![]() |
Seçmen Ne Mesaj Verdi 24 Haziran'da
Yine deviremediler, düşüremediler, yenemediler...
MİLLİ KOD yine ağır bastı. Herkes çeşitli yorumlar yapacaktır. Ama benim baktığım yerden iki kazanan var! Birincisi elbette ERDOĞAN! NET! İkincisi de her zaman KİLİT GÖREVİ YAPAN MHP ve Devlet Bahçeli Bey... Kabul etmek belki zordur ama Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce Beyler kaybettiler. Meral Hanım da aynı şekilde. Demirtaş zaten CHP oylarıyla barajı aştı... 24 HAZİRAN'da millet "BİZ TÜRKÜYLE KÜRDÜYLE BİRARADA YAŞAYACAĞIZ" diye haykırdı... Dünyaya da "Siz bizi biz olduğumuz sürece yıkamazsınız" cevabını verdi... Halk İNCE'nin STANDUP'ını izledi, sandıkta oy'u Erdoğan'a verdi... NOT: İNCE'nin başlatmış olduğu CHP'deki değişim devam edecek... Yeni isimler bulacaklar. Bu İNCE olmayacak... Kemal Bey de kalamayacak. İNCE SİSTEMİN OTURMASI İÇİN BİLMEDEN İYİ GÖREV ÜSTLENDİ. ARTIK İKİ PARTİLİ SİSTEM VAR... Bir yanda MHP'DEN GÜÇ ALAN AK PARTİ. DİĞER YANDA İSE NE OLACAĞINA KARAR VERMESİ GEREKEN MUHALEFET! ERGÜN DİLER |
Kılıçdaroğlu ve İnce'nin el ele verip, "16 yıl bunlarla iş birliği yapan herkes yargılanacak. Hesap soracağız" söylemini dillendirmesi, AK Parti seçmeni üzerinde, "Bunların amacı bir zamanlar Erdoğan'a destek veren kim varsa ortadan kaldırmak" olarak algılandı ve AK Partili küskün seçmeni ürküttü.
Muharrem İnce'nin İzmir mitingi sonrası Kordon'da kadeh kaldıran binlerce seçmenin koro hâlinde Erdoğan ve AK Parti'ye küfretmesi ile İstanbul mitinginde on binlerce insanın bir ağızdan, "İntikam alacağız, intikam" diye nara atması, kararsız ve küskünlerin AK Parti'ye dönmesine neden oldu. SÜLEYMAN ÖZIŞIK |
AK Parti’nin popülaritesi azalsa da Tayyip Erdoğan’ın popülaritesinde bir azalma söz konusu değil. Özellikle MHP ile girdiği ortaklıktan yarar elde ettiğini de belirtmemiz gerek. Ancak MHP ile ortaklığı da aşan bir durum var ki o da şu: Millet, Erdoğan’dan vazgeçmemiş!
Kürtler, Tayyip Erdoğan’a sırt çevirmemişler... Tayyip Erdoğan’ın Kürtler nezdinde bir hezimet yaşayacağına dair tüm tahminler geçersiz. Güneydoğu kentlerinde Erdoğan’ın aldığı oylara baktığımızda bu gerçeği açıkça görüyoruz. Saadet Partisi, AK Parti’den oy devşiremedi AHMET HAKAN |
Devletin yeniden yapılandırılacağı bu dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan daha deneyimli ve birikimli bir ismin bu görevi yüklenmesi düşünülemezdi.
Nitekim Türk seçmenleri de bu gerçeği gündeme getirdiler. Türk seçmenlerinden orta yaşı geçmişolanlar, Erdoğan öncesi ile sonrası arasındakifarkları çok iyi görüyorlardır... Sankiezelden ebede varmış gibi şimdi günlükhayatımıza yansıyan kolaylıkların bir andaelimizden gidebileceğini bilen kuşaklardırbunlar... Bütün bu hizmetlerde "Erdoğandamgası" bulunduğunu da hemen herkesbiliyordu... Sonuçlar geldiği zaman,bundan sonrasının da "Erdoğan dönemi"olacağı anlaşıldı. Türk seçmenlerinden orta yaşı geçmişolanlar, Erdoğan öncesi ile sonrası arasındakifarkları çok iyi görüyorlardır... Sankiezelden ebede varmış gibi şimdi günlükhayatımıza yansıyan kolaylıkların bir andaelimizden gidebileceğini bilen kuşaklardır bunlar... Bütün bu hizmetlerde "Erdoğandamgası" bulunduğunu da hemen herkesbiliyordu... Sonuçlar geldiği zaman,bundan sonrasının da "Erdoğan dönemi"olacağı anlaşıldı. MEHMET BARLAS |
Erdoğan’ın karşısına çıkara çıkara, Türkiye’nin en niteliksiz, en ağzı bozuk ve en boş adayını çıkardılar. Bu ayıp da Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye yeter.
Erdoğan’a karşı bir “nefret cephesi” oluşturuldu... Fakat bir de “halk” diye bir şey vardı. Erdoğan’sız bir Türkiye oluşturmak için ellerinden gelen her melaneti sergileyen “nefret cephesi”, bir kez daha halkın sağduyusuna ve şaşmaz adaletine yenildi. Şimdi Türkiye vakti... Bazıları için de inceden toz olma vakti.. AHMET KEKEÇ |
KİRAZ VAR YİN Mİ? Erdoğan Başkanımız oldu... Cumhur ittifakı kazandı Elhamdülillah... Topunuz geldiniz, yine olmadı… Herkese söyleyecek bir sözümüz var tabii... Hacı Muharrem’e; “Erdoğan Kuantumu” ve kuralları vardır… Kural 1: ‘Yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş…’ her CHP’li için mukadderdir… Kural 2: Traktör, bisiklet, kasket ve her gün cuma kılmak izafidir… Kural 3: Yalova’da tavuk beslemek iyidir… Ama Tatanka yüzünden genç horozlar rahatsızdır…:hihi2::hihi2::hihi2::hihi2: Akşener’e; Heeüüvvv, heüüüvvv!.. Temel’e; “Hasta la victoria siempre Commandante” Che Guevara, Gavurla iş tutulmaz, Tövbe Estağfirullah!.. Demirtaş’a; Onu Başkan yaptık.., Onu Başkan yaptık.., Onu Başkan yaptık... Ketıl’a su koy!.. :güzel::güzel::güzel: Ve Kılıçdaroğlu’na; “Kiraz var, yin mi?!..:w::w::w::w: HİKMET GENÇ |
Dip dalgasından bahsedenler, "rakının dibine vurup Erdoğan'a küfredenler" sandığın dibini buldu.
Mitinglerde takla üstüne takla atan, dün rejime tehdit gördüğü başörtüsünü, sadece başına takmadığı kalan Muharrem İnce kaybetti.:hihi2: "Göreceksiniz, ikinci tura kalıyorum" diyen, tülbentgillerden Meral kaybetti. Terör kaybetti, "Afrin'i geri alacağız" diye vaatte bulunan terör yandaşı HDP kaybetti. CHP'ye 'Temel' olan 'ihtiyar süperman' kaybetti. İnce'nin fraklı görüntüsü eşliğinde "Ayakkabı kokusu ülkeden gidiyor" diye mesajlar paylaşan sefiller kaybetti. Dolarla, patatesle iş görmeye kalkan sinsiler kaybetti. İnce'yi köpürten BBC, "Muhalefet galibiyet kokusu alıyor" diye yazan The Economist kaybetti. Başörtüsü düşmanı İnce'ye, başörtüsü güzellemesi yaptıran başörtülü Elif Çakır ve 'Karar'sızlar kaybetti. "AA'nın 7. katında özel hazırlıkların yapıldığı bilgisini aldım" diyen Uğur Dündar, Maltepe mitinginde 32 dişini göstererek poz veren candaş kalemşorlar kaybetti. "Türkiye, ya fizikçiyi seçecek ya da kekçiyi" diyerek aklınca dalga geçen Fatih Portakal kaybetti. Anketçiler kaybetti, "Tayyip Erdoğan ilk turda yüzde 47 alıyor, seçim ikinci tura kalıyor" diyen kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı kaybetti. "AKP gitti gidiyor" diyen FETÖ'rist Emre Uslu ve ağa babaları kaybetti. Muharrem İnce'yi "Korku paratoneri" ilan eden Cumhuriyet, "Ampul söndü, Abbas yolcu" diye manşet atan Sözcü kaybetti. Erdoğan'a "Senin dizinde 'the end' yazmak üzere" diyen Yılmaz Özdil, "Silkele Muharrem Öğretmen düşecekler" diye başlık atan Necati Doğru kaybetti. Ali Koç'un seçilmesinden sonra "Fenerbahçe'de doğan güneş yakında Türkiye'de doğacak" diye tweet atan İYİ Partili Ümit Özdağ kaybetti. 'Tamam'cılar kaybetti. Seçmen,Erdoğan'a sahip çıktı.İnce'ye inanmadı. Akşener'e güvenmedi Karamollaoğlu'nu dikkate bile almadı. Demirtaş'a ise "cezaevinde kal" dedi. Akşener'in balon olduğu, Bahçeli'nin lider olduğu görüldü. FATİH SELEK |
“Milletin esareti üzerine kurulmuş müesseseler, her tarafta yok olmaya mahkûmdur.” Mustafa Kemal Öyle oldu zaten. 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalkışarak, silahla milleti esir almaya çalışanlar, dağıldı ve yok oldu. Bu seçim sonuçları da 15 Temmuz’un devamıdır! Millet 15 Temmuz’da verdiği cevabı bir defa daha tekrarlamıştır. Şimdi muhalefetin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım!.. Tam 14 seçim oldu, muhalefet sürekli olarak nal topluyor. Recep Tayyip Erdoğan, zafer üzerine zafer kazanıyor. Demek ki, başta CHP olmak üzere, Türkiye’deki muhalefet ciddi yanlışlar yapıyor. Demek ki, artık o alışılmış politikalarını değiştirmesi, kendisine çeki-düzen vermesi gerekiyor. Olmuyor işte, olmuyor… Batılı güçlerin peşine takılarak, FETÖ ile ittifaklar kurarak, terör destekçileriyle kol kola vererek, halktan kopuk politikalar izleyerek, her seçim öncesi vatandaşa samimi olmayan mesajlar verilerek sonuç alınamıyor! Görülüyor işte: Türkiye’nin samimi ve milli bir muhalefete ihtiyacı var. Başta CHP olmak üzere bütün muhalefet partileri kendilerini yeniden dizayn etmek zorunda. Çünkü feraset sahibi bu millet… Onların gördüğü gibi “göbeğini kaşıyan adamlar” değil onlar!EMİN PAZARCI |
24 Haziran seçim sonuçları FETÖ ve PKK’nın idam fermanı anlamına geliyor. Yeni dönemde bu örgütler tasfiye olmaktan kaçamayacaktır. Seçim sonuçları “Güçlü lider, güçlü Meclis ve güçlü Türkiye” sloganına uygun çıkmış, muhalefetin içeriden bozgunculuk yapma şansını ortadan kaldırmıştır. Muhalefet ise seçim öncesi tüm provokasyon, bozgunculuk girişimlerine karşın sandıkta kesin bir yenilgiye uğramıştır. Saadet Partisi’nin aldığı oya bakarak Temel Karamollaoğlu’nun en büyük kötülüğü CHP’ye yanaşarak kendi tabanına yaptığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar, Karamollaoğlu’nun koltuğundan etmeye yetecek gibi görünüyor. 24 Haziran’ın diğer bir kazananı ise Milliyetçi Hareket Partisi’dir. ABD merkezli tüm tasfiye girişimlerine karşın MHP oylarını koruyarak, İYİ Parti’nin üstünde kalmayı başararak büyük bir seçim zaferine imza atmıştır. Bu sonuçlar, Devlet Bahçeli’nin kendi partisine çok iyi bir kaptanlık yaptığını ve gemiyi karaya oturtmadan sağ salim limana yanaştırdığını gösteriyor. https://www.aksam.com.tr/yazarlar/ku..._campaign=feed KURTULUŞ TAYİZ |
Bir de ‘uçan mühür’ hurafesi uydurdular ki kaba etim bile gülmeyip zavallılıklarına acıdı! Haberiniz vardır ama bu köşede de kayıtlara geçsin diye, gazeteci oldukları iddia edilen Ruhat Mengi ve Kadri Gürsel gibilerin internette yaydıkları, Quantum’un bile izahta aciz kalacağı mesajı bu köşede paylaşıyorum:
“Arkadaşlar sabah bir arkadaşın kayınpederi oy kullandıktan sonra 1 -2 dk toparlanmak için kabinde oyalanmış sonra bakmış ki bastığı mühür uçup gitmiş. üçucu mühür göndermişler chp nin kesin kazanacağı yerlere kıyamet kopmuş tutanaklar falan tutulmuş. Lütfen herkese duyurun.” İşte Saadet Partisi bu kafayla, Müslüman Anadolu’nun ruh köküne düşman CHP ile işbirliği yaptı. Hakikaten Saadet Partisi için çok acıklı bir son. En son CHP ile Fethullahçı Terör Örgütü işbirliği yapmıştı. Akıbetleri mâlûmunuz… Saadet Partisi’nin yöneticileri tek başlarına seçime girselerdi onlara söyleyecek pek sözümüz olmazdı. Lâkin CHP ile ittifak yapmanın bir mazereti olamaz. CHP ile ittifak yapmak demek Batı ile ittifak yapmak demekti. Hiç utanmadan bu ittifakı yaptılar. AK Parti’ye yönelik yaptıkları eleştiriler vardı. Şu işe bakın ki, AK Parti’yi eleştirdikleri hususları kendilerine dünya görüşü yapmış, “Hayat tarzımız” diyenlerle işbirliği yaptılar! Bu nasıl bir dilemmadır. Uçan mühürün bir izahı vardır da bunun bir izahı olamaz. Bu seçimle birlikte bir parti kendini lağvetmiş olacak. Mühür değil ama Saadet partisi uçtu, nereye mi, ne siz sorun ne ben söyleyeyim; kendi uçan ağlamaz!.. YAKUP KÖSE |
‘Erdoğansız Türkiye’ hayali, demek ki boş hayalmiş.
Bu seçimde, istisnasız herkesi yanıltan MHP’nin aldığı oy oranıdır. Anketçiler, siyasi analizciler, hepsi yanıldılar. Demek ki, iktidara yakın olmak MHP’lileri motive etmiş. MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ‘stratejik ortaklık’ yapmakla kendi partisi açısından isabetli davranmış. Zannedilenin aksine, MHP seçmenleri Meral Akşener’e prim vermemiş. CHP’nin geleneksel oylarının yüzde 25 civarında olduğu varsayılıyordu. CHP oylarının birazının İyi Parti’ye, birazının da HDP’ye gittiği anlaşılıyor. Yani, İyi Parti’nin zararı, MHP’ye değil, CHP’ye dokunmuş. Seçime ittifaksız giren HDP’nin, CHP seçmeninin desteğiyle barajı aşıp Meclis’teki grubunu bir bakıma restore ettiğini de görmemiz gerekiyor. YUSUF ZİYA CÖMERT |
Teşkilat-ı Mahsusa @teskilatihafi
Muhalefet liderlerinin vasıfsızlığı muhalefet seçmeninde derin psikolojik sorunlara sebep oldu. Akla hayale gelmeyecek senaryolar yazarak buna inanıyorlar. Hakikaten tedaviye muhtaç bir kitle oluşturdular. Halk tv ,Fox Tv gibi kanallar bu kitleyi besliyor. |
Selâmi Haktan @slmhktn
Bir ayrıntı: HDP'nin Doğudaki oyları bir önceki seçime oranla düşmüştü ve HDP'nin barajı aşmasına yetmeyecekti. İmdada CHP'nin oyları yetişti ve barajı aştı... Bu sonuçtan net olarak şunu çıkarabiliriz: Her Kürt PKK'lı değil, her Türk Vatansever değil. Hainliğin ırkı yoktur. |
Şevki Karabekiroğlu @karabekiroglu_
Efendim HDP nin gerçek oyu Demirtaş ın aldığı kadardır. Fazlası çapulcuların ikramıdır. Bu kesimin ne terör ne ölen insanlar ne güneyimize yapılan yığınak ne ülkenin bölünmesi zerre kadar dert değildir. Siz CHP kaybetti diye seviniyorsunuz ama onlar halinden memnun. Partinin üst kademesi zaten HDP. Asıl partileri meclise girdi bir. Bu sayede Ak Partiyi mecliste yarıdan aşağıya düşürdüler iki. |
Bekir Tiryaki @BekirTiryakii
Elazığ'da verdiği oylarla PKK'yı Meclis'te taşıyan , CHP'ye bir milletvekili ikram eden Saadet Partisini de yazdı bugün tarih. Bu vebali kıyamete kadar omuzlarınızda taşıyacaksınız! |
Şamil TayyarOnaylanmış hesap @samiltayyar27
Halkın sandığa yüklediği 3 temel mesaj var; 1/Reise tartışmasız şekilde yeniden kredi açtı. 2/Akparti'ye balans ayarı yaptı, tahribatı azaltmak için müttefiki MHP'yi seçti. 3/Yürütme ve yasama ilişkisini yeniden formatladı, uzlaşmayı işaret etti. Sandığın artçı sonuçları ise şöyle; 1/CHP'de KK'ya İnce bir alternatif sundu. 2/Meral Akşener'i tasfiye etti. 3/HDP'yi PKK ilişkisinde yol ayrımına getirdi. |
Seçimin Kazananı: Recep Tayyip Erdoğan
Seçimin Süprizi: Milliyetçi Hareket Partisi Seçimden Karlı Çıkan: Hdp Seçimin Kaybedeni: Kemal Kılıçdaroğlu, Chp, Meral Akşener, İyi Parti, Temel ve Saadet Seçiminden Nötr Çıkan : Muharrem İnce, Ak Parti Öncelikle 24 Haziran seçimleri ve yeni sistemin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan Başkanlık Sistemi Referandumundan daha yüksek bir oyla ve son CB seçildiği 2014 seçimlerinden dahi yüksek bir oy ile bu seçimlerden zaferle ayrıldı. Muhalefet yine büyük bir mağlubiyet aldı.Bir grup muhalefet yine komplo teorileri üretip seçim sonuçlarının saibeli olduğuna dair açıklamalar yaptı, AA'yı yanlı sonuç açıklamak ile suçladı. Ben hayatımda gördüğüm tüm seçimlerde zaten Doğudan Batıya doğru gelir sonuçlar ve belli bir ölçüde sonuçlar dengelenir. Bu seçimde farklı olan birşey olmadı. Kendi başarısızlıklarını böyle ucuz numaralar ile ört bas etmeye çalışmaları gülünç. Seçimin kazananı: Recep Tayyip Erdoğan: Abd ve Pkk'nın kendisinden kurtulmaya çalıştığı, bir çok girişimine karşı bu seçimden de başarı ile ve oylarını arttırarak ayrıldı. En yakın rakibine 10 milyon fark attı. İlk turda kazanması seçimlerin tam olarak kazananı olduğunu ıspatladı. Seçimin süprizi: Milliyetçi Hareket Partisi: Araştırmalarda %4-7 arasında çıkan Mhp bir anda %11 oy aldı, 1 Kasım'a göre %7.5 düşen Ak Parti oylarının büyük bir bölümünü toplamış ve 1 Kasım'daki %11 oylarının büyük bir bölümünü İyi Partiye kaptırmış gözüksede, Meclisin kilit partisi oldu. Ak Parti'nin 301 vekile ulaşmada Mhp ile olan ittifakı sürdürmesi kaçınılmaz oldu. Bu nedenle seçimden anahtar parti olarak çıktı. Seçimin kaybedenleri: 1.Chp,Kılıçdaroğlu: Chp 1 Kasım'a göre %3 oy kaybetti, bir kısım oyunu Büyükşehirlerde Hdp'ye bir kısım oyunu ise özellikle Anadolu'da İyi Parti'ye kaptırdığı gözüküyor. İyi Parti ve Saadet Partisi ile yaptığı ittifak başarısız oldu. Kemal Kılıçdaroğlu üst üste seçim kaybetme rekoru kırdı ve sanırım artık partinin başında kalamaz. Erdoğan karşıtlığı üzerinden yapılan siyasetin sonuç vermeyeceğini hala anlayamadı ise de artık %25'i bile olmayan bir yapıda çürümeye yüz tutarlar. 2.İyi Parti - Meral Akşener: Bir diğer kaybeden Millet İttifakı ortağıdır. Büyük bir ivme ile çıksada, İnce'nin adaylığı sonrası silindiler Akşener %7.5 alabildi Partisi ise Chp'den kazandığı oylar ile %10'u bulabildi. Yeni kurulan bir partinin %10 alması başarıdır ama yarın tekrar seçim olsa İyi Parti %10 dahi alamaz bu hayal kırıklığı ile. Siyasette ne kadar uzun vadeli olabilirler, bundan sonraki çizgileri ne olur bilemem ama bu parti kuruluş aşamasında Chp ile ortak olmak yerine Pkk karşıtı siyaset yapsaydı Hdp'ye nötr siyaset yapmasaydı daha fazla oy alabilirdi, yanlış bir seçim ile artık baraj riski olan yeni bir parti haline geldi. Dağ fare doğurdu. 3.Saadet Partisi - Temel Karamollaoğlu: Daha yüksek bir oy alabileceğini düşünmeme rağmen seçimde hayal kırıklığı yaşadı. İslamcı değil Müslümanız söylemi tutmadı ve tabanda karşılık bulamadı. Chp ile ittifak altına girmesi tek başına girse alabileceği oydan daha az oy almasına neden oldu. Haliyle hüsrana uğradı. Siyaset sahnesinden muhtemelen silinip gidecektir. Söylemleri kutuplaştırıcı değil birleştirici idi ama siyasette kendini konumlandırdığı blok sonunu getirdi. Seçimden Karlı Çıkan: Hdp: Normal şartlarda baraj altında kaldığı görüldü. güneydoğuda birçok ilke Ak Parti'ye %3-10 arasında oy kaybetti. CB adayı %8,5 alırken, Batıdaki Chp seçmeninin desteği ile (özellikle İstanbul'da görüldü) %11,5 oy oranına ulaştı. Eğer bu destek olmasa muhtemelen %9-9.5 arasında bir yerlerde kalacaklardı. Şimdi 67 vekil ile meclise gelecekler. Pkk ile yakınlaştıkça güneydoğuda oyları azalıyor. Batı'daki destek kesilirse %8'lere kadar düşebilirler. Şimdilik bu seçimden karlı çıktılar. Seçimden Nötr Çıkan: Muharrem İnce; 2 aydan az bir sürede Chp'nin 41 yıldır alamadığı bir oyu aldı. 30-31 bandı. Seçim sonuçlarına başkaları gibi kıvırmadı ve kabul etti. Rakibini tebrik etti. İlginç bir şekilde kendi memleketinde tek bir ilçeyi bile kazanamadı. Tarzı Chp'nin genel yapısına pek uymayan birisi gibi görülmekte ve yeni bir parti kurması muhtemel birisi olarak seçimleri tamamladı. KK'nın koltuğu kendisine bırakmayacağına eminim.Gerçi, İnce'nin seçimi kazanma şansı zaten yoktu o yüzden kaybetti olarak yorumlamak istemiyorum aldığı %30-31 oy hiç azımsanmayacak bir oy, ancak Chp'nin başına geçerse alacağı oy %28'lere düşecektir. Farklı bir siyasi oluşumda yer alıp daha merkezde bir siyaset yaparsa belki siyasette bir noktalara gelebilir. Seçim sonunda diğer muhalefet partilerine yüklenmesi pek mantıklı değil, Ekmeleddin'in aldığı %38'in %30-31'ini aldı evet bu önemli ama karşı bloktan oy alamadı kendi mahallendeki oyları konsolide ettin. Zaten Mitinglerinin kalabalık olmasıda bu nedenle olduğu görüldü. Ak Parti: 293 vekil ile 301'e ulaşamadı. Mhp ile ilişkisini sürdürmek ve uyumlu çalışmak zorunluluğu olan bir tablo ile karşı karşıya kaldı. Aslında seçimin asıl galibi olmasına rağmen, meclis aritmetiği nedeniyle TBMM'de kazanıp kazanmadığı gelişmelere göre anlaşılacak. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Saygılar. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Mhp ve İyi Parti'nin durumu bence biraz daha farklı. Milliyetçi bir blok oluştu %20+ ve eğer ortak hareket alanları bulabilirseler bu sefer ittifakı aralarında yapıp seçime girebilirler. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Zaten, Muhalefetin TBMM'de çoğunluğu almadaki temel motivasyonu bu oldu, herkes doğuda güneydoğuda bölgesel yoğunluk nedeniyle Hdp'nin 60-80 arası vekil çıkarıp bunun da büyük bölümünü Ak Parti'den alacağını öngörüyordu. Baraj altı kalırsa çünkü bu bölgede 3.parti nerdeyse yok denecek kadar az oy aldığı için hemen hemen tüm vekiller Ak Parti'ye geçiyordu. Ancak Pkk ile bu bağın bu sefer de kopmaması durumunda, bu gizli ittifakın süreceğini sanmıyorum. Bu oylar Ak Parti'ye karşı bir motisvasyonun sonucu oluşup, bir kişi üst üste bir kaç seçim kendi partisi dışında oy kullanamaz. Siyasetin sosyolojisi böyle. Ya bu seçmenler artık Hdpli olur yada döner artık kendi partisine atar. Bunu da zamanla göreceğiz ki ben Hdp'nin Pkk ile ayrışamadığı bir ortam devam eder ise Chp'den aldığı desteği yitireceğini ve 9-9,5 larda belki daha da aşağıda oy alacaktır. (Doğu ve Güneydoğuda Ak Partiye destek yükselmekte.) |
Cemil Barlas @secondvirus 1
Kendi oy rekorunu egale ederek rekor kıran erdoğan seçimin tartışmasız galibidir.. ancak ak parti için aynı şey söylenemez.. 1.ci olmakla beraber ak parti kayıplarının sebeplerini çok iyi değerlendirmelidir.. erdoğanın sırtında yaşama devri bitti.. |
|
serkan inciOnaylanmış hesap @srkninci
Türkiye'de hiçbir kaos planı tutmadı, tutmuyor. Bu konuda artık karamsarlık taşımıyorum. Ülkeme daha doğrusu Türk milletine güvenmeyi öğrendim. Gelecek güzel olacak inşallah, kalpten hissediyorum. :güzel::güzel::güzel::güzel: |
Turgay Güler @turgayguler 3
Cumhurbaşkanı Erdoğan "mesajı aldık" dedi. Malatya Urfa Kocaeli ve daha bir çok il. Mesela Ak Parti Kocaeli'de birinci olmasına rağmen oyu yüzde 15 düşmüş. 100 bin oy eder. Bu ve buna benzer sonuçlar mercek altına alınacak. Nedenleri tesbit edilip gereği yapılacak. |
|
Cumhuriyet tarihimizin ikinci ana dönüşümünün Erdoğan eliyle gerçekleştirilmesi kararı verildi. Hatırlayalım ilki 1950'de demokratik hayatın Demokrat Parti ve Başbakan Menderes eliyle tesis edilme çabasıydı.
İkincisi de 16 Nisan referandumu ile kararı verilen şimdi de uygulamaya geçilen hükümet sistemi değişimi... Parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi, kurumsallaşma sürecini önümüzdeki beş yıl Erdoğan yönetecek. İlk tecrübe teamül oluşturacak zorlu bir görev mahiyetinde. Yeniden inşa görevinin tazelenmeye fırsat tanıdığı da ortada. BURHANETTİN DURAN |
Türkiye’de siyasetle ilgili herhangi bir adım atacak, yorum yapacak, tahminde bulunacaksan Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışılmaz lider olduğu gerçeğini kabul edeceksin!
13 sandık galibiyeti alan bir isimden bahsediyoruz. Onun liderlik vasfını görmeyenler ya da görmek istemeyenler her yenilgi sonrası daha sonra çöken stratejiler, analizler üretti. Kimi, “Bunlar milleti, kömürle makarnayla kandırıyor oyunu alıyor” dedi... Ama o Türkiye’nin en zengin bölgelerinden de hep zaferlerle çıktı! Kimi, “Dini söylevler üzerinden halkın duygularını kullanıyor” dedi. Ama o sadece muhafazakâr değil, kendini laik olarak tanımlayanlardan da oy aldı. MURAT KELKİTOĞLU |
Kürtler, HDP’nin baraj altında kalmasını göze alarak hareket ettiler.
HDP’yi Kürtler değil, Tayyip Erdoğan’ı devirmeyi, Mustafa Kemal’in askeri olmaktan daha önemli gören CHP seçmeni baraj üstüne çıkardı. MEHMET ACET |
Muharrem İnce ve Meral Akşener bu “muhafazakâr görünme” rolünü gerçekten iyi oynadılar.
Akşener başından, boynundan ve elinden tülbenti eksik etmezken, “tülbent devrimi” derken, Muharrem İnce de camiden fotoğraflar paylaştı, her gün Cuma namazı kıldığını, Yasin okuduğunu söyledi, Ramazan boyunca ağzına su bardağı ve alkol kadehi almaktan özenle kaçındı. Elbette seçmen bu numaralara şerbetliydi. Ne olduysa son 3 günde oldu. Ne olduysa İnce’nin CHP mitinginden sonra oldu. Muharrem İnce’nin İzmir’de alışılmışın dışında bir kalabalık topladığını gören muhalefet tabanı 3 gün daha sabretmek yerine, 3 gün daha muhafazakârlara saygılıymış gibi yapmak yerine kendisini alkole verdi ve maskeyi düşürüverdi. :güzel: İzmir mitingi sonrası, alkol masalarında, çocukların, kadınların da olduğu bir ortamda, ahlâklı, edepli hiçbir insanın ağzına alamayacağı küfürleri koro halinde söyleyen muhalefet fanatiklerinin iğrenç görüntüleri bir anda tüm Türkiye’ye yayıldı. Toplu küfür ritüeli bununla kalmadı. Havalimanlarında, uçaklarda, maçlarda, mitinglerde bu edepsizlik devam etti. Tam o esnada, FETÖ firarisi Emre Uslu’nun ABD’den yayınladığı muhalefeti destekleyen ve sokağa çıkma çağrısı yapan videosu gündeme düştü. İstanbul’da mitinge giden CHP’lilerin başörtülü kızlara hakaret ettikleri, hatta tartaklamaya yeltendikleri, esnafın araya girdiği görüldü. Saadet partili başörtülü kızların Onuncu Yıl Marşı’na tempo tutmaları, seçimin sembolü haline gelen dedenin eline diş fırçası tutuşturulması ise mideleri alt üst etti. Bir CHP yandaşının, Muharrem İnce fotoğrafının üzerine “Şampanya ile kutlama yapacağız. Güzellik, temizlik, ferahlık, asalet geliyor. Ayakkabı kokusu ülkeden gidiyor” şeklindeki paylaşımı da sosyal medyada infial oluşturdu. Son 3 günde, sabırsızlık ve sarhoşlukla ortaya konan bu ve benzeri tavırlar muhalefetin stratejini mahvetti. AK Parti ve MHP’nin sandığa gitmekte kararsız, hatta kızgın, kırgın, küskün kitlesini bu görüntüler uyandırdı. Seçmen, Erdoğan ve AK Parti’nin kaybetmesi durumunda başına nelerin geleceğini bu 3 günlük fragmanda gördü. :güzel: 2013’te yaşam tarzına ve inancına saldıran Gezicileri hatırlayan seçmende kararsızlık kalmadı. Muhalefet keşke 24 Haziran hezimetinden muhafazakârlığın, dindarlığının, yerliliğin rolünün yapılamayacağı dersini çıkarabilse. :güzel: Hem kendisini, hem de kitlesini keşke Türkiye’yi anlamak ve farklı olana saygı duymak konusunda dönüştürebilse. Böyle bir dönüşüm siyasete de Türkiye’ye de çok büyük katkı sağlar. En azından “biz” de, “onlar” da, artık her seçimi “ölüm-kalım” meselesi olarak görmeyiz. Muhalefet normalleşirse Türkiye normalleşir. AYDIN ÜNAL |
Bu seçimin müflisi SP’dir.
Karşı tribünlerin morfinli alkışlarıyla kendinden geçen Temel Bey, köklü bir yapıyı, FETÖ orjinli şer operasyonuna peşkeş çekti. Karamollaoğlu’nun artık “Saadet, Milli Görüş, Erbakan” gibi mefhumları ağzına bile almaya hakkı yoktur. Temel Bey'in bundan sonra yapacağı en dürüst hareket Bekaroğlu ve Şener gibi CHP saflarına katılmaktır.:güzel: NUH ALBAYRAK |
Hüseyin Gülerce @huseyingulercee
24 Haziran; 1. Erdoğan'ın zaferi, 2. Bahçeli'nin zaferi, 3. Cumhur İttifakı'nın ruhu yerli ve milli dirilişin zaferidir... 4. Erdoğan hazımsızlarının, hasetçilerin, medyadaki sinsi Beşinci Kol elemanlarının, alayının suratına inen demokrasi tokadıdır. |
Birçok kamuoyu araştırma şirketi, 24 Haziran seçimlerinin belirleyicisi olarak “Kürtleri” gösteriyordu.
Peki, Kürtler ne mesaj verdi? Kürt seçmen Başkan Erdoğan’a “güven tazeledi” ve onu bir “sigorta” olarak gördü. HDP ile Demirtaş arasındaki makas ve HDP oylarının gerilemesi bunu açıkça ortaya koyuyor. Birçok analistin gözden kaçırdığı diğer bir gerçeklik de Başkan Erdoğan’ın hem Doğu’da hem de Güneydoğu’da bölge bazlı sonuçlarda 1. çıktığıdır. Başkan Erdoğan, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 52,30 ile 1. çıktı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de yüzde 49,11 alarak 1. çıktı. Kürt seçmen, MHP-AK Parti ittifakını bir “tehdit” olarak algılamadı. Eğer bu ittifakı bir tehdit olarak algılasaydı kendi kabuğuna çekilir, buna karşı bir reaksiyon gösterirdi. Fakat sandıktan böyle bir sonuç çıkmadı. AK Parti’nin HDP’nin oy kaybına rağmen oyunu artıramamasının birçok sebebi var elbette. Bunların başında teşkilatların halka karşı takındığı tavırlardan duyulan rahatsızlık ve Milletvekili listelerine karşı gelişen tepkiden kaynaklanıyor. Eğer AK Parti Doğu ve Güneydoğu’da üzerine düşen görevleri tam olarak yapmış olsaydı bugün HDP yüzde 8’lerde olur ve baraj altı kalırdı. AK Parti’nin 65 milletvekili daha olurdu ve tek başına 350’nin üzerinde Milletvekili çıkarırdı. AK Parti, Doğu ve Güneydoğu’da gerek Kürt seçmene yönelik “söylem” bazında, gerek “aday profili” bazında ve gerekse “teşkilat” bazında kendisini tam olarak yansıtamadı. Biraz daha hassasiyet gösterip güçlü olabilseydi çukur siyasetinde kan kaybetmiş HDP’ye karşı ciddi üstünlük sağlayabilirdi. Tüm bunların yanı sıra AK Parti, “Suruç olayında” da iyi bir süreç yönetemedi ve yaşananlar bölgede dalga dalga yayıldı. AK Parti’nin şunları bilmesi gerekiyor. 1-AK Parti’nin Kürt seçmendeki potansiyeli bugün sandıktan çıkan sonuçlardan çok daha yüksek. 2-AK Parti Kürt seçmen nezdindeki potansiyelin “sadece yarısını” oya tahvil edebiliyor. 3-Kürtler Başkan Erdoğan’a güveniyor. Bu güven ve inanç ilk günkü gibi tertemiz duruyor ve bu Kürt ve Türk ittifakının gelecek yüzyıla perspektif açması ve birlikte yaşam adına çok değerli ve kıymetli. Bunun üzerinde durmakta ve ciddi bir projeksiyon açmakta büyük fayda var. HDP’nin ise şunları bilmesi gerekiyor. 1-Kürtler, kan, gözyaşı, ölüm, çukur, barikat istemiyor. 2-Kürtler, barış, refah ve huzur istiyor. 3-Kürtler, “ben senin mecliste olmanı istiyorum ama şiddetle arana mesafe koy” diyor. “Sana verdiğim krediyi şiddet alanında değil, huzur ve refah alanında kullan, yoksa seni 7 Haziran-1 Kasım arasında yaptığım gibi cezalandırırım” diyor. BAYRAM ZİLAN |
Adına millet ittifakı dediler ama aslında bir araya getirdikleri kindi, nefretti, öfkeydi, tahammülsüzlüktü.
CHP’nin adayı farklı kesimlere göz kırpan bir popülizmle hareket etse de ittifak özünde ‘rövanşist’ bir karakter taşıyordu. Bu ittifak FETÖ’nün nefretinin taşıyıcısıydı, PKK’nın ve sol örgütlerin öfkesinin buluşma yeriydi. Seçimin son günlerinde içlerindeki kin ve nefreti o kadar açık ettiler, karşılarındaki insanları o kadar aşağıladılar, lisan-ı halleriyle o kadar tehdit ettiler ki, AK Parti kitlesi büyük bir tehlike algısına kapıldı. 3 milyonluk, 2 milyonluk diye lanse ettikleri mitingler sanal bir dünyaya hapsolmalarına, kendi yalanlarıyla kendi akıllarının tutulmasına sebep oldu. Salih Tuna’ın deyimiyle ‘totolojik evren’e kendilerini hapsettiler. Öteki olarak gördükleri büyük halk kitlesine tattırdıkları his, onlara kesin olarak yaşam hakkı tanımayacakları, büyük bir gözü dönmüşlükle hareket edecekleriydi. Laikçi ulusalcıların, FETÖ’cülerin, PKK’lıların, Erdoğan karşıtı kim varsa her türlü örgütün ve yapının kendi totolojik evrenlerinde yaşadıkları nefret patlamaları Türkiye’nin makul çoğunluğuna çarpıp etkisiz hale geldi. AK Parti’den hazzetmeyen kimi Saadet Partililerin de nefret paydasında bu ittifakta bir araya gelmesi çok talihsizdi. CHP içinde o kadar azgın, o kadar yobaz, o kadar tahammülsüz bir kesim vardı ki, seçime doğru yolda gördükleri başörtülülere, sakallılara, cami cemaatine bile kırmızı görmüş boğa gibi bakıyorlar, her türlü tacizde bulunuyorlardı. CHP’nin totolojik evrende ürettiği bu faşist tavırlar muhafazakâr kitleyi alarma etti. Daha iktidar olmadan iktidar olduk hissiyle takındıkları tavırlar o kadar kışkırtıcıydı ki, AK Parti seçmeni meselenin ciddiyetini gayet iyi anladı. CHP’li olan ama FETÖ’cülerin ve PKK’lıların da öfkesini üstlenerek dolduruşa gelen kimilerinin yanındaki Saadet Partili hacı amcaya oyu sebebiyle tahammül edip, sokakta gördüğü hacı amcalara kinlerini yansıtması insanların uyanmasına sebep oldu. CHP’nin başını çektiği ittifakın Türkiye’yi ileriye doğru değil geriye doğru götürme amacı taşıdığı daha iyi görüldü. O geri nokta, FETÖ’nün arzu ettiği, PKK’nın temenni ettiği, 28 Şubatçıların ve her türlü vesayet odağının iple çektiği bir noktaydı. Türkiye karanlık tünele bir daha girmeyeceğini, şer cephesinin oyunlarına gelmeyeceğini çok açık bir şekilde ortaya koydu. Erdoğan’a uzlaşmacı olması telkininde bulunanların ne kadar tahammülsüz ve yobaz bir hale savrulabileceği görüldü. Oysa empati yapan, balkon konuşması yapan, elini uzatan, temiz sayfa açan hep Erdoğan’dı. Hiç empati yapmayan, özeleştiri ve sorgulamadan uzak duran, farklı kesimleri anlamaya çalışmayan ise CHP tabanındaki bu azgın azınlıktı. Bırakın iktidara gelmeyi biraz oyu artınca gözü dönen bir zihniyetin varlığı bir kez daha ortaya çıktı. Bir yanda kazanan rakibini tebrik etme erdemini bile gösteremeyen bir CHP Genel Başkanı var. Diğer yanda büyük bir zafer kazandığı halde ‘biz kardeşiz, birlikte Türkiyeyiz, haydi kucaklaşalım, yeni sayfa açalım’ diyen bir AK Parti Genel Başkanı var. Bu yüzden nefreti büyütenler hep kaybedecek, sevgiyi kuşananlar hep kazanacaktır inşallah… Allah milletimizi makulden, hoşgörü ve sevgiden ayırmasın. Hamdolsun nefret ittifakı kaybetti, MİLLETİN ADAMI kazandı. YALÇIN AKDOĞAN |
Seçimlerin sonucunda oluşan tabloya göre seçmen, demokrasi mesajı verdi. Çünkü seçimlerin sonuçlarına göre AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan eliyle sadece yürütme iktidarını elde etti ama yasama iktidarını elde edemedi. Mevcut tablo değişmeyip AK Parti, TBMM'de salt çoğunluğa ulaşamadığı müddetçe önümüzdeki dönemde TBMM'de zımni bir AK Parti - MHP koalisyonu beklemeliyiz.
|
Hele bir TBMM Başkanlık seçimi olsun, değerlendirmeleri ona göre yaparız. Önemli olan 30 Mart 2019 Yerel seçimleri sonrası bu ittifakın TBMM'de devam edebilip edemeyeceği.
|
İttifak devam etmeli. Ak Parti nerede güçlüyse MHP orada destek olsun. MHP nin güçlü olduğu yerlerde Ak Parti destek olarak Belediye başkanları seçilsin. Hırsa gerek yok. HDP nin önü kesilsin.
|
Milyonlarca CHP'li, bonzai, esrar içip HDP'ye oy verdi
DOĞU PERİNÇEK :hihi2::hihi2::hihi2::hihi2::hihi2: |
| All times are GMT +3. The time now is 06:18. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025