|
Dayatmacı tehdit etti
Türkİye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk’ten tehdit: Türkiye’de parti kapatılmasından dolayı AB’nin sessiz kalmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz! Dayatmacı tehdit etti Türkiye’yi bir müstemleke valisi gibi gezen Lagendijk, yine içişlerimize müdahale etmeye kalkıştı. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Hatay Vali Vekili Ömer Bedrettin Sağsöz’ü makamında ziyaret etti. İçişlerimize müdahaleyi sıradan hale getiren Lagendijk, burada yaptığı açıklamada, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin, AKP’nin kapatılması halinde Türkiye için “siyasi denetim mekanizması” öngören tasarısını desteklediğini söyledi. AB dayatmacısı şöyle devam etti: “AKP kapatılırsa, AB’nin sessiz kalmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz. Yüzde 47 oy alarak iktidar olan AKP’nin kapatılmasına sıcak bakamayız. AB Parlamentosu da bu yolda düşüncelerini açıkladı. Avrupa’da da parti kapatılmasına hiçbir dönemde iyi bakmayız. AB Parlamentosu bu gibi olaylara sürekli reaksiyon gösterir. Bu konunun başka yönlere çekilmesi doğru değil.” 28/06/2008 02:55 1959 defa okundu yeniçag |
Dayatmacı tehdit etti
Bi beyin fırtınası yapalımdiyelim ki Ak parti kapandı
Mehapenin ve Cehapenin AK Partinin oylarını alacağını düşünüyorsan aklından şüphe ederim senin Ekonomi resmen çöker gerçi siz yurt dışına para kaçıracağınız için problem yok millet de ne yapar derdiniz yok |
Dayatmacı tehdit etti
şunu banlayın >:( konuşturmayın
|
Dayatmacı tehdit etti
Çözüm önerisi sunanlar dayatmacı olur. Siyeset kulvarının neresinde olduğu belli olmayan çözümsüz kör düğümlerde, muhalefet kulvarında yer alırlar. Kendi kendilerini düğümlediklerinin farkına vardıkları gün onların pilleri de bitmiş olacaktır.
|
Dayatmacı tehdit etti
Bu arkadaş kendini Yeniçağ gazetesinin Ak parti forumdan sorumlu iletim kablosu falan mı sanıyor acaba? Gazete okumak için bildiğimiz daha iyi yöntemler var . Arkadaş, genelde 'mouse'la meşgulsun ama klavyen de vardır herhalde ? Sesin geliyor mu?
|
Dayatmacı tehdit etti
Bu UYE hep YALAN HABER ekliyor
Yasaklayalim |
Dayatmacı tehdit etti
Eskiden buğdaylarımızla ,pirinçlerimizle övünüp kendi kendimize yeten bir ülke olmamızla gurur duyardık .Fakat aradan yıllar geçti ve övündüğümüz O şeylerin biraz uzakta kaldığını görürken,şimdi ise ne yazık ki ambarlarımızdan fışkıracağı yerde sadece gözlerimizden fışkıran pirinç ve buğday tanesi büyüklüğündeki göz yaşlarımızla o günleri hatırlarken vede artık ithal ediyorken ,bir de bu yetmezmiş ve sanki ülkede içişleri bakanı kıtlığı varmış gibi lagendijk diye biri bizim ülkemizde içişleri bakanlığına soyunmuş gargara yapıyor..Eh oldu olacak bari kendisine en yakın şehir olan Edirneden milletvekili seçilsinde belki daha resmi olur.Bak efendi bizde bir söz vardır.
Kol kırılır yen içinde kalır.Biz Türk Milleti olarak birbirimizi yesek bile iş sizin gibi çakallarla uğraşmaya kaldığında bize çerez gelirsiniz.Bu sebeble bizim için hayrın H'sini bile aklından geçirmeyen siz çakalların samimiyetine asla inanmayız. Defol git. |
Dayatmacı tehdit etti
Biz yapıcı olan herşeye kimin dediğine bakmaksızın olumlu bakar, pay çıkarır, doğruya iyiye en yakın olana hayatiyet adına imza atmaktan da geri durmayız. Düstur Hakk olunca kimin dediği önem taşımaz. Önemli olan ne söylediğidir.
Çocuktan bile ders alınacak çok şey vardır. Yeter ki bakmasını, baktığında görmesini bilesin. ;) |
Dayatmacı tehdit etti
Dünya artık kabullenmiş kapatma davalarıyla bir yere varılamayacağını...Hele birilerinin siyasi ideolojisine ters düşmesi sebebiyle kapatılmasının mantıklı bir açıklaması olmadığını...AB kapatma davalarını anti demokratik görüyor ve bunu ifade ediyor diye iç işlerimize karışıyor öyle mi?
Hristiyan haklarının genişletilmesi söz konusu olunca, müslüman çoğunluk bile yeterince hak sahibi değil diyince dış işleri bakanımız, o da yasakçı zihniyeti AB ye şikayet etmiş oluyor öyle mi? Sizin kafa bu kadar basıyor işte ;) |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Ben Ak partinin kapatılması taraftarı olmadığımı iki üç kere belirttim bu forumda.İstersen sana ispat edebilir ve buraya aktarabilirim. Eğer bunu bir yerli söyleseydi onaylardım.Fakat ısrarla belirtiyorum .Karşımda benim Ülkem için hiç bir zaman hayırlı şeyler düşünmeyecek olan birileri böyle şeyler söylerse ben ona asla ve de asla inanmam ve bu konuda bana ısrar etmeyin. O zaman aklıma şöyle bir şey gelir. Bu işte bir terslik var kardeş. |
Dayatmacı tehdit etti
Eğer ikna olmadıysan sana şöyle bir şey daha sorayım.
Eğer dedikleri doğru ise sen bu adamın söylediklerine ve samimiyetine inanıyormusun. Çalıştır şu ölçeri bakayım. :) |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Karşında senin ülken için hayırlı şeyler düşünmeyen birileri, kapatmalar yapılmamalıdır diyince yapılmalı algılayacağız, yapılmalı diyince yapılmamalı algılayacağız öyle mi? Çünkü onlar düşmanımız...O ak diyorsa karadır, kara diyorsa akdır yani... Doğru bir tanedir kardeşim...Düşmanına göre doğrunu belirlemek ne kadar doğrudur? Kendi doğrularımızdan şaşmayalım ancak çevremizdekilerin de bu konulardaki düşüncelerine kulak kabartalım derim... |
Dayatmacı tehdit etti
Kafa basma ölçer aletim yok...İhtiyaç duymuyorum, olaylara objektif bakma erdemini gösterebilen her vatandaş bir kafa basma ölçer aletine sahipmiş gibi düşünülebilir aslında... :)
Avrupa, Türk diyince kan beynine sıçrayan, bütünüyle Türklerden ve Türkiye'den nefret eden bir birlik değil... Bu adam bunu samimiyetle söylemiş olmak zorunda değil...Ortada çıkarlar ilişkisi var...Bazen sevmediğin kişi yada ülkelerle anlaşmak, beraber çalışmak zorunda olabilirsin... O ülkemizin ilerleyişini yavaşlatmak adına belki de partimizin kapatılması istiyordur...Ancak kapatılmaması gerektiği gerçeğini o da biliyor ve dile getiriyor... Sevmese de bizim varlığımız onun yararına olacaksa elbette desteklemek zorunda... |
Dayatmacı tehdit etti
Ben çıkıyorum kardeş,
zahmet edip cevaplandırırsan, zahmet edip okurum... :) |
Dayatmacı tehdit etti
"efendiler,
avrupa'nın bütün ilerlemesine yükselmesine ve medenileşmesine karşılık türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir" "hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleri ile, yabancıların planlarıyla yükselebilsin?" Mustafa Kemal Atatürk |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
O adamın sözlerinin gerçekten samimi olduğuna inanıyorsan O zaman benim kafam karıştı bu işte bir bit yeniği var. |
Dayatmacı tehdit etti
Ne yani dünya üzerinde varolanların içinde en yüksek oy ile iktidarda duran bir partiyi uygulamaları nedeniyle kapatmak tehdit olmuyorda AB'den bu duruma tepki gelince mi kötü oluyor :)
|
Dayatmacı tehdit etti
Ben samimiyet değil, çıkar sorguluyorum. Adama hiç bakmam, söylediklerine bakarım. Niyet de okumak bana düşmeyendir. Ben orta ve uzun vadede fizibilitemi yapar hangisi çıkarıma, çıkarımıza yararsa ona haiz düşünür buna uygun da adım atarım. Önemli değil ... Şimdi bu açıklamaları bizi destekliyor. Yarınkilere açıklayınca karar veririz. Pozitif bilime de çok kaptırmam kendimi, yani şüpheciliğe ...
Şüphe duyarım ama gerketiği zaman gerektiği yerde. Yani kararlarımı alırken de diyebiliriz. Gerisi paranoyaya girer . :) Saygı benden olsun. |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Biz nasıl bagımsız bir ülke olacaz? sen bir gun cıkıp bir basbakanın almanya boyle yapsın soyle yapsın dedigini duydunmu? Kendinize bunumu yakıstırıyorsunuz? |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Bunu kendimize değil.kendini elit zanneden kendini bilmezlere, vesayete ket koyanlara, postalın arkasına saklananlara, demokratım deyip, İsmetçilik oynayanlara had bildirme adına yakıştırıyoruz. ;) |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Ceza hukuku İtalya'dan... Laiklik Fransa'dan.. İnkılapların tamamı Avrupa'lı... Ülkemizi bu adamlara bakarak her yönüyle oluşturdukta bugün o adamlar bazı şeylerin yanlış gittiğini söyleyince mi kötü oluyor? Onlar çıkıpta haksızlığı vurgulayınca mı içişlerimize müdahale oluyor? Ülkenin en büyük ve en etkili kurumları tarafsızlığını kaybetmiş, düşman hale gelmiş ve kendi hükümetine saldırır duruma gelmiş ise buna ses çıkarmak ayıp mı oluyor? |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
bir ülke senin ic islerine mudahele ediyorsa söyle böyle yap diyorsa bu demektir ki sen bagımsız degilsin artık emir veren ülkenin mandası olmussundur. Ben ismetciligi mandacılıga tercih ederim . Gururumla basım dik olarak Lozanda bana derlerse Sen neyine guvenerek diretiyorsun elbet bizden borc isteyeceksin ve bu kabul etmedigin maddeleri sana kabul ettircez derse bir ab yetkilisi Buna karsı sizin ismetciginiz ben gelirsem sizde bana kabul ettirin der ve osmanlının tum dıs borcu 1956 ya kadar odenmis olur 1 kurus borcumuz kalmaz ve ismet pasa 1 kere dıs borc icin o ab yetkililerinin kapısını calmamıstır. ismetcikin farkı burda |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
yabancı ülkeler gelismis olabilir onlardan medeniyeti alırsın kendi cıkarlarına göre yorumlar kullanırsın ne var bunda? Bilgisayar nerden televizyon buzdolabı bunları bizmi bulduk hepsi dısardan gelme Bunları dısardan almamız kimsenin ic islerine karısmamıza neden degil. ya zaten siz ic islerimize karıssınlar normal dersen o zaman mandacılıgı savunuyorum dersin Eger bir ülkenin mandası olmayıda kendinize yediriyorsanız Bagımsızlıgı savunmuyorsanız artık is isten gecmistir size anlatıllacak birsey kalmamıstır artık manda secin abd mi ingilizmi israil mi olsun? Bu ulkenin kurumlarına guvenmeyin dısardan orduda ithal edin yetmezse yuzde 53 halk getirin |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
|
Dayatmacı tehdit etti
Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, yeni yönetim Osmanlı Devleti*nin
dış borçlarını kabul etmekle beraber, Düyun-u Umumiye İdaresi’nin varlığını bağımsızlıkla. bağdaştıramamıştır. Lozan Barış Konferansı sırasında ele alınan Osmanlı ,borçları, uzun görüşmelere konu olmuştur. Türkiye Konferans sırasında, Cumhuriyet sınırları dışında kalan 1'6 bağımsız ülke bulunduğunu, Osmanlı, Devleti zamanında alınan borçların bir kısmının bu yeni bağımsızlığını ,kazanan Ülkelere harcandığını belirterek, borçların ilgili ülkelerarasında dağıtılmasını istemiştir. Daha sonra 1925'de toplanan Paris Konferansı sonucunda Osmanlı Borçlarının, bu ülkelerden toplanan vergi ve resim gelirleri esas alınarak bölüştürülmesi uygun bulunmuş ve Os*manlıların 1912 yılından önceki borçlarının yüzde 62'ni, 1912'6en sonraki , borçlarının ise yüzde 77'ni Türkiye Cumhuriyeti üstlenmiştir Sonuç olarak 161.303.833 TL'lık OSMANLI borçlarından 84.597.490 TL’si Türkiye'nin payına düşmüş ve Cumhuriyet Hükümeti de bunu ödemeyi kabul etmiştir. Son Osmanlı borcu, 25 Mayıs 1954tarihinde ödenmiş, böylece Kırım Savaşı dolayısıyla 4 Ağustos 1854'tie başlanılan dış borç tuzağında 100 yıl sonra kurtulunmuştur. savastan cıkan bir ülke ama dış borc ödüyor :) su an borcumuz kalmadımı diyorsun sen :) daha cok sey yapılmıs ya |
Dayatmacı tehdit etti
Bu ülkenin kurumlarıne neden güvenecekmişiz?
Kanaltürk'le yaptığı pislikler dökülen partiyi kapatmayan ama yüzde 47 lik partiyi kapatmaya çalışan yargıya mı yoksa 2 darbe 2 muhtıra 1 postmodern darbe yapan generallere mi güvenelim? Kurumlar sizin işinize gelir şekilde hareket edince mi güvenilir oluyormuş... Varya...10 cümle kuruyorsun 9 tanesi saçmalık 1 tanesi idare eder öyle bir durumdasın dostum..Sana özel değil hepiniz böylesiniz... |
Dayatmacı tehdit etti
Onu sen söyledin. Dış borcu halen ödetenleri değil, siz ödeyenleri muhatap alırsınız. Kesinlikle daha fazlası yapıldı. Borcun faizini ödeyemez iken; anaparadan ödeniyorsa demek ki daha fazlası yapılıyordur. Millete kan ağlatan, ekmeğine ve emeğini elinden alanla sen övün; ben kara bir dönem diye anımsar ona haiz de dua ederim. :)
|
Dayatmacı tehdit etti
Kopyala--- Yapıştır :D :D :D :D
Klavyede yazı yazmayı bilmiyor anlaşılan.... ;D ;D ;D :D :D :D :D |
Dayatmacı tehdit etti
Televizyondaki adamı dinlerken kulaklarıma inanamadım: 1950 öncesini hasretle yâd ediyor, her şeyin çok güzel gittiğini söylüyordu. Oysa 1950 öncesi gerçeği, söylediklerinin tam tersiydi... “CHP önderlerinden birinin çocuğu mu, yoksa bir memur çocuğu mu?” olduğunu düşünmekten kendimi alamadım. Çünkü o dönemi övebilmek için, ya “memur çocuğu” ya da “CHP önderlerinden birinin çocuğu” olmak gerekiyor... Köy çocukları, yeterince beslenememekten dolayı şişen karınlarını tutup kırk yamalı giysileriyle birlikte tüm varlıklarını saklama ihtiyacı içinde ürkek ürkek bakınırken, memur ya da “CHP çocukları” (kısaca), cicilerini savura savura şehir meydanında özgürce oynarlardı. Onları gören, tüm şehri, içindekilerle birlikte babalarının tapulu malı zannederdi. Öylesine şımarık, öylesine umursamaz, öylesine savruktular. Merakımı fısıltıya gömüp, anneme “Kim bunlar?” diye sorduğum gün, kurtlanan barsaklarımı arındırmak için yarı zorla doktora götürüldüğüm gündü. “Ağa çocukları” demişti annem, hafiften iç çekerek. Daha önce sorduğum için “Ağa”nın ne anlama geldiğini biliyordum. “Onlar zengindi, memurdu, mâmurdu, beydi; onlar her şeydi...” Onlar vali idi, kaymakamdı, nahiye müdürüydü, başkandı, şube reisiydi, belediye reisiydi, kumandandı... Biz ise gariban köylülerdik. Köylülerin gayr-i resmi olarak ağaların her türlü çağrısına uyma zorunluluğu vardı. Çağrıya uymayanın başına bin türlü belâ gelirdi. Askerliğinizi yeni yapmış olsanız da, defterinizi dürerler-tekrardan askere gönderirlerdi. Ölümüne çalışıp zar-zor denkleştirerek ödediğiniz vergi borcunuzu tekrar ödemeniz için jandarma destekli tahsildarı kapınıza gönderirler, odanızdan yatağınızı, ahırınızdan dananızı çıkarır, tepenizdeki damın kiremitlerini indirirlerdi: “Vergi borcuna masuben (tahsildar “mahsup” diyemez “masup” derdi) el koyuyorum!” Köylü çaresizlik içinde boyun büker, en fazla da, “Ellerin kırılsın inşAllah” diye beddua ederdi. Direnmeniz halinde belayı büyütürler, bu kez, “Hazine arazisi” iddiasıyla atadan kalma toprağınızı elinizden alırlardı. Aç kalırdınız. Ağaya-paşaya direnenleri, en azından bir bahane ile karakola çektirip eşek sudan gelene kadar dövdürürlerdi. Üstelik bu karakol ziyaretlerini her hafta tekrarlatabilirlerdi... Aslına bakarsanız, köylülerin en fakir kesimi (ki çoğunluğu teşkil ediyordu) ağaların imecesine (gönüllü katkılarla topluca yapılan iş) gitmeye gönüllüydü. Neden derseniz, ancak ağaların imecesinde kursaklarına doğru düzgün yemek giriyordu. Ancak ağaların imecesinde karınları tıka basa doyuyordu. “Ağanın imecesinde öyle bolluk vardı ki, makarnayı ekmeksiz yedik” sözü, çocukluğumun atasözlerinden daha yaygın bir sözdü. Kısacası, benim çocukluğumda yalnızca memurlarla Halkçıların (CHP önderleri anlamında) karınları doğru düzgün doyardı. Bazıları ise sözün tam anlamıyla, bir elleri yağda, bir elleri balda yaşarlardı. Halk ise alabildiğine yoksuldu, alabildiğine fakirdi, alabildiğine garibandı; neredeyse bir dilim ekmeğe muhtaçtık. Devir, sözün tüm açılımları itibarıyla “fakr-ı mutlak” devriydi. Şekersizlikte ramazan baklavalarına üzüm pekmezi katılıyor, çay bulabilen bahtiyar, çayını kuru üzümle tatlandırıyordu... “Köylü şeker bulamıyor Paşam” diye arz ettiklerinde, Milli Şef İsmet İnönü’nün şöyle buyurduğu rivayet ediliyordu: “Şeker bulamayan pekmez kullansın!” (“Halk ekmek bulamıyorsa pasta yesin” diyen Fransız Kraliçesi Mary Antoinet miydi?) Pekmezi olmayan ne yapsın peki, ölsün mü?.. Şekersizlikten kim ölmüş ki? Şekersizlikten değil, ama doktorsuzluktan, ilâçsızlıktan ölüyorduk. Köylü sefil, köylü aç, köylü bîilâçtı. çocuklar, beslenme yetersizliğinden dolayı şiş karınlıydı. Çöp bacaklarına ağır gelen şiş karınlarıyla yalpalayarak yürürlerdi. Anadan yarı üryan halde oynar, altı delik çarıklarıyla kar üzerinde yürüyüp izlerini belli ederlerdi. Çarıkların altındaki delik karın üzerine aynen çıkardı. Onlara bakıp mahalle çocuklarının ne yöne gittiğini bulurduk. Bu da bizim oyunumuzdu işte, oyuncağımız filan yoktu ki zaten, başka ne oynayabilirdik... Annelerimizin evlerdeki el tezgâhlarda dokudukları kumaşı denize indirip beyazlatana kadar deniz suyunda yıkar, elbise yerine onu giyerdik. CHP yönetimi sayesinde, takım elbise köylülerin rüyasına bile girmezdi. (Koca köyde tek bir takım elbise varmış, o da köy camiinin oturma odasında asılıymış. İlçeye, daha doğrusu “hükümete” işi düşen onu giyer, huzura öyle çıkarmış). Ezan-Kur’an yasağını (Din eğitimi anlamında), hac yasağını, jandarma-tahsildar korkusunu bu yoksulluğa katın. Ardından da yıkıma terk edilen, kiralanan, hatta satılan camiler listesini ekleyin. Böylece, 1950 öncesi gerçeğine birazcık ulaşmış olursunuz. Güzel kopyalayıp yapıştırıyorsun benimde canım çekti (!) ... :) |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
meclisde siyasetciler kiracıdır 4 sene icin gelir giderler degilmi? Ben sana evimi kiraya verdim sartlarım var sen bu sartları yerine getirmedin ben seni o evden atma hakkım yokmu? Mecliste milletvekili olmak icin yemin etmissin ama Sen Atatürk ilke ve inkilaplarına karsı odak noktası olmussun. Yaptıgın calısmalar Atatürk ün devletini yıkmak icin sizin dediginiz gibi üzüm yemek degil bagcıyı kovmak :) irtica faaliyetleri senin zamanında cogalmıs özel yasalar cıkarmıssın fetullah icin erbakan icin bunları gören 1 yargı var ne yapsın senin onu yıkmanımı beklesin? Yoksa kanunlarla kendisine verilen olan hakkımı kulllansın? tsk nin ic tüzügünde der tsk nın görevi bu ulkeyi ic ve dıs dusmanlara karsı korumaktır. izmir ordu komutanı General Tolon pasa resmen basbakana hain demistir. Kıbrıs konusunda bunları unutuyormusunuz? Eger tsk nin yargının görevi Turkiye Cumhuriyetini korumaksa ve görevini yerine getiriyorsa burda sorun nerde? |
Dayatmacı tehdit etti
Kiracı görevini yerine getirdi...Getirdiği için tekrar seçildi...
Ama hükümetimizin doğru işler yaptığı ve irticai faaliyetinin olmadığı konusunda seninle anlaşabileceğimi sanmıyorum :) |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Kiracı hee kiracı :D :D :D :D :D :D :D |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
|
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
Yine yanılmadım eyvallah ... Bakalım ömrün ne kadar olacak. :) |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
cok adil bir secim sistemimiz var halkın yuzde 47 si evet demis ondan once yuzde 36 sı evet demis eee yuzde 64 nerde mecliste yok yuzde 53 nerde oda yok biz tek basımıza yeterli sayımız var istedigimizi yaparız kimse bize karısamaz siz istediginiz kadar konusun bizde bu kadar milletvekili var seklinde dusunurseniz uyum yolunu aramazsanız elinize yüzünüze bulastırırsınız 2 donemdir anayasayı degistirecek cogunluga sahip olmanıza ragmen ne imam hatipliler icin birsey yapabildiniz nede türbanı serbest bırakabildiniz nasipse kapanıyorsunuz... demekki ben cokum herseyi yaparım mantıgı yurumuyormus sucunuz olmasa zaten dava acılmazsınız. milletvekillerinizin icinde kapanan refah fazilet partililer yokmu? bu bile baslı basına kapanma nedenidir |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
|
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
|
Dayatmacı tehdit etti
Saçmalamayı bırakda bir şeyler öğrenmeye çalış... ;) ;) ;) ;)
Kiracı dediğin kimin temsilcileri bakam.. Zaten anlayışınız bu kadar halkı kiracı yerine koyup kendinizi ev sahibi yapmanız.. Bu kafayla giderseniz karşınızda halkı bulacaksınız.. |
Dayatmacı tehdit etti
Alıntı:
|
Dayatmacı tehdit etti
Ecevit yüzde 20 ile geldide Kral Arthur gibiydi adam her istediğini yapıyordu...Biz yüzde 47 ile istediğimizi yapamıyoruz çelişkiye bak :)
|
| All times are GMT +3. The time now is 01:18. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025