Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Kur’anı Kerim Meali (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=240)
-   -   Bana Mealini Söyle Sana Cemaatini Söyleyeyim (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=120912)

Üç mevsim 12-08-2009 18:38

Bana Mealini Söyle Sana Cemaatini Söyleyeyim
 
Newsweek Dergisi bu sayısında Türkiye'de Cemaatler arası 'Meal Savaş'larını gündeme taşıdı. Adem Demir imzasıyla yayınlanan makale Türkiye'de yeni bir tartışma başlatacak gibi görünüyor..

İslam bilginlerine göre İslam’ın ilk kaynağı tartışmasız Kur’an-ı Kerim. Ardından sünnet, icma ve kıyas geliyor. Meal, Kur’an’ın birebir Türkçe açıklaması anlamına geliyor. Ancak Türkçe meal, Kur’an olarak kabul edilmiyor. Müfessirler, mealin hiçbir zaman Kur’an yerine geçmeyeceğinde hemfikir. Kur’an ilk ve en önemli kaynak olduğu için onunla ilgili her çalışma İslam dünyasında büyük yankı buluyor. Bu kaynağın herkes tarafından okunup anlaşılması için çabalar her dönemde sürüyor. Bu yüzden pek çok kişi Kur’an meal ve tefsiri yazdı. Kesin olmayan bilgilere göre Türkiye’de son 50 yılda 115 farklı kişi, 115 farklı meal kaleme aldı ve piyasaya sürdü. Mustafa Nejat Sefercioğlu, İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin (IRCICA) 1998’de tamamlanan bir araştırmasından yola çıkarak “Kur'an Bibliyografyası” isimli bir kitap yazdı. Bütün dünya dillerinde Kurân-ı Kerîm tercümelerinin (meal) ele alındığı kitaba göre 65 dilde 2 bin 672 adet basılmış Kur’ân-ı Kerim tercümesi var. Sırasıyla Farsça, Türkçe ve Urduca tercümeler, tespiti yapılan tercümelerin yaklaşık yüzde 95’ini oluşturuyor. Bu oran Türkçe meal çalışmalarının ne kadar yaygın olduğunu ortaya koyuyor.

“Meal Kültürümüz” isimli kitabın yazarı Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Mustafa Öztürk, mealin her dönemde okuyucu bulduğunu, dolaşımdaki her mealin az ya da çok rağbet gördüğünü belirtiyor. Meal basma ve satma faaliyeti yürüten onlarca yayınevi, bastırdıkları mealin ne kadar sattığına ilişkin rakam vermiyor. Bunun sebebi, devlete vergi öderken beyan ettikleri rakamları düşük tutmaları olabilir. Yine de farklı kaynaklardan teyit ettiğimiz bilgilere göre uzun süredir piyasada olan Elmalılı Hamdi Yazır ve Ömer Nasuhi Bilmen’in mealleri, birer milyondan fazla sattı. Yarım milyonu deviren meallerin sayısı da azımsanamaz. İşaret Yayınları’nın bir yetkilisi, Muhammed Esed’in “Kur'an Mesajı” mealinin 500 binden çok sattığını söylüyor. Yaşar Nuri Öztürk’ün “Kur’an-ı Kerim Meali (Türkçe çeviri)” kitabı 150 baskı yaptı. Bu da 500 bin civarında bir satışa tekabül ediyor. Prof. Suat Yıldırım ve Prof. Süleyman Ateş’in mealleri de çok satanlardan. Bu arada devletin en yüksek dini kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı da farklı kişilere meal yazdırıyor. Bir heyet tarafından kaleme alınan ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından çıkarılan “Kur’an-ı Kerim Meali” ve yine Diyanet tarafından bastırılan Prof. Dr. Halil Altuntaş ile Dr. Muzaffer Şahin imzalı aynı adlı eser de çok satanların başında.

Türkiye’de mealciliğin yaygınlaşmasının birçok nedeni var. İlahiyatçılara göre “ticari amaçlar,” “kariyer yapma” ve “gruba mensubiyet” bu nedenlerin başında geliyor. Tahminen Türkiye’de yılda 650 - 700 bin adet meal okuyucuyla buluşuyor. Cep, orta, büyük boyları bulunan bu meallerin fiyatlarının 25 ila 100 lira arasında değiştiğini söylersek işin ticari boyutu ortaya çıkmış olur. Bunun yanında, her cemaat ve dinî hareketin kendine ait bir meale sahip olma isteği de piyasada çok sayıda farklı mealin bulunmasında önemli bir faktör. Dr. Sifil, “Her cemaat ve tarikatın kendine göre bir İslam anlayışı, kabul ve retleri var. Böyle olunca her cemaat kendi İslam şablonunu, Kur’an üzerinde bir meşruiyete kavuşturmak istiyor. Bunun en iyi yolu da meal yazmak” diyor.


HANGİ GRUP HANGİ MEALİ OKUYOR?


Fethullah Gülen Grubu: Prof. Suat Yıldırım’ın “Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali” ile Ali Ünal'ın “Allah Kelamı Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali.”


Süleymancılar: Kur’an-ı Arapçası’ndan okuyorlar. Meal olaraksa Hasan Basri Çantay ve Elmalılı Hamdi Yazır’ınkiler gibi klasikleri tercih ediyorlar.


İsmailağa Tarikatı: Son yıllara kadar Hasan Tahsin Feyizli’nin “Feyzul Furkan”ını okurlardı. Ancak şimdi kendi tarikatlarında öne çıkan kişilerin oluşturduğu bir komisyonun yazdığı “Ruhu-l Furkan” isimli meali okuyorlar. Hem tarikatın lideri Mahmut Ustaosmanoğlu hem de veliahtı Cübbeli Ahmet, bu meali alıp okumaları gerektiğini tavsiye ediyor.


Erenköy Cemaati ya da Altınolukçular: Prof. Hamdi Döndüren’in “Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali.”


Milli Görüşçüler: Necmettin Erbakan’la birlikte Saadet Partisi Başkanı Prof. Numan Kurtulmuş’un temsil ettiği bu hareket Kur’an öğrenmeyi, meal ve tefsir takip etmeyi teşvik ediyor. Mahmut Toptaş, Ali Bulaç ve İhsan Eliaçık’ın meallerini okuyorlar.


Nesil Grubu: Nurcu hareketin önemli kollarından. Said Nursi’nin Risale-i Nur’u onlar için başucu kitabı ve aynı zamanda Kur’an tefsiri. Yine de mealsiz değiller. İhsan Atasoy, Ümit Şimşek, Mehmet Paksu ve Cemal Uşsal tarafından kaleme alınan “Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali”ni dikkate alıyorlar.


Menzil Tarikatı: Adıyaman merkezli grubun müritleri daha çok şeyhlerinin ağzından çıkan sözü dikkate alıyor. Onlar da tıpkı Süleymancılar gibi klasikleri tercih ediyor.


İskenderpaşa Tarikatı: Prof. Esat Çoşan’ın vefatından sonra zayıflayan ve Hakyol olarak da bilinen grubun okuduğu meal, Feyizli’nin “Feyzul Furkan”ı.


AKABE Grubu: Hilal TV kurulduktan sonra popülaritesi arttı. 2008’in ortalarına kadar kendi mealleri yoktu. Daha sonra Mustafa İslamoğlu’nun yazdığı, “Hayat Kitabı” başucu mealleri oldu.


Bağımsızlar: Sayıları giderek artıyor. Her meselenin tartışılmasından yanalar. Bağımsız ve eleştirel gözle bakan entelektüellerin kaleme aldığı eserleri okuyorlar. Ali Bulaç, İhsan Eliaçık, Doç. Mustafa Öztürk ve Ahmet Tekin’inkiler gibi.


Akademisyenler: Herhangi bir cemaat ve tarikat üyesiyseler önce bunların dikkate aldığı mealleri okuyorlar. Değillerse genelde Türkiye Diyanet Vakfı meali ile Muhammed Esed’in “Kur’an Mesajı’nı” takip ediyorlar.


Sosyete: Kastımız, İslami sonradan öğrenmeye yönelenler. Sayıları çok değil. Genelde Yaşar Nuri Öztürk, Süleyman Ateş ve Elmalılı Hamdi Yazır’ı tercih ediyorlar.


Newsweek
(Temmuz 2009(

Kur'ânTalebesi 12-08-2009 18:48

Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali verdik.
Biz onu, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur’an olarak indirdik.
(Zümer sûresi, 27-28. âyet)

Arapça diline geregince hâkim olan âlimlerimizi tercih etmemiz en dogrusu...

Üç mevsim 12-08-2009 19:03

Geleneksel kültüre dayanan cemaatlerin tercihleri zaten aynı gibi. Gülen cemaati ve Nesil grubu mealleri kendi içlerinden olsa gerek çünkü aralarında pek bilinmeyen isimler var.

Süleymanlıların klasikleri tercih etmesi de anlamlıdır.

İhsan Eliaçık özellikle de Ali Bulaç'ın meallerinin hem bağımsızlar hem de milli görüşçüler tarafından benimsenmesi önemli. Ali Bulaç'ın küçük bir meali bende de var, benimle bütünleşmiş demirbaşım olmuştur adeta her gittiğim yere taşırım.

Mustafa İslamoğlu'nun meali daha yeni, anlaşılmaya başladıkça tutulacaktır. Tanımlanma sürecinin olumsuz etkileri aşılıp tanımaya başlama sürecine geçildiğinde hakettiği yere gelecektir İslamoğlu Hoca..

NûN 12-08-2009 19:45

Alıntı:

Özgün İrade Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 692049)
Süleymanlıların klasikleri tercih etmesi de anlamlıdır.

Neden böyle dediniz, yani anlamlıdır derken...

BlueMoon 12-08-2009 20:48

çok ilginç

depare 12-08-2009 21:40

Cübbeli Ahmet Hoca kimsenin veliahtı falan değil bu tür hikayeler basının masallarından ibaret...

Sosyete: Kastımız, İslami sonradan öğrenmeye yönelenler. Sayıları çok değil. Genelde Yaşar Nuri Öztürk, Süleyman Ateş ve Elmalılı Hamdi Yazır’ı tercih ediyorlar.

Elmalılı Hamdi Yazırın tefsirini'de Atatürk yazdırttı diye bildikleri için okuyorlardır :)

Üç mevsim 12-09-2009 09:45

Alıntı:

TarihSever Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 692070)
Neden böyle dediniz, yani anlamlıdır derken...

İçi boş bir cümle, dayanaksız bir söz olduğunu kabul ediyorum, abartılı oldu, olumsuz bir ima gibi algılandı galiba. İçini doldurmak zahmetli olur, ayrıca buna gerek de yok. Bu mesajı düzeltmeyi düşünmüştüm ama fırsat olmadı şimdi de düzenleyemiyorum. Onun için burada kısaca düzeltme yapayım.

Süleyman Hilmi Tunahan Hocaefendi cemaati geleneksel İslam'ı temsil ediyor, onun için oturmuş İslami kültürden şaşmıyorlar, bu yüzden klasikleri tercih ettiklerini düşünüyorum.

fican 02-26-2013 16:28

KURAN MEALİ BİR TANE OLMALIDIR!

Konu ile ilgili olarak Galibi Piri H.Galip Hasan Kuşçuoğlu Efendi Hazretlerinin sohbetinden alınmış bir bölüm aşağıdadır.

Alıntı:

Ayrılık yok. 72 milleti bir gözle görmeyen halka müderris olsa hakikatte asidir. Yunus mu diyor bunu.? Ehli hal. Ehli tasavvuf. Allah’ın evliyaları. Dost diye diye bozdular. Anlamını bozdular. Bazı ulemaların kavuşmak dediği gibi. Kuran’a da öyle yazmış Allah’a kavuşmak. Bunun üzerinde ısrar eden bazı kişiler de var. Anlayamadıklarından. Çünkü zatına kavuşmak ne demek? Kavuşmanın anlamı. İki maddenin, eşit hakka sahip birbirine ulaşması demektir. 41 ayette kavuşmak almış. Ama Allah’ın sıfatlarını anlatıyor. Ona da kavuşmak diyor. Yalnız 4 tane ayette yanıldıklarını söylüyoruz. Allah’a kavuşmak diye hata etmişler. Düzeltecekler inşallah bunları. Ki Allah’ın kullarının kafasını karıştırmasın. Ahmet ağaya Mehmet ağaya gitmiyorsun. Esselamü aleyküm Ahmet ağa hoş geldin sefa geldin. Vay kavuşturana kurban oluyum felan. Bir sürü Allah’ın kelamı varken. Muhal şeyi niye alıyorsun. Müfessir efendilerin de kabahati az değil. Birisi ne dediyse öyle yazıyor. Ondan sonra da imzasını atıyor ben yazdım diye. Onun için bu acıyı çok çekiyoruz.

Yüzlerce ne demek tefsir.? Yüzlerce tefsir ne demek efendi.? Hiç mi bunlara dur diyen yok.? Hesap soracak yok.? Hz. Kuran’ın eşi benzeri yok. Sen ne diye onun manasını yüzlerce ayrı ayrı yapıyorsun. ? Hangisine inanacak bu insanlar.? Ümmeti Muhammed.? Hoca efendilerimizden rica ediyoruz. Allah hesaba çekmeden bu davayı düzeltsinler. Yüzlerce meal. Ne demek Yüzlerce meal.? Ne demek tırnak içinde, den den içinde, kerre içinde yazıyorsun kendi fikirlerini.? Herkes Allah buyurdu zannediyor.
Pir-i Galibi
H.Galip Hasan KUŞÇUOĞLU

işletme42 02-27-2013 01:20

istanbulda hadis fıkıh siyer dersi veren teşkilat konya selçuklu teşkilatında kuran meali dagıtan teşkilat varsa ki var ben bu teşkilatın asıl adamıyım yanındayım acizane :w:

fican 03-14-2013 17:27

Yunus Emre Hz. diyor ki!
Okumadılar sadırdan, hep okudular satırdan.

Satırdan okuyanlar, Kuran'ın manasını tahrif ediyorlar ve etmeyede devam ediyorlar.
Kuran'da mana ifade eden pek çok kelime Türkçe'de aynen (orjinali şekli) kullanıldığı halde, konu EVLİYA ve VELİ kısmına gelince, bu din baronları, EVLİYA'NIN manasını, Türkçe'ye tercüme etme gerekliliği duyarak DOST kelamıyla kapatıyorlar.
Oysa ki Hz. Allah pek çok ayette Rahmetine VESİLE olarak gönderdiği bu kullarını bizlere anlatıyor. Evliya demek, dost demek değildir. Evliya demek Evliya demektir.
Manasını Rabbimizin lutfettiği kadarı ile anlayış, Maide 51. ayetinde belirtildiği üzere Evliya'ya tabi olmak ile başlar.


All times are GMT +3. The time now is 15:15.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025