![]() |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Efendim, Müjdecim, Kurtaricim, Peygamberim !
Sana uymayan ölçü hayat olsa teperim" NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________ Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber? NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________ Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!.. NECIP FAZIL KISAKÜREK _________________________ Aklımı ve kalbimi hep sağ elime verdim Görevi olmasaydı sol kolumu keserdim NECIP FAZIL KISAKÜREK __________________________ Bize gerici diyenler nereden biliyorlar gerici olduğumuzu,yoksa gerilerinde damgamız mı var ? NECIP FAZIL KISAKÜREK ___________________________ "Baş örtüsü taktığı için bir kızı eğitim tahsilinden mahrum etmek, Maraş'ta başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlayan MİLLİ ŞAHLANIŞIN RUHUNA TÜKÜRMEKTİR.'' NECIP FAZIL KISAKÜREK ____________________________ Sırma renginden pislik dünyanın süsü püsü Bende en aziz eşya annemin başörtüsü NECIP FAZIL KISAKÜREK ____________________________ Gençliğe güvenip vakit erken derken.. Belki elveda bile diyemezsin giderken.. NECIP FAZIL KISAKÜREK ____________________________ Kökünü ve dalını beğenmeyen meyve, olmadan çürür. NECIP FAZIL KISAKÜREK ____________________________ Malum üstadımızın gençliğinde daha doğrusu kısa bir döneminde yanlışları olmuş. Daha sonra hidayet yolunu görünce elini ayağını çekmiş.Bir gün bir gazeteci üstadın acı geçmişini ona hatırlatarak yere vurmaya çalışmış. "Efendim sizin gençlik yıllarınızda böyle yanlışlarınız oldu şimdi ne oldu da hidayete erdiniz,geçmişinizi ne çabuk unuttunuz ? demiş. Üstad burda mührünü basıyor; "Ben geçmişimi dürdüm,büktüm ve kaldırıp çöpe attım,bu çöpleri ise ancak Kediler ve Köpekler karıştırır....!" NECIP FAZIL KISAKÜREK _______________________________ Üstad Necip Fazıl'a: - Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi? diye sormuşlar. - Evet geçirir, demiş. Bunun üzerine: - Deveyimi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür? demişler. Necip Fazıl, ilahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş: - Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir... NECIP FAZIL KISAKÜREK __________________________________ Yahudiler O Kadar Aşağılık Bir Irktır ki Yumurta Pişirmek İçin Bütün Dünyayı Ateşe Verebilecek Zihniyete Sahiptirler. NECIP FAZIL KISAKÜREK ___________________________________ "Devler gibi işler başarmak için karınca gibi çalışmak gerek." NECIP FAZIL KISAKÜREK _____________________________________ N.Fazıl Kısakürek,vapurla Kadıköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp: -Üstad, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu? Biz yolumuzu bulabilirdik. Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan: -Ne diye vapura bindin ki ? Yüzerek karşıya geçebilirdin. cevabını vermiş. NECIP FAZIL KISAKÜREK _______________________________________ Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________________________ Bir gün bir komünist güya düşünme istidadında biri, bana dedi ki: "-İslam'ı takdir ediyorum,her şeyiyle harika..." "-Eeee!...." "-Ama iktisadi doktrini yok!..." O komüniste dedim ki: "-Sana birşey söyleyeceğim şimdi,herşeyi anlayacaksın.Tıpkı bir elmadaki erimiş lezzet gibi...İslamda bütün iktisadi dava(ama onu çözebilmek, lifini bulabilmek lazım...)maden suyunda demir gibi;bünyede erimiş olarak mevcuttur.Ne mutlu onu görebilene!... "Beninki benim,seninki de senin!..." Bu ŞERİATTIR. İkincisi "Seninki senin,benimki de senin!..." Bu TARİKATTIR. Üçüncüsü:"Ne seninki senin ne benimki benim...Herşey Allah'ın.."Bu da HAKİKATTIR. Komünist muhatabım o kadar tahassüs sahibi oldu ki,gözleri yaşla doldu.Fakat,ne inceleyen, ne soran, ne ayıklayan, ne bakan, ne eden var bu memlekette.Sadece mağrur bir cehalet. NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________________________ Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________________________ Allah Yok Diyenlere Bir Sözüm Var! : Siz Bana Gerçekten "Yok" Olan Bir Şeyi Gösterebilir Misiniz Ki "Yok" u İspat Edebilesiniz? Gösterebilecek Olsanız O Şey Zaten "Yok" Değil "Var" Olur, Gösteremeyincede "Yok" Demeye Fırsatınız Kalmaz... Allah’a "Yok" Diyebilmeniz Ayrıca İspat Ediyor Ki; O, "Var" ın Ta Kendisidir, "Yok" un Da Yaratıcısı.... NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________________________ NFK bir gün haLici izLerken arkasına Nazım Hikmet gelmiş.. NFK Saçı sakalı birbirine karışmış bir vaziyette iken.. - Ne o Necip Maymuna Dönmüşsün.. NFK Yüzünü Nazım Hikmete döner ve - Evet Şimdi döndüm .. NECIP FAZIL KISAKÜREK ________________________________________ |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
üstat coştu şaştım kaldım :o
|
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Hayvana benzettiğinizi tahmin etmiştim hocam :-*
|
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
İzninle bir kaç tanede ben eklemek istiyorum. N-F-K Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır. Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan gel de sıyır beyazı… Halim,açık denizde düdük çalan bir gemi; Kim duyar, ötelerden haber veren bestemi…? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal, hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal. Ben gurbet rüzgarının üflediği kamışım… Bir su başında mahzun, yapayalnız kalmışım… İşte iz,geliniz,toprak post,Allah dost. Ne kervan kaldı,ne at, hepsi silinip gitti, İyi insanlar iyi atlara binip gitti… Ben şairim, gaibi kurcalayan çilingir, Canlı cenazelerin başında Münker-Nekir ! Beni kimsecikler okşamaz madem, öp beni alnımdan;sen öp seccâdem. Salaklık bulaşıcıdır. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök. Zamanın çarkları sizi yürütüyor, zamanın çarkları beni öğütüyor… Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur. Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür. Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. Yürüyeceğim de, bas ve yürü! |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Hüdaverdi kardeşim Rabbim razı olsun, böyle güzel bir paylaşıma vesile olduğun için :) (+)
|
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Eyvallah :)
NuR-eFSaN paylaşımın için sağolasın :) Şunuda ekleyim,bir siteden alıntı yapmadım,zaman içinde bilgisayarıma kayıt yaptıklarım bunlar,kim bilir diğer dosyalardada vardır,bulduğum an paylaşıma sunucam inşaAllah :-* |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Necip Fazılın hayatıma girdiği yaklaşık 3 yıl kadar oluyor
Onun sözlerini Onun kitaplarını ve Onun nüktelerini okurken hep hissettiğim bişey var oda şudur; Bir insan ancak bu kadar zeki ve ancak bu kadar hidayet mertebesiyle dopdolu olup taşar. Ruhu şad olsun.Nur içinde yatsın "Bir gençlik bir gençlik ki; Zaman bende ve mekan bana emanet şuurunda bir gençlik" olabilme ümidiyle :-* |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Ben alıntı yaptım ezbere bi kaç nadir biliyorum çünkü ;)
|
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Necip fazıl ,lise yıllarımdan beri vazgeçilmez bir tefekkür adamı, aksiyon adamı ve dikkate değer bir şahsiyettir benim için.İşte tam bu noktada Necip Fazıl'ın fikir örgüsünü anlayabilmek, onun davasını idrak edebilmek,aksiyonunu heceleyebilmek... Bunlar ana mesuliyetimdir, ve ben bu yolda adımlayabilirsem bundan daha güzel ne lütuf olabilir...
bende bir kaç Necip Fazıl'ın akıllara gıpta ettirecek can alıcı cevaplarına dair paylaşım yapayım inşallah: .... Necip Fazıl'la Nazım Hikmet'in kaldıkları aynı hapisanede, tek kişinin geçebileceği koridor varmış Koridordan Necip Fazıl geçerken karşıdan Nazım Hikmet te geliyormuş. Yaklaştıklarında Nazım Hikmet: "Ben Köpeklere yol vermem" demiş. Sukunetini koruyan Üstad ise kenara çekilerek "Ben yol veririm." demiş ..... Üstada bir konferans sırasında bir genç sorar: -Osmanlı emperyalist değil miydi? Cevap dikkate şayandır: -Evladım eğer Osmanlı emperyalist olsaydı şu anda bu soruyu fransızca değil türkçe sorardın. ..... Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış... Çıkıp herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş... Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a 'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? ' Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar' ..... Bir gün bir seveni onu ziyarete gitmiş. Epey dağınık günüymüş üstadın .”hayrola üstadım, çok dağınıksınız bugün?”demiş. Meşhur davalarından biri ile uğraşıyormuş. Çok yorgun bir şekilde:”Sorma Niyazi, dedi. Tepeme kartal çıksa kovacak halim yok”,demiş. Niyazi gülmüş. - Niye gülüyorsun? dedi. - Kartala güldüm Üstadım, demiş. Niye kartal da güvercin, karga falan değil - Büyük Doğu’nun kayalıklarına da ancak kartal yaraşır. Öyle değil mi ? - Öyle Üstadım, demiş. .... selam ve dua ile |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
Necip Fazıl'la Nazım Hikmet'in kaldıkları aynı hapisanede, tek kişinin geçebileceği koridor varmış
Koridordan Necip Fazıl geçerken karşıdan Nazım Hikmet te geliyormuş. Yaklaştıklarında Nazım Hikmet: "Ben Köpeklere yol vermem" demiş. Sukunetini koruyan Üstad ise kenara çekilerek "Ben yol veririm." demiş Eyvallah +1 :-* |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten can alıcı cevaplar
....
Necip fazıl kısakürek, sakal bırakmaya karar verir ve bırakır. Sakallı halini görenler şaşırırlar. Hatta bazıları hakaret etmek bile ister. Fakat üstad bu. Hiç lafın altında kalır mı? Adama laik olduğu cevabı verir. Üstadın sakallı halini gören biri, üstada hakaret etmek için karşısına geçip sakallı halini kastederek; -“Yahu Maymuna dönmüşsün!” der. Bu söz üzerine üstad adama haddini bildirir: -“Öylemiii, peki o zaman arkamı döneyim!.." .... Bir edebiyat toplantısı sırasında Nazım sahnede şiir okur ve akabinde oturan topluluk içinde bulunan Üstad'ı sahneye davet eder ve Üstad'a şöyle bir teklifte bulunur: -Birtane ben kendi şiirimden okuyayım, bir tane de sen kendi şiirinden oku. Üstad kendi şiirini okumayı pek doğru bulmadığını söyler ve Nazım'ı kendi silahı ile vurmanın tadını hissedercesine teklife teklif ile karşılık verir: -Ben senin şiirinden bir tane okuyayım sen de benimkilerden bi tane oku Nazım bu teklifi kabul eder ve başlar Üstad'ın 'Ölünün Odası' şiirini kendine has üslubu ile okumaya. Şiir biter salonda bir alkış patlar. Sıra Üstad'a gelmiştir. Üstad nazımın sonu 'in-çık, çık-in" şeklinde biten şiirini düz bir şekilde okur ve bitirir. Salonda derin sessizlik.... Üstad nükteyi patlatır, noktayı koyar; -Bak nazım! Benim gibi adam senin şiirini okuyor da yine de bişey olmuyor. .... Bir de şu iki güzel nükteyi paylaşayım inşallah: Bir gün yemekte Fali Rıfkı Atay, Necip Fazıl'a şöyle der: -Yahu senin gibi bir adam nasıl olurda İslam'a gönül bağlar. İslamiyet deyince benim burnuma ayak kokusu gelir... Bunun üzerine Necip Fazıl hiç tavrını bozmadan: -O senin burnuna gelen İslamiyet'in değil, ciğerinde ki ufûnetin kokusudur. ... Vedat Nedim, bir gün Necip Fazıl'a: -Sen bu kafayı değiştir! deyince Üstattan şu cevab alır: -Seninkiyle mi?.. Ben senin o bücür gövden üzerinde bir kafa görmüyorum ki değiştireyim... selam ve dua ile |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ten seçmeler
fikir öfkesi
İnsan başını sıçan kafasından ayıran tek hassa... Ha tüfeği olmayan asker, ha öfkesi olmayan fikir! Kollarımız, kuvveti nasıl sinir cümlemizde bulursa, herhangi bir dünya görüşü de, sinir cümlesini fikir öfkesinde ele geçirir. Fikir öfkesi, düşünüş tarzlarının asabî cihazı, manivelâsı, icra müessiridir. Zihin onun sayesinde dinamizmaya kavuşur, yıldırımlaşır, kudrete erer, cansız bir ölçü kalıbı olmaktan kurtulur. Tek kelimeyle fikir öfkesi, kıymet hükümlerimizin hamle ve irade kaynağı... Onsuz fikir, duvarda veya sandıkta, evde veya dükkânda, kalabalıkta veya tenhada, ikide bir ötmekten başka hikmeti olmayan aptal bir guguklu saattir. Fakat öfkesiz fikir ne kadar acıklı bir manzaraysa, fikirsiz öfke de o nisbette merhamete lâyık bir levha... Ruhî teessürlerini herhangi bir görüş sistemine irca edemeden, rasgele bağıran çağıran, kıran döken, tepinen dövünen bünyelere, haklı olarak hasta der, geçeriz. Harikulâde muvazene, öfkesiz fikirle fikirsiz öfkenin arasında yerini bulan, müşterek bir akıl ve sinir nakiliyetinde... Bazı kalemlerdeki öfke edası bir takım hantal mizaçların hoşuna gitmiyor. Onlar, ifadede itidal, ruhta rükûdet taraflısı... Böylelerine acımak lâzım. Zira onlar, görülmesi kolay olan öfkeyi görüyorlar da, görülmesi kolay olmayan fikri görmüyorlar. Böylelerine, suyu içilip tanesi bırakılan hoşaf misalini mi hatırlatmalı?... (5 Mayıs 1944) |
Teşekkürler Hüdaverdi...++++
|
Elinize sağlık.
|
All times are GMT +3. The time now is 11:19. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025