Siyaset Forum - Utanmayı Bilmek..

"Bir kimse için haya (yani utanma) olmazsa, (o kimse için) din (de) olmaz!"

Öyle buyuruyor Âlemlere rahmet olan Ulu Önder sallALLAHu aleyhi ve sellem ve hadîs şöyle devam ediyor: "Dünya'da hayası olmayan kimse Cennet'e giremez!" Dinin de, imanın da şartı ve gereği: Utanmak ve utanmayı bilmek. Utanma olmayınca, gerisi boş. "Kork korkmazdan, utan utanmazdan! ve "ALLAH'tan utan bari.." ile "Ne ALLAH'tan korkar, ne kuldan utanır!" gibi deyimlerimiz de konumuzdan kaynaklanmış olan ve utanmanın yer ve önemine işaret eden sözlerdir.

"Haya ile iman bir karında birleştirilmişlerdir. Biri gitti mi, peşinden öbürü de durmaz gider!" hadîsi ise, ne hayasız imanın ve ne de imansız hayanın bir yerde yalnız bulunamayacağını haber vermektedir. Bunun içindir ki, imandan nasibini alamamış toplumlarda hayasız davranışlar ve hatta hayasızlığın akla hayale dahi gelmeyen her türlü çeşitleri sergilenmekte, hatta erkeğin eşini kıskandığına dahi hemen hemen hiç şahit olunmamaktadır!

Böyle toplumlar adeta şehvetin ve ahlâksızlığın meftunu veya esiri haline gelmişlerdir. İmandan nasibini alamamış toplumlarda bu türden olayların cereyan etmesi gâyet doğal bir tecellidir. Ama asıl doğal olmayan şey imanlı toplumlara da bu çirkinlikleri yaymaya çalışmak ve buna medeniyet adını vermeye kalkışmaktır!

Müslüman demek haya demektir. Ar, şeref, namus demektir. Asırlar boyu müslüman, bu kavramların bir sembolü olmuştur. Çünkü, yüce dinimiz haya ve ar perdesini kaldırıp atana "iyi bir gözle" bakmaz ve onun için: "Haya perdesini kaldırıp atanı (arsız, hayasız ve utanmaz insanı) gıybet etmekten (yani yaptıklarını yalan karıştırmaksızın diğer müslümanlara duyurma ve anlatma işinden dolayı) mes'uliyet yoktur!" buyurulur.

Zira, böyle yapmak, diğer mü'min kardeşlerinin de böylelerini tanımak ve onlara karşı tedbir ve uyanıklık içinde bulunmaları yönünden yerinde bir hareket olacaktır. Halbuki gıybet büyük günahtır ve haramdır. Buna rağmen hayasızı gıybet etmeğe cevaz verilmektedir. Yeri gelmişken söyleyelim; aynı ruhsat fasık kişilerin fıskını anlatmak için de geçerlidir ve dinimizde fasıkın fıskını anlatmak da gıybet değildir.

Alıntıdır..