![]() |
ETÖ Soruları Başbuğ'u Neden Tedirgin Etti?
ANKARA
29.04.2009 11:06:43 Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda “İletişim Toplantısı” yapıyor. İşte Başbuğ'un açıklamaları... İkinci iletişim toplantısında beraberiz. Bu toplantıya malesef biraz evvel ssizlerin de duyduğu üzere üzücü bir olayla başlıyoruz. Her zaman söylüyorum. Türkiye aslında terörle yaşayan bir ülke. 2 gün önce İstanbul'da ve bugün de Lice'de yaşadıklarımız terör olaylarıdır. Bu sabah Lice-Genç yolu üzerinde yol emniyeti için bir tank ve bir zırhlı personel taşıyıcı görevlendiriliyor. Bölgeye geldiktenn sonra olayın olduğu yerden tank geçiyor, arkasından M113 zırhlı personel taşıyıcı geçerken bir patlama olayı oluyor. Ve bu olay sonucunda elbette yüreğimizi yakan 9 tane vatan evladını şehit verdik. 2 tanesi uzman, diğerleri er. Zırhlı personel taşıyıcı hepinizin bildiği gibi ismi üzerinde zırhlı. Altında zırhlar var. Bu araca bu denli etki yaptığına göre patlama hakkında elbette şu an detaylı bilgi vermek mümkün değil. Daha sonra kamuoyuyla bu bilgileri paylaşacağız. Bu aracın altında 4-4.5 cm'lik zırh var. Demek ki patlayıcı çok güçlü. Ne olabilir? Muhtemelen çok güçlü el yapımı patlayıcı olabilir. Patlama düzeneğinin nasıul olduğunu söylemek de şu an doğru değil. Ama tank geçtikten sonra olduğuna göre büyük bir ihtimalle uzaktan kumandalı veya kablolu bir sistem. Kaybettiğimiz 9 vatan evladına rahmet diliyorum. Büyük bir acıdır. Türkiye'ye de başsdağlığı diliyorum. Ancak şunu da unutmayalım. Terörle mücadelede karamsarlığa yer yok. Karamsarlığa girdiğiniz anda kaybedersiniz. Dolayısıyla bu tür olaylar kesinlikle bizim azim ve kararlılığımızı azaltmaz. Bu toplantıyı yapacağımızı sizlere daha önceden bildirmiştik. Bugün bu toplantının süresini 90 dakika olarak planladım. Nisan ayında iki faaliyetim olacağını söyledim. Biri 14 Nisan’da yaptığım yıllık değerlendirme toplantısıydı. Diğeri de İletişim toplantısıdır. Bu toplantıyı ağırlıklı olarak sizlerin sorularını alarak bu sorulara cevap vermek şeklinde yürütmeyi düşünüyorum. İstanbul Cumhriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan mühimmatla ilgili konu. Bulunan mühimmat ve silahlarla ilgili kamuoyu ve medyanın haklı olarak bilgiye ihtiyacı var. Bazı soruların cevaplandırılmaya ihtiyacı var. Bu haklı bir istektir. Sağlıklı değerlendirmeler yapabilmemiz için bir farkı ortaya koymamız lazım. Silahı tanımlamaya gerek yok. Silah, tabanca, tüfek, top givi şeyler. Burada silahın önemli olan noktası şu: Her silahın üzerinde mutlaka o silaha ait stok numarası var. Aynı numaraya haiz iki silah olmaz. İkinci önemli olan nokta silah askeri malzeme olarak yani silah envantere girince çıkıncaya kadar uzun süre kullanılan bir malzemedir. Silahı tanımladıktan sonra bu Başsavcılığın bugüne kadar yürüttüğü soruşturma kapsamında bulunan silahlar nelerdir? Bunun içine tabanca, tüfek, av tüfeği giriyor. 45 ader bulunan silah var. Birinci önemli olan nokta şudur: Soruşturma kapsamında bugüne kadar bulunan veya yakalanan 45 adet silah TSK’daki envantere dahil değildir. İkinci konu muhimmat konusu. Tabi çok çeşitli muhimmat var. Muhimmatlar nelerdir? LAV, el bombası, tüfek bombaları muhimmattır. Muhimmat, bir kere kullanılır. İkinci kez kullanma olanağınız yok. Her muhimmatın üzerinde kafile numarası var. Yani 6 bin adet üretilen lav silahlarının hepsinin üzerine aynı numarayı vuruyor.Boş lav ne yapılır. Ya eğitimde kullanılır ya da atılır. Poyrazköy'de kazılar yapıldı. Bu kazıların bir tanesinde 5 tane lav paketlenmiş olarak kazıda bulundu. Gömülmüş. Şimdi yani bu boş lavın kullanım olanağı yok. Kullanamzsınız. Ben de soruyorum bu 5 tane boş lavı neden gömdüler. Ben bunu anlamaya çalışıyorum. Çünkü bunlar hiçbir işe yaramaz. Muhimmat konusu dediğim gibi üzerinde sadece kafile numarası var. Mesela bir taarruz el bombası 6 bin 380 tane üretilmiş, hepsinde aynı numara var. Bir lav üretilmiş 4 bin 500 tane üretilmiş. Önemli bir husus daha var. MKE'nin ürettiği tüm muhimmatlar TSK'nın envanterine girmiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne de veriiliyor. LAV, el bombası gibi muhimmatlar sadece TSK'nın envanterine girmiyor. Burada yanlış anlaşılma olmasın. Bu silahlar TSK'nın değil şu birimindir diye birşey söylemiyorum. Deniliyor ki bulunan muhimmatın bir kısmı özel kuvvetlere ait gömülü muhimmat olabilir. Bunun cevabını çok net veriyorum. 1986 yılına kadar TSK'nın Türkiye çapında gömülğü silah ve muhimmatı vardı. 1986'da alınan karar çerçevesinde bu silah ve muhimmatın tümünün toplatılarak depolara alınmasına karar verildi ve bu 1988 yılında tamamlandı. Bu da şu demek: TSK'nın ülkenin hiçbir yerinde gömülü silah ve muhimmatı yoktur. Bulunan muhimmatların kafile numaralarına göre birliklerde nokta kontrolü yapıyoruz. Bizde muhimmat eksiği yok. Ele geçirilen muhimmat kaynaklarından biri Irak olabilir. Her bulunan muhimmat ve silah konusu olduğu anda hiç gecikmeksizin burada ismi geçenler için derhal askeri yargı sistemini çalıştırıyoruz. Şu ana kadar bu tür olaylarda askeri yargı sürecinin başlatılmadığı hiçbir olay yoktur. Son olarak bir yarbayla ilgili iddialar vardı. Hemen Genelkurmay Askeri savcısı soruşturma açmıştır. Aynı şekilde Poyrazköy'deki kazılarla ilgili de Kuzey Deniz Komutanlığı Askeri savcısı hemen o gün soruşturma açmıştır. Bunları kimin yaptığını ve ne amaçla yapıldığı sorusunun muhatabı biz değiliz. Bir yargı süreci var. Yargı ortaya çıkarsın. Bu konuda biraz sabırlı olalım. Bir sabırsızlık var. Yargının zaman zaman yavaş işlediğini kritize edebilirsiniz. Ama hepimizin yapması gereken yargı kararlarını beklemektir. Dolayısıyla bize kim yaptı, neden yaptı, nasıl yaptı diye sorular sorulması anlamsız olur." SORU: Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bazı muhimmatlardan verildiğini söylediniz. Poyrazköy'de bulunan muhimmattan da verilmiş olabilir mi? Bu konuda net bir rapor yok. Bilgiler birşey söylemek için yetersiz. Ama şunu söyleyebilirim. Dolu bulunan lavlardan bir tanesi SAT Komutanlığı'nın envanterinde yok. Ben burada herhangi bir kurumu hedef göstermek istemiyorum. Ben bu işin karmaşıklığını belirtmek istiyorum. SORU: Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan ikinci iddianamede birtakım eski komutanlarla ilgili iddialar var. Sayın Hilmi Özkök ifade verdi bu kapsamda. Siz bu davaya nasıl bakıyorsunuz? Bir kere isim zikrediyorsunuz. Bu yanlış. Bu konuda bir mahkeme kararı var. Var mı yok mu? Hukuk devleti miyiz? O zmaan saygılı olalım. Benim bildiğim kadarıyla ilgili mahkemenin kararıyla özel isimle bu dava anılamaz. Saygı göstermemiz lazım. TSK olarak demokratik rejime bağlı ve saygılıyız. Demokrasinin en vazgeçilmez unsuru yargı bağımsızlığı ve hukuk düzenidir. Dolayısıyla hukuk düğzenine zarar verecek tutumlardan kaçınmamız lazım. Biz TSK olarak buna azami şekilde dikkat ediyoruz. Herkes de bu süreçte buna dikkat etmelidir. TSK olarak biz her zaman hukuka sonuna kadar güvenilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bu konuyla ilgili devam etmekte olan yargı süreciyle iligili yorum yapmamı beklemeyin. Ancak madem sordunuz bazı konularla ilgili düşüncelerimi paylaşmak isterim. Bu düşünceler tamamen silahlı kuvvetleri ilgilendiren konular. 1- Biz dedik ki mahkemeler kesin karar verinceye kadar herkes suçsuzdur, masumdur. Şimdi soralım... Bu yürütülen soruşturma kapsamında bu kurala uyuluyor mu? Siz daha kesin karara varmadan, baştan itibaren insanları suçlu ilan etmeye kimsenin hakkı yok. http://images.iha.com.tr/i//2009/04/...0429_51742.jpg iha |
|
|
|
Alıntı:
Başbuğ brandı çok fena morartmış diyorlar. İnşaallah sizin verdiğiniz bu linkte video vardır. |
Sayın Başbuğ bu tavrınız için sizi canı yürekten kutluyorum.Birandın maksatlı sorusu karşısında kendisini rezil rusva etti.Doğan medyası ve yandaşları artık yalan dolanla haber yapmayı bırakmalıdırlar.Devletimizin erkleri artık bu tür basit eylem ve söylemlerle uğraşacak zamanı yoktur!
|
Birand aklı sıra etönün bir fıkra davası olduğunu dinlendirmeye çalışıyor.!
|
Birand hayatının sonuna kadar bu günü unutmayacaktır,
|
En sonunda kekelemeyerek susmak zorunda kaldı.:D
|
|
|
|
Yalçın üstad genel olarak söylediklerin elbette doğru,elbette sorgulanması gerekilenler..Fakat burada birandı ayrı bir kefeye koymak gerekiyor.Birand samimi ve dürüst değil,şayet olsaydı eveleyip gevelemeden direkt sorar cevabını alırdı!Ama kalkıp kelime oyunu yaparak yapmacıkları oynamak peşinden lüp lüpleri getirir.;1
|
M.Ali Birand çok sert kayaya çarptı bence.:D
|
Brand 'ın kırk yılda bir söylediği doğru sözlerden birisiydi ama işine gelmemiş olacak ki Başbuğ bu soruyu böyle geçiştirmek istedi...
Eeee siz böyle yaptıkça insanların kafasında zaten mevcut olan soru işaretleri artmayacakmıdır... |
|
örtüsü kapandı silahlar tsknın değildir diyor inandıkmı ?
|
Genelkurmay Başkanı, Ergenekon konusunda satır aralarında mesajını verirken, TSK’yi, mensuplarını ve emeklilerini gizli-açık savunurken, sık sık adalete ve yargıya güvenilmesi gerektiğini söylemeyi de ihmal etmedi. Üstelik ‘hukuk devleti’ deyimini de sık sık kullanmayı unutmadı.
Ancak, askeri makamların ve özellikle de askeri yargının bu konularda hiç bir girişim gerçekleştirmediğini belirterek, TSK’nın önemli bir açığını/eksikliğini faş etmiş oldu. Doğa, yapı ve gelenek itibarıyla, her zaman çok içten olmasa da, sürekli olarak iktidar yanlısı niteliği ağır basan, TSK’ya karşı koşulsuz şartsız destek veren ve sevgi besleyen Türk egemen medyasının yöneticilerinin hiç biri de, makul bir formülasyon içinde, Genelkurmay Başkanına şu soruyu soramadı: ‘’Siz sürekli olarak hukuk devletinden sözediyorsunuz. Hukuk devletinde, Genel Kurmay Başkanı neden böyle siyasi basın toplantısı yapma ihtiyacını duyar? ‘. http://www.gazeteciler.com/data/news...ed-1basbug.jpg |
|
|
Olayları abartan, ülkeyi kaosa ve korkuya sürüklemeye çalışa doğan gurubu ve Mehmet Ali Birand'a güzel bir cevap olmuş. Terör örgütleri, sansasyonel eylemlerde bulunsa bile, medyanın bunu toplumda korku ve endişe oluşturmayacak şekilde aktarması gerekir.
Zaten terörün amacı toplum içinde korku yaymak, huzursuzluk oluşturmaktır. Medyamız yangına körükle giderse, bunun sonu ne olur? Teröre mi hizmet etmiş olurlar yoksa ülkeye mi? Dünyanın süper gücü dediğimiz, özgürlükler ülkesi ilan ettiğimiz Amerika'daki 11 Eylül saldırıları sonrasında kaçınız o binalardaki çıkan cesetleri gördünüz? Kaçınız o çalışmaları detaylarıyla tv karşısında seyrettiniz? Seyredemedik çünkü onlar teröre prim vermediler. Gazetecilik, habercilik böyle olur. Sayın Birand'a ders olsun. |
Alıntı:
Peki sonra ne oldu? Ergenekon çıktı. Umursamadılar. Bu kadar silahla darbe mi olurmuş dediler. Şimdi fışkırıyor dedikleri silahlar bunlar. Ayrıca sanki Ergenekon'u Ak Partinin bir oyunuymuş gibi gösterdiler. Şimdi de çıkmış silah fışkırıyor diyor. Hemde vurgulaya vurgulaya. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Sözlerindeki çelişki, kaos oluşturma gayesi görülmüyor mu? Onu da geçtim. Fışkırmak tabiri, mübalağalı bir söz olduğu aşikar. Ülkenin her karış toprağından silah çıkmıyor ki silah fışkırıyor diyelim. Tamam silahlar bulunuyor ama bir gazetecinin o ortamda işi mübalağa boyutuna getirip soru sorması hoş değildi bence. Terörü yok saymak da tehlikelidir, teröre ait unsurları yüceltmek de. Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama benim kanaatim bu yönde. (Birand'ı ve haberciliğini pek sevmezdim. Bu olay hoşuma da gitti.) |
Arkadaşlar şurdaki yorumlarda Birand'a yüklenip onun Ergenekon hakkında yazdığı tek bir yazıyı dahi okuyanı var mı?
Doğan grubunda Hasan Celal Güzel'den sonra Ergenekon'un ciddi manada sonunun getirilmesini isteyen yazarların başını çekiyor Birand arkadaşlar. Çok bel altı vuruyorsunuz.. |
Branda burda bu olay için vuranlar bu konuşma için vurmuyorlar ki...
Brandın şimdiye kadar kırdığı cevizlerin sayısı bini aştı. Kanald ana haber bülteni brand yönetiminde hazırlanmıyor mu? Branda bel altı vuruyorsunuz diyen arkadaşlar, kanald ana haberden çok mu memnunsunuz? El insaf yani. sırf laf olsun diye yazmayın lütfen. Kanald ana haberdeki tüm soysuzluklar, tüm edepsizlikler brandın sorumluluğu altındadır. Brandı savunacak olanlar ilk önce bu edepsizlikleri de savunmalıdır. Var mısınız? savunabilir misiniz? |
Alıntı:
2- O tek geçerim dediğin UĞUR DÜNDAR abin ilk önce kaçırdığı vergilerin hesabını versin!! 3- O tek geçerim dediğin UĞUR DÜNDAR ABİN... intiharına sebep olduğu Şevket YARDIMEDİCİ hocanın hesabını versin! 4- O abin konyada başörtülü kadın doktorlar testis rontgenini çekmediler diye iftira attığı hanımların hesabını versin. Yalancılığı kendi yayın yönetmeni tarafından tescil edilmiş birisine abi dememenizi tavsiye ederim. Türkiyenin tescilli yalancı habercisi uğur dündardır. |
Alıntı:
Ve bende dahil brandın o sorusunun doğru olduğunu bildiğim halde orda paşa tarafından bozulmasına, adeta azarlanmasına içten içe sevindik. Niye? Yıllardır süre gelen bir çizgisi var brandın ve hep bu çizgi bizim için bozuk bir çizgi olduğu için. Brand kanald haberde islami kesime, müslüman kesime hep yamuk yaptı onun için. Sadece ergenekonunun ciddi manada sonunun getirilmesini istemesi onun bütün günahlarını yok etmez. Biraz da burdan bakınız lütfen. Dualarımla sayın üstadım. |
Genel kurmay başkanı ilker başbuğ bu adama gayet güzel cevap vermiş. daha iki kelimeyi bir araya getiremiyor. çıkmış orda saçma sapan soru soruyor.
|
Alıntı:
Peki uğur dündara ABİM derken de bunu hatırlıyormuydun? Uğur Dündar Şevket Yardımedici hocaya iftira atarken, onun intihar etmesine sebep olurken de hatırladın mı? Uğur Dündar başörtülü kadın doktorlara iftira atarken de hatırladın mı sayın dostum? Elimde belge varmıymış: Tabiki var.. Uğur Dündar bizzat kendisi maliyeye UZLAŞMA TEKLİF EDİYOR.... Yanlışı yoksa niye uzlaşıyor? Bundan daha iyi belge olur mu? |
Alıntı:
http://www.stargazete.com/ekonomi/ke...ber-185168.htm Sayın kolböreği, abin için bir haber. Belki ilgini çeker:) |
Alıntı:
Adam gibi yazacaksan devam edelim, yok üreceksen buyur devam et! Adam gitmiş maliyeye uzlaşma teklif ediyor hala konuşuyorsun, Şevket Yardımedici hocaya iftira attı diyorum hala konuşuyorsun. Allah inşaallah seni de şevket yardımedicinin durumuna düşürsün o zaman tamam mı? Düşüren de uğur dündar olsun! Adam gibi yazacaksan buyur. |
Hürriyet gazetesinde bir haber yayınlandı:
"BAşörtülü iki kadın doktor, Testis filmini çekmediler..." "Tesettür Faciası" Şeklinde manşet atıldı. Haberi yapan UĞUR DÜNDARdı... Ve bilahere Bizzat Hürriyet yayın yönetmeni ERTUĞRUL ÖZKÖK özür diledi, yalan olduğunu kabul etti. Buyur hürriyetin kendi sitesinden: Alıntı:
hala uğur dündar için yalancılığı tescil edilmiş birisi için yazacaksın buyrun devam et! |
Alıntı:
Benim terbiyesizliğim varsa yaz. Ben akplimiyim? bukadar cahilmisin sen? İnsan yazmadan önce gider kişinin yazılarını bi kontrol eder. BEn akpli değilim dostum... Her gördüğün sakallıya deden sanma!!! |
Alıntı:
Bu ülkenin başbakanlık konutuna uğur dündar gibi yalancılar, iftiracılar gireceğine onbin kere yüzbin kere tarikat liderleri girsin. Kurban ol sen o tarikat liderlerine. Kafana tarikat liderleri kadar taş düşsün emi:) |
Ulaaaa kolböreği uçmuş... boşuna yazmışız yahu:)
Keşke biraz daha kalsaydı da o derin fikirlerinden biraz daha faydalansaydık:) |
Yahu sil sil kolum yoruldu yeter daa :)
|
|
Tamam, durdum.
Mecburen, adam uçmuş:) |
Son zamanlarda forumu provake edenlerin ortak bir özeliğide 'ADANA'teşkilatlarından olmaları..Ne garip?
|
Alıntı:
Aytaç durakı mı işaret ediyorsunuz:) |
Alıntı:
|
All times are GMT +3. The time now is 20:28. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025