Siyaset Forum - Hayat Güzeldir / Mustafa Kutlu

Kitaptaki en çarpıcı hikayeydi belki de ..

Kötü Bülbül

Çektiği ıstırapla göz altlarında mor halkalar belirmiş, sesine çatlak bir parazit bulaşmış, yüzü kırışmış, tüyleri yer yer dökülmüş baba bülbül vaktinden önce ihtiyar olmanın verdiği yeis ile oğluna eğildi:
- Aşka inanma
Sonra kadehini bir dikişte yuvarladı, kanadının tersiyle gagasını sildi.
Oğlu genç bülbül iki tek atınca cıvıldıyordu. Alışkın değildi meyhaneye. Akordunu kaybetmiş cırlak sesiyle güya babasına yalakalık ederek:
- Helal sana baba, seni sevmeyen ölsün.
Bunu dedi ve o da babasını taklit etmek için kadehini bir dikişte içmeye kalkıştı.
Aksırıp tıksırdı, midesini tuta tuta lavaboya koştu. Babası ardından kederle bakıyordu. “ Bu işe bir son vermek lazım. Nedir ulan bu bülbül neslinin çektiği. Asırlardır süren bu acı, kanlı gözyaşları. Bu gece bu iş bitecek. Kesin bitecek.”
Oğlu gagasını, yüzünü, gözyaşlarını yıkamış biraz kendine gelmiş, döndü, masaya oturdu.
- Özür dilerim baba. Henüz bu yolların acemisiyim. Affet.
Baba bülbül bir sigara yaktı.
- Takma kafana, dedi
Sigaranın dumanına daldı. Genç bülbül babası böyle dalınca ona dokunmamak lazım geldiğini biliyordu. Artık içmedi, masadaki mezeleri gagalamaya başladı.
Baba bülbül neden sonra dalgınlığından sıyrıldı. Neşelendi. Oğluna eğildi.
- İşi çözdüm, dedi. Hadi kalk.
Meyhane boşalmış, vakit hayli ilerlemişti. Kalktılar, hesabı ödeyip çıktılar. Onlar çıkarken meyhaneci hala aynı türküyü çalıyordu:

Arabaya sen bin
Faytona ben
Anasını sen al
Kızını da ben

Baba bülbül yol boyunca oğluna planını anlattı. Genç bülbül çok sevmişti bu planı, içi içine sığmıyordu.
Bağ kenarına gelince ikisi de bir kayaya kondu. Kayanın keskin taraflarına gagalarını sürerek bilediler. Öyle ki gaga değil, ustura oldu, ustura.
Baba bülbül başıyla bir gülü işaret etti. Oğlan baktı, evet o. Anaç gül açılmış, yanındaki goncası açılmaya hazırlanıyordu. İkisi de gündüz güneşinden bitap düşmüştü. Gözlerinden uyku akıyordu. Çok geçmeden birinin başı bir yana, ötekinin başı öte yana düştü.
Aradan bir zaman geçti.
Baba bülbül işareti çakınca bunlar kayadan ok gibi fırladı. Baba bülbül ne yapacaklarını anlatmıştı.
Kendisi ana gülün sapına, oğlu goncanın gövdesine saldırdı.
Güller çığlık atarak uyandı. İlk darbeyi yemişler ve gövdelerinin yarısı kopmuştu.
Bülbüller birer jet uçağı gibi dönüp ikinci dalışa geçti. Baba ana gülü gövdeden koparıp gagasına aldı, oğul da goncayı kucakladı.
İki bülbül, gagalarında iki gül, gecenin karanlığında gökyüzüne doğru yükselip bilinmeyen bir diyara uçtular.
…

Mustafa Kutlu – Hayat Güzeldir