Neden İsrail'le dost olamayız?
 

http://www.habervaktim.com/resim/resim55598_2.jpg
Çanakkale'nin eski rehberlerinden olan tarihçi ve araştırmacı yazar Mehmet İhsan Gençcan, Türkiye'nin İsrail'in yanında olmasını isteyen yabancılara, Çanakkale Savaşı'nı araştırmalarını tavsiye etti.

Gençcan, Filistinlilerin orada Osmanlı için şehit verdiğini, Yahudilerin ise Türk askerlerine karşı savaşarak devlet sahibi olduğunu söyledi.

1914 yıllarında parçalanması kaçınılmaz olan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Filistin cephesinde savaşıp Yahudi devleti kurma düşüncesini ortaya atan ilk kişinin Wladimir Jabontinsky olduğunu belirten Gençcan, Odessa'da orta halli bir Musevi ailesinin çocuğu olan bu kişinin bir süre İtalya'da yaşadığını ve ikinci vatanı olarak gördüğünü, 1908 Jöntürk devriminden sonra ise İstanbul'a gelip kısa sürede Türk ve yabancılardan oluşan geniş bir çevreye sahip olduğunu vurguladı.

Yahudilerin önde gelenlerini ikna eden Jabotinsky'nin, İngilizlerin Mısır'daki Cabbari Kampı'nda, 1915 Şubat ayında Osmanlı'ya karşı 1. Dünya Savaşı'nda İngilizlerin yanında savaşma kararı alarak hemen askeri birlik kurmaya karar verdiğini kaydeden Gençcan, şunları söyledi: "Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'na girişinden sonra Türkiye'de bulunan Yahudilerin gizliden gizliye silah biriktirmeye başlaması ve İngilizler lehine casusluk yapması üzerine birçoğu Mısır'a göçe zorlandı. İngiltere ise Mısır'a giden bu Yahudiler için çadır kamplar kurdu. Yahudiler burada, gönüllü Siyonistlerden ve katırlardan kurulacak bir alay toparlamaya başladı. 500 kadar gönüllü asker, 20 subay ve 750 katırdan oluşan Siyon Katırlı Alayı, Çanakkale'ye göndermek üzere hazırladılar. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi'nden sonra İngilizler, gönüllü Siyonistleri eğitmek için 19 Mart'ta Albay John Henry Petterson'u Mısır'a yolladı. Böylece Siyon Katırlı Alayı resmiyet kazandı. Savaş sonrası 1917'de Dışişleri Bakanı Lord Balfour tarafından yayınlanan bildirgeyle İngiltere hükümetinin Yahudi Siyonist ilgisiyle karşılanması düşüncesini onayladığı, Filistin'deki Yahudi olmayan toplumların medeni ve dini haklarının korunacağı, başka herhangi bir ülkedeki Yahudilerin yararlandığı haklara ve siyasi statüye zarar verecek hiçbir şey yapılmaması şartıyla Yahudi halkı için millî bir yurt kurulması için her türlü kolaylığın sağlanacağı bildirildi. Bu bildiri sonrasında 1948'de İsrail devleti, Filisitin topraklarında resmen kurulmuş oldu."

Yahudiler Osmanlı'yı arkadan vururken Arap ülkeleri ve Filistin'den resmî rakamlara göre 500'e yakın askerin Gelibolu'ya gelerek Türklerin yanında savaştığını vurgulayan Gençcan, "Bu askerlerden çok azı evine dönebildi, 88'i şehit oldu, bir kısmı esir alınırken bazıları yaralanıp götürüldüğü hastanelerde şehit düştü. Birçoğu da dizanteri, zatürre, tifo gibi hastalıklar sebebiyle tedavi gördükleri Çanakkale ve İstanbul'daki hastanelerde hayatını kaybetti. Filistin'in Nablus, Kudüs, Yafa, Gazze, Halilürrahman ve Tulkarim gibi yerlerinden gelen askerler Seddülbahir, Arıburnu, Anafartalar ve Kireçtepe'de düşmanı yenilgiye uğratmak için şehit düştü.'' şeklinde konuştu.(CİHAN)

Arkadaşım paylaşımın için saol.. Bundan öte İsrail yahudi bir toplum sen zaten bunu belirtmişsin.. Kuran'ı Kerim'de ancak Yahudiler ve Hristiyanları dost olabileceği söylenmiştir..

Kırlangıç kardeşim bir yanlışın olmasın KURAN-I KERİM,de böyle bir şey yok bildiğim kadarı ile sadece YAHUDİ diye geçiyor yanlış hatırlamıyor isem. Yahudiler ile Hıristiyanlar dost olur yok sanırım...:evet::evet:

Kalleş israil...!!!!!!

Selam kardeşlerim..

Biz onlara her zaman hoşgörülü olarak davranıcağız ama biz onlara veli dost olamayız..Sözlerimi bir Hadis-i Şerif le devam ettiriceğim..

Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz ALLAH, zalim kavmi doğru yola iletmez. (Maide,51)

Rabbimiz Derki; Onların Davranışlarına,Hayatlarına ve Görüşlerine uyarak dost edinmeyin..Lakin onların davranış ve hayatlarına dost olursanız onlardan olursunuz..Ama Hepsine Saygı göstermeliyiz..

Yaradılanı severim yaradandan ötürü http://www.akpartiforum.com/images/icons/icon7.gif

Selam ve dua ile..

Yanlışımı düzeltmeye çalıştığın için teşekkür ederim. Bir an gerçekten yanlış yaptığımı zannettim. Fakat değilmiş. Maide Suresi 51. Ayet; ''Ey iman edenler, yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.'' Bazı Tefsirlerde Hristiyanlar olarak değil Nasraniler olarak geçer.. Ama sonuçta ayet bu...

Dost olamayız ama ticaret yapabiliriz. Bazı muhalefet mensupları dostlar, işbirlikçiler filan diyor. Dostluk başka, alışveriş başka şeydir.

yanlıştasınız halil_han
Bunlarla alışverişde yapılmaz para verirsiniz tankınızı verirler, uçağınızı verirler yakıtını vermezler parçalarını vermezler mermilerini vermezler.
Modernizasyon için tankını verirsin f16 verirsin 7 senedir iade etmezler.

bende zaten öyle bir anlam çıkarmamıştım.
Ama bunlarla ticarette hep onlar kazanıyor. Bize saadece israilden ve batıdan övgüler kalıyor. Vahim bir durum

Artık karlı ticaret meselesi bize kalmış. Yani benim demek istediğim, ticaret yapabiliriz yasak yok.

neden yahudilerle dost olamayız ?

Bu soruya İsrail yerel seçimlerini takip edenler kolayca cevap bulabilirler. Öyleki İsrailde ben daha fazla filistinliyi öldürecegim. Ben daha fazla Müslüman Kanı akıtacagım . Ben Haması tamamiyle yok edecegim . Ben filistine ABD nin japonyaya yaptıgını yapacagım diyenlerin oyları anında fırlıyor

yani israilde ne kadar çok filistinli öldürmeyi vaat edersen o kadar çok oy alıyorsun.

Bu da yahudilerin zihniyetini belli ediyor ve bizim bu tür zihniyetlerle dost olmamızın mümkünatı görünmüyor..

Saygılarımla..

yahudiler sapkın insanlardır ki onlarla dostluk gibi bir şey söz konusu bile olamaz..!

onlarla dost olmak onlar gibi olmayı gerektiriyor ki bu da onların yaptıkları zulümlere ortak olmak anlamına gelir.
ortak olunmasa bile göz yummak da ondan farksızdır!

müslüman kardeşlerimizin düşmanı bizim de düşmanımızdır. kahrolsun israil ve dostları!!!!

tabi ki ticaret yapabiliriz. yalnız bu ticarettrn müslümanlar zarar görmemeli

burası seviyeli tartışma yeri değil mi?

mhmtsntrk kardeşim biraz dikkatli olalım lütfen

"onlarla dost olmak onlar gibi olmayı gerektiriyor ki bu da onların yaptıkları zulümlere ortak olmak anlamına gelir.
ortak olunmasa bile göz yummak da ondan farksızdır!

müslüman kardeşlerimizin düşmanı bizim de düşmanımızdır. kahrolsun israil ve dostları!!!! "

böcük kardeşim çok doğru söylemişsin. katılıyorum,destekliyorum. yalnız bi soru sormak istiyorum. kırıcı olmamaya çalışıcam ama ne kadar çalışsamda sorunun içeriğinden dolayı kırılabilirsiniz. aramızdaki soru ve sorunlara diyalogla çözüm bulabileceğimize inanıyorum. acaba yanlışım varmı?

soru 1- ben akpnin amerikayla müttefik olduğunu biliyorum. bunu RTE kendi ağzıyla söylemiştir.
amerika ırakta zulüm yapıyor .ırakta amerikaya destek olduklarını biliyorum. bunu akp savunma bakanı kendi ağzıyla söylemiştir ve bununla övünmüştür.
e bunlar dost olmuşlar siz daha niye akpye destek oluyorsunuz onu anlamış değilim.
"nedir bu sizin yaptığınız Allah aşkına"
açıklayabilir misiniz?

ve başka bir sorum siz değerli saygıdeğer kardeşlerime;
aşağıda yazdıklarım doğrumudur;
abd zalim,
xxx partisi abd ile müttefik ve zalimin zulmune destek oluyor,
o halde xxx partisi zulme ortak oluyor,
ohalde xxx partisi de zalim,
zalim partiyi desteklersek biz ne oluyoruz,zalim olmuyormuyuz?

beni bu iki konu hakkında aydınlatabilir misiniz? şimdiden teşekkür ederim

:çiçek::gül::çiçek:

müslümanlar olarak hem dünya hem ahıretimiz için
böyle bir zalim parti varsa zalim partiyi desteklemeyelim,destekliyorsak desteklemekden vaz geçelim
ve selamete erlim,
SAADETE erelim,
KURTULUŞ a erelim inşallah...
selametle
:çiçek::gül::çiçek:

RTE kimdir sorması ayıp ? İlhan Selçuk'un yazılarındaki RTE mi, Cüneyt Arcayürek'in yazılarındaki RTE mi..

Oldu toplanıp geliyoruz geliyoruz Saadet'e..

Tamam

:çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek:

AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan:
"Dost ve müttefik devletler arasında dönemsel iletişim sorunları, derinlemesine ilişkileri zedelemez."

canım kardeşim ısrar ve inkar etmeyin. hem dost hem de müttefik. somut şeyleri konuşalım lütfen laf kalabalığı yapmanın bir anlamı yok. ciddi şeyleri konuşuyoruz. bu dünyadaki tercihlerimiz hem dünya hem de Ahıret hayatımızı etkiler. tercihlerimizden sorumluyuz. hem ben de eskiden akp'yi savunuyordum. şimdi elhamdulillah SAADET'e döndüm.

eğer SAADET'li olmanda samimi isen ne mutlu sana. gerçekten senin için çok sevinirim, mutlu olurum. aeo
:çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek: :gül: :çiçek:

Forum genelinde başka bir partinin propagandasının yapılmasına müsaade etmiyoruz arkadaşım. Eğer gündeme dair paylaşacaklarınzı varsa buyrunuz.

Her mesajınızda başka bir partinin adını zikredip duruyorsunuz. Bunu kendi forumunuzda yaparsanız daha anlamlı olur. Bu forumdaki insanların sizden akıl öğrenmeye, sizin SP tebliğinize ihtiyacı yok.

zulme sabredemem, sükut edemem. bıçak kemiğe dayanmıştır zaten. filistin işgal altında, ırak işgal altında, afganistan işgal altında. siz tutturmuşsunuz israil ile iyi ilişkiler içinde olalım. onlar da iyilikten anladı! israili ambargo etmeyelim! ne basiretsiz bir karar bu. davosta göğsümüzü kabartan RT Erdoğan niye şimdi bu kadar yumuşak davranıyor. yoksa Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un dediği gibi bu hükümet dış güçlerin cenderesine mi girmiştir. (dikkat edin bir partinin ismini dahi vermedim,bir profesörün görüşlerini aktardım,bu açıklamayıda iletiyi silmeyesiniz diye yapıyorum.)dost olunmaz diyorsunuz ama sayın başbakan dostuz diyor. işgalci ve islam düşmanı bir ülke ile iyi geçinelim diyorsunuz, bakın büyük şehidimiz Şeyh Ahmet Yasin ne diyor:

ALLAH'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum!"
Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!
Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belalarının estiği biriyim!
Tek isteğim benim gibi, Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında?
Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, ALLAH için ve ümmetin namusu için kızacak?
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?

Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!
Omuzlarımıza el verecek ve göz yaşlarımızı silecek bir bakış!
Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilatları ve bariz şahsiyetleri, ALLAH için kızmaz mı!? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye;
"Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mümin kullarına yardım et!" diye çağıramaz mı!?
Buna da mı gücünüz yetmiyor!?
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:
"Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!"
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek!
Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin!
Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!
Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin!
Temennimiz, ALLAH'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır!
Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! ALLAH aşkına, bari aleyhimize olmayın!
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
"ALLAH'ım! Sana şikayette bulunuyorum… Sana şikayette bulunuyorum…
Sana şikayette bulunuyorum…
Gücümün azlığını, imkanımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum…
Sen mustazafların Rabbisin… Sen bizim Rabbimizsin… Bizi kime bırakıyorsun?…
Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?
ALLAH'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum.
Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı… Birliğimiz bozuldu… Yollarımız ayrıldı… Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikayet ediyoruz…"
Şeyh Ahmed Yasin
(22.03.04 Cuma sabahı felçliyken, cami çıkışında İsrail füzeleriyle şehid edildi..)