Bir BDP'li konuşuyor. Sonra bir Alevi derneği temsilcisi konuşuyor. Başbakan Erdoğan'a öyle bir kin ve nefret kusuyorlar ki aklım duruyor.

Erdoğan'a şu veya bu sebeple öfkelenmelerini anlayabilirim; fakat Erdoğan'ı en büyük muarızları olarak görmeleri, bu ülkede başka hiç kimseden nefret etmedikleri kadar Erdoğan'dan nefret etmeleri, en büyük kini Erdoğan'a duymaları bana çok fantastik, çok gerçeküstü, çok inanılmaz geliyor.

CHP'ye selam, MHP'ye de selam, icabında Ergenekon'a bile selam; AKP'ye ve bilhassa Erdoğan'a gelince kan-kin-intikam! Ne adına? Mazlum Kürtler adına! Olağanüstü hal uygulamasına son veren, Kürtçenin önündeki barikatları bir bir kaldırmaya başlayan, Kürtleri de tatmin edecek sivil bir anayasa konusunda ciddi ciddi kafa yoran, cumhuriyet tarihi boyunca Kürt halkına karşı işlenen korkunç suçlarla devlet adına yüzleşen ve bunların açtığı yaraları kapatma iradesini ortaya koyan hükümet AK Parti Hükümeti değil de CHP-MHP Hükümeti sanki! Tamam, Kürt Açılımı'nda eksikler-gedikler var, bunlar elbette eleştiri ve dahî öfke konusu olacak, ama Erdoğan ve AK Parti'yi Kürtlerin başına gelmiş en büyük felaket gibi görmek / göstermek gerçekten çok acayip bir şey.

Hep sevgi ve hoşgörüden bahsedip "Gelin canlar bir olalım" diyen, fakat konu Erdoğan ve AK Parti hükümetine gelince kin ve nefret bombardımanına başlayan bazı Alevi kanaat önderlerinin arz ettiği manzara da çok acayip. Dersim Alevilerini kıyımdan geçiren canileri resmen ve alenen kınayan Erdoğan'a reva mıdır bu? Alevilere "Gelin canlar bütün sorunlarınızı masaya yatırıp bir bir çözelim" diyen ilk cumhuriyet hükümeti olan AK Parti Hükümeti'ne reva mıdır? "Aleviler Alevi olalı böyle zulüm görmedi" demeye getiriyorlar. Biz tek "Yezid mezarından kalkıp gelse vallahi Erdoğan'a tercih ederiz" demedikleri kaldı! Erdoğan'dan hazzetmeyebilirler, hükümetin attığı adımları yetersiz bulabilirler, AK Parti'lilerin samimiyetini sorgulayabilirler; ama muhalefetlerindeki bu eşsiz şiddet ve celal anlaşılır şey değil. Aklıselim ve insaf sahibi olan hiç kimse, Erdoğan ve Ak Parti'nin, Aleviler konusunda, bu korkunç kin ve nefreti hak edecek bir tutum sergilediğini iddia edemez.

Sanırsınız Erdoğan başbakan olmadan evvel Kürtler, Aleviler yeryüzü cennetini yaşıyorlardı da Erdoğan onların hayatlarını cehenneme çevirdi. El insaf!

MAVİ MARMARA YÜRÜYÜŞÜ

İsrailli korsanlar 30 Mayıs 2010 akşamı saat 21:00

sularında Mavi Marmara'yı taciz etmeye başlamışlardı...

Yarın 30 Mayıs 2011. Yıldönümü. Mavi Marmara'ya ve onun temsil ettiği davaya sahip çıktığımızı, Gazze'nin ve bütün Filistin'in yanında olduğumuzu, İsrail'e karşı meşru mücadeleden vazgeçmediğimizi bir kere daha göstermek için bir vesile.

Orada olalım. Kalabalık olalım.

Hakan Albayrak