![]() |
Yılbaşılarında evinize çam ağacı alıp onu süsler misiniz?
benim işim olmaz zaten yapanlar ne amaçla yapıyor anlamış değilim süsleyınce ne oluyor yani anlıyamadım...
|
Hristiyanlık adeti bu be.. :hmm
|
yılbaşında ömrümüzden bir yıl daha gitmiş oluyor yani ölüme biraz daha yaklaşmış oluyoruz bunun neyini kutlayalım ;) |
Bizim orta asyadan beri gelen çok güzel yılbaşı kültürümüz var. Gelenekler, bize biz olduğumuzu hatırlatır. Korumak ve yaşatmakla yükümlü olduğumuzu düşünüyorum. Bu bağlamda yılbaşında çam süslemenin kültürümüzde, dolayısıyla da bizim evimizde yeri yoktur.
|
Alıntı:
|
hayır :)
|
Alıntı:
bişeyden korkarsan onun doğrusunu bulmaya çalışırsın... eğer korkmazsan lakayitliğe verebilirsin... bazen korkmak iyidir... ;1 |
Ben 1 Ocakta kutlama yapıyorum arkadaşlarıma tanıdıklarıma msjlar atıyorum ama yılbaşını değil Mekke'nin Fethini kutluyorum tabi yahudi veya hristiyan adetleriyle değil.
|
Isim gucum yok bide cam agaci alip susleyecem, alip onu ormana dikseler cok yararli bisey olur
|
Yılbaşı bilmem neler günü falan filan bunlar hep insanları paranın ve alışverişin kölesi yapan şeyler ben yeni yıla girerken dua ederim gece kalkar namaz kılarım o yılın İslam alemine hayırlar getirmesi için çam ağacının kime ne faydası olmuş ki bu güne kadar ;;) |
Alıntı:
|
1 ocak tarihini yılbaşı olarak kabul etmiyorum. zira hicri yılbaşı benim için yılbaşıdır. fakat resmiyette yılın başı olarak telaffuz ediliyor. resmiyet de beni ilgilendirmez:) heralde böyle bir zihniyetteki kişinin çam ağacı alması beklenemez:)
|
Caiz değil, Allah muhafaza insan dinden bile çıkabilir.. Olağan yaşantımızda herhangibir değişiklik olmasın.
|
Alıntı:
katılıyorum kesinlikle. hani ogüne özel olarak, o niyetle eve çerez veya şuydu buydu bu tarz şeyler o günü kutlamak adına alınan şeyler dahi doğru değil. abartı diyen arkadaşlar çıkar mı bilmem ama durum böyle |
çam ağacı ile ilgili genelde yılbaslarında gelen komik bir fıkra geldi aklıma :)
çam ağacı almayız. alanlara iyi gözle bakmayız |
Sayın Başbakan' ımızın dediği gibi;
"Avrupa' nın hep gereksiz adetlerini uyguluyoruz".(Tam olarak kullandığı cümleyi hatırlamıyorum ama sanırım böyle birşey söylemişti) Yeni yıl hayırlı olsun diyecek birşey yok ama...Bizim yeni yılımız bana göre Hicri olan yeni yıldır. Ağaç süslemekte bana göre saçmalık...Süsleyenler varsa da saygı duyarım beşka diyecek sözüm yoktur. |
Yılbaşı(yani hristiyanalrın değimiyle asıl adı NOEL) onların kendi bayramlarıdır.. Onlar bizim dini bayramlarımızda kutlamalar yapıp,kurbanlar kesiyorlar mı ki biz onların bayramında ağaç dikip çorap asalım..;)
Ama ne yazıkki bizim bir çok vatandaşımız cahilce bu kutlamalarda yer alıp kendi kendilerini düşürüyorlar..Allah ıslah etsin.. |
müslüman böyle seylerle ugrasmaz
baska dinin adetini niye uygulayim ki hem camlara yazik |
Alıntı:
Yılbaşı ile Noel arasında hiçbir ilişki yoktur. Bizler eski takvimde yılın ilk gününü nevruz adıyla kutluyorduk. İnsanlar o gün toplanır, kadınlar ortaklaşa çok çeşitli yemekler yapar. Birlikte yiyip içerler. Bereketli bir yıl olması için dua ederlerdi. Yani yılbaşı bizde tamamen kültürel bir etkinlik olarak hep vardı. İran'da da vardı. Arabistan'da da. Burada önemli olan husus, yılbaşını, hristiyan bayramı olan Noel ile karıştırmamaktır. Bu çerçevede, dinimize aykırı düşecek davranışlarda bulunmadan (içki içmek gibi) yılbaşını kutlamanın bir zararı olmadığı kanaatindeyim. Zira yılbaşı kültürü, hristiyanlardan çok daha önce vardı bizlerde. |
Yılbaşında başka kültürlere ve dinlere özenerek onların kutlama adı altında yaptığı tuhaflıkları yapmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bizim dinimizin ve medeniyetimizin kendine özgü bayramları, günleri, etkinlikleri vardır. Bunlarla yoğrularak medeniyetimizin saf varlığını sürdürmek daha doğru olur.
|
tabiki süslemem....bu ne yahuu bi süslemek kalmıştı maaşallah yarışıyorlar..
|
Alıntı:
Şu bahsettiğiniz insanların toplanıp, kadınların çok çeşitli yemekler yapması, birlikte yemesi içmesi olayını bizlerin eski takvimde YILIN İLK GÜNÜ olarak kutladığımıza emin misiniz?.. Benim bildiğim günümüzde 'Hıdrellez şenlikleri' olarak devam eden nevruz: Yeni gün manasına gelen ve Farsça bir kelimedir. Tarih boyunca birçok Türk topluluğunda ve günümüzde İran’da kullanılan güneş yılının birinci günü yani yılbaşıdır. Nevruz, güneşin Hamel (Koç) burcu bölgesine girdiği gün olup, Rumi Takvimde Mart’ın dokuzu; Miladi takvimde 22 Mart’a rastlar. Türkler arasında halen Rumi takvimdeki günü ile “Mart Dokuzu” diye anılır. Sapla samanı karıştırmamalı insan Vesselam!.. Eski takvimde zaten Ocak 1 yılbaşı değildi. Çünkü eski takvimimiz Rumi takvimi idi.. |
Alıntı:
Haklısın Sapla samanı karıştırmamak gerekir. Çok şükür Halk bilimi eğitimi almış biri olarak, bu kadar basit bir konuyu karıştıracak kadar yaşlanmadım. Nevruz, eski takvimde yeni gündür, yılbaşıdır. Hıdırellez ise Hızır ile İlyas'ın yeryüzünde buluştuğuna inanılan bir bahar bayramı kutlamasıdır. Kutlanma tarihleri bile farklıdır. Biri mart'ta diğeri mayısta kutlanır. Bizler islamiyete geçmeden önce 12 hayvanlı Türk takvimini kullanıyorduk. Güneş yılı esas alınarak hazırlanan 12 hayvanlı Türk takviminde yılbaşı, gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 Mart gününe denk geliyordu. Biz Nevruz kelimesini ise İranlılardan aldık. Çünkü onların kullandığı Celali takvimine göre de yılın ilk günü 21 marttı ve Nevruz olarak adlandırılıyordu. Yani yılbaşı demek Nevruz demekti. Şimdiki kullandığımız miladi takvimde ise yılbaşı, Hz. İsa'nın doğumu esas alınarak hesaplanmıştır. Bu nedenlede 1 Ocak, yılın ilk günü oldu. Fakat Yılbaşı anlamına gelen nevruz kelimesi 1 ocak için kullanılmamış, 21 Martı 22 marta bağlayan geceye nevruz denmeye devam edilmiştir. İşte bu nedenle halk bilimciler, Türklerin yılbaşı kültürünü araştırırken nevruz kutlamalarını ele alır. Üstelik her ne kadar benzerlik göstersede Hıdırellez ve Nevruz günleri farklı şekillerde kutlanır. Farklı etkinlikleri vardır. Hıdırellez'de kutlamalar Hızır eksenindedir. Nevruz ise yeni bir yılın kutlanmasıdır. Yorum yazmana kızmıyorum ama bilmediğin bir konuda yazıp, altına da bana hitaben "sapla samanı karıştırmamalı insan" demen çok ilginç. Garezin mi var anlamadım gitti. |
Alıntı:
Garezim falan yok. Ancak bilip bilmeme konusu tuhaf olmuş.. Alıntı:
"İran’da kullanılan güneş yılının birinci günü yani yılbaşıdır." Yılbaşının altıda çizili emi?.. Alıntı:
Yeni gün manasına gelen (yani YILBAŞI MANASI DEĞİL) ve Farsça bir kelimedir. Tarih boyunca birçok Türk topluluğunda ve günümüzde İran’da kullanılan (...) Yani belirtilmiş emi?.. Alıntı:
Alıntı:
'' Nevruz, güneşin Hamel (Koç) burcu bölgesine girdiği gün olup, Rumi Takvimde Mart’ın dokuzu; Miladi takvimde 22 Mart’a rastlar. Türkler arasında halen Rumi takvimdeki günü ile “Mart Dokuzu” diye anılır. '' Manalar aynı yere mi çıkıyor ne?!.. - Peki, eski Türk gelenekleriyle, kutlamalarıyla, YILI ve BAŞIYLA kutlanılan şeyle bugün Hz. İsa'nın doğumu esas alınarak hesaplanan şeyin arasında ne bağ var.. Bunun ''Yılbaşılarında evinize çam ağacı alıp onu süsler misiniz? '' sorusuyla ne alakası var ? Çam ağacı alıp süslemiyormuşuz değil mi önceden?!.. ( Bizler islamiyete geçmeden önce 12 hayvanlı Türk takvimini kullanıyorduk. ) İşte bu takvimden sonra bir takvim daha eskittik biz. Bunun Hz. İsa'nın doğumu ve evdeki 'ÇAM AĞACI' süslemesine alakası ne? idi şeklindedeydi benim yorumum. Yani siz benim mesajımdaki rakam ve olayları nevruzu açıklama derdiyle zaten tekrarlamışsınız. Alıntı:
Sanırım bu sözlerin güvencesiyle 'tekrarladınız'.. Tekrara gerek yoktu lafıma eklencek laf aynısı olacağı yere 'manasına' olsaydı keşke.. Halk bilimi eğitimim yok ama bende Tarih okuyorum. Yani hangi tarihin 'nerede' ve 'nereye' koyulduğunu iyi bilirim... Ve bizde de yok yaşlılık çok şükür. Ama çok bilmişlik edasında da değiliz.. -- En üstteki lafınıza da çıkacak olursak: Burada önemli olan husus, yılbaşını, hristiyan bayramı olan Noel ile karıştırmamaktır. Bu çerçevede, dinimize aykırı düşecek davranışlarda bulunmadan (içki içmek gibi) yılbaşını kutlamanın bir zararı olmadığı kanaatindeyim. Zira yılbaşı kültürü, hristiyanlardan çok daha önce vardı bizlerde. Dine uygun elbisesi giydirerek(dinimize aykırı düşecek davranışlarda bulunmadan (içki içmek gibi) yılbaşını kutlamanın bir zararı olmadığı kanaatindeyim) yutturmuşsunuz resmen.. Dine uygun ufak tefek kutlamalarda olur, olmaz değil. Ancak Ocak 1den 10-11 gün sonrasını, yani Hicrî yılbaşını beklememiz lazım Din kılıfı giydirebilmek için ;) -- |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Bu sorunu aslında cevaplamaya bile gerek yok. Bugünkü Kılıçdaroğlu'nu bile sollayan bir çıkış olmuş. Tebrik ederim seni. Yukarda ben ne dedim? Çam ağacı süsleyelim yada süslüyoruz mu dedim? Demedim. Sen niye o zaman "Çam ağacı süslemiyormuşuz değil mi önceden" diyorsun? Bunun, "Yılbaşında çam ağacı alıp süslermisiniz?" sorusuyla alakası da, yukarda verdiğim cevapta açıkça belli. Çam ağacı süslemesi bizim kültürümüzde yok demişim. Bizim tarihten gelen bir yılbaşı kültürümüz var demişim. Aradaki bağı anlayamayacak kadar özürlü olmadığına göre kesin garezin var. Alıntı:
|
KaraEşref:
"Burada önemli olan husus, yılbaşını, hristiyan bayramı olan Noel ile karıştırmamaktır. Bu çerçevede, dinimize aykırı düşecek davranışlarda bulunmadan (içki içmek gibi) yılbaşını kutlamanın bir zararı olmadığı kanaatindeyim. Zira yılbaşı kültürü, hristiyanlardan çok daha önce vardı bizlerde." Ben böyle demem. Ama Eşref demiş saygı duyuyorum. Hıdrellez, Nevruz gibi şenlikleri ayrıca Türk Tarihi'ni pek iyi bilmiyorum onun için geçmişimizde yılbaşı kutlanır mıydı kutlanmaz mıydı konusunda birşey diyemem. Bu mesajı normal buluyorum. Bu alttaki mesaj bana göre bu üstteki mesjın karşılığı değil. İşte benim gereksiz tutuculuk dediğim şeye bir örnektir bu. "Dine uygun elbisesi giydirerek(dinimize aykırı düşecek davranışlarda bulunmadan (içki içmek gibi) yılbaşını kutlamanın bir zararı olmadığı kanaatindeyim) yutturmuşsunuz resmen.. Dine uygun ufak tefek kutlamalarda olur, olmaz değil. Ancak Ocak 1den 10-11 gün sonrasını, yani Hicrî yılbaşını beklememiz lazım Din kılıfı giydirebilmek için ;)" |
Teşekkürler Özgün Genç. Yalnız arkadaş konuyu öyle bir hale getirdi ki hıdırellez'den takvimlere kadar herşey işi içine girdi. Dediğim gibi benim fikrim, yılbaşında çam süslemek, batı kültürüne ait olduğu için uygun değil. Kültürel bozulmaya neden olur. Yılbaşı kutlamaları bizim kültürümüzde hep vardı. Eğer yılbaşını kutlamak isteyenler varsa kendi kültürümüze uygun bir şekilde ve dinimize aykırı düşecek hal ve hareketlerde bulunmadan, edebiyle kutlamasında bir sakınca görmüyorum.
Bu benim fikrim, katılana da katılmayana da saygım sonsuz. Ama konuyu art niyetli bir şekilde farklı yönlere çekilmesine de izin vermem. |
Alın işte.. '' Tekrara gerek yoktu lafıma eklencek laf aynısı olacağı yere 'manasına' olsaydı keşke '' lafımı bunun için demiştim ... Kaba şekline bakıp hemen manasına dalma yerine direk manasıyla anlasaydınız diyorum.
Yılbaşı dinimiz ve ırkımız olarak elbette çok çok ileri yıllara dayanmaktadır ancak; Alıntı:
Alıntı:
Diye sormuşum ama; Alıntı:
Bakın bunu da demişim. Altını da inadına çizmiştim.. Ama işte ne çare.. Nevruzla bugünkü Ocak 1in arasında dağlar kadar fark var. Yılbaşıdırlar amenna. Ama gün-tarih-biçim arasında çok çok fark vardır. Bakın hatta siz de diyorsunuz ki; Alıntı:
Biz kendi yılbaşımızı kutluyormuşuz ve 'bahara' endeksli olarak. Şimdi İsa'nın doğumu ile alakası ne oydu benim sorum? Yani sizde diyorsunuz bu bu tarihlerde nevruz şöyle şöyle etkinliklerle kutlanılırdı diye de, yılbaşı tarihimizi neden değiştiriyoruz o zaman ki? Şu an Hicri takvimimizde mevcut. Yılbaşı orada 1 Ocak'ta değil. Peki neden biz 1 Ocak'ta '' dinimize aykırı düşecek davranışlarda bulunmadan (içki içmek gibi) '' kutlayalım ki ? Hani bu yılbaşı konusunu, bu soru çerçevesinde bir de olumlu olarak değerlendirirseniz karışıklık 1 değil 3 defa olacağı içindir bu tepkim. Din açısından çok kaygan olacak çünkü.. Sapla samanda burada karışır birbirine işte. Nevruzun yılbaşılığı ile 1 Ocak'ın yılbaşılığı arasında ki fark 'bizim arasına giremeyeceğimiz' kadardır! Şimdi anladınız mı derdimi ? Hıdrellez şenlikleri de: Bugün unutulmaya yüz tutmuş Nevruz'un devamı niteliğindedir. Yani aynısı değil devamıdır-benzeridir. Aynısı olsa, adı zaten nevruz olurdu. Bizde '' Benim bildiğim günümüzde 'Hıdrellez şenlikleri' olarak devam eden nevruz '' diye, böyle açıklamaz bugünde hâlâ var derdik.. Alıntı:
VE; Amenna, susmakta bir erdemdir. Mesela bu Miladi takvimin yılbaşını kutlama gibi bi düşüncem olsa, onu dillendirme yerine susardım daha iyi olurdu. Bilirdim ki bu, erdemden olurdu ... |
Seni özel olarak mı tutup getirdiler benim başıma? Ne saçmalıyorsun? İster miladi takvime, ister hicri takvime istersen kendi takvimine göre kutla yılbaşını. Yada kutlama, bana ne. Sana kutlayamazsın mı dedim?
Alıntı:
Alıntı:
Zamanla hıdırellez'e benzemesinin sebebi sadece takvim değiikliğidir. sYılbaşına denk gelen gün değişince Nevruz'un yılbaşı fonksiyonu da bitmiştir. Bu nedenle amacından saparak Hıdırellez'e benzediğini de görürdün. Muhtemelen tekrar yazacağın saçma cevaba artık karşılık vermeyeceğim. Herşey belli zaten. |
Evet her şey belli.. Saçmalamaktan gülmekten ağlamaktan bahseden kendisi. Yorumun açıklığına karışan da kendisi.. Hıdırellezin alakası yok nevruzla diyen kendisi zamanla benzemesinin nedeni şu bu diyen de kendisi.. Hıdırellez zamanla mı benzemiştir yoksa zamanıyla kendi mi benzemiştir?..
Hey Allahım Yarabbim.. Google'dan mı buluyormuşum... Yok da, çok şükür(!) Halk Bilimi eğitimi de almadım.. '' Ne saçmalıyorsun? İster miladi takvime, ister hicri takvime istersen kendi takvimine göre kutla yılbaşını. Yada kutlama, bana ne. Sana kutlayamazsın mı dedim? '' MİŞ.. Ben tabi istediğimi kutlarım yada kutlamam. Sizede istediğinizi kutlarsınız yada kutlamazsınız diye bir şeyden mi bahsettim. Sapla saman meselesi işte.. Evet, her şey de belli.. Ama siz yazın. Söz, ben cevap vermeyeceğim !. Vesselam |
Arkadaşlar şimdi bakın şöyle birşey var. Sevgili Yöneticimiz Eşref ve değerli üyemiz Faruk ben bu foruma geldiğimden beri kimle böyle hararetli tartışmaya girdiysem ve karşımdakinin benim söylediklerimi anlamak yerine başka şeyler çıkardğını gördüysem söyleyeceklerimi okkalı biçimde söylemişimdir ve takdiri kamuoyuna bırakmışımdır.
Bunun için bir keresinde biri bana eski bir tartışmamızı hatırlatıp "o zaman korkmuştun cevap vermememiştin" bile demişti ama o kişi bilmiyordu ki o konu üyelerimizin gözünde değerlendirilip herkese hak ettiği pay verilmişti. Onun için söyleyeceklerimizi söyleyip takdiri üyelerimize bırakmakta fayda var diye düşünüyorum. Mesele son sözü söylemiş olmak değildir mesele içi dolu konuşmaktır. Şunu yapabiliriz mesela. Gökçek mi haklı - Kılıçdaroğlu mu haklı anketinde olduğu gibi "KaraEşref" mi haklı "FarukARSLAN." mı haklı :merhaba: Bu konuda kimin sözlerini daha anlamlı bulduğumuzu ona beğeni yollayarak gösterebiliriz. Beğeni gelmeyen anlasın ki beğenilmedi. :hihi2: |
Alıntı:
Ne beğenilmesi, tek bir tane dahi beğeni istemem. Konu dönüp dolaşıp dini yaşayışa çıkıyor. Bunda da ikilik olmasına gönül razı olmaz.. Amaç anlaşılmadıysa beğeniyi neyleyeyim.. |
Arkadaşlar bu ne biçim bir anket Müslümanız biz Müslüman !!! Biz Ramazan Bayramı kutlarız, Kurban Bayramı kutlarız !!!
|
Şahsen hicri yılbaşını kutlar hatta hediyeleşiriz =)
1 ocak neyin kimin yılbaşı (: |
Keşinlikle HAYIR...
|
Hıristiyanların bayramını neden kutlayalım ki...!
Her yılbaşında ailecek bir araya toplanılır hayat koşturmacasının arasında bir araya gelmek için bahanemiz olur ancak..! Malesef günümüz şartlarında birbirimizin yüzünü göremez olduk... |
Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın!
|
Hayır, asla, hiç bir zaman yapmadım, düşünmem bile.
|
biz çam süslemeyiz ama bizim bahçedeki çamları çalıp süslüyorlar yılbaşından önce çamları zor koruyoruz valla :D:D
|
All times are GMT +3. The time now is 05:36. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025