Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Fenerbahçe (FB) (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=161)
-   -   FENERBAHÇE TARİHİ (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=414)

akadam20 07-07-2007 13:12

FENERBAHÇE TARİHİ
 
İlkler

Cemiyetler kanununa göre kuruluşu resmen tescil olunan ilk Türk spor kulübüdür.
1967 yılında Balkan Kupası'nı alarak Türk futbol tarihinde, uluslararası resmi bir organizasyonda şampiyon olan ilk Türk Spor Kulübü olmuştur. (1966-1967 Balkan Kupası Şampiyonu Fenerbahçe)
Kupa Galipleri Kupası'nda Çeyrek Final oynayan ilk Türk takımıdır. (1963-64 Kupa Galipleri Kupası)
1996-1997 sezonunda ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde, kendi sahasında 40 yıl boyunca (56 maç) yenilmeyen İngiliz takımı Manchester United'i deplasmanda Boliç'in 78. dakikada attığı golle yenmiştir.
Kupa Galipleri Kupası'na katılan, galibiyet alan ve tur atlayan ilk Türk takımıdır.
UEFA Kupası'na katılan ve galibiyet alan ilk Türk takımıdır.
Balkan Kupası'na katılan, galibiyet alan ve tur atlayan ilk Türk takımıdır.
Avrupa Kupalarında deplasman galibiyeti alan ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyonlar ligi maçı Csepel SC 2-3 Fenerbahçe)
Avrupa Kupalarında maç yaparak tur atlayan ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası)
Fenerbahçe Dünya Şampiyonu unvanlı bir ülkenin takımını yenip eleyen ilk ve tek Türk takımdır.(1968 Manchester City)
Fenerbahçe Avrupa Şampiyonu unvanlı bir ülkenin takımını yenip eleyen ilk ve tek Türk takımıdır.(1985 Bordeaux)
Türkiye Profesyonel 1. Futbol Ligi'nde ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
Milli Küme'de ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
Donanma Kupası'nı ilk kazanan takımdır.
İstanbul Şildi'nde ilk şampiyonluğa ulaşan takımdır.
Süper Lig'de bir sezon boyunca kendi evindeki bütün maçları kazanan ilk takım olmuştur. (2000-2001 sezonu / 17 galibiyet)
Fenerbahçe ebedi puan cetvelinde 1000 gol ve 2000 gol barajına ulaşan ilk takımdır.
15 Mart 1959 yılında Türkiye 1. Ligindeki ilk penaltıyı Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis atmıştır. (Beykozspor 1 - 2 Fenerbahçe)
Türk Futbol Federasyonu'nun "Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcu Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis'dir.
Bir milli maçta en çok gol atan ilk futbolcu unvanını Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel elde etmiştir. (1924 yılında Fillandiya'yı 4-2 yendiğimiz maçın tüm gollerini atmıştır.)
Fenerbahçeli Can Bartu Türk milli takımı formasını hem basketbol hem de futbol dallarında giyen ilk ve tek sporcudur.
Türk futbol tarihinde Fenerbahçeli Mehmet Aurelio milli takımda forma giyen ilk ve tek Brezilya asıllı Türk futbolcudur.
İlk plonjonu yapan kalecinin mensup olduğu takımdır.
Bir futbolcusu için jübile düzenleyen ilk kulübümüzdür. (Lefter Küçükandonyadis - 1964)
Bir futbolcusu Dünya Karmasında oynayan ilk kulübümüzdür. (İsa Ertürk)
Bir spor dalında ülkemizi ilk kez takım halinde temsil eden kulübümüzdür. (1930 Balkan Tenis Şampiyonası)
Uluslararası yarışmalarda birinci gelen ilk Türk kürekçin mensup olduğu kulüptür. (Tonguç Türsan, 1954)
Basketbolda 1956 yılında yapılan Gençler Türkiye Şampiyonası'nda birinciliği ilk Fenerbahçe kazandı.
Basketbolda Türkiye Kupasını alan ilk takım Fenerbahçe'dir. (1966-67)
Basketbolda Avrupa Kupalarında bir sezonda hem erkek hem bayan takımı birden Final Four oynama başarısını gösteren ilk ve tek Avrupa kulübü Fenerbahçe'dir.
Basketbolda Avrupa Kupalarında maç yapan ilk kulüptür
Stat mülkiyetine sahip ilk spor kulübüdür.
Türkiye'de kulüpler bazında, UEFA'nın 5 yıldızlı stadyumları arasında yer alan ilk ve tek stadyum Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'dur.
Türkiye'de UEFA Kupası finaline ev sahipliği yapan ilk ve tek kulüp stadının sahibidir. (2009 UEFA Kupası finali Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak.)
Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik skorbord kullanan kulüptür.
Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik reklam panosu kullanan kulüptür.
Türkiye'de atılan gollerden sonra golü atan futbolcunun isminin stadyumda anons edildiği ilk futbol takımıdır.
Tarihi Spor Müzesi olan ilk ve tek spor kulübüdür.(Bu müze mumyalarla sahnelenen bölümleriyle, diğer spor kulüplerinin müzelerine göre dünyada bir ilk olma özelliğine sahiptir.)
Türkiye'nin ilk spor kulübü kanalı FB TV kurulmuştur.
Türkiye'nin adına radyo kurulan ilk spor kulübüdür. (Fenerbahçe FM daha sonra satılarak Radyo 99 olmuştur.)
Türkiye'de tüm ticari faaliyetlerini bir CEO'ya bağlı olarak düzenleyen ilk kulüptür.
Türkiye'nin internette Fenerbahçe ile ilgili sitesi bulunan ilk spor kulübüdür.
Türkiye'de ilk defa çift taraflı formayı kuruluşunun 100. yılında Fenerbahçe Spor Kulübü yapmıştır.
Türkiye'de gazete çıkaran ilk ve tek kulüptür. (Fenerbahçe Gazetesi)
Dünyada ve Türkiye'de özel günü olan ilk ve tek kulüptür. (Dünya Fenerbahçeliler Günü)
Türkiye'nin ilk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli Samiye Morkaya olmuştur. (1932)

Enler

Fenerbahçe, Türkiye'de kurulmuş kulüplerin içinde, kuruluş amaçlarında, "vatanın korunması" maddesini ilke olarak kuruluş tüzüğüne almış olan tek spor kulübüdür. Kulübün ilk kuruluş tüzüğü, Ağustos 2005'de Fenerbahçe Müze Kurulu Başkanı Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu tarafından eski bir sahaf dükkanında bulundu. 1913 yılında Osmanlıca olarak yazılmış orijinalinde yapılan ilk araştırmalarda, kulübün kuruluş amacının belirtildiği tüzüğün ikinci maddesinde, "Fenerbahçe Kulübü'nün kuruluş amacı; vatan gençlerini, vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere hazırlamaktır." yazısının yer aldığı belirtildi.
Atatürk'ün, stadına büstünün konmasına izin verdiği tek spor kulübümüzdür.
Türkiye'nin işgal yıllarında düşman takımlarıyla 50 maç yapan, bunların 41'inde galip gelip, 4'ünde berabere kalan ve Anadolu'da cephede savaşan askerlerimize ve Türk halkına moral veren tek takım Fenerbahçe'dir.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda, işgalcilere karşı hem cephede hem de sahada mücadele veren ve 1923 yılında düzenlenen General Harrington Kupası maçında İngiliz karmasını yenerek kupayı alan ve İngilizleri İstanbul'dan eli boş yollayan tek Türk takımı Fenerbahçe'dir.
Fenerbahçe tarihinde 84 kez resmi lig ve kupa şampiyonu olup en çok şampiyon olan takımdır.
Fenerbahçe resmi olan ve resmi olmayan kupalarda Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan takımdır. (Futbol: 126 kupa)
Fenerbahçe Türk Futbol Federasyonu'nun kuruluş tarihinden bu yana yapılan resmi şampiyonalarda en fazla şampiyon olan takımdır. (1923'den bu yana)
Fenerbahçe ayrıca tüm sporların toplam kupalarında da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.
Fenerbahçe İstanbul Şildi için düzenlenen turnuvalarda en çok şampiyon(4) olup şildin nihai sahibi olmaya hak kazanan tek takımdır.
Fenerbahçe Donanma Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(4)
Fenerbahçe Milli Küme'de en çok şampiyon olan takımdır.(6)
Fenerbahçe Başbakanlık Kupası'nı en çok kazanan(8) ve en çok final oynayan (15) takımdır.
Fenerbahçe Atatürk Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(2)
Fenerbahçe Türkiye Futbol Birinciliği'nde en çok şampiyon olan takımdır.(3)
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde en çok şampiyon olan takımdır.(16)
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'ni en çok yenilmeden şampiyon olan takımdır.
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde bir maçta en çok gol atan takımıdır.(1930-31 Fenerbahçe:16 - 0: Anadolu)
Fenerbahçe bir sezonda en çok kupa kazanan takımdır.1967-1968 yılında tam 5 kupa birden kazanarak ulaşılması güç bir rekor kırdı.(Lig Şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Spor-Toto Kupası ve Balkan Kupası)
Bir kulüp başkanının döneminde futbolda en çok kupa kazanan takımdır. (Şükrü Saracoğlu : 21 kupa)
Fenerbahçe bir sezonda en az gol yiyerek şampiyon olan takımdır.1922-1923 sezonunda hiç gol yemeden şampiyon olup bir DÜNYA REKORU kırdı.
Fenerbahçe ayrıca 1969-1970 sezonunda 30 maçta kalesinde sadece 6 gol görerek, en az gol yiyen tek takım oldu. Maç başına 0.2 gol yiyen Rumen Datcu da muhteşem bir performans göstererek, Türk futbol tarihine ismini yazdırdı.
Fenerbahçe 1988-1989 Sezonunda Rakip Kalelere 36 maçta tam 103 gol göndererek Türk futbol tarihinde bir sezonda en fazla gol atan takım unvanına sahip oldu.
Fenerbahçe üst üste 4 kere gol kralı çıkaran tek takımdır
Fenerbahçe tüm zamanların en çok liderlik koltuğuna oturan takımıdır.
1988-1989 sezonunda 36 maçta, elde ettiği 29 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile %88.8 başarı ortalaması yakalayarak en iyi performansa sahip takım olmuştur.
Fenerbahçe 48 sezonun 15'inde ligin en az gol yiyen takımı oldu.(GS:12 BJK:12)
Fenerbahçe 48 sezonun 19'unda ligin en fazla gol atan takımı oldu.(GS:16 BJK:6)
Fenerbahçe 48 sezonun 22'sinde ligin en az yenilen takımı oldu.(GS:16 BJK:12)
2005-2006 sezonunda Türkiye Liginde en iyi ilk yarı performansına sahip takımdır.(18 takımlı liglerde-14 galibiyet ve 3 beraberlikle başarı ortalaması: %91,2)
Fenerbahçe 1988-89 sezonda +76 averajıyla en iyi averaja sahip olan takımdır.
Fenerbahçe ligde bir sezonda en fazla puan toplayarak şampiyon olan takımdır.(1988-1989 sezonunda 36 maçta 93 puana sahip olmuştur. Puan Ortalaması:2,58)
Fenerbahçe Şampiyon Kulüpler Kupası'nda en çok deplasman galibiyeti alan Türk takımıdır.(3 kere)
Fenerbahçe UEFA Kupası'nda en çok galibiyet alan Türk takımıdır.(18 kere)
Fenerbahçe UEFA Kupası'nda en çok maç oynayan Türk takımıdır.(50 maç)
Fenerbahçe UEFA Kupası'na en çok katılan Türk takımıdır.(16 kere)
Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi ön elemesinde en farklı galibiyet alan takımdır.(Torshawn : 0 - 5 : Fenerbahçe)
Fenerbahçe ligde en çok ilk ikiye girerek şampiyonluk mücadelesi veren takımdır.(FB:31,GS:25,BJK:23,TS:13)
Fenerbahçe dört büyükler içerisinde en az şampiyonluk hasreti çeken tek takımdır.(6 sezon)
Kazandığı toplam kupalarda kendinden sonra gelen Galatasaray'ı en çok yenen ve Galatasaray'a en çok gol atan takımdır.
Ligde bir maçta en çok penaltı atan takımdır. (1986-87 sezonunda Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında Fenerbahçe 4 gol atmıştır.)
Ligde bir maçta en çok penaltı atan futbolcuya sahiptir. (1986-87 sezonunda Fenerbahçeli Zafer Tüzün, Eskişehirspor'a karşı 4 atışı da gole çevirdi.)
Türkiye süperliginde lehine en uzun süre penaltı verilmeyen takımdır. (22 maç)
Futbolcusu bir maçta en çok gol atan takımdır. (Tanju Çolak, 6 gol, Fenerbahçe - Karşıyaka: 7-1, 1992-1993 sezonu, 14.hafta)
Fenerbahçeli Tuncay Şanlı Manchester United takımına bir maçta 3 gol atan tek oyuncu olmanın yanında, Şampiyonlar Ligi'nde 1 maçta en çok gol atan Türk oyuncu olarak tarihe geçmiştir.
Fenerbahçe milli takıma en çok kaptan veren takımdır.(166 kere)
Fenerbahçe en çok milli olan futbolcuya sahip takımdır. (Rüştü Reçber)
Fenerbahçeli Rüştü Reçber, UEFA’nın düzenlediği “2002 yılının en iyileri” anketinde, 2002 yılının en iyi kalecisi seçildi.
Aynı sezon A, B ve Genç Takımı yenilgisiz 3 İstanbul Şampiyonluğu birden kazanan tek kulübümüzdür. (1932-1933 Sezonu)
Bir futbolcusu, yabancı bir milli takımı çalıştıran tek kulübümüzdür. (Koço Negroponti, Yunanistan)
Atletizm'de uluslararası yarışmalar düzenleyen tek kulübümüzdür.
Atletizm'de takım halinde yurtdışına çıkan tek kulübümüzdür. (Atina, 1951)
Atletizm'de Avrupa Şampiyonu olan tek kulübümüzdür. (1993)
Atletizm'de en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır. (67)
Atletizm'de üst üste en çok şampiyon olan takımdır. (10)
Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanan tüm Türk atletlerinin mensup olduğu kulüptür. 1948 Londra Olimpiyatlarında 3 adım atlamada Ruhi Sarıalp bronz madalya ve 2004 Atina Olimpiyatlarında çekiç atmada Eşref Apak bronz madalya kazanmıştır.
Olimpiyat Oyunları'nda boksta final oynayan tek Türk atletinin mensup olduğu kulüptür. 2004 Atina Olimpiyatlarında 48kg.'da Atagün Yalçınkaya gümüş madalya kazanmıştır. 17 yaşında final oynayan sporcu, Muhammet Ali'den sonra olimpiyatlarda final oynayan en genç boksör unvanını da aldı.
Basketbolda bir maçta en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (153 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)
Basketbolda bir devrede en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (81 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)
Basketbolda bayanlarda Türkiye Kupası'nı en çok alan takımdır. (6 kere)
Kürekte en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır.
Kürekte üst üste en çok şampiyon olan takımdır.(6 kere)
Bünyesinde en çok sporcu bulunduran kulüptür.
Kurulduğundan bu yana adına en çok şarkı bestelenen takımdır. Ayrıca hakkında en çok kitap ve ansiklopedi yazılan kulüptür.
Kurulduğundan bu yana en çok plak, kaset ve cd'ye sahip olan kulüptür.
Türkiye'nin en zengin spor kulübüdür. (Stat, Tesisler, Fenerium, Taraftar Kart, Sponsorluk, Televizyon, Reklam gelirleri vs.)
Türkiye'de en çok vergi veren kulüp Fenerbahçe Spor Kulübü'dür.
Yüzme, Atletizm, Boks, Kürek, Yelken, Tenis, Masa Tenisi ve Çim Hockeyinde en fazla şampiyonluk ve kupa elde eden kulüptür.

akadam20 07-07-2007 13:15

FENERBAHÇE TARİHİ
 
FENERBAHÇENİN KURULUŞ VE GELİŞMESİ

1895 yilinda Modada oturan Ingilizlerin modern futbolu oynamaya baslamalari Fenerbahce Spor Kulubunun kurulmasinin ilk adimlariydi.

Deniz ogrencisi Fuat Husnu Kayacanin 1899 yilinda Fenerbahce stadinin bulundugu cayirda mesin yuvarlaga yaptigi vuruslar sirasinda arkadaslari Resat Denyal, Mehmet Ali ile dile getirdikleri "Ah bizde bit futbol takimi kurup oynayabilsek" ozlemi Turk gencleri arasinda Black Stocking FC kurulmasina sebep olmus.Fakat kulup monarsi rejiminin engellenmsini onlemek amaciyla hemen dagitilmis.

Bir kac gencinde katilimiyla ayni isimler 1902 senesinde bu kez Kadikoy Futbol Kulubu adi altinda toplandilar.Ancak daha sert hafiye baskini bu girisimi de engellemis.

1907 bir bahar gununde gene bir mac donusu Ziya, Ayetullah ve Necip evlerinde cay icerlerken sonmeyen ideallerini bir kez daha basarmaya yonelirler.Monarsi rejimi artik gevsemis ve bu girisim bu kez tutunmus ve FENERBAHCE FUTBOL KULUBU bir daha kapatilmamak uzere kurulmus.

Fenerbahce Futbol Kulubunun ilk yonetim kurulu soyledir ; Ziya bey Baskan, Ayetullah bey Genel Sekreter ve Necip beyde Genel Kaptan ve Veznedardir.

Tabii kurulus yillari kolay olmamis zaman zaman futbolcu bulmakta zorlanmiz ve bir cok defa gemilerden odunc futbolcu alarak ligdeki mucadelesini surdurebilmis.1909 yilinda klubun adi Fenerbahçe Spor Kulubu olarak degisimis renkleride Sari-Beyazdan bugunku rengi Sari-Laciverete cevrilmis.1909-1911 yillari Fenerbahçemiz icin cok zor gecmis bir ara dagilma noktasina bile gelmis ancak Elkatipzade Mustafa adli uye kulubu kurtaran adam olmus.Lokali dahi olmayan klubun takimlari cok kotu durumdayken St.Joseph, Robert College ve Kadikoy numune Mektebinden topladigi genc futbolcularla Kulubun genc takimlari kurmus bir nevi alt yapisini olusturmus.Bu atilim basarisiz gecen 2 yilin ardindan Fenerbahceye hic yenilmeden ilk Sampiyonlugunu getirmis.

Bu sampiyonluk Fenerbahceye yasama gucu asilamis ve kulup Altiyol agzinda 2 odali bir lokale kavusmus.Balkan savasi nedeni ile yapilmayan 1912-1913 lig maclarindan sonra ust uste ve yenilmeden kazanilan 2 sampiyonluk Fenerbahce camiasi olusturmaya baslamis.Fenerbahcemiz ayni zamanda 1914 senesinde tertiplenen Genc takimlar sampiyonlugunuda kazanmis ve 10 yil icinde en cok sampiyonluk kazanmis takim olma unvanini alarak Ingilizler tarafindan verilen tarihsel sildide almaya hak kazanmis.




FENERBAHÇENİN GELİŞMESİ VE IŞGAL YILLARI KUSDILI LOKALI

Fenerbahcemiz artik buyumeye baslamis kitleleri arkasindan suruklemeye basladigi yillarda artik Altiyolagzindaki 2 odali baraka kucuk gelmeye baslamis.20 Mart 1914 de gorkemli bir torenle Kusdilinde, dere kenarinda genis bahceli cok sirin 2 katli buyuk koske gecilmis. Fenerbahcemiz bu Kusdili lokalinde 5 Haziran 1932 tarihinde cikan bir yangina kadar barinmis.Buyuk sohret ve sevgiyi bu lokalde kazanmisiz.Hatta Ulu onder Mustafa Kemal Ataturk un 5 Mayis 1918 deki tarihsel ziyaret ve takdirlerine bu guzel lokalde ulasmis ve nihayet kurtulus savasina silah ve insan kacirdigi ve isgalci guclere dusmanca davranislarda bulundugu suclamalariyla sungu takmis bir Ingiliz birligi tarafindan bu lokalde iken bir sure kapatilip Baskani Sabri (Toprak) Bey Malta adasina surulmus. Sn Dr.Rustu daglaroglu Kusdili lokali icin aynen su sozleri sarfetmis "Fenerbahcenin KUSDILI LOKALI spor tarihimizde ornegi olmayan cok zengin hareketli bir spor sitesini huviyetini tasimistir".Zamanin yonetim kurulu baskani Sn Dr. Hamit Hüsnü Kayacan sanli Fenerbahcemize ilk tesisleri kazandiran kisi olmus ve tesis atagina once bir kayikhane, bir beton paten sahasi hemen yanina 2 tenis kortu yapilmis, buyuk salona da ring, gures minderi konup aletli jimnastik gerecleriyle bir spor sitesi yaratilarak burada gunun her saatinde canli faaliyetlere baslanmis.Bu lokal dar bir alanda 20 yi asan spor dalina hizmet vermeye calismismasi gunumuze kadar sadece Fenerbahce spor klubunun Kusdili lokalinde 1918-1932 yillarinda gorulmus. ISGAL YILLARI 30 Ekim 1918 den 2 Ekim 1923 e kadar suren 5 yil suren isgal yillari o donemlerde yasanan en buyuk aciydi.Fenerbahcemiz basta futbolculariyla, uyeleriyle, tum yurttaslarimiza isik tutmus ve bir umut isigi olmuslar.Dusman takimlariyla yaptigi 50 futbol macinda en guclu Ingilizleri her yenisinde, acilar ve intikam duygulari icinde kivranan Turk ulusuna umit ve teselli kaynagi olmus ve her defasinda yurekten kutlanmisiz. 5 as futbolcumuzu Sakarya savasina gondermis olmamiza ragmen her gecen gun iddialarini artiran dusman takimlarini yenmeyi surdurmusuz. Baskanimiz Sabri Beyi Maltaya surmeleri bile milli gorevini engellemek bir yana daha yuksek azimle surdurmeye neden olmus.Lozandaki sulh heyetimize bile gurur verip destek olan ve heyet baskanina ; "HEPINIZI MESERRETLE TEBRIK EDER , GOZLERINIZDE OPERIM" kutlama mesajini gonderen General Harrington, kendi adina duzenlenen kupayi bile almasi ulusumuza armagan ettigi sayisiz mutlu ve anlamli anilar arasindadir..Iste Fenerbaheceyi Fenerbahce yapan aslinda bu olaylar.Hep lider olmusuz hep umut sacan takim olmusuz ozgurlukleri kisitlanan Turk ulusuna hep umit vermisiz.Inanin bu satirlari okurken tuylerim diken diken oldu, ve bir kez daha gurur duydum Fenerbahceli olmakla.

Onlybullet34 08-21-2007 15:27

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Fenerbahçe Tarihi ...Tarihi yok diyenlere !!!

Onlybullet34 08-21-2007 15:27

FENERBAHÇE TARİHİ
 
FENERBAHÇENİN KURULUŞ VE GELİŞMESİ

1895 yilinda Modada oturan Ingilizlerin modern futbolu oynamaya baslamalari Fenerbahce Spor Kulubunun kurulmasinin ilk adimlariydi.

Deniz ogrencisi Fuat Husnu Kayacanin 1899 yilinda Fenerbahce stadinin bulundugu cayirda mesin yuvarlaga yaptigi vuruslar sirasinda arkadaslari Resat Denyal, Mehmet Ali ile dile getirdikleri "Ah bizde bit futbol takimi kurup oynayabilsek" ozlemi Turk gencleri arasinda Black Stocking FC kurulmasina sebep olmus.Fakat kulup monarsi rejiminin engellenmsini onlemek amaciyla hemen dagitilmis.

Bir kac gencinde katilimiyla ayni isimler 1902 senesinde bu kez Kadikoy Futbol Kulubu adi altinda toplandilar.Ancak daha sert hafiye baskini bu girisimi de engellemis.

1907 bir bahar gununde gene bir mac donusu Ziya, Ayetullah ve Necip evlerinde cay icerlerken sonmeyen ideallerini bir kez daha basarmaya yonelirler.Monarsi rejimi artik gevsemis ve bu girisim bu kez tutunmus ve FENERBAHCE FUTBOL KULUBU bir daha kapatilmamak uzere kurulmus.

Fenerbahce Futbol Kulubunun ilk yonetim kurulu soyledir ; Ziya bey Baskan, Ayetullah bey Genel Sekreter ve Necip beyde Genel Kaptan ve Veznedardir.

Tabii kurulus yillari kolay olmamis zaman zaman futbolcu bulmakta zorlanmiz ve bir cok defa gemilerden odunc futbolcu alarak ligdeki mucadelesini surdurebilmis.1909 yilinda klubun adi Fenerbahçe Spor Kulubu olarak degisimis renkleride Sari-Beyazdan bugunku rengi Sari-Laciverete cevrilmis.1909-1911 yillari Fenerbahçemiz icin cok zor gecmis bir ara dagilma noktasina bile gelmis ancak Elkatipzade Mustafa adli uye kulubu kurtaran adam olmus.Lokali dahi olmayan klubun takimlari cok kotu durumdayken St.Joseph, Robert College ve Kadikoy numune Mektebinden topladigi genc futbolcularla Kulubun genc takimlari kurmus bir nevi alt yapisini olusturmus.Bu atilim basarisiz gecen 2 yilin ardindan Fenerbahceye hic yenilmeden ilk Sampiyonlugunu getirmis.

Bu sampiyonluk Fenerbahceye yasama gucu asilamis ve kulup Altiyol agzinda 2 odali bir lokale kavusmus.Balkan savasi nedeni ile yapilmayan 1912-1913 lig maclarindan sonra ust uste ve yenilmeden kazanilan 2 sampiyonluk Fenerbahce camiasi olusturmaya baslamis.Fenerbahcemiz ayni zamanda 1914 senesinde tertiplenen Genc takimlar sampiyonlugunuda kazanmis ve 10 yil icinde en cok sampiyonluk kazanmis takim olma unvanini alarak Ingilizler tarafindan verilen tarihsel sildide almaya hak kazanmis.

Onlybullet34 08-21-2007 15:27

FENERBAHÇE TARİHİ
 
FENERBAHÇENİN GELİŞMESİ VE IŞGAL YILLARI

KUSDILI LOKALI

Fenerbahcemiz artik buyumeye baslamis kitleleri arkasindan suruklemeye basladigi yillarda artik Altiyolagzindaki 2 odali baraka kucuk gelmeye baslamis.20 Mart 1914 de gorkemli bir torenle Kusdilinde, dere kenarinda genis bahceli cok sirin 2 katli buyuk koske gecilmis.

Fenerbahcemiz bu Kusdili lokalinde 5 Haziran 1932 tarihinde cikan bir yangina kadar barinmis.Buyuk sohret ve sevgiyi bu lokalde kazanmisiz.Hatta Ulu onder Mustafa Kemal Ataturk un 5 Mayis 1918 deki tarihsel ziyaret ve takdirlerine bu guzel lokalde ulasmis ve nihayet kurtulus savasina silah ve insan kacirdigi ve isgalci guclere dusmanca davranislarda bulundugu suclamalariyla sungu takmis bir Ingiliz birligi tarafindan bu lokalde iken bir sure kapatilip Baskani Sabri (Toprak) Bey Malta adasina surulmus.

Sn Dr.Rustu daglaroglu Kusdili lokali icin aynen su sozleri sarfetmis "Fenerbahcenin KUSDILI LOKALI spor tarihimizde ornegi olmayan cok zengin hareketli bir spor sitesini huviyetini tasimistir".Zamanin yonetim kurulu baskani Sn Dr. Hamit Hüsnü Kayacan sanli Fenerbahcemize ilk tesisleri kazandiran kisi olmus ve tesis atagina once bir kayikhane, bir beton paten sahasi hemen yanina 2 tenis kortu yapilmis, buyuk salona da ring, gures minderi konup aletli jimnastik gerecleriyle bir spor sitesi yaratilarak burada gunun her saatinde canli faaliyetlere baslanmis.Bu lokal dar bir alanda 20 yi asan spor dalina hizmet vermeye calismismasi gunumuze kadar sadece Fenerbahce spor klubunun Kusdili lokalinde 1918-1932 yillarinda gorulmus.

ISGAL YILLARI

30 Ekim 1918 den 2 Ekim 1923 e kadar suren 5 yil suren isgal yillari o donemlerde yasanan en buyuk aciydi.Fenerbahcemiz basta futbolculariyla, uyeleriyle, tum yurttaslarimiza isik tutmus ve bir umut isigi olmuslar.Dusman takimlariyla yaptigi 50 futbol macinda en guclu Ingilizleri her yenisinde, acilar ve intikam duygulari icinde kivranan Turk ulusuna umit ve teselli kaynagi olmus ve her defasinda yurekten kutlanmisiz. 5 as futbolcumuzu Sakarya savasina gondermis olmamiza ragmen her gecen gun iddialarini artiran dusman takimlarini yenmeyi surdurmusuz. Baskanimiz Sabri Beyi Maltaya surmeleri bile milli gorevini engellemek bir yana daha yuksek azimle surdurmeye neden olmus.Lozandaki sulh heyetimize bile gurur verip destek olan ve heyet baskanina ;

"HEPINIZI MESERRETLE TEBRIK EDER , GOZLERINIZDE OPERIM"

kutlama mesajini gonderen General Harrington, kendi adina duzenlenen kupayi bile almasi ulusumuza armagan ettigi sayisiz mutlu ve anlamli anilar arasindadir..Iste Fenerbaheceyi Fenerbahce yapan aslinda bu olaylar.Hep lider olmusuz hep umut sacan takim olmusuz ozgurlukleri kisitlanan Turk ulusuna hep umit vermisiz.Inanin bu satirlari okurken tuylerim diken diken oldu, ve bir kez daha gurur duydum Fenerbahceli olmakla.

Onlybullet34 08-21-2007 15:29

FENERBAHÇE TARİHİ
 
FENERBAHÇENİN BÜYÜMESİ VE BAŞARILARI

GOL YEMEYEN TAKIM

Istanbul liginin 1922-23 sampiyonlugunu yenilmeden ve gol yemeden 58-0 gibi dunya futbolunda esi olmayan skorla kazanan Fenerbahce takimi da iste bu donemin tumuyle yuksek okul mezunu veya ogrencilerinden olusan o unlu 11 soyleymis ;

Sekip Kulaksizoglu-Kamil Sporel (K), Cafer Cagatay-Kadri Goktulga, Ismet Ulug, Fahir Yenicay-Sabih Arca, Alaaddin Baydar, Zeki Sporel, Omer Tanyeri ve Bedri Gursoy.

Iste bu mithis 11 Fenerbahcemizin yurt icinde sevilmesi artik iyice saglamis aldigi tarihi basarilar sanli kulubumuzun temellerinin saglamlasmasinda buyuk katkilari olmus.Bugunku Fenerbahce onlarin sakatim, hastayim demeden sahalara firlayip hem dusman hem yerli rakipler karsisinda basaridan basariya kosmus bu yuksek kulturlu abilerimizin eseri ve bizlere armagani olmus.O zamanlar bu kadro senelerce konusulmus ve her turlu ovguye layik gorulmus.

O sene basarilarimizin bazilari soyleymis ;

- 26 Ekim 1923 de Romanyaya karsi oynayan ilk Ay-Yildizlli takima tam 7 futbolcu vermisiz,

-Ilk katildigimiz 1924 Paris Olimpiyatlarinda mucadele eden 11 in 6 Fenerbahceliymis,

-Tek gol dahi yemeden 58-0 gibi dunya tarihinde inanilmaza ve bir ilk daha imza atmisiz.

Bu coskulu sevgi o kadar buyukmus ki 5 Haziran 1932 Kusdili lokalimiz yaninca sevenlerimiz cok uzulmus klubumuze yardima kosanlarin basinda ulu onderimiz Buyuk Ataturku gorunce teselli bulmusuz.Katibi umumi namina Hasan Riza imzali"Fenerbahce Spor Klubu Idare heyetine" hitaben gelen telgrafda su kelimeler yer almis ;

"YENI KLUP BINASI INSASINA YARDIM OLMAK UZERE, REISI CUMHUR HAZRETLERININ EMIRLERI VE IS BANKASI ILE HEYETI IDARE NAMINA 500 LIRA GONDERILMISTIR.ALINDIGINI ISAR BUYURULMASINI RICA ILE HURMETLERIMI TAKDIR EDERIM."

Telgrafin gercek anlam ve degeri (Bugunku tarih ile 70 Resat altini) dgilmis tabiiki.Gercek ve paha bicilmez deger, Buyuk Onderimiz Ataturkun Fenerbahcemize olan sevgisiymis hic kuskusuz.

Rusen Esref Unaydin dan dinlenen bir ani ATA mizin Fenerbahce klubune besledigi ozel sevginin derecesini gostermey yetiyor ;

10 Agustos 1928 cuma aksami Buyuk Onder 5 ziyaretcisiyle Dolmabahce sarayindadir.Bunlardan klup baskani Necmettin Sadak, Rusen Esref ve Mustafa Necati olarak 3 u Galatasarayli, Sabri Toprak ve Vasif Cinar olarak 2 side Fenerbahcelidir.Buyuk kurtarici o gun ezeli rakiplerin yaptiklari mac sonucunun 3-3 oldugunu sorup ogrendikten sonra ;

- Oyle mi ?! Zaten bizde burada 3 e 3 beraberiz, BENDE FENERBAHCELIYIM .. demis ve kendini Sabri Toprak ve Vasif Cinar ile isaretlemis.

Ataturk her firsatta Fenerbahceye olan manevi destegini surdurmus.Yangin dumanlarinin tuttugu 1932/1933 sezonunda 4 kategoride sampiyon olmus o felaketi geciren o degilmis gibi basarilarimizi surdurmusuz.


Onlybullet34 08-21-2007 15:44

FENERBAHÇE TARİHİ
 
http://img352.imageshack.us/img352/8...atur9fmvx0.gif

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de Fenerbahçeli’ydi. Atatürk, 10 Ağustos 1928 günü, 3-3 berabere biten Gazi Kupası maçından sonra üçü Galatasaraylı ve ikisi Fenerbahçeli olan beş kişinin önünde aynen şunları söyledi: "Burada üçe üçüz... Çünkü ben de Fenerbahçeliyim!"

5 Haziran 1932’de Kulübümüzün Kuşdili’ndeki binası yanınca, ilk bağış yine Büyük Önderimiz’den geldi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzü ziyareti sırasında, hatıra defterimize yazdığı satırlar şöyledir;

"Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafa mazhar-i takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmis ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim."

3.5.1918 - Ordu Kumandanı - Mustafa Kemal

Onlybullet34 08-21-2007 15:47

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Fenerbahçe bir sezonda hiç gol yemeden sampiyon olup bir dünya rekoru kirdi. (1922-1923)

Fenerbahçe tarihinde 81 kez sampiyon olup en çok sampiyon olan takim olmustur.

Fenerbahçe Resmi ve Resmi olmayan Kupalarla Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan takimdir. (Futbol: 124 kupa)

Fenerbahçe ayrica tüm sporlarin toplam kupalarinda da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.

Fenerbahçe ayrica Türkiye Profesyonel 1. Futbol Liginde ilk sampiyonlugu yasayan takimdir.

Fenerbahçe 1967 yilinda Balkan Kupasini ilk kazanan Türk takimi oldu.

Fenerbahçe 1967/68 yilinda tam 5 kupa birden kazanarak bir rekora imza atti.(Lig Sampiyonlugu, Türkiye Kupasi, TSYD,Cumhurbaskanligi ve Basbakanlik Kupasi)

Fenerbahçe ayrica 1969-70 sezonunda kalesinde sadece 6 gol görerek, çok büyük bir rekora daha imza atti.

Fenerbahçe 1973-74'te Türkiye 1. Ligi Sampiyonu olup,Sampiyonluk Kupasi, Türkiye Kupasi, ve TSYD Kupalarini kazandi.

Fenerbahçe 1988-89 Sezonunda Rakip Kalelere 36 macta tam 103 gol göndererek Türkiye Liglerinde bir sezonda en fazla gol atan takim ünvanina sahip oldu.

Futbolcusu bir maçta en çok gol atan takim. (Tanju Çolak, 6 gol, Fenerbahçe - Karsiyaka: 7-1, 1992-93 sezonu, 14.hafta

Fenerbahçe 1996-97 yillarinda ilk kez katildigi Sampiyonlar Liginde, kendi sahasinda 40 Yil (56 maç) hiç yenilmeyen Ingiliz takimi Manchester United'i deplasmanda Boliç'in 78. dakikada attigi golle yenerek, Avrupa Rekoru kirdi.

Fenerbahçe 41 yillik Türkiye Profesyonel Liginde En Çok Galip Gelen, En Az Gol Yiyen Takimdir. Bu da rekorlar kismina giriyor.

Türkiye'nin Internet'te sayfalari bulunan ilk spor kulübümüzdür.

Atatürk'ün, stadina büstünün konmasina izin verdigi tek kulübümüzdür.

Türk Milli Takimi'na en çok oyuncu veren kulübümüzdür.

Bir futbolcusu için jübile düzenleyen ilk kulübümüzdür. (Lefter Küçükandonyadis)

Bir futbolcusu Dünya Karmasinda oynayan ilk kulübümüzdür. (Isa Ertürk)

Atletizm'de Avrupa Sampiyonu olan tek kulübümüzdür. (1993)

Olimpiyat Oyunlari'nda madalya kazanan tek Türk atletinin mensup oldugu kulübümüzdür. (Ruhi Sarialp)

Uluslararasi yarismalarda birinci gelen ilk Türk kürekçisinin mensup oldugu kulübümüzdür. (1954, Tonguç Türsan)

Onlybullet34 08-21-2007 15:56

FENERBAHÇE TARİHİ
 
BUNLAR İLKLER

Cemiyetler kanununa göre kuruluşu resmen tescil olunan ilk Türk spor kulübüdür.
1967 yılında Balkan Kupası'nı alarak Türk futbol tarihinde, uluslararası resmi bir organizasyonda şampiyon olan ilk Türk Spor Kulübü olmuştur. (1966-1967 Balkan Kupası Şampiyonu Fenerbahçe)
Kupa Galipleri Kupası'nda Çeyrek Final oynayan ilk Türk takımıdır. (1963-64 Kupa Galipleri Kupası)
1996-1997 sezonunda ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde, kendi sahasında 40 yıl boyunca (56 maç) yenilmeyen İngiliz takımı Manchester United'i deplasmanda Boliç'in 78. dakikada attığı golle yenmiştir.
UEFA 2.Tur Grubundan çıkan ilk Türk takımıdır.
Kupa Galipleri Kupası'na katılan, galibiyet alan ve tur atlayan ilk Türk takımıdır.
UEFA Kupası'na katılan ve galibiyet alan ilk Türk takımıdır.
Balkan Kupası'na katılan, galibiyet alan ve tur atlayan ilk Türk takımıdır.
Avrupa Kupalarında deplasman galibiyeti alan ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası Csepel SC 2-3 Fenerbahçe)
Avrupa Kupalarında maç yaparak tur atlayan ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası)
Avrupa Kupalarında Fransızları yenen ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası FB-OGC Nice :2-1)
Avrupa Kupalarında Fransızları kendi evinde yenen ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası FB-OGC Nice :2-1)
Avrupa Kupalarında Fransızları deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1985-86 Bordeaux-FB :2-3)
UEFA Kupası'nda Fransızları yenen ilk Türk takımıdır. (1973-74 FB-OGC Nice :2-0)
UEFA Kupası'nda Fransızları kendi evinde yenen ilk Türk takımıdır. (1973-74 FB-OGC Nice :2-0)
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Fransızları eleyen ilk Türk takımıdır. (1985-86 Bordeaux)
Avrupa Kupalarında İngilizleri yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1968-69 FB-Manchester City :2-1)
Avrupa Kupalarında İngilizleri eleyen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1968-69 Manchester City)
Avrupa Kupalarında İngilizleri kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1968-69 FB-Manchester City :2-1)
Avrupa Kupalarında İngilizleri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyonlar Ligi 1996-97 Manchester United FC-FB :0-1)
Şampiyonlar Ligi'nde İngilizleri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (1996-97 Manchester United FC-FB :0-1)
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Hollandalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1978-79 FB-PSV Eindhoven :2-1)
Avrupa Kupalarında Portekizlileri yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1975-76 FB-Benfica :1-0)
Avrupa Kupalarında Portekizlileri kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1975-76 FB-Benfica :1-0)
Avrupa Kupalarında Portekizlileri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1990-91 Vitoria SC Guimaraes-FB :2-3)
Avrupa Kupalarında Portekizlileri eleyen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1990-91 Vitoria SC Guimaraes)
UEFA Kupası'nda Portekizlileri yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1990-91 FB-Vitoria SC Guimaraes :3-0)
UEFA Kupası'nda Portekizlileri kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1990-91 FB-Vitoria SC Guimaraes :3-0)
UEFA Kupası'nda Portekizlileri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (1990-91 Vitoria SC Guimaraes-FB :2-3)
UEFA Kupası'nda Portekizlileri eleyen ilk Türk takımıdır. (1990-91 Vitoria SC Guimaraes)
Avrupa Kupalarında İsveçlileri yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1985-86 FB-IFK Göteborg :2-1)
UEFA Kupası'nda İsveçlileri yenip eleyen ilk Türk takımıdır. (1998-99 FB-IFK Göteborg :1-0)
Şampiyonlar Ligi'nde Avusturyalıları yenen ilk Türk takımıdır. (1996-97 FB-SK Rapid Wien :1-0)
Şampiyonlar Ligi'nde Avusturyalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1996-97 FB-SK Rapid Wien :1-0)
Şampiyonlar Ligi'nde Çekleri yenen ilk Türk takımıdır. (2004-2005 FB-AC Sparta Prag :1-0)
Şampiyonlar Ligi'nde Çekleri kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (2004-2005 FB-AC Sparta Prag :1-0)
Şampiyonlar Ligi'nde Çekleri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (2004-2005 AC Sparta Prag-FB :0-1)
UEFA Kupası'nda Polanyalıları yenen ilk Türk takımıdır. (1972-73 FB-KS Ruch Chorzow :1-0)
UEFA Kupası'nda Polanyalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1972-73 FB-KS Ruch Chorzow :1-0)
Avrupa Kupalarında Macarları yenip eleyen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1959-60 Csepel SC-FB :2-3)
Avrupa Kupalarında Macarları deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyon Kulüpler Kupası 1959-60 Csepel SC-FB :2-3)
Kupa Galipleri Kupası'nda Macarları yenen ilk Türk takımıdır. (1963-64 FB-MTK Budapeşte :3-1)
UEFA Kupası'nda Macarları yenen ilk Türk takımıdır. (1976-77 FB-Videoton FCF :2-1)
UEFA Kupası'nda Macarları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1976-77 FB-Videoton FCF :2-1)
Avrupa Kupalarında İsraillileri yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyonlar Ligi 1996-97 Maccabi Tel Aviv-FB :0-1)-(İntertoto Kupası hariç)
Avrupa Kupalarında İsraillileri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (Şampiyonlar Ligi 1996-97 Maccabi Tel Aviv-FB :0-1)
UEFA Kupası'nda Romanyalıları yenen ilk Türk takımıdır. (1973-74 FB-FC Agres Dasia Piteşti :5-1)
UEFA Kupası'nda Romanyalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1973-74 FB-FC Agres Dasia Piteşti :5-1)
Kupa Galipleri Kupası'nda Romanyalıları yenen ilk Türk takımıdır. (1963-64 FB-FC Petrolul Ploieşti :4-1)
Kupa Galipleri Kupası'nda Romanyalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1963-64 FB-FC Petrolul Ploieşti :4-1)
Kupa Galipleri Kupası'nda Romanyalıları eleyen ilk Türk takımıdır. (1963-64 FC Petrolul Ploieşti)
UEFA Kupası'nda Arnavutları yenen ilk Türk takımıdır. (1995-96 FB-KS Partizani :2-0)
UEFA Kupası'nda Arnavutları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1995-96 FB-KS Partizani :2-0)
UEFA Kupası'nda Arnavutları deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (1995-96 KS Partizani-FB :0-4)
UEFA Kupası'nda Arnavutları eleyen ilk Türk takımıdır. (1995-96 KS Partizani)
Avrupa Kupalarında Kuzey İrlandalıları yenen ilk Türk takımıdır. (Kupa Galipleri Kupası 1963-64 FB-Linfield FC :4-1)
Avrupa Kupalarında Kuzey İrlandalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (Kupa Galipleri Kupası 1963-64 FB-Linfield FC :4-1)
Avrupa Kupalarında Kuzey İrlandalıları eleyen ilk Türk takımıdır. (Kupa Galipleri Kupası 1963-64 Linfield FC)
Avrupa Kupalarında Danimarkalıları deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 2006-2007 Randers FC-FB :0-3)
UEFA Kupası'nda Danimarkalıları yenen ilk Türk takımıdır. (2006-2007 FB-Randers FC :2-1)
UEFA Kupası'nda Danimarkalıları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (2006-2007 FB-Randers FC :2-1)
UEFA Kupası'nda Danimarkalıları eleyen ilk Türk takımıdır. (2006-2007 Randers FC)
Avrupa Kupalarında Danimarkalıları eleyen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 2006-2007 Randers FC)-(Intertoto Kupası hariç)
Avrupa Kupalarında Bulgarları yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1992-93 FB-FK Botev Plovdiv :3-1)
Avrupa Kupalrında Bulgarları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1992-93 FB-FK Botev Plovdiv :3-1)
Avrupa Kupalarında Bulgarları eleyen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1992-93 FK Botev Plovdiv)
Avrupa Kupalarında Azerileri yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1994-95 FB-Turan Tovuz :5-0)
Avrupa Kupalarında Azerileri kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1994-95 FB-Turan Tovuz :5-0)
Avrupa Kupalarında Azerileri deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1994-95 Turan Tovuz-FB :0-2)
Avrupa Kupalarında Azerileri eleyen ilk Türk takımıdır. (UEFA Kupası 1994-95 Turan Tovuz)
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Lüksemburgluları yenen ilk Türk takımıdır. (1974-75 AS LA Jeunesse-FB :2-3)
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Lüksemburgluları kendi sahasında yenen ilk Türk takımıdır. (1974-75 FB-AS LA Jeunesse :2-0)
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Lüksemburgluları deplasmanda yenen ilk Türk takımıdır. (1974-75 AS LA Jeunesse-FB :2-3)
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Lüksemburgluları eleyen ilk Türk takımıdır. (1974-75 AS LA Jeunesse)
Dünya Şampiyonu unvanlı bir ülkenin takımını yenip eleyen ilk Türk takımdır. (1968 Manchester City)
Avrupa Şampiyonu unvanlı bir ülkenin takımını yenip eleyen ilk Türk takımıdır. (1985 Bordeaux)
Türkiye Profesyonel 1. Futbol Ligi'nde ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
Milli Küme'de ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
Donanma Kupası'nı ilk kazanan takımdır.
İstanbul Şildi'nde ilk şampiyonluğa ulaşan takımdır.
Kazandığı şampiyonlukların önceliğine göre 1. ve 2. yıldızı alan ilk takımdır.(Türkiye'de her 5 Şampiyonlukta takımlar formasına 1 yıldız takmaya hak kazanırlar.Bu uygulama TFF tarafından sonradan yürürlüğe girmiştir.)
Süper Lig'de bir sezon boyunca kendi evindeki bütün maçları kazanan ilk takım olmuştur. (2000-2001 sezonu / 17 galibiyet)
Fenerbahçe ebedi puan cetvelinde 1000 gol ve 2000 gol barajına ulaşan ilk takımdır.
15 Mart 1959 yılında Türkiye 1. Ligindeki ilk penaltıyı Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis atmıştır. (Beykozspor 1 - 2 Fenerbahçe)
Türk Futbol Federasyonu'nun "Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcu Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis'dir.
Bir milli maçta en çok gol atan ilk futbolcu unvanını Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel elde etmiştir. (1924 yılında Fillandiya'yı 4-2 yendiğimiz maçın tüm gollerini atmıştır.)
Fenerbahçeli Can Bartu Türk milli takımı formasını hem basketbol hem de futbol dallarında giyen ilk ve tek sporcudur.
Türk futbol tarihinde Fenerbahçeli Mehmet Aurelio milli takımda forma giyen ilk ve tek Brezilya asıllı Türk futbolcudur.
İlk plonjonu yapan kalecinin mensup olduğu takımdır.
Bir futbolcusu için jübile düzenleyen ilk kulübümüzdür. (Lefter Küçükandonyadis - 1964)
Bir futbolcusu Dünya Karmasında oynayan ilk kulübümüzdür. (İsa Ertürk)
Bir spor dalında ülkemizi ilk kez takım halinde temsil eden kulübümüzdür. (1930 Balkan Tenis Şampiyonası)
Uluslararası yarışmalarda birinci gelen ilk Türk kürekçin mensup olduğu kulüptür. (Tonguç Türsan, 1954)
Basketbolda 1956 yılında yapılan Gençler Türkiye Şampiyonası'nda birinciliği ilk Fenerbahçe kazandı.
Basketbolda Türkiye Kupasını alan ilk takım Fenerbahçe'dir. (1966-67)
Basketbolda Avrupa Kupalarında bir sezonda hem erkek hem bayan takımı birden Final Four oynama başarısını gösteren ilk ve tek Avrupa kulübü Fenerbahçe'dir.(2004-2005)
Basketbolda Avrupa Kupalarında maç yapan ilk kulüptür
Stat mülkiyetine sahip ilk spor kulübüdür.
Türkiye'de kulüpler bazında, UEFA'nın 5 yıldızlı stadyumları arasında yer alan ilk ve tek stadyum Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'dur.
Türkiye'de UEFA Kupası finaline ev sahipliği yapan ilk ve tek kulüp stadının sahibidir. (2009 UEFA Kupası finali Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak.)
Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik skorbord kullanan kulüptür.
Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik reklam panosu kullanan kulüptür.
Türkiye'de ilk defa stadyumunda ısıtma sistemini kuran kulüptür.
Türkiye'de atılan gollerden sonra golü atan futbolcunun isminin stadyumda anons edildiği ilk futbol takımıdır.
Tarihi Spor Müzesi olan ilk ve tek spor kulübüdür.(Bu müze mumyalarla sahnelenen bölümleriyle, diğer spor kulüplerinin müzelerine göre dünyada bir ilk olma özelliğine sahiptir.)
Türkiye'nin ilk spor kulübü kanalı FB TV kurulmuştur.
Türkiye'nin adına radyo kurulan ilk spor kulübüdür. (Fenerbahçe FM daha sonra satılarak Radyo 99 olmuştur.)
Türkiye'de tüm ticari faaliyetlerini bir CEO'ya bağlı olarak düzenleyen ilk kulüptür.
Türkiye'nin internette Fenerbahçe ile ilgili sitesi bulunan ilk spor kulübüdür.
Türkiye'de ilk defa çift taraflı formayı kuruluşunun 100. yılında Fenerbahçe Spor Kulübü yapmıştır.
Türkiye'de gazete çıkaran ilk ve tek kulüptür. (Fenerbahçe Gazetesi)
Dünyada ve Türkiye'de özel günü olan ilk ve tek kulüptür. (Dünya Fenerbahçeliler Günü - Dünyada ve Türkiye'de, ilk kez Fenerbahçe Spor Kulübü bir günü Fenerbahçelilere adamıştır. Kutlama günü 1907 kuruluş yılından esinlenilerek 19 Temmuz (19.07) saat 19:07 olarak belirlenmiştir.)
Türkiye'nin ilk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli Samiye Morkaya olmuştur. (1932)
Av sporu ilk olarak 1913'de Fenerbahçe'de örgütlenmiş ve 1925 yılında şubeleşmiştir.Şubenin kurucusu olan Fenerbahçeli Sait Selahattin Cihanoğlu Afrika'da aslan avlayan ilk Türk'tür.Profesyonel bir safariye katılan ilk Türk yine Sait Selahattin Cihanoğlu'dur.
Fenerbahçe 100. yıl kutlama etkinlikleri kapsamında bir bilim kongresi düzenleyecek.İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde 1-3 Eylül 2007 tarihleri arasında gerçekleştirilecek bu Kongre bir spor kulübü tarafından dünyada gerçekleştirilecek ilk bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyor.

Onlybullet34 08-21-2007 15:57

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Bunlarda ENLER

Fenerbahçe, Türkiye'de kurulmuş kulüplerin içinde, kuruluş amaçlarında, "vatanın korunması" maddesini ilke olarak kuruluş tüzüğüne almış olan tek spor kulübüdür. Kulübün ilk kuruluş tüzüğü, Ağustos 2005'de Fenerbahçe Müze Kurulu Başkanı Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu tarafından eski bir sahaf dükkanında bulundu. 1913 yılında Osmanlıca olarak yazılmış orijinalinde yapılan ilk araştırmalarda, kulübün kuruluş amacının belirtildiği tüzüğün ikinci maddesinde, "Fenerbahçe Kulübü'nün kuruluş amacı; vatan gençlerini, vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere hazırlamaktır." yazısının yer aldığı belirtildi.
Atatürk'ün, stadına büstünün konmasına izin verdiği tek spor kulübümüzdür.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda, işgalcilere karşı hem cephede hem de sahada mücadele veren ve 1923 yılında düzenlenen General Harrington Kupası maçında İngiliz karmasını yenerek kupayı alan ve İngilizleri İstanbul'dan eli boş yollayan tek Türk takımı Fenerbahçe'dir.
Fenerbahçe tarihinde 84 kez resmi lig ve kupa şampiyonu olup en çok şampiyon olan takımdır.
Fenerbahçe resmi olan ve resmi olmayan kupalarda Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan takımdır. (Futbol: 127 kupa)
Fenerbahçe Türk Futbol Federasyonu'nun kuruluş tarihinden bu yana yapılan resmi şampiyonalarda en fazla şampiyon olan takımdır. (1923'den bu yana)
Fenerbahçe ayrıca tüm sporların toplam kupalarında da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.
Fenerbahçe İstanbul Şildi için düzenlenen turnuvalarda en çok şampiyon(4) olup şildin nihai sahibi olmaya hak kazanan tek takımdır.
Fenerbahçe Donanma Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(4)
Fenerbahçe Milli Küme'de en çok şampiyon olan takımdır.(6)
Fenerbahçe Başbakanlık Kupası'nı en çok kazanan(8) ve en çok final oynayan (15) takımdır.
Fenerbahçe Atatürk Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(2)
Fenerbahçe Türkiye Futbol Birinciliği'nde en çok şampiyon olan takımdır.(3)
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde en çok şampiyon olan takımdır.(16)
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'ni en çok yenilmeden şampiyon olan takımdır.
Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde bir maçta en çok gol atan takımıdır.(1930-31 Fenerbahçe:16 - 0: Anadolu)
Fenerbahçe bir sezonda en çok kupa kazanan takımdır.1967-1968 yılında tam 5 kupa birden kazanarak ulaşılması güç bir rekor kırdı.(Lig Şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Spor-Toto Kupası ve Balkan Kupası)
Bir kulüp başkanının döneminde futbolda en çok kupa kazanan takımdır. (Şükrü Saracoğlu : 21 kupa)
Fenerbahçe bir sezonda en az gol yiyerek şampiyon olan takımdır.1922-1923 sezonunda hiç gol yemeden şampiyon olup bir DÜNYA REKORU kırdı.
Fenerbahçe ayrıca 1969-1970 sezonunda 30 maçta kalesinde sadece 6 gol görerek, en az gol yiyen tek takım oldu. Maç başına 0.2 gol yiyen Rumen Datcu da muhteşem bir performans göstererek, Türk futbol tarihine ismini yazdırdı.
Fenerbahçe 1988-1989 Sezonunda Rakip Kalelere 36 maçta tam 103 gol göndererek Türk futbol tarihinde bir sezonda en fazla gol atan takım unvanına sahip oldu.
Fenerbahçe üst üste 4 kere gol kralı çıkaran tek takımdır
Fenerbahçe tüm zamanların en çok liderlik koltuğuna oturan takımıdır.
1988-1989 sezonunda 36 maçta, elde ettiği 29 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile %88.8 başarı ortalaması yakalayarak en iyi performansa sahip takım olmuştur.
Fenerbahçe 48 sezonun 15'inde ligin en az gol yiyen takımı oldu.(GS:12 BJK:12)
Fenerbahçe 48 sezonun 19'unda ligin en fazla gol atan takımı oldu.(GS:16 BJK:6)
Fenerbahçe 48 sezonun 22'sinde ligin en az yenilen takımı oldu.(GS:16 BJK:12)
2005-2006 sezonunda Türkiye Liginde en iyi ilk yarı performansına sahip takımdır.(18 takımlı liglerde-14 galibiyet ve 3 beraberlikle başarı ortalaması: %91,2)
Fenerbahçe 1988-89 sezonda +76 averajıyla en iyi averaja sahip olan takımdır.
Fenerbahçe ligde bir sezonda en fazla puan toplayarak şampiyon olan takımdır.(1988-1989 sezonunda 36 maçta 93 puana sahip olmuştur. Puan Ortalaması:2,58)
Fenerbahçe Şampiyon Kulüpler Kupası'nda en çok deplasman galibiyeti alan Türk takımıdır.(3 kere)
Fenerbahçe UEFA Kupası'na en çok katılan (16 kere) ve en çok maç oynayan Türk takımıdır.(52 maç)
Fenerbahçe UEFA Kupası'nda en çok galibiyet alan Türk takımıdır.(18 kere)
Fenerbahçe UEFA Kupası'nda kendi sahasında en çok galibiyet alan Türk takımıdır.(14 galibiyet)
Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi ön elemesinde en farklı galibiyet alan takımdır.(Torshawn : 0 - 5 : Fenerbahçe)
Fenerbahçe ligde en çok ilk ikiye girerek şampiyonluk mücadelesi veren takımdır.(FB:31,GS:25,BJK:23,TS:13)
Fenerbahçe dört büyükler içerisinde en az şampiyonluk hasreti çeken tek takımdır.(6 sezon)
Kazandığı toplam kupalarda kendinden sonra gelen Galatasaray'ı en çok yenen ve Galatasaray'a en çok gol atan takımdır.
Ligde bir maçta en çok penaltı atan takımdır. (1986-87 sezonunda Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında Fenerbahçe 4 gol atmıştır.)
Ligde bir maçta en çok penaltı atan futbolcuya sahiptir. (1986-87 sezonunda Fenerbahçeli Zafer Tüzün, Eskişehirspor'a karşı 4 atışı da gole çevirdi.)
Futbolcusu bir maçta en çok gol atan takımdır. (Tanju Çolak, 6 gol, Fenerbahçe - Karşıyaka: 7-1, 1992-1993 sezonu, 14.hafta)
Fenerbahçeli Tuncay Şanlı Manchester United takımına bir maçta 3 gol atan tek oyuncu olmanın yanında, Şampiyonlar Ligi'nde 1 maçta en çok gol atan Türk oyuncu olarak tarihe geçmiştir.
Fenerbahçe milli takıma en çok kaptan veren takımdır.(166 kere)
Fenerbahçe en çok milli olan futbolcuya sahip takımdır. (Rüştü Reçber)
Fenerbahçeli Rüştü Reçber, UEFA'nın düzenlediği “2002 yılının en iyileri” anketinde, 2002 yılının en iyi kalecisi seçildi.
Fenerbahçeli Rüştü Reçber, FIFA 100 listesine giren tek Türk kalecidir.(FIFA'nın 100. yılını kutlaması onuruna yapılan bu listede dünyanın yaşayan en iyi futbolcuları belirlenmiştir.)
Aynı sezon A, B ve Genç Takımı yenilgisiz 3 İstanbul Şampiyonluğu birden kazanan tek kulübümüzdür. (1932-1933 Sezonu)
Bir futbolcusu, yabancı bir milli takımı çalıştıran tek kulübümüzdür. (Koço Negroponti, Yunanistan)
Atletizm'de uluslararası yarışmalar düzenleyen tek kulübümüzdür.
Atletizm'de takım halinde yurtdışına çıkan tek kulübümüzdür. (Atina, 1951)
Atletizm'de Avrupa Şampiyonu olan tek kulübümüzdür. (1993)
Atletizm'de en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır. (67)
Atletizm'de üst üste en çok şampiyon olan takımdır. (10)
Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanan tüm Türk atletlerinin mensup olduğu kulüptür. 1948 Londra Olimpiyatlarında 3 adım atlamada Ruhi Sarıalp bronz madalya ve 2004 Atina Olimpiyatlarında çekiç atmada Eşref Apak bronz madalya kazanmıştır.
Olimpiyat Oyunları'nda boksta final oynayan tek Türk atletinin mensup olduğu kulüptür. 2004 Atina Olimpiyatlarında 48kg.'da Atagün Yalçınkaya gümüş madalya kazanmıştır. 17 yaşında final oynayan sporcu, Muhammet Ali'den sonra olimpiyatlarda final oynayan en genç boksör unvanını da aldı.
Fenerbahçe Türkiye Basketbol Liginde Galatasaray'ı 91-57 yenerek ezeli rakipler arasında en farklı galibiyeti aldı.(34 fark)
Basketbolda bir maçta en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (153 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)
Basketbolda bir devrede en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (81 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)
Basketbolda bayanlarda Türkiye Kupası'nı en çok alan takımdır. (6 kere)
Kürekte en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır.
Kürekte üst üste en çok şampiyon olan takımdır.(6 kere)
Yüzme dalında en çok şampiyon olan takımdır.
Bünyesinde en çok sporcu bulunduran kulüptür.
Kurulduğundan bu yana adına en çok şarkı bestelenen takımdır. Ayrıca hakkında en çok kitap ve ansiklopedi yazılan kulüptür.
Kurulduğundan bu yana en çok plak, kaset ve cd'ye sahip olan kulüptür.
Türkiye'nin en zengin spor kulübüdür. (Stat, Tesisler, Fenerium, Taraftar Kart, Sponsorluk, Televizyon, Reklam gelirleri vs.)
Türkiye'de en çok vergi veren kulüp Fenerbahçe Spor Kulübü'dür.
Türkiye'de en çok seyirci toplayan spor kulübüdür.

Onlybullet34 08-21-2007 16:02

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Sene 2007

Tüm karşılaşmalar 14-0

TURKCELL SÜPER LİG
Fenerbahçe-Galatasaray 2-1
Galatasaray-Fenerbahçe 1-2

BEKO BASKETBOL LİGİ
NORMAL SEZON
F.Bahçe Ülker-G.Saray Cafe Crown 75-64
G.Saray Cafe Crown-F.Bahçe Ülker 57-91
PLAY OFF YARI FİNAL SERİSİ
F.Bahçe Ülker-G.Saray Cafe Crown 76-70
G.Saray Cafe Crown-F.Bahçe Ülker 64-69

TÜRKİYE BAYANLAR BASKETBOL LİGİ
NORMAL SEZON
Galatasaray-Fenerbahçe 63-74
Fenerbahçe-Galatasaray 86-67
PLAY OFF YARI FİNAL
SERİSİ Fenerbahçe- Galatasaray 79-77
Galatasaray-Fenerbahçe 52-77

ERKEKLER 1. VOLEYBOL LİGİ
BİRİNCİ ETAP
Galatasaray-Fenerbahçe 1-3
Fenerbahçe-Galatasaray 3-0

BAYANLAR 1. VOLEYBOL LİGİ
İKİNCİ ETAP
Fenerbahçe-Galatasaray 3-0
Galatasaray-Fenerbahçe 2-3

EnSaR 08-21-2007 16:17

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Bu Kadar mı? ;D

http://www.yasamdersleri.com/yazi_resim/aslan2.jpg

Onlybullet34 08-21-2007 16:21

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Yetinmeyi Bil ..Belge Bilgi istedin bende MEDENİ GİBİ FORUMA AKTARIYORUM...Medenice tartışcaksan tartışalım ..

Onlybullet34 08-21-2007 16:27

FENERBAHÇE TARİHİ
 
http://img521.imageshack.us/img521/8274/atafeneruq2.jpg

EnSaR 08-21-2007 16:31

FENERBAHÇE TARİHİ
 
photoshoplarla motoshoplarla olmaz bu belgeler ;)

http://img92.imageshack.us/img92/940/05jimnastiknk6.jpg

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü "bir takım taraftarı" yapmak çabaları, tarihin gerçekleri karşısında her zaman hüsrana uğruyor.Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteliğini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı camialara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve camialar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayacağı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal Atatürk bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.

Atatürk'ün Galatasaray camiasıyla olan ilişkisi, Galatasaray Lisesi'ni 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyaretleriyle somutlaşmıştır. Çok yakın bir tarihte yitirdiğimiz ve bugün örneğine pek rastlanmayan "dinozor" gazeteci Metin Toker' in sözleriyle

"Hiçbir lise Atatürk'ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece 'Türkiye'nin' Batı' ya açılan penceresi' değil, Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur.

Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan eğitim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."

Evrensel bir sevgi

Galatasaray camiasının Atatürk'e karşı duyduğu sevginin evrenselliği 956 okul numaralı Celalettin Som' un satırlarında çarpıcı bir biçimde dile gelir:

"Galatasaray Lisesi 7. sınıftaydım. Sınıf, müdür merdiveni karşısında, ön avluya bakan, müdür odasından sonraki ilk sınıftı. Beyoğlu Caddesi'nin bütün gürültüsü duyulurdu. İlk dersimiz Fransızcaydı. Hocamız Monsieur M. Journé anlatıyordu...Birden bütün sesler sustu...Koyu sessizlikte mektebin önünde virajı alan tramvayın acı çığlık sesine benzeyen demir tekerleklerin raylara sürtünmesinden çıkan ses kulaklarımızda çınladı...M. Journé ders anlatmayı kesmiş, başını elleri arasına almış ağlıyordu!..Tarih 10 Kasım 1938 saat 9'u 5 geçiyordu...ATATÜRK vefat etmişti." İşte o günlerde evrensel ve toplumlar üstü bir devlet ad¤¤¤¤¤ karşı duyulan evrensel sevgi budur.

Galatasaray Lisesi'ni İlk Ziyareti

1930 yılında dünyanın ve Türkiye'nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. Atatürk 18 Kasım'da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul'a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):

"3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi'ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi'nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. İmla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."

Şimdi devlet arşivlerinden edinilen bu kuru ve nesnel bilgilerin yanına çağdaş yazınımızın öykücülüğünün ve tiyatro yazarlığının bir klasiği olan, benzersiz kurgu işçiliğinin yanı sıra edebiyatımıza 'humour' denilen ince alayı ve gözlem gücünü de kazandıran ve bir Galatasaraylı olan ustanın kalemine, Haldun Taner'in gözlemlerine başvuralım ve bu ziyareti bir kez de onun anlatısından dinleyelim:

Şarklıların Efsaneye Düşkünlüğü

"Ya sekizde ya dokuzda idik. Demek ki otuz, otuz bire rastlıyor. Mektepte bir telaş, bir kıyamet. Taş tablolar boyanıyor, yıkık yerler sıvanıyor. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanımın, baskısı henüz bitmemiş Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı. Talebeler kımlanıyor: 'Ah bir bizim sınıfa girse.' Hocalar başka gûna: 'Allah vere bizimkine girmese.' (...) Atatürk'e bakıyorum, resimlerinde sık sık gördüğümüz pozlarından birinde: Sol elinin iki parmağını üst yelek cebine takmış, başı hafif öne eğik, çatık kaşları ve o meşhur bakışıyla gözünün üstünden müdüre bakarak anlattıklarını dinliyor. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz. Aklı başında insanlardan duymuştum: 'Bakılamıyor efendim,' diyorlardı. 'İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ne ama, başınızı daha yukarı kaldırdınız mı, gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz.' Ben bunu duydum ya, şimdi korkudan başımı kaldırıp da yüzüne bakamıyorum. Bütün görebildiğim: Saatinin kösteği, yeleği, sol elinin yelek cebine dalmış iki parmağı, kolalı devrik yakası, hadi bilemediniz biraz da çenesinin ucu...Hepsi bu kadar. Ama çocukluk işte, şeytan dürttü. Ya herrü ya merrü deyip birden daha yukarı bakıverdim. A, ne kamaşma ne çarpılma, işte pekala bakılabiliyordu. Hatta müdür de bakabiliyordu. Hoca da bakabiliyordu.

Bu Gözlerden Hiçbir Şey Kaçmaz

Gerçi projektör, şimşek filan edebiyat ama, şunu söylemeli ki, bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktığı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibi idiler. O gün, orada, onun karşısında çocuk kafamın koyduğu ilk teşhis şu oldu: Bu gözlerden hiçbir şey kaçmaz arkadaşlar. Bu adam kandırılamaz, aldatılamaz. Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz. Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır(...) Atatürk mektepten ayrılmak üzere iken paydos trampeti çaldığından hepimiz bahçeye boşandık. Rahmetli, maiyetindeki mutat zevata bir şeyler söyledikten sonra talebe kalabalığının ortasına dalıverdi. O, tek başına, ortamızda, maiyetindeki zevat ise geride, çok geride, mektebin iki kanadı da açılmış cümle kapısına doğru yürümeğe başladık. Atatürk, yüzünü daha iyi görebilmek için yengeç gibi yampiri yampiri hatta gerisin geri yürüyen bir sürü çocuğun arasında, iki eli ceketinin iki yan cebinde, gururlu ve gülümser ilerliyordu. Büyük kapının önüne binlerce meraklı birikmişti. El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zaptediyorlardı. Karşı apartmanların her bir penceresinde ben diyeyim, on, siz deyin yirmi baş. Atatürk görününce bir alkış koptu. Aklımıza gelmiş gibi biz de onlara uyduk. Atatürk bu alkışlar arasında otomobiline bindi (...) Akşam, etütte yoklama yapılınca, o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın neharilere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. Geçmiş zaman, kendilerine idarece bir ceza verildi mi idi, pek hatırlamıyorum. Galiba, bu tarihi günün yüzüsuyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi. E, artık o kadar da olmasın mı?"

İkinci Ziyaret

Mustafa Kemal, 28 Ocak 1932 Perşembe günü Beyoğlu'nda otomobille çıktığı bir gezinti sırasında saat 16'da Galatasaray Lisesi'ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. Lisedeki tarihi Tevfik Fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan öğrencilere övgüler yöneltmiştir. Niyazi Ahmet Banoğlu'nun "Atatürk'ün İstanbul'daki Hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir.

Üçüncü Ziyaret

Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933'tür. Gazi bu gelişinde öğrencilerin Tarih-Coğrafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle (Riyaseticümhur Katibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım) Lise' ye gelen Atatürk talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtahan odasına girmiştir.

İlhan E. Postacıoğlu'nun anılarından Gazi'nin imtahan odasına girdiğinde sınavdaki öğrencinin Bandırmalı Ahmet olduğunu öğreniyoruz. Ardından Serbest Fırka'nın kurucusu Fethi Okyar'ın oğlu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar'a Atatürk tarafından babasına selam söylendiği öğrenciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. Atatürk'ün Galatasaray Lisesi öğrencilerine yönelttiği bazı sorular şunlardır: Atilla'nın Romalılar'la ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır?; Eti medeniyeti; Devletçiliğin ve fertçiliğin mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve Atatürk Galatasaray Lisesi'nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:

"1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi'nin yaşadığı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar, ve birinci devre Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtahanlarına giren talebemizden dokuzunu imtahan etmek lütfunda bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."

İstanbul Türk İzcileri Ocağı Riyaseti'ne, Vatana yüksek seciyeli ve metin ruhlu gençler yetiştirmesini temenni eylediğim İstanbul İzciler Ocağı'nın Başbuğluk teklifini büyük hıss-i iftiharla kabul ediyorum.Genç arkadaşlarıma teşekkür ve selamlarımın tebliğini rica ederim efendim."


Türkiye Büyük Millet Meclisi Resisi
Başkumandan MUSTAFA KEMAL

Bu telgraftan bir yıl sonra 1923 sonlarında Başbuğları Atatürk'ü Ankara'da görmeye giden İstanbul İzcileri ile ilgili olan anıyı şu belgelerden öğrenmekteyiz:

Spor Alemi Dergisinin 9 Ağustos 1339 (1923) günü yayınlanan 44/106 sayısının 12.sayfasında :

"Yüksek bir tarihe, kıymetli bir varlığa malik olan Galatasaray Keşşaflığı yeniden geniş bir faaliyet sahasına atılmıştır. Yeni teşkilatta Oymak Beyi olan Adnan (Akıska) Bey'e, muavinine ve bilahhassa gayyur arkadaşlarına muvaffakiyet temenni ederiz."

Galatasaray Spor Kulübünün 75.yılı için kurulan Komite'nin Başkanı Adnan Akıska ile 1975 yılının başlarında hazırlığına başladığımız Galatasaray Spor Kulübü Tarihi için yaptığımız incelemeler sonucunda yukarıdaki bilgiyi okuduğumuzda,rahmetlinin gözleri dolmuş ve heyecenlanmıştı.

Spor Aleminin bir sonraki 21 Ağustos 1339(1923) günü çıkan 45/107 sayısının kapağındaki resmi ve 4. sayısındaki,derginin sahibi Çelebi Zade Sait Tevfik imzalı 'Şehir keşşaflarının Ankara'ya Seyahatları' başlığı altındaki yazısını bana göstererek şöyle söylemişti:

"O gün hala gözlerimin önündedir.Galatasaray Oymak beyi olarak Atatürk'ün elini öpmemi hiç unutmayacağım.Heyecandan tir tir titriyordum.
-Nasılsın diye sorduğunu ve bir hayal alemi içinde :
-Teşekkür ederim Paşam,diye cevaplandırdığımı hatırlıyabiliyorum."

Not: Yukarıdaki bölüm , Haluk San'ın "Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde Atatürk " adlı kitabından alınmıştır.

ATATÜRK HARF DEVRİMİNDEN SONRA İLK İMZALI VE RESMİ YAZISINI
GALATASARAY KULÜBÜNE GÖNDERDİ...

Yıl 1928 ,4 Eylül günü 'Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti kalemi Mahsus Müdüriyeti' başlıklı ve 'Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal ' imzalı 4/444 sayılı,ilk kez Latin harfli daktilo makinasıyla yazılmış bir mektup 'GalatasarayTerbiyeyi Bedenniyye Kulübü Reisi ve Sivas Mebusu Necmettin Sadık bey efendiye " geliyordu.

Üç yıldan beri üstüste hiç yenilmeden İstanbul Amatör Futbol Ligi Şampiyonu olan Galatasaray Futbol Takımı ,1928 yılı Ağustos ayının 31'inde , o zaman ki adı 'Tayyare Cemiyeti' olan bugünkü 'Hava Kurumu' tarafından ortaya konulan 'GAZİ BÜSTÜ' için karşılaştığı ezeli rakibi Fenerbahçe'yi :
Ulvi Yenal , Mehmet nazif Gerçin , Burhan Atak,Suphi Batur , Nihat Bekdik , Mithat Ertuğ,Mehmet Leblebi , Şadlı Alioğlu , Necdet Büyük,Kemal Faruki ve Muslih Peykoğlu'dan kurulu onbiri ile 4-0 yenmişlerdi.

O günlerde Galatasaray Kulübü başkanı bulunan Sivas Milletvekili ve o zamanların günlük gazetelerinden biri olan 'Akşam'ın sahiplerinden Necmettin Sadık(Sadak) sonradan 'Atatürk' diye anılacak Cumhurbaşkanına THK'ca ortaya konulan büstlerini kazanmaktan dolayı büyük kıvanç ve onur duyduklarını
Türkiye'nin en büyük spor müzesindeki şeref köşesinde bu armağanı saklayacaklarını,tüm galatasaraylılıların 'Gazi Mustafa Kemal Paşa' hazretlerine duydukları sonsuz sevgi ve saygılarını,daima emirlerine amade olduklarını 1 Eylül 1928 günü bir mektupla arz etmişti.

Atatürk,en büyük devrimlerinden biri olan 'Yeni Türk Alfabesi'nin kabul edildiğini,9 Ağustos gecesi Sarayburnunda verilen bir yemekte ilan etmişti.
İşte Mustafa Kemal'in yeni Türk alfabesinin kabul edildiğini bildirmesinden tan 26 gün sonra Latinharfli bir daktilo ile Atatürk tarafından yazdırılarak, Cumhurbaşkanı sıfatıyla imzaladığı ilk resmi yazı Galatasaray'a yazılmıştır...
Mektupta aynen şöyel yazmaktadır :

"Mektubunuzu aldım.Türk gençliğinin spor sahasında da gösterdiği kabiliyet ve faideli faaliyeti takdir-le müşahede ve takip ediyorum. Hakkımda ibraz buyurlan asar-ı muhabbetten mütehassıs oldum.Teşekkür ederim efendim."
Resi-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal

Bu arada 16 Eylül 1928 Pazar günü yayınlanana 2566 sayılı Akşam gazetesinin 3.sayfasında "Gazi Hazretlerini Teşyi" başlığı altında şu haber çıkmaktadır :
"Galatasaray denizcileri dün İstanbul'u terkeden Gazi Paşa hazretlerini Yeniköy açıklarında üç çifte futa ile muazzam bir suretle selamlamışlar,Paşa Hazretleri uzun müddet mendil sallamak sureti ile Galatasaray denizcilerine iltifat etmişlerdir."

Yıl 1930 Atatürk Galatasaray Lisesine ilk kez 2 Aralık Salı günü şeref vermişlerdi.Yanlarında Büyükelçilerimizden Galatasaray Kulübünün 12 numaralı üyesi Ruşen Eşref Ünaydın,Galatasaray Lisesinde okumuş olan o zamanın Dahiliye vekili Şükrü Kaya , Kılıç Ali Paşa , ile birlikte Okul Müdürü Fethi İsfendiyaroğlu'nun öncülüğünde gezmişlerdi.

Bu konuda 'GSL 1868-1968' adlı kitabın 96.sayfasında ,o zamanlar Lise Müdürü ve iki yıl sonra da Kulüp Başkanı olan Fethi İsfendiyaroğlu 'nun 8.12.1930 tarihli "Reisicumhur Hazretlerinin Mektebimizi ziyaretleri hakkında rapor'dan :
'Derslerden sonra mektebin hertarafını,bilhassa müzelerimizi ve konferans salonunu gezdiler.Ve hatıra defterlerini imzaları ile tezyin buyurdular."
Galatasaray'da spor, herzman okul ile kulübün içiçe olmalarıyla gelişmiş ve başarıya ulaşmıştır.Çeşitli branşlarda kazanılan kupalar , Galatasaray Liseisndeki muhteşem müzede muhafaza altına alınmıştır.Bu müzede Türk Spor Tarihinin en önemli belgeleri bulunmaktadır.

İşte bu müzeyi, Galatasaray Liseli, kulübün ilk üyelerinden Büyükelçi Ruşen Eşref Ünaydın'dan bilgi edinerek gezen armağan ve belgeleri birer birer inceleyen ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa kemal paşa şeref köşesinde duran büstü ile harf devrimini yaptığının ayına varmadan yazdırıp imzaladığı mektubunu görünce ,Ruşen Eşref'e dönerek :
"- Bu kıymetlli müzeye fotografım lazım,imzalayıp vereyim" demiş.

12 gün sonra bir yaveri aracılığı ile göndediği boyların ayakın olan fotograflarının üzerine Büyük Önder,okul ve kulüp gözetmeksizin büyük bir incelik göstererek şunları yazarak yazarak imazalamışlardır:"14.XII.1930 GALATA SARAYA - GAZİ M. KEMAL"

Yurdumuzda hatta dünyada bir eşi daha bulunmayan Galatasaray Müzesi ve Arşivinin şeref köşesinde asılı duran bu çokkıymetli fotgrafı ile birlikte Atatürk'ün içtiği kahve fincanı telvesi ile su bardağı,imzaladığı hatıra defterleri ve 4.9.1928 günü ilk latin hafleriyle yazdığı ve imzaladığı tarihi mektubu vitrinli bir dolapta muhafaza edilmektedir.

Atatürk ikinci kez Galatasaray Lisesine 6 Temmuz 1933 tarihinde şeref vermişlerdir.Yanlarında o günlerde TBMM ve Galatasaray Spor Kulübü Hami Başkanı Kazım Özalp Paşa ile eski bir Galatasaraylı o zamanki Maarif Vekili Hikmet Bayur ve Prof.Afet İnan ile okul Müdürü Tevfik Arat olduğu halde yine müzeyi gezerek fotgraflarının asılmış olduğunu görerek memnuniyetlerini bildirmişlerdi.

ATATÜRK' E MEKTUP ( 'Galatasaray'dan Atatürk'e ' adlı kitaptan )

Aziz Atam ;
Bu mektubu,üç kez onurlandırdığın 500 yıllık Galatasaray Lisesi'nin müdürü olarak yazıyorum.Okulumuzu ilk ziyaret ettiğin 2 Aralık tarihini kuruluş günümüz olarak kabul ettik ve 500.yılımızı 100.doğum yılınla birlikte kutladık.
Lisemizin Anma ve Kutlama Komitesinde görevli öğrencilerimiz,bu küçük kitabı,100 yaşına giren ATA'larına minnet,şükran ve bağlılıklarını sunmak için hazırladır.

Bu kitapçığı düzenleyen gençler,senin 100.doğum yılında ölümünü anmsamadılar.Çünkü senin ölmezliğine,sensiz bir Türkiye,bir Türk Ulusu düşünülemeyeceğine ; bu ülkede bağımsızlık,egemenlik özgürlük ve uygarlığn seninle başladığına , ulusumuzun senin ilkelerin ve devrimlerinle çağdaşlaştığına kesnlikle inandılar.Baştanbaşa işgal edilmiş Yurudmuzda hiçbir kurtuluş umudu kalmayan yüce ulusumuzun nasıl kurtarıldığını,ortaçağ karanlığından bugünkü aydınlığına hangi aşamalardan geçilerek ulaşıldığını anladılar.100 yaşına girdiğin 1981'de ,yurt çapında Ulusal değerin bütün yönleriyle işlenirken;tüm dünyada, özellikle dost ülkelerde ve uluslararası kuruluşlarda da gösterilen çok çeşitli etkinliklerle senin evrensel değerinin bir kez daha en belirgin boyutlarıyla ortaya koyulduğunu izlediler.Senin sadece bu yüzyılın en büyük dehası değil,gelmiş-geçmiş bütün çağların ve dünya tarihinin örnek önderi olduğunu, yüzyıllarca uyutulan Asya ve Afrika 'nın senin damganı taşıyan Türk Devrimi ile uyanmaya başladığını ,mazlum ülkelerin bağımsızlık savaşı bayrağında senin dalgalandığını öğrendiler.

Ve öğrendiler ki, gidilecek yol yalnız senin yolun,konuşulacak dil senin dilin,tutulacak el senin elin...Sen ölümsüz,sen en büyüksün;sen en gerçek,sen tek,sen Tarı'nın alnından öptüğü insan , sen ATA-TÜRK'sün...
Seninle yaşayacaklarına ve seni yaşatacaklarına,namusları ,onurları,Yrudumuz ve Ulusumuzun kutsallığpı üzerine and içtiler.
Müsterih ol Atam !

M.ŞÜKRÜ SARI

GALATASARAYLIYIZ, ÇÜNKÜ...

"Garp iştiyakı,fikre açık bir ufuk...ve sen
Şarkın bu ufka ilk açılan bir dericesi"

Tevfik Fikret 'in seslenişi, geçmişten geleceğe uzanan bir esinti.Yenileşme çabasının,daha iyi ve daha güzele varmanın derin istemini de taşıyor.İşte o düşünüş,Atatürk'ün "Ben inklaplarımı Fikret'in şiirlerinden aldığım ilham ile yaptım" demesine yol açmıştır.

İleriye ve aydınlığa yönelik bir yürüyüşün öncüsüdür Tevfik Fikret.Ali Vecdi Bingöl, 'Atatürk ve Tevfik Fikret' adlı şiirinde çifte bağdaşmayı dile getirir:

"Fikret,bu toprakta,örenk insandı,
Nura aşık,karanlığa düşmandı...
Temelden devrimci bir heyecandı,
ATA,bu davanın neticesidir..."

Prof.Hüseyin Celasun, Galatasaray'ın Türkiye'ye katkıları adlı yazısında Atatürk'ün Galatasaray'a verdiği önemi yalın bir biçimde ortaya koymaktadır.
"Atatürk'ün şapka devrimini başlattığı sırada , ilk olarak kasket giydirmek üzere Galatasaray Lisesi öğrencilerini seçmiş bulunması da çok anlamlıdır."

EnSaR 08-21-2007 16:34

FENERBAHÇE TARİHİ
 

UNUTAMAYACAĞIM ANI

Gazi okulumuzu ziyaret ettiğinde ben,o zamanki ismi le Galatasaray Sultanisi'nin 16-17 yaşlarında bir öğrencisiydim. Latin harflerine döneli henüz 4-5 yıl olmuştu.Öğretimimizde Fransızca esas olduğundan Türkçe dışında kalan derslerimizn ekserisi Fransızca olarak yürütülüyordu.Birgüğn Atatürk'ünokulu ziyaret edecekleri haberi geldi.Kendisni görmeyi çook istiyordum. Hocalarımız çok kkıymetli kimseler olup,talebeyi hazırlamasını iyi biliyor ve geçmiş dersleri kısaca özetleyerek yeni konuya bağlantı yapıyorlardı.

Nihayet Gazi Mustafa Kemal'in okulumuzu şereflendirmek üzere oldukları haberi geldi.Bütün öğrenciler, büyük bir heycan ve coşku içinde vatanımızı kurtaran, Cumhuriyetimizn kurucusu, bu büyük ve yüce insanı karşılamak üzere okulun bahçesini doldurdular.O sırada resimler çekiliyordu.Bu resimlerde büyük bir şans eseri kendilerine yakın bir yerde ben de bulunmuştum.Ona resimlerde de olsa yakın olmak,O'nu yakındangörmek benim için anıların en büyüğüdür.Hepimizle ayrı ayrı ilgilendi , konuştu;

"Türk gençleri;
Cumhuriyeti biz kurduk sizler koruyup yücelteceksiniz ve yaşatacaksınız" dedi.

O'nu gördükten sonra TÜRK olduğumla daha çok övündüm.Ona olan sevgi ve saygım hergeçen gün daha da arttı.Bizlere bakan o mavi çelik gözleri ile O büyük TÜRK,o günkü gibi aklımdadır.

SELAHATTİN BUDA

BAHTİYAR ADAM

Herkes ölür. Bu, her çakılan tabutun bize hatırlattığı müthiş ve şaşmaz bir tabiat kanunudur.Ve ölürken herkesin gözü arkada kalır.Bu herkese mukadder bir hasrettir.Atatürk de herkes gibi öldü;fakat herkesten ayrı olarak ,gözü arkada kalmadanöldü.Kalbi TÜRK olmak gururu ile çarpan,milletini kendi eli ile karanlıktan aydınlığa çeken ,başında istiklal rüzgarı estiren,ona hürriyet balını tattıran,memleketin bünyesine uygun,güzel bir reejim hediye eden ,onu güneşlerin at oynattığı medeniyet şosesinin başına getirip bırakan bir adam,öldüğü zaman,gözü arkada kalır mı hiç ?

Dün Atatürk'ün kutsi naaşı Ankara'ya ebedi metfenine götürürlürken, caddeleri, pencereleri, damları dolduran ve bakışları mahzun,mendilleri ıslak yüzbinlerce Türkün vakur ve ulvi manzarası karşısında bir insan için, milletin kalbinde yer etmekten daha büyük bahtiyarlık olamayacağını gözlerim yaşararak bir kez daha anladım.

Atatürk bahtiyar adamdır.
20.Kasım.1938
Cahit Sıtkı TARANCI
( 1106 numaralı, Galatasaray Lisesi 1931 mezunu)

ATATÜRK -Taraf-tarmıydı?

Bu konuda Spor Yazarı Ahmet Çakır ağabeyimiz "93 Soruda Galatasaray Tarihi"
isimli kitabında şöyle yazıyor;
"
Evet Gazi Mustafa Kemal 14.12.1930 tarihinde Galatasaray Lisesi ve Müzesini gezmiştir.Burada ' Galata Saray'a ' diye yazıp imzaladığı bir fotoğrafını da sarı kırmızılılara armağan etmiştir.Bu fotoğrafın büyütülmüş bir kopyası Lise Müdürünün odasında asılıdır...

Bu konu, sevgili ülkemizdeki pekçok benzeri olaydaki gibi kısa sürede hem gülünç , hem de acıklı bir oyuna çevrildi.

En büyük tartışma da Atatürk'ün Fenerbahçeli mi, yoksa Besiktaşlı mı olduğu noktasında çıktı... Bugüne kadar Atatürk Fenerbahçeli olarak biliniyordu.Ancak Fenerbahçeli araştırmacı-yazar Ergun Hiçyılmaz "Hayır Atatürk Beşiktaşlı idi" deyince ortalık karıştı.

Hiçyılmaz'ın gösterdiği kanıt, pek yabana atılacak gibi değildi.Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesinde Anadolu'ya geçmeden Akaretler'de Beşiktaş Kulubünün yanında bir evde oturan Gazi Mustafa Kemal buradan Beşiktaşlı futbolcuların çalışmalarını izleyip onlara sempati gösterdiği yolundaki açıklama kolay reddedilebilecek bir değerlendirme sayılamazdı.

Bunun üzerine Fenerbahçe camiası ayağa kalktı.Tv programlarında ve gazetelerde olay tartışıldı. Atatürk'ün Fenerbahçeli olduğuna ilişkin belgeler ve kanıtlar ortaya konuldu.Dahası sarı-lacivertli camianın sonuna kadar bu işin takipçisi olacağı bildirildi. Sonuçta Atatürk'ün % 75 Fenerbahçeli, %25 Beşiktaşlı sayılabileceği gibi bir uzlaşmaya varılmış oldu. Böylece Atamız, iki ezeli rakibimiz tarafından paylaşıldığı için Galatasaray'a imzalı fotoğrafından başka bir şey kalmadı..."

Ahmet ağabey son paragrafında böyle yazıyor ama sadece imzalı resim değil, 04.09.1928 tarihinde Ataürk'ümüzün "Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulubü Reisi ve Sivas Meb'usu Necmeddin Sadık bey efendiye " (belgede aynı böyle yazılıdır...) yazmış olduğu bir de mektup vardır...

Ve bu mektubun en önemli özelliklerinden birisi de 'Yeni Türk Alfabe"sinin kabulünden sadece 26 gün sonra yazılmış olmasıdır.Atamızın bu yazısı müzemizin en mutena köelerinden birini süslemektedir. Kuşkusuz Ahmet abi bunu unutmuş değildir ama gerginliği ! daha fazla artırmamak için bunu gündeme getirmediğini düşünebiliriz...

Unutmadan bir hatırlatma yapayım , Atamızın yazmış olduğu bu takdir ve teşekkür içeren mektubu Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 4-0 yenrek kazandığı "Gazi Büstü Kupası" maçından sonra gönderilmiştir. Galatasaray'ın ünlü yöneticilerinden ve Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından Salih Bozok'un oğlu Muzaffer Bozok ile yaptığım röportajda, Sayın Bozok bir anısını anlatmıştı ;
"Bir gün Bülent, Gündüz, ben ve birkaç arkadaşımız Florya'ya eğlenmeye gitmiştik. Dönüşte yolda biraz gürültü yapmıştık.Tam o sırada köşeden Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, ki yanında babam ve Gündüz'ün babası Kılıç Ali Paşa da vardı , göründüler... Mustafa Kemal babama dönerek "Kim bu gürültü yapanlar ? " diye sormuş. Babam ise biraz sıkılırak "bizim çocuklar Paşam" demiş. Bunun üzerine Ulu Önderimiz " Haa desenize bizim kulübün çocukları " diye cevap vermiş...

Bilmiyorum bu anı Ulu Önderimizin hangi kulubümüzün sempatizanı olduğuna dair bir delilmidir..? Ancak en büyük gerçek şudur ki; Atatürk tüm Türklerin Atasıdır... Güneş Kulübünü de tutsa, Fenerbahçeli de olsa, Beşiktaş'ı da sevse, bizim için farketmiyor... Çünkü O, dünya döndükçe bizim GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ümüzdür.

Laf aramızda, Atatürk ile ilgili resimlerin en güzellerinden birisi de Ata'mızın bir kayık içerisinde kürek çekerken resmedilen fotografıdır.. Atatürk'ün küreklerine asıldığı kayık, Galatasaray Spor Kulübünün yarışlarda kullandığı yani Galatasaray'ın malı olan FUTA denilen bir kayıktır. Tarih 29 Haziran 1935...
Aslında belgeler bunlarla da bitmiyor; Miralay Mustafa Kemal' in "Galatasaray Keşşaflarının Başbuğu "olma durumunu kim nasıl izah edebilir acaba ?

Lütfen okuyunuz ;

Yüzyılın başında 'Keşşaflık' da denilen İzcilik örgütleri de çok kurulmuştur.Bu çalışmalar, önce Edirne Muallim Mektebi ile Galatasaray ve İstanbul Sultanisinde başlamıştır.Ancak Balkan Savaşı bu ilgiyi dağıtmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaraylılar'ın kurduğu 'Keşşaf ' örgütünün 'Reisi' olması Galatasaraylılar için unutulmaz bir hadisedir...

Şöyleki ;

Atatürk'ün Galatasaray'a olan aşinalığı bilinenden daha öncelere dayanıyordu.1915-16 yıllarında Osmanlı Güç Dernekleri ,İzci Dernekleri , ardından da Genç Dernekleri Müfettiş-i Umumisi Miralay Mustafa Kemal ,1914 yılında Türkiye'de ilk defa kurulan Galatasaray Keşşaflarının (İzci) BAŞBUĞU olmuş 1923'te Cumhuriyet'in ilanında oymak beyi Adnan Akıska ,Galatasaraylı keşşaflarla Atatürk'ün huzurunda bulunmuştu

EnSaR 08-21-2007 16:35

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Bizdede photoshop var ;)


http://www.ultraslan.com/images/Habe...alatasaray.gif

Onlybullet34 08-21-2007 17:00

FENERBAHÇE TARİHİ
 
photoshopla ne alakası var oradaki yazı orjinal...

http://img479.imageshack.us/img479/4...eneryazjs9.png

Onlybullet34 08-21-2007 17:03

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Ensar çok sataşıyon bunun yeri Akparti forumu değil...6s forumları var git orda içini dök..

EnSaR 08-21-2007 17:48

FENERBAHÇE TARİHİ
 
bu tartışmaları siz başlatmadın mı? Bizde başlattınızı devam ettiriyoruz. unutma.

oguzdesouza 08-21-2007 17:52

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Sayın Ensar arkadaşım lütfen konuşmalarına dikkat et ve burası Fenerbahçe bölümü olduğunu unutma biz kendi bölümümüzde Fenerbahçe tarihini ekleyemeyecekmiyiz.Koyduğun resimleri git galatasaray bölümüne ekle napalım biz galatasaray resimlerini


EnSaR 08-21-2007 20:11

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Alıntı:

oguzdesouza Nickli Üyeden Alıntı
Sayın Ensar arkadaşım lütfen konuşmalarına dikkat et ve burası Fenerbahçe bölümü olduğunu unutma biz kendi bölümümüzde Fenerbahçe tarihini ekleyemeyecekmiyiz.Koyduğun resimleri git galatasaray bölümüne ekle napalım biz galatasaray resimlerini

Nasıl oluyormuş başka bi bölüme gidip orada tartışma çıkarmak güzelmiymiş? yaptıklarınızın aynısı

Onlybullet34 08-21-2007 21:15

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Bak bakıyım Gs bölümünde benim 1 tek kelimem bile varmı?

oguzdesouza 08-21-2007 21:44

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Alıntı:

Onlybullet34 Nickli Üyeden Alıntı
Bak bakıyım Gs bölümünde benim 1 tek kelimem bile varmı?

Tamam arkadaşım boş ver zaten Ensar arkadaşımız özür diledi konu kapandı

Benide_Kapatın 08-22-2007 02:01

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Ya kendi kendinize yazacaksanız forumda yazmanın ne anlamı varki?
Farklı görüşlerdeki insanlar olacak ki çeşitlilik ve eğlence olsun...
Yaptınklarımız eğlenmek için

Feyza 08-25-2007 02:04

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Alıntı:

İnternettin Hoca Nickli Üyeden Alıntı
Ya kendi kendinize yazacaksanız forumda yazmanın ne anlamı varki?
Farklı görüşlerdeki insanlar olacak ki çeşitlilik ve eğlence olsun...
Yaptınklarımız eğlenmek için

evet saygı çerçevesinde ama
tahrik edici veya küçümseyici ifadelerle değil

mesudum47 08-25-2007 02:20

FENERBAHÇE TARİHİ
 
Alıntı:

feyza Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

İnternettin Hoca Nickli Üyeden Alıntı
Ya kendi kendinize yazacaksanız forumda yazmanın ne anlamı varki?
Farklı görüşlerdeki insanlar olacak ki çeşitlilik ve eğlence olsun...
Yaptınklarımız eğlenmek için

evet saygı çerçevesinde ama
tahrik edici veya küçümseyici ifadelerle değil


bütün çeşitliliği beşiktaş sohbet mekanınabeklerin herkese ilk çaylar benden... burada farklı birilerini görmekten rahatsız olanlar var... bıraksalar adamlar kendileri haricinde kimse ile maç bile yapmayacaklar...

Onlybullet34 10-06-2007 18:55

FENERBAHÇE TARİHİ
 
http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...-1991kadro.jpg
1990-1991 FENERBAHCE KADROSU

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...-1994kadro.jpg
1993-1994 FENERBAHCE KADROSU

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...995kadro_2.jpg

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...995kadro_3.jpg
1994-1995 FENERBAHCE KADROSU

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...-1997kadro.jpg
1996-1997 FENERBAHCE KADROSU

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...utbolcular.jpg

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...-1999kadro.jpg
1998-1999 FENERBAHCE KADROSU

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...ut_kocaman.jpg
Aykut Kocaman (1988-1996)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...van_dilmen.jpg
Rıdvan Dilmen (1987-1995)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...acher_1994.jpg
Harald Tony Schumacher (1988-1991), Ahmet Oğuz Çetin (1988-1996), 1994'deki Dünya Karması maçında

Onlybullet34 10-06-2007 18:56

FENERBAHÇE TARİHİ
 

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...on_candido.jpg
Gerson Candido De Paula (1991-1993)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima..._nielsen_2.jpg
Brian Steen Nielsen (1993-1995)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima..._okechukwu.jpg
Uche Alozia Okechukwu (1993-2002)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...orvet_1995.jpg
Aykut Kocaman (1988-1996), Feyyaz Uçar (1994-1996), Ahmet Oğuz Çetin (1988-1996), Bülent Uygun (1993-1997)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima..._1996_1997.gif
Augustine Okocha (1996-1998), Elvir Boliç (1995-2000), Jes Hogh (1995-1999), Uche Alozia Okechukwu (1993-2002), Emil Kostadinov (1996-1997)

http://www.turkfutbolu.net/tarih/ima...l_moldovan.jpg
Dinu Viorel Moldovan (1998-2000)

oguzdesouza 10-17-2007 00:29

FENERBAHÇE TARİHİ
 
100.YILDA galatasaray ile yapılan karşılaşmalar

Fenerbahçe'nin, futbol, basketbol ve voleybol branşlarında, (A) takımlar düzeyinde galatasaray'a karşı bu sezon aldığı sonuçlar şöyle:

Turkcell Süper Lig:
Fenerbahçe-galatasaray: 2-1
galatasaray-Fenerbahçe: 1-2

Beko Basketbol Ligi:
Normal Sezon:
Fenerbahçe Ülker-galatasaray Cafe Crown: 75-64
galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker: 57-91
Play-off yarı final serisi:
Fenerbahçe Ülker-galatasaray Cafe Crown: 76-70
galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker: 64-69

Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi:
galatasaray-Fenerbahçe: 63-74
Fenerbahçe-galatasaray: 86-67
Play-off yarı final serisi:
Fenerbahçe-galatasaray: 79-77
galatasaray-Fenerbahçe: 52-77

Erkekler Voleybol Birinci Ligi:
1. Etap:
galatasaray-Fenerbahçe: 1-3
Fenerbahçe-galatasaray: 3-0

Bayanlar Voleybol Birinci Ligi:
1. Etap:
Fenerbahçe-galatasaray: 3-0
galatasaray-Fenerbahçe: 2-3


3 DEĞİL 5 DEĞİL 14-0

aysnr_55 11-24-2007 23:12

FENERBAHÇE TARİHİ
 
güzell olmuşş elinize sağlıkk ;D

oguzdesouza 03-11-2008 18:37

FENERBAHÇE TARİHİ
 

FarukARSLAN. 11-05-2008 02:01

'...Benim naçiz vücudum bir gün elbette toprak olacaktır. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır...'

Atatürk Anadolu Ajansi'na 18 Haziran 1926'da demeci verdiğinde tehlikeli bir suikastı atlatmıştı.
Suikast düzenleyenler arasında Dr. Nazım isimli Fenerbahçe başkanıda vardı. Yakalanıp asılan 17 kişiden 1i yine o şanlı takımın şanlı başkanı idi..

Yani;
http://www.ezikfb.com/haberrsm/manset_ata.gif


--
Hastayım şu fenerin tarihine :D

Erhan KARACA 01-03-2009 16:29

Eski bir Yöneticisinin Atatürk'e Suikast pLanladığını ve yapakanıp idam ettirildigini biliyor muydunuz?..

Erhan KARACA 01-03-2009 16:29

http://www.facebook.com/profile.php?...&id=1201162079http://www.facebook.com/profile.php?...&id=1201162079

Neşe 01-03-2009 18:26

emeğine sağlık çok güzel olmuş

OTTOMAN 02-06-2009 22:02

pylşm için saol


All times are GMT +3. The time now is 04:57.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025