Uğur Dündar, nasıl Avrasya Feribotu kahramanı oldu?
 

Uğur Dündar, nasıl Avrasya Feribotu kahramanı oldu?
http://www.rotahaber.com/yazarresim/26022011_9354.jpg Ünal Tanık


Uğur Dündar, gazetecilikle ilgili bir hatırası sorulduğunda, genelde kaçırılan Avrasya Feribotu’na nasıl indiğini anlatır. Ne büyük tehlikelere göğüs gererek bu işi başardığını paylaşır. Oysa işin içyüzü çok farklı.





Peki gerçekten Uğur Dündar, Avrasya Feribotunda kahramanlık yaptı mı?
Bu sorunun cevabını ve perde arkasını paylaşmam gerektiğini düşünüyorum. “Şimdi nereden çıktı yıllar öncesinde kalan olay?” demeyin.
Uğur Dündar bugün Show TV’de Saba Tümer’in programına katıldı. Saba Tümer, şen kahkahalar atarak sordu, o da 15 yıl önceki olayı yeniden yaşıyormuş gibi anlattı.

Uğur Dündar’ın bu olaydaki kahramanlığını anlatmadan önce 'Avrasya Feribotu olayı nedir?' bu konuda biraz zihin tazelemesi yapmama izin verin lütfen.

Avrasya isimli feribot, Trabzon-Soçi arasında sefer yaptığı bir sırada, 16 Ocak 1996’da kaçırıldı. 9 eylemci, 33’ü Türk, 177 yolcu ve 55 mürettebatı esir aldı. Eylemcilerin Çeçenler olduğu ve Ruslar’ın kuşatması altındaki 250 dolayındaki Çeçen’in kurtarılması için feribotu kaçırdıkları anlaşıldı.

Eylemin liderliğini Muhammet Tokcan’ın yaptığı öğrenilince güvenlik güçleri, feribotu İstanbul’a getirmesi için ikna etmeye çalıştılar.

Muhammet Tokcan’ı Çeçen lider Cehar Dudayev ile görüştürdüler. Dudayev, eylemcilere kan dökmemeleri tavsiyesinde bulundu.

Gemi korsanları, 19 Ocak’ta öğle saatlerinde Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na giriş yaptı. Akşam 17.00 sıralarında da yapılan pazarlığın ardından teslim oldular.

Eylemciler de kimsenin canını tehlikeye atmak istemediklerini, amaçlarının seslerini duyurmak olduğunu söylediler. Güvenlik güçleri de, geminin kaçırıldığı ilk andan itibaren söylediklerini büyük ölçüde yerine getirdikleri için eylemcilere karşı operasyon düzenlemeyi hep ikinci planda tuttu.

Sizleri daha fazla ayrıntıya boğmak istemiyorum.

O sırada Arena’nın gece istihbarat sorumlusu olarak çalışıyordum. Kanal D’nin Mecidiyeköy’deki merkezinin telefonu çaldı. Kaldırıp “Alo” dediğimde, telefonun öte tarafındaki kişi, kendini tanıttı.

Eylemciler adına aradığını söyledi ve kamuoyuna Arena ve Uğur Dündar aracılığıyla mesaj vermek istediklerini söyledi. Ben teyit amaçlı bazı bilgiler sordum, karşımdaki kişi de bütün ayrıntıları ile bu konuda ciddi olduklarını teyit etti.

Arena içindeki işleyiş çerçevesinde gerekli yerlere bilgi verdim. İstihbarat şefimiz Ulvi Yanardağ, yeniden bazı teyit amaçlı görüşmeler yaptı. Arena’nın mimarı ve sunucusu Uğur Dündar’ın bu mesaja aracılık etmesi için girişim başlatıldı.

Ancak, Uğur Dündar, kendisinin eylemcilerden mesaj getiren bir gazeteci olmak istemediğini ve bu durumun “Avrasya Feribotuna inen gazeteci” olarak verilmesi için hazırlık yapılmasını söyledi.

Sonradan Ulvi Yanardağ’dan öğrendim ki, bu inişle ilgili bir risk yaşanmaması için MİT devreye girmiş ve gemi korsanları da bir şey olmayacağına dair güvence vermişler.

Programın yapım tarafını yürüten arkadaşlar helikopter kiraladı. O dönem, Arena’nın yaptığı önemli dosyalar Hürriyet’ten de manşet haber olarak duyuruluyordu.

Gemiye helikopterden önce Arena kameramanı Şenol iniyor. Helikopterin bütün hareketlerini çekmeye başlıyor. Sonra Hürriyet’in foto muhabiri atlıyor. O da Uğur Dündar’ın nasıl indiğini, nasıl büyük riskler ve ustalıkla (!) teröristlerin arasına korkusuzca atladığının görsellerini toplamanın hazırlığına koyuluyor.

İkisinin inmesinin ardından, Uğur Dündar inerken daha iyi görsel malzeme vermek amacıyla bazı artistik hareketler yapıyor. Yere iki kişinin indiğini gören pilot, bir süre daha havada sabit kaldıktan sonra havalanıyor.

Artistik pozlar verme derdinde olan Uğur Dündar, bu sırada gerçekten büyük bir tehlike atlatıyor. Helikopterin havalanması ile panikliyor, yeniden hızla inişe geçmesi ile birlikte de yere çakılmaktan korkuyor. Bu sırada kendini epey yüksek bir mesafeden tehlikeli bir şekilde yere atıyor.

Çıktığı hemen her programda, büyük bir tehlikeyi göze alarak teröristlerle görüştüğünü öne süren Uğur Dündar, aslında önceden pazarlığı yapılmış bir görüşmeyi kahramanlığa çevirerek sunuyor.

Gemiye indiğinde etrafını silahlı kişilerin çevirmesi de önceden hazırlanan bir plandı. Uğur Dündar’ın kendi istediği bir senaryo idi.

Ben ilk görüşmeleri yaptım sonra işi bütünüyle o dönem şefimiz olan Ulvi Yanadağ’a devrettim. Görüşmelerin tamamını yürüten de kendisi idi ve halen hayatta ve bu mesleğin bir şekilde içinde sayılır.

Avrasya Feribotu konusu sonrasında çok tartışıldı. Güvenlik kuvvetlerinin operasyon yapmamış olmaları eleştirildi.

Ama Uğur Dündar’ın, eylemcilerini sesini duyurmak için yaptıkları davet üzerinden ucuz kahramanlığı hiç konuşulmadı.

Ünal TANIK / ROTAHABER