İsmailağa'da Atatürk portresi krizi
 

http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/43036.jpg
Cübbeli Ahmet Hoca'nın çıkardığı derginin merkezine yasa gereği Atatürk'ün resmini astığı için İsmailağa Cemaati'ne bağlı bir grubun şimşeklerini üzerine çekti.
24 Haziran 2009 16:45

İslamcı kanadın renkli siması olan, vaazları dinlenme rekoru kıran, 'Cübbeli Ahmet Hoca' lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü, çıkardığı derginin merkezine Atatürk'ün resmini astığı için mensubu olduğu İsmailağa Cemaati'ne bağlı bir grubun şimşeklerini üzerine çekti. Furkancılar adlı grup tarafından 'kırmızı çizgileri ihlal etmekle suçlanan Cübbeli Ahmet, bir süredir dinci kesimin ünlü isimlerinden Mustafa İslamoğlu ve Adnan Hoca' lakaplı Adnan Oktar'la girdiği polemiklerle adından söz ettiriyordu.
Atatürk portresi asılması tepki çekti Cübbeli Ahmet Ünlü, şimdi de Furkancılar adlı grubun sert eleştirileriyle karşı karşıya geldi. Eleştirinin nedeni ise hayli ilginç: Cübbeli Ahmet'in himayesinde 2007'den beri yayımlanan Kasr-ı Arifan Dergisi'nin Bağcılar'daki merkezine Atatürk portresi asılmasına cemaat içersindeki Furkancılar kanadı tepki gösterdi. Furkan Dergisi'nin son sayısında Enes Mollaoğlu imzasıyla ve "Cübbeli Ahmet Hoca'ya bir soru" başlıklı yazıda Cübbeli Ahmet'e yönelik eleştirilerin ardından şöyle deniliyor:
"Şahit olduğumuz bir şey var ki, bizi gerçekten şaşırttı. Doğru veya yarı doğru tevil yapma niyetimizi bile sıfırladı. Bu sebeple tevile kaçmadan, direkt kendisinden öğrenme niyetiyle, burada alenî olarak ifâde ediyoruz. 'Neden kendisine sormayıp da, burada yazıyorsunuz?' diyenlere peşinen cevap vermiş olalım; telefonlarımıza çıkmıyor, bizle görüşmekten imtina ediyor (nedenini kendisine sorabilirsiniz). Soru, kestirme şekliyle şu: Ahmed Hoca, x çıkardığı Kasr-ı Arifan dergisinin merkezine, 5 Mustafa Kemal'in resmini o, neden astırdı?.. Maarifet ehli olmayışımız, siyaseti beceremeyişimiz sebebiyle anlayamadığımız bir durum varsa şayet, bilelim."
Yeni merkezde Atatürk yok
Furkan Dergisi, îsmailağa Cemaati'nin ilk yayın organlarından biri. Dergi, cemaatin lideri olan Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Sadeddin Ustaosmanoğlu tarafından 1995'ten beri çıkarılıyor. Furkan grubu, cemaat içerisinde İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu'na olan yakınlıklanyla da biliniyor. Furkan Dergisi'nde Mirzabeyoğlu'nu övücü yayınlara da yer veriliyor. Furkancılar, Cübbeli Ahmet'in daha önce Show TV Ana Haber'de Atatürk'ü övücü sözlerinin de cemaati rahatsız ettiğini öne sürüyorlar. Konuyla ilgili ulaşmak istediğimiz Cübbeli Ahmet, umrede olduğundan kendisiyle temas kuramadık. Cübbeli Ahmet'in geçtiğimiz günlerde beş bin kişi tarafından Atatürk Havalimanı'ndan umreye uğurlanan Mahmut Ustaosmanoğlu'na eşlik ettiği belirtiliyor. Kasr-ı Arifan Dergisi'nden bir yetkili ise konuyla ilgili soru üzerine, derginin Bağcılar'daki eski
merkezinde Atatürk resmi olduğunu doğruladı, ancak yeni taşındıkları Fatih'teki merkeze Atatürk resmi asmadıklarını söyledi.
Müzik yayını günahmış
Furkancıların Cübbeli Ahmet'e yönelik eleştirileri Atatürk posteriyle sınırla değil. Furkancılar, cemaatin müzik dinlemeyi günah saydığını, ancak Cübbeli Ahmet'in kurduğu Lalegül FM adlı radyoda devamlı müzik yayını yaptığını öne sürüyorlar. Furkancılar, radyonun 8 Mart'ta düzenlediği kuruluş yıldönümü programında canlı müzik yayını yapılması da eleştiriyor.
Liderlik rekabeti
Tartışmaların asıl önemli nedeninin, cemaat içindeki liderlik rekabeti olduğu iddia ediliyor. Yaşı ilerleyen Mahmut Ustaosmanoğlu'ndan sonra kimin cemaate lider olacağı bilinmiyor. Son gerilimin de bu rekabetin bir parçası olduğu ifade ediliyor. Cübbeli Ahmet Hoca, popülerliğinden dolayı Ustaosmanoğlu sonrası için en güçlü lider adaylarından biri olarak görülse de son yaşanan tartışma işinin hiç de kolay olmadığını gösteriyor.
Tıklanma rekoru
Cübbeli Ahmet Hoca, 1965 yılında cemaatin merkezi Fatih'in Çarşamba semtinde doğdu. Aslen Giresunlu bir ailenin çocuğu olan Ünlü, küçük yaşlardan itibaren dini eğitim aldı. Ünlü, hitabetteki ustalığı sayesince cemaat içinde hızla yükseldi. Malta'da jet-ski'ye binerken çekilmiş resimleriyle uzun süre gündemde kaldı. Ünlü'nün ilginç üslubuyla her Perşembe verdiği vaazları paylaşım sitesi youTube'da tıklanma rekorları kırıyor.


(GAZETE HABERTÜRK)

Burada da hatırı sayılır sayıda vardır ... Bakalım bu habere ne yorum yapılacak forum genelinde.

Gerekli açıklama yapılmıştır Arkadaşlar... Ufak bir araştırma yeter... Habertürk fitne haberleri yaparak MÜSLÜMAN'ları zan altında bırakmaya çalışmaktadır. Sürekli İSMAİL AĞA Cemaatimizle uğraşılmaktadır. Lütfen bizde bu fitne çalışmalarına alet olmayalım...

Selametle...

Ben buradaki yorumların birinde "kuduz kemalist köpekler" cümlesiyle karşılaştım.Konuyu yorumlarkende yöneticilere gerekeni yapın mesajı verdim ama birşey yapılmadı.Kişi hala forumda.Benim açtığım bir konu ise gerekçe dahi bildirilmeden kaldırılmış.Yine bölümün yöneticisi olan arkadaşa nedeni hakkında bilgi istediğimi belirtir bir mesaj gönderdim.4 gündür bu kişiden yanıt bekliyorum.Atatürk'e hakaret etmek serbest,örnek vereyim F.Gülen'i eleştirmek bir nevi yasak.

Yine geldik başa...

Ya bu ülkede insanları istedikleri gibi yönlerndirme ne kolay..
Uğraşıp duruyorlar..Bi ara Hoca Efendi TV ye çıkmak zorunda bile kaldı yaa..
el insaf..Sizde itimat etmeyin bu haberlere ve bu yayın organlarına..

Hangi yayın organlarına itibar edelim?

Haberini bilmem ama islamcı bir yazarın yazdıklarını paylaşayım seninle.Bende diziyi birkaç kez izledim.Bu düşünceler bende de belirdi.Köylüler kaçırılanları kurtarmaya gidiyorlar,hazırlık yapılıyor ancak ne asker var ortada ne polis.Sanki bu kişileri koruyacak kolluk kuvvetleri hiç yokmuş gibi davranılıyor.Şimdi tarafsız olduğuna nasıl inanayım ben peki.Buyur yazıyı sende oku.

Samanyolu TV'nin başarılı dizisi Tek Türkiye, aldığı reyting ile Kurtlar Vadisi'nin tahtını zorluyor. Tek Türkiye dizisi bugüne kadar cemaatin televizyonlarda en çok reyting alan dizisi oldu. Yani medar-ı iftiharları. Diziye İslamcı bir yazardan tepki geldi. Yeni Mesaj'tan Aziz Karaca yazdı: Uzun zamandan beri yayınlanmakta olan Tek Türkiye bir dizi var. Samanyolu ’ nun popüler dizilerinden biri. Sözde hizmet ehli kadronun yönlendirmesi ile bütün camilerin çay ocaklarında hacı amcaların çenelerini bastonlarına dayayarak izledikleri bir dizi. Aklı başında, sinemadan, filmden az–çok anlayan hiç kimse çoluk– çocuğuna o diziyi izletmiyor. Dizide yoğun bir şekilde teröristlerin reklamları var, teröristin yenilmezliği, ne kadar güçlü olduğu, planlı– programlı hareket ettiği anlatıla anlatıla bitirilemiyor. Olaylar nerede cereyan ediyor? Ülkemizde. Peki ülkemizin herhangi bir köşesinde zaman zaman köy katliamlarının sahnelendiği noktalarda devlet nerede, asker nerde, polis nerde? Sözünü ettiğimiz diyalogcu arkadaşların dizisinde devlet yok, asker ise, bütün işler olup–bittikten sonra, teröristler işlerini bitirdikten sonra lütfen ellerini–kollarını sallayarak şöyle geçerken bir çay içmeye uğrar gibi geliyorlar. Televizyonun genel çizgisine, aynı gurubun yazılı medyasına, haber veriş biçimlerine bakarsanız bu dizi ile de neye ve kimlere hizmet ettiklerini rahatlıkla anlarsınız. Binlerce yıllık Türk devletini, Türk ordusunu böylesine yok, böylesine aciz göstermeye hiç kimsenin hakkı olamaz. Film yolu ile, tiyatro yolu ile, dizi yolu devletimizi ve askerimizi pasif bir biçimde, aciz bir biçimde gösteremez. Hiç kimsenin böyle bir saygısızlığa cüret edememesi lazım. Önce milletimizi uyanık olamaya, haklı tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz sonra da RTÜK ’ ü göreve çağırıyoruz. Çoluk–çocuğumuzu zehirleyen bu tür dizilerin yayınını derhal durdursun. Mardin ’ de ya şanan düğün katliamı sözünü ettiğimiz dizinin sadece bir sahnesi. Aynı yayın gurubunda yer alan mevkutelerin olayın ardından askeri suçlaması da bir tesadüf olmasa gerek."