Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Köşe Yazıları (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=124)
-   -   Adalet cesaret ister… (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=18700)

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 18:39

Adalet cesaret ister…
 
Hrant Dink’in ölüm yıldönümünde eşi Rakel Dink’in acılı sesini duydum.

Eşini öldürten o karanlık ilişkilerin hesabının sorulmamasından yakınırken "ADALET CESARET İSTER" diyordu.

Doğru söylüyordu.

Ve hepimizi utandıracak bir gerçeği açıklıyordu:

Hala adalet için cesarete ihtiyaç vardı bu ülkede.

Eğer “adalet için cesarete ihtiyaç duyuluyorsa” orada devlet gerektiği gibi işlemiyor demektir.

Devlet, cesarete gerek duymadan adalete ulaşılmasını sağlayacak bir örgüttür çünkü.

Ama burada DEVLET yok, ADALET yok, CESARET de yok.

Adaletsiz, cesaretsiz, örgütsüz bir bulamacın içinde sanki her şey olması gerektiği gibiymiş gibi davranarak yuvarlanıp gidiyoruz.

Siyasi iktidarımız ise kendini başka bir ülkenin iktidarı sanıyormuş intibaı veriyor.

Buradaki hiçbir HUKUKSAL sorun onu ilgilendirmiyor.

TÜRBAN hariç tabii.

Bizim siyasi iktidarımız "TÜRBANDAN SORUMLU” sadece…

Gerisi onun alanına girmiyor.

Birileri vuruluyormuş, suikastlar, saldırılar oluyormuş, suçlular yakalanmıyormuş, yakalananlar serbest bırakılıyormuş…

Bunlar bizim iktidarımızı hiçbir şekilde ilgisini çekmiyor.

İktidardaki kardeşlerimiz biraz "ÜRKEK” tabiatlı çünkü; duymak, görmek, söylemek, onların bünyesine pek uygun düşmüyor.

Tabii siyasi iktidar böylesine ürkek ve suskun olunca başkaları konuşuyor.

Genelkurmay Başkanlığı kalkıp bir açıklama yapıyor.

Açıklama, Dağlıca ile ilgili.

Tabii buna pek "AÇIKLAMA” denmez, bir şey açıklamıyor çünkü, daha ziyade KORKUTMA ve TEHDİT üzerine bir metin.

Şöyle diyor örneğin:

“Ordu karşıtlığını siyasi ve ekonomik rant aracı yapan bazı çevreler, Türk Silahlı Kuvvetlerine seviyesiz bir şekilde saldırmak için, bu olayı saptırarak kendi amaçları doğrultusunda kullanmaktadırlar.”

Dağlıca baskını üzerine giden gazete biziz.

Dürüst birkaç yazardan başka kimse bu olayı sorgulamadı, hele siyasilerden ses bile çıkmadı, ödleri patladı onların.

Şimdi bunu yazan paşalara sormak istiyorum:

Biz, “Dağlıca baskınında neler oldu” diye sorarken bundan kendimize nasıl “siyasi ve ekonomik rant” sağlıyoruz?

Külliyen yalan bu.

Yazarken bunun yalan olduğunu bilmiyorlar mı, biliyorlar. Niye böyle bir şey yazıyorlar peki?

Bir ülkenin Genelkurmay’ına yakışır mı bu?

“Olayda şüphe, önyargı ve kinle üretilmiş iddialar ön plana çıkarılmakta; Dağlıca’da aynı zamanda hain bir saldırının 12 vatan evladının kan ve canları pahasına püskürtülerek, bir fedakârlık örneği sergilendiği göz ardı ediliyor.”

Biz de tam bunu soruyoruz işte.

O 12 çocuk niye öldü?

Askeri açıdan gerekli bütün tedbirler alındığı halde mi öldü o çocuklar?

Genelkurmay “bütün tedbirler alındı” diyorsa, o tedbirleri açıklasın.

“Alınmadı” diyorsa tedbir almayanlar hakkında ne yapıldığını söylesin.

O baskından sonra sadece PKK’nın alıp götürdüğü “sekiz asker” tutuklandı.

Onlar mı gerçekten o baskından sorumlu olanlar?

PKK’nın daha bir hafta önceden katırlarla yığınak yaptığı, baskın günü telsizlerle konuştuğu bilindiği halde nasıl bir hazırlık yapıldı bu baskına karşı?

Niye bölük komutanları İZİNDEYDİ?

Niye tabur komutanı YERİNDE DEĞİLDİ?

Niye, askerlerin iddialarına göre, PKK NIN GELİŞ YÖNÜNDEKİ ÜÇ MEVZİ BOŞALTILMIŞTI?

Niye hedef gösterir gibi sis ışıkları yakılmıştı?

Askerlikte baskına karşı bunlar mı yapılıyor?

Bunların sorumlusu hapisteki sekiz asker mi?

Açıklamada, ordunun “köklü bir özeleştiri geleneği” bulunduğu da söyleniyor.

Nedense ben ordunun yaptığı tek bir “özeleştiri” örneği bile hatırlayamadım.

Acaba Dağlıca ile ilgili bir özeleştiri de yapabilirler mi?

Bakın, biz çok basit ve çok net sorular soruyoruz.

Bir gazetenin “işi” budur.

Topluma ve parlamentoya karşı sorumlu olan Genelkurmay’dan da aynı basitlik ve netlikte cevaplar bekliyoruz.

O gece Dağlıca’da neler oldu?

Neden bütün suç esir düşen sekiz askerin üstüne yıkıldı?

Bu sorulara cevap vermeyen hiçbir açıklama gerçek açıklama değildir.

Bir de, açıklamada tehditkâr ve korkutucu bir üslup var.

Paşalara şunu söylemek isterim, biz korkmak için çok ihtiyarız.

Bundan vazgeçsinler.

Yazarların ensesinden vurulduğu bir ülkede yaşadığımızın fevkalade farkındayız.

Ama yaşadığınız ülkede çocuklar haksız yere hapse atılıyorsa…

Vurulan yazarları öldürtenler araştırılmıyorsa…

Utanıyorsunuz.

Utanılacak işler yapılan bir ülkede sesini çıkarmadan yaşamak ise bazıları için ölmekten daha kötüdür.

Bilmem, anlatabiliyor muyum…




adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 18:47

Adalet cesaret ister…
 
HÜKÜMET İNSAN HAKLARINDAN SINIFTA KALDI....TÜRBANA ÖZGÜRLÜK VERMEK İÇİN UĞRAŞTIĞI EMEĞİN YARISINI NİÇİN VİCDAN-İ REDÇİLERİN HAKLARINA VERMEZ
POLİS KARAKOLLARINDAKİ FİLİSTİN ASKILARINI GÖRMEZLİKTEN GELİR

MADEM BAŞBAKAN BU KADAR İNSAN HAKLARI SEVDALISI, BEŞİKTAŞ EMNİYETİNDE ÖLEN BİR GENCİN SORGUSUNDA NİÇİN KAMERLARIN KAPALI OLDUĞUNUN PEŞİNE GİTMEZ

YOOOOK AMA İKTİDARI NİN TEK DERDİ VAR TÜRBAN,SANKİ BU TÜRBAN SİHİRLİ BİR ÇUBUK SERBEST BIRAKILINCA HERŞEY DÜZELECEK. :)

HAYIR KARDEŞLER,BU ÜLKEDE GERÇEK ADALET İSTİYORSANIZ TÜM İNSANLIK ONURUNU ZEDELEYEN OLGULARIN ÜZERİNE KORKMADAN GİDECEKSİNİZ AMA HÜKÜMET TÜRBAN DIŞINDA Kİ TÜM İNSANLIK ONURUNA, VURULAN JOPLARA VERİLEN ELEKTİRİKLERE KARŞI GÖRMEDİM DUYMADIM BİLMİYORUM OYNAMAYA DEVAM EDİYOR

ADALET SINIFTA KALDI.

Mu-Alim 01-21-2008 19:03

Adalet cesaret ister…
 
Öncelikle yazının sahibini belirtmeniz gerekiyor köşe yazılarını paylaşabilmeniz için...

Hrant Dink cinayetiyle ilgili bir "faili meçhuliyet" söz konusu değil arkadaşım ve yazının sahibi yazar insan...

Fail belli, cezasını çekmek üzere "içerde". Öte yandan verdiğin cevapta Beşiktaş Emniyeti'nde ölen bir gencin sorgusunda kameraların kapalı olmasının üzerine gidilmediğini iddia ediyorsun, ama emin ol, gidiliyor. Her şey araştırılıyor.

Zaten Ak Parti Hükümeti döneminde faili meçhul tek bir cinayet bilmiyorum ben. Ecevit döneminde Erbakan döneminde çok oldu bu tür cinayetler; ama çok şükür artık her türlü suçun arkası aranıyor ve suçlular bulunuyor.

Bir de;

Başörtüsü sorunu yıllardır Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzünü karartan, uluslar arası boyutta ve demokrasi bağlamında Türkiye'yi küçük düşüren bir sorun olmuştur. Ak Parti Hükümeti'nin bu sorunu çözmeye çalışması kimseyi rahatsız etmemeli, etmesin!

Başörtüsü sorununu çözmeye çalışması diğer sorunları göz ardı ettiği anlamına da hiçbir suretle gelmez. Zira, hiçbir hükümet,

* Terörün
* Eğitimdeki sorunların ve eğitimde fırsat eşitsizliğinin
* Ekonomik sorunların
* "Hortum"ların
* Özel sektördeki durgunluğun

ve şimdi aklıma gelmeyen daha birçok sorunun üzerine Ak Parti Hükümeti kadar gitmemiştir.

Delil isteyenler için: www.akicraatlar.com ya da http://www.akparti.org.tr/ilkveen/index.html

CeVHeR 01-21-2008 19:08

Adalet cesaret ister…
 
Bu yazıyı kimin yazdığını ve hangi gazetede çalıştığını yazsaydın daha güzel olurdu...
Bu Dağlıca baskını yeni mi aklınıza geldi? Biz o soruları genelkurmaya daha ilk günden beri soruyoruz. Ama size birileri bir yerden bir emir vermiş olmalı ki, orduya bu tip sorular sormaya başladınız.
Hrant Dink davası da devam etmektedir. Bu konuda kimsenin tereddüt etmesine gerek yok. Hak yerini bulacaktır elbet. Ayrıca yargı bağımsızdır. Hrant Dink meselesine de türbanı getirdiniz ya helal olsun size...

kabardey_06 01-21-2008 19:11

Adalet cesaret ister…
 
size göre tek açı vardır o da kendi açınızdır,,,bahsini geçtiğiniz konulara neden ithamda bulunduğunuz taraftan bakmıyorsunuz,,,ak partinin kafayı türbana taktığı onu kullandığı veya istismar ettiği külliyen yalan,,tam aksine ,türkiyenin tüm kesimlerinden oy almanın verdiği sorumlulukla hareket etmekte,,kimin ne sorunu varsa yakından ilgilenmektedir,,,daha bir hafta önce alevi kesiminin derdini dinleme çare bulma adına atılan adım birilerinin işine gelmemiş olacak ki,,aldılar ellerine baltalarını başladılar konuyu baltalamaya,,kim bunlar,,meşhur baltazarlar,,,,,,,,,,,,baş örtü meseleside bu cümledendir,,,,,,ak partiye oy vermiş milyonlarca başı açık bayan vardır,,,örtü konusunu istismar edecek en son partidir ak partisi,,,,,,hadi cesaretinizi toplayında yargıtay savcısının bu konudaki fevri davranışınıda kaleme alın,,,,kaygan zeminlerde kaypaklarla yola çıkılmaz,,,eminim ki doğabilecek en ufak gerginliklerden son derece memnun kalırsınız,,,,ama hiç kusura bakmayınız yol uzun ve girift,,,ak partinin sizin bu lakırtılarınıza ayıracak iki dakikası bile olamaz,,

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 19:18

Adalet cesaret ister…
 
Fail belli, cezasını çekmek üzere "içerde". Öte yandan verdiğin cevapta Beşiktaş Emniyeti'nde ölen bir gencin sorgusunda kameraların kapalı olmasının üzerine gidilmediğini iddia ediyorsun, ama emin ol, gidiliyor. Her şey araştırılıyor.

Zaten Ak Parti Hükümeti döneminde faili meçhul tek bir cinayet bilmiyorum ben. Ecevit döneminde Erbakan döneminde çok oldu bu tür cinayetler; ama çok şükür artık her türlü suçun arkası aranıyor ve suçlular bulunuyor

faili meçhul değil mi?

1)samastın trabzona giderken bindiği ötöbüsün ısrarla samsun otogarına sokulup samastın buradan alınması ve böylelikle trabzonda kimlerle bağlantıya geçeceğinin ortaya çıkarılmaması

2)malatya katliamında katliam zanlılarından bir şahsın hastanedeki odasının video kayıtlarının ilk 10 günlük kısmının kaybolması :-\ ve o zanlının kimlerle görüştüğünün ortaya çıkarılamaması

3)necip hablemitoğlunun vurulması ama arkasında emri kim verdiyse emir verenlere bir türlü ellerin uzanamaması

4)yargıtaya yapılan silah saldırıdan sonra,tetikçinin telefonla yaptığı görüşmelerin tespitinden sonra bir çok emekli askerlerin olayla ilgisi gün gibi ortadayken serbset bırakılması


umut ak partideydi ama oda temiz bir toplum için sınıfta kaldı ne yazik...


Mu-Alim 01-21-2008 20:04

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

adalet nerden kaldı ? Nickli Üyeden Alıntı
Fail belli, cezasını çekmek üzere "içerde". Öte yandan verdiğin cevapta Beşiktaş Emniyeti'nde ölen bir gencin sorgusunda kameraların kapalı olmasının üzerine gidilmediğini iddia ediyorsun, ama emin ol, gidiliyor. Her şey araştırılıyor.

Zaten Ak Parti Hükümeti döneminde faili meçhul tek bir cinayet bilmiyorum ben. Ecevit döneminde Erbakan döneminde çok oldu bu tür cinayetler; ama çok şükür artık her türlü suçun arkası aranıyor ve suçlular bulunuyor

faili meçhul değil mi?

1)samastın trabzona giderken bindiği ötöbüsün ısrarla samsun otogarına sokulup samastın buradan alınması ve böylelikle trabzonda kimlerle bağlantıya geçeceğinin ortaya çıkarılmaması

2)malatya katliamında katliam zanlılarından bir şahsın hastanedeki odasının video kayıtlarının ilk 10 günlük kısmının kaybolması :-\ ve o zanlının kimlerle görüştüğünün ortaya çıkarılamaması

3)necip hablemitoğlunun vurulması ama arkasında emri kim verdiyse emir verenlere bir türlü ellerin uzanamaması

4)yargıtaya yapılan silah saldırıdan sonra,tetikçinin telefonla yaptığı görüşmelerin tespitinden sonra bir çok emekli askerlerin olayla ilgisi gün gibi ortadayken serbset bırakılması


umut ak partideydi ama oda temiz bir toplum için sınıfta kaldı ne yazik...


Arkadaşım şimdi sen bana Türk Dil Kurumu'ndan alıntı yaptıracaksın faili meçhul lafının anlamını gösteren. Faili meçhul zanlısı bulunamayan olay ( genellikle cinayet ) demektir.

Sen kendin sıralamışsın; tek tek bütün cinayetlerin kim tarafından işlendiği belli. Ha "derin" dediğimiz olay bizi "ata"larımızdan miras kalmıştır; ama sen bile bunları söylüyorsan Ak Parti Hükümeti çok şey yapıyor demektir. Sen Uğur Mumcu'ları Ahmet Taner Kışlalı'ları Çetin Emeç'leri unutmuşsun sanırım. Ölürlerdi ve öylece kalırdı.

Şimdi nette herhangi biri herhangi bir olay ile ilgili bu kadar ayrıntıya hakimse Ak Parti'miz sağolsun!

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 20:35

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

AKtunaHAN Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

adalet nerden kaldı ? Nickli Üyeden Alıntı
Fail belli, cezasını çekmek üzere "içerde". Öte yandan verdiğin cevapta Beşiktaş Emniyeti'nde ölen bir gencin sorgusunda kameraların kapalı olmasının üzerine gidilmediğini iddia ediyorsun, ama emin ol, gidiliyor. Her şey araştırılıyor.

Zaten Ak Parti Hükümeti döneminde faili meçhul tek bir cinayet bilmiyorum ben. Ecevit döneminde Erbakan döneminde çok oldu bu tür cinayetler; ama çok şükür artık her türlü suçun arkası aranıyor ve suçlular bulunuyor

faili meçhul değil mi?

1)samastın trabzona giderken bindiği ötöbüsün ısrarla samsun otogarına sokulup samastın buradan alınması ve böylelikle trabzonda kimlerle bağlantıya geçeceğinin ortaya çıkarılmaması

2)malatya katliamında katliam zanlılarından bir şahsın hastanedeki odasının video kayıtlarının ilk 10 günlük kısmının kaybolması :-\ ve o zanlının kimlerle görüştüğünün ortaya çıkarılamaması

3)necip hablemitoğlunun vurulması ama arkasında emri kim verdiyse emir verenlere bir türlü ellerin uzanamaması

4)yargıtaya yapılan silah saldırıdan sonra,tetikçinin telefonla yaptığı görüşmelerin tespitinden sonra bir çok emekli askerlerin olayla ilgisi gün gibi ortadayken serbset bırakılması


umut ak partideydi ama oda temiz bir toplum için sınıfta kaldı ne yazik...


Arkadaşım şimdi sen bana Türk Dil Kurumu'ndan alıntı yaptıracaksın faili meçhul lafının anlamını gösteren. Faili meçhul zanlısı bulunamayan olay ( genellikle cinayet ) demektir.

Sen kendin sıralamışsın; tek tek bütün cinayetlerin kim tarafından işlendiği belli. Ha "derin" dediğimiz olay bizi "ata"larımızdan miras kalmıştır; ama sen bile bunları söylüyorsan Ak Parti Hükümeti çok şey yapıyor demektir. Sen Uğur Mumcu'ları Ahmet Taner Kışlalı'ları Çetin Emeç'leri unutmuşsun sanırım. Ölürlerdi ve öylece kalırdı.

Şimdi nette herhangi biri herhangi bir olay ile ilgili bu kadar ayrıntıya hakimse Ak Parti'miz sağolsun!

bana bulunan tetikçileri sıralamışsınız,tetikçilerin bulunması o cinayetlerin faili meçhul olmadığını idda hakkını vermez size

madem ak parti insan hakları için güzel şeyler yapıyor ,o halde 37 yıl ceza alan şemdili sanıklarının askeri mahkemece nasil kurtarıldıklarına nedersin,

idda namede yaşar paşanın adını geçirdiği için meslekten ihraç edilen savcıya ve cemil çiçeğinde sanki çok iyi bir şey yapılmış gibi çıkıp bu karara destek vermesine nedersin...

ak parti kendisine müslüman kendisine karşı demokrat kendisinin canı yanınca demokrasi diye bağırıyor ama başkalarının canı yanarken susuyor,madem iktidar madem demokrasi sevdalısı hadi gitsin kontgerillanın üzerine...

aslında bunların üzerinede gitmek başbakanın işine gelmiyor çünkü kendi ipinide çekerler diye korkuyor ne güzelde söyledi yök başkanı, iplerinin çekilmesinden nasil korktuklarını...işte bu korkuyla bir gün üzerine gidemedikleri derin devletin bombası ellerinde patlarsa hiç şaşırmayın.






Mu-Alim 01-21-2008 20:42

Adalet cesaret ister…
 
Asıl sen bir gün o çok güvendiğiniz ve sahiplendiğiniz "derin" "sığ"laşırsa hiç şaşırma bence arkadaşım...

Kontrgerilla dediklerin şimdi kaçacak delik arıyor ve demokrasi dediğin şeyin sadece Ak Parti'nin ideolojisine uygun yönde işlediğini düşünmenin tek sebebi bugüne kadar hakların hep "onlardan" alınıp senin gibi düşünenlere verilmesindendir.

aksavaşçı 01-21-2008 20:43

Adalet cesaret ister…
 
bu yazıyı kim yazmış.
hangi gazete hangi dergi?..

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 20:53

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

AKtunaHAN Nickli Üyeden Alıntı
Asıl sen bir gün o çok güvendiğiniz ve sahiplendiğiniz "derin" "sığ"laşırsa hiç şaşırma bence arkadaşım...

Kontrgerilla dediklerin şimdi kaçacak delik arıyor ve demokrasi dediğin şeyin sadece Ak Parti'nin ideolojisine uygun yönde işlediğini düşünmenin tek sebebi bugüne kadar hakların hep "onlardan" alınıp senin gibi düşünenlere verilmesindendir.

benim gibi düşünenlerin başına neler mi geldi bu ülkede bilmek istermisin .... acılarımız bin yıllara uzanır derimiz mi yüzülmedi ,işkence hanelerde kan revan içinde tuz üzerinde mi yürütülmedik

maraşta evlerimizin kapıları işaretlenip 3 gün 3 gece katliamlara mı uğramadık,çorumda barikatların sardığı sokaklarda üzerimize kurşun mu yağmadı,sivasta verdikleri ateşin dumanı ciğerlerimizimi yakmadı saymakla bitmez bize verilen haklar

uğur mumcumuz arabasında bin parçaya mı ayrılmadı,bahriye üçoklarımız kalleşcemi düşürülmedi saymakla bitmez bize verilen haklar

metin göktepelerimiz polis tekmeleriyle mi öldürülmedi sonra polisler berat kararlarıyla mı ödüllendirilmedi saymakla bitmez bize verdiğiniz haklar

malatyada inönü ünv desinde oruç tutmadığı için 1998 de canımızımı vermedik kampüsün orta yerinde sonra canımızı alanlar vatan kahramanı mı ilan edilmedi...saymakla bitmez bize verilen haklar

ne kadar çok hakk vermişer bize dimi ak parti bakalım ne verecek....

Mu-Alim 01-21-2008 20:55

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

adalet nerden kaldı ? Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

AKtunaHAN Nickli Üyeden Alıntı
Asıl sen bir gün o çok güvendiğiniz ve sahiplendiğiniz "derin" "sığ"laşırsa hiç şaşırma bence arkadaşım...

Kontrgerilla dediklerin şimdi kaçacak delik arıyor ve demokrasi dediğin şeyin sadece Ak Parti'nin ideolojisine uygun yönde işlediğini düşünmenin tek sebebi bugüne kadar hakların hep "onlardan" alınıp senin gibi düşünenlere verilmesindendir.

benim gibi düşünenlerin başına neler mi geldi bu ülkede bilmek istermisin .... acılarımız bin yıllara uzanır derimiz mi yüzülmedi ,işkence hanelerde kan revan içinde tuz üzerinde mi yürütülmedik

maraşta evlerimizin kapıları işaretlenip 3 gün 3 gece katliamlara mı uğramadık,çorumda barikatların sardığı sokaklarda üzerimize kurşun mu yağmadı,sivasta verdikleri ateşin dumanı ciğerlerimizimi yakmadı saymakla bitmez bize verilen haklar

uğur mumcumuz arabasında bin parçaya mı ayrılmadı,bahriye üçoklarımız kalleşcemi düşürülmedi saymakla bitmez bize verilen haklar

metin göktepelerimiz polis tekmeleriyle mi öldürülmedi sonra polisler berat kararlarıyla mı ödüllendirilmedi saymakla bitmez bize verdiğiniz haklar

malatyada inönü ünv desinde oruç tutmadığı için 1998 de canımızımı vermedik kampüsün orta yerinde sonra canımızı alanlar vatan kahramanı mı ilan edilmedi...saymakla bitmez bize verilen haklar

ne kadar çok hakk vermişer bize dimi ak parti bakalım ne verecek....

O Maraş'ta evi işaretlenenlerden biri olarak en az senin kadar farkındayım her şeyin arkadaşım. Ama solculuk başka, Ak Parti'yi savunmak başka. İdeolojilerinden sıyrılıp sadece "Türkiye'nin iyi halini en iyi hangi parti sağlıyor/sağlayabilir?" sorusuna verdiğin cevaba göre oy vermek lazım.

Yoksa dediğim gibi bu saydıkların ile ilgili seninle özel olarak görüşebiliriz ;)

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 21:00

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

AKtunaHAN Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

adalet nerden kaldı ? Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

AKtunaHAN Nickli Üyeden Alıntı
Asıl sen bir gün o çok güvendiğiniz ve sahiplendiğiniz "derin" "sığ"laşırsa hiç şaşırma bence arkadaşım...

Kontrgerilla dediklerin şimdi kaçacak delik arıyor ve demokrasi dediğin şeyin sadece Ak Parti'nin ideolojisine uygun yönde işlediğini düşünmenin tek sebebi bugüne kadar hakların hep "onlardan" alınıp senin gibi düşünenlere verilmesindendir.

benim gibi düşünenlerin başına neler mi geldi bu ülkede bilmek istermisin .... acılarımız bin yıllara uzanır derimiz mi yüzülmedi ,işkence hanelerde kan revan içinde tuz üzerinde mi yürütülmedik

maraşta evlerimizin kapıları işaretlenip 3 gün 3 gece katliamlara mı uğramadık,çorumda barikatların sardığı sokaklarda üzerimize kurşun mu yağmadı,sivasta verdikleri ateşin dumanı ciğerlerimizimi yakmadı saymakla bitmez bize verilen haklar

uğur mumcumuz arabasında bin parçaya mı ayrılmadı,bahriye üçoklarımız kalleşcemi düşürülmedi saymakla bitmez bize verilen haklar

metin göktepelerimiz polis tekmeleriyle mi öldürülmedi sonra polisler berat kararlarıyla mı ödüllendirilmedi saymakla bitmez bize verdiğiniz haklar

malatyada inönü ünv desinde oruç tutmadığı için 1998 de canımızımı vermedik kampüsün orta yerinde sonra canımızı alanlar vatan kahramanı mı ilan edilmedi...saymakla bitmez bize verilen haklar

ne kadar çok hakk vermişer bize dimi ak parti bakalım ne verecek....

O Maraş'ta evi işaretlenenlerden biri olarak en az senin kadar farkındayım her şeyin arkadaşım. Ama solculuk başka, Ak Parti'yi savunmak başka. İdeolojilerinden sıyrılıp sadece "Türkiye'nin iyi halini en iyi hangi parti sağlıyor/sağlayabilir?" sorusuna verdiğin cevaba göre oy vermek lazım.

Yoksa dediğim gibi bu saydıkların ile ilgili seninle özel olarak görüşebiliriz ;)

yiğidi öldür hakkını ver demişler ona birşey diyemem iyi çalışan ekonomiden anlayan güçlü bir kadrosu var ama isterse cebimiz binlerce dolarla dolsun insan hakları yoksa ,hala insan hakları ihlallerinde birinci sıradaysak ülkemiz yavaş yavaş sinsice iranlaştırılıyorsa bugün türkiyede ki yahudi vatandaşları hedef gösteren gaztenin yazarları başbakanın uçağında baş köşede oturuyorsa ne yapayım ekonomide ki sağlıkta ki gelişmeleri.

Mu-Alim 01-21-2008 21:03

Adalet cesaret ister…
 
Hiçbir şey hak gökten zembille inmiyor ki. Arsayı çiçeklerle donatmak için önce arsadaki çakıl taşlarını temizlemek lazım. Her şey zamanla olacak,ben Ak Parti'ye inanıyorum.

İranlaştırıldığımızı da düşünmüyorum, öyle olsa bir şeyler çok daha önceden yapılırdı. Kimseye bu kadar "çığırtkanlık hakkı" verilmezdi.

CeVHeR 01-21-2008 23:06

Adalet cesaret ister…
 
Daha düne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri' ni gaza getirip AK Parti' nin üstüne salmaya çalışıyordunuz. Ordu da halkın ne istediğini anladı ve sivil yönetime karışmamaya başladı. Bir nevi hükümetle arası düzeldi. BAktınız ordudan size birşey çıkmayacak, şimdi de Ak Partiyi ve Ak Partilileri orduya karşı kışkırtmaya çalışıyorsunuz.
Şemdinli olayı olduğunuz gün nerdeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi?
Dağlıca baskını olduğu zaman neredeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi, o gece yaşanan çelişkileri görmek?
Hani o yahudi düşmanı ilan ettiğin Vakit Gazetesi varya, sizin şimdi sorduğunuz soruları, ilk günden beri soruyor..
Ayrıca Vakit yahudii düşmanı değildir. Eminim ki eline alıp bir kere okumadın. Cumhuriyet' te, Hürriyet' te gördüğün haberlerden ve yorumlardan yola çıkarak Vakit' i yahudi düşmanı ilan ediyosrsun. Biz(ben) Vakit okumaktan çekinmem, gurur duyarım.
Velev ki, Vakit yahudi düşmanı...
İslam ve müslüman düşmanı Cumhuriyet gazetesini okuyacağıma veya uçağıma alacağıma, Yahudi düşmanı olan Vakit' i tercih ederim.
Bir gazete hakkında yorum yapacaksan eğer, okumalısın.
O gazetenin düşmanlarının söyledikleriyle yola çıkamazsın...

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 23:21

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

nusret Nickli Üyeden Alıntı
Daha düne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri' ni gaza getirip AK Parti' nin üstüne salmaya çalışıyordunuz. Ordu da halkın ne istediğini anladı ve sivil yönetime karışmamaya başladı. Bir nevi hükümetle arası düzeldi. BAktınız ordudan size birşey çıkmayacak, şimdi de Ak Partiyi ve Ak Partilileri orduya karşı kışkırtmaya çalışıyorsunuz.
Şemdinli olayı olduğunuz gün nerdeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi?
Dağlıca baskını olduğu zaman neredeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi, o gece yaşanan çelişkileri görmek?
Hani o yahudi düşmanı ilan ettiğin Vakit Gazetesi varya, sizin şimdi sorduğunuz soruları, ilk günden beri soruyor..
Ayrıca Vakit yahudii düşmanı değildir. Eminim ki eline alıp bir kere okumadın. Cumhuriyet' te, Hürriyet' te gördüğün haberlerden ve yorumlardan yola çıkarak Vakit' i yahudi düşmanı ilan ediyosrsun. Biz(ben) Vakit okumaktan çekinmem, gurur duyarım.
Velev ki, Vakit yahudi düşmanı...
İslam ve müslüman düşmanı Cumhuriyet gazetesini okuyacağıma veya uçağıma alacağıma, Yahudi düşmanı olan Vakit' i tercih ederim.
Bir gazete hakkında yorum yapacaksan eğer, okumalısın.
O gazetenin düşmanlarının söyledikleriyle yola çıkamazsın...


sen kime ithamda bulunuyorsun anlamadım o yazının sahibi senin vakit gazeteden orta yokken işkence sehpalarından geçmiş bu ülkenin paşalarıyla mahkemelik olmuş bir isimdir.

bizim ordu karşıtlığımız bizim asker postallarına ,ihtilallere ,darbelere karşı direncimizin şiddetini sen hesaplıyamazsın,nedemek darbe istemek emin ol şimdi bir darbe olsun ilk karşı çıkacak bu darbeye gerçek sosyal demokratlarve liberallerdir bundan emin ol

vakit gazetesinin,zaman gazetesinin ordu karşıtlığı demokrasi isteklerinden değil,kendi atlarını istedikleri gibi koşturma hevesindendir o yüzden bugün orduyu eleştirenler yarın ordunun en büyük yalakası şakşakcısı olmaya asker postalı yalamaya namzetlerdir,çünkü ordu karşıtlıkları bilinçli bir demokasi kültüründen beslenmiyor

bizim ordu karşıtlığımız ise ezelden ebededir,biz 12 martı yapanlarada,27 mayısı yapanlarada yuh olsun hepsi yargılansın diyoruz sen 12 martta üç karanfili darağacına çekenlere yuh olsun diyebiliyormusun,yargılansınlar diyebiliyormusun sizin için darbeler iyi darbe kötü darbe gibi ayrımlara gider.

sosyal demokratlarda ve gerçek liberallerde darbenin hepsi insanlık onuruna vurulmuş kelepçelerdir.

sende başbakanın gibi konuşuyorsun

velevki yahudi düşmanı olsun diyorsun

işte bu kafayla bu ülkede geçmişte ki gibi kan davaları sürüp gider ve bu yurdu barışta gelmez demokraside siz böyle derseniz size ters bir fikirde iktidara gelirse işkence sehpalarından geçme sırası size gelir...bu kan davası sürüp gider.....çünkü kan davaları bumerang gibidir bir gün sizide vurur

CeVHeR 01-21-2008 23:30

Adalet cesaret ister…
 
O yüzden 28 Şubat ve 27 Nisan' da hiçbirinizin sesi çıkmadı değil mi?

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 23:37

Adalet cesaret ister…
 
:)28 şubatta fişlenmiş gazetecilerin isimlerine bak bakalım görürsün kimlerin sesi çıktı kimlerin çıkmadı asıl 28 şubata sizin sesiniz çıkmadı sizi bile biz savunduk sonunda ordu evlerine bile girmemize yasak konuldu resepsiyonlara bile çağırlmadık.....

ya sizin HOCANIZ ne yaptı karşısında çevik bir paşa rakı kadehini şerefine kaldırınca boncuk boncuk ter döktüde masayı bile terk edemedi....

bizlerde darbelere hayır diyerek kızılay meydanında genelkurmayın önünde kendimize zincir vurduk.

28 şubat sürecinden komik bir anı refah partililer bir mitingden kalabalık halde yürüyüşe geçtiler ve miting yolu genelkurmayın ana karargahından geçiyordu basın nefesini tutmuş izliyordu bakalım ne olacaktı ne tepki vereceklerdi ne tepki verdi sizinkiler biliyormusun ellerindeki refah partisi bayraklarını ve taşıdıkları afişleri yere indirip saklamaya başladılar tam genelkurmay binasının önünden geçerken

o yüzden bizleri darbecilikle asker şakşakcılığı ile itham etmeden önce mazinize bir bakın .

CeVHeR 01-21-2008 23:43

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

adalet nerden kaldı ? Nickli Üyeden Alıntı
:)28 şubatta fişlenmiş gazetecilerin isimlerine bak bakalım görürsün kimlerin sesi çıktı kimlerin çıkmadı asıl 28 şubata sizin sesiniz çıkmadı sizi bile biz savunduk sonunda ordu evlerine bile girmemize yasak konuldu resepsiyonlara bile çağırlmadık.....

ya sizin HOCANIZ ne yaptı karşısında çevik bir paşa rakı kadehini şerefine kaldırınca boncuk boncuk ter döktüde masayı bile terk edemedi....

bizlerde darbelere hayır diyerek kızılay meydanında genelkurmayın önünde kendimize zincir vurduk.

28 şubat sürecinden komik bir anı refah partililer bir mitingden kalabalık halde yürüyüşe geçtiler ve miting yolu genelkurmayın ana karargahından geçiyordu basın nefesini tutmuş izliyordu bakalım ne olacaktı ne tepki vereceklerdi ne tepki verdi sizinkiler biliyormusun ellerindeki refah partisi bayraklarını ve taşıdıkları afişleri yere indirip saklamaya başladılar tam genelkurmay binasının önünden geçerken

o yüzden bizleri darbecilikle asker şakşakcılığı ile itham etmeden önce mazinize bir bakın .

Arkadaş, ben ne hocacıyım ne de milli görüşçü....
Eğer biz asker şakşakçısı olsaydık askerle aramız daima iyi olurdu.
Biz askere laf çıkarmadıysak eğer memleketimizin huzuru için çıkarmadık. Sizin gibi ''halk için'' yalanı altında, Robin Hood' culuk oynayarak banka soyup, polis mi öldürseydik?
İşte aramızdaki fark bu, biz ülkemizin huzuru ve saadeti için, bazı şeylere sineye çekebiliriz ama siz bunu yapamazsınız. Sizin için önemli olan kendi menfaatleriniz ve ideolojileriniz.
27 Nisan muhtırasında neyin ne olduğunu herkes gördü. Bir tek Yaşar Paşa' yı omuzunuza alıp, beraber darbe yapmaya gitmediğiniz kaldı...

adalet nerden kaldı ? 01-21-2008 23:48

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

nusret Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

adalet nerden kaldı ? Nickli Üyeden Alıntı
:)28 şubatta fişlenmiş gazetecilerin isimlerine bak bakalım görürsün kimlerin sesi çıktı kimlerin çıkmadı asıl 28 şubata sizin sesiniz çıkmadı sizi bile biz savunduk sonunda ordu evlerine bile girmemize yasak konuldu resepsiyonlara bile çağırlmadık.....

ya sizin HOCANIZ ne yaptı karşısında çevik bir paşa rakı kadehini şerefine kaldırınca boncuk boncuk ter döktüde masayı bile terk edemedi....

bizlerde darbelere hayır diyerek kızılay meydanında genelkurmayın önünde kendimize zincir vurduk.

28 şubat sürecinden komik bir anı refah partililer bir mitingden kalabalık halde yürüyüşe geçtiler ve miting yolu genelkurmayın ana karargahından geçiyordu basın nefesini tutmuş izliyordu bakalım ne olacaktı ne tepki vereceklerdi ne tepki verdi sizinkiler biliyormusun ellerindeki refah partisi bayraklarını ve taşıdıkları afişleri yere indirip saklamaya başladılar tam genelkurmay binasının önünden geçerken

o yüzden bizleri darbecilikle asker şakşakcılığı ile itham etmeden önce mazinize bir bakın .

Arkadaş, ben ne hocacıyım ne de milli görüşçü....
Eğer biz asker şakşakçısı olsaydık askerle aramız daima iyi olurdu.
Biz askere laf çıkarmadıysak eğer memleketimizin huzuru için çıkarmadık. Sizin gibi ''halk için'' yalanı altında, Robin Hood' culuk oynayarak banka soyup, polis mi öldürseydik?
İşte aramızdaki fark bu, biz ülkemizin huzuru ve saadeti için, bazı şeylere sineye çekebiliriz ama siz bunu yapamazsınız. Sizin için önemli olan kendi menfaatleriniz ve ideolojileriniz.
27 Nisan muhtırasında neyin ne olduğunu herkes gördü. Bir tek Yaşar Paşa' yı omuzunuza alıp, beraber darbe yapmaya gitmediğiniz kaldı...

iyide ben chp li değilim ki sen her ak parti yi eleştireni chp lilerle va yaşar paşayla ayno safa koyuyorsun

bak ufuk uras,murat karayalçın,tkp,10 aralık hareketi temsilciler,genç siviller hepside 27 nisan muhtırasına en sert tepkiyi gösterdiler hatta ufuk uras paşalar görevden alınsın ve yargılansın anayasal suç işlemişlerdir dedi ama ak parti görevden alamadı dimi? ama doğruyuda inkar etmemek lazım dik bir duruşta sergiledi

sizinkilerin amacı toplumu huzuru kaçmasın değil,askeri kızıştırıp o güzelim koktuklar altımızdan kaçmasın düşüncesi ;)

CeVHeR 01-22-2008 00:03

Adalet cesaret ister…
 
Cumhuriyet tarihinde hangi siyasi iktidar, kendisine ters düştüğü için, hangi paşayı görevden alabimiş ki....
Burası Türkiye, biraz gerçekçi olun. Bu ülkede darbe var, bu ülkede cunta var.
Adnan Menderes' de siyasi iktidardı. O, paşaları görevden alamadı ama paşalar onun canını aldı.
Sana CHP' li de demedim. Adamakıllı bir-iki cılız ses hariç, kimse ağzını açmadı bu muhtıraya. Hiçbir gazete ağzını açamadı. Vakit' i ayrı tutuyorum tabi. Senin yahudi düşmanı dediğin gazete kadar, askere muhalif olabilme cesaretini gösteren bir tek gazete yok. Ordu düşmanlığı değil ama bu. Görüş farklılığı.
Bir de soruma cevap alamadım. Yahudi düşmanı dediğin gazeteyi bir kere eline alıp okudun mu?
Nereden anladın yahudi düşmanı olduğunu...
Yoksa Ertuğrul abiniz mi söyledi???

CeVHeR 01-22-2008 00:08

Adalet cesaret ister…
 
Bak arkadaşım, tarafsız bir kafayla şu aşağıdaki yazıyı bir oku. Ama tarafsız bir kafayla.
Bu yazı Vakit Gazetesi Editörü ve köşe yazarı Hasan Karakaya tarafından yazıldı. Sen ve senin gibi Vakit' i yahudi düşmanı olarak görenler için yazıldı. Tabii siz okumadığınız, kulaktan kulağa duyduklarınızla yetindiğiniz için bilemezsiniz.



Her zaman söylüyorum, yine söyleyeceğim... "Olayın ne olduğu" değil, "nasıl göründüğü" veya "nasıl gösterildiği" önemlidir...
Evet, olay "tek"tir... Ama bu olaya; "kimin, hangi pencereden baktığı" önemlidir... Hani; "Demek ki oradan öyle görünüyor" diye bir hikâye var ya, işte öyle bir şey...
Ben, buna örnek olarak hep Köroğlu'nu gösteririm.. Köroğlu; "gariban"ların, "ezilmişler"in, "horlanmışlar"ın ve "zulüm görenler"in gözünde, kısacası "halk"ın gözünde bir "kahraman"dır!.. Ama, aynı Köroğlu, meselâ "devlet"in, meselâ "Bolu Valisi"nin gözünde bir "anarşist"tir, bir "terörist"tir, bir "militan"dır!..
Peki, burada "kimin dediğine" itibar edeceğiz?..
"Halk"ın mı, "Bolu Valisi"nin mi?.. Eğer, "devletten nemalanan" veya "Vali'den beslenen" biri iseniz, elbette Bolu Valisi'ne itibar edecek ve Köroğlu'nu "onun gözüyle" göreceksiniz!..
Yook, "haksızlık"lara ve "zulüm"lere maruz kalan biri iseniz; sizin gözünüzde Köroğlu bir "kahraman"dır!..
Bir "halk kahramanı!"
Demek istediğim şu:
Bazı "kavram"lar vardır ki; "göreceli"dir!..
Bir insan veya olay, "güzel" veya "çirkin"dir!..
Ama, "kime göre" güzel veya çirkin?..
Meselâ, Leyla ile Mecnun... Birçoklarına göre Leyla; "kara-kuru bir kız"dır... Mecnun'a, "Uğruna çöller aştığın kız bu mu?" dediklerinde, Mecnun'un cevabı şu olur:
"Ona, bir de benim gözümle bakın!"
Evet, Mecnun'un gözünde Leyla, uğrunda çöller aşılacak "dünya güzeli" bir kızdır!..

HEDEF MUSEVİLER DEĞİL, İSRAİL!
Dedim ya; "olay"ın veya "insan"ın "ne" olduğundan ziyade, onun değerlendirilmesinin "kimin tarafından yapıldığı" ve bu değerlendirme esnasında "hangi pencereden bakıldığı" önemlidir!..
Şimdi, bütün bunlardan hareketle İsrail'e gelmek istiyorum... "Terör Devleti" İsrail'e!..
Biliyorsunuz;
İsrail'e yönelik tüm "eleştiri"ler, tüm "suçlama"lar hemen her defasında "Musevi düşmanlığı" yani "Antisemitizm" olarak yaftalandı, yaftalanıyor!..
İsrail, kendisine yönelik her "eleştiri" ve "suçlama"nın "Musevi olmalarından" kaynaklandığını iddia ederek, "zeytinyağı" gibi üste çıkmaya çalıştı/çalışıyor!..
Ne var ki; suçlamaların hedefi "musevi" olan İsrail halkı değil, "devlet terörü" estiren İsrail yönetimidir!..
Bu ikisini birbirinden ayırmak, asla birbirine karıştırmamak lâzım!..
Bunu, hep söylüyoruz!..
Ancak, yine de "Yahudi düşmanı" olarak yaftalanmaktan kurtulamıyoruz.
Oysa biz, "Yahudi düşmanlığı" değil, "İsrail'e düşmanlık" yapıyoruz!..
Peki, niye düşmanız İsrail'e?..

ŞEYH AHMET YASİN öRNEĞİ
Sadece bir örnek yeter:
Şeyh Ahmet Yasin gibi; hem "yaşlı" ve hem de "felçli" bir adamı, bir "sabah namazı" sonrasında, mahkûm olduğu "tekerlekli sandalye"de, hem de "füze ile" paramparça edersen, üstelik de bu "katliam" eylemini "Bakanlar Kurulu kararı"yla yaparsan, ben de buna karşı çıkar, "İsrail kudurdu" veya "İsrail azdı" dersem; söyleyin Allah aşkına, bu sözler "Yahudi düşmanlığı" mıdır?..
Bir "Müslüman" olarak, bu "vahşet"e, bu "dehşet"e, bu "insanlık dışı saldırı"ya elbette karşı çıkacağım!..
Zira, "kahpece" öldürülen, bir "Müslüman"dır!..
Ama, bu barbarlığa, bu sapıkça saldırıya karşı çıkmak için, "Müslüman" olmaya da gerek yok...
Eğer "ot" değilse, eğer "duygusuz bir robot" değilse, "insan" olan herkes karşı çıkar böyle bir saldırıya!..
Düşünebiliyor musunuz;
Şeyh Ahmet Yasin denilen adam, bir "yaşlı"dır!..
"Kötürüm"dür!.. "Tekerlekli sandalyeye mahkûm"dur!
"İsrail aleyhinde bir eylem" için değil, "namaz" için camidedir!..
İşte bu yaşlı adamın hasta ve mecalsiz bedeni, hem de "helikopterden atılan füze ile" paramparça edilmiştir!.. üstelik, "İsrail Hükümeti"nin kararıyla!..Şimdi, siz olsanız ne yaparsınız?..
Bu "sadistlik", bu "sapıklık" karşısında "isyan" edip de "İsrail'e lânet" okumaz mısınız?..
Tabiî, "ot" değilseniz!..
Tabiî, "robot" değilseniz!..
Tabiî, "insan"sanız!..
Peki, bu "isyan"ınız, bu "lânet"iniz "İsrail yönetimine" midir, yoksa "topyekün musevilere" mi?..
İsrail, "yavuz hırsız, ev sahibini bastrır" misali; bu "isyan" ve "lânet"lerin "yönetime" değil de, "Yahudi halkı”na yönelik olduğunu iddia ediyor!..
Dolayısıyla zırvalıyor!..
Ancak, ne kadar zırvalarsa zırvalasın, "mızrağı çuvala sığdırmaları" mümkün değildir!..
Yapılan iş "terör"dür, "insanlık dışı"dır, "sadistlik"tir, "barbarlık"tır!..
Haaa, bunu, mensubu oldukları "Musevilik" adına yapıyorlarsa, işte o zaman "Yahudi terörü" suçlamasını, en başta kabul ediyorlar demektir!..

GAZZE’DE HER GüN KATLİAM!
Aslına bakarsanız; bir tek Şeyh Ahmet Yasin'in katlediliş şekli bile İsrail'i "mahkûm" etmeye, "terör devleti" olduğunu kanıtlamaya yeterlidir!..
Ancak, aynı İsrail'in son birkaç gündür Gazze'de gerçekleştirdiği "cinayet" ve "soykırım"lar, onların ne kadar "insanlıktan nasipsiz" olduklarını görmeye ve göstermeye kâfi gelir!..
önce, bir "Gazze fotoğrafı" sunayım sizlere!..
- Yaklaşık iki milyon Filistinlinin ikamet ettiği Gazze sahil şeridinde büyük bir insanlık dramı yaşanıyor.
- Kayseri büyüklüğündeki Gazze'nin, Hamas yönetiminin kontrolü altına girmesinden sonra İsrail'in 18 Temmuz'da başlattığı Filistinlileri dünyadan tecrit etme ve katliam operasyonu sürüyor.
- İsrail tarafından dış dünya ile bağlantısı kesilen Gazze'de açlık, karanlık ve bulaşıcı hastalıklar had safhada.
- Gazze'nin en büyük hastanesinde, İsrail'in anestezi gazı ithalatını yasaklaması sebebiyle ameliyatlar yapılamıyor. Bu yüzden çok sayıda Filistinli çocuk hayatını kaybetti.
- Halk ısınmak için gaz ve fuel oil bulamıyor. özellikle hastanelerde kullanılan fuel oil tükenme noktasında... İsrail, saldırılarda yaralanan ve hayatını kaybeden Filistinlilerin olay yerinden kaldırılmasına izin vermiyor.
- İsrail askerleri, yaralıları hastanelere götürmek isteyen ambulanslara ateş açıyor.
- Saldırılardan önce 4'te 3'ü yoksulluk sınırında yaşayan Gazzeliler, kıtlık tehlikesiyle yüz yüze. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre bölgede yaşayan 830 bin çocuk, insani bir krizle karşı karşıya. İsrail'in elektrik santralını vurmasının ardından enerji sıkıntısının yaşandığı bölgede sağlık, içme suyu, kanalizasyon gibi temel hizmetler durma noktasına geldi. Bölgedeki ekonomik kriz, sınırların kapatılmasıyla daha da derinleşirken, işyerleri bir bir kapatılıyor. Kısacası, elektrik de yok, su da!..

İSPANYA’DAKİ MEDENİYET FORUMU
İşte böyle bir Gazze'de; özellikle son birkaç gündür tam bir "soykırım" uyguluyor İsrail!... "Taş üstünde taş, omuz üstünde baş" bırakmamacasına bombalıyor Gazze'yi!..
Son 6-7 yılda, toplam "2 bin 400 Müslüman" şehid oldu... Yaralıların sayısı ise, onbinlerce!..
Peki, bu "saldırı"ları, bu "bombardıman"ları, bu "katliam"ları ne zaman yapıyor?..
Tam da, İspanya'nın başkenti Madrid'de "Medeniyetlerarası İttifak" forumlarının yapıldığı günlerde!..
Düşünebiliyor musunuz;
360 kilometrekarelik incecik bir şeride tıkıştırılmış, etrafları kuşatılmış, açlığa mahkûm edilmiş, dünyadan yalıtılmış 1.5 milyon Filistinli her gün bombalanarak, her gün kurşunlanarak yaşıyor!..
İşte böyle bir ortamda, 80 ülke ve uluslararası örgütün katıldığı bir "forum" yapıldı dün İspanya'da...
Başbakan Tayyip Erdoğan, forumun açılışında bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
"Sermaye, bilgi ve değerlerin hızla küreselleştiği dünyamızda maalesef nefret, korku ve hoşgörüsüzlük de küreselleşiyor... Bu süreçte toplumların birbirini daha iyi tanıması, yanlış anlamaların artık ortadan kalkması beklenirken, önyargı ve çatışmaların derinleşmesi gibi bir tehditle karşı karşıya bulunuyoruz...
Oysa bilginin bu kadar kolay ulaşılabilir olduğu dünyamızda kültürler ve dinler arasındaki mesafenin de daralması beklenmeli diye düşünüyoruz. Ancak çok çeşitli sebeplerden dolayı bu mesafenin daralmadığını, tersine daha da açıldığını gözlemliyoruz.
Dünyanın hangi ülkesinde, hangi inanç dairesine mensup olursa olsun dünyaya söyleyecek sözü olan herkes, fanatizmle mücadele etmek durumundadır."
Gerçekten de;
"Sermaye"nin, "bilgi" ve "değer"lerin hızla küreselleştiği dünyamızda, "nefret, korku ve hoşgörüsüzlük" de küreselleşmiyor mu?..
İsrail'in yaptığı, diplomatik tabiriyle "hoşgörüsüzlük" değil midir?...
Bu alçakça saldırılar, "nefret ve korku"yu körüklemeyecek midir?..

İSRAİL’İNKİ CİNAYET MEDENİYETİ!
Peki böyle "barış" sağlanır mı?..
Böyle "ittifak" kurulur mu?..
Evet, böyle "medeniyet" olur mu?..
"Kan, barut, dehşet, vahşet, katliam ve soykırım" üzerine "medeniyet" inşa edildiği nerede görülmüş?..
Eğer, bu da bir "medeniyet" ise, herhalde "cinayet medeniyeti"dir!..
Şu hale bakın; İspanya'da "Medeniyetler İttifakı"ndan söz edilirken, Gazze üzerinde "Cinayet ittifakı" kuruluyor!.. ABD'siyle kuruluyor, Avrupa'sıyla kuruluyor!.. İsrail’in saldırılarının, tam da “Bush’un İsrail gezisinin hemen ardından” başlaması bir tesadüf(!) müdür?
Hayır, "medeniyet" bu değil!.. Böyle "medeniyet" olacaksa, batsın bu "medeniyet"! Zira “cinayet” ile “medeniyet” kelimeleri, birarada anılacak en son iki kelimedir!..
Ama, İsrail bunu başardı... İşlediği "cinayet"leri "medeniyet" diye kakaladı dünyaya!.. Dünya da, bunu yuttu!..
Belki de, "antisemitist" suçlamasına maruz kalmamak için yuttu!..
Ama, hayır. Ben hâlâ ısrarlıyım:
İsrail; bir "terör devleti"dir!..
İsrail; "caniler topluluğu" tarafından yönetilen bir ülkedir!..
İsrail, "cinayet"lerden zevk alan "sadistlerin, teröristlerin ve sapıkların işgali" altındadır!..
Bu yargı, elbette "bana göre"dir!..
Bana, yani "Müslümana göre!"
Ama, söylemek gerekir ki;
Her kim, "ben insanım" diyorsa, İsrail'in bir "terör devleti" olduğunu kabul edecektir!..
öyle ya, "gerçek"ler gizlenemez!..

----------

Dans ödülü!
Ne desem acaba?.. "Bir yaşıma daha girdim" mi desem, "40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi" mi desem... Ne yalan söyleyeyim, haber yayın kurulunda okunduğu sırada "ağzım açık" kaldı...
Bereket ki "yaz" mevsimi değil!.. Yoksa, sinek kaçardı!..
Efendim, beni böylesine şaşkınlığa düşüren olay, bir "askeri öğrenci"ye, "dans ödülü" verilmesi oldu...
Muhabirlerimiz, işin içine "misyoner"leri filan da karıştırmış ama, benim umurumda değil!.. Ben, hâlâ "dans ödülü"ndeyim!..
Bugüne kadar, "askeri öğrenciler"in çeşitli kabiliyetlerinden dolayı ödüllendirildiklerini duymuştum ama, "dans ödülü" aldıklarını ilk defa duydum!..
Hani, "tabancayla atış" ödülü alabilirler!.. "Eskrim" ödülü alabilirler!.. "Ok atma" ödülü alabilirler!.. "Uzun atlama" veya "yüksek atlama" ödülü de alabilirler!.. Ne bileyim, "dağa tırmanma" ödülü de alabilirler, "paraşütle atlama" ödülü de!..
Ama, "dans" etmenin veya bundan dolayı "ödül" almanın "askerî" bir tarafını göremedim ben!.. Merak ediyorum; mesela Kandil'e gittiklerinde "PKK'lı kızlar"la sarmaş-dolaş dans mı edecek bu öğrenciler?..
Değilse, bu "dans" da neyin nesi?..
Hadi, "dans" neyse de, bu "ödül" de nereden çıktı?..
Ne yalan söyleyeyim; bir yaşıma daha girdim!..

adalet nerden kaldı ? 01-22-2008 00:11

Adalet cesaret ister…
 
Alıntı:

nusret Nickli Üyeden Alıntı
Cumhuriyet tarihinde hangi siyasi iktidar, kendisine ters düştüğü için, hangi paşayı görevden alabimiş ki....
Burası Türkiye, biraz gerçekçi olun. Bu ülkede darbe var, bu ülkede cunta var.
Adnan Menderes' de siyasi iktidardı. O, paşaları görevden alamadı ama paşalar onun canını aldı.
Sana CHP' li de demedim. Adamakıllı bir-iki cılız ses hariç, kimse ağzını açmadı bu muhtıraya. Hiçbir gazete ağzını açamadı. Vakit' i ayrı tutuyorum tabi. Senin yahudi düşmanı dediğin gazete kadar, askere muhalif olabilme cesaretini gösteren bir tek gazete yok. Ordu düşmanlığı değil ama bu. Görüş farklılığı.
Bir de soruma cevap alamadım. Yahudi düşmanı dediğin gazeteyi bir kere eline alıp okudun mu?
Nereden anladın yahudi düşmanı olduğunu...
Yoksa Ertuğrul abiniz mi söyledi???


YOKBE KARDEŞ ERTUĞRUL ÖZKÖKÜ ELİME ALIP HİÇ OKUMADIM O ADAMLAR SADECE PROPAGANDA YAPIYOR GERÇEK BİLGİ FAZLA VERMEZ...AMA DİĞER BİR ÇOK YAZARI OKURUM VE AK PARTİ ANTİPATİMİZ GÖZLERİMİZDEN KAYNAKLANIYOR

VAKİT GAZETESİ OKURUM ÖZELLİKLE HÜSEYİN ÜZMEZE BAYILIRIM VE HÜSEYİN ÜZMEZİNDE BÜTÜN KİTAPLARINI DEFALARCA OKUDUM HANİ BANA ÇOK TERS BİR ADAM AMA YAZI TARZI HOŞUMA GİDER NE BİLEYİM GÜLDÜRÜR BENİ BAZEN :)HATTA BİRAZ ATIYOR GİBİ YANİ ÇOK HOŞ BİR İNSAN VE UĞUR MUMCUNUN EN CAN ARKADAŞIYDI :)

CeVHeR 01-22-2008 00:18

Adalet cesaret ister…
 
Hüseyin Üzmez' i okuman Vakit'i okuman anlamına gelmez. Hüseyin Üzmez çok yönlü, geniş düşünen bir insandır. Hakkı'nın hakkını Hakkı' ya verir. Attığını düşünürsan da okuma.

CeVHeR 01-22-2008 00:22

Adalet cesaret ister…
 
Eğer gerçekleri istiyorsan, nacizane bir tavsiyede bulunayım sana.
-Hasan Karakaya
-Ali Karahasanoğlu
-Emre Aköz
-Şamil Tayyar
-Mümtaz'er Türköne
-Serdar Arseven
-Addurrahman Dilipak***
Bu yazarların günlük yazılarını okursan eğer birçok gerçeğe zahmetsizce ulaşabilirsin...


All times are GMT +3. The time now is 13:36.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025