Antalyalılar Hizmette Değil,Sahte Hocaya Oy Verince,Bakın Neler Oluyor Neler?
 

Antalyalılar kantarın topuzunu kaçırmış

Uzmanlar, Türel'e ders vermek isteyen halkın, kantarın topuzunu kaçırdığını, halkın da bunun farkında olduğunu belirtiyorlar.http://www.habervaktim.com/resim/resim66521_2.jpgYerel seçim bitti ancak sonuçları hala tartışılmaya devam ediliyor. Seçimin her kes için en sürpriz sonuçların alındığı yerlerden biri de Antalya oldu. Başbakan'ın da 'çok anormal' olarak değerlendirdiği Antalya sonuçların Antalya kamuoyu için de sürpriz oldu.

Esnaftan vatandaşa, gazeteciden uzmanlara kadar her kes bu sonucu sürpriz olarak değerlendiriyor. Sonuçları analiz eden uzmanlar Antalyalıların Türel'e bir ders verirken kantarın topuzunu kaçırdığını düşünüyor. AK Parti'nin kaybetmesinde temel sebepler olarak ilçe belediyelerinde yanlış aday seçimi, raylı sistemin zamansız yapılması, Antkart projesi ve Türel'in halktan kopuşu sıralanıyor.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, sadece kenti değil Türkiye'yi şaşırtan bir sonuçla karşı karşıya olunduğunu söyledi.

AK Parti'nin 5 yıl süresince ciddi projelere imza attığını vurgulayan Yeni, en büyük hatanın da burada yapıldığını belirterek, "Belki de en büyük hatalarından birisi, 15 yıla sığabilecek hizmetleri 5 yıla sığdırma gayreti ve şehrin her tarafının inşaat alanına dönmesi oldu." dedi.

Antalya'nın yeni başkanı Mustafa Akaydın'ın adaylığının AK Partililer tarafından iyi okunamadığını düşünen Mevlüt Yeni, ortaya çıkan sonucun teşkilatların iyi çalışmadığını gösterdiğini sözlerine ekledi.

AK Parti'nin en önemli hatalarından birin Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner'i yeniden aday göstermemesi olduğunu savunan Yeni, "Bu siyaset travması yaşattı. AK Parti Büyükşehir'i Kepez'le kazanmıştı. Menderes Türel Kepez'de partisinden geride oy aldı. Kepez'de seçim kazandı ve kaybetti. Muratpaşa ve Konyaaltı ilçelerinde çok fark yediler. Çünkü oradaki CHP adayları rakipsiz kaldı. Buralarda doğru aday bulunamadı. AK Parti kimseye kabahat bulmamalı. Tamamen genel merkezin hatasıdır. Hem aday belirlemede hem de yatırımların zamanlamasında yanlış yaptılar. Antalyalılar sıkıntıya gelemiyorlar." diye konuştu.

Menderes Türel'in başkanlığının ilk dönemindeki görüntüsünün sonlara doğru değişmeye başladığı saptamasında bulunan Yeni, bu konuda şunları söyledi: "Menderes Türel, ömrünün büyük çoğunluğunu Ankara'da geçirdi. Antalyalılarla doğru anlamda empati kuramadığını düşünüyorum. Antalyalılar, Kalekapısı'na gidip tabureyi çekip, çay içmeyen belediye başkanına oy vermezler. Türel'in direk genel başkanla görüşüyor olması ve kendini yukarıda bırakması birçok insanın tepkisini çekti. Menderes Türel halka inemedi, hizmetlerine ve projelerine güvendi."

Menderes Türel'in handikaplarından birisinin de yüzde 100 seçileceğine dair kamuoyunda oluşan izlenim olduğuna dikkat çeken Yeni, "Birçok insan gitti kendi partisine oy verdi. Bir de 'Menderes Türel kazanmasın da kim kazanırsa kazansın' diyenler vardı. Küçük partilerin ve özellikle Hasan Subaşı'nın etkisiyle DP'lilerin tepki oylarının Akaydın'a kaydığını görüyoruz. Burada Akaydın değil de Mehmet Efendi bile olsa yine kazanacak gibi bir netice çıktı ortaya."

Ortada bir hatalı aranması gerekirse bunlardan birisinin de Menderes Türel'in kendisi olduğunun gözardı edilmemesini isteyen Yeni, "Menderes Türel İstanbul'da ulusal bir kanalda yayına çıkarken Akaydın hoca Kepez bölgesinde bir gecekonduda bir vatandaşın evindeydi eşi ile birlikte. Oy vermeyenler bile 'eyvah biz ne yaptık diyor. Antalya'da şu anda bir kaos yaşanıyor. Acaba hizmetler aksayacak mı diye. Antalyalılar belki uyarı yapmak istedi ama ayarı iyi tutturamadılar." ifadesini kullandı.

Gazeteci Selami Şahin ise 29 Mart seçimlerinin Antalya'nın farklı yapısını ortaya koyduğunu söyledi.

Bu yapının başında Antalya'nın emekliler kenti olmasının başta geldiğini anlatan Şahin, "Buraya rahatına düşkün, yaşamının geri kalanında rahat etmek isteyen insanlar geliyor. Esasında sosyolojik bir durum söz konusu. Bu insanlar kentteki her türlü yapılaşmadan rahatsız oluyor. Tramvayın 1,5 yıllık sürede verdiği sıkıntı vatandaşa işkence gibi geliyor. Dolayısıyla ona refleks gösteriyor." dedi.

Bunun dışında Antalya'nın görünmeyen kodlarının varlığına da dikkat çeken Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana göre en önemlisi Menderes Türel'in ilk başlarda vatandaşın içinde yer alan babacan, sevecen tavrının sonlara doğru hükümranlık tavrına dönmesi. İkincisi ise Başbakan'ın 28 kez gelmiş olması. Hepimiz Başbakan'ın bunun övünçle anlattığına şahit oluyoruz. 28 kez geldiğinde polisin, memurun çektiği çile var. Bunlar hiç görülmüyor. Bir diğer neden ise Antalya'da AK Parti kırsalda güçlü. Siz beldeleri ilçe yapıyorsunuz ama kazanamıyorsun. Olacak şey değil. Bunun en büyük nedeni aday belirlerken AK Parti'nin yerele özgün doğru adayı bulamamasıdır. Sanırım Türel'in burada bir hatası var. O da şu. Kendi başkanlığının alt kademe belediye başkanlarının seçiminden sonra gerçekleşeceğinin çok farkına varamadı."

Tüm bunların üstüne Antkart, tramvay ve yatırımlarda yapılan zamanlama hatası da eklendiğinde bugünkü sonucun ortaya çıktığını ifade eden Şahin, Antalya'ya yapılan yatırımların yeni dönemde duracağına inanmıyor.

Şahin, yatırımlara gerekçe olarak Antalya'nın Deniz Baykal'ın kenti olarak gösterilmesinin doğru olmadığına işaret ederek şöyle konuştu: "Antalya, 20 ilin toplamından daha fazla gelir getiriyor. Bunun için Antalya'nın üzerine düşüldü. Karşılığında vatandaşın teveccühü beklendi. Yatırımlar devam eder. Her şeye rağmen Antalya cezalandırılamaz. Ama koordinasyon olmadığı için bu kadar hizmet alamaz. Ben bu dönemde Türel'in hizmetlerinin yüzde 100 aranacağından eminim."

Antalya'nın siyasi yaşamanda söz sahibi olan eski belediye başkanlarından Hasan Subaşı da Menderes Türel'in kaybetmesinin bir nedenin seçmen profiliyle ilgili olduğunu söyledi.

Türk seçmenin genelde duygusal bir yapıya sahip olduğunu anlatan Subaşı, "Tepkisel oylarıyla çok iktidar devirmiştir. Parti kapatmalarına ya da darbelere de refleksle, tepki oylarıyla farklı sonuçlara götürmüştür Türk seçmeni. Bu Antalya'da daha çok görülür. Akdeniz iklimi, daha sıcak kanlı insanlar, burada daha baskındır. Tepki oyları daha hakimdir. Son haftalarda esnafın arasında dolaştığınızda halkın bu tercihi belli oluyordu. Bir kızgınlık söz konusuydu. Ulaşamıyoruz, sözümüzü duyuramıyoruz ya da yapılan yanlışları dediğimiz zaman bizi dinleyen yok şeklinde bir takım yakınmalar vardı. Antalyalı seçmen Akdenizli baskın karakteriyle daha heyecanlıdır, daha duygusaldır. Refleksleri çabuktur. Anidir. Öfkeleri hemen sandığa yansır. Bunlar Antalya seçmeni için doğaldır." diye konuştu.

Özellikle trafikle ilgili çalışmaların seçmenin içine sinmediğine dikkat çeken Subaşı, şöyle konuştu: "Bir takım hizmetleri de tartışılır haldeydi. Yeterli ve doğru projelendirilmedi diye, tramvay gibi. Trafik alt geçit çalışmalarının bir ulaşım master planına dayalı olmadığını Antalyalı çok tartışmıştı. Tatmin edici karşılıkları da olmamıştır. Hatta esnaf rahatsızlığını çok kere dile getirmiştir. Onun için hizmetlerinin getirisi, götürüsü denk sayılmıştır ve Menderes Türel bir önceki seçimdekine yakın oy almıştır. Antalya'ya 10 yıl boyunca hizmet ederken öncelik verdiğim konuların başında Antalya'nın katılımcı yanını geliştirmek, demokratik reflekslerini geliştirmek, sivil örgütlenmeyi teşvik etmek gibi çalışmalarım olmuştur. Antalya bu noktada çok duyarlı hale gelmişti. Onun için katılım anlayışının gelişmemesi veya daha düşük kalması, Antalyalının tartışmaların içine girememesi rahatsız etmiştir, yadırganmıştır."

Yanlış adayların AK Parti'yi seçimleri kaybetme noktasına sürüklediğine işaret eden Subaşı, "Adaylar, AK Parti'nin oylarını artırmamasında etkisi olmuştur. Halkla yeterli iletişim ve katılım sağlanamadığı gibi aday tespitlerinde de hatalar yapılmıştır. Muratpaşa gibi çok önemli bir merkez ilçede 8-9 aday yarıştırılmıştır sonra bu yarışmanın dışından başka bir aday tercih edilmiştir. Bu ciddi kırgınlığa neden olmuştur. Kepez'de Erdal Öner'in aday yapılmaması seçmeninde burukluğa neden olmuştur. Yine Aksu ve Döşemealtı'nda da burukluklar olduğunu biliyorum. Oralarda da çok doğru tespitler yapıldı diyemeyiz. Bunların faturası da Menderes Türel'e çıkarılmıştır." şeklinde konuştu.

Tepki oylarına da dikkat çeken Subaşı, konuşmasına şöyle devam etti: "Küçük partileri düşündüğümüz zaman seçmende oyun boşa gitmesin anlayışıyla AK Parti'ye içi sinmeyenler ikinci önemli adaya, ikinci büyük partiye yönelmişlerdi. Bütün Türkiye'de olduğu gibi bu Antalya'da da böyle olmuştur. O da Antalya'da CHP'nin oyunu 40'lara çekmiştir. Benim için sonuçlar sürpriz değildi."

Eski siyasilerden Yıldırım Fırtına ise AK Parti'nin aday tespitinde ciddi yanlışları olduğunu vurgulayarak, "Aksu bölgesinde Veli Atik, Kepez'de Erdal Öner, Döşemealtı'nda Nurettin Tursun gösterilmiş olsaydı AK Parti'nin kazanacağı söyleniyor. Nurettin Tursun onu da ispatladı zaten. O bölgede CHP'nin potansiyeli olmamasına rağmen seçimi kazandı. Bu üç adayla devam etmiş olsaydı Menderes seçimi kazanabilirdi diyorlar. Benim de kanaatim o doğrultuda." dedi.

AK Parti'yi Antalya'da yenilgiye uğratan nedenlerden birisinin de makro düzeydeki siyasetle ilintili olduğuna değinen Fırtına, "Ekonomik krizin AK Parti iktidarına 1,5 yıldır olan etkisi, bir de Başbakan'ın sert konuşmalarının insanları kırması. 'Bunlar gitsin de kim gelirse gelsin' diye düşündü insanlar. Kim gelebilir, ikinci sıradaki gelebilir. 22 Temmuz'daki oy dağılımına göre AK Parti birinciydi, büyükşehir hinterlandında CHP ikinciydi. Bu zaman zarfında da CHP'nin bir kaybı olmadı. AK Parti'nin 1,5 yıllık yıpranmışlığıyla ikinci olan CHP'ye sağ taraftan DP'den ANAVATAN'dan hatta bazı MHP'lilerin de oy verdiğini söylüyorlar." diye konuştu.

Belediyeciliği "Yatırımcı belediyecilik, sosyal belediyecilik" olarak ikiye ayıran Fırtına, "Menderes Türel yatırımcı belediyecilikte sınıfı geçmiştir ama sosyal belediyecilikte maalesef sınıfta kalmıştır. Halk seçtiği belediye başkanına her an ulaşmalı. Bugün şehir dışındaysa ya da toplantısı varsa yarın ulaşmalı. Esnafın içinde dolaşmalı. Menderes bu projeyi biraz aksattı." ifadesini kullandı.

AK Parti'nin Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni kaybetmesinde en önemli rolü oynadığı savunulan esnaflardan Lokman Adalı da, tramvayın geçtiği güzergahlarda işlerin tamamen durduğuna değindi.

Esnaf olarak Menderes Türel'le görüşebilmek için girişimde bulanmalarını karşın bundan sonuç alamadıklarını anlatan Adalı, "15 gün bekledik ama Menderes Türel'den cevap gelmedi. Türel, yollar inşaat için ilk kapandığı zaman geldi. 3 ay içinde yolu açacağını söyledi. 3 Haziran'da kapanan yolun eylül içinde açılması gerekirdi. Maalesef hala kapalı." dedi.

Menderes Türel'in halkın içine girmek, esnafın dertlerini dinlemek yerine 'ekabir takımı temsil' ettiğine inanan Adalı, bunun Mustafa Akaydın'ın işine yaradığı saptamasında bulunarak, "Menderes Türel halkı, esnafı, otobüsçüyü, dolmuşçuyu üzdü. Bunu karşılığında kamuoyundan destek alamadı. Hiç kimse Türel'in arkasından iyi rüzgar estirmedi. Mütevazi olmadı. 'Siz şehir planlamacılığından ne anlarsınız' diye resti esnafa çekti. Çantacım adında bir esnaf bu konuşmadan sonra felç oldu ve icralık duruma düştü." görüşünü savundu.

Antray adı verilen raylı ulaşım aracının geçtiği güzergahlar arasında bulunan Ali Çetinkaya Caddesi üzerindeki işyerini kapatmak zorunda kaldığını anlatan esnaf Bayram Çölkesen ise şunları söyledi: "Tramvaydan zarar gördüğüm için bir mağazamı kapattım. İki tane daha var, gerekirse onları da kapatacağım. Menderes Türel bizi bitirdi. Seçimleri de raydan ve Antkart'dan kaybetti. Esnaf bir yıldır zararda. İşlerimiz yüzde 100 düştü. Siftah bile yapamıyoruz. İş yerimi kapatalı 3 ay oldu. Dayanacak gücümüz kalmadı."




(CİHAN)

herşey zamanla anlaşılır...
iyimi oldu kötümü oldu hep beraber yaşayarak göreceğiz

antalyanın kaybedilmesine hepimiz çok üzüldük. Oysa ki çok iyi hizmetler yapmıştı partimiz orada

daha 3 ayda yaşananlar zaten Antalyalılara büyük bir ders olmuş durumda...

vergi kaçırmalarının önüne geçen Antkart sistemi bu hafta, iptal edildi.
2010 basketbol olimpiyatlarının yapılacağı basketbol kompleksi 1 ay önce, iptal edildi.
ülkemizin en ucuz suyuna, %10 zam (halkçı zam adı altında) 2 hafta önce uygulamaya koyuldu
düden parkında yaşanan olay sonrası, para vererek ihale olan bir yatırımcı aldığı yerden bir şekilde çıkarıldı, yaşanan rüşvet tartışmasına karışan yeni başkan önce iki kurmayını istifa ettirdi, daha sonra olay ticari bir durum var büyültülcek bir şey yok diyerek... görmemezlikten geldi...

eski il başkanı rahmetli hamza taş'ın adının konduğu bulvar, antik yunanlıların yaşamış olduğu bir tarihi mekan ismi olan, yunanca termesos bulvarı ismi verildi.

...

Bunlar normal muhalefetin ne olduğunun unutulmaması için bir kaç yerde onlar almalı ki AKpartinin değeri anlaşılsın demi?
Heryeri biz alsak bu adanalı gibiler nasıl konuşacaktı..
Demokrasi bu olsa gerek:)

Antalya kaybetti, trenden kendileri indi..
AK hizmete oy verenleri de düşünmek lazım gerçi; ama eşeklere binip yol alanla (hızlı) trenle yeri gelince de uçakla yol alanın arasındaki fark dağlar kadar..

Antalyaya bir kez gittim, 10 dk da yürüyerek gideceğin yere arabayla 30 dk da gidiyorsun halk bu yüzden uyarı vermeye kalkmış olabilir.

Ak Parti olsaydı 10 dakikalık yere 30 dakikada gitmeyecektin. Çünkü o dediğin yerlerde artık hafif raylı sistem vardı. Dolmuşlar, otobüsler o hattı kullanamayacaktı. İnsanlar AntKartları ile otobüsten ücretsiz olarak hafif metroya aktarma yapabilecekti. Ama şimdi?

Hafif metro seçimlerden beri çalışmıyor. Dolmuşlar, otobüsler o hatta cirit atıyor. Eski klimasız döküntü dolmuşlar geri trafiğe döndü. Üstelik hafif metro açılsa bile ücretsiz aktarım yapmayı sağlayacak bir kart sistemi de artık yok. Hepsi kaldırıldı. Şehre çivi çakan yok. Tek duyduğumuz şey, her ay suya gelen zamlar ve Ak Parti dönemine ait projelerin iptalleri. Chp, Antalyanın canına okuyor.

dorusunu söylemek gerekirse söylediklerinizin hiçbiri doğru değil...
ben antalyada AKP devresinide gördüm... chp devresinide gördüm...
çok büyük bir fark yok
o dediğiniz tren rayları yapımı AKP tarafından finansı iptal edilmiş durumda...
hani kardeşlik hani açılım..

ANTALYA VE İZMİRİN KAYBEDİLMESİNDEKİ ETKEN AK PARTİNİN KENDİEN KARŞI YAPILAN ORGANİZE EYYAM DOLU . FAKE VİDEOLARLA YAPILMIŞ HABERLERE KARŞI HİÇ BİRŞEY YAPMAYIŞIDIR

VE ŞUNU AÇIK AÇIK BELİRTMEK İSTİYORUM EĞER ANKARADADA MELİH GÖKÇEĞE KARŞI YAPILAN EYYAMLARA CEVAP VERİLMESEYDİ ANKARAYIDA KAYBEDEBİLRDİK AMA mesala aranızda bilenler bilir bu eyyamlara cevap verildi misillemede bulunuldu çoğunuz hatırlayacaktır şimdi kapatılmış bir site vardı murat karayalçının ipliğini pazara çıkaran www.harbimuratkarayalcin.com bu gibi sitelerle cevaplar verilseydi
belki oralarıda kaybetmeyecektik bu gün izmir belediye başkanın beceriksizliklerini anlatan bir site yapılamazmı yapılır ama yapan yok herkes uyuyor

Bu söze varya chp'liler bile güler. Yahu şehri baştan yaptılar. Koca şehirde cam piramit hariç, gözüne çarpan bütün güzellikler, yollar, mimari yapılar, çevre düzenlemeleri, parklar, alt yapı tamamı Ak Partiye aittir.

Sen gel antalya'ya. Beraber şehir turu atalım.

O dediğin raylar için finansman desteğini Menderes TÜrel İspanya'dan almıştı. İpanya Devlet Kredisi ile. Chp daha seçilmeden önce bu projelerin iptallerini düşünüyordu. Ak Parti'nin ne suçu var? Sayın Akaydın o projeyi bu projeyi iptal edeceğim demek yerine gitsin destek arasın.

Peki antray ile organize çalışacak olan akıllı duraklarımıza ne oldu? Durağa gidince, hangi otobüs nerede, ne zaman gelir biliyorduk. Neymiş? Akıllı durak sayısı azmış. Kaldırıldı.

http://www.unisoft.com.tr/images/sto...art/ref1-2.jpg


Cep telefonuyla bir sms atarak bile otobüsün nerde olduğunu öğrendiğimiz o eski günler artık yok. Eski duraklara geri döndük.

Ben bunları da gördüm.
Yalnız benim anlatmak istediğim bu değil...

Akp zamanındaki belediyenin maddi durumu ile şu anki durum neden farklı?
bana farklı olmadığını nasıl kanıtlayabilirsin...
herhalde anladın ne demek istediğimi

http://image.haber7.com/haber/haber7...7014241225.jpg

SİZ HOCANIZA GÜVENMEYE DEVAM EDİNİZ,HOCANIZ SİZİN İÇİN EN HAYIRLISINI DÜŞÜNÜR..

http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=61349102

SİZ HOCANIZA GÜVENMEYE DEVAM EDİNİZ,HOCANIZ SİZİN İÇİN EN HAYIRLISINI DÜŞÜNÜR..

http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=61469371

Daha dün bir bugün iki..Antalya'da işler gitikçe kötüye gidiyor.Hoca lakaplı belediye başkanının bitmek tükenmez bilmeyen işgüzarlıkları CHP teşkilatlarını bile bezdirmiş!

http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=89581115

Ahlaksızlıkta sınırları yok

Yerel seçimlerde “Yaparsa Hoca Yapar” diye afiş astıran CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 6 ayda Antalya gençliğinin ahlakını çökertti. Akaydın, Avrupa ülkelerinde her yıl bu tarihlerde “Oktoberfest” (Ekim Festivali) adı altında düzenlenen sefahati bu sene Antalya'ya da taşıdı.http://www.habervaktim.com/resim/resim89431_2.jpgAHLAKSIZLIKTA SINIRLARI YOK - FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

İki gün süren sefahat aleminde su gibi alkol tüketilirken, alkolün etkisiyle ahlaksızlıkta sınır tanınmadı. Akaydın, İçki fıçısının tıpasını balyozla kırarak sefahat alemini başlattı. Alkol duvarını aşan Akaydın, daha sonra Alman revü kızlarıyla birlikte pistte kendini kaybetti.

Seçimlerde “Yaparsa Hoca Yapar” diye afiş astıran CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 6 ayda Antalya gençliğinin ahlakını çökertti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Avrupa ülkelerinde her yıl bu tarihlerde “Oktoberfest” (Ekim Festivali) adı altında düzenlenen sefahati, bu sene Antalya'ya da taşıdı. İki gün süren sefahat aleminde su gibi alkol tüketilirken, alkolün etkisiyle ahlaksızlıkta sınır tanınmadı.

TIPAYI PATLATIP PİSTTE KENDİNİ KAYBETTİ
Akaydın, “Oktoberfest”in simgesi olan bira fıçısının tıpasını, Alman turistlerle birlikte balyozla kırarak sefahat alemini başlatırken, alkol duvarını aşan Akaydın'ın daha sonra Alman revü kızlarıyla birlikte pistte dans etmesi ise dikkat çekti. Siyasilerin bu tarz görüntüleri Avrupa ülkelerinde bile yadırganıyor ve büyük tepkilere sebep oluyor.

AHLÂKSIZLIK İÇİN HER TÜRLÜ ZEMİN HAZIRLANIYOR
Vakit'e konuşan Büyük Birlik Partisi Antalya İl Başkanı Rasim Küçük, “Biz haya ettik, festivalin yapıldığı yere gitmedik. Ancak haberlerini aldım, anlatılanlara göre tam bir ahlaksızlık. Bunun eğlenceyle bir ilgisi yok, resmen Türk-İslam ahlakı ifsad ediliyor” dedi. Önceki başkan Menderes Türel döneminde insanların uluorta içki içmezken Akaydın'la birlikte ahlaksızlığın sokak ortasına taşındığını kaydeden Küçük, “Su dansları adı altında kızlı erkekli gençlerimizin ahlakını bozmak için her türlü zemin hazırlanıyor. Akaydın'dan sonra, kendini bilen bir insanın ailesiyle Antalya'da gidip oturacağı, gezeceği bir mekan kalmadı. Ancak biz bunları dile getirince çağdışı oluyoruz. Bu yozlaşmanın önüne geçilmezse Antalya'da gençlik kalmayacak” şeklinde konuştu.

CHP VE MHP'LİLER NEREDEYSE TUVALETE BİLE BİRLİKTE GİDİYOR
Antalya'daki CHP'li belediyelerin yolsuzluklarıyla ilgili çok sayıda belge ortaya çıkarmalarına karşın, hiçbir işlem yapılmadığını ifade eden Küçük, bugün de CHP'li Konyaaltı Belediyesi hakkında yine milyarlarca liralık yolsuzluk belgesi açıklayacaklarını söyledi. Küçük, “Eğer savcılar bu açıklamamızı ihbar kabul edip harekete geçmezlerse, biz suç duyurusunda bulunacağız. Bu yolsuzluğun boyutu, Konyaaltı Belediye Başkanı'nın istifasını bile gerektirir” dedi. Akaydın'ın bu rahatlığının diğer partililerin umursamaz tavrından ve CHP'lilerle olan ilişkilerinden kaynaklandığını ifade eden Küçük, “CHP ve MHP'liler, il genel meclisinde neredeyse tuvalete bile birlikte gidiyor, inanılmaz bir ittifak var” şekinde konuştu. Yolsuzluk belgelerini açıklamamaları için kendilerine inanılmaz teklifler geldiğini de kaydeden Küçük, CHP'lilerin yolsuzluklarının bundan sonra da takipçisi olacaklarını söyledi.

ERTUĞRUL CESUR / VAKİT

Ahlaksızlıkta sınırları yok

Yerel seçimlerde “Yaparsa Hoca Yapar” diye afiş astıran CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 6 ayda Antalya gençliğinin ahlakını çökertti. Akaydın, Avrupa ülkelerinde her yıl bu tarihlerde “Oktoberfest” (Ekim Festivali) adı altında düzenlenen sefahati bu sene Antalya'ya da taşıdı. http://www.habervaktim.com/resim/resim89431_2.jpg AHLAKSIZLIKTA SINIRLARI YOK - FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

İki gün süren sefahat aleminde su gibi alkol tüketilirken, alkolün etkisiyle ahlaksızlıkta sınır tanınmadı. Akaydın, İçki fıçısının tıpasını balyozla kırarak sefahat alemini başlattı. Alkol duvarını aşan Akaydın, daha sonra Alman revü kızlarıyla birlikte pistte kendini kaybetti.

Seçimlerde “Yaparsa Hoca Yapar” diye afiş astıran CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 6 ayda Antalya gençliğinin ahlakını çökertti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Avrupa ülkelerinde her yıl bu tarihlerde “Oktoberfest” (Ekim Festivali) adı altında düzenlenen sefahati, bu sene Antalya'ya da taşıdı. İki gün süren sefahat aleminde su gibi alkol tüketilirken, alkolün etkisiyle ahlaksızlıkta sınır tanınmadı.

TIPAYI PATLATIP PİSTTE KENDİNİ KAYBETTİ
Akaydın, “Oktoberfest”in simgesi olan bira fıçısının tıpasını, Alman turistlerle birlikte balyozla kırarak sefahat alemini başlatırken, alkol duvarını aşan Akaydın'ın daha sonra Alman revü kızlarıyla birlikte pistte dans etmesi ise dikkat çekti. Siyasilerin bu tarz görüntüleri Avrupa ülkelerinde bile yadırganıyor ve büyük tepkilere sebep oluyor.

AHLÂKSIZLIK İÇİN HER TÜRLÜ ZEMİN HAZIRLANIYOR
Vakit'e konuşan Büyük Birlik Partisi Antalya İl Başkanı Rasim Küçük, “Biz haya ettik, festivalin yapıldığı yere gitmedik. Ancak haberlerini aldım, anlatılanlara göre tam bir ahlaksızlık. Bunun eğlenceyle bir ilgisi yok, resmen Türk-İslam ahlakı ifsad ediliyor” dedi. Önceki başkan Menderes Türel döneminde insanların uluorta içki içmezken Akaydın'la birlikte ahlaksızlığın sokak ortasına taşındığını kaydeden Küçük, “Su dansları adı altında kızlı erkekli gençlerimizin ahlakını bozmak için her türlü zemin hazırlanıyor. Akaydın'dan sonra, kendini bilen bir insanın ailesiyle Antalya'da gidip oturacağı, gezeceği bir mekan kalmadı. Ancak biz bunları dile getirince çağdışı oluyoruz. Bu yozlaşmanın önüne geçilmezse Antalya'da gençlik kalmayacak” şeklinde konuştu.

CHP VE MHP'LİLER NEREDEYSE TUVALETE BİLE BİRLİKTE GİDİYOR
Antalya'daki CHP'li belediyelerin yolsuzluklarıyla ilgili çok sayıda belge ortaya çıkarmalarına karşın, hiçbir işlem yapılmadığını ifade eden Küçük, bugün de CHP'li Konyaaltı Belediyesi hakkında yine milyarlarca liralık yolsuzluk belgesi açıklayacaklarını söyledi. Küçük, “Eğer savcılar bu açıklamamızı ihbar kabul edip harekete geçmezlerse, biz suç duyurusunda bulunacağız. Bu yolsuzluğun boyutu, Konyaaltı Belediye Başkanı'nın istifasını bile gerektirir” dedi. Akaydın'ın bu rahatlığının diğer partililerin umursamaz tavrından ve CHP'lilerle olan ilişkilerinden kaynaklandığını ifade eden Küçük, “CHP ve MHP'liler, il genel meclisinde neredeyse tuvalete bile birlikte gidiyor, inanılmaz bir ittifak var” şekinde konuştu. Yolsuzluk belgelerini açıklamamaları için kendilerine inanılmaz teklifler geldiğini de kaydeden Küçük, CHP'lilerin yolsuzluklarının bundan sonra da takipçisi olacaklarını söyledi.

ERTUĞRUL CESUR / VAKİT

arada sıradada olsa antalyaya gidiyorum

en son ocakta ordaydım harika olmuştu

yollar terminali havalanı çevre düzeni temizliği ,sosyal aktiviteleri önceden böyle değildi

turizm geliri çok artmış

zengin turist için bir çok yatırımlar yapılmış

turist sayısıda artmış

ama gelin görün ki alamadık


sebebini şöyle açıklıyorlar

belirli saatlerden sonra eğlence mekanlarının kapanması içki yasağı vs. gib şeylerden dolayı halk tepkili diyorlar


bu tip yasaklar Ak parti öncesi hükümetlerdede olmuştu ama biz yapınca göze batıyor

nasılsanız öyle idare edilirsiniz(hadis)

antalyalılar biraz da layık buna galiba

http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=86567184

Radyo Tulu'da yayınlanan 'Sesli Gazete' programına katılan Hüseyin Samani, Akaydın ile birlikte Antalya'nın 'Slogan belediyeciliği' dönemi yaşadığını belirtti.

Samani, "Akaydın, seçimden önce raylı sistemde rayları söküp atacağını söylemişti. Tabi Antalya'dan gelecek tepkiyi bildiği için raylı sistemi sahiplendi. Akaydın'ın yaptığı en iyi şeylerden bir tanesi şehrin değişik noktalarına afişler, pankartlar asmak, sloganlar yazmak. Üniversite döneminde öğrencilere slogan attırmış olacak ki; oradan kalan bir alışkanlığı var. Bütün işleri de böyle yürütmeye çalışıyor. Slogan atıyor, farklı mesaj vermeye çalışıyor." dedi.

Akaydın'ın astırdığı 'Raylı Sistemde İşler Rayında' afişlerini de eleştiren Samani, "Akaydın öyle bir ifade kullanıyor ki; Antalya'ya yeni gelen zannedecek ki, Akaydın Kepez'den Meydana kadar 11,5 km. raylı sistemi kendisi yapmış. Bizim dönemimizde çalışmaya başlayan raylı sistem aradan 6 ay geçmesine rağmen henüz daha çalıştırılamadı. Halen deneme sürüşleri yapılıyor." diye konuştu.

Akaydın'ın, seçimden önce verdiği vaatlerinden teker teker geri adım attığına da dikkat çeken Samani, Akaydın'ın, seçmeni etkilemeye yönelik vaatler savurduğunu, ancak bunların hepsinin sözde kaldığını kaydetti. Akaydın, 6-7 aylık dönemde hiçbir şey yapmadığını belirten Samani, 'Akaydın, geçmiş döneme ait devam eden ne varsa bunları askıya aldı. Tamamlananlara ise billboardlara yazdırdığı sloganlarla kendisi yapmış gibi göstermeye çalıştı." şeklinde konuştu.

(CİHAN)

http://yenisafak.com.tr/resim/site/m...531ee84cby.jpg
CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın
ANTALYA (CİHAN)
Antalya'da yaşayanların Türkiye'nin en pahalı suyunu içtiği iddia edildi. Demokratik Sol Parti (DSP) Antalya İl Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, son 3 ay içerisinde içme suyuna iki defa zam yapan CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ı eleştirdi. Akaydın'ın insan Hakları Günü'nün anlam ve önemine göre davranmasını isteyen Büyüknohutçu, "Antalya halkına yemek pişirmeyin, çamaşır yıkamayın, temizlik yapmayın mı diyorsun. Böyle bir durumda insan haklarından söz edilebilir mi?" dedi.

DSP Antalya İl Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, il binasında basın açıklaması yaptı. Büyüknohutçu, içme suyuna son 3 ay içerisinde toplam yüzde 20 zam yapılmasına tepki gösterdi. İnsan hakları gününün kutlandığı bu günlerde CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın'ın yaptığı su zamlarını eleştiren DSP'li Ulvi Büyüknohutçu, "Bu zamların geri alınmasını istiyoruz." dedi. Türkiye'nin en pahalı su kullanan şehrinin Antalya olduğunu ileri süren Büyüknohutçu, "KDV ve atık su bedeli dâhil Konya'da 1,61 TL'ye, Adana'da 2,44 TL, Mersin'de 0-15 metreküp arası 1,63 TL, 15 metreküp üzeri ise 2,42 TL'ye tüketiyor. Antalya'da ise bu oranlar KDV ve atık su bedelleri dâhil 0-25 metreküp arası 1,99 TL'ye 26 metreküpten sonra ise 4,00 TL'ye tüketiliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 'içme suyumuz ucuz' derken gerçeği yansıtmamakta, fiyatlara atık su bedeli ve KDV'yi ilave etmemektedir." diye konuştu.
Antalya gibi sıcak bir şehirde aylık 25 metreküp su tüketiminin ailelere yetmeyeceğini söyleyen Büyüknohutçu, "Konutlarda tüketimin büyük bir kısmı 25 metreküpün çok üzerindedir. Çağdaş ve modern bir insanın tüketimi de öyle olmalıdır. Böylece gerçek fiyat üzerinden ikinci dilim yani 4,00 TL'den hesaplanmaktadır. İddia ediyoruz, biz Türkiye'nin en pahalı suyunu içen illerden bir tanesiyiz. Suyun maliyetinde kayda değer bir artış olmamasına rağmen üç ay içerisinde ikinci kez yüzde 10'luk zam yapılarak halkın sırtından kaynak yaratılmaya çalışılmaktadır." eleştirisini yöneltti.
"SU HATLARINDA YÜZDE 60 KAÇAK VAR"
Antalya'daki su dağıtım şebekesindeki sızdırmazlık işlemlerinin zamanında doğru yapılamadığını dikkat çeken Büyüknohutçu, dağıtım hatlarında yüzde 60'a varan kaçakların söz konusu olduğunu söyledi.
"Yani Antalya'da mevcut suların yüzde 40'ı kullanılabiliyor." diyen Büyüknohutçu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Antalya halkından bu suyun yüzde 100'ünün maliyeti üzerinden para alınmaktadır. Dağıtım şebekesi bir an önce yenilenmeli ve sızmalar önlenerek suyun tamamından faydalanılmalıdır. Böylece Antalyalılar toprağa geri pompalanan suyu ödemek zorunda kalmayacak ve daha fazla para ödemeyecek."
Başkan Akaydın'a belediyenin borçlarını suya zam yaparak kapatamayacağı uyarısında bulunan Büyüknohutçu, zamların geri alınmaması halinde yasal yollara başvuracaklarını ifade etti.10.12.2009

http://foto.gazetevatan.com/newpics/...8424440444.jpg
"Bu millet kendinden olmayana kendisini yönettirmez!..'http://foto.gazetevatan.com/pics/yazarlar/136.jpg

ANTALYA’YA ATILAN GOLÜ ANTALYA BELEDİYE BAŞKANI “ALKIŞLAMAZ” HOCAM...

TEBRİK EDERSİNİZ YETER!.. AKSİ HALDE ÖZAL’IN SÖZÜ GEÇERLİDİR:

Cuma gecesi 21.00 sularında gazetedeki odamda Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatma kararına bakıyorum...

Bir taraftan da yazıyı son dakika gelişmeleri ve analizleriyle doyurucu bir hale getirmeye çalışıyorum...

Odamda televizyon sol tarafımda, bilgisayar sağ tarafımda...

Birinde çalışırken, ötekini seyretmem mümkün değil...

Onun için ara ara bakabiliyorum o sırada oynanan Antalyaspor-Galatasaray maçına...

Bir ara kafamı çevirdim, şeref tribününde Adnan Polat’ın hemen yanıbaşında oturan bir beyefendinin, büyük bir mutluluk ve coşkuyla alkışladığını gördüm...

“Demek Antalya gol attı” dedim içimden, maç 3-2 Antalya’nın galibiyetine döndü...

Öyle ya...

Büyük bir coşkuyla alkışlayan adam muhtemelen benim tanımadığım Antalyaspor Kulübü Başkanı...

Çünkü Adnan Polat’a bakıyorum, ne bir alkış var ellerinde ne de bir mimik var yüzünde...

Sakin sakin oturmuş seyrediyor...

Adnan Polat’ı sakin oturmuş, yanındaki adamı da el çırpar görürseniz ne düşünürsünüz?..

İki kulüp başkanı protokolde yan yana oturup maç seyrettiğinden Antalya gol attı dersiniz...

***

Hayır arkadaş öyle değilmiş!..

Gol atan bizzat Galatasaraymış...

Adnan Polat da başkan olarak centilmenliği elden bırakmamış, sakin sakin maçı seyreder görünmüş...

Başkan olduğu halde kalkıp el falan çırpmamış, arka tarafa“çak” işareti yapmamış...

Peki Adnan Polat bunu yapmazken, bitişiğinde oturan kim bunu yapmış?..

Meğer Antalyaspor Başkanı, Adnan Polat’ın ekranda sağında oturan kişiymiş...

Sol bitişiğinde Galatasaray’ın golüne coşkuyla el çırpan beyefendi Antalya’nın Menderes Bey’e karşı seçim zaferi kazanan Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydınmış...

Mustafa Hoca, maçtan sonra Galatasaraylı mısınız sorusuna“Evet” diyor ama ekliyor:

“Doğrudur Galatasaraylıyım ama Antalyaspor maçlarında değil... Antalyaspor maçlarında fanatik bir Antalyasporluyum...

Taraftar olarak bir spor müsabakasında o kulübün başkanıyla oturuyorsam, kim başarılı bir hareket yaparsa alkışlanır... Bunu yaptık... Bunu siyaseten istismar etmek istiyorlar... Antalyaspor’un golü olsa, çok daha büyük aşkla alkışlardım... Hangi takım olursa olsun, içimden üzüntü duysam da alkışlarım...”


***

Hoca’nın hayli ilginç bir spor müsabakası izleme şekli ve şemali var...

Sevgili Hocam;

Bir takımı tutmanız ayıp değil...

Bir takımı tutarken karşı takım gol attığında, onun başkanını elini sıkarak tebrik edebilirsiniz, bu ayıp değil... Zamanında bir Fenerbahçe maçında, Özhan Canaydın Fenerbahçe Galatasaray’a gol atınca Aziz Yıldırım’ın elini sıkmıştı...

Ancak ve fakat, sürekli “sevindirik”gibi her gol atanı alkışlamak protokol tribününün ritüelleri içinde değildir...

Belli ki koyu Galatasaraylısınız, onun için içinizden aşka gelip alkışladınız...

Nitekim Antalyaspor’un Hocası Mehmet Özdilek kardeşimiz de sizin bu davranışınız için“refleks” tabirini kullanıyor...

Bunu “Ben herkesi alkışlarım”gibi izah etmek, çok doğru olmasa gerek...

Ayrıca, siz Antalya’nın Belediye Başkanı’sınız...

Antalya’nın Belediye Başkanı’nın, kendi şehrinin takımının maçında rakip takımı coşkuyla alkışlaması acayip garip bir olay...

Kendi şehrinizi kendi takımınıza karşı tutmuyorsanız bile bağrınıza taş basıp, yerinizde el çırpmadan oturmalıydınız...

Adnan Polat’ın kendi takımının golünü, centilmenlik olsun diye alkışlamadığı bir ortamda, sizin Antalya’nın yediği golü büyük coşkuyla alkışlamanız Antalya halkına ayıptır Hocam...


***

Belli bilmiyorsunuz ben hatırlatayım...

Aziz Yıldırım daha bir buçuk ay önce, Gaziantep Valisi Antep’in Fenerbahçe’ye attığı gole sevindi diye valiyi eleştiriyordu...

Vali de “Şehrimin takımını tutmak normaldir”demişti...

Sevgili Hocam:

1) Sizin şehriniz Antalya, Galatasaray değil...

2) Siz o şehrin belediye başkanısınız, herhangi bir Antalyalı değil...

3) Takımınız olan Galatasaray’dan golü yiyen Şanlıurfa veya Diyarbakır değil, bizzat şehriniz Antalya...

Cumartesi gecesi Ahmet Özal’la aynı masada yemek yiyorduk...

Babası Turgut Özal’ın kendisine söylediği bir lafı anekdot olarak masaya anlattı...

Özal, Ahmet’e şöyle demiş bir gün...

“Oğlum Ahmet, bu millet kendisine benzemeyen adama, kendisini yönettirmez... Bunu böyle bil... CHP’nin meselesi biraz da budur...”

Antalya’nın belediye başkanı olacaksın...

Galatasaray’ın Antalya’ya attığı golü coşkuyla alkışlayacaksın...

Kıssadan hisse sevgili Hocam...

http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=90909205
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın başkanlığında toplanan Belediye Meclisi'nde, Antalya Su ve AtıkSu İdaresi(ASAT)'nin 2010 mali yılı gelir tarifelerinde yüzde 10 artış yapılmasına ilişkin gündem görüşüldü.

Yapılan oylamada, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin su zammına ret oyuna karşın, CHP'nin oylarıyla suya 2010 yılında yüzde 10 zam yapılmasına karar verildi.

Meclis Başkanı Mustafa Akaydın, vatandaşı düşündükleri için zam yaptıklarını savundu. Akaydın, "Yapılan zamdan sonra da su maliyetinin yarısına satılacak. Biz ondan dolayı bu zamma halkçı zam diyoruz. Normal şartlar altında yapmamız gereken zam yüzde 100 ancak halkımızı düşündüğümüz için yüzde 10 zam yapıyoruz. Bu fedakarlığı halkımızdan bekliyoruz." dedi.

Yapılacak olan zammı eleştiren AK Parti Grup Sözcüsü Murtaza Tamyürek de yapılan zammın gereksiz olduğunu belirtti. Tamyürek, "Mayıs ayında yüzde 10 zam yapıldı. Şimdi ikincisi yapılacak. Bu kadar kısa sürede ne oldu da bu zamlar yapılıyor? Gerekçe olarak elektriğe gelen zamlar gösterildi. Ancak biz bunu incelediğimizde elektriğe gelen zam suyun maliyetini sadece binde 1 oranında etkiliyor. Bu yüzden biz bu zamma karşı çıkıyoruz." şeklinde konuştu.

MHP grubu adına görüşlerini belirten Mustafa Reşat Oktay da ASAT'ın su satışı dışında başka bir geliri bulunmadığını belirtti. ASAT'ın içme suyunu yeraltında temin ettiğini açıklayan Oktay, yapılacak olan zammın bir süre ertelenmesini istedi. Zammın 6 ay ertelenmesini isteyen Oktay, grup olarak ret oyu vereceklerini kaydetti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu adına konuşan Edip Kemal Bahadır da geçen yıl seçim kaygısı nedeniyle zam yapılmadığını söyledi. Ocak ayında yüzde 15'lik zammın Meclis'e geldiğini ifade eden Bahadır, AK Parti'nin oy kaybetmemek için zam yapmadığını belirtti. Yapılacak olan zammı savunan Bahadır, "AK Parti'nin yapmadığı zammı zorunlu olarak biz yapıyoruz." şeklinde konuştu.

ASAT'ın 2010 yılı bütçesi üzerine parti gruplarının konuşmalarının ardından oylamaya geçildi. Oylamada, CHP bütçeyi kabul ederken AK Parti ve MHP yüzde 10'luk zam içeren maddeye hayır şartıyla bütçeyi kabul etti.

(CİHAN)