![]() |
Ankara Şiirleri
Sensiz Ankara... Dün yağmur yağdı Ankara'da bardaktan boşalırcasına, Sanki benim yerime Ankara ağlıyordu, Sanki senin gidişinle Ankara kahroluyordu... Ankara'da biliyordu bu son gidişti; Gelmeyecektin birdaha,dönmeyecektin Ankara'ya Kendini bu kadar sevdirmişken zamansızdı bu gidiş... Ankara bugün de ağlıyor dünkü gibi, Alışamamıştı yokluğuna tıpkı benim gibi, Sokaklarda çağlayanlar oluştu aynı gözlerimdeki gibi, Dostlar bile fayda etmedi;çünkü sevmişim seni deli gibi... Ankara'da yarın güneş açacakmış,ısıtacakmış insanları, Umuda yelken açıp unutacakmış yaşananları, Peki ben ne yapacağım yarın? Unutabilecekmiyim yaşananları? Söz verdim Ankara'ya seni unutmayı deneyeceğim; Seni unutamayacağımı bildiğim için Ankara'yı terkedeceğim, Yanlış anlama Ankara seni hep seveceğim; Ama sevgilime söz verdim onun yanına; Cennet'e gideceğim.. Aslıhan Erdal |
Ankara Şiirleri
Ankara'da Yağmur Yağıyor Ankara’da yağmur yağıyor Sen Ankara’dan gittiğin için Ankara’da bir hüzün, bir yas havası var Sen Ankara’dan gittiğin için. Büyüklerden öğrendik ağlamamayı Ben ağlamıyorum ki Ankara’da yağmur yağıyor Hüzün gözyaşlarımı gizlemek için. Ben ağlamıyorum ki Gökyüzü eşlik ediyor hüznüme Haykırarak, bağırarak, çağırarak Sen Ankara’dan gittiğin için. Ankara’da yağmur yağıyor Sen Ankara’ya geldiğin için Ankara’da bir sevinç, bir çoşku havası var Sen Ankara’ya geldiğin için. Ben ağlamıyorum ki Gökyüzü eşlik ediyor sevincime Işık tutarak, konfeti atarak, alkışlayarak Sen Ankara’ya geldiğin için... Mehmet Şahin Mutlu |
Ankara Şiirleri
Ankara İçin (I) Ankara için çarpıyor yüreğim, Sonsuza kadar tek dileğim. Son nefesimde bile Ankara'yı seveceğim. Belki gözüm yaş bahtım kara; Gönülde hüzün, yürekte yara Olsa da ille de Ankara, Ankara'da öleceğim. Selma Erdeviren |
Ankara Şiirleri
Ankara kar... Savrulur yapraklar Mevsim sonbahar Ankara boz bulanık Çok sürmez ankara kar Elim yanar Saçım yanar Dilim yanar Ankarada yaşarım Ankara dar...... Serap Özkan |
Ankara Şiirleri
ANKARA Başkentimiz Türkiye’min merkezi! Barındırır Türkü,Kürdü,Çerkezi! Muhabbetle kucaklayıp herkezi! Avrupa’ya koşuyorsun Ankara. Yüce Meclisimde halkımın sesi, Bayrak sallar tarihiyle kalesi. Misket ile döner dansı,balesi. Hüdaydayla coşuyorsun Ankara. Çankaya dan erken şafak sökünce. Bakanlıklar üçlü yaprak dökünce. Kepekliye boz dumanın çökünce. Ağustosta üşüyorsun Ankara. Seymenlerin her bir yerden sesliyor. Kızılay’ın yoksulları besliyor. Hacı Bayram gül Babayı süslüyor. Arşa halı döşüyorsun Ankara. Anıt kabirdeki Önder Atanla, Ulus meydanında tüfek tutanla, Yıldızlara döndürdüğün rotanla, Güneş gibi ışıyorsun Ankara. Cumhur Baba Başbakanı farkınla, Ostim sanayide dönen çarkınla, Sevenlere kanat geren parkınla, Sevdamızı taşıyorsun Ankara. Bağrında yazıldı İstiklal Marşı. Camiler,ezanlar nurluyor arşı. Beş milyon halkınla haksıza karşı, Engelleri aşıyorsun Ankara. Ramazana yedirdiğin aşınla, Çelik gibi eğilmeyen başınla, Nimetinle toprağınla taşınla... Gönlümüzde yaşıyorsun Ankara. Ramazan Kurt |
Ankara Şiirleri
Ankara'yı Dinliyorum Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ne rüzgâr esiyor hafiften Ne de gözlerim kapalı Denizin sesi de İstanbul’a has Bütün renkler Ankara’da mat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Çankaya sırtlarından çan sesleri geliyor Cinnah’ın dibinde yalnız kalmış minare Tunalı Hilmi’de şuh kahkahalar Kuğulu Park’ta insanlar rahat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ülkemin kalp sesleri geliyor kulağıma Uzun derin bir inilti dağılıyor etrafa Askerler rap rap meclisin bahçesinde İrademin boynunda yağlı bir halat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Vekiller misket oynuyor milletin kaderiyle Memurlar öğle paydosunda simit dişlerken Amirler kebap yiyor künefenin önünden Açlıktan garibin midesi kat kat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Hacettepe’de oturmuş ağlıyor kızlar İffet çığlıkları dolduruyor gökleri Rengarenk örtülerle çiçekler açmış başlar Pencereden bakıyor merhametsiz bir surat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Köprülerin altında baldırı çıplak çocuklar Bir poşetin içinden bali çekiyor Çingeneler Çinçin’ de göbek atıyor Çiftliğe hapsolmuş türlü türlü hayvanat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Acı bir fren sesi geliyor Dö Gol yolundan Sanki çığlığı kızın, kulağımı yırtıyor Ambulans bağırarak trafiği yarıyor Sona eriyor yine taze bir hayat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Gençlik Parkı’nın bankları gıcırdıyor Lunaparkta eğlence var meraklısına Sevgililer kayıklarda ilan-ı aşk ediyor Çocukların sevgilisi cansız dönen at Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Kızılay’ı sel götürmüş, bir insan seli Kimi işe gidiyor, kimi saf saf geziyor Sakarya çay ocağında biri, bir çay istiyor Esnafın bugün de işleri kesat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Banliyö treni Sincan yolunu tutmuş Samanpazarı’nda gelinlik kızlar alışveriş yapıyor Bentderesi her zamanki namus pazarı Haydi güneş! Bugün de biç namusa bir fiyat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Hacı Bayram Camisi yalnızlığını yaşıyor Bakanlıklar, Bahçeli, Emek şen şakrak Altındağ, Mamak, Kayaş fukara ağırlıyor Ömrümü yutuyor canavar saat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Ne rüzgâr esiyor hafiften Ne de gözlerim kapalı Burada hayatım bölündü lif lif Bütün renkler Ankara’da mat Ankara’yı dinliyorum Orhan Veli’ye inat Selim Gül |
Ankara Şiirleri
Meftunum Ankara Bu defa, Ankara’nın bir başka mekanından, Yine sana yazıyorum. Öyle yorgun, öyle bitkin, Sana şimdi, Ayrancı’dan yazıyorum. Bir türlü büyütemedim, İçimdeki hırçın çocuğu. Hamlığım geçmemiş hala, Hala sebepsiz, Ve hala, aldırmadan bakıyordum, Uzaklardan sana. Birini sevdim Ankara! Hem de öyle birini sevdim ki, Kararsız ve umarsız, Bir başıma kalıyordum, yapayalnız, Soğuk akşamlarında, Üşüyordum Ankara... Akşamın karanlığı Ankara! Kör eder miydi duyguları, Sana bunları, Bir sokak lambasının, Dibini aydınlatan ışığında yazıyordum. Yalnız akşamlarında, Arıyordum Ankara... Maruzatım var Ankara! Bulanık yarınlarında bu gece, Sınırları zorluyorsa yakınmam, Söylenmiyorsa her şey, Susuyorsam o zaman, Sevgisiz akşamlarında, Seviyordum Ankara... Hiç çekinmeden sana, Anlatıyordum oysa, Titriyorsa şu an elim, Heyecanlanıyorsam eğer, Yok anlatacak hiçbir şey, Artık her şey, aşikar Ankara! Osman Türkmen |
Ankara Şiirleri
Ankara Niye sevdim seni bilmem bu kadar, Çok alıştım gurbet elde duramam; Başka şehir, başka diyar bana dar, Başka yerin hayalini kuramam. Nakarat: Ankara’da kar başkadır Yaz başka bahar başkadır Gündüz başka, gece başka Ankara'lı yar başkadır Evim barkım, sevdiklerim, okulum, Hepsi sende ben ne şanslı bir kulum; Bütünleştim seninle çıkmaz izin, Seviyorum olmasa da denizin. Nakarat: Ankara’da kar başkadır Yaz başka bahar başkadır Gündüz başka, gece başka Ankara'lı yar başkadır Tarih sende okunuyor, çağ çağ, Türkiye’nin kalbi sende atıyor; Bir tarafta başı karlı Elmadağ, Gözbebeğim Atam sende yatıyor. Nakarat: Ankara’da kar başkadır Yaz başka bahar başkadır Gündüz başka, gece başka Ankara'lı yar başkadır Ümit Kilislioğlu Özger |
Ankara Şiirleri
Ankara'ya Getirdiklerin Sen Ankara’ya sevgiyi getirdin Sevmeyi öğrettin bana hem de hiç sevilmeden Sen Ankara’ya gözyaşı getirdin Ağladım geceler boyu Sabahı bekledim Bilmedi gelmeyi Sen Ankara’ya acıyı getirdin Acı çektirdin severken başkasını Acı çektirdin sevilirken Acı çekmeyi öğrettin, sevmeyi unutturmak istercesine Seviyorum dedim, umrunda değildi... Sen fırtınalar, tipiler getirdin Ankara’ya Daha Ekim ayında kar yağmaya başladı aşka Sen suçu getirdin Kar ile birlikte kurşun yağdı sevdaya Ellerim kan içindeydi görmedin... Ama ne olursa olsun; Sen Ankara’yı Ankara yaptın... Gözlerin Ankara’ya Akdeniz’i getirdi Canım! Akdeniz’i sever gibi sevdim seni Altay Ağan |
Ankara Şiirleri
Ankara Sevdim seni bir yaz akşamı, Sıcak, kurak Ankara havasında. Anlattın bana sonsuz aşkını, Puslu bir Ankara sabahında. Kızılay'da el ele dolaştık, Çankaya'da ilk kez tartıştık, Tunalı'da biz yeniden barıştık, Çok sevdim ben seni tüm Ankara'da Papazın Bağı oldu mekanımız, Mantıya, gözlemeye Dikmen'e koşarız, Boza için Ulus'a uğrarız, Hep tok gezdik seninle biz Ankara'da Alışveriş deyince Karum'u bulduk, Atakule'de biraz oturduk, Galeria'ya gelirken çok yorulduk, Çok gezdik, dolaştık biz Ankara'da. Tiaytrolar için Ulus'u yeğledik, Sinema deyip Tunalı'yı beğendik, Konserleri Bilkent'te izledik, Çok eğlendik, güldük biz Ankara'da. Dostluğun kıymetini her zaman bildik, Sevdiklerimizi bilerek üzmedik, Şehrimize vefasızlık etmedik, Sonunda yine döndük biz Ankara'ya. Gözem Başak |
Ankara Şiirleri
Ankaram Ankara yı dün dolaştım. Çıtır simitinin susamları, bebekliğim gibi. Yeryüzünden gökteki sisi aradım. Evlerin önündeki çiçeklerden, Yere bükülen leylakları kokladım. Dün dolaştım Ankara’yı. Kocatepe ‘de ki ezan sesini.. Yaşlı yorgun dilencileri buldum. Karda kızakla kaydığım çocukluğumla.. Kardan adamı aradım, okulumun yolunda. Ankara’yı dün dolaştım. Cinnah yokuşundan, Kuğular gibi süzüldüm,Kızılay’a. Arabamın radyosunda, rock Aradım caddelerde, Çocukluğumun ayak izini. Ankara’yı dün dolaştım. Atakuleden etrafa baktım sesizce.. Ankara gene yerli yerinde.. Yıldızlar, ay öyle... Alkole küs kadehler rafta.. Ankara dönüyor; ağır ağır.. Kalbim fırlarken yerinden; Ankara yı dolaştım. Gözlerime dolan bulut. Sıyrılıp geçti... Başkent’imin büyüsünde.. Ahh Kentim,Memleketim; Ankara’m. Dün dolaştım ben seni.. Küçükesat’taki nostalji esintisi, Remzi usta ya uğradım.. ‘’Başım üstüne ‘’ yine dedi. Fasıl müziği dinledim. Tarih izi Kale de’ Dün dolaştım ben Ankara’yı. Kitap saraylarında sular içtim. Aydın gözlerden yine umut aldım. Zaman hızına (metroya) bindim. Beşevlerde, okul yıllarım..Öğrenciliğim.. Kalbimin ilk kıpırdadığı ergenliğim. Keziban Teyzenin mantısında, Dolaştım ben Ankara’yı. Çılgın liseli günlerim, Ayrancı.. İlk dansım ‘’Love story’’ de, Akasya kokuları buram buram.. Özlediğim günlerimi,anılarımı Gezdim Ankara’m da. Dolaştım seni, pırıltım, Dünümün tanığı Memeleketim Ankara ‘da! Esra Oskay |
Ankara Şiirleri
Ankara- Ankara da... Hüzünlü bir kış akşamı. Kar yağıyor inceden inceye. Tuzla buz her taraf. Kanımı donduruyor sokaktaki adam. Ankara da... Soğuk bir kış akşamı. Fırtınalar esiyor sokak araların da. Mendil satıyor. Köşe başların da çocuklar. Donuyor iliklerim. Kan damlatıyor gözlerim. Ankara da... Yorgansız bir kış akşamı. Acı yağıyor kaldırım taşlarına. Bir yanda sokak çocukları. Kapkara elleri ile. Kağıt topluyor yaşlıca bir amca. Ankara da... Beyaza bürünmüş bir akşam. İnadına karanlıkta kalan insanlar. İnadına kör bakan gözler Artık üşümüyorum. Öldürüyor beni. Bu Ankara akşamları. Cömert Yılmaz |
Ankara Şiirleri
Ankara Kızı Bu diyarda ne çok çile varmış; Kimi çok çekmiş kimi görmemiş, Kimi hiç sevmemiş adam gibi, Ben ölümüne sevdim be Ankara kızı. Sevdim ama sevilmedim, Hep başımı diktim eğilmedim, Zalimlere hiç ezilmedim, Sen ezdin beni be Ankara kızı. Bir çıkabilsem yollarına, Bir sarılsam kollarına, Bu vatanın dağlarına, Dağ demem be Ankara kızı. Bir gün beni anlarsın, Sende beni ararsın, İşte o gün çok ağlarsın, Ağlarsın be Ankara kızı. İşte böyle Ankara kızı, İçimde ateş yüreğimde sızı, Gel de silinsin bu kara yazı, İnat etme gel be Ankara kızı. Fatih Çiftci |
Ankara Şiirleri
Kim
Biri beni boğacak ama kim. Ya Ankara ya sen Yada sensizlik sevdiğim… İbrahim İmer |
Ankara Şiirleri
Sana Bir Ankara Gönderiyorum Sana bir Ankara gönderiyorum, Takvimleri, yirmi beşi yirmi beş geçe durmuş. Saatleri, şubatı otuz geçiyor hep. Kanat kanat maviye çarpmış, Cebimde kalmış, şiirimin arasında... Sana bir Ankara gönderiyorum, Gökyüzü yalnızlığında büyüyor, içimde, Kapılarıma kilit vurulmuş... Sayfaya bir gül, bir de Ankara iliştiriyorum, Sarıya boyalı duvarlardan şiir söküyorum, Hepsini sana gönderiyorum... Sana bir Ankara gönderiyorum, Puslu bir eylül sabahı tanıştığım kenti, Yağmurlu sokak aralarını, Kalabalık çarşılarını, Kızılayı sonra... Semt pazarlarında satılan çocukluğumu, Metroda unutulmuş ellerimi.. Sana bir Ankara gönderiyorum, Şehirler arası bir yolculuğu, Şiir kokan nefesimi, Omzunda ağladığım bir dostu, Cüzdanımda biriktirdiğim yılları, Kavgayı, şiiri, eylülü, Ve gülü... Sana bir Ankara gönderiyorum, Minibüs sıkışıklığında, soğuğa kesmiş gözlerimi, Üçüncü yağmurun hikayesini, Tunalıda attığım adımlarımı, Sakaryada söylediğim türküleri... Sana bir Ankara gönderiyorum, Yenimahalle şentepe yokuşunu tırmanan şairi, Karda yalınayak yürüyen şairi, Öfkesini aynalara yapıştıran şairi, Yeşil gözlerini marmarada kaybeden şairi, İstanbul yalnızlığı omuzlarında kalan şairi... Sivas caddelerini, sokaklarını, akşamlarını, Doğuyu, batıyı, kuzeyi, güneyi, Haftanın yedi gününü, yılın on iki ayını, Üçüncü cemreyi, beşinci mevsimi, yedi iklimi, Yağmuru, karı, güneşi, ayı, yirmi dört saati... Sana bir Ankara gönderiyorum. Mum alevinde ıslanmış göz yaşlarımı, Bir çift karanfili, gülü, papatyayı, Duraklarda seni beklediğimi, Di’li geçmiş zamanları, Dağ başlarında yakılan çoban ateşlerini, Silahımı, kalemimi, yalnızlığımı, Ve sana bir Ankara gönderiyorum... Sana bir Ankara... Bir gece... Şiir... Gönderiyorum... Orhan Karahan |
Ankara Şiirleri
Sensiz Ankara Demli bir çay tadında Acı tütünün yoldaşlık ettiği Hüzünlü bir Ankara akşamı Ve yağmur yağıyor Burnumda şarabii toprak kokusu Hasret Tıpkı İstanbul gibi Çok bilinmeyenli bir denklem Girdabına kapılırken hayatın Düşlerden umutlardan senden uzak Senden güzel gözlerinden uzak Gelde çöz bu denklemi Çözebilirsen... Şimdi ankara sokakları Islak Ve yorgun Şimdi Ankara sokakları Soluk resimler gibi Ben ise hüzün giyinmişim Tıpkı yağmurlu gecelerde İstanbul gibi Seni mi arıyorum boş sokaklarda Kendimden bir izmi? Seni mi kaybettim karanlık dehlizinde ömrümün Kendimi mi? Bilmiyorum. Belki çıkıp gelsen ansızın Düzelir herşey diyorum Gelmeyeceksin biliyorum Ankara hep öksüz kalacak Ankara hep yokluğuna ağlayacak Kabullenemiyorum. Kapanıp işte böyle daracık odama Penceremden yağmuru seyrediyorum Bak! Bahar geldi Mimoza Son bir umutla Bahçemde açmanı bekliyorum... Mehmet Erdoğdu |
Ankara Şiirleri
Yağmur Yağmur yağıyor yine Ankara da Aklıma sen düştün yine sevgilim Gayrı senden ayrıyım buralarda Mehtaba sen düştün yine sevgilim Uzar giderken yollar Ankara ya Rüyama sen girdin yine sevgilim Yağmur yağıyor yine Ankara da Ağlıyor gözlerim sana sevgilim Gündüz kederli olsamda burada Mahkum gecelerim sana sevgilim Utanmam sormaya gri bulutlara Rüzgarım ol gel sen yine sevgilim Yağmur yağıyor yine Ankara da Akşamlar gamla doluyor sevgilim Gel, özlüyor kollarım buralarda Masumca sokul bana sen sevgilim Uyanıp Ankara da çıksam sokağa Rahmet yağıyor yine Ankara ya İrfan Cebeci |
Ankara Şiirleri
Gördüm Yine üzerinde aynı kıyafetlerin Aynı saç stilin Ya o hızlı hızlı gidişin Bu sabah seni gördüm Ankara’da Bu sabah seni gördüm Ankara’da Garip bir telaşın vardı sanki Bir yere yetişecektin yada benden kaçıyordun Bu sabah seni gördüm Ankara’da Bu sabah seni gördüm Ankara’da Hayal mi yoksa sen misin Seni görmek istediğimde hep yanımdasın Yanına yaklaştığımda anladım ki Bu sen değilsin Yine yalnızlığımla kala kaldım Ama ben kendimi şuna inandırdım Bu sabah seni gördüm Ankara’da Hikmet ERDEM |
Ankara Şiirleri
Şiirlerdeyim Bir yaz akşamı Ankara'da Efil efil esen rüzgarlarla Şiirlerdeyim. Şiirlerdeyim seninle gelen İçten bir merhabada. Bir yaz akşamı Ankara'da Işıl ışıl yanan yıldızlarla Resimlerdeyim. Resimlerdeyim senden gelen İçten bir gülümsemede. Bir yaz akşamı Ankara'da Pırıl pırıl duran dolunayla Hayallerdeyim. Hayallerdeyim seninle giden İçten bir hıçkırıkta. Bir yaz akşamı Ankara'da Kızıl kızıl yanan gözlerimle Dualardayım. Dualardayım senden giden İçten bir hoşçakalda. Nurdan Elver |
Ankara Şiirleri
Ankara Bir Ankara sabahıydı hiç unutmuyorum, Yeni gelmiştim daha. Özlemelere, iç kanamalarına, Ve oksijensiz yaşamalara alışamamıştım henüz. Hala kanıyordum sana, Hala öksüzdüm ardından, Ve hala ağırdım kendime hiç olmadığım kadar. Yağmur vardı, Üzerimde ince bir mont, Ve içimde sen. Bir Ankara sabahında Sen içindeyken insanın, Yürümek bile ağır geliyordu üşüyen yanlarıma. Kaybolmuş bir iklimde buz kesmişken şarkılarım. Seni hala Tren garlarında karşılayabileceğim hayali, İçimi yedikçe kalıyordum ortada. Belki de bir hiç uğruna ama ‘’neyse’’ diye düşünüyordum. Zaman geçmek bilmiyordu Ve seni unutmayı isteyecek bir vedayı İçimden uğurlayamamıştım hala. Durmadan yıkılıyordu beynime cümlelerin. Hatırladıkça hala sen oluyordum, Sen oldukça daha bir eksiliyor Daha bir kanıyordum. Cümlelerim sen gittin gideli öznesiz kuruluyordu Ve anlamsız bir yüklemle sonlanıyor Sonrada haberim yokmuş gibi Ankara’ya savruluyordu. Ben ise zaten Hiç olmadığım kadar yoktum Ankara’da. Dedim ya yeni gelmiştim daha. Sırtımda yıllarının hayal acıları vardı. Artık her şeyi bir çırpıda unutacaktım, Artık ardından ağlamayacak Yeni hayallere savrulacaktım. Böyle anlatıyordu çünkü son cümlelerin. ‘’Mutlu kal’’ diyordu. Mutlu kalınabilecek bütün yanlarımın Başı sağ oldu o gün. Benle beraber öldüler. Şimdi ben Ankara’da Yalnız yas tutuyoruz hala Gidenlerin ardından... Bu yüzden midir nedir? Her Ankara güncesi, İçimi acıtır yıllardır, Her ayrılık acısı, Ardında kalan her yürek sancısı, Ve buğulu her Ankara levhası, Hala acıtıyor içimi, Ve her Ankara’da olduğumda, Hiç olmadığım kadar, Yokumdur aslında. Şakir Açıkgöz |
Ankara Şiirleri
Yine Ankara Sokakları Yine hüzünlü bir gece Yıldızlar hayata küsmüş Hepsi bir yere saklanmış Ve yine ben dostlarım Yine Ankara sokakları Yine dolaşıyorum parklarda Karanlık ve sessiz bir yerde Yetersiz kalan ay ışığında Benim tek barınağım Yine Ankara sokakları Yine dertleşiyoruz onla Her zamanki gibi dinliyor Hep sessiz kalıyor Ama beni tek anlayan Yine Ankara sokakları Kimi yeri neşe bucağı Kimi yeri dert ocağı Kimi yeri pislik tuzağı Hepsini bir arada tutan Yine Ankara sokakları Evsiz çocukların yuvası Kimsesizlerin pusulası Yalnızların buluşma sahası Gariplerin tek safhası Yine Ankara sokakları Tahir Korkut |
Ankara Şiirleri
Ankara Ankara'da yaşadığın gibi bendede yaşa Ankara’ya gittiğin gibi bana da git Ankara’yı sevdiğin gibi beni de sev Benimde kafelerim var barlarım var Aşkı yaşa mekanlarımda Benimde eğlencelerim var Danset kendinden geç Sen bana dön bana eşlik et Benimde tiyatrolarım var Perdelerimi indir,sahnelerime gir Sonunu getirmeyeceğim,oyunumu oyna Aşk konulu piyeslerimde başrol oyna Her hücremden binlerce alkış topla Ankara’da olduğun gibi bende de ol Yunus Demir |
Ankara Şiirleri
Ankara ki yalnız kalmalı avuçlarında Ne zaman bir yaz gelse En azından yaz sansan Ankara’yı Saçlarından kalkan bir tren geçiyor Geriye kalan bir rüya Bir tren katarında Nisyan bedelini ödüyor Zamansız düşüyor gözlerin. Ankara Bir kırkikindi yağmuru gibi Düşüyor gözlerinden. Meğer ne tuhaf şeymiş Tanıdık bir sima görünce Hafif gülümsedin yanakların besbelli kıpkırmızı Mevsim sonbahar, Kentin caddeleri yürüyor gecenin karanlığında Sanki hafifçe üşümek için biraz ince giyinmişsin Ellerin ayarsız her köşe başında. Bu kaçıncı köşe başı Bu kaçıncı kaçışın Ankara ki yalnız kalmalı avuçlarında Hayri Padak |
Ankara Şiirleri
Kan ve Sensizliğin Gözlerim gözlerine uzak kaldı, Yetim bir akşamda hasretine düşeli. Bir yanım eksik bekledim şafaksız gecelerde Gözlerimde bir tutam kan ve sensizliğinle. Anlamadın ki beni; görmnedin ki. Yorgun bir zamana bıraktığın, En asil sevdaydı yüreğimdeki. Sahipsiz titriyordu ellerim, üşüyordum... Büyüsüyle aşkının, ıssız bir tepede Yapayalnız, çırılçıplak bir ağaç gibiyim. Ne yandan eserse essin rüzgar, Kırlıyorum, yapraklarım savruluyor, Ve sensiz kalıyorum, üşüyorum... Ulu bir çınar gibi yükselirken yalnızlığım, Ben, hep seni düşlüyorum. Yıllarca uzasktayken yüreğine, Ankara'nın herhangi bir sokağına düşüyorum. Ansızın silüetin karşılıyor, Ansızın Ankara ayırıyor. Gözlerinin kahveliğini paylaşmıyor benimle. Bir sevda büyütmüş, gizlice; Yeni, yepyeni bir sevda. Aramaya kalkışsam seni, Çıkmazlara sürüyor yollarımı. Oysa, biz eski dosttuk Ankara'yla. Kaderle aramıza girdin, Yetmezmiş gibi Ankara'yla da. Yıktın, viran ettin ve gittin. Sevdamı bıraktığın yorgun zamanlarda, Mutluluğunu yaşadın, benden habersiz. Artık gurbetinde ağlıyorum, Ankara'da ağlıyor, O'nada vefalı çıkmadın. Ezdin geçtin sokaklarından, yüreğimden Ne istedin bizden, neydi bu insafsızlığın Yakışmadı sana, bu yaptıkların, Sustun, bütün haykırışlarıma, Sana verilebilecek en asil sevdayı Yorgun bir zamana bıraktın. Şimdi! Yıllarca uzaktan Ankara'ya bakıyorum, Ankara bana. Gurbetin bana vurgun, ben sana; Tutkuyla, hasretle, kan ve sensizliğinle. Ünal Yüzer |
Ankara Şiirleri
Veda hiç gözümde doğmadın, hiç gözümde batmadın, ben sevmek istedikçe, sen uzaklaştın, hep gönlümde doğdun, gönlümde batıyorsun, söylesene Ankara, kimlerden kaçıyorsun? sır gibisin Ankara, içimde bir sırsın sen, ellerimde sızlayan, kabarmış nasırsın sen, kor gibi alevlenen, yüreğimde narsın sen, gurbeti yaşadığım, hain bir diyarsın sen. Ankara Ankara, sırlarınla doluyum, sırlarımı saklayan, vefalı bir yarsın sen, içinde gurbetim, içimde bir dertsin sen. ne kadar nankörsün, nankörsün sen Ankara! bu şehrin her sokağında, bir günahım var, belki geceler boyu ağlamalar, belki kaldırımlara düşmüş, bir damla gözyaşı kalır, benden, sevgiliyi kıran bir söz kalır geriye... sonra, sebep olduğum, gözünden süzülen yaşlar kalır. ve köpek sesleri, sarhoş narasıyla, bu şehrin göbeğine, mühür gibi vurduğum, tak tak ayak seslerim kalır... süzülen gözlerimden, son bir bakış, içimi inciten, buruk bir veda, dudaklarımı acıtan, acı bir tebessüm kalır, sonra, yavaşça sallarım ellerimi, belki, sallanacak bir kol bulamam karşısında, hoşcakalın dostlarım, hoşcakalın, sevenlerim, sevdiklerim, sevmediklerim, hoşcakalın, hoşcakalın sevmeyenlerim, hoşcakalın... Tacettin Aksu |
Ankara Şiirleri
Gözlerin Varken Ben Konuşamam I niçin baktığını bilmiyorum gözlerim desen ağlayacağım niçin baktığını bilmiyorum bil ki ağlamayı da biliyorum ben! bil ki gülüyorsam gözlerindendir! bil ki ağlamayı da biliyorum ben! sorsalardı bilemezdim anla beni! meğer ölümün diğer adıymış aşk sorsalardı bilemezdim anla beni! ve sen ölümcül gelincik, unutma acı aşkların büyüyen gücüdür ve sen ölümcül gelincik, unutma II yıllardır seni arıyordum senden habersiz aşkımı büyüten şehirlermiş gözlerin bir bahar varlığınla değiverdin habersiz ruhumda çözünen nidaymış sözlerin yıllardır seni arıyordum senden habersiz toprak senmişsin, gökyüzü sen gözlerinin sürgününe düştüğümden beri ateş senmişsin, kıyamet sen ben gözlere yalan söyleyemem anla beni aşkım yağmurların dövdüğüdür her bahar her gece sürüp dipsiz kuyulara kan gibi bir gülün renginde gördüğündür her bahar ben gözlere yalan söyleyemem anla beni tebessüm senmişsin, gözyaşı sen bu göğün bana yazdığıdır, silemem sayfa senmişsin, kalem sen o gün bir günahın öfkesiydi gözlerin kapıları her akşam bir tövbeye açılan yakıcı kelimelerin sözleriydi tarihin leyla’nın ardından her aşka yazılan o gün bir günahın öfkesiydi gözlerin hayat senmişsin, ölüm sen bir şehri kalbimde nemrut gibi yakan hırs senmişsin, güç sen ben, kelimelerle büyüyen çocuk sen, her rüyada ağlatan gerçek ben, hislerin yağmaladığı çocuk sen, her duyguda yaşatan gerçek ben, kelimelerle büyüyen çocuk aklım senmişsin, kalbim sen ben aşkı gözünde bulmuş çocuk kader senmişsin, kaza sen gül senmişsin, güzel sen gün senmişsin, güneş sen çiçek senmişsin, yaprak sen hayal senmişsin, gerçek sen yalnız sen ancak sen sadece senmişsin herşeye rağmen sen III saatler beni sensiz geçiyor hüzünle çöküyor karanlık sızı katıyor gecenin yarasına umudu kurşunlayan ayrılık zehir gibi dağılıyor arasına saatler beni sensiz geçiyor sokaklarda yalın ayak kurgular alevler yükseliyor ücralardan vuslatsız kaldırımlarda duygular yıldız çığlığı karışıyor arasına saatler beni sensiz geçiyor bir kibritle tutuşuyor gözlerim kurşuni muhtıralar damarımda kifayetsizce çırpınıyor sözlerim ıstırap virüsü karışıyor arasına saatler beni sensiz geçiyor kırgın besteler düşüyor dudağıma karabasanlar deliyor ince hayalini çarmıha dönüşen paslı ellerimin hasret vurgunca geriliyor arasına saatler beni sensiz geçiyor sessizlik gözlerinin sesi yastığımda asude çınlamalar yutkunuyorum acının can damarına bastığımda ölümün kuytuluğu giriyor arasına IV sokaklarda ben, sen ve ankara lambalar yandı sabaha kadar pencereler çarptı, kapılar vurdu fırtınalar seni andı sabaha kadar duvarda sen oldun, perdede sen baktırdın durdun sabaha kadar rüyada sen oldun, hayalde sen söylettin durdun sabaha kadar hiçbir şey diyemedim kimseye harfler zehirledi sabaha kadar hayalimde canlanan suretinde fırçalar inledi sabaha kadar sen bir şarkı oldun, sen bir şiir, okundun durdun sabaha kadar sen bir şehir oldun, sen bir sihir yaşandın durdun sabaha kadar V hiç kırılmadım, incinmedim ankara beş dakikada ne hissettimse anlattım hiç kırılmadım, incinmedim ankara gözlerine baktım, gözlerine ankara beş dakikada ne gördümse anlattım gözlerine baktım, gözlerine ankara kalbimde fırtınalar koptu ankara beş dakikada ne yaşadımsa anlattım kalbimde fırtınalar koptu ankara ben konuşmayı bilmem ki ankara beş dakikada ne yaptmsa anlattım ben konuşmayı bilmem ki ankara acım birkaç kelimeyle dinmez ankara beş dakikada ne anlatılırsa anlattım acım birkaç kelimeyle dinmez ankara Hamdullah Arvas |
Ankara Şiirleri
Ankara Ekspresi Bir sabah uyandığında Ben olmayacağım yanında İşte o kalbe bir daha Güneş doğmayacak Akşam karanlığı gibi Beni seven gönlüne Seni deli yüreğime Mahkum edeceğim Orada bir yerlerden Belki uzakdan Benim sevdamı çalacak Ve ben senin sevdanı Çaıp dinliyeceğim Bak karşı kıyıya dumanlı Sahile vuran dalgalar bile Sensizlikten bunaldı Çarpıyor yüreğimde şimdi Birazdan kalkacak sesizce Adı Ankara ekspresi Bu yoculukta Sen olmayacaksın Bir tren sesi gelecek Kulağına taaa uzaktan Bir aşk filosu geçecek Tam üzerinden Yürekte senin sevdan Belki de çarpacak kayalara Kim bilir belki intihar edecek Belki de kurtulmak isteyecek Son an da Kim bilir belki düşecek Elleri dizleri kanayacak Sabıkalı sığınmak isteyecek Bu gemi öyle bir gemi ki Kaptansız da gider Üzülme çünkü rotası belli Adı Ankara ekspresi Zalım ankara ekspresi Salim Erben |
Ankara Şiirleri
Ankara’da mevsim bu yıl da mevsimi geçti ankara’nın yine başladı yağmurlar puslu sabahlara açılır gözlerimiz yine şemsiyeler tutar ellerimiz ne kış olduğunu biliriz mevsimin ne sonbahar balçık içinde ezilir gider güzelim sarı-kızıl yapraklar kent kasvete bürünür sinsice gurup görünmez olur akşamlarında bulanık sular birikir her biri tuzak sokaklarında bu beşinci mevsimi ankara’nın güzden kurtulmuş kışa gebe hüzünlü telaşlar yaşanır bütün evlerde yediverenler ne açmayı bilir, ne solmayı gezilecek keyfi kalmaz akşamların bu halini de severim ben ankara’nın Neşe Ersoy |
Ankara Şiirleri
Ankara nasıl........Hüzünlü sevdamın şehri...... Ankara nasıl? Yine kar var mı? Kar varsa şarap var mı? Şarap varsa sevda var mı? Nasıl ankara? Nasıl bitmeyen sevdam? Hüzünlü sevdamın şehri Nasıl şimdi.... Bizsiz soğuktur orası Gözlerimiz olmadan Bir birimize dokunamadan Nefesimi nefesinde hissetmeden soğuktur orası Nasıl ankara Nasıl sevdiğim kadınım..... Adam gibi sevmedik mi Bir şubat günüydü 90 larda bir şubat... Meydan okurcasına yasağa Sevmedik mi adam gibi.... Başımıza karlar yağarken.... Sevda güneşi yakmamışmıydı bizi Savan Günay |
Ankara Şiirleri
bi kaçını biliyorum abi birazınada göz gezdirdim şöle ah ah bi başkadır benim başketim be
her yeri hüzün dolu ::) emeğine sağlık +1 |
Ankara Şiirleri
Ankara'da Sonbahar... Ankara'da aşk'a dokundum akşamında bir sonbaharın kara bir ateşti gözleri... bir tufan gibi yıkıp geçti benliğimi gözlerinin alevi tutuşturdu ellerimi... aşk'a dokundum, susadım, yandım... küllerimi savurdular bir öyküye, herşey birşeye, birşey herşeye dönüşüyordu ve ruhumun çöllerinde, bir mecnun dolaşıyordu... gözlerimden bir yaprak düşüyordu ben düşüyordum en yüksek noktasından, kurumuş bir ağacın... ölümün, aşkın ve inancın kuruduğu bir çöle dönüşüyordum... Ankara'da bir sonbahar yorgunuyum artık, sarardı ellerim güz yağmurlarıyla... aşka dokundum bilmeden öleceğimi... gözlerinin ışığı kararttı geleceğimi... benim için artık ne sen varsın, ne ankara, ne bahar... ruhuma kefen oldu okyanusun serin rüzgarları, ve kurumuş yaprakları bir ağacın yolcuyum kanadında bir kırlangıcın... aşkın ötesindeki mevsim; bu sonbahar... Eşref Günaydın |
Ankara Şiirleri
Alıntı:
|
Ankara Şiirleri
Bekleyen... Biz ayrılırken Yağmurlu bir havadaydı Ankara Bulutlar ağlıyordu ardımızdan Gidişin rüzgarlıydı, Kurumuş bir yaprak misali, Uzaklara savrulurken. Gelişinse, hiç olmadı. Bugün yine yağmurlu Ankara Ayrılan kim bilir kaç kişi var, Bir hiç uğruna. Serzenişleri var gök kubbenin Tılsımı sönmüş güneşe, Karanlık gecelere, Ayrılığı tatmış Ve tadacak herkese... Biz ayrılırken Yağmurlu bir havadaydı Ankara Tıpkı çocuğu ölmüş bir anne gibi Yada annesi ölmüş bir çocuk gibi Gözyaşımız sel oldu Sürükledi bizi bir meçhule Gidişin dağıttı beni Rüzgarın dumanı dağıtması gibi Gelişinse, hiç olmadı... Fatih Kuyucu |
Ankara Şiirleri
Ankara Kışı ... bir ocak akşamıydı uyandım bir bahara düştüm yıllardır yaşadığım kentin sokaklarına aradım seni bütün tenhalarında her köşesi bir başka güzel şimdi ocakta çiçek açtı ankara ve yıllar sonra bir kış günü uyandı ankara bütün zamanların en güzel sabahına esridi gerindi ağız dolusu bir tebessümdü bir ocak akşamı ankara hüzne gömüldü ... Mehmet Haluk Hisli |
Ankara Şiirleri
Bugün kimsesizliğimle Yürüdüm durdum yağmurda Ne şemsiye, ne etraf umurumda değildi hiçbir şey. Ankara caddeleri gittikçe Yabansıllaşıyor gönlümde. Yürüyorum, atamıyorum tezatlığı üzerimden. Hasret beni içiyor... Sonbahar çocuklar gibi geliyor bana Öyle masum, öyle içten. Ankara da sonbaharı yaşamak Nefes almak gibi birşey. Böyle sonbahar görmedim önceleri Böyle yalnız, böyle dopdolu değildi Hiçbir bahar sonum. Botanik Parkı Yalnızlığı rüzgar gibi çarpıyordu yüzüme. Çoraplarım ıslaktı, Saçlarım ıslaktı, Gözlerim ıslaktı Sen sıcacıktın... Soğudukça ben, sen devreye giriyordun Kaostan alıp, çıkarıyordun beni. Yeni bir kaosa giriyorduk. Tıkanıyorum birden bire Ankara tıkıyor beni Ankara'nın sadece sonbaharını sevmiyorum. Ankara yaşamım oldu benim. Elimdekilerle yetinmesini biliyorum. Yalnızlığımla, sonbaharla yağmurla yetiniyorum Ama seninle yetinemiyorum Hasret içiyor beni... NURTEN ABLA |
All times are GMT +3. The time now is 13:49. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025