![]() |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
DEMOKRATUR
Osmanlı İmparatorluğunun çökmesiyle birlikte emperyalist güçler, diğer bir deyimle siyonizmin dünya hakimiyeti çalışmalarına hız verdiği ve geçen süre içerisinde de oldukça önemli bir ilerleme sağladığı açıktır.Osmanlı İmparatorluğunun Adil Düzene dayalı dünya idaresi son bulunca elbette yeniden şekillenen bir dünya ile karşı karşıyayız.Sovyetler Birliği engelini de aşan siyonizmin kurmuş olduğu bu yeni dünya düzenini bu gün yeniden gözden geçirmeliyiz. Önce A.B.D. önderliğinde başlayan ve kısa sürede Avrupa'yı da saran, şimdi de tüm dünyaya dayatılan ''DEMOKRASİ'' düzeni iyi analiz edilmelidir.Siyonist güçlerin dünya idaresini eline aldığı günden bu yana gerçekleştirdiği söylem ve dayatmalarla ortaya konulan idare şeklini ilk araştırmaya başladığımızda A.B.D.'nin meşhur söylemleri akla gelmektedir.Ne demişlerdi, Özgürlük,Demokrasi,İnsan Hakları vs. Demokrasi nedir denildiğinde verilen cevaplar ise genelde aynı çizgi üzerinde olur.Halkın kendi kendini idare etmesini sağlayan bir sistemdir denir.Peki gerçekten günümüzde uygulanan demokrasi anlatıldığı gibi bağımsız bir şekilde insanların kendi istekleri doğrultusunda yönetilmesini sağlıyor mu.Konu ile ilgili olarak Almanya'da bir kardinal yazdığı kitabında ''DEMOKRATUR'' kavramını kullanarak, aslında günümüzde uygulanan demokrasinin, halkın kendi isteği ile yönetilmediğini anlatmaya çalışmış.Bizler konuyu Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan'dan öğreniyoruz.Geçtiğimiz günlerde ESAM konferansında konuşan Erbakan Hoca, Alman kardinalın bu tabirini ülkemizde tartışmaya açarak yeni bir dönemi başlatmıştır.Alman kardinal tarafından ortaya atılan ve ülkemizde de tartışılmaya başlanılan ''DEMOKRATUR'' tabirinin içeriğine değinmek istiyorum. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışının ardından kısa süren bir dönem boyunca bazı diktatör rejimlerinin örneklerini dünya üzerinde görmüştük.Mussolini,Adolf Hitler ve son olarak da Saddam rejimleri diktatörlüğün önemli örneklerinden sadece birkaçı.İşte Almanlar bu diktatörlük rejimlerine ''DİKTATUR'' diyorlar.Demokratur ifadesi de buradan gelmektedir.Alman kardinal, günümüzde uygulanan demokrasi rejiminin aslında halklar tarafından istenerek ve bağımsız kalarak, tamamen kendi tercihleri olarak değil de, emperyalist güçlerin yönlendirmeleri ile birlikte, çoğu zaman farkına varmaksızın, bilinçsizce, yöneticileri seçtikleri düşüncesini savunmuştur.Peki ülklemizde de durum böylemidir? Bunu anlamak için halkın aslında ne istediğini ve hükümetlerin de ne yaptığına bakmak gerekir.Yıllardır sürekli olarak en fazla konuşulan konuların başında başörtüsü meselesi vardır.Halkın başörtüsü ile herhangi bir sorunu yoktur.Halk başörtülülerin okuyabilmesini, devlet işinde çalışabilmesini istemektedir.Fakat ülkemizde durum farklıdır.Bu durumda Türkiye için demokrasiden bahsedilemez.Halk istiyor ama olmuyorsa, o zaman ülkeyi halk değil, başkaları yönetiyor demektir.Hatırlayınız, halkın seçtiği ve yine halkın başörtüsüyle meclise girmesini istediği Merve KAVAKÇI hanımefendi de meclisten kovulmuş ve hatta vatandaşlıktan dahi atılmıştı. Bir de Avrupa Birliği meselesi var.Halkın inanılmaz ölçüde büyük bir kısmı bu birliğe girmek istemiyordu yakın zamana kadar.Şimdi başta medya olmak üzere bir çok açıdan gelen baskılar neticesinde bakıldığında Avrupa Birliğine girmek isteyenler bir hayli arttı.Ancak yinede yarıdan fazlasının Avrupa Birliğine girmek istemediği yapılan bir çok araştırma ile sabittir.Buna rağmen yönetim, tarihimizde hiç olmadığı kadar yoğun bir şekilde bu birliğe girmek için çalışmakta ve inanılmaz tavizler de vermektedir. Halkımıza ekonomik durumu ve geçim koşulları sorulduğunda ise bir dokunup bin ah işitiyoruz.Oysa halk daha fazla gelir kaynağına sahip olma imkanına sahipken nasıl oluyor da bu kadar darlık içerisindeyken milli gelirimizin yarısını faize ve dışarıya verebiliyor. Yine yapılan araştırmalar gösteriyor ki halkımızın büyük bir kesimi A.B.D.,Avrupa ve İsrail devletlerini sevmiyor, hatta nefret ediyorken, nasıl oluyor da halkın seçtiği yönetimler bu güçlerle inanılmaz tavizler de vererek ''DOST'' VE ''STRATAJİK ORTAK'' olabiliyor.Tüm bu koşullar düşünüldüğünde kesinlikle ülkemizde halkın kendi kendini yönettiğinden bahsedilemeyeceği açıktır.Öyleyse bu ülkede demokrasi yoktur.Olsa idi halkın istediği olurdu ve başörtülüler okuyabilir, dost ülkeler ise islam ülkeleri olur, İslam Birliği çalışmaları hız kazanır, ekonomi daha iyi olur ve dış devletlere bu kadar faiz de ödemek zorunda kalmazdık.Bu ülkede halkın istediği olmuyor.Peki kimin istediği ve nasıl oluyor? İşte Alman kardinala göre demokrasi adı altında uygulanan gizli diktatör rejimi çalışmaları sayesinde siyonizm ve emperyal güçler tüm dünyada söz sahibi oluyor ve bu yöntemle tüm devletleri istediği gibi yönetiyor.Biz de oy kullandığımız seçimler sonrasında ülkemizi yönetecek insanları seçtiğimizi düşünüyoruz.Oysa ki başta medya olmak üzere bir çok uygulama ile birlikte bizim zihni düşüncelerimiz yönlendiriliyor ve halkın büyük bir kısmı emperyal güçlerin istediği doğrultuda oy kullanarak sadece (farkında olmadan) kendisine verilen ''KUKLA'' görevini en iyi bir biçimde yerine getirmiş oluyor.Bunu son seçimleri (22 TEMMUZ 2007) irdeleyerek daha anlaşılır bir şekilde görelim. Bu seçim öncesine baktığımızda Türkiye'de her dönem oynanan ''HOROZ DÖVÜŞÜ'' oyununun en iyi bir biçimde tekrar oynandığını farkediyoruz.A.B.D. ve siyonizm elbette işbirlikçi AKP'nin tekrar başa gelmesini istiyordu.Öyleyse halkın bu yöne doğru kaydırılması ve AKP'ye oy verdirilerek demokratur uygulamasının sağlanması gerekiyordu.Siyonizm önce halkı yönlendirerek AKP'yi tekrar başa getirecek ve sonra da halk kendi özgür iradesine göre oy verdiğini sanacaktı.Nitekim öyle de oldu. CHP'nin İsmet İNÖNÜ döneminden kalan olumsuzluklardan ötürü bu ülkede % 20'lerden daha fazla oy alması çoğu zaman imkansızdır ve halk sürekli olarak bu partinin ve benzer düşünceye sahip olan zihniyetin başa gelmesini istemezdi.Öyleyse horoz dövüşünün tam sırasıydı.Siyonizm halkı CHP ile korkutacak ve halk da AKP'ye destek verecekti.Yani siyonizm tabir-i caizse sol gösterip sağ vurdu.Önce Cumhuriyet mitingleri yapıldı ve CHP'nin çok fazla oy potansiyeli olabileceği halka siyonizm tarafından anlatılmış oldu.Zaten medyayı incelediğimizde STV, KANAL 7, TRT ve TMSF aracılığı ile birlikte el konulan TV kanalları düşünüldüğünde, medyanın % 80'i AKP'yi destekledi.Böylece Aman CHP gelmesin demeye başlayan halk, yönünü AKP'ye çevirmiş oldu.Dahası siyonizm işini şansa bırakmadı ve daha bir çok oyun oynadı.IMF yönetimi seçim yaklaştığında 60 - 70 milyar dolarlık bir çalışma ile AKP'nin son dönem yönetiminin daha iyi (ekonomik anlamda) olmasını sağladı.Tabiiki belediyelerin yaptığı sosyal yardım adı altında ve oy karşılığında verilen seçim rüşveti de cabası.Sonra Genelkurmay ve Cumhurbaşkanlığı konuları ile ilgili olarak madur durumda gösterilen AKP, bir çok yöntemle de islam yanlısı ve dindar, hatta dinci gösterilerek halkın ilgisinin yönderilmesi söz konusu oldu.AKP yönetimini ''DİNDAR'' olarak görmeye başlayan halk elbette ''DİNSİZ'' olan CHP'ye oy verecek değildi.Oysa ki partiler dindar ya da dinsiz olamaz.Bu kavram şahıslar için geçerlidir ancak medya bunu halka bu şekilde göstermedi CHP'de kendi tabanını diğer solcu partilere kaptırmamak için AKP'nin dinci olduğunu ve bunun karşısında da kendilerinin durabileceğini anlattı durdu. Sonuç olarak AKP ve CHP'nin sürekli olarak konuşulduğu ve tartışıldığı seçim öncesi dönemde, diğer partiler perde arkasında kaldılar.PKK sorunu dolayısıyla da hem AKP hem de CHP'den ümitsiz kalan az bir kesim de MHP ye oy verdi ve bu da siyonizmin oyunuydu.PKK yanlısı DTP'yi de bir şekilde meclise sokan siyonizm bundan sonra Türkiye'de daha rahat çatışma çıkarmayı kolaylaştırmış oldu.Halka gelince, halk da bu meclisteki vekilleri gerçekten kendi seştiğine inanmaktadır.Maalesef bu inançta da haksızdırlar çünkü bu meclis de halkın gerçek gündemi olan konularda olumlu adımlar atabilecek bir meclis değildir.Yine başörtüsü konusu halkın istemediği gibi olacak, yine halk istememesine rağmen Avrupa Birliği'ne inanılmaz tavizler verilmeye devam edecek, yine halkın tüm sağduyusuna rağmen Kürt - Türk çatışması alevlendirilmeye çalışılacak ve yine halk bir kuru ekmeğe talim edecek.Oysa ki sadece Merkez Bankası'nı özerk olmaktan kurtarmakla yıllık 50 milyar dolar kara geçilebilir ama halkın seçtiğini sandığı bu yönetim de siyonizmin istediği yönetim olduğu için bu şimdilik imkansızdır.Halkın seçim hususunda uyanık ve bilgili olması, bundan sonraki seçimlerde, inatla, kendisine, milli siyaset yapan insanlara oy vermesi gerekmektedir... |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
arkadaşım öncelikle şu cümleye kesinlikle katılıyorum demokrasi ülkemizde maalesef fazla sözü edilemeyecek bir noktada... çünkü dediğin gibi halkın isteği olmuyor... çünkü çoğu zaman içerde bir çok kurumu ikna etmek gerekiyor...bu da bu gün mümkün olmayan bir durum... ülkemizin dış borçlarının ve faizlerinin de demokrasiyle bir alakası olduğunu sanmıyorum çünkü bu borçlar daha önceden ekonominin belini kırdığı için halkın ne istediği önemli değil sonuç olarak biz borçlu bir ülkeyiz ve borcumuzu da ödemek durumundayız...
yazıda şöyle bir cümle var A.B.D ve israil istedi AKP başa geçti. sanırım halk olarak bize ne verirlerse onu yutuyoruz dediğin gibi... mesela senin söylediğin gibi eminim akp çok oy almıştır... ama bir yerde kendine de bir bakar mısın ? ben senin bu dediklerini TKP üyesi arkadaşlarımdan çok duydum... demek ki sende medyanın oyununa gelmişsin ... gelelim ABD ve İsrail ne istedi AKP ne yaptı meselesine ilk olarak şunu söylemek istiyorum AKP istediğini yapmadığı için ABD bizi müttefiklikten ortaklığa geriletti. bir yerde eski bir mit çalışanının bir yazısını okumuştum ama maalesef tam detay hatırlamıyorum... yazıda şöyle bir durumdan bahsediliyordu.. cumhurbaşkanı seçiminden hemen önce... ABD cumhurbaşkanı olarak erdoğanı kesinlikle istemiyor.. çünkü o cumhurbaşkanı olursa Abdullah Gül başbakan olacaktır. işte abd nin istemediği budur... hakikaten de bin bir yolla sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı aday olsa da olmasa da kapatılmış bu yönde büyük provakasyon yapılmıştır.... bu arada arkadşım 60-70 milyar dolar dediğimiz para ile yer yerinden oynar.. imf dediğimiz kurum bize en fazla birkaç milyar dolar para yardımı yapabilir. bence yazıyı kopyaladığın yere bu durumu ilet... imf nin bile elinde bu kadar para olmadığını bilmelerini sağla ki sonra yalancı duruma düşmesinler... siyonizm bu güne kadar ülkemiz üzerinde çok oyun oynadı ama hiçbir oyun %50 oy etmedi ... |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Değerli arkadaşım öncelikle yazı alıntı değil bana aittir.
60 70 milyar dolar ise imf nin verdiği nakit para değil, muhtarlar başta olmak üzere çeşitli mali yardımların hükümet ve devlet tarafından dağıtılmasına izin vermek suretiyle olmuştur. Ayrıca bu para önümüzdeki yıllar için kullanılacağı sözü ile ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda yapılan belediye yardımnları da arttırılmış, fakat ardından (seçimden sonra) bu para ve yardımlar makul düzeye getirilmiştir. Yani 60 70 milyar dolar hiç harcanmamış sadece sözü verilerek seçim bili bilisi şeklinde ufak bir miktarı dağıtılmıştır. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Üstad bana su siyonizmi anlatsaniza cidden merak ediyorum..ismini cok duyuyorum ama israil siyonizmdir diyerek gecistiriyor herkes..
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
;D ;D
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
Öncelikle şunu hatırlamak gerekiyor.Allah, zenginliği istediğime, ilmi de isteyene veririm diyor. Eğer siyonizmi gerçekten merak ve öğrenmek istiyorsan Allah sana bu bilgiyi ulaştıracaktır. Şimdi vaktim yok.Zaman zaman buradan siyonizm ile ilgili olarak çok yazılar yazacağım.Dahası sana mail adresimi vereyim ve bana mutlaka ulaş.Bir pazar günü siyonizm ile ilgili olarak msn de saatlerce konuşabiliriz.Bu benim üzerine bir vazifedir. Eğer öğrenmek istiyorsan unutma ki MUVAFFAKİYET ALLAH!TANDIR. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alalh razi olsun kardes..bu konuda cok ciddiyim neden diye sorarsan bana ici bos siyonizm tanimlari yapiyorlar, önümde google var kendimde arayip, bulabilirim ama bu konunun üstadindan dinlemek ayri bir güzellik olur ;)..
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
msn adresim bu eklersen bu pazar değil, bir sonraki pazar ya da cumartesi saatlerce anlatabilir ve delilleriyle de ispatlayabilirim. Bizim (yani müslümanların) en büyük eksiği ilim eksikliğidir. Beraberce araştırırız, öğreniriz İnşaallah. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Siyonizm inancına göre vadedilmiş topraklar vardır ve bu topraklar kendilerine verilecektir.Ancak bunu alabilmek için çok beklemişlerdir.Daha fazla beklememek içinse süreci hızlandırma yoluna gitmişlerdir ve bu düşünce Teodor HERZL adında bir macar yahudisi tarafından başlatılmış ve hız kazandırılmıştır.
Kendilerini üstün ırk olarak ilan ve kabul eden siyonizm, yapacakları çalışmalar ile insanları kendilerine köle edecekler ve böylece inandıkları ve bekledikleri peygamber gelecek, Allah'ta vaadini tamamlayacak. Aslında bı 5000 küsür yıldır inandıkları bir düşüncedir.Yahudilik ortaya çıkmadan önce kabala adlı büyü kitabında bunlar yazar.yahudilik gelince kendilerine engel teşkil ettiğinden bu dini değiştirmişlerdir.Sonra da İncili değiştirmişlerdir.Şimdi de ılımlı İslam adında bir proje hazırlayarak İslamın kendilerine engel olmasının önüne geçmek istemektedirler.Biz Milli Görüşçüler olarak da onların bu planlarını suya düşüreceğiz inşaallah |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
mavera, sana önemli bir yazımı daha okutmak istiyorum eğer sabırla okursan sevinirim.
|
HAK – BATIL MÜCADELESİ (Hakan DOĞDU)
Kelime-i şehadet getirdikten sonra bir Müslüman acaba her şeyi boşverip de köşesine çekilebilir mi.Tüm dünyadan kendisini soyutlayarak ve hiçbir olan bitenle de ilgilenmeden yaşayabilir mi.Veya gerçekten bir müslümanın böyle mi yaşaması gerekir.
Elbette ki HAYIR.Öncelikle İslam Dini’ni biraz araştıracak olsak, bu güzel dinin aslında pasiflik içermediğini, hatta bilakis büyük aktiflik istediğini görürüz,fark ederiz,anlarız. Mesela biz Müslümanların Cuma’sı vardır değil mi. Cuma günlerinin önemi oldukça büyüktür.Cuma gününde Müslümanlar toplanma yerlerinde (camilerde) toplanırlar ve birlikte namaz kılarlar.Bir Müslüman ben cumaya gitmiyorum diyemez.Eğer derse o sözü kendisini bağlar ve yaptığı İslam dışı olur.Cuma gününün bir çok faydaları vardır.Mesela Cuma günü müslümanlar bir araya geldiklerinde, aralarında ki fakir ve muhtaç kimseleri tespit eder ve gereğini yaparlar. Fakir olana yapılan yardım gibi, ilmi olarak da fakir olan, bilgisiz ya da eğitime muhtaç olan insanlar da Cuma günleri bu eksikliklerini giderirler. Dahası, en büyük ibadetlerden biri de, Kur’an-ı Kerim’de namaz ile birlikte sıkça anılan zekattır. Maddi durumu iyi olanlar, olmayanlara bir miktar para vererek yaşam zorluğunun bir nebze olsun azalmasına katkıda bulunurlar.Ayrıca sadaka da bu tip ibadetlerden biridir. Sadece maddi konularda değil, akla gelebilecek her durumda Müslümanlar birbirlerine destek olurlar. Hadis ve ayetleri araştırır, alimlerin de hayatlarını ve yaşayışlarını inceleyecek olursak, o zaman da göreceğiz ki, bir Müslüman kesinlikle kendisini toplumdan soyutlayamaz, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemez, komşusu açken tok yatamaz ve ortadoğuda kardeşi ölürken, kendisi burada rahat bir yaşam süremez. Fakat günümüzde müslümanlar (ki özellikle de ülkemizde) maalesef araştırmıyor, öğrenmiyor ve de ilgilenmiyorlar. Ortadoğudaki Müslüman kardeşlerimizin eziyetlerinin nasıl sona ereceğini, en azından bunun için ne yapılacağını pek azı hariç kimseye sormuyor, bunu dert edinmiyorlar. Öncelikle işe düşmandan başlamak gerekir. Eğer düşmanımızı iyi öğrenirsek, onu tanırsak, daha en baştan onların tuzaklarına düşmemiş oluruz. Böylece tüm diğer Müslüman dost ve kardeşlerimize yapılan eziyetler karşısında hem daha etkili oluruz, hem de çarşıya pirinç almaya giderken, evdeki bulgurdan olup, kendimiz de İslam düşmanlarının engellemelerine maruz kalmayız. Düşmanı tanımak içinse mutlaka en başına ama en başa dönmek gerekmektedir. Çünkü İslam ile düşmanları arasında ki savaş ilk olarak insanoğlunun yaratılmasıyla başlar. İşte biz İslam ile İslam düşmanları arasındaki bu savaşa Hak – Batıl mücadelesi diyoruz. Hak – Batıl mücadelesi ilk olarak Hz. Adem (a.s.) ile şeytan arasında başlamıştır. Şeytanın, bilindiği gibi Allah’ın (c.c.) secde et emrine itirazı üzerine başlamıştı bu mücadele. Adem (a.s.)’ın cennetten kovulmasıyla da devam etti. Allah (c.c.) sonunda Adem (a.s.) affettiğini haber verdi elbette ve hepimiz biliyoruz ki kaybeden şeytan oldu. Adem (a.s.) Hakkı, şeytan ise batılı temsil ediyordu ve elbette bu mücadele burada bitmedi. Adem’in (a.s.) iki çocuğu arasında da bir mücadele başladı. İslam Tarihi kitaplarında bize nakledildiğine göre Habil ile Kabil arasında bu Hak – Batıl mücadelesi devam etmiş ve batılı Kabil temsil etmiştir. Fazla detaylara girmeye gerek yok. Hepimizce malumdur ki, bu mücadele de batılı temsil eden Kabil’in kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Kabil sonunda Allah’ın gazabına maruz kalmıştır. Habil’in ise adı şehit olarak yazılmıştır. Ardından daha bir çok mücadele oldu yeryüzünde. Mesela Nuh (a.s.) da büyük bir Hak – batıl mücadelesi içerisinde ve Hakkı temsil eden taraf olarak yer aldı. Karşısındaysa O’nun yüzyıllarca süren tebliğine karşı baş kaldıran kavmi vardı. O’na inanmadılar ve batılın safında kalarak kendilerine zulmettiler. Bu mücadeleyi de Hakkı üstün tutan ve batılın karşısında mücadele veren Nuh (a.s.) kazandı. Ancak mücadele yine sona ermedi. Allah (c.c.) bir imtihan vesilesi olarak bu mücadeleyi hep var etti yeryüzünde. İbrahim (a.s.)’da diğer bütün peygamberler gibi büyük bir Hak – batıl mücadelesi içerisindeydi ve kendisini tanrı olarak ilan edecek kadar sapık bir düşüncenin içerisinde, sonuna kadar batıl kalan bir idareciye karşı durdu. Ama yine Hakkı temsil eden Müslümanlar kazandı ve Nemrut Allah’ın lanetine maruz kaldı. Daha sonra Musa (a.s.) ile Firavun arasında, İsa (a.s.) ile israiloğulları arasında, hepimizce malum olan o mücadeleler gerçekleşti. Daimi olarak elbette hep Hakkın yanında yer alan ve Hakkı üstün tutan insanlar kazandı. Batılın temsilcileri ise hep yenilmiş oldular. Ardından yine bitmedi mücadele ve Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz ve O’nun (s.a.v.) karşısında ki, Mekke müşrikleri, Yahudiler ve diğer kafirler ile devam etti. Burada Efendimiz (s.a.v.) elbette Hak Davayı gütmüş ve İslam Bayrağı’nı en güzel biçimde taşımıştır. Hiçbir zaman bana dokunmayan yılan bin yaşasın dememiş ve sürekli olarak müslümanın derdi ile dertlenmiştir. Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz’den sonra da Hak – batıl mücadelesinin bittiğini söylememiz mümkün değildir. Zira o dönemden beridir elbette Müslümanlar, çeşitli işkencelere ve taarruzlara maruz kalmışlar ama hep kazanmışlardır. Zahiren yenilmiş gibi göründükleri zamanlar için de bakılırsa aslında Allah’ın onları Kur’an da övdüğü görülür. Bu da bir Müslüman için zaten kazanmış olmak demektir. Osmanlı dönemine gelindiğinde ise görülecektir ki yine mücadele bitmemiş ve bu sefer haçlı seferleri ile defalarca savaşlarla devam etmiştir. Bu savaşların da neticesi şüphesiz Hakkın yanında olanların cennetle ödüllenmeleriyle devam edegelmektedir. Bu gün kimse haçlı seferlerinin durduğunu iddia edemez. Nitekim bu günün Nemrut’u, Firavun’u ve Ebu Cehili, ABD, Avrupa Birliği ve İsraildir. İşte bu günün İslam düşmanları, ortadoğuyu kana bulayan, kendilerine köle bir dünya düzeni kuran ve hiçbir müslümana da yaşama şansı vermeyen bu şeytan üçlüsü (ABD,AB,İSRAİL) karşısında tüm müslümanların birlik olması ve Hak mücadeleyi devam ettirmesi gerekmektedir. Bilinmelidir ki bu mücadelede sessiz kalmak, karşı safa geçmek demektir. Çünkü bu şeytan üçlüsünün de istediği budur zaten. Müslümanlar olan bitene sessiz kalsın, gerisi kolay onlar için. Ancak onların bu hayallerini biz gerçekleştirmemeliyiz ve kesinlikle ortadoğuda olanları kendimize uzak görmemeliyiz. ABD,AB ve İSRAİL’i daha iyi tanımak ve bunların oyununa gelmemek için de çalışmak gerekmektedir. Gelin bundan sonra her zamankinden daha fazla düşmanlarımızı tanımak ve onların oyunlarını bozmak adına zaman harcayalım, gelin hep birlikte ortadoğudaki kardeşlerimiz için bir şeyler yapalım. Mesela dua edelim elimizden hiçbirşey gelmiyorsa veya bir yardım kuruluşu aracılığıyla oraya para gönderelim ya da en azından İSRAİL, ABD VE AB’yi boykot edelim, bu şeytan üçlüsünü daha iyi tanımak için kitaplar okuyalım, araştırmalar yapalım. GELİN HİÇ DEĞİLSE BUNDAN SONRA OLSUN, KENDİMİZDEN BAŞKALARI İÇİN YAŞAYALIM ve HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA DUA EDELİM… Hakan DOĞDU |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
kardes sunu daha öz, soru cevap seklinde yapsak nasil olur cünkü böyle uzun yazilarin belli bir albenisi, cekiciligi yok..
Mesela siyonizm ne zaman baslamistir, amaci nedir, su anda ona hizmet eden belli basli devletler kimdir, islama bakis acisi nedir? |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Öncelikle Musa a.s. ın kıssası kuran dan okunursa görülecektir ki o dönemin kafirleri sihir ile uğraşmaktadırlar.İşte bunlar Musa dan çok önce (bundan 5000 küsür yıl önce) ortaya çıkmış ve kabala adlı büyü kitabını yol gösterici olarak kabul etmiş bir millettir.
O dönem Musa a.s. ile başa çıkamamışlar Musa ya biat (sözde) etmişlerdir. Yine kuran ayetleri ile sabittir ki bir çok kez de isyan etmiş ve dönüş yapmışlardır.Sık sık bir islama girip bir de çıkmışlardır.Çok azı hariç kafirdirler. Musa a.s. ve firavun tarihini kuran tefsirinden okursanız inanılmaz gerçekler gözlerinizin önüne serilecektir. Bu güne gelindiğinde ise bu milletin mensupları hala kabalaya inanmakta ve zaten tevrat ve incili de kabalaya uygun şekilde değiştirmişlerdir.Halen kabala değişik yöntemlerle piyasada bulunmaktadır. Konuyla alakalı olarak Harun Yahya muhtasar ismi ile yazılmış olunan eserleri takip edebilirsiniz. www.harunyahya.org adresine girin ve buradan siyonizm, yahudi, kabala gibi kelimeleri arayın ve araştırın lütfen.İnanın bana hayata bakışınız değişecek. Bu arada daniska ve benzeri ifadeler de yüzde 47 oy almış olan insanlara yakışmamaktadır.Uygun dille itirazlar yapılırsa ilmi cevapların gelmesi kaçınılmazdır. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
kardes ama simdi bir tezat var milli görüscüler harun yahyayi benimsemez hatta bazilari sapkin oldugunu düsünür ama ayni kisinin reklamlari tv5 te devamli dönüyor ve simdi sen bana onu referans gösteriyorsun simdi kime inanalim?
yüzde 47 i oyu biz almadim ak parti aldi, biz yüzde 47 yi vereniz o yüzden bize yakistirabilirsiniz ;) |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
aga bu harun yahya kimdir? yani gerçekten bir ismi var mı varsa nedir?
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
Bizim zamanimizda okul cikislarinda kitaplari dagitilirdi daha detayli bilgi bilen varsa paylassin bir zahmet.. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
bende aldım o dağıtılan kitaplardan epey :)
adnan oktar olduğu soyleniyordu evet hatta Erbakan hoca diyeni de duydum sonunda açıklığa kavuşmuş bundan haberim yoktu :) SAğol |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
Yanlışı da vardır elbet.En büyük yanlışı da dünyanın en büyük zaliminin komünizm olduğunu söyler.Siyonizmi ise ikinci plana atar.Aslında komünizmi de siyonizm kurmuştur.Bunun delilleri ise ilmi bir şekilde www.millicozum.com adresinde bulunabilir. Kendisi siyonizm, satanizm, komünizm, evrim teorisi, kuran mucizeleri gibi sayısız konuda araştırmalar yapmasıyla ünlüdür. Aslında o çok okumuş ve bilgin bir kişi değildir.Bunu kendisi ifade etmektedir.Yazdığı kitapların ise sadece var olan ilmi çalışmaların alıntılarak bir araya getirilmesi olarak yorumlar ki bu doğrudur.Bilimsel kanıtlar içerir her yazdığı ve karşısında ilmi durabilmenin de mümkünatı yoktur. Allah ondan razı olsun.Hizmetleri çok güzel. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
AKP işbirlikçiymiş(!) AKP'yi siyonizm başa getirmiş(!) ve halkıda bu yönde yönlendirmiş(!).. Arkadaşım biz kör değiliz, hergün okuyoruz gazetelerden TV'lerden kimin neye uğraştığını ne olduğunu. AKP'nin REKORLARINI biliyoruz. Kimlerin AKP düşmanı olduğunuda gördük. Öyle oyumuzu verdik. Siz bu münafıkça ithamlarınızı aylardır söylüyorsunuz AMA 1 TEK BİR KANIT ORTAYA KOYAMIYORSUNUZ !!! Anca kafanızdan uyduruyorsunuz nasıl bir kulp bulalımda bu milleti AKP'den koparıp gönüllerdeki AKP'yi yıkıp yerine Saadet gelsin. Şu niyetiniz çok net gözüküyor vede AKP'nin oylarını kemikleştiriyor ! Millet uyandı artık, yutmaz o numaraları. Medyanın AKP'yi desteklediğini neye dayanarak söylüyorsunuz yaa . Bu nasıl bir uydur uydur ebegümecidir. Hani 1 tane örnek koysanıza ! Başbakan gezdi 55 tane şehri anlattı icraatlarını zaten hep gazetelerden okuduğumuz şeylerdi. Kimin milletin egemenliğine yüzünün gülecek olmasına alerjisi var görüyorduk 4,5 yıldır. Sizin mantığınıza(!) göre AKP'nin iktidar olmasında siyonist projeler aranmalı , uydurulmalı. Kanıt olması önemli değil, yeterli çamur at izi kalsın. Sizin gibi milli görüşçüm olacağına akıllı düşmanım olsun be |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Değerli kardeşlerim.Medyanın Akp yi desteklediği .ok açık.STV,Vakit Gazetesi, Yeni Şafak ve kanal 7, TRT, TMSF nin el koyduğu kanallar.Daha niceleri.Şimdi bana bunların İslami kanal olduklarını söylemeyin sakın.Bunlar ılımlı islamcı.Bu da aslında İslam düşmanlığı demektir.
Sonra da şu çok önemlidir ki, AKP ile Saadet Partisi arasında en ufak bir fikir birliği yoktur.Bunu aklınızdan çıkarmayın.Bu ülkenin müslümanları, Milli Görüşe değer verir.Vermek de zorundadır.Çünkü İslam dünyası Milli Görüşten hep hayır görmüştür.AKP ise bunu kullanmaktadır.Bir şekilde size hala Milli Görüşçülüğe devam ettiklerini bu medya kanallarıyla anlatmışlar.Ancak yanılıyor ve kandırılıyorsunuz.Çünkü AKP kesinlikle ılılmlı islam projesinin bir ürünüdür.Bu proje ise elbette Siyonizme aittir.Kardeş olmak istiyorsanız ya da iddianiz bu yönde ise o zaman bırakın avrupa birliği zırvalıklarını da İslam Birliği için çalışın.D8 leri biz kurduk siz mahvettiniz.Nasıl oluyor da aynı düşünce çizgisinde oluyoruz. Şunu da hemen söyleyeyim bazı arkadaşlar medyayı takip ettik, kimlerin erdoğana ve akp ye düşman olduğunu gördük, sonra da kendi rızamızla oy kullandık demektedir.Ben de aynı şeyi söylüyorum zaten.Sizler medyaya kandınız.Daha önce de demirele oy verenler, chp ve dsp hatta shp nin, demirele düşman olduğunu öğrenince ona oy verdiler.Bu sayede oylar yönlendiriliyor.Bakın 7 sene geçti aradan.Geldiğimiz yere bakınız lütfen. Başörtüsü problemi aynen devam ediyor, hatta anayasaya da yasak onmuş oldu.Önceden başörtüsü anayasada hiç geçmiyordu.Yani açık yasak yoktu.Şimdi üniversite öğrencileri dışında her alanda yasaklandı. Avrupa birliği meselesine bakınız.Bizler çanakkale savaşını kimlerle yaptık yahu.Bu düşmanlarımızın kurduğu aptal birliğe katılmak yolunda en çok canla başla çalışan parti AKP dir. İMF ile anlaşma imzalamamış ve hiç borç almamış olan tek parti de saadet partisidir.AKP ise malum eko-krizin müsebbibi bulunan hükümetin aldığı imf anlaşmasını bir kaç kez tazeleyerek devam ettirmektedir.Refahyol hükümeti döneminde ise, imf, daha önce yapılan anlaşmalar da feshedilerek kovulmuştu. Nasıl aynı partiyiz diye yalan söylemektesiniz.Kendinize gelin ey müslümanlar.Medya ya da başka unsurlar sizin ölçünüz olmasın.Ölçünüz kuran olsun.O zaman ancak doğru yolu bulursunuz. Erbakanı da dinlemeyin.Ama kuranı okuyun.Avrupa Birliği hususunda kuranın ne dediğine bakın mesela.Filistinle ilgili ayetlere bakın.Diyeceksiniz ki var mı böyle ayetler.Elbette var.Kuru ve yaş olan ne varsa kuranda vardır. Mesela yahudi ve hıristiyanları kastederek, Siz onların dinine girmedikçe, onlar sizden hoşnut olmayacaklar diyor kuran.Yahudi hıristiyanları dost edinmeyin, onlar ancak birbirlerinin dostudur diyor kuran. Filistin meselesine gelince, onlar bizim kardeşlerimizdir.Dün çanakkale, bu gün Irak, filistin afganistan, yarın İran vs.... Hepsi bizim kardeşlerimizdir.Bunu unutmayın.Onlardan bize ne diyene cennet kapılarını nkapatılacağı söylenmektedir. Peygamberimizin islam kardeşliği üzerine söylediği inanılmaz hadisler vardır.Sadece buhari yi okusanız, bir çoğunuz filistine gidip cihada katılmayı bile düşünürsünüz. Biz bunları çok okuduk demeyin, buna imkan yoktur.Bir insan nasıl olur da ayet ve hadisleri harfiyen okuduktan sonra islam kardeşlerine sırtını döner. Bu arada bir de yahu türkiyeyi düzelttin de şimdi de filistini ve dünyayı mı kurtaracan diyenler var.Sorarım ey cahil... Senin deden, memleketi bırakıp, karısını, çocuğunu bırakıp çanakkaleden önce trablusgarpa kadar gitmedi mi, çanakkaleye gelmedi mi pakistanlı kardeşim. Aaaaahhhhhhhhh ahhhhhhhhhh!..... Yarabbim bizleri islam yolunda birleştir. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
ilimli islam nedir kardes? islamin ilimlisi, radikalimi olur islam bir tanedir ve hep öyle kalacaktir insanin ilimlisi, radikali vardir ama islamin asla...
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
İslam kardeşliğinden bahseden, Müslüman kardeşine sırtını dönmenin gafletinden bahseden de, dün bir iletisinde "(AKP'ye karşı) zafer yakındır" diyen, savaşırcasına bir çizgi çizen de siz değil miydiniz üstadım?
Bakın ben de Ak Parti'nin tabanındanım, siz de "sanırım" öylesiniz; haydi gelin, el ele verelim, şu başörtüsü konusunda rektörlere baskı yapalım, siz toplayın etrafınızdakileri, ben toplayayım, mitingler düzenleyip, üniversite yerleşkelerinde boy gösterelim el ele... Sizce de Ak Parti'den önce karalamanız gereken çok daha fazla ve farklı partiler, kurumlar, insanlar yok mu? Neden önce Ak Parti? Neden? |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
ondan sonrada ak partiye karsi niye savas actilar, neden zafer nidalari atiyorlar diyeceksin cok cahilsin tuna cok! |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
Akp den önce karalamam gerekenlere gelince.Onların mail kutuları benden ne çekiyor sen biliyor musun. Ayrıva mavera da ılımlı islamı hiç bilmiyor sanırım anlatayım. Hıristıyanların da itikadını yahudiler bozmuştur.İncili de yahudiler değiştirmiştir ve protestan hıristıyanlığı da yahudiler kurmuştur. Protestan hıristiyanlık demek, hıristıyanlığı yaşayan ama siyasete karışmayan, dünya düzenine ellemeyen, yahudileri tenkit etmeyen hıristıyanlar demektir. Protestan kelimesi ile eş anlamlı olarak kullanılabilecek bir tabirdir ılımlı islam tabiri.Yahudiler şimdi de ılımlı islam adında bir proje geliştirip, çalışmalara da başlamıştır. Yani türkiye müslüman olarak kalacak, ama dünya müslümanlarına zülüm edenlere sesini çıkarmayacak, ortamı germeyecek, yahudiler de istediğini yapacak.Müslümanlar sadece namaz kılacak, oruç tutacak, siyasete karışmayacak, hatta kendi ekonomik düzenlerini dahi imf yoluyla yahudiler halledecek, müslümanlar sürekli olarak mevlana bahanesi ile kardeşliğe, sevgiye, dostluğa çağırılacak. İşte böyle bir projeye de AKP türkiye de ev sahipliği yapmaktadır.Ben de kardeşlik görevim olarak uyarıyorum.Buyrun aksini kanıtlayın. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Açkça söyleyeyim benim mail kutuma da gelen Saadet destanlarına gerektiği gibi cevabını veriyorum
insanları rahatsız etmek ve bunu yaparken onların hiddetlenip sizlere hakaret etmesi sizler için ilginç bi hobi olsa gerek.. Tebliğci dinde bunun yeri nedir?? |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Bak aslanım Peygambercilik oynamıyoruz burda konuyu öyle bi yere bağladın ki ya sen okumuyorsun yazdığımı ezberden yazıyorsun ya da ezberden yazıyorsun işte o..
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Hemde tebliğ dediği Saadet siyaseti..İhtiyaç var mı ?
-YoK!!! |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
Benim tebliğim ise islama gelindir.Bunun manası da sizi (haşa) kafir olarak gördüğümden değildir asla.zaten öyle olsa kardeşim demem değil mi.Fakat yaptığınız işlere islami fetvalar aramıyorsunuz anlamında söylüyorum bunu. Kısaca avrupa birliği, filistinli kardeşlerimiz ile ilgili kkonu, başörtüsü meselesi ve daha bir çok husus ile ilgili konuda ayet ve hadise başvurun.Bu konularda islam neyi emrediyorsa, onunla aynı tutumu sergileyen bir siyasi parti bulun.Eğer bulamıyorsanız kurun.Ya da siyasetle uğraşmayın da, tarikata girin veya buna benzer değişik işlerle uğraşın.Ama yaptığınız haram değil, helal olsun.Akp ye oy vermek haramdır diye fetva verip kestirip atmak istemiyorum.Zaten bunu söyleyecek ilmim de yoktur.Ancak filistini hiçe saymak, abd ile aman aramız bozulmasın diye bir çok işi ertelemek ya da ondan vazgeçmek haram mıdır helal mıdır bunu araştırın. Biz araştırdık da bulduk o parti de akp dir demeyin.Çünkü o zaman kanıt isteriz de veremezsin.Yani islamın hiçbir ayet ve hadisi filistinli kardeşlerimizi hiçe sayan akpye oy vermeyi emretmez.Kendiniz araştırın ve fetvasız iş yapmayın.Benim tebliğim budur. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
|
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
birde erbakan döneminde hic zulüm yoktu diyor ya tam komedi o zaman israil erbakandan korkuyordu o yüzden saldirmiyordu, hele abd erbakani indirmek icin 28 subat sürecini baslatti sonrada iragi ele gecirdi! |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
Filistinin güvenliğini sağlayan İsraili durduran erbakan hocamıydı ... :D :D başka ? |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Size o dönemki israil bakanlarından birinin birleşmiş milletlere yaptığı çağrıdan bahsettim.Bu arada erbakan kişisel olarak bunu yapabilecek biri değil elbette.Bunu kimse yapamaz.İsrailin zulmü durdurması D8 ler vesilesi ile oldu.D8 leri de islama uyabilmek için erbakan kurdu.
Şimdi benim tebliğimi anlayabildiniz mi.Yani demek istiyorum ki avrupa birliğinden vazgeçelim, islam birliği hususuna çalışalım.Ardından da dünyayı yola getirelim.Zaten bu Allah'ın emri.Bunu tayyip yapsın ben de oy vereyim. |
DEMOKRATUR (Hakan DOĞDU)
Alıntı:
evet islami cografyada bir lider eksikligi vardir ama bu lider miladini doldurmus erbakan degildir.. |
All times are GMT +3. The time now is 23:11. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025