşah Baratoğlu*şöyle diyor; kıyamet günü gelmişti. halk,*sokaklarda kamyonları bekliyordu Demiryolunda yüzlerce insanın sesi duyuluyordu. Çocuklar ağlıyorlardı. kamyonlardan biri köprüden aşağı devrilmiş,*adamlar ölmüşler. Silahlı bir subay yırtık, delik deşik elbisesiyle 6 yaşındaki*kız çocuğunu vagon vagon gezdiriyor ve "Bu çocuk yetimdir,*babası cephede ölmüş. Ona sahip çıkın". Peki*ama Rus devleti için canını veren bu çocuğun suçu neydi Her vagonda 30-40 kişi vardı. Tuvaletsiz, susuz vagonlarda hayvan gibi götürülen bu adamların suçu neydi? Ölüleri defnetmek imkansızdı. Askerler ölüleri teslim alıyorlardı Nerede*cesetler, mezarları nerede? kimse bilmiyor. Bütün bu faciaya nasıl kahrolmazsın. ************** |
***********
Kaynak mehmetsaliharvas.tr.gg.com AHISKA KATLİAMI Ahıska katliamının tanıklarından Nuru Feyzullayeva eşini savaşa gönderdikten sonra dört*yavrusuna bakmak zorunda kalmıştı. Kısmet olmadı Orta Asya’ya sürgün edilirken*4 yavrudan tek bir yavrusu kalmıştı. binlerce anneye bu da nasip olmamıştı. kargo*trenlerinde götürülen Türklerin 17 bini açlık soğuk ve hastalıktan öldü.** * ahıska sürgününün şahidi olan bir Ahıskalnın söylediklerini hiçbir yazar hayal edemez" Beş hane ve otuzu aşkın kişi bir vagonda gidiyorduk. Kapıyı bir defa açıyorlardı. tekerlekler üzerindeki bu mezarda vagon denen tabutlarda idrar kesesi*patlayarak ölen kadınlar vardı. erkeklerin, çocukların gözleri önünde tuvalet*yapamazlardı, tuvalet yoktu. vagonun döşemesini delmek*zorundaydılar. Bu ise firar etmek demekti cezası infazdı yemiyorduk içmiyorduk ki rezil olmayalım. daire*oluşturup.etten duvar örerek su döküyorduk onlar utanıyorlardı, ama onları rezalete düşürenler neden*utanmıyorlardı ******** O vagonlardan nice facialar, vahşetler yaşandı. loğusalar vardı Loğusanın sesleri duyulmasın diye erkekler bağırıyorlar ve gözleri öfke ve kahırdan yaşla doluyormuş.kaç kişinin sürüldüğünü söylemek yasak edilmiş ise de 209*adet Müslüman köyünün sürüldüğü biliniyor* |
Kaynak mehmetsaliharvas.tr.gg.com
AHISKA KATLİAMI Ahıska katliamında Laurantiy Beriyaya ait rapor şöyledir:Devlet Savunma Komitesi Yoldaş Stalin’e SSCB Halk Komiteleri Başkanı Yoldaş Molotav’a Kominist Merkez Komitesi Başkanı Malenkov’a Devlet Savunma Komitesinin kararınca Türklerin, Kürtlerin ve Hemşinlilerin Gürcistan sınır bölgesinden*tahliye işlemleri tamamlamıştır. Türkiye’nin sınırındaki akrabaları kaçakçılık yapmakta olup, muhaceret eğilimi*gösteriyor ve Türkiye istihbaratı için casusluk ve çete oluşturma kaynağı teşkil ediyordu.Tahliye için önlemler alınmıştı. tahliye edilenlerin sınırı geçmesini önlemek için Türkiye sınırımızın korunma ve gözetimi kuvvetlendirilmişti. Adigen, Aspinza, Ahıska, Ahılkelek ve Boğdan* tahliye işlemleri Acaristan Özerk Cumhuriyetinde* gerçekleştirilmiştir. Toplam 91,000 kişi tahliye edilmiştir. Tahliye edilenler Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’daki iskan yerlerine yol almaktadır. Tahliye*işlemleri düzenli ve olaysız bir şekilde tamamlanmıştır.Gürcistan’ın 7 bin köylü hanesi iskan edilecektir.SSCB Gürcistan SSC ile Türkiye sınırındaki hudut güvenliğini artırmak için özel önlemler alınmaktadır SSCB Halk İçişleri Komiseri*LAVRANTİY BERİYA |
Kaynak mehmetsaliharvas.tr.gg.com
AHISKA KATLİAMI Ahıska katliamındaki stalinin raporlarını değerlendirdiğimizde şu sonuçlar çıkar Türk nüfusunun sınır güvenliği için tehlike oluşturmasına eşkiyalık, kaçakçılık, casusluk yalan ve iftiraları sürgün için gerekçe değildir çünkü erkekler silah altında olup Almanya savaşındaydı. İhtiyar,*çocuk ve kadınların tehlike oluşturacağı düşünülemez.Ahıska Türkleri Türklerden ayrı olarak ele alınmış ve güvenilmez oldukları vurgulanmıştır. Oysa askere alınmış ve*Almanya savaşına gönderilmişlerdir.*Sürgünde Gürcü liderler Beriya ve Stalinin Şovenliği*dikkat çekmektedir.** Sürülen Türklerin yerine Gürcülerin iskanıyla Türklerin Ahıskaya dönüşü imkansız görülmektedir.**Sürgün normal bir tahliye olmayıp "Ceza"*gibi uygulanmış, devlet suç işlemiştir. toplu cezalandırma söz konusudur. ******* Ahıska sürgününde şu faktörler unutulmamalıdır *** *Batı Avrupa’da Almanya’ya karşı ikinci cephe açılmıştır zaferi kazanan SSCB, Türkiye*ile ilişkilerini gözden geçirmekte saldırısında bir politika izlemektedir İran Güney Azerbaycanda yayılmacı bir politika izlemekte Gürcü ve Ermeni topraklarının" iadesi talebiyle ermeniler sovyetlere baskı kurmakta Sovyetlerin yayılmacılık işgalcilik ve sömürge politikalarında Ahıskalı Türkler*sakıncalı görülmüşlerdir. |
Kaynak Olaganustukanitlar.com
150 bin Yahudi’yi kurtaran II. Bayezid! Fatih hanın oğlu, II. Bayezid, 1481 de tahta geçmiş 31 yıl ülkeyi yönetmiştir. Bayezid han Elhamra Kararnamesi ile İspanya’yı terk etmek zorunda bırakılan Yahudilere kucak açmış, Kemal Reis komutasında Osmanlı donanmasını İspanya’ya*göndererek, 150 bin Yahudiyi Osmanlıya getirmiştir 8. yy.’da Kuzey Afrika’daki Müslümanlar, İber adasını İslam İmparatorluğuna dahil ettikten sonra, Hristiyanlar ve Yahudiler, Zımmi vergilerini verdikleri sürece, dinlerini korumuşlardır Yahudiler, ticaret, ve bilimde gelişmişler rahat ve huzurlu bir yaşama kavuşmuşlardı. zamanla İslam zayıflamış ve*14. yy da*iber adası İspanya’nın hakimiyetine geçmiş Katolikler Yahudileri Hristiyanlaştırımıştır Hristiyanlığa geçenlere, ‘dönme’ anlamına gelen “konverso” denilir. Yahudi konversolar için kullanılan isim ise ‘domuz’ anlamında “Marrano”dur. Yahudiler için, osmanlı zamanında cazibe merkezi olan ispanya toprakları cehenneme dönmüştür. İber yarımadasında 15. yy.’a kadar, *Yahudilik varlığını sürdürmüştür Kastilya ve Leon Kraliçesi evlenerek, İspanya’daki İslam tasfiyesi hız kazanmıştır. 1478’de İspanyol Engizisyonu binlerce Yahudi’nin infaz emrini vermiş Müslümanların son kalesi Beni Ahmer devleti yıkılınca 2 Ocak 1492 de başkent Gırnata’daki Yahudiler*için,zor günler başlamış 31 Mart 1492’de Isabel ve Ferdinand, Yahudilerin Hristiyanları inancından döndürmeye çalıştıkları’ gerekçesi ile İspanya’yı terk etmelerini emreden, Elhamra Kararnamesini imzaladılar. giderken, sahip olduklarını almaları yasaklandı. Kararnameye uymayanlar, ülkeyi terk etmeyenler ve yardım edenler ölüm cezasına çarptırılacaktı. |
Kaynak Olaganustukanitlar.com
150 bin Yahudi’yi kurtaran II. Bayezid! Elhamra Kararnamesi ile Yahudilere İspanya’yı terk etmeleri için verilen süre, 31 Mart 1492’de doluyordu. Bu tarih, Yahudilerin matem günü Tişa beAv’a denk gelmişti. Tişa beAv, Kudüs Yahudi’lerin dünyanın göz bebeği gördükleri dinsel yapı Beth Amikdaş’ın, yıkılış tarihidir.Kemal Reis komutasında*Osmanlı kadırgaları İspanya’ya doğru yola çıkar 150 bin yahudi II. Bayezid’in donanması ile Osmanlı topraklarına vardılar. onlar en şanslılarıydı Kuzey Afrika’ya geçenler, çöllerde vahşi hayvanlar ve zorlu doğa ile karşılaşıtılar. II. Bayezid, yayınladığı bildiri ile Yahudi göçmenlere yerleşme hakkı ve vatandaşlık ve Yahudilere*hoşgörüyü emretti. Yahudilere kötü muamele edenlere, sert cezalar verildi Kemal Reis kumandasındaki kadırgalarla,*Osmanlı topraklarına ulaşan Yahudiler, malarını kaybetmişlerdi ancak kültürlerini ve bilgilerini*Osmanlıya taşımayı başardılar. Osmanlının, gelişimine katkıda bulundular yükselme döneminde, kalifiye insan ihtiyacının karşılanması, ateşli silahların yapımı, teknoloji ve tıp alanında önemli katkıları oldu.*Saray’a hizmet ettiler Onlara İbranice, İspanya anlamına gelen “Sefarad” Yahudisi denildi. 16. yy.’da en parlak dönemini yaşayan Osmanlı İmparatorluğu’nda, saraya hizmet veren Safarad Yahudilerinin osmanlı devletine önemli katkıları oldu. Seferad yahudileri İstanbul, Edirne Selanik İzmir, Manisa, Bursaya yerleştirildiler.II. Bayezid elhamra kararnamesini şaşkınlıkla karşıladı II. Ferdinand’a bilge hükümdar denmesi ile ilgili olarak*“Bir hükümdar, kendi ülkesini fakirleştirirken, benim ülkemi zenginleştiriyorsa ona nasıl bilge hükümdar denebilir?”*dediği rivayet edilir. |
Kaynak Bilgiustam.com
Yahudi soykırımı 2. Dünya Savaşında Hitler Yahudi Soykırımı Holokostla 2. Dünya Savaşında 6 milyona yakın Yahudiyi öldürdü. Peki soykırımı Hitler neden yaptı?*Kavgamda Hitler, Yahudilerin Alman ekonomisine darbe vurduğunu savunuyor. savaşı Yahudiler yüzünden kaybettiğini söylüyor. Savaşta silah fabrikaları Yahudilerdeydi işçiler Yahudiydi. fabrikalar greve giderek, Almanların mühimmat sıkıntısına sebep oldu. Hitler ihaneti affedemedi annesinin ölümünden doktorları suçlu görüyordu. doktorlar Yahudi’ ydi. Sizce Yahudi Soykırımında gizli güçlerle Siyonizm temsilcileriyle anlaşıldımı. Almanya, 1. Dünya Savaşı’ nda müttefikimizdi. Almanya yenilince, çok ağır sonuçlara katlanmak zorunda kaldık. Dünya tarihinde en yüklü savaş tazminatı ödeyen ülke Almanya olmuştur.132 milyarlık altın para tazminatı Versay Barış Antlaşması ile Almanlara dayatılmış Alman ordusu 100 bin e düşürülmüştür. Alsas-Loren ile ekonomisine darbe vurulmuştu. İmparator Wielhelm de savaş yenilgisiyle ülkeden kaçtı Kasım Devrimi gerçekleşti. koalisyon hükümeti oluşturuldu. Toplum çökmüştü. Fransızlar, almanları Versay Antlaşması’ yla yerle bir etmişti. Almanların başlarına gelecek lider Alman ruhunu canlandırabilmeliydi. milliyetçilik akımı ve hitler Almanları derinden etkiledi. Ve Hitler sahneye çıktı. Hitler Nasyonal Sosyalistlerin lideri oldu. Versay Antlaşması’ nı tanımayacaklarını vurguluyordu Parti programında ise Yahudi aleyhtarlığı vardı ediliyordu. maddelerden birkaçı şöyle: Sadece bizim milletimizden olanlar vatandaş olabilir. Sadece Alman soyundan gelenler, milletimizdendir.hiçbir Yahudi milletimizin parçası olamaz.Halkımızın geçimi ve yerleşmek için toprak istiyoruz. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi 4 yılda çok büyük bir güç haline geldi. 1924′ te mecliste 32 milletvekili vardı. Rotchilds ünlü Yahudi aile Almanlara destek sağlamıştır. Peki Almanlara yarar sağlayan bu planlar karşılıksızmı yapıldı |
Kaynak Bilgiustam.com
Yahudi soykırımı 1924 te Filistin Siyonistlerin hayaliydi. Çok büyük paralarla bölgeden toprak satın alınmış Osmanlının son bulmasıyla siyonistler güçlenmiş emellerine ulaşacak filistin topraklarına sahip olmuşlardı. toprak yetmiyordu. Hayallerindeki Yahudi Devleti için Yahudilerin topraklara yerleşmesi gerekiyordu. İngilizler siyonistleri destekliyordu. Tüm propagandalarla Yahudi sayısı 85 bine ulaşmıştı Bir şekilde Yahudiler filistine göç etmeliydi en fazla Yahudi Alman topraklarındaydı Almanya’ da milliyetçilikle yükselişe geçen Hitler mali kaynağa sahip değildi. siyasal söylemleri ekonomik olarak desteklemeliydi. Aksi durumda seçimi kazanamazdı Alman sanayi devleri olan Krupp, yahudi Rotchilds ailesi General Motors, Du Pond, Ford’ Rockefeller Ailesi Hitlerin en büyük destekçileriydi Bu Hitler 1933 de Cumhurbaşkanı Hindenburg tarafından iktidara getirildi. seçim formaliteydi halkın ve büyük şirketlerin baskısına cumhurbaşkanı dayanamadı Hitler vaatlerini gerçekleştirmeliydi Alman ekonomisi için Yahudi desteğine ihtiyaç vardı. organizasyonda ise Siyonistler vardı. 2. Dünya Savaşında Almanların top üretimini Yahudi şirketi olan Jacob Wallenberg yapmıştır yahudi Standard Oil Nazi askeri araçlarının petrol ihtiyacını karşılamıştır. toplama kamplarında kullanılan gazların üretimi Yahudi kimya firması Farbenindir Savaş öncesinde üretilen kurşunların ödemesini gerçekleştiren Brown Bros Harriman’ dır. Yahudidir. Yahudi Samuel ailesi Hitler’ e 30 milyon pound destek sağlıyordu. Shell adlı petrol firması bu aileye aitti. Hitler’ in mücadelesinde Yahudilerin çok önemli katkıları vardır |
Kaynak Bilgiustam.com
Yahudi soykırımı 2.dünya savaşında yahudiler hitleri desteklemiştir peki Yahudi desteği neden sağlandı Üstelik desteği, Yahudi aleyhtarlığı yapan bir lidere veriyorlardı. Siyonist Örgütler ile Hitler anlaşma yaptı Yahudi liderler hitlere destek verdi amaçları Yahudi ailelere gözdağı vermekti. toplama kamplarına sakat, engelli, yoksul Yahudiler getiriliyordu. Romanlar ve Çingeneler vardı korkutma ve baskıyla varlıklı Yahudiler satın alınan filistin topraklarına göçe zorlanıyordu. Hitler, Yahudileri göçe zorluyordu. Hitler Göç etmek isteyen Yahudilerin göç organizasyonunu Siyonistlerle yürütmüş ve sadece Filistin’ e göçe izin vermiştir Nazi subayı göç organizasyonunun başında yer almış ve Macaristan, Çekoslovakya ve Avusturya’ da göç büroları kurdurmuştur. 1941′ e kadar bu bürolar aracılığıyla Eichmann 250 bini aşkın Yahudi’ nin Filistin’e göçünü gerçekleştirmiştir. Hitler ilk olarak Romanya, Polonya, Avusturya ve Macaristan’ ı işgal etmiştir. Bunun sebebi Yahudi nüfusunun daha çok olmasıdır siyonist Theodor Herlz bu konuda şöyle diyor: Hitler İmparatorluğu ile Yahudi Örgütleri arasında, Alman Yahudilerinin Filistin’ e göçlerini kolaylaştırmak amacıyla anlaşma imzalanmıştır 2. Dünya Savaşı 1945 de bitmiş 3 yıl sonra da İsrail 1948′ de kurulmuştur. |
İsrail'in katliam tarihi
Kaynak NTV.com.tr Sabra ve Şatilla'dan Kibya'ya, ABD gemisi USS Liberty'den düşürülen Libya uçağına, Cenin'den Mavi Marmara'ya... II. Dünya Savaşı'nın ABD ve müttefiklerin zaferiyle bitmesiyle BM Kasım 1947'de Filistini biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaştırdı Yahudiler kararı kabul ederken Araplar reddetti ve İsrail-Filistin Savaşı başladı. 14 Mayıs 1948 David Gurion tarafından İsrailin kuruluşu ilan edildi. 24 saat sonra, Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak orduları İsrail topraklarına girdi İsrail Türklere saldırdı israil tarihinde birçok katliam var. 1946. İsrailli Irgun 22 Temmuzda Kral Davud Oteli’ne saldırdı İngilizler, Araplar ve Yahudilerin bulunduğu 96 kişi hayatını kaybetti. İsrailin 1948 de Deir Yasin Köyü katliamında ise 254 Filistinli can verdi. İsrail ordusu 29 Ekim 1948'de Safsaf köyüne girdiğinde bilanço 70 ölüydü. El-Halil’deki Davayima Köyü’nde ise kadın ve çocuk demeden 80 Filistinli öldürüldü.Batı Şeria’daki Kibya Köyü’ne 1953 de baskın yapıldı. 67 kişinin yaşamını yitirdi baskının lideri Şaron'du.Mısır'ı işgal eden İsrail ordusu, Kufr Kasem köyünde katliam yaptı. 1956'daki saldırıda ölen 49 kişiydi 1956. da Samu köyüne giren İsrail 18 Filistinli'yi vurdu, köy yerle bir oldu. 1968 de ise İsrail uçakları 15’ten fazla Filistin köyüne napalm bombası yağdırdı. 56 kişi can verdi. İrbid bombardımanında ölü sayısı 30'du. 12 Şubat 1970 de Mısırda bir fabrikayı İsrail vurdu, 70 işçi hayatını kaybetti. |
İsrail'in katliam tarihi
Kaynak NTV.com.tr Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırının bir benzeri 1967 de yaşandı. İsrail ve Araplar arasında 6 Gün Savaşları sürerken, tarafsız ABD bölgeyi izlemek için USS Liberty gemisini Doğu Akdeniz'e gönderdi.ABD gemisinde askerler ve siviller vardı, İsrail savaş uçakları saldırıya başladı, makineli tüfek ve roket saldırısı napalm bombasıyla sürdü. Gemide askeri ve sivil mürettabat öldürüldü. ABD askerleri yardım istedi, iki F-4 nükleer silahlarla havalandı.Pentagon Savunma Bakanı McNamara uçakların geri dönmesini emretti Liberty, uçağında Ölü sayısı 34, yaralı sayısı 177'ydi.geçen 43 yıla rağmen ABD israilden saldırının hesabını soramadı. İsrail hava kuvvetleri, 19 Şubat 1973'te Libya uçağını düşürdü. 107 yolcu can verdi. Yine İsrail uçakları 1970 te Mısır Sha'a eyaletinde bir okulu bombaladı, 46 çocuk öldü. 1971'de Suriye bombardımanında 200 kişi yaşamını yitirdi. 1982'de İsrail, Lübnan'a girdi Şaron komutanlığındaki Hristiyan Falanjistler tarihin en büyük katliamını yaptı. Sabra ve Şatilla'da katledilen 991 kişiden yalnızca 328'inin kimliği tespit edilebildi.15-16 Eylül katliamında 300 kişi yaşamını yitirdi |
İsrail'in katliam tarihi
Kaynak NTV.com.tr Sabra ve Şatilla'nın etkileri silinmemişken İsrail 1990 da Kudüs'te yeni katliamlara imza attı. Mescid-i Aksa da Yahudiler ve Filistinliler arasındaki olaylarda İsrail Filistinlilere ateş açtı, 30 Filistinli hayatını kaybetti.Yıl 1996. Lübnan'da Kana mülteci kampına düzenlenen kanlı saldırıda kadın ve çocuk 109 kişi can verdi.Tarihin en büyük katliamını israil 2002 de Cenin'de işledi. Cenin mülteci kampına zırhlı birliklerle saldıran İsrail 1300 sivili katletti. 2006'da İsrail Lübnan'ı bombaladı. binlerce sivil öldü, Beyrut tanınmaz hale geldi.tarihler 31 Mayıs 2010'u gösterirken İsrail Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine havadan helikopterlerle saldırdı. barış gönüllüsü 9 kişi hayatını kaybetti. Türkiye, 1949 da İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülkedir İsrail ile türkiye ilişkilerinde Öcalan'ın Kenya'da yakalanması etkili oldu 2007'de Perez TBMM'de konuştu İsrail'in Gazze'ye girip 1300 sivili öldürmesiyle iki ülke arasında soğuk rüzgarlar esti 30 Ocak 2009'da Davos krizi patlak verdi. Başbakan Erdoğan'ın "One minute" çıkışı gerilimi arttırdı İsrail'in Anadolu Kartalı tatbikatından çıkarılması, TRT 1'deki Ayrılık dizisi, "alçak koltuk" kriziyle kopma noktasına gelen aradaki bağlantı, mavi marmara baskınıyla koptu. |
Yahudi soykırımı kaynak mynet.com
Soykırımda Yahudi nüfusunun 3'te 1'i katledildi. 1 milyondan fazlası çocuktu...Soykırım Amerika'nın 34. Başkanı Eisenhower'ın büyük çabası sayesinde tüm dünyada bilinir hale Ernest Leitz tarafından Leica Özgürlük Treni ile binlerce Yahudi kırımdan kurtarıldı.Hitler, Yahudiler'in yok edildiği ölüm kamplarına hiç gitmedi.Soykırım yoktur" demek Avusturya ve Almanya dahil olmak üzere 17 ülkede suç olarak kabul edilmekte.Yahudi boksör Salamo Arouch, Auschwitz kampında 2 yıl boyunca esirlerle dövüştürüldü. Kaybedenler idam edildi. 2 Polonyalı doktor dahiyane bir oyunla 8000'den fazla Yahudiyi kurtardı. Tifo olduklarını söyledikleri Yahudiler serbest bırakılmıştı.İlk toplama kampı Dachau, 2. Dünya Savaşı'ndan 6 yıl önce siyasi tutuklular için yapılmıştı.Danimarkalı Yahudilerin %99'u soykırımdan sağ kurtuldu. Hitler Amerika ve İngiltere'ye "Yahudiler'i alın olay çözülsün" dedi. Teklif kabul edilmeyince soykırım gerçekleşti. milyonlarca Yahudi'nin ölümüne sebep olan Zyklon B" gazını üreten firma günümüzde haşere ilaçlama yapmakta.The Nokmim ve The Avengers olarak bilinen İsrail İntikam Birliği, soykırımdan kaçıp yüzlerce gestapo subayını ve Alman rütbelisini öldürdü.Yahudiler soykırıma karşı su şebekesine zehir karıştırıdılar fakat olay İngilizler tarafından engellendi. Savaştan sonra 200 gestapo Alman İstihbarat Örgütü BND tarafından işe alındı.Helena Citronova adındaki Slovak kadın Aushwitz'de Franz Wunsch adındaki askere aşık oldu. Asker kadına iş vererek hayatını kurtardı.savaşta Japon konsolosu Chiune Sugihara 6000 Yahudi'ye vize vererek hayatlarını kurtardı.Auschwitz'de köle olarak çalıştırılan Yahudiler, Hitler'e yaklaşık 200 milyon dolarlık kaynak sağladı.soykırımın simgesi Anne Frank, müttefik askerlerinin kampa gelmesinden 1 hafta önce hayatını kaybetti. Polonyalı asker Witold Pilecki gönüllü olarak ölüm kampı Auschwitz'e hapsedildi.Nazilerin soykırımda ilk hedefleri çocuklar oldu Ölüm meleği Mengele çocuklar üzerinde inanılmaz deneyler yaptı. Bunlardan biri 2 çocuktan siyam ikizi oluşturmaktı. Treblinka'da 1 milyon Yahudi, sayıları 150'yi geçmeyen personel tarafından katledildi. insanlık tarihine geçen bu utanç verici olay yüzünden 11 milyondan fazla insan hayatını kaybetti... |
All times are GMT +3. The time now is 07:28. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025