kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Kapatma davası çok vahim siyasi sonuçlar doğuracak 15 Mart 2008


ANKA



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, altmışbeş aydır iktidarda olan bir siyasi partinin kapatılması için dava açılmasının, hukuki yönleri bir tarafa bırakılsa da, çok vahim siyasi sonuçlar doğuracağını kaydetti.

Bahçeli, “Dava sürecinde iktidar olarak siyasi yetkililerini kullanmayı sürdürecek olan AKP’nin TBMM ve hükümet düzeyindeki tasarruflarının tümü tartışmalı ve şaibeli hale gelecektir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bu süreci başlatırken bunun siyasi sonuçlarını ve yapacağı tahribatın niteliği ve boyutlarını çok daha dikkatli olarak değerlendirmiş olması gerekirdi” dedi.

MHP Lideri Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrrahman Yalçınkaya’nın laikliğe aykırı fiillerin odağı olduğu gerekçesiyle AKP için açtığı kapatma davasının, bütün yönleriyle tartışılacak çok ciddi bir gelişme olduğunu belirtti.

“KONUNUN HUKUKİ YÖNÜYLE İLGİLİ YORUM YAPMAK YERSİZ VE GEREKSİZ”

Siyasi partilerin uymaları gereken esaslar, partilerin kapatılma nedenleri ve bu sürecin tabi olacağı usullerin Anayasa’da belirlendiğini kaydeden Bahçeli, “Hukuki süreç başlatılmıştır. Bu nedenle konunun hukuki yönleri üzerinde bir yorum ve değerlendirme yapmak doğru olmadığı gibi, yersiz ve gereksizdir. Bu aşamada herkesin yapması gereken bu sürecin sonuçlanmasını beklemek ve Anayasa Mahkemesi’ni etkileyecek davranışlardan özenle kaçınmaktır” dedi.

“AKP’NİN HÜKÜMET VE TBMM DÜZEYİNDEKİ TASARRUFLARI ŞAİBELİ HALE GELECEK”

Altmışbeş aydır iktidarda olan bir siyasi partinin kapatılması için dava açılmasının, hukuki yönleri bir tarafa bırakılsa da, çok vahim siyasi sonuçları olacağına dikkat çeken Bahçeli, “Büyük bir Meclis çoğunluğuna dayanarak iktidar olan bir siyasi partinin kapatılması için başlatılan sürecin siyasi sonuçlarının yapacağı tahribat, bunun hukuki sonuçlarından çok daha önemli ve öncelikli bir konu olarak görülmelidir” dedi.

Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’ndeki dava sürecinin ne kadar zaman alacağını kestirmenin mümkün olmadığını, ancak dava sürecinde iktidar olarak siyasi yetkililerini kullanmayı sürdürecek olan AKP’nin TBMM ve hükümet düzeyindeki tasarruflarının tümünün tartışmalı ve şaibeli hale geleceğine dikkat çekti.

“BAŞSAVCI TAHRİBATIN BOYUTLARINI DAHA DİKKATLİ DEĞERLENDİRMELİYDİ”

Bahçeli, çok ciddi iç ve dış güvenlik sorunları ile karşı karşıya olan Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini ve bu süreçte, terörle mücadele, etnik bölücülük, uluslararası çalkantılar ve krize dönüşme işaretleri veren ekonomik ve sosyal sorunların hayati önem taşıdığını belirtti. Bahçeli, “Böyle bir ortamda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu süreci başlatırken bunun siyasi sonuçlarını ve yapacağı tahribatın niteliği ve boyutlarını çok daha dikkatli olarak değerlendirmiş olması gerekirdi” dedi. Kapatma davası açmak yerine laikliğe aykırı fiillerden sorumlu olan parti üyeleri, yöneticileri ve milletvekilleri hakkında bireysel soruşturma süreçleri başlatılmasının daha uygun bir yöntem olabileceğini ifade eden Bahçeli şunları kaydetti:

“Parti kapatma konusundaki siyasi tecrübelerimizin de bu kapsamda çok iyi değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz dönemden bugüne kadar 28 siyasi parti kapatılmıştır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan bu yana kapatılan siyasi parti sayısı 24 olmuştur. 12 Eylül darbesi sonrası ara rejim döneminde de bütün siyasi partiler kapatılmıştır. Ancak, bu partiler yeniden kurulmuş ve bugün de farklı isimlerle de olsa siyasi misyonlarını sürdürmektedirler. Demokratik rejimin ve siyasi hayatımızın istikrar kazanamamasının temel nedenlerinin başında, bu müdahaleler sonucunda siyasi partilerin kurumsallaşma ve kökleşme süreçlerinin sekteye uğraması gelmektedir. Türkiye’de demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla gelişememesinde ve gerçek anlamda kök salamamasında en büyük etken bu olmuştur.”

Yasama, Yürütme ve Yargı’nın görev ve sorumluluklarının Anayasa’da açıkça belirtildiğini ve her kurumun bu çerçevede görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmek durumunda olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Ancak Anayasal düzeni ve dayandığı ilkeleri korurken, Türkiye’yi bir siyasi kaosun içine sürüklemekten ve çok ağır siyasi sorunlar yaratmaktan kaçınmak da herkes için bir yükümlülük olarak görülmelidir” dedi.

Anayasa’nın dayandığı temel ilkelerin, siyasi partilerin kapatılması yoluyla korunamayacağının da Türk demokrasisinin bu alandaki talihsiz tecrübesiyle sabit olduğuna dikkat çeken Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“AKP’NİN TASFİYESİNİ ANCAK TÜRK MİLLETİ YAPABİLECEKTİR”

“Bu yöndeki zorlamaların Türk siyasi hayatında fiiliyatta doğurduğu sonuçlar bütün açıklığıyla ortadadır. Yargı organlarının verecekleri hükümler hukuki bakımdan tartışılmazdır. Ancak, bunların Türk milletinin vicdanında karşılık bulması ve kabul görmesi de göz ardı edilemeyecek sosyal ve siyasi bir gerçektir. AKP’nin siyasi tasfiyesini ancak Türk milleti yapabilecektir. Bunun yeri, yolu ve yöntemi de, milli iradenin tecelli edeceği seçim sandığıdır.”

Bahçeli, AKP’nin kapatılması için hukuki sürecin başlatılmış olması karşısında, Türkiye’nin çok ağır bir siyasi kaosa sürüklenmesinin önüne geçilmesi için siyasi partilere şu önerilerde bulundu:

“Anayasa’nın 68. ve 69. maddelerinin gözden geçirilerek, siyasi partilerin 68. maddenin 4. fıkrasına aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılması yerine, bu fiilleri işleyen parti üyeleri, yöneticileri ve milletvekillerinin bireysel olarak sorumlu tutulmasını ve bunlar hakkında cezai soruşturma ve yaptırım uygulanmasını öngören yeni bir düzenleme yapılması üzerinde durulabilecektir.

Terörle organik bağı ve eylem birliği olan ve terörü bölücü amaçlar için bir vasıta olarak gören siyasi partilerin durumu ayrı bir değerlendirme konusu olabilecektir. MHP bu hususların kamuoyunda tartışmaya açılmasının yararlı olacağını düşünmektedir."

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

kimseni haddine değil abi ama bazı kendini bilmezler hadlerini aşıyor napalım bunlarda düzelecek inşallah

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

O degilde mhp yine durumdan vazife cikariyor gibi geldi bana yine bir anayasa önerisi sundu daha sonra secim meydanlarinda cumhurbaskanini biz sectirttik, basörtüsünü biz hallettik, ak partiyi biz kapatmaktan kurtardik propagandasi yaparlarlarsa hic sasmam..

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

abi onlarda anladı sır muhalefetlik yapınca bişeyler yapamayacaklarını şimdi doğru yolu savunuyorlar bunuda mükafatını alırlar seçimde

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Yok aslinda mhp yi son zamanlarda cok takdir ediyorum, bu konuda da demokratik bir durus sergiliyorlar böyle bir muhalefetin basim, gözüm üstünde yeri vardir..

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

herşeyi çıkar için yapıyorlar. Halkı düşündükleri falan yok

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

orasını biz bilemeyiz kimin nei ne için yaptığı zamanla belli olur şu anda halk için yaptıkları demokratik türkiye için birşeyler yaptıkları kesin

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Cikar icinde yapsalar farketmez biz ab ye niye giriyoruz cikar icin!..onun icin bu dönemde mhp nin ilimli siyasetini tasvip ediyorum ama elestirecegimiz zamanda sözümüzü esirgemeyiz..

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Devletin çıkarıyla Partilerin çıkarı farklıdır.

Her parti Halkını düşünmelidir. Ama çıkarı için değil Sevdiği için. Onun halkı olduğu için

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

O zaman elimizde niyet ölcen bir aletmi var kardes..mhp nin halki düsünüp, düsünmedigi noktasinda evet sunu diyebiliriz her partinin halki düsünme orani farklidir ama tamamiyla bir partiyi yok sayamayiz mesela chp de halki düsünüyor ama yüzde 20 lik halki düsünüyor ve ona göre siyaset yapiyor..

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

isabet buyurdunuz abi

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

devlet içerisine çöreklenmiş kokuşmuş zümrenin kokuları, bir bir hisssedilmeye başlamıştır,youtubelerde deşifre edilen fakat bir türlü tesbit edilemeyen bu kokunun, ak parti kadrolarının eliyle işaret ettiği noktalardan geldiği artık ortaya çıkmıştır ve milletimiz bu iğrenç kokunun kaynağını tüm çıplaklığıyla görmüştür,,,,türk siyaseti altmış yetmiş yıldır patinaj yapmaktaydı,ideolojik partiler zaman zaman ülke yönetiminde söz sahibi oldular,görünürde ya tek başına iktidar idiler ya da iktidar ortağı,,,kağıt üzerinde iktadar olmaları politik görüşlerini dile getirmeleri açısından seçKİNCİ zümre için sorun teşkil etmesede,dillendirilen bu politikaları siyasi arenada uygulamaya koymak başlı başına bir rejim sorunu olmaktaydı,,son 20 yıl capcanlı örneklerle doludur,,ülkede adil düzen kuracam diye yola çıkan bir siyasi hareket,bir noktadan sonra kıskaca alındı ve tepetaklak oldu,dini hassasiyetleri ön plana çıkartan,milli görüş ideolojisini meclise taşımak isteyen bu oluşum,,bahsini ettiğim seçKİNCİ zümrenin kumpasları ve oldu bittilerine yenik düştü,sonrası gelişmeler temsil ettiği dünya görüşünün tam tersi politikaların uygulanmasına zemin hazırladı,,imam hatiplerin kapanması,başörtü yasağının yaygınlaşması gibi yasakçı uygulamalar,),,,sonra kısa bir ara dönem yaşandı,,bu kez sevki idare statükonun uşağı konumunda olan sistemi özümsemiş bir siyasi kanat tarafından yürütülmekteydi,halkımız gidişattan memnun değildi,erken seçim oldu,,benzer bir durumun tekrarı olabilecek yeni bir süreç bu seçimden sonra yürürlüğe sokuldu,,bu kez dini değil, milli hassasiyetleri olan bir başka parti iş başındaydı,seçimde birinci parti olmasına rağmen başbakanlığı,kendisine küfreden karşıt görüşlü malum kişliye devretti,milli görüşün ne yapıp ne yapamayacağına karar verenler,aynı şekilde türk milliyetçilerinin de ne yapıp neleri yapamayacaklarına karar verme yetkisinde olduklarını ikinci kez göstertmiş oldular,,her iki siyasi oluşum,,statükocu ve baskıcı oligarşik lortların tokadını yemiş olmakla türk ve müslüman ahalinin dertlerine çare olamayacaklarını göstertmiş oldular,KENDİ ÜLKESİNDE ÜÇ BUÇUK DÜZENBAZA KARŞI DİRENEMEYENLER NASIL OLURDA DÜNYA DEVLETLERİ KARŞISINDA YERİ GELİNCE ARSLAN KESİLEBİLİRLER,,,KİM İNANIR BUNLARA ALLAH AŞKINA,,,,YETMİŞ YAŞINDA BİR İHTİYARIN TÜM İDEOLOJİNİ AYAKLAR ALTINA ALMASI KARŞISINDA SUS PUS OTURAN,ÜLKÜCÜ GENÇLİĞE KATİL DİYENLERE BAŞBAKANLIĞI VEREN BİR LİDER,TÜRK BİRLİĞİNİ NASIL TESİS EDEBİLİR,DÜNYANIN PSİKOPAT VE KATİL DEVLETLERİNE NASIL MEYDAN OKUYABİLİR,BU HİÇ MÜMKÜN OLABİLİR Mİ??YİNE BİR DİĞER İDEOLOJİNİN YANİ ADİL DÜZEN ANLAYIŞININ İSLAM BİRLİĞİ KURACAĞIM DİYEREK YOLA ÇIKMASI VE DAHA İLK VİRAJDA BİR AVUÇ AKLI EVVELİN ŞAMARINI YEMESİ NEYLE İZAH EDİLEBİLİR,,,,işte bu iki acı tecrübeden ders çıkartan ak parti kadroları,,işe öncelikle avrupa birliğine giriş sürecinden yaklaşarak elini güçlendirdi,statüko ve oligarşik yapı ak partinin bu politikalarına ve manevralarına dokunamadı,sıkardı çünkü,,çünkü ak parti onların yemlendikleri merkezlerle masaya oturdu,politik duruşunu ve görüşünü anlattı,türkiyesiz hiç bir planın uygulanabilirliğinin olmadığını cümle aleme ilan etti,ve bunu yaparkende aynı zamanda milli görüş ve ülkücü akıma el uzatan elleri işlevsiz hale getirmeye yönelelik kanunları bir bir yasalaştırdı,,siyaseten yapılması gerekenleri takdire şayan bir şekilde yürürlüğe soktu,baskıcı ve tepeden inmeci tüm oluşumların gücünü azalttı,millet iradesine uzanan elleri tabiri caizse tek tek kırdı,son kalıntıların,komünist kırıntıları şu günlerde feveran etmekteler,,laiklik ve atatürkçülük maskesi altında şu cennet türkiyemizi kaosun içine atmaktan hiç sıkılmayan bu tipler görev süreleri itibariyle son demlerini yaşamaktadırlar,yaygaracı rektörlerin üç aylık bir görev süreleri varken laiklik adına çıkışları nasıl ki inandırıcılıktan uzaktır,aynen öylede ak partiye yönelik açılan kapatma davası, atatürk ve ülke kazanımları sevdası adına açılmamıştır,,buradan hiç kimseler türkiye aleyhine bir karar çıkacağını beklemesin,ak parti kapansada,kapanmasada millet demoktarikleşme yolunda durmaksızın yoluna devam edecek,ve ülkemizde ne kadar komünist kırıntısı varsa tiynetlerine uygun olan sınırlı sayıdaki devletlerden birisine, aziz ve pek yüce milletimiz tarafından şutlanacaklardır,,şutlanacaklarına dair işaretler bir bir belirmektedir,,tabi bu işaretler( görebilene),,

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Mhp doğru yolda...

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu iddia edilen ak parti hakkında bende bir kaç delil topladım,,saygı değer anayasa mahkemesi üyelerinin değerlendirmeye alacaklarını ümit ederim,,danıştay başkanı sayın çölaşanın kadınlar günü münasebetiyle sergilemiş olduğu,siyasi münasebetsizliğin (27 mayıs bir darbe değil,devrimdir demesi üzerine)ak parti organlarınca eleştirilmesi,youtube video ve ses paylaşım sitesinde yayınlanan ,, ağar davalara bakan bir savcının küfür dolu konuşmaları ve konuşma esnasında sarf ettiği(bizim dhkpc'li çocuklar )ifadesinin yine ak parti kadrolarınca hayret ve endişeyle karşılanması,,bir oramiralin darbe yanlısı konuşmalarının yine youtube de yayınlamasıyla birlikte ak parti teşkilatlarının vermiş olduğu demokratik tepkiler,,başbakanın adının kutsal aylardan sayılan recep olması,,cumhurbaşkanın adının allahın kulu manasında abdullah olması,deniz baykalın meşhur kedisi şerroya emanet edilen ciğerin ak parti teşkilatlaarınca çalınıp,oy için fakire fukaraya dağıtılması,,yine deniz baykalın cebinde taşıdığı laiklikitidenin global dalgalanmalardan etkilenmemiz için ödünç istenmesi,,ve en can alıcı olanı,,ak parti isminde geçen AK HARFLERİNİN ASLINDA ANAYASAMIZ KUR'AN ANLAMI TAŞIYOR OLMASI,,VAYYY BEEEE BEN DELİL DİYE BUNA DERİM İŞTE,,HEYY SAVCILAR,HAKİMLER,,AYDIN DOĞAN VE TAYFASI DİĞER GRUPLAR,,SİZLERDE BOŞ DURMAYIN DELİL TOPLAYIN,,11 DELİL TOPLAYANI TIMARHANEYE MÜDÜR YAPACAKLAR HABERİNİZ OLSUN,,

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Arkadaşlar üzgünüm ama bu Başörtüsü konusunda mhp'nin oyununa geldik ve aceleci davranmak zorunda kaldık.bizim yapmamız gereken ilk önce Anayasa Mahkemesindeki çoğunluğu daha sonra yargıtay'daki çoğunluğu ele geçirdikten sonra Başörtüsü sorununu rahatça çözebilirdik.ama maalesef mhp tarafından siyasi bir hamle ile öne çekmek zorunda kaldık.Ama biz halk olarak partimize sahip çıkıp bu demokrasi dışı müdahalelere göğüs gelmeliyiz...ve bu savcı şunu iyi öğrenmeli ki Atatürk anayasaya laikliği koydurtduğu gibi aynı maddede demokratik devlet ilkeside mevcut bulunuyor...ve bu ilkenin en güzel şu sözle biliniyor... ''EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR...'' savcıların yada askerlerin veya belirli bir zümrenin değildir.bütün halkındır...

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

kapatma davası çok vahim sonuçlar doğuracak ......
 

Evet felaket tellalları daima var olcaktır. Ancak bizde partimizi kimseler yedirmeyiz...
Ancak Şu günleri hatırlamamızda fayda var.
1997'de askeri darbe yapıldığında aradan 4 yıl geçti ve Türkiye bunun bedelini %50 fakirleşerek ödedi. Yapacağımız tek şey partimizin arkasında bir kaya gibi sapasağlam durmak...
Ve bu marjinal statükocu gruplara Ülkemizi sonuna kadar kanımızın son damlsına kadar savunmak...
Her türk bireyinin en temel görevidir diye düşünüyorum...