İlahiyatçılar ‘Din Hanesi Kalksın’a Olumlu Bakıyor
 

http://91.93.103.35/haber/100205-011628-242461-C.jpg

AİHM’in kimliklerde din hanesinin kaldırılması kararını değerlendiren ilahiyatçılar bunun ciddi bir sorun olmadığı görüşünde. Uzmanlar ‘Kişinin inancı belgeye yazılarak ölçülemez zaten’ diyor

AİHM’in ‘nüfus cüzdanlarında din hanesinin kaldırılması’ yönündeki talebini değerlendiren eski diyanet işleri başkanları ve ilahiyatçılar bu karara olumlu baktı.
Ankara milletvekili Said Yazıcıoğlu kimlikteki tanımlamanın sadece şekli olduğunu belirtirken, eski Diyanet İşleri başkanlarından Tayyar Altıkulaç da Anayasa’da da kimsenin dini inancını zorla açıklayamayacağı maddesinin olduğunu hatırlattı.

Şeklin Dışında Bir Anlamı Yok 

Eski Devlet Bakanı ve Ankara Milletvekili Said Yazıcıoğlu: Kişinin dini inancının nüfus cüzdanında yer almasının şeklin dışında hiçbir anlamı yok. İşin özü insanın kendi içinde bulunan inanç duygusuna sahip olma ya da olmama olayıdır. Kişilerin inançlarını belgelemek için bunu bir yere yazmalarına ihtiyaç yok. Bunun bir belgeye yazılması ne onun inancını kuvvetlendirir, ne de ona başka bir avantaj sağlar. AİHM’e başvuran vatandaşın nüfus cüzdanına ‘’İslam’’ yerine ‘’Alevi’’ yazılması yönündeki talebini de doğru bulmuyorum. Aleviliğin bir din olarak algılanmasına neden olacaktır.

İsteyen Yazdırsın

AÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün: İradeyle seçilen üst kimlik unsurlarının hayatın bir parçası olup olmayacağının, görünür şekilde ortada bulunup bulunmayacağının kişilere sorulması gerekir. Bunun nüfus kağıdına yazılıp yazılmayacağı kişilere danışılsın.

Kimlikte ‘Din’e İhtiyaç Yok

Ankara Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Güler: Nüfus cüzdanından din hanesinin kaldırılması doğru ve gerekli. Kimliğin kullanıldığı alanlar, dinle ilişkisi olmayan alanlar. Kimlik bilgilerinin kullanıldığı yerlerde dinimizin bilinmesine ihtiyaç yok.”

Tercihe Bırakılması Daha Doğru 

Alevi Çalıştayı Moderatörü Yrd. Doç. Dr. Necdet Subaşı: Türkiye gibi ülkeler için bu tür kimlik beyanlarının saklanması ileride telafi edilmesi güç sorunlar yarataır. Nüfus cüzdanında din hanesi bulunmasının tercihe bırakılması daha doğru olur.

Anayasa da Aykırı

Eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç: Anayasa’nın 24. maddesine göre hiç kimse inancını açıklamaya zorlanamaz. Din hanesinin, kişi dini inancını açıklamak isterse doldurulması, istemezse boş bırakılması daha doğru.

Alevi Çalıştayları Avrupa’ya Açılacak

Devlet Bakanı Faruk Çelik, “Alevi Çalıştaylarının’’ tamamlanmasının ardından Avrupa’da yaşayan Alevilerle buluşacak. Berlin ve Köln’de düzenlenecek toplantılarda, çalıştaylar sonucu gelinen nokta hakkında gurbetçi vatandaşlara bilgi verilecek ve onların katkıları alınacak. Açılım kapsamında ‘’kimsenin sürecin dışında tutulmaması’’ ilkesinden hareket edilirken Sivas’ta da bir toplantı düzenlenmesi planlanıyor. Sivas’ta ‘’Yarayı kurutmak için ne yapılabilir?’’e cevap aranacak

stargazete

Tabi canım inanç kalp işidir belge de ne işi ola..!
Şimdi de Cuma hutbelerin de okunan "Allah katında Din tektir oda İslamdır" ayetini kaldırın nasıl olsa o ayet okunuyor diye kimsenin inancı,imanı yükselmiyor hem Ehli Kitap'ta rahatsız bu ayetten önce hutbeden sonra sıkıyorsa Kurandan (!) hadi vira Bismillah..!

Din adamlarına bak, mesela tayyar altıkulaç şimdiye kadar bir kere bile nufus cüzdanlarından din hanesi kalksın diye bir açıklama yapmış mı?

Neden şimdi?

Böyle büyük insanlar nabza göre, gündeme göre konuşmamalı diye düşünüyorum.
***

isteyen kaldırsın ben puntoyu büyültmek istiyorum o mümkünmü :D

Nüfus cüzdanlarında din hanesi olmasının hiçbir anlamı yok. Hatta istatistiki yanlışlıklara dahi sebep oluyor :-) Türkiye'nin %99'u müslüman gibi...

Diyanet'ten herkesin memnun olmaması normaldir. En katı yorumundan en hafif yorumuna kadar çeşitli İslami gruplar var, Diyanet orta yoldur, hepsinin ortalamasıdır. Dolayısıyla bunlara kendini beğendirmek zorunda değil.

Bence din hanesinin önemi var. Fakat ülkemizde bu işlevsel oalrak kullanılmıyor. Herkese "Dini: İslam" yazılıp geçiyor.

Kişinin ailesi müslümansa, din ibaresinde de tabi olarak İslam yazmalı. Kişinin aklı erince, dilerse gitsin değiştirsin. İster putperst desin, ister ateist yazdırsın, ne yazdırırsa yazdırsın. Ama bunu pek apan yok. Bu yüzden de din hanesinin bir işlevselliği kalmıyor. Allah'a küfredenin bile cüzdanında belki İslam yazıyor.

Unutmamak gerekir ki her dinin kedine özgü özellikleri var. Kimse kimseye "dinim şudur" demek zorunda değil. Ayrıca kimin hangi inanca sahip olduğunu da kesin olarak bilemeyiz.

Fakat kişinin iradesini kaybettiği anlarda (zihinsel kayıplar, ölüm gibi) kişi inancına göre kendisine muamele yapılmasını ister. Bu noktada kişinin kimliğinden faydalanmak gerekir.

Örneğin, bir kişi zihinsel fonksiyonlarını yitirdi diyelim. Musevi olana iç yağı yedirmezsiniz, müslümana domuz eti. Kişi öldü farz edelim. Müslümana ayrı cenaze düzenlersiniz, hristiyana ayrı. Bunun en doğru tespitini de kişinin kimlik kartıyla yapabiliriz.

Bu nedenle din hanesi olmalıdır. Ama isteyen yazdırmasın.