![]() |
Kürt sorunu... Bilge katliamı ve korucular
Adına ‘katliam’ deyin, ‘vahşet’ deyin, ‘cinnet’ deyin ne derseniz deyin ama ‘Bu işin sorumlusu Turgut Özal’dır. O başlattı bu köy koruculuğunu!’ gibi saçma sapan yorumlara kulak asmayın sakın. Kürt sorunu neyin nesidir diye kafa yoracaksanız.
Ta geçmişe dönün. Yani 13 Haziran 1878’e. Ermeniler’in, Berlin Konferansı’na, ‘Ermenistan’a İlişkin Proje’ sunması ve bunu olumlu karşılanmasından sona, Osmanlı sınırları içinde terör ve katliam eylemleri büyük hız kazandı. Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri düzenli orduya dönüşürken, Rusya ‘Şark Vilayetleri’ne yönelik amaçlarını açık açık söylemeye başladı. Abdulhamid, Doğu Meselesi diye, batılılarca önüne konan dayatmanın ne olduğunu hemen anlamıştı. Batılı devletler Hıristiyan tebaa için, önce özerklik ardından da tam bağımsızlık istiyorlardı. Bunun sonucunda da Osmanlı’nın artık iyice, güçten düşüp parçalanacağını düşünüyordu. Haklıydı da amaç buydu çünkü! Bölgede ‘Ermeni şaki ve katillerin tedip edilmesi ve Rus işgaline karşı’ halktan silahlı güçler oluşturmayı kararlaştırdı. Böylece, Doğu Anadolu’da, bir Ermeni Devleti kurulmasını engellemek amacıyla Hamidiye Alaylarını kurdu. Kimi yerli ve yabancı tarihçilerse, alayların kurulma amacını şöyle anlatıyor: ‘Askeri disipline alınan aşiretlerden Doğu Anadolu için kolluk kuvveti olarak faydalanmak,’ Rus tahrikiyle isyana kalkışacakları yola getirmek, aşiretleri iskan ettirmek, ‘bunları medenileştirmek, eğitmek, aşiret kavgalarına son vererek ve Doğu Anadolu’da yol, köprü, okul yaparak Doğu Anadolu’nun imarına çalışmak.’ Sonra İttihatçılar bunu ne hale getirmiştir, merak eden varsa araştırsın okusun! Gelelim, 442 Sayılı ve 18.03.1924 tarihli Köy Kanunu’nun Sekizinci Faslına. Bu Sekizinci Fasıl: Köy Korucuları ve Göreceği İşleri tanımlar. Bu yasaya göre, her köyde en az bir korucu bulundurulur. ‘Köy korucusu, köy sınırı içinde herkesin ırzını, canının, malını korumakla’ yükümlüdür! Yasa, korucuyla Jandarmayı bir tutar; birine karşı gelen diğerine de karşı gelmiş sayılır! Sonra, 1985’de 3175/1 maddesiyle, Bakanlar Kurulu, ‘şiddet hareketlerinin ciddi belirtileri karşısında valinin önerisi ve İçişleri Bakanı’nın onayıyla köy korucusu görevlendirilir. Geçici Köy Korucu sayısı 40 bin kişiyi geçemez. Bakanlar kurulu bu sayıyı yüzde 50 artırabilir’ diye konuya bir kez daha eğilir. Özetle, Osmanlı döneminde köy koruculuğu ya da Hamidiye alaylarını anlamak mümkündür. Çünkü Rusya’nın arkasında olduğu, kimi Batılı ülkelerin desteklediği bir devleti parçalama eylemi söz konusudur ciddi ciddi. Ve Osmanlı’da, devlet/tebaa ilişkisi söz konusudur. Ama, Cumhuriyet döneminde anlamak biraz zordur. Devleti vatandaşıyla karşı karşıya getirir çoğu kez. Çünkü devlet/tebaa ilişkisi bitmiş yerine devlet/yurttaş ilişkisi getirlmiştir ya da böyle sanılmıştır! Bu günse, işlevini yitirmiştir hepten! Çünkü, artık, kimi yörelerde, devletle/yurttaşı karşı karşıya getiren, başına buyruk bir konumdadır korucular o kadar! Aziz ÜSTEL - star |
Bence koruculuk kalkmamalı,askeriyede 3 ay veya 4 ay eğitim görerek işe başlamalıdır.
Köylere de 20 kişilik asker grubu yollanmalıdır. DTP bunu bahane ederek PKK ya destekkk çıkıyor. |
All times are GMT +3. The time now is 20:07. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025