Siyaset Forum - Sabah - Casusluktan Yargılanacaklar

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)

- Gazete Manşetleri (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=370)

- - Sabah - Casusluktan Yargılanacaklar (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=172696)

Sabah - Casusluktan Yargılanacaklar

Sabah - Casusluktan Yargılanacaklar

http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/69/vf6o.jpg

Sabah Gazetesi 16.03.2014

Havuz medyası işini yapıyor
Paranın hakkını veriyorlar doğrusu
BB'nin damadı da yazardı sanırım
Ben lafa değil icraata bakarım diyen siz değil misiniz

Ankara gitti
Geçmiş olsun

Alıntı:

manifesto Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048526)

Ankara gitti
Geçmiş olsun

Yapma yaa. Demek ki Ankara'nın solcuları, laikleri ve Alevileri, sağcı-ülkücü Mansur Yavaş'a, sert bir tabirle eşşek gibi, biraz daha yumuşak tabirle paşa paşa oy verecekler ha?! :ağla:

Ne İdüğü Belirsiz CHP (NİB CHP), ideolojisini (solcu-laikçi ideoloji) çöpe atarak (solcu-laikçi bir siyasi parti olduğu hâlde, Türkiye'nin başkentine kendi zihniyetinin zıddı olan birini bir sağcı-ülkücüyü seçtirerek) Mansur Yavaş'la Ankara'yı kazansa ne olacak?! NİB CHP'nin ülkücü Mansur Yavaş'la Ankara'yı kazanmasının Pirus Zaferi'nden hiçbir farkı yoktur.http://img689.imageshack.us/img689/4...akansmiley.gif

Alıntı:

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048530)

Melih Gökçek'e 5. kez oy vereceklerini sanmıyorum
Sağ sol penaltı gol
30 yıl öncesinin terminolojisi ile konuşuyorsun
Güncelle kendini

Alıntı:

manifesto Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048531)

Melih Gökçek'e 5. kez oy vereceklerini sanmıyorum
Sağ sol penaltı gol
30 yıl öncesinin terminolojisi ile konuşuyorsun
Güncelle kendini

Eğer senin dediğin gibi olsaydı ve sağ-sol penaltı gol olsaydı, Gezi Kalkışması'nda eylemde bulunanlardan ölenlerin hepsi -geçenlerde vefat eden Berkin Elvan da dâhil olmak üzere- Alevi vatandaşlarımız olmazdı.

Türkiye'de şimdilerde yaşamış olduğumuz kutuplaşma, 1970'lerde yaşadığımız sağ-sol kutuplaşmasından daha derindir; sağ ve sol arasında medeniyetler arası kutuplaşma, birbirinin zıddı iki farklı medeniyetin mücadelesini yaşanmaktadır.

Güncelle kendini.

Alıntı:

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048530)

Ahah harbiden şu terminolojik sıkıntını gidermen gerekiyor en kısa zamanda.. O bahsettiğin, masum gibi gösterip aslında bilinçaltındaki sıkıntıyı ortaya vurarak hitap ettiğin kesim var ya.. geçtiğimiz dönem 150000-200000 arası sayıda insan MHP adayı iken Mansur Yavaş'a oy verdi. Gerçekten siyaseti okumayı bilmiyorsunuz şu an daha iyi anladım.

Alıntı:

fetö Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048536)

Arkadaşım, benimle konuşurken rahat olabilirsin; çünkü siyasetçi değilim. O yüzden bir şeyleri söylerken siyasi menfaat beklemiyorum ve yorumlarımı genelde siyaset yapmadan açıkça belirtiyorum. Oysa istersem yeri geldiği zaman iyi siyaset de yapabilirim hamdolsun.

Bilinçaltımda bir sıkıntı yok. Neyi kastettiğinizi tam anlamadım; biraz da açık anlatır mısın?

Alıntı:

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048539)

Farkında mısınız bilmiyorum sürekli ama sürekli solcu,alevi, laikçi diye ayırım yapıyorsunuz? Ve sanki bunu "laikçi" vatandaşlarımız, kardeşlerimiz edasıyla söylerken halbuki içinizdeki hoşgörüsüzlüğü ortaya çıkarıyorsunuz. Tam bir kayıkçı kavgası gerçi..

Alıntı:

fetö Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048540)

Erdoğan Mısır'da İHVAN lideri kazanınca seçimleri
Mısırda Yaptığı konuşmada LAİKLİK vurgusu yapmıştı
Laiklik ehilleştirilirse radikalizmin ilacı olabilir
Ama olayları kavramak yerine holiganlığı tercih etmek
Akıl yerine ver coşkuyu terapisini tercih etmek gibi bir şey

Cemaat çeteymiş
Hainmiş
Bunu Erdoğan haftalardır seçim meydanlarından bağırıyor
Acaba kaç AKP'liyi inandırabildi
Derdi oğlunu ve kendini kurtarmak
Bunun için ülkeyi bile yakmaya hazır
Ama YEL DEĞİRMENLERİNE savaş açan Don Kişot tadında ilerliyor

Alıntı:

fetö Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048540)

İçimde bir hoşgörüsüzlük yok. Öyle bir intiba edindiyseniz edindiğiniz o intiba yanlıştır. Hoşgörüsüzlüğü, bu ülkede milletin ensesinde boza pişirerek ülkeyi 27 sene tek parti diktatörlüğüyle (1923-1950 CHP diktatörlüğü) yöneterek milletin iradesini ve idaresini gasp etmiş olan CHP yaptı. Hoşgörüsüzlüğü, son 60 yılda 4 askerî darbe (27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 askerî darbeleri) yapmış, yaptırmış olan CHP Zihniyeti yaptı. Sağ görüşlü bir insanım ve geçmişteki 4 sağ iktidarım olan; 1960'ta Demokrat Parti, 1971'de Adalet Partisi, 1980'de Adalet Partisi, 1997'de Refahyol koalisyonunu oluşturan Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi askerî darbeyle devrildiler.

Milletin iktidarını 4 kere askerî darbeyle devirdiler; ama bu onlara yetmedi ve hâlâ darbecilik yapıyorlar. CHP Zihniyeti, 31 Mayıs 2013 Laikçi İrticai Gezi Kalkışması'yla 5. askerî darbeyi yapmaya kalkıştı. Hoşgörüsüz olanlar işte onlardır. Hoşgörüsüz olanlar, Gezi Kalkışması'nda Taksim'de, Beşiktaş'ta duvarlara ağza alınmayacak küfürlerle bu ülkenin Başbakanına saldıranlardır.

İstanbul'da; Kadıköy'de, Beşiktaş'ta, Bakırköy'de yaşayan bir kısım zengin çocukları, Ankara'da Çankaya'da yaşayan bir kısım zengin çocukları, İzmir'de Karşıyaka'da yaşayan bir kısım zengin çocukları, vatana ve millete saldırıyorlar. Bunlara karşı elbette mücadele edilecek. İşte bu tür zengin çocukları ya seve seve demokrasiyi kabul edecekler, ya polisiye tedbirlerle demokrasiyi zorla kabul edecekler, ya da demokrasiyi kabul etmeyeceklerse Çin Komünist Diktatörlüğü'ne, Kuzey Kore Komünist Diktatörlüğü'ne taşınıp oralarda komünist komünist yaşayacaklar.

CHP'ye karşı bir siyasi mücadele veriyoruz ve CHP'nin tabanını da kabaca % 10 laik + % 10 Alevi vatandaşlarımız oluşturuyor. Bunu da hiç siyaset yapmadan açıkça belirtiyorum. Siyaset konuşuyorsak; solculuk, laiklik, Alevilik, ister istemez bunları da konuşmamız gerekiyor. Eğer Gezi Kalkışması'nda eylemlere katılanlardan ölen bütün vatandaşlarımız, son vefat eden Berkin Elvan da dâhil olmak üzere Aleviyse, burada bir mesele var demektir. Bazı şer odakları, Alevileri kışkırtmaktadırlar.

Demokrasi sadece sandık değildir. Sandık, demokrasinin gerek şartıdır; ama yeter şartı değildir. Demokrasinin yeter şartı; ülkeyi serbest ve demokratik seçimlerle iş başına gelmiş olan çoğunluğun yönetmesi, iktidardaki çoğunluğun azınlıktaki vatandaşların temel insan haklarını (yaşama, barınma, çoğalma, çalışma, ibadet, fikir özgürlüğü vb.) güvence altına alması, seçimde azınlıkta kalmış olanların muhalefet özgürlüklerinin tanınarak bir sonraki seçimlerde iktidara gelebilme yollarının açık olmasının sağlanmasıdır.

Türkiye'de demokrasinin hem gerek şartı hem de yeter şartı kesin olarak sağlanmıştır. 31 Mayıs 2013 Laikçi İrticai Gezi Kalkışması'nı yapanlar, demokrasiyi içlerine sindirememiş olan demokrasi düşmanlarıdırlar. Sadece Türkiye'de değil, hiçbir demokratik ülkede hiçbir grup ya da siyasi parti, serbest ve demokratik seçimleri hiçe sayarak, 'Ben % 20'lik sayısal azınlığım; ama geri kalan % 80'i demokrasi dışı yollarla zorla yöneteceğim.' diyemez.